Neler yeni
İslami Forum, Dini Forum, islami site, islami sohbet, radyo, islami bilgiler

İslam-tr.org'a hoş geldiniz! Hemen üye olun ve kendi konularınızı, düşüncelerinizi paylaşarak bu platforma katılın. Oturum açtıktan sonra, İslam dini, tarih ve güncel konularla ilgili paylaşımlarda bulunabilirsiniz.

Sakal Dinen Gereklidir

S Çevrimdışı

selefi

Aktif Üye
İslam-TR Üyesi
SAKAL DÎNEN GEREKLİDİR...

Sözlükte Ve Şeriatte Sakalın Ölçüsü:

Sakal Bırakılması Hakkında Hadisler:

Sakal Tıraşının Haram Olduğuna Dair Deliller:

İmamların Sakal Tıraşı Konusundaki Sözleri:

Sakal Kısaltılabilir mi?:




SAKAL DÎNEN GEREKLİDİR...


Hamd, Alemlerin Rabbi Allah’a mahsustur. Salâtü Selâm Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem’ın, Ehlinin, Sahabesinin ve de kıyamete kadar onları dost edinen herkesin üzerine olsun.

Allahu Teala şöyle buyurdu:

“Peygamber size ne verdiyse onu alın, size neyi yasakladıysa ondan da sakının. Allah’tan korkun. Çünkü Allah’ın azabı çetindir.” (Haşr, 59/7)

“Kim Allah’a ve Peygamberine karşı isyan eder ve sınırlarını aşarsa Allah onu, devamlı kalacağı bir ateşe sokar ve onun için alçaltıcı bir azap vardır.” (Nisa, 4/14).

Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem de şöyle buyurdu:

“Şeytan artık bu topraklar üzerinde kendisine tapılmasından ümidini kesmiştir. Fakat bunun dışında sizin önemsemediğiniz bazı şeylerde ona itaatiniz onu memnun eder. Bundan kaçının. Muhakkak ki ben size iki şey bıraktım ki bunlara sarıldığınız sürece sapıklığa düşmezsiniz. Bunlar Allah’ın Kitabı ve Peygamberinin Sünnetidir.”[1]

Bu ayet ve hadisler bize şunu ifade ediyor. Müslüman gerek akaid gerek feraiz gerekse dua ve zikirde ve bütün işlerinde Allah’ın Kitabı ve Peygamber’in Sünneti’ne sarılmadıkça gerçek bir müslüman olamaz. Bunun zahiren ve batınen, tam bir teslimiyet, gönül hoşnutluğu ve ihlas üzere olması gerekir. Şöyle ki; Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem’in sözlerini yeryüzündeki tüm insanların sözlerine tercih eder. Büyük küçük ayrımı yapmadan İslam’ın tüm emirlerine sarılmaya çalışır. Zira İslam parçalanamaz bir bütündür. Hak bölünme kabul etmez. İslam’da orta bir çözüm yoktur. Bazılarınca küçük görünen bir bir takım emirler şeriatin nazarında büyüktür.

“Bunun önemsiz olduğunu sanıyorsunuz. Halbuki, Allah katında çok büyük (bir suç)’tur.” (Nur, 24/15)

Bilindiği gibi, bugün bir çok müslüman sakal tıraşı hastalığına müptela durumdadırlar. Kültür işgalinin etkisi ile müslümanlar başta sakal tıraşı olmak üzere bir çok gayri İslami adet ve davranışları benimsemiş bulunuyorlar. İslam ümmetinin aydınlık tarihinde böyle bir şey görülmemiştir. Müslümanların hidayet önderi imamlarından sakalını kesen tek bir fert dahi yoktur. Bu sapık adet bize, ülkemizi işgal eden kafirlerden veya aramızdan kafirlerin ülkelerine gidip, salih geçmişlerinin yolundan yüz çevirip kendilerini tamamen onlara benzeterek, kendilerine müminlerin yolundan başka yollar seçen kimseler vasıtasıyla girmiştir.

Allahu Teâlâ’nın müslüman kardeşlerimizi faydalandırması ümidiyle burada sakalın İslam’daki yerini açıklamaya çalışacağız.[2]



Sözlükte Ve Şeriatte Sakalın Ölçüsü:


Sakal: Yanaklar ve çene arasında çıkan kılların ismidir.

Bıyık dışında, çene, iki çene kemiği altı, iki yanak ve boynun iki yanında biten tüm yüz kılları sakaldır.

Sakal bırakmanın hükmü: Sakal bırakmak akıl baliğ bütün müslüman erkeklere farzdır. Bunu, bırakılmasını emrederek, kesilmesini veya bir kabzadan fazlasının kısaltılmasını yasaklayarak Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem farz olduğunu bildirmiştir. [3]



Sakal Bırakılması Hakkında Hadisler:


Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:

“Bıyıkları kısaltın, sakalları bırakın.”[4]

“Bıyıklarınızı iyice kısaltıp, sakallarınızı bırakın”[5]

“Mecusilere muhâlefet edin, sakallarınızı uzatın, bıyıklarınızı kesin”[6]

“Müşriklere muhhalefet edin sakallarınızı çoğaltın, bıyıklarınızı azaltın” [7]

“On şey fıtrattandır: Bıyığın kesilmesi, sakalın uzatılması, misvak, istinşak (Burna su çekmek), mazmaza (ağza su çekmek), tırnakları kesmek, parmak mafsallarını yıkamak, koltuk altını temizlemek, etek tıraşı olmak, intikhasu’l-mâ (yani istinca yapmak).” [8]

İbn Ömer radıyallâhu anhümâ anlatıyor: Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem buyurdular ki:

“Bıyıkları kısaltın, sakalları olduğu gibi bırakın.”[9]

Hadis metinlerinde geçen “Evfû”, “Veffirû” E’fu” ve “Ercû” gibi tüm kelimeler aynı anlamı ifade ederler. Yani sakalın kendi hali üzerine bırakılması anlamına gelir.

* İ’fa demek sakalın hiç kesilmeden uzaması ve çoğalması için kendi haline bırakılması demektir. “Evfu, E’fu anlamındadır. Yani sakalın kısaltılmaksızın, kendi hali üzere olduğu gibi bırakılması anlamındadır.

* Kisra’nın Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem’e gönderdiği iki elçinin ikisi de sakallarını kesmiş, bıyıklarını ise uzatmışlardı. Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem huzuruna gelen bu adamların yüzlerine bakmak istemedi ve onlara

“Yazıklar olsun, size bunu kim emretti?” diye çıkıştı. Onlar da

“Bize bunu Rabbimiz (yani Kisra) emretti” dediler. Bunun üzerine Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:

“Fakat Rabbim bana sakalımı uzatmamı ve bıyığımı kısaltmamı emretti.”[10]

Allahu Ekber! Vah! O sakalını kesen müslüman, işin büyüklüğüne baksın ki; acaba Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem onun yüzüne bakmaktan eza duyarsa ne hissedecek? Hatta yüzünü şöyle diyerek ondan çevirirse ne cevap verecek?

“Yazıklar olsun! Sana bunu kim emretti?!” Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem ashabına emrettiği her şeyi öncelikle kendisi yerine getirirdi. Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem uzun ve gür sakallı idi. [11]



Sakal Tıraşının Haram Olduğuna Dair Deliller:


1) Allah’ın yarattığını değiştirme: Allahu Teâlâ şöyle buyurdu:

“Allah’ın yaratışında değişme yoktur.” (Rum, 30/30)

Yani Allah’ın yaratışında ve sizi yarattığı şekilde değişiklik yoktur. Allahu Teâlâ İblis’in şöyle dediğini naklediyor:

“Şüphesiz onlara emredeceğim de Allah’ın yarattığını değiştirecekler.” (Nisa, 4/99).

Bu nas açıkça, şerî bir izin olmaksızın, Allah’ın yarattığını değiştirmenin, şeytanın emrine itaat olduğunu göstermektedir. Sakal tıraşının Şeytan’ın sevdiği ve emrettiği bir yaratılışı bozma eylemi olduğunda hiç kuşku yoktur.

Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:

“Kendilerini güzelleştirmek için dövme yapan ve yaptıran, yüzden kıl alan (kaşlarını incelttiren), dişlerinin seyrekleştirmek için dişlerinin arasını yontturan kadınlara Allah lanet etmiştir. Allah’ın yaratmış olduğu şekli bozanlara da lanet etmiştir.”[12]

Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem bütün bu davranışları Allah’ın yaratmış olduğu şekli bozmak olarak kabul etmiştir. Sakal tıraşının da güzellik için işlenilen bir yaratılışı bozma eylemi olduğunda şüphe yoktur. Ve bu davranış da, yaratılışı bozmaya yönelik diğer davranışlar ile, laneti gerektiren illette müşterektir. Sakal tıraşı Allah’ın yarattığına itiraz demektir. Zira Allahu Teâlâ insanı en mükemmel surette yaratmıştır. Allah azze ve celle şöyle buyurdu:

“Sizi şekillendirdi ve şekillerinizi de güzel yaptı.” (Tegabun, 64/3)

“Biz, hakikaten insanoğlunu şan ve şeref sahibi kıldık.” (İsra, 17/70)

“Biz insanı en güzel biçimde yarattık.” (Tin, 95/4)

“Bu, her şeyi sapasağlam yapan Allah’ın sanatıdır.” (Neml, 27/88)

Şüphesiz sakalın kesilip atılması bu büyük nimeti inkar anlamına gelir.

2) Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem’in emrine muhalefet: Yukarıda örnek verdiğimiz hadislerde Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem açıkça sakalın uzatılmasını emretmiş ve kesilmesini yasaklamıştır. Emir ise, emredilen şeyin yapılmasını gerektirir. Emre uyan sevap, uymayan ceza görür. Usulü fıkıhta emir, karine ile lafzın zahiri anlamının kast edilmediğinin anlaşılması hali hariç, vücub ifade eder. Burada ise tüm karineler vücubu tekid etmektedir. Bütün bunlardan sakal tıraşının Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem’in açık ve kesin emrine aykırı olduğu anlaşılmaktadır.

Allahu Teâlâ şöyle buyurdu:

“Her kim Allah ve Rasûlüne karşı gelirse, apaçık bir sapıklığa düşmüş olur.” (Ahzab, 33/36).

“Artık kim Allah’a ve Rasulüne karşı gelirse, bilsin ki ona, (kendi gibilerle birlikte) içinde ebedî kalacakları cehennem ateşi vardır.” (Cinn, 72/23).

3) Kafirlere benzemek: Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem birçok sahih hadisinde “Mecusilere muhalefet edin...” “Müşriklere muhalefet edin...” ve “Ehli kitaba muhalefet edin...” buyurmuştur. Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem sakal tıraşının müşriklerin adeti olduğunu ve müslümanların onlara muhalefet etmelerini ve benzememeleri gerektiğini bildirmiştir. Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu.

“Kim bir kavme benzemeye çalışırsa o, onlardandır.”[13]

Sakal tıraşı bugün çoğu kafir miletlerin şiarı olmuştur. Bu çirkin adet bize onlardan geçmiştir. Efendimiz şöyle buyurdu: “Başkasının sünneti ile amel eden bizden değildir”[14]

4) Kadınlara benzemek: Açık bir gerçektir ki Allah’ın erkekleri kadınlardan ayırdığı en önemli şeylerden biri sakaldır. Bunun tıraş edilmesi de erkeklerle kadınlar arasında ileri derecede benzerlik meydana getirir. Erkeklerden kadınlara benzemeye çalışanlar ise, Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem’in diliyle lanetlenmişlerdir.

“Erkeklerden kadınlara benzemeye çalışanlar lanetlenmişlerdir”[15]

Eğer sakal tıraşı kadınlara benzemek değilse, kadınlara benzemek ya ne ile olur?! Sakalın erkekler için birçok faydaları vardır. Bunlardan bazıları şunlardır: Süstür, vakardır, heybettir ve kadın ile erkek arasındaki farktır.

5) Fıtrata aykırılık: Allahu Teâlâ şöyle buyurdu

“(Rasûlum!) Sen yüzünü hanîf olarak dine, Allah insanları hangi fıtrat üzere yaratmış ise ona çevir. Allah’ın yaratışında değişme yoktur. İşte dosdoğru din budur; fakat insanların çoğu bilmezler.” (Rum, 30/30)

Fıtrat: Yani sünnet. Yani Allah’ın insanları yarattığı saf, temiz hal. İnsanlar buna eğilim duyarlar, buna aykırı şeylerden kaçınma eğilimi üzerine yaratılmışlardır. İnsan fıtrattan gelen bu hasletleri terk ettiği takdirde, insanlığından bir şey kalmaz. Sakal Peygamberlerin seçtikleri ve şeriatlerin üzerinde müttefik oldukları eski bir sünnet ve fıtrattan gelen bir haslettir. Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem Hulefai Raşidin, Sahabe ve Tabiin’in tamamı uzun sakallı idiler.

Sakal tıraşı; israf, vakit kaybı ve günahı açığa vurmaktır: Sakal tıraşı için jilet, tıraş sabunu ve saire şeylere masraf yapılmaktadır ki bu da Allah’ın bize emanet olarak verdiği malı uygun olmayan işlerde harcamaktır. Yarın Allah, kıyamet gününde bunun hesabını soracaktır. Bu iş için harcanan paranın fazla bir şey olmadığı söylenemez. Zira Allahu Teâlâ şöyle buyurmuştur:

“Kim de zerre miktarı şer işlemişse onu görür.” (Zilzâl, 99/9)

Aynı şekilde müslümanın vakti de çok kıymetlidir. Böylesi haram işler ile zayi edilmemesi gerekir. Sakal tıraşı açıkça günah işlemek ve bunu herkese göstermektir. Günahını izhar edenlerin günahları affolunmayacaktır. Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:

“Bütün ümmetim affolunur, ancak günahlarını açıktan işleyenler hariç.” [16]



İmamların Sakal Tıraşı Konusundaki Sözleri:


Bütün fakihler sakal tıraşının haram olduğunu belirtmişlerdir. İbn Hazm “Meratibu’l İcmaa” da şöyle diyor: “Sakal tıraşının caiz olmayan çirkin bir davranış olduğu konusunda ittifak etmişlerdir. Yüz, Allah’ın yaratıcılık kudretinin ileri derecede ifadesini bulduğu bir organdır. Dolayısıyla bu organa saygı duyulması ve korunması gerekir; çirkinleştirilmesi veya ihanete uğratılması değil! Abdullah b. Yezid el-Ensarî radiyallahu anhü’den “Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem yağma ve ibret amacıyla organların kesilmesini yasakladı.”[17]

* İbn Teymiyye “İhtiyaratu’l-İlmiyye” de şöyle der: “Sahih hadislerde belirtildiği üzere sakal tıraşı haramdır. Kimse mübah görmemiştir.”

* Hanefilerden İbn Abidin “Reddü’l-Muhtar” da şöyle der: Erkeğin sakalını kesmesi haramdır.

* İmamı Şafi de “el-Ümm” de sakalı tıraşın haram olduğunu belirtmiştir.

* Malikilerden de el-Adevi, İmam Malik’den, sakal tıraşının mecusilerin işlerinden olduğunu nakletmiştir. İbn Abdilber de “Temhid” de sakal tıraşının haram olduğunu ve bunu ancak kadınlara benzeyen kadınsı erkeklerin yaptığını belirtmiştir.

Çağımızda, önder imamların yolundan giden birçok büyük alim de sakalı kesmenin haram olduğu görüşünde birleşmişlerdir.[18]



Sakal Kısaltılabilir mi?


Alimler bu konuda ihtilaf etmişlerdir. Elbette bu ihtilafın ayrıntılarının yeri bu kısa risale değildir. Fakat sözlü ve fiili hadisler ışığında en tercihe şayan görüş, sakalı kısaltmanın caiz olmadığıdır. Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem’ın şemailinden biri de “sakalı çok idi”[19] “Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem uzun sakallı idi.”[20] Enes b. Malik radıyallahu anh O’nu anlatırken “Sakalı şuradan şuraya kadar doldurmuştu” dedi ve ellerini boynunun iki yarısında dolaştırdı.[21] Sahabe radıyallahu anhüm Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem’in öğle ve ikindi namazlarında Kur’an okuduğunu, “sakalının kıpırdamasından” anlıyorlardı. [22]

Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem’ı sevdiklerini söyleyip de onun görüntüsünü ve ona benzemeyi sevmeyenlere ne demeli; Allahu Teâlâ şöyle buyurdu:

“(Rasûlum!) De ki: Eğer Allah’ı seviyorsanız bana uyunuz ki Allah da sizi sevsin.” (Âl-i İmrân: 3/31)

Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem’in sakalını eninden ve boyundan kısalttığına dair hadis ise, hüccet olmayacak kadar çok zayıftır. Bazıları; Ömer ve oğlu Abdullah radiyallahu anhüma’ın sözlerine binaen sakalın bir tutamdan fazlasının kesileceğini söylemektedirler. Fakat bu hüküm doğru değildir. Zira sakalın olduğu gibi bırakılmasına dair sahih hadisler bu sözleri çürütmektedir. Sahih sünnetin olduğu yerde sahabe sözü ile amel edilmez. Çünkü kimsenin sünnete aykırı hüküm vermeye yetkisi yoktur. Sahabelerin radıyallahu anhüma görüşleri değil, rivayetleri hüccettir. Ayrıca Ömer ve oğlu radiyallahu anhüma bu sözü, yılın tüm günleri için değil, bayram günleri için demişlerdir. Bu hususta en sağlam söz, sahih hadislerin zahiri ile amel, yani sakalın kısaltılmadan kendi haline salıverilmesidir. Allah daha iyi bilir. Fakat şunu iyi bilmeliyiz ki, sakalın bir tutamdan fazlasının kısaltılması meselesi ictihadi bir konudur ve bu konuda nasihatten öte sakalını bu ölçüde kısalttı diye kimseye baskı uygulanamaz. Bir tutamdan az olacak şekilde kısaltmaya ise, hiçbir delil yoktur. Sakallarını bir tutamdan az olacak şekilde kısaltanların bu hatalarından dolayı hemen Allah’a tevbe etmeleri gerekir. Allah kendisine yönelip tevbe edenlerin tevbelerini kabul eder.

Sonuç olarak şunu söyleyebiliriz: Tamamı idrak edilemeyenin tamamı terk edilemez. Ve az şey hiç yok olandan daha hayırlıdır. Sakalını kısaltan, bu davranışında hatalı olmakla beraber, sakalını tamamen tıraş edenden daha hayırlıdır. Bu konuda halk arasında şöyle bir misal vardır: “İnsanların ayıplarında, gücünün yettiğini bile yerine getirmekten kaçınan kimse kadar ayıp görmem” Tamamen bırakmayıp gücü yettiği halde sakalını kısaltan gibi... Oysa bu elde olan bir şeydir. Bizden bir şey gerektirmediği gibi bize mal ve zaman tasarruf sağlar.

“Ey kavmimiz! Allah’ın davetçisine icabet edin.” (el-Ahkaf, 46/31)

Allah ve Rasulunü seven akıllı müslüman kardeşim! Şu sözün sahibi peygamber sallallahu aleyhi ve sellem’ine muhalefet etmekten kaçın. “Kim benim sünnetimden yüz çevirirse benden değildir.”[23] Sakalını kestiğin zaman kafirlere benzemiş olursun ki bu durumda Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem’ın şu sözüne muhatap kalırsın:

“Kim bir kavme benzemeye çalışırsa o onlardandır.”[24]

“Ey Allah’ın kulu, sana şu hadisi de hatırlatmak istiyoruz: Eş’as b. Süleym şöyle dedi: Halamdan duydum. Amcasının şöyle dediğini anlattı: “Medine’de yürürken arkamdan bir insan

“İzarını yukarı kaldır, böylesi daha takvâya yakındır.” dedi. Birde ne göreyim; O Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem...

‘Ya Rasulallah, bu uzun bir hırka’ dedim Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem

‘Ben senin için iyi bir örnek değil miyim?’ buyurdu. İzarına baktım Dizi ile ayakları arasında bacaklarının yarısında idi.”[25]

Ey sakallarını tıraş eden müslüman! Sen bu konuda Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem’a mazeretler sıralarken, O sana şöyle dediği zaman ne yapacaksın? ‘Ben senin için iyi bir örnek değil miyim?. Daima ahireti düşünüp, fitneler diyarı, geçici dünya hayatına aldanmamak gerekir. Çünkü dünya hayatı gerçekten çok kısadır.

Ahiret hayatı ise ebedidir.

Sözlerimizi bitirirken; Peygamberimiz Muhammed’e, ailesine ve ashabına salat ve selam ederiz. [26]





--------------------------------------------------------------------------------

[1] Hakim rivayet etmiştir. Sahihtir.

[2] Abdullah Yolcu, Sakal Dinen Gereklidir, Guraba Yayınları El Broşürleri.

[3] Abdullah Yolcu, Sakal Dinen Gereklidir, Guraba Yayınları El Broşürleri.

[4] Müslim.

[5] Buhari ve Müslim.

[6] Müslim

[7] Buhari ve Müslim.

[8] Müslim

[9] Müslim.

[10] Hasen bir hadistir. İbn Cerir et-Taberi rivayet etmiştir.

[11] Abdullah Yolcu, Sakal Dinen Gereklidir, Guraba Yayınları El Broşürleri.

[12] Buhari ve Müslim.

[13] Sahih, Ebu Davud.

[14] Sahibul Camii: 5439.

[15] Buharî.

[16] Abdullah Yolcu, Sakal Dinen Gereklidir, Guraba Yayınları El Broşürleri.

[17] Buharî.

[18] Abdullah Yolcu, Sakal Dinen Gereklidir, Guraba Yayınları El Broşürleri.

[19] Müslim.

[20] Sahih, Ahmed.

[21] Tarihu İbn Asakir.

[22] Buharî.

[23] Buhari ve Müslim.

[24] Ebu Davud-Sahih

[25] Sahih, Şemailu Tirmizî.

[26] Abdullah Yolcu, Sakal Dinen Gereklidir, Guraba Yayınları El Broşürleri.
 
S Çevrimdışı

selefi

Aktif Üye
İslam-TR Üyesi
İÇİMİZİN HAK İLE DIŞIMIZIN HALK İLE OLMASI LAZIM!
Bundan kastım sünnete ve şerri şerife uymak hepimizin isteğidir.fakat günümüz Türkiye'sinde bu arzularımızı görevlerimizi herkes aynı ölçüde yaşayamaz!yaşamak isterse dışlanır.nasıl ki üniversiteye giden kapalı bi kardeşim üzülerek söylüyorum,saçını açmak zorunda ise memuriyet görevinde olan bi vatandaşta sünnetini terk etmek değil!ertelemek zorunda!yani sakalını traş etmek zorunda.amma bıyıkta güzelliktir!bıyığımızı güzelce bırakarak sünnetimizi hiç olmassa bu denli yaşayalım değilmi kardeşim?

Sevgili Kardeşim hiç bir bayan üniversite için başını açmak zorunda değil,allah bize niçin üniversite okumadınız sualini sormayacak,bana layıkıyla kulluk yapabildinizmi,emirlerime uydunuzmu bunu soracak,üniversite kulluk görevi değildir,Kim Allah2ın emrini bırakıp,tağutların emrine boyun eğerse onun rabbi artık Allah değil Tağuttur,ama cahaletinden,gafletinden,fıska meylinden dolayı başını açıyorsa,ona nasihat gerekir,tevbe etmesi gerekir,memurite konusuna gelince,İçinde küfrü bulunduran memurluk küfürdür,şirktir.Örneğin Millet meclisi ve Askeriye...
İçinde haram ı bulunduran memurluk ise haramdır.Örneğin sakalını kesip bir kuruma sayman,yada memur olan memurun durumu...
Bıyık a gelince Efendimiz bıyıkların kesilmesini emretmiştir.İbni Hişam ın siresinde bir rivayet var,rivayette efendimiz kisranın adamlarına soruyor:Size bıyıklarınızı bırakıp sakallarınızı kesmenizi kim emretti,onlar cevaben ilahımız olan kisra diyorlar,efendimiz ise onlara benim ilahım olan Allah bana bıyıklarımı kesip Sakallarımı salıvermemi emretti cevabını veriyor...
Sakalsız bıyık bırakmak mecusilerin adetidir,bundan sakınmalıyız....
 
S Çevrimdışı

selefi

Aktif Üye
İslam-TR Üyesi
SAKAL BİR MÜSLÜMANIN CİHADINA .YANİ DİNİNE KİTABINA HİZMET ETMESİNE MANİ İSE SAKAL BIRAKMAYI TERK EDEMEZ SADECE TEHİR EDER. bunu bütün din kardeşlerimiz iyi idrak etmelidir.
Cevap:Lütfen bu tip fetva vermekten sakının,Çok önemli maslahat olduğu zaman zamanımızda ki alimler geçici bir zaman için sakal kesmeye ruhsat veriyorlar,unutulmamalı ki bu Kıtal(cihad)ederken,dini tebliğ ediyorum,insanlar sakalımdan korkuyor gibi bir gerekçe batıldır.
 
H Çevrimdışı

hasna

Üye
İslam-TR Üyesi
selefi ' Alıntı:
Sevgili Kardeşim hiç bir bayan üniversite için başını açmak zorunda değil,allah bize niçin üniversite okumadınız sualini sormayacak,bana layıkıyla kulluk yapabildinizmi,emirlerime uydunuzmu bunu soracak,üniversite kulluk görevi değildir,Kim Allah2ın emrini bırakıp,tağutların emrine boyun eğerse onun rabbi artık Allah değil Tağuttur,ama cahaletinden,gafletinden,fıska meylinden dolayı başını açıyorsa,ona nasihat gerekir,tevbe etmesi gerekir,memurite konusuna gelince,İçinde küfrü bulunduran memurluk küfürdür,şirktir.Örneğin Millet meclisi ve Askeriye...
İçinde haram ı bulunduran memurluk ise haramdır.Örneğin sakalını kesip bir kuruma sayman,yada memur olan memurun durumu...
Bıyık a gelince Efendimiz bıyıkların kesilmesini emretmiştir.İbni Hişam ın siresinde bir rivayet var,rivayette efendimiz kisranın adamlarına soruyor:Size bıyıklarınızı bırakıp sakallarınızı kesmenizi kim emretti,onlar cevaben ilahımız olan kisra diyorlar,efendimiz ise onlara benim ilahım olan Allah bana bıyıklarımı kesip Sakallarımı salıvermemi emretti cevabını veriyor...
Sakalsız bıyık bırakmak mecusilerin adetidir,bundan sakınmalıyız....

Allah Resûlü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:
"Müşriklere aykırı davranın, sakalınızı bolca bırakın, bıyıklarınızı derince kesin!"
İbn Ömer radıyallahu anh. Buhârî.
. Allah Resûlü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:
"ibrahim, ilk misafir kabul eden, ilk sünnet olan ve ilk bıyıklarını kısaltan kişiydi.
Saçına düşen akı gördüğü zaman Allaha şöyle söyleyen ilk kişiydi:
"Rabbim, bu nedir?"
"Vakardır, ey ibrahim!" buyurdu.
"Rabbim, öyleyse vakarımı artır!" diye dua etti."
İbn Müseyyeb radıyallahu anh. Mâlik.

Allah Resûlü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:
"Allah yolunda kimin saç ve bıyıklarına ak düşerse, kıyamet gününde bu, onun için bir nur olur."
İbn Abese radıyallahu anh. Tirmizî.

Allah Resûlü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:
"Beş şey yaradılışa uygundur: Sünnet olmak, etek tıraşı olmak, bıyıkları kısaltmak, tırnak kesmek, koltuk altını almak."
Ebû Hureyre radıyallahu anh. Buhârî.

baş örtüsü bugün içinde bulunduğumz şartlar
içinde ele alınarak düşünülürsse ve bu amelde de niyetler önemliyse yani üniiversitede okuyanbir kız ortam kurmak için ya da hayatını kurtamak için değil de Allah yolunda cihad için okuyorsa ki ilim öğrenmenin de farz olduğunu düşünürsek bu kadar katı düşünmememiz gerekir her asrın ihtiyaçlarına binaen bazı şeylere önem verilir bunu da göze alarak değerlendirmemiz daaha uygun olur...
 
S Çevrimdışı

selefi

Aktif Üye
İslam-TR Üyesi
baş örtüsü bugün içinde bulunduğumz şartlar
içinde ele alınarak düşünülürsse ve bu amelde de niyetler önemliyse yani üniiversitede okuyanbir kız ortam kurmak için ya da hayatını kurtamak için değil de Allah yolunda cihad için okuyorsa ki ilim öğrenmenin de farz olduğunu düşünürsek bu kadar katı düşünmememiz gerekir her asrın ihtiyaçlarına binaen bazı şeylere önem verilir bunu da göze alarak değerlendirmemiz daaha uygun olur...

Her ne sebeble olursa olsun bir bayan iffet sembolü olan örtüsünü çıkaramaz ancak ikrah altında(ölüm tehdidi)alıyorsa o zaman çıkarabilir.İlim öğrenmenin farz olduğu konusuna gelince bu yanlış bir genellemedir,fenni ilimleri öğrenmek ne farz değildir,mubahtır,dileyen öğrenir dileyen öğrenmez,din öğrenmek ise iki kısımdır:
1-Akide konuları:Bir insanı İslam dairesinin içinde tutacak olan iman konularını herkesin bilmesi farzdır.
2-Fıkhi konular:Bunu öğrenmek farz değildir,bilmeyen zikir ehline(alime)sorar.
 
H Çevrimdışı

hasna

Üye
İslam-TR Üyesi
selamun aleykum benim dediğim ilmi Allah rızası için öğrenip bu yolu, bu ilmi Allah rızası iiçin hizmet -i kuraniye ve hizmet_i imaniye yolunda vesile kılmak ..yoksa kendi rızkı peşine düşüp yani dünya menfaatleri uğruna ilim öğrenmekten bahsetmiyorum dediğim gibi bu asrın ihtiyaçlarına binaen bu konuyu yorumlayarak yaklaşmamız daha doğru olur..gerçek ayrıntılarda gizlidir..
 
A Çevrimdışı

akifturker

Üye
İslam-TR Üyesi
hasna ' Alıntı:
selamun aleykum benim dediğim ilmi Allah rızası için öğrenip bu yolu, bu ilmi Allah rızası iiçin hizmet -i kuraniye ve hizmet_i imaniye yolunda vesile kılmak ..yoksa kendi rızkı peşine düşüp yani dünya menfaatleri uğruna ilim öğrenmekten bahsetmiyorum dediğim gibi bu asrın ihtiyaçlarına binaen bu konuyu yorumlayarak yaklaşmamız daha doğru olur..gerçek ayrıntılarda gizlidir..


DOĞRUDUR...HAKİKATEN ÖYLEDİR...İNSAN ALLAH'IN İLMİNİ ÖĞRENDİKTEN SONRA HAKİKATİ ANLAYACAKTIR...ALLAH'IN İLMİ SONSUZDUR...VE PEYGAMBER EFENDİMİZ İLİM ÇİNDE OLSA DAHİ ONU BULUN VE ÖĞRENİN DEMİŞTİR.AMA HANGİ İLİM?...BUNUN MUHAKEMESİNİ DOĞRU YAPMAK GEREKİR....

İŞİ BİLENLER HEP ÖĞRENDİKÇE ALLAH'ıN NURUNDA KAYBOLMUŞLARDIR...BİR İNSANIN DÜNYALIK RIZKINI KAZANMAK İÇİN GİTTİĞİ OKUL İÇİN BAŞINI AÇABİLİYORSA VEYA DİNİMİZİN ZORUNLU KILDIĞI BAZI KURALLARDAN VAZGEÇEBİLİYORSA BU HARAMI GÖZE ALABİLİYORSA BUNUN RAHMANİ Mİ YOKSA ŞEYTANİ Mİ OLDUĞUNU DÜŞÜNMEYE GEREK YOKTUR....HATTA BU KONU TARTIŞMAYA BİLE GEREK YOKTUR ÇÜNKÜ APAÇIK ORTADIR HERŞEY...SAPLA SAMAN ORTADADIR BUNLARI BİRBİRNE KARIŞTIRMAMAK LAZIM....
 
H Çevrimdışı

hasna

Üye
İslam-TR Üyesi
BİR İNSANIN DÜNYALIK RIZKINI KAZANMAK İÇİN GİTTİĞİ OKUL İÇİN BAŞINI AÇABİLİYORSA VEYA DİNİMİZİN ZORUNLU KILDIĞI BAZI KURALLARDAN VAZGEÇEBİLİYORSA BU HARAMI GÖZE ALABİLİYORSA BUNUN RAHMANİ Mİ YOKSA ŞEYTANİ Mİ OLDUĞUNU DÜŞÜNMEYE GEREK YOKTUR....HATTA BU KONU TARTIŞMAYA BİLE GEREK YOKTUR ÇÜNKÜ APAÇIK ORTADIR HERŞEY...SAPLA SAMAN ORTADADIR BUNLARI BİRBİRNE KARIŞTIRMAMAK LAZIM....

kardeşşim sorun da burda size bunu anlatmaaya çalışıyorum ama bundan önce anlamanız gereken bir takim önemli mülahazalar var ki siz bunu bilmediğiniz ortaya dökmüşsünüz bu sözlerinizle ..bugünn türkiye şeriatle yönetilmediğine ve uzun vadede de böle bişey olmayacağına göre insanlara din adına zorla bir şey yaptırılamayacağına göre (bugün iran,arabistanda olduğu gibi )2. bir yol kalıyor biz buna hizmet yolu diyoruz insanları bilinçli olarak bir şeyleri kabul etmeleri din adına belki de bir şeyler öğrenme şanslarını ele geçirme fırsatı ve bu konu bizim içinde yaşadığımız asrın sorunu bir iman meselesi.. buna göre yapılması gerekenler doğrultusunda hareket ediliyor kısacası sapla saman meselesi değil..tartışılması gereken başka bir mülahaza..
 
deli Çevrimdışı

deli

İyi Bilinen Üye
Site Emektarı
selamunaleyküm kardeşler

Yeryüzündeki tüm peygamberlerin sakal bıraktığı rivayet edilir. madem öyle sakalın dinimizde önemli bir yeri olsa gerek. ama peygamber efendimizin sakalla ilgili hadislerinde farz olduğuna delalet eden bir vakıa , bir sözcük göremiyorum.beygamberin yaşamı allahın indirdikleri üzeredir. fakat bu peygamberin her hareketinin veya söyleminin farz olduğu anlamına gelmez.sakal sünnet-i müekkede dir. fırsat bulan bıraksın.ama bahaneler ben memurum türünden,öğrenciyim türünden olmasın.rızkın allahtan olduğuna inanan kişi sakalı uğruna memuriyetinden de vaz geçe bilir.
ilme gelince tevhidi ilmi öğrenmek isteyenin sakalını kim zorla kesebilirki. bu elştiriyi yaparken kendimin sakallı bir üniversite öğrencisi olduğumu da bildireyim.

Diğer bir bakış açısıyla dostlarım insanlar sevdiklerine benzemeye çalışırlar.örnek aldıkları kişiler kimi zaman babaları,abileri, kimi zaman öğretmenleri, kimi zamanda televizyonda gördükleri topçular,popçular,ünlü insanlar olur.onlar gibi davranır, onlar gibi giyinir,onlar gibi taranır,bakım yapar,onlar gibi konuşur ve de yürürler. allahta bizlere herkes sevdikleri ile haşrolunacaktır buyuruyor.madem öyle ona benzemenin ibadet olduğu bir peygamberi sevmeyi,onu örnek alıp onun yaşadığı gibi yaşamayı ve allahın vaadiyle onunla haşrolmayı hangi müslüman istemezki. ozaman bırakalım topçularla,popçularla zartçılarla-zurtçularla haşrolmayıda peygamber gibi saçımızı sakalımızı bırakıp peygamber gibi konuşup,onun gibi yürüyüp kısaca tüm hal ve hareketlerimizi,hayatımızı onun yaşadığı gibi idame edip onunla beraber haşrolmayı ve dolayısıylada onun şefaatine nail olmayı hak edenlerden olalaım

Bir de allahın kesin ayeti olan tesettürle alakalı olabilirmi,olamazmı gibi tartışmalara lütfen girmeyelim.allah ne diyorsa o olmalıdır. bu işin acabası (haşa) allaha karşı bilmişlik taslamaya çıkar. kuran tüm zamanlara ve tüm insanlara indirildiyse ve bizlerde kur'an ın muhatabları olan teslim olmuş kişilersek allahın her söylediğine karşılık bize işittik ve itaat ettik demek düşer.
allaha emanet olun kardeşler
allahın rahmeti ve bereketi benimde üzerime olsun... :lol: tabii sizlerinde :lol:
 
I Çevrimdışı

IYI_Osmancik

Yeni Üye
İslam-TR Üyesi
BAK DOSTUM KÖSEYSEN İSLAM SENDEN ZORLA SAKAL İSTEMİYOR ZATEN !
BU ŞEKİLDE ALAY VARİ KONUŞMANA BU SİTEDE İZİN YOKTUR BİLESİN..!
 
!sLaM4eVeR Çevrimdışı

!sLaM4eVeR

لا اله الا الله
Admin
ikra islam ahi Allah razı olsun düzeltmissin ve yanıtlamıssın.
 
M Çevrimdışı

murataza

Yeni Üye
İslam-TR Üyesi
ESSELAMUN ALEYKUM VE RAHMETULLAH..EY MUSLUMAN KARDEŞLERIM ''SAKAL'' RESULULLAHIN AÇIK BIR SUNNETIDIR. VE TUM PEYGAMBERLERIN..BIRAKABILEN HERKESE SAKAL BIRAKMALARINI TAVSIYE EDIYORUM..AMA RESULULLAHIN SUNNETI OLARAK VARKEN BENIM TAVSIYE ETMEM BILE GARIP BIRAZ.AMA YINEDE DIYEYIM RESULULLAHIN SUNNETI SAKALI BIRAKINIZ EY UMMETIL İSLAMIN ERKEKLERI....BENIM YAŞIM =18= VE BEN ..ELHAMDULILLAH SAKAL BIRAKIYORUM BIYIGIMI KISALTIYORUM...ÇEVREMDEKI HERKES TEPKI GOSTERIYOR AMA BEN KESMIYORUM...ELHAMDULILLAH ..BENIM SAKALIM DEDEMIN SAKALINI GEÇTI :)))
 
Ş Çevrimdışı

şeriatkılıcı

Guest
neden tepki gösteriyorlarki anlamıyorum! biri haram işlese kimsenin sesi çıkmıyor. mesela bi kadın başını açsa kuaföre gitse herkes olumlu bakıyor!!!!!! herkes: "insanlar özgürdür istediğini yapar, dinde zorlama yoktur" diyor ama sakal bırakmaya gelince herkes karşı çıkıyor.... Allah sonumuzu hayr etsin ve bizi gafletten uyandırsın...amin
 
M Çevrimdışı

muvahhid 2

Üyeliği İptal Edildi
Banned
Evet sakal önemlidir fakat olmazsa olmazdır, kesinlikle kesilmemelidir, kesmek kesinlikle haramdır, ne şartta olursa olsun sakal bırakılmalıdır, farzdır, vaciptir türünden yaklaşımları kabul etmiyorum. Yapabilen yapsın. Mazeretinden dolayı yapamayanları tenkit etmeye gerek yok. Sakallı olup da şirk içinde olan çok insan var.
 
E Çevrimdışı

Ehli_Hadis

Aktif Üye
İslam-TR Üyesi
Bizde sana katılmıyoruz muhavvid2 Sakal Bırakmak Birincisi Allah'ın bir emridir .....bunun delili ise şu rivayettir:

Bıyıkları uzun ve sakalları tıraşlı bir Mecusi Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem’e gelmiş ve Rasulullah s.a.v., ona; “Böyle yapmanı sana kim emretti?” diye sorunca o Kisra’yı kastederek; “Rabbim” demişti. Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem; “Lakin benim Rabbim, bıyıkları kısaltmamı, sakalları salıvermemi emretti” buyurarak sakalın önemini ve Rabbimizin bir emri olduğunu belirtmiştir.

İbni Sa’d(1/449) Said Bin Mansur Musannef(172) İbni Kesir el Bidaye(4/264) Ebu Nuaym Delail(1/349) İbnül Cevzi el Vefa(2/460) Tarihut Taberi(2/654) Suyuti Dürrül Mensur(1/276) Nebhani Huccetullah(1/521) Suyuti Esbabı Vurud(213) İbni Hacer Metalibul Aliye(2206)

Allah'ın emrettiği ise farz'dır eğer birisi sakalını kesiyorsa bu kişi haram'a düşmüş olur . diğer rivayetleri ise arkadaş yukarıda zikretmiş ...onları burda tekrar zikretmeye gerek yoktur.......

047.jpg
 
M Çevrimdışı

muvahhid 2

Üyeliği İptal Edildi
Banned
Bu sizin zikrettiğiniz mesele sakal hakkındaki görüşlerden sadece bir tanesidir. Diğer görüş vacip olduğu yönündedir. Diğer görüş sünnet olduğu yönündedir. Diğer görüş ise müstehap olduğu yönündedir.
 
E Çevrimdışı

Ehli_Hadis

Aktif Üye
İslam-TR Üyesi
Görüşlere takılı kalırsak işimiz vardır demektir Kimin görüşü nassa dayalı ise bu kabul edilir nassa dayanmayan ise reddedilir Yukarda ki rivayet gayet açık ve nettir ....buda sakal bırakmanın Allah'ın emri olduğunu gösteriyor bizim için rivayetler yeterlidir görüşler ise ayet yada hadis değildir Rasül'ün sözünün dışında ki sözler bunlar isterse bin tane olsun bunlar terk edilebilinirde alınabilinirde ama Rasül sallallahu aleyhi ve sellem'in sözü sadece alınır...........
 
M Çevrimdışı

muvahhid 2

Üyeliği İptal Edildi
Banned
Bütün görüşler nassa dayanıyor ve farklı sonuçlar çıkıyor. Mezhepler de böyledir. Bir rivayet zikredip bu budur demek çok dar bir bakış açısı. Konu ile ilgili bütün hadislere bakılır, nerede ne zaman hangi şarta göre hangi olaya göre söylenmiştir hepsi tartılır ondan sonra hüküm verilir. Sünnet diyenlerin de sizinkine benzer delilleri var öyle değil mi?

Sakal bırakmanın farz ve kesmenin haram olduğunu iddia ediyorsanız vacip sünnet ve müstehap diyenlerin delillerini çürütmeniz gerekir. Bu da forum üzerinden olmaz. Dünyadaki bütün İslam alimleri toplanır da sakal kesmenin haram olduğu üzerinde birleşirse o zaman fikrimi değiştiririm.
 
E Çevrimdışı

Ehli_Hadis

Aktif Üye
İslam-TR Üyesi
Allah Rasülü'nün söz seni İflah etmiyorsa bundan sonra seni kimsenin sözü İflah etmez.....
 
Üst Ana Sayfa Alt