Neler yeni
İslami Forum, Dini Forum, islami site, islami sohbet, radyo, islami bilgiler

İslam-tr.org'a hoş geldiniz! Hemen üye olun ve kendi konularınızı, düşüncelerinizi paylaşarak bu platforma katılın. Oturum açtıktan sonra, İslam dini, tarih ve güncel konularla ilgili paylaşımlarda bulunabilirsiniz.

Selef-i Salihin Akidesi - Allah (c.c.) Arşa İstiva Etmiştir!

S Çevrimdışı

Sa'd Bin Ebi Vakkas

Üye
İslam-TR Üyesi
Allah (c.c.) Arşa İstiva Etmiştir!


Burada Allah'in Arsi'nin semavatinin ustunde oldugu bildirilerek, "Istiva"nin "Uluvv" manasiyla tefsiri gundeme getirilmistir. Nitekim sahabe, tabiun ve muctehid imamlar boyle tefsir etmislerdir. Oysa Muattila, Cehmiye, Mu'tezile ve onlardan bu gorusu alanlar boyle inanmazlar.

Ornegin Es'ariler v.b. Allah'in isim ve sifatlarini inkar edenler, onlari asil manalarinin disindaki bir manayla yorumlayanlar gibi. Halbuki hadis Allah'in sifatlarinin varligini gostermekte ve bu da Allah'in kemaline delalet etmektedir.

Nitekim salih Selef, muctehid imamlar ve Sunnete bagli kalarak onlara tabi olanlar bu gorustedirler. Bunlar, Allah'in, kendi zati icin ve Rasulu'nun O'nun icin var kabul ettigi kemal sifatlarin varligini, Allah'in Celal ve azametine yarasir sekilde, temsilsiz ispat ve tatilsiz ve mahlukata benzemekten tenzih ederek kabul etmislerdir.

Allame Ibnul Kayyim, "Miftahu Darusseade" adli eserinde demistir ki:

"Bu noktaya batini manada bir basiretle bakmak gerekir. Iste bu taktirde kendisine semanin kapilari acilir, onun katlarinda dolasir, melekutunda melekleri arasinda dolanir, sonra kendisi icin, bir kapinin ardindan bir baska kapi, kisaca ardarda kapilar acilir durur. Ta ki bu kalbin seyri Ars'a ve Rahman'a varip burada noktalanincaya dek. Boylece buranin genisligine, Azametine, Celaline ve Mecdine, yuceligine bakar da, yedi kat gok ile yedi tabaka yeri gorur. Bunlarin, gordugu Ars'a nisbetle durumu adeta bir colun ortasina atilan bir halka gibidir. Melekleri Ars'in cevresinde ses cikarir vaziyette gorur. Hepsinin tesbih, hamd, takdis ve tek bir sesleri duyulur. Emir, bir kavmin oldurulmesi ve birinin diriltilmesine, bir kavmin aziz ve birinin de zelil kilinmasina iliskin olarak, memalik ve ordularinin tedbiriyle, sadece Rabb ve Meliklerinin bilecegi bu yer uzerinden iner. Allah (c.c.) dilerse mulk sahibi kilar, dilerse mulku elinden alir. Bir mulkun insasi, digerinin yok olusu buradan iner, bir nimetin bir mahalden bir baska mahale degistirilmesi, ihtiyaclarinin farkliligina, cokluguna gore degerlendirilir. Egriyi dogrultmak, fakiri zengin kilmak, hastaya sifa vermek, sikintiyi gidermek, gunahi magfiret etmek, zarari onlemek, mazluma yardim etmek, saskina dogruyu gostermek, cahile ogretmek, kayibi geri getirmek, korkani guvenilir kilmak, kiraciyi kurtarmak, zayifa yardim etmek, medet bekleyenin imdadina yetismek, acize yardim etmek, zalimden intikam almak, dusmana engel olmak, hep buradan iner. Bu oylesi bir merasimdir ki, adalet ile fadl arasinda doner durur, hikmetle rahmet arasinda dolasir durur, alemlerin tum katlarina nufuz eder, burada hicbir kulak baskasinin konusmasiyla mesgul kilinmaz, cokca sual, ihtiyac ve farkli dillerden farkli isteklere ragmen asla bir kargasa olmaz, vakitlerinde bir farklilik ve degisim soz konusu olmaz. Hazinelerinde bir-tek zerre bile eksilmez. O, kendisinden baska ilah olmayan Aziz ve Hakim olandir, iste boyle bir durumda kalp, Rahman'in iki eli onunde basi egik bir sekilde, Allah'in izzeti ve azameti karsisinda husu ile egilir. Hak ve apacik Melik'in huzurunda secdeye kapanir. Oyle bir secde ki, buradan basini Yevmi Mezide dek asla kaldirmaz. Iste bu, kalbin yolculugudur. Kalp, bu haliyle kendi ulkesinde, yerinde ve mulkundedir. Iste bu, Allah'in saskinlik uyandiran sanatinin en muazzam ayetlerindendir. Boylesine bereketli ve huzurlu bir sefer icin neler verilmez, boylesine meyveli ve faydali bir yolculuk icin neler yapilmaz ki?

Boylesine faydali ve sonuc bakimindan en guzel bir yolculuk icin neler verilmez ki?

Bu, ruhlarin hayat buldugu bir yolculuktur. Bu, saadetin anahtari, akillarin ve gonullerin ganimetidir. Yoksa sirf bir parca azap olan bir yolculuk degildir bu."

Rasulullah (s.a.v.) henuz hayatta iken ondan sefaat dileme meselesine gelince:

Bundan maksat Rasulullah'in bu konuda dua etmesini istemek ve bunu saglamaktir. Dolayisiyla bu, yalnizca Rasulullah'a (s.a.v.) has bir durum da degildir. Aksine salih ve iyi bir kimse olarak taninan ve duasinin kabul gorecegi umulan bir kimseden de boyle bir seyin istenmesinde herhangi bir sakinca yoktur. Isteyen, ozel ve genel manadaki isteklerini istemede bunun duasindan yararlanabilir.

Nitekim Rasulullah (s.a.v.), Omer (r.a.) Umre yapmak istediginde kendisine:

"Ey kardesim, salih dualarinda bizi unutma." (Tirmizi, De'avat: 109, Ahmed: 1/29, 2/59) buyurmustur.

Abdullah b. Omer'den:

"Omer (r.a.), Umre icin Rasulullah'tan (s.a.v.) izin istedi de kendisine izin verdi ve:

"Kardesim! Salih duana bizi de kat, bizi unutma." dedi. Abdurrezzak, hadisinde derki:

"Omer soyle dedi:

"Uzerine gunes dogan bir gun olarak bana en sevimli gelen gun, Rasulullah'in bana:

"Ey kardesim!" diye seslendigi gundur."

Oluye gelince; bunun icin mesru olan, ona dua etmek, cenazesinde, kabri basinda ve baska zamanlarda onun icin hayir duada bulunmaktir. Iste olu icin mesru olan budur. Fakat oluden dua beklemek mesru kilinmamistir. Aksine Kitap ve Sunnet boyle bir seyin yasaklandigini ve boyle yapan kimsenin hakkinda tehditler bulundugunu aciklamaktadir. Allah (c.c.) soyle buyuruyor:

"Geceyi gunduze bitistirir, gunduzu de geceye bitistirir. Gunesi ve ayi emrine amede kilmistir, her biri belirli bir sureye kadar akip gitmektedir. Iste bunlari yaratan, Rabbiniz Allah'tir. Mulk (hakimiyet) yalniz O'nundur. Ondan gayri cagirdiklariniz ise bir hurma cekirdeginin zarina bile malik olamazlar." (Fatir: 35/13)

"Eger onlara dua ederseniz, duanizi isitmezler, isitseler bile size cevap veremezler. Kiyamet gununde ortak kosmanizi da inkar edeceklerdir. Her seyden haberdar olan Allah gibi kimse sana haber veremez." (Fatir: 35/14)

"Insanlar hasrolundugu (bir araya getirildigi) zaman, (Allah'tan baska taptiklari) onlara dusman kesilirler ve onlarin ibadetlerini inkar edenler olurlar." (Ahkaf: 46/6)

Olu ya da uzakta olan biri (gaib) soylenenleri isitme, dediklerinize icabet etme, fayda ve zarar verme gibi ozelliklere sahip degildir. Sahabe -Allah kendilerinden razi olsun- ozellikle de onlarin icinden daha once Islami kabullenenlerden, ornegin rasit halifeler gibi hicbirisinden ve onlarin disinda baskalarindan bunun zittina bir nakil yapilmamistir. Bunlarin, ihtiyaclarini olumunden sonra Rasulullah'tan istediklerine iliskin bir rivayet yoktur. Hatta kuraklik donemlerinde bile, O'nun olusune gidilmemistir. Nitekim Omer (r.a.), kitlik zamaninda halkla birlikte yagmur duasina ciktiginda, Rasulullah'in amcasi Abbas'tan kendileri icin yagmur duasi yapmasini istemisler, Omer (r.a.) da yagmur duasi icin ona emretmistir. (Buhari, Istiska:3, Fedail: 11)

Kendisi hayatta olup, yanlarinda bulundugu icin, Rasulullah (s.a.v.) gibi olmus olan birinden Rabbine dua etmesini istemek yerine ondan istemislerdi.

Bu olay kitlik yilinda, H. 18. yilinda olmustu. Dokuz ay kitlik surmus, hic yagmur yagmamisti.

Hafiz, Fethul Bari'de diyor ki (2/339):

"Zubeyr b. Bekkar "el-Ensab" kitabinda Abbas'in (r.a.) nasil bir dua yaptigini da yazmistir. Kendi isnadiyla tahric ettigine gore Omer (r.a.), Abbas'tan (r.a.) yagmur duasi yapmasini isteyince, o soyle dua etmistir:

"Allah'im gelen bir amel mutlaka islenen bir gunah sebebiyledir. Eger bir bela kaldirildiysa bu da yapilan tevbe sonucudur. Kavim, beni one surerek, benim Rasuluyle olan yerimi, konumumu dusunerek huzuruna getirdiler. Iste gunahkar ellerimiz sana acilmis bulunuyor. Alinlarimiz tevbe etmis durumda. Bize bereketli yagmur yagdir."

Iste bu dua sonucu daglar misali yagmur yagdi, toprak suya kandi ve halk da mutlu olarak yasadi."

Eger Olumunden sonra birinden yagmur istemek caiz olsaydi, Omer (r.a.) ve Sabikun-i Evvelun (oncekiler) Rasulullah'a (s.a.v.) kosarlardi. Boylece yasayanla olu arasindaki fark ortaya cikmis oldu. Hayatta olan kimse eger yanimizda hazir bulunuyorsa, ondan bizim icin dua etmesini istemek caizdir. Cunku bunlar Allah'a teveccuhte bulunurken, kimin adina dua ve niyazda bulunacaklarsa, onun istegini goz onunde bulundurarak Rablerine dua ederler. Kim de mesru olani birakir da mesru olmayana basvurursa hem sapar hem de baskalarini saptirir. Sayet olen kimsenin duasinda -ki bu mumkunse- bir hayir olsaydi, bu hususta sahabe cok daha once davranirlardi. Cunku onlar bu hususta cok daha titizdiler ve buna en layik olanlar da bunlardi. Onun hakkini en cok ve en iyi onlar bilirlerdi. Kim Allah'in Kitabina baglanirsa kurtulur. Kim de onu terk edip, buna degil de aklina dayanip guvenirse helak olur.


Muvaffakiyet Allah'tandir.
 
E Çevrimdışı

Ebu & Dücane

Guest
ALLAH cc NERDEDE dir ??! (ayet, hadis, alim lerim görüşleri.. 2 ayrı çalışma..)

Allah zamandan ve mekandan münezzehtir sözü; ilk defa Cehm bin Safvan adlı mel'un tarafından ortaya atılmış ve bu sözün bedelini idam edilerek ödemiştir.
Daha önce bu sözü kullanan sahabe,tabiundan kimse yoktur. Ebu Hanife, Malik, Ahmed Hambel, Şafii gibi alimler "istiva ve arş" konusunda; Allah nerededir
bilmiyorum, arşta ancak arş nerede bilmiyorum diyenleri tekfir etmişlerdir.
(sadece imam şafi bilmiyorsa mazur olabilir demiştir.)

Ayetteki "istivayı" "istevla" olarak tarif edenler sufizme mensup kişilerdir. Zaten; fıkıhta Hannefi gibi alimleri takip edip akaidde başkalarına uymaları bu tür küfürleri gizlemek içindir.

1) Allah, O'dur ki, gökleri, yeri ve arasındakileri altı günde yarattı. Sonra "ARŞA İSTİVA ETTİ". Sizin, ondan başka hiç bir yardımcınız yok, hiç bir şefaatçiniz de yoktur. Artık nasihat almıyormusunuz.
ALLAH SEMADA BÜTÜN DÜNYA İŞLERİNİ İDARE EDER. Sonra ameller, bir günde O'na yükselir ki, miktarı, sizin saydıklarınızdan bin yıldır.

Secde 4/5

2)RAHMAN ARŞIN ÜZERİNE İSTİVA ETTİ.

Ta'ha 5

3) GÖKTE OLANIN (ALLAH'IN) , sizi yerin dibine batırıvermeyeceğinden emin mi oldunuz ? O zaman yer arsıldıkça sarsılır.

Mülk 16

4) Yoksa "SEMADA OLANIN (ALLAH) üzerinize tas yağdıran bir rüzgar göndermesinden emin mi oldunuz ? O zaman bu tehitin ne demek olduğunu anlarsınız.

Mülk 17

5) Göklerde ve yerde olan canlılarla Melekler, kibirlenmeden hep Allah'a secde ederler. "ÜSTLERİNDE Kİ RABLERİNDEN KORKARLAR" ve emrolundukları her şeyi yaparlar.

Nahl 49/50

6) Firavn veziri olan Hâman'a söyle dedi Ey Hâman Bana yüksek bir kule yap, belki bazı yollara muttali olurum. Göklerin yollarına muttaıi olurum da, "MUSA'NIN ILAHINI" görürüm. Çünkü ben mu sa'nın (söylediğinin yani, davet ettigi "SEMÂDA KI ILAH" iddiasının yalan olduğunu zannediyorum. Böylece Firavun'a, yaptığı kötü iş süslü gösterildi ve yoldan saptırıldı. Firavun'un tuzağı tamamen boşa çıktı.

Mü'min 36/37

7) Her kim izzet isterse bilsinki bütün izzet Allah'ındır. Güzel kelimeler ancak "O'NA YÜKSELIR" salih amelide güzel kelimeleride yükseltir .

Fatir 10

O vakit Allah'u Azze ve Celle şöyle buyurdu: Ey İsa şüphe yok ki seni ecelin bitince öldüreceğim ve "SENİ BANA YÜKSELTECEĞİM".

Ali İmran 55

9) Dogrusu "ALLAH, ONU (ya'ni Isa as’i) KENDiSiNE YÜKSELTMISTIR" .Allah Aziz ve Hakim'dir

Nisa 158

Bu mevzuda Ebu Hanife R.H. dan, naklolunan kavil:

Fikhu'l -Ekber isimli meşhur kitabın sahibi Ebu Muti'i -l -Hakem ibnu Abdullah el -Belhi-den bize söyle bir haber ulaştı:

Ebu Hanife R.H. a, "RABBIMIN SEMADA MI YERDE MI OLDUGUNU" bilmiyorum diyen bir adamin hükmünü sordum . "SÜPHESİZ O KAFİR OLMUŞTUR" Çünkü Allahu Azze ve Celle şöyle buyuruyor. "RAHMAN ARŞIN ÜZERİNE İSTİVA ETMİŞTİR" "ARŞIDA YEDI KAT SEMANIN ÜSTÜNDEDİR" dedi. Bende dedim ki: O adam diyor ki tamam "ARSIN ÜZERINE ISTIVA ETMISTIR" diyorum lakin "ARSIN SEMÂDA MI YERDE MI OLDUGUNU" bilmiyorum, Tekrar Ebu Hanife R.H, cevaben söyle dedi."ARSIN SEMADA OLDUGUNU INKAR ETTIMI SUBHESIZ KI O KÂFIR OLMUSTUR" .

Bu mevzuda Imam'i Malik R.H. dan, varid olan kavil:

Abdullah ibnu Ahmed ibnu Hanbel R.H.dan, er -Reddu ale'l -Cehmiyyeti isimli kitnb'inda,babasi Ahmed'den oda Abdullah ibnu Nafl'den oda Malik ibnu E-nes R.H. dan söyle dedigini rivayet ediyor.

Imam'i Malik R.H. söyle dedi:

"ALLAH'U AZZE VE CELLE SEMÂDADIR , ILMl ISE HER YERDEDIR, ILMINDEN DE HIÇ BIR SEY GIZLI KALAMAZ".

'Bu Eseri Ebu Davud Mesail'de (263) Abdullah er -Reddu A-le'l -Cehmiyye de (5) ve Aciri Seria da (289) rivayet etmislerdir.

Ca'fer ibnu Meytmun dan, söyle dedi Mâlik ibnu Enes R.H. a " RAHMAN OLAN ALLAH ARSA ISTIVA ETTI" Ayet'i Kerimesinde ki "ISTIVA" kelimesi den,"ISTIVA" nasildir diye ? soruldu. Mâlik ibnu enes R.H. söyle cevab verdi "ISTIVA" ma'lumdur. nasil demek ise ma'kul degildir. "ALLAH'U AZZE VE CELLE'NIN ARSIN ÜZERINE ISTIVA ETTIGINE INANMAK ISE VACIBTIR

seni ise "DALÂLET"TE" olan birisi olarak görüyorum der,ve o kisinin meclisinden çikarilmasini emreder

beyhaki esma/48 ebu said ed darimi er-reddu al'el cehmiye 28

Bu mevzuda Ahmed ibnu Hanbel R.H. dan, naklolunan kavil:

I) Ebu Bekr el -Hallâl'in seyhi, Yusuf ibnu Musa'1 -Kattan söyle dedi:

Ebu Abdullah'a (ya'ni Ahmed ibnu Hanbe)'' denildi ki (Ne diyorsun ?) Allah'u Azze ve Celle, yarattiklarindan ayri olarak "KUDRETI VE ILMI" ile her yerde oldugu halde "YEDI KAT SEMANIN ÜSTÜNDE ARSININ UZERINDE MIDIR"

Ahmed ibnu Hanbel'de cevaben söyle dedi: Evet "ALLAH'U AZZE VE CELLE ARSININ ÜZERINDEDIR" hiç bir seyde "ILMINDEN GIZLI DEGILDIR" .

Bu Eseri Hallal es -Sünen'de rivayet etmistir.

2) Ebu Talib Ahmed ibnu Humeyd söyle dedi: Ahmed ibnu Hanbel'e "ALLAH BIZIMLEDIR" deyip su Ayet'i (Herhangi bir üç sirdasin, bir fisiltisi oluyor mu, mutlak "ALLAH DÖRDÜNCÜLERIDIR") okuyan bir adamdan sordum. Dedi ki muhakkak o "CEHMI" olmustur. Ayetin evvelini birakarak sonunu aliyorlar dedi. Ben de Ayet'i evveliyle beraber okudum. ( "BILMIYORMUSUN ? ALLAH HEM GÖKLERDEKÎNI HEM YERDEKINI HEP BlLIR. HERHANGI BIR UÇ SIRDASIN, BIR FISILTISI OLUYORMU,MUTLAK ALLAH DÖRDÜNCÜLERIDIR.BES KISININ OLUYOR MU, MUTLAK ALLAH ALTINCILARIDIR BUNLARDAN DAHA AZ, DAHA ÇOK OLUYOR MU, MUHAKKAK ALLAH, HER NEREDE OLSALAR, ONLARLA BERABERDIR SONRA BUTUN YAPTIKLARINI, KIYAMET GÜNÜ, KENDILERINE HABER VERIR. HABERINIZ OLSUN KI, ALLAH, HER SEYI BILIR" (Ayet'in nihayetinde Ahmed ibnu Hanbel söyle dedi Ilmi onlarla beraberdir. Ve sonra (KAF) Suresinden su Ayet'i okudu. "NEFSININ ONA NE VESVESELER VERDIGINI DE BILIRIZ. BIZ ONA SAH DAMARINDAN DAHA YAKINIZ" (KAF Suresi 16) Ve sonra "ILMI ONLARLA BERABERDIR" dedi:

Bu Eseri Hallal es -Sünen'de (199) rivayet etmistir.

3) Mervezi R.H. söyle haber verdi: Ebu Abdullah'a (ya'ni Ahmed ibnu Hanbel'e) dedim ki Bir insan ki, ben Allah'in Kur'an da dedigi gibi diyorum. Allah da diyor ki. "HER HANGI BIR ÜÇ SIRDASIN, BIR FISILTISI OLUYOR MU, MUTLAK ALLAH DÖRDÜNCÜLERIDIR" . (Mücadele 7 ) Bunu derim bundan baska birsey demem diyor, (ne dersiniz bu adama ?) Dedi ki: "CEHMIYYELERIN" sözüdür. Bilakis "ALLAH'IN ILMI ONLARLA BERABERDIR" .

Bu Eseri Ibnu Buta Inabe'de rivayet edip Zehebi'de Uluv'da (22 tahric etmistir.

Ahmed ibnu Hanbel R.H. dan, naklolunan kavillerden istifade edilen mes'eleler sunlardir

1) Ehli SUnnet'in bayraktari olan, Ah med ibnu Hanbel R.H. a sorulan, "ALLAH YEDI KAT SE

MANIN ÜSTÜNDE ARSININ UZERINDEMIDIR" ? sorusuna,eve

"AlLAH'U AZZE VE CELLE ARSININ ÜZERINDEDIR" hiç bir sey de "ILMINDEN GIZLI DEGILDIR", diye cevab vermes temsil etmis olduSu "EHLI SÜNNET ITIKADINI"beyan t der.

2) "ÜÇ KISININ DÖRDÜNCÜSÜ ALLAH'DIR" A yet'inde hurafilerin yaptiklari tahrifi beyan eder "SELEF'I SALIH'IN" anlayisini açiklar.

3) "ALLAH HER YERDE ZATIYLA BIZIMLEDIR sözilnitn "EHLI SÜNNET ITIKADINDAN" de»il de "FIRKA'I DALLE" olan "CEHMIYYENIN" sözü oldugunu beyan eder.

bu konuda sahabeler'in söyledikleri;

Abdullah ibnu Mes'ud R.A. dan, söyle dedi Dünya semâsi ile ondan sonra ki gelen semânin arasi besyüz senedir. Her iki semânin arasi böylece besyüz senedir. Kürsi ile suyun arasida besyüz senedir Ars ise suyun Üstündedir. "ARSIN ÜSTÜNDE'DE ALLAH'U TEBAREKE VE TEALA VARDIR SiZiN MESKUL OLDUGUNUZ AMELLERl ORADAN BiLiR".

Bu Eseri Ebu Said ed -Dârimi Reddu alel -Cehmiyye nam kitabin da (275) Ibnu Huzeyme Tevhid de (105/106) ve Beyhaki Esma (401) sahih bir senedle rivayet etmislerdir.

Abdullah ibnu Abbas R.A. dan, vârid olan rivayet:

Aise R.A. nin kapicisi Zekvan dan,

(söyle dedi Abdullah ibnu Abbas R.A. Âise R.A. vefat edeceginde yanina geldi. Aise'ye hitaben söyle dedi» Sen Resûlullah S.A.V. in kadinlarindan kendisine en sevgili olani idin. Allah Resulü S.A.V. ise temiz olandan baska bir seyi de sevmez. " HEM SUBHA NEHU VE TEALA YEDi KAT SEMÂNIN ÜSTÜNDEN SENiN BE -RAATINI iNDlRDl» Ve Allah'u Azze ve Celle'nin zikredildigi hiç bir mescid yok ki senin beraatini bildiren Ayet gece ve gündüz orada okunmasin.

Bu Eseri Ebu Said ed -Dari-mi er -Reddu Alel -Cehmiyyeti'de (275) sahih bir senedle rivayet etmistir.

Abdullah ibnu Umer R. A. dan, vârid olan rivayet:

Zeyd ibnu Eslem R.A. dan, söyle dedi: Abdullah ibnu Umer bir çobanin yanina ugradi ve ço -bana kesilmeye elverisli bir seyi olup olmadigini sordu. Çobanda sahibi burada yoktur dedi. Ibnu Umer R. A. da, ne olacak sahibin» birini kurt kapti dersin dedi. Bu söz Üzerine çoban "BASINI SEMÂYA KALDIRIP SÖYLE DEDI PEKIYI ALLAH NEREDE YA" ? bu cevabi isiten ibnu Umer R.A. da, Vallahi Allah'in nerede oldugunu sormaya ben daha layikim dedi. Ve sonra çobani ve koyunlari sahibinden satin alip, çobani azad ederek ko yunlari da ona verdi.

Ebu Bekr R.A. dan, vârid olan rivayet:

I) Abdullah^ibnu Umer R.A. dan, söyle dedi Resulullah S.A.V. vefat ettiginde, (münafiklardan bazilari müslümanlarin aralarini karistirmak için nasil olur böyle bir Resul ölürmü diye laflar konusmaya baslamislardi) Binâen aleyh Ebu Bekr R.A. Müslümanlara hitaben bir hutbe irad ederek söyle dedi:

"EY lNSANLAR EGER.IBÂDET ETTiGiNiZ ILAH MUHAMMED IDIYSE O ÖLDÜ. EGER IBADET ETTIGINIZ ILAH SEMÂDA KI ALLAH ÎDIYSE O ÖLMEMISTIR"

ve sonra su Ayet'i Kerimeyi sonuna kadar okudu. (Muhammed A.S.V. ancak bir Resuldür. O: dan önce bir çok Resuller gelip geçmistir. Simdi o ölür veya öldürülürse siz dininizi terkmi ? edeceksiniz. ...................................Ali imran 144.


Bu eserden istifade edilen meseleler sunlardir.

a) Ebu Bekr R.A. nün, hitâb attigi insanlarin cemi'sinin ashabi kiram oldugu.

b) Hitâb ettigi kisilerin sahâbe olmalari dolayisiyla sâhib olduklari ilimle, Ebu Bekr R.A.nün, eger ibâdet ettiginiz ilah "SEMÂDA Ki ALLAH" ise, sözüne sukût ederek kabul edisleri söylenen sözün hak olduguna delâlet etmesi.

c) Hayatta iken Cennet'le müjdelenen, Resûlullah'in arkadasi olarak Kur'anda zikredilen, Resulü ekremin Halifesi olan Ebu Bekr siddik R.A. nün, "ALLAH'U AZZE VE CELLE'NlN SEMADA" olduguna itikad ettigini beyan eder.

Eger Ebu Bekr Siddik R.A. Kitab ve Sünnet'e muhalif olarak bir konusma yapmis olsaydi bu kadar sahabenin böyle bir hataya sükût edeceklerini ne akil kabul eder ve nede nakil.

Ebu Zer R. A. dan, söyle dedi: Bir gün tam günesin batacagi esnada Resulullah S. ile beraber mescid'de bulunuyordum. Bana hitaben bili yormusun günes nereden batiyor, Ya Eba Zer dedi: de Allah ve Resulü en iyi bilendir Ya Resûlellah dedim: Devam ederek, "MUHAKKAK KI O ARSIN ALTINDA RABBlSlNlN ÖNÜNDE SECDE ETMEGE GIDIYOR" dedi.

Bu Hadis'i Buhâri (48O2 Ahmed (5/152) ve Ibnu Mendeh (1012) rivayet etmis -lerdir.

Câbir ibnu Abdullah R.A. dan, söyle dedi: Resulullah S.A.V. Veda haccin'da Arefe gUnü vermis oldugu hutbede söyle buyurdu: Ben vazifem olan tebligi yaptimmi ne diyorsunuz.) (Sahabelerde) evet Ya Resulellah hakkx ile yaptin diye oevab yerdiler. Resülullah S.A.V. de sehâdet parmagini "SEMAYA DOGRU KALDIRIP INSANLARA KARSI INDIREREK ALLAH'IM SAHID OL DiYE ÜÇ KERE TEKRAR ETTi» .

Bu Hadis'i Buhâri (1739) Muslim (121 Ebu Davud (1905) ve Ahmed (1/447) rivayet etmislerdir.

Bu babda zikredilecek daha bir çok Hadis'i Serif olmasina ragmen, Risalemizin hacmini büyütmemek için, bu kadariyla iktifa ederek babimiza su Ayet"i Kerime ile son veriyoruz.

0,bizim Resulümüz kendilisinden hiç bir sey söylemez. O ne söyler ise, kendisine vahyedilen vahiyden baska bir sey degildir.

en -Necm ¾

Sa'd ibnu Ebi Vakkaa R.A. dan, söyle dedi! Resulullah S.A.V. Sa'd ibnu Muâz R.A. nün, Beni Kureyza hakkinda vermis oldugu hükme binaen söyle dedi»

"YEDi KAT SEMANIN ÜSTÜNDEN MELIK'lN VERDIGÎ HÜKÜM ILE HÜKÜM VERDIN"

Bu Hadis'i Nesei ( ) Beyhaki Esma'da (420) sahih bir' senedle rivayet etmislerdir.Zehebi'de el -Uluv'da (15) zikretmistir.

Ebu Said el -Hudri R.A. dan, söyle dedi: , Resûlullah S.A.V. buyurdular ki: ..... '

. Banâ'I'timâd etmiyormusunuz ? ben, "SEMADA OLÂN ALLAH'IN EMINIYIM" sabah ve aksam bana gökyüzünün haberi ' geliyor.

Bu Hadis'i Buhari (4351) ve Müslim (1064) rivayet etmislerdir.

"ALLAH NEREDEDIR" ? sorusuna müsbet olan "SEMADADIR" cevâbini verene "MUMIN" isminin itlak edildigi gibi, mUsbet olarak cevâb vermeyenede ya'ni "SEMADADIR" cevâbindan gayri cevâb verenede ayni "MUMIN" isminin itlak edilemiyecegide asikardir.

2) Enes ibnu Malik R.A. dan, söyle dedi: Zeyneb bintu Cahs R.A. Reaûlullah S.A.V. in sâir zevcelerinin yanlarinda söyle iftihar ederdi. Derdi ki Sizi Reaûlullah S.A.V. ile aileleriniz evlendirdi. Beni ise, "YEDI KAT SEMANIN ÜSTÜNDEN ALLAH EVLENDIRDI'

Bu Hadis'i Buhâri (7420) Tirmizi (3213) Ahmed (3/2 Ibnu Sa'd (fl/I03) ve Neae (2/76) rivayet etmislerdi

3)Ebu Hureyre R.A. dan, (söyle dedi Nebiyyu Muhterem S.A.V. söyle dedi: Allah'u Azze ve Celle mahlukâti yarattiktan sonra, "YANINDA ARSINI ÜSTÜNDE" söyle yazdi. RAHMETIM GADABIMI geçti.

Bu Hadis'i Buhâri (7422) Ahmed (2/25H) rivayet etmislerdir.

4) Abdullah ibnu Amr R.A. dan, söyle dedi: Resulullah S.A.V. buyurdu ki: Merhametli olanlara , "RAHMAN" olan Allah'u Azze ve Celle'de merhamet eder. Dünya ehline merhamet edin ki» "SEMADA KI RAHMAN OLAN ALLAH'DA" size merhamet etsin.

Bu Hadis'1 Ebu Dâvud (4941) Tirmizi (1924) Ahmed (2/160) Humeydi (591) Hâkim (4/159) re Hatib (2/260) sahih bir senedle rivayet etmislerdir.

TENBIH:

Kitab ve Sünnet itikadindan uzak olan bazi muharrifler yukarida ki Hadis'i serif'de zikrolunan "SEMADA KI RAHMAN" lafzini, semada ki Melekler diye ma'na verib terceme ediyorlar. Bu hareketleriyle KITAB ve SÜNNET'e muhalefet edenler, Sahabe ve Selefi Salihinin yolundan ayrilarak CEHMIYYE denilen itikad'da bozuk bir mezhebin yolunu tutmaktadirlar. Zira onlardan baska, bu Ümmetin evvelinde bu sözü (yani Allah her yerdedir) söyleyen gelmemistir. Bütün Ummet Allah'u Azze ve Celle'nin semada oldugunda nasla ittifak etmislerdir. Binaen aleyh bu itikada sahib olanlar, bu ve emsali Ayetleri ve Hadis'lere devamli yanlis ma'na vererek , Allah'in ve Resulünün kelamini tahrif etme yolunu tutmuslardir.
.......................

Muâviye b. el-Hakem es-Sülemî'nin rivayet ettiği hadis:... Allah Rasûlü صلى الله عليه وسلم cariyeye: 'Allah nerede?' diye sordu. Cariye: Semâdadır, dedi. Allah Rasûlü صلى الله عليه وسلم 'Ben kimim?' diye sordu. Cariye: Sen Allah'ın rasûlüsün diye cevap verdi. Allah Rasûlü صلى الله عليه وسلم cariyenin ef...endisine: 'Sen bunu azad et, çünkü bu bir müminedir' buyurdu."
Müslim


"Enes'in rivayet ettiği hadise göre Cahş kızı Zeyneb, Peygamber'in صلى الله عليه وسلم diğer hanımlarına karşı övünerek şöyle derdi: Sizi (Peygamber Efendimizle صلى الله عليه وسلم) akrabalarınız evlendirdi. Ama beni yedi kat semânın üstünden Allah evlendirdi. Bir lafzında da: Şüphesiz Allah semâda benim nikâhımı kıymıştır, derdi."
el-Buhârî


"Bir başka lafızda O, Peygamber'e صلى الله عليه وسلم: 'Rahmân (olan Allah) beni seninle Arşı'nın üstünden evlendirdi, demiştir."
el-Hâkim


"Ebû Hanîfe'ye: Ben Rabbim semâda mıdır yahut yerde midir bilmiyorum, diyen kimsenin durumu hakkında soru sordum, O: 'Bu kişi kâfir olur, çünkü Yüce Allah: "Rahmân Arşa istivâ etmiştir" buyuruyor. Onun Arşı ise semâlarının üstündedir' dedi. Ben: Böyle bir kimse 'Onun Arşa istivâ ettiğini kabul ediyorum, fakat Arş semâda mıdır yoksa yerde midir bilmiyorum' diyorsa hükmü ne olur? dedim. Şu cevabı verdi: 'Onun semâda olduğunu inkâr edecek olursa kâfir olur."
el-Fıkhu'l-Ebsât


"Bir adam Mâlik'e gelerek: Ey Abdullah'ın babası, Rahmân Arşa istivâ etti, nasıl istivâ etti diye sordu. (Ravi) dedi ki: Ben Mâlik'in bu söze kızdığı kadar bir şeye kızdığını görmedim. Onu bir ter bastı. Etrafında bulunanlar başlarını öne eğdi. Sonra Mâlik'in kederi, üzüntüsü geçti ve şunları söyledi: 'Keyfiyet akıl ile kavranılamaz. Onun istivâsı bilinmeyen bir şey değildir. Ona iman etmek vacibtir, ona dair soru sormak bir bid'attir. Ben senin sapık birisi olduğundan korkuyorum.' Sonra verdiği emir üzerine o kişi dışarı atıldı."
ed-Dârimî, er-Redd ale'l-Cehmiyye


"Biz ismi mukaddes olan Allah'ın benzersiz olduğuna inanıyoruz. Bizim Onun sıfatları ile ilgili olarak sabit olanlara imanımız, Onun mukaddes zatına imanımız gibidir. Başka bir deyişle sıfatlar mevsufa (nitelenene) tabidir. Böylece yüce yaratıcının varlığını akleder, Onun mukaddes zatının başka benzeri olmadığını; Onun zatının ayrı ve başka olduğunu anlarız. Zatının mahiyetini akletmemiz söz konusu değildir. İşte sıfatları hakkında söylenecekler de böyledir. İman ettiğimiz, var olduklarını aklımızla kavradığımız tüm bu sıfatların mahiyetini, aklımızla kavramamız yahut onları (yaratılmışların sıfatlarına) benzetmemiz yahut onlara bir keyfiyet nispet etmemiz, ya da yarattıklarının sıfatları gibi olduğunu kabul etmemiz söz konusu değildir. O, bundan pek ulu ve büyüktür..."
Hâfız Zehebî


Uluv Meselesi ve Sıfatlar Hakkında Alimlerin Görüşleri, Cehm bin Savfan'ın Görüşünün Ortaya Çıktığı Sıralarda İmamların Söyledikleri


Yaşadığı Dönemde Şam Diyarının Alimi Ebu Amr Abdurrahman b.Amr el.Evzai (157)

Ebu Abdillah el-Hakim el-Evzai’den şöyle dediğini rivayet etmektedir.Bizler ki tabiunun çokça bulunduğu bir zaman idi , şöyle derdik.Şüphesiz Aziz ve Celil olan Allah Arşının üstündedir.Biz sünnette O’nun sıfatlarına dair gelmiş buyruklara da iman ederiz.[1]


Horasan Alimi Mukatil b.Hayyan (…150 den önce)

Abdullah b.Ahmed b.Hanbel es-Sünne adlı eserinde babasından rivayet etmektedir.O Nuh b.Meymun’dan o Bukeyr b.Maruf’tan o Mukatil b.Hayyan’dan Yüce Allah’ın:Üç kişi fısıldaşmayıversin.Muhakkak O, onların dördüncüleridir.[2] buyruğu hakkında şunları söylemiştir.O Arşı üzerindedir,ilmi onlarla birliktedir.[3]



Şeyhul-İslam Ahmed b.Hanbel (164/241)

Ebu Bekr el-Hallal’ın hocası Yusuf b.Musa el-Kattan dedi ki:Ebu Abdullah’a Allah yedinci semanın üstünde Arşı üzerinde yarattıklarından ayrı ama kudreti ve ilmi ile her yerdedir öyle mi diye sorulunca o şu cevabı verdi:Evet o Arşı üzerindedir ve hiçbir şey onun ilminin dışında değildir.[4]


Horasan’ın Şeyhi Kuteybe b.Said (150-240)

Ebu Ahmed el-Hakim ve müfessir Ebu Bekr en-Nekkaş-ki lafız ona aittir-dedi ki:Bize Ebu,l-Abbas es-Serrac tahdis edip dedi ki:Kuteybe b.Said,i şöyle derken dinledim:Bu İslam sünnet ve,l cemaat arasında imam olan kimselerin kabul ettikleri kanaattir.
Biz Rabbimizi yedinci semada Arşının üzerinde biliriz.Nitekim Allah Celle Celaluhu :. اَلرَّحْمَنُ عَلَى الْعَرْشِ اسْتَوَى Rahman Arşa istiva etmiştir : (Taha 20/5)
Musa b.Harun da aynı şekilde Kuteybe,den şöyle dediğini nakletmektedir:Biz Rabbimizi yedinci semada Arşı üzerinde biliriz.
İşte Kuteybe hem imam hem doğru sözlü birisi olarak bu mesele üzerine icma

[1]el-Beyhaki bunu el-Esma ve,s-Sıfat (s.408) de rivayet etmiştir. Ravileri imam ve sika kimselerdir.(Senedi Sahih)

[2](Mücadele 58/7)

[3]Bu es-Sünne (s.71) de yer almaktadır.Ebu Davud’da bunu aynı şekilde el-Mesail adlı eserinde (s.263) İmam Ahmed’den el-Lelekai (1,92/b) de Beyhaki (s.430-431) de kaydetmektedir.Beyhaki bir başka rivayetinde bunu Mukatil b.Hayyan’dan o ed-Dahhak’tan diye böylece rivayet etmiş bulunmaktadır.Bu aynı zamanda el-Acurri’nin de (s.289) rivayetidir.(Senedi Hasen)

[4](SENEDİ SAHİHTİR) Bunu el-Hallal rivayet etmiştir.Burada sözü edilen el-Kattan Buhari,nin hocalarından sika birisidir.(253) yılında vefat etmiştir.Bunu da ondan Hallal dinlemiştir.


bulunduğunu nakletmektedir.Kuteybe Malik el-Leys Hammad b.Zeyd ve büyük ilim adamları ile karşılaşmış uzun bir dönem yaşamış hadis hafızları onu kapısında kalabalıklar oluşturmuşlardır.Bir adama:Bu kış mevsimi bizde kal ben de sana beş kişiden naklen yüz bin hadis çıkartayım demiş 240 yılında vefat etmiştir.(el-Uluvv li,l-Aliyyil-Azim (s.231)


Bağdat,ın Şeyhi Muhammed b.Mus,ab el-Abid (….228)

Ebu,l-Hasen Muhammed b.Attar dedi ki:Muhammed b.Mus,ab el-Abid,i şöyle derken dinledim:Senin konuşmadığını ahirette görülmeyeceğini idda eden bir kimse Senin zatını inkar eden birisidir.Şahadet ederim ki Sen Arşın üstündedisin.Yedi semanın üstündesin.Allah,ın düşmanı zındıkların söyledikleri gibi değilsin.
(SENEDİ SAHİHTİR) Bunu Abdullah b.Ahmed sonra da Ebu,l-Hasen ed-Darakutni rivayet etmiştir.Es Sünne (s.34)de Ayrıca Hatip Bağdadi et-Tarih (III ,280) de Darakutni yoluyla rivayet etmiştir.Daha sonra İbn Sa,d,ın şöyle dediğini rivayet etmektedir.Muhammed b.Mus,ab Ebu Cafer künyelidir.Allah,ın kitabını güzel okuyan birisi idi.Hadis de dinlemiştir ilim adamı insanlarla oturup kalkmıştır.Yüce Allah,ın izniyle sika birisidir.Bağdat,ta 228 yılında vefat etmiştir:Bu ise Muhammed b.Mus,ab el-Karkasani,den başka birisidir.Muhammed b.el-Attar,nın biyografisini yine el-Hatip (III,203-204) de kaydetmiş ve Abdullah b.Ahmed,den onun hakkında sika birisidir dediğini rivayet etmiştir.bu sened sahih tir.


Şeyhul-İslam Abdullah b.el Mübarek (118-181)

Ali b.el-Hasen b.Şakik,den şöyle dediği sahih olarak rivayet edilmiştir.Abdullah b.el-Mubarek,e Aziz ve celil olan Rabbimizi nasıl tanırız diye sordum.Şu cevabı verdi: O yedinci semada Arşı üstündedir.Cehmiye,nin dediği gibi o işte burada yerdedir demeyiz.
(SENEDİ SAHİHTİR) Darimi er-Reddu ale,l-Merisi,(s.24-103) er-Reddu ale,l-Cehmiyye (s.50) Abdullah b.Ahmed (s.7-25-35-72) de çeşitli yollardan İbn Şakik,ten diye rivayet etmişleridir,Zehebi el-Uluvda senedi sahih tir demektedir.Bu İbn el-Mübarek,ten ve Ahmed radıyallahu anh,den sabit sahih bir rivayettir.


Hicret Yurdu (Medine) nin İmamı Malik bin Enes (93-179)

Abdullah b.Ahmed b.Hanbel er-Reddu ale,l-Cehmiyye,de şunu rivayet etmektedir:Bana babam tahdis etti (Sonrada senedini) Abdullah b.Nafi,den diye zikrederek şunları söylediğini belirtti:
Malik b.Enes dedi ki:Allah semadadır ilmi her yerdedir.Hiç bir şey O,nun ilminin dışında değildir.
(SENEDİ SAHİHTİR) Bunu Abdullah es-Sünne (s.5) de rivayet ettiği gibi Ebu Davud el-Mesail,de (s.263) el-Acurri (s.289) el-Lalekai (I/92/b) de rivayet etmiş olup senedi sahih tir.İmam Ahmed de el-Acurri,nin naklettiği bir rivayete göre bunu delil göstermiştir.
El-Velid b.Müslim dedi ki: el-Evza,i ye Malik b.Enes,e Sufyan es-Sevri,ye ve el-Leys b.Sa,d,a Allah,ın sıfatlarını ihtiva eden hadisler hakkında soru sordum.Hepsi bana:Onları tefsir etmeksizin geldikleri gibi alınız dediler.
Bunu bir topluluk el-Heysem b.Harice,den o el-Velid,den diye rivayet etmişlerdir.
Malik döneminde Medinelilerin imamı es-Sevri Küfe,nin imamı el-Evza,i Dımaşk ahalisinin imamı el-Leys Mısır ahalisinin imamı idi Hepsi de Etbau,t Tabiinin büyüklerindendir Onlardan sonra Irak,ın fakihi Muhammed b.el-Hasen de bu hususta icma olduğunu nakletmektedir.
(SENEDİ SAHİHTİR) Ravilerin hepsi sikadır.Zehebi el-Uluvv-(s.169)


Büyük İlim Adamlarından Hafız Hammad b.Zeyd el-Basri (98-179)

İmam Malik ile birlikte aynı yılda vefat etmiştir.
Süleyman b.Harb dedi ki:Hammad b.Zeyd,i şöyle derken dinledim: Onlar bu sözleri ile semada bir ilah yoktur demek istiyorlardı Bununla Cehmiyye,yi kastetmektedir.
Selef,in ve sünnet imamlarının hatta Ashab-ı Kiram,ın Allah,ın Rasülünün ve müminlerin söylediği Aziz ve Celil olan Allah,ın semada olduğu Allah,ın Arşı üzerinde olduğu Allah,ın semavatınnın üstünde olduğu O,nun dünya semasına indiği şeklindedir.Onların buna dair delilleri ise bu konudaki naslar ve rivayetlerdir.
Cehmiyye,nin benimsediği kanaat ise Allah ve Tebareke ve Teala bütün mekanlardadır,şeklindedir.Yüce
Allah onların söylediklerinden münezzehtir.Aksine biz nerede olursak olalım O ilmi ile bizimle beraberdir.
(SENEDİ SAHİHTİR) Musannıf Hafız İbn Ebi Hatim er-Razi,nin rivayeti ile Kitabu,r-reddu ale,l Cehmiyye,de bunu böylece zikretmiştir.Biza babam tahdis etti bize Süleyman b.Harb bunu böylece Tahdis etti.Bunu ayrıca Abdullah b.Ahmed es-Sünne adlı eserinde (s.9-10) Süleyman dan böylece farklı iki rivayet yoluyla daha rivayet etmiştir. Senedi sahihtir.
Müteahhir kelamcıların görüşüne gelince.Yüce Allah semada değildir.Arşın üzerinde de semavatın üstünde de arzda da? Ne alamin içindedir ne alemin dışındadır?O mahlukatından ayrıda değildir.onlara muttasıl da değildir.(ne alttadır ne üstte ne sağdadır ne de solda ne öndedir ne de arkada bu Bir alimin dediği gibi bunlar Mabudunu kaybetmişler yokluğa ibadet etmektedirler.)
Sünnet ve eser ehli onlara derler ki:Biz bu hususlara dalmayız ve naslara uyarak sözünü ettiğiniz bu kanaatleri de söylemeyiz her ne kadar sizler iddia etseniz bile…Biz bununla birlikte sizin görüşünüzü kabul etmiyoruz.Çünkü bu olumsuz ifadeler yok olanın nitelikleridir. Allah,u Teala ise yokluk kavramından yüce ve münezzehtir.Akisine O hem vardır hem yaratıklarından ayrıdır.Kendi zatını nitelendirmiş olduğu Arşın üzerinde keyfiyeti bilinmeksizin bulunmak sıfatına sahiptir.


Hafız Bişr b.Ömer ez-Zehrani (….207)

Abdullah b.Şereveyh dedi ki:ben İshak b.Ruhuye,yi şöyle derken dinledim:Bize Bişr b.Ömer bildirip dedi ki:Ben Müfessirlerden birden çok kimseyi şöyle derken dinlemişimdir.
اَلرَّحْمَنُ عَلَى الْعَرْشِ اسْتَوَى Arş,a istiva etti.Arşın üzerine yükseldi (demektir)
(SENEDİ SAHİHTİR) Bu sika hafızlar ile müteselsilen gelen sahih bir senedir.Çünkü İshak b.Ruhuye,İmam Ahmed,in akranından meşhur sika bir hafızdır.Abdullah b.Şereveyh de aynı şekilde sika bir hafızdır.Asıl adı Abdullah.b.Muhammed b.Abdurrahman b.Şireveyh b.Esed el-Kuraşi el-Muttalibi en-Nisaburi,dir.Şerazatu-z-Zeheb (II/246) da şöyle denilmektedir.Hafızlardan birisidir.İshak b.Ruhuye,Ahmed b.Meni ve onların tabakasındaki alimlerden hadis dinlemiş pek çok eser tasnif etmiştir sika bir ravi idi.


Ebu Cafer b.Ebu Şeybe (…297)

Hafız Ebu Cafer Muhammed b.Osman b.Muhammed b.Ebu Şeybe el-Absi-ki dönemindeki Küfe Muhaddisi id.Onun hakkında konuşulmuştur-Arşa dair bir eser telif etmiştir.Şöyle demektedir:
Hakledildiğine göre Cehmiyye şöyle der:Allah ile mahlukatı arasında bir hicap yoktur.Onlar Arşın varlığını inkar etmiş Allah,ın üstte oluşunu kabul etmemiş ve şöyle demişlerdir.O her yerdedir.
İlim Adamları ise .O sizinle beraberdir buyruğunu ilmi ilmi kastedilmiştir diye tefsir etmişlerdir.Diğer taraftan Allah,u Teala,nın Arşı yaratıp onun üzerine istiva ettiği hususu mütevatir olarak gelmiş bulunmaktadır.O mahlukatından ayrı,onlardan tamamıyla mütebayin (ayrı) olarak Arşın üstündedir
Ebu Cafer 297 yılında vefat etmiştir.Ahmed b.Yunus ve onun tabakasındakilere yetişmiştir.Bu eserin bir yazma nüshası Zahiriye Kütüphanesi,nde 297 hadis numarası ile kayıtlı bulunmaktadır.


Zekeriya es-Saci (…307)

Sünnete dair dört ciltlik el-İbanetü,l-Kübra adlı eserin musannıfı imam Ebu Abdillah b.Batta el-Ukberi dedi ki:Bize Ebu,l-Hasen Ahmed b.Zekeriyya b.Yahya es-Saci tahdis edip dedi ki:Babam dedi ki:
Ben kendileri ile karşılaştığımız hadis ehli olan arkadaşlarımızı islediğini gördüğüm sünnete uygun yol hakkında söylenecek sözün şu olduğunu öğrendim:Allah,u Teala Arşı üzerindedir semasındadır,mahlukatına nasıl dilerse öylece yaklaşır,Daha sonra da inanılan değer itikadi hususları sıraladı.
Es-Saci Basra,nın şeyhi ve hafız idi .Ebu,l-Hasen-el-Eş,ari hadis ilmini ve Ehli sünnet sıfkalarının görüşlerini ondan öğrenmiştir.el-Müzeni,nin ve er-Rebi,nin yanında yolculuk yaparak her ikisinden fıkıh öğrenmiştir.İlelü,l-Hadis ve İhtilafu,l-Fukaha gibi eserleri vardır.Ebu,r-Rebi ez-Zehrani ve onun tabakasında olanlarla karşılaşmış 80 küsür yıl yaşamış ve 307 yılında vefat etmiştir.(el-Uluv (s.248)


İmamların İmamı İbn Huzeyme (223-311)

Hafız ebu Abdillah el-Hakim dedi ki:Muhammed b.Salif b.Hani,yi şöyle derken dinledim:İmamların imamı Ebu Bekr Muhammed b.İshak b.Huzeyme,yi şöyle derken dinledim:
Allah,ın yedi semasının üzerinde mahlukatından ayrı olarak Arşa istiva ettiğini kabul etmeyen bir kimse tövbe etmesi istenecek bir kafirdir.Tövbe ederse mesele yok aksi takdirde boynu vurulur ve kokuşarak kıble ehline ve zimmet ehline eziyet vermemesi için de bir çöplüğe atılır.
(SENEDİ SAHİHTİR) Bunu el-Haravi de Zemmu-l-Kelam (VI.124/b) de bir başka yoldan İbn Hani,den diye rivayet etmiştir.o sika birisidir.


Arap Dili İmamı Sa,leb ….(/291)

Hafız Ebu,l-Kasım el-Lalekai es-Sünne adlı eserinde şöyle diyor:Ben Darakutni,nin kendi el yazısıyla İshak el-Kazi,den yazılı olarak şunu buldum.(*)
Ebu,l-Abbas es-Sa,leb,i şöyle derken dinledim:
اسْتَوَى İsteva: istiva etti –(bir şey) eğri olmasa dahi ona yöneldi demektir.Sonra semaya istiva etti:Ona yöneldi demektir ama عَلَى الْعَرْشِ اسْتَوَى isteva ale,l-Arş: Arşa istiva etti yani yükseldi demektir.
(*) el-Kazi Bağdat kasabalarından birisi olan Kaze,ye nispettir.Adı İshak b.Ahmed b.Muhammed Ebu,l-Hüseyn,dir el-Hatib (IV.440) da onun biyografisini verdikten sonra şöyle demektedir.Sika birisi idi İbn Rezkaveyh bize onu zahid diye nitelemiştir.346 yılında vefat etmiştir,Ondan gelen bu rivayet el-Lalekai (I.92/a) de yer almaktadır.


Fakif Ebu Cafer et-Tirmizi Adı Muhammed b.Ahmed.bNasr,dır Sika ve fazilet sahibi birisidir.Şafi,i meshebine mensuptur.(201/295)

Mansur b.Muhammed b.Mansur el-Kazzaz dedi ki:Ebu Hafs b.Şahin,in babası Ebu,t-Tayyib Ahmed,i şöyle derken dinledim:
Ebu Cafer et-Tirmizi,nin yanında idim:Birisi ona Rab Teala,nın nüzülü hadisi ile ilgili olarak:O nun üstünde bir yükseklik kaldığı halde nüzül nasıl olur şeklinde bir soru sorunca şu cevabı verdi:
Nüzül akıl ile bilinen bir şeydir.Keyfiyeti ise bilinemez ona iman etmek vacibtir ona dair soru sormak da bid,attir.
Bağdat,ın kendi zamanındaki fakihi ve alimi doğru söylemiştir.Çünkü nüzülün mahiyeti hakkında soru sormak gereksiz bir külfete girmektir.Zira soru ancak dilde bilinmeyen bir kelime hakkında olur.Aksi takdirde inmek,konuşmak,işitmek,görmek,
ilim,isteva gibi ifadeler dinleyen için açık seçik ifadelerdir.Hiçbir benzeri bulunmayan bunlarla nitelenecek olursa sıfat mevsufa (niteleme nitelenene) tabi olur.Bunun keyfiyeti ise insanlar tarafından bilinemez.
(SENEDİ SAHİHTİR) Bunu musannıf Ebu Bekir el-Hatib,e ulaşan senediyle rivayet etmiştir.Ebu Bekir el-Hatib de bunu Tarih,u-Bağdad (I/365) te şöylece rivayet etmektedir.Bana el-Hasen b.Ebi Talib tahdis edip dedi ki:Bize Ebuil-Hasen Mansur b.Muhammed b.Mansur el-Kazzaz bildirdi…….Bu hepsi de sika olan ravilerin yer aldığı bir senedir.Bunların biyografileri Tarüh,u-Bağdad,ta verilmiştir.el-Hasen b.Ebi Talib ise el-Hasen b.Muhammed b.el-Hasen b.Ali Ebü Muhammed el-Hallal olup 439 yılında vefat etmiştir.


Büyük İlim Adamı Ebu Bekir ed-Dab,i (342)

Ebu Abdillah el-Hakim dedi ki: Fakif Ebu Bekr Ahmed b.İshak ed-Dab,i en-Nisaburi dedi ki:
Araplar kullanımda (ala) yerinde fi,yi de kullanırlar Yüce Allah (فَسِيحُوا فِى اْلاَرْضِ ) Yeryüzünde dolaşınız (Tevbe 9/2) (وَلاُصَلِّبَنَّكُمْ فِى جُذُوعِ النَّخْلِ ) Ve andolsun sizleri hurma ağaçları dallarında asacağım (Taha 20/17) diye buyurmaktadır.Burada ise ale,l-ard yerin üstünde ve ale,n-nahl hurma ağaçları üstünde demektir.Yüce Allah,ın (مَنْ فِى السَّمَآءِ ) men fi,s-sema: gökte olan buyruğu da böyledir ki bu da men ale,l-Arş:Arşın üstünde olan anlamındadır.Nitekim Rasülullah s a v,den sahih olarak gelen haberler de böyledir.el-Uluv (s.272/273)


İmam Ebu Bekr el-Acurri (280/360)

Hafız zahid Allah,ın Beyt-i Haram,ında mücavirlik yapmış bulunan Ebu Bekr Muhammed b.el-Hüseyn el-Acurri eş-Şeri,atu fi,s-Sünne adlı eseri telif etmiştir.Bu eserin başlıklarından birisi de Hululiyye Meshebinden Sakındırma adını taşımakta sonra şunları söylemektedir:
İlim ehlinin benimsediği kanaate göre Allah-u Teala semavatının üstünde,Arşının üzerindedir.İlmi her şeyi kuşatmıştır.Yüce göklerde yarattığı her şeyi,yedi yerde bulunan şeyi ilmiyle kuşatmıştır.Kulların amelleri O,na yükseltilir.
Şayet: Üç kişi fısıldaşmayıversin,Muhakkak O onların dördüncüleridir.buyruğunun anlamı nedir diye sorulacak olursa şöyle cevap verilir:
Maksat Onun ilmidir.Allah Arşının ütündedir.ilmiyle onların fısıltılarını kuşatmıştır.İlim ehli bunu böylece tevsir etmiştir.Ayetin başı da sonu da O,nun Arşı üstünde olduğu halde,beraber oluştan kastın ilmi olduğuna delil teşkil etmektedir.Müslümanların kabul ettiği görüş budur.
Sonra şöyle demektedir:Bize İbn Mahled tahdis etti bize Ebu Davud tahdis etti,bize Ahmed b.Hanbel tahdis etti,bize Süreyh b.en-Numan tahdis etti,bize Abdullah b.Nafi tahdis edip dedi ki:
Malik dedi ki:Allah semadadır.İlmi ise her yerdedir.Onun ilminden bulunmadığı hiçbir yer yoktur.(eş-Şeri,a (285-289)
El-Acurri fakih muhaddis,rivayetleri iyi bilen güzel eserler tasnif etmiş birisidir.Bir süre Mescid,i-Haram,da mücavirlik yapmıştır.el-Kecci,den Ebu Şuayb el-Harrani,den ve onların çağdaşlarından rivayet nakletmiştir.Hacca giden birçok kimse ondan hadis almıştır.360 yılında vefat etmiştir.


İbn Batta (304-387)

Çağdaşı Hanbelilerin hocası imam zahid Ebu Abdillah b.Batta el-Ukberi,kendisinin derlemiş olduğu üç ciltlik el-İbane adlı eserinde yer alan,Allah,ın Arşı üzerinde mahlukatından ayrı olarak bulunduğuna.ilminin de mahlukatını kuşatmış olduğuna dair başlık altında şunları söylemektedir.
Ashab ve tabiinden olan Müslümanlar,Allah,ın semavatı üzerinde Arşı üstünde mahlukatından ayrı olduğu hususunda icma etmişlerdir.Yüce Allah,ın :Ve O sizinle beraberdir buyruğuna gelince bu ilim adamlarının dedikleri gibi O,nun ilmidir.Yüce Allah,ın O göklerde ve yerde Allah,tır buyruğunun anlamına gelince O göklerde Allah,tır yerde Allah,tır.(İlahtır) Bunun doğrulayıcı ifadesi de Yüce Allah,ın kitabında yer almaktadır: O gökte de ilah olandır yerde de ilah olandır.
Cehmiyye mensubu kişi,Üç kişi fısıldaşmayıversin muhakkak O onların dördüncüleridir buyruğunu delil göstererek şöyle der:Şüphesiz Allah (bizimle beraberdir ve bizim aramızdadır)
İlimler ise burada O nun ilminin söz konusu olduğunu belirterek tefsir etmiştir.Daha sonra Yüce Allah aynı ayetin sonunda Şüphesiz Allah her şeyi çok iyi bilendir buyurmaktadır.Diğer taraftan İbn Batta kendi senedleri ile burada maksat O,nun ilmidir,diyenlerin görüşlerini sıralamaktadır.Bu kimseler ise ed-Dahhak,es-Sevri,Nuaym b.Hammad,Ahmed b.Hanbel ve İshak b.Ruhuye ,dir.(el-Uluvv li,l-Aliyyi,l-Azim (s.280/281)


Ebu Nuaym el-Asbahani (336-430)

Hilyetü,l-Evliya adlı eserin müellifi büyük hafız Ebu Nuaym Ahmed b.Abdullah b.Ahmed el-Asbahani el,İ-itikad adlı eserinde der ki:
Bizim yolumuz kitaba sünnete ve ümmetin icmaiına uyan selefin izlediği yoldur.Onların arasında şu da vardır.
Nihayet şunları da söyler:Arş hakkında Allah,ın üzerinde istiva ettiği ile ilgili sabit olmuş olan hadisler gereğince kanaat belirtirler,onları herhangi bir keyiflendirme ve temsil söz konusu olmaksızın sabit kabul ederler.Yüce Allah,ın yarattıklarından ayrı olduğuna,yaratılmışların da O,ndan ayrı olduğuna inanırlar.Allah onların içine hulül etmez onlara karışmaz,O arzı (yer) üzerinde değil semasında Arşı üzerine istiva etmiştir.
İşte bu imam kanaat hakkında icma bulunduğunu nakletmiş bulunmaktadır.Allah,a hamdolsun (Zehebi el-Uluvv li,l-Aliyyi,l-Azim (s.289-290)


Ebu,l-Kasım el-Lalekai (..418)

Kabarık bir cilt olan Şerhu İ,tikadi Ehli,s-Sünne,nin sahibi.İmam hafız,Ebu,l-Kasım Hibetullah b.el-Hasen et-Taberi eş-Şafi,i der ki:
Yüce Allah,ın Rahman Arşa istiva etti: buyruğu hakkında ve Allah,ın Arşı üzerinde olduğuna dair gelmiş rivayetler:Aziz ve Celil olan Allah: Güzel söz O,na yükselir.Gökte olanın…emin mi oldunuz?....Ve O,kullarının üstünde kahir olandır.diye buyurmaktadır.İşte bu ayetler O,nun Semada olduğuna,ilminin ise her yerde olduğuna delildir.Bu Ömer,İbn Mes,ud,İbn Abbas,Ümmü Seleme,den tabiinden Rabi,a Süleyman et-Teymi ve Mukatil b.Hayyan,dan rivayet edilmiştir.Malik es-Sevri ve Ahmed de bu görüşü belirtmişlerdir.(Şerhu İ-tikadi Ehli,s-Sünne (I 90/a)
El-Lalekai ilim deryalarından Şafi,ilerin büyüklerinden birisi idi.418 yılında vefat etti:



İbn Abdilberr (368-463)

İmambüyük alim Mağrib,in hafızı Ebu Ömer Yusuf b.Abdullah b.Abdilberr en-Nemri el-Endelusi-et-Temhid,el-İstiz
kar,el-İsti,ab,el-İlm ve son derece değerli eserlerin müellifi-el-Muvatta,da yer alan nuzül hadisini şerhederken şunları söylemektedir.
Bu sahih bir hadistir.Hadis alimleri sıhhati hususunda ihtilaf etmemişlerdir.Bu hadiste Allah,u Teala,nın semada yedi semanın üstünde,Arşın üzerinde olduğuna delil vardır.Nitekim cemaat da böyle demiştir.(el-Erba,in adlı eserinde (179/a) belirttiği üzere el-Muvatta şerhinde böyle demiştir.)



Kadı Ebu Ya,la (380-458)

Irak,ın alimi Ebu Ya,la Muhammed b,el-Huseyn b.el-Ferra el-Bağdadi el-Hanbeli 458 yılında vefat etmiştir.
Kadı Ebu Ya,la cariye ile ilgili hadisi söz konusu ettikten sonra şunları söylemektedir:
Bu haber ile ilgili açıklamalar iki fasıla ayrılır:
Birincisi,Allah,u Teala hakkında, O nerededir,diye sormanın caiz oluşu.
İkincisi ise,O,nun semada olduğuna dair haber vermesinin caiz oluşu.Nitekim Yüce Allah bize kendisinin semada olduğunu haber vererek:Gökte olanın sizi yere geçirmesinden emin mi oldunuz? Ve O,Arşın üzerindedir. diye buyurmaktadır.(Muhtasar el-Uluvv li,l-Aliyyi,l-Azim (s.298-299-300 )


Beyhaki (384-458)

Birçok eserin müellifi imam Şeyhu,l-İslam Ebu Bekr Ahmed b. el-Hüseyn b.Ali el-Beyhaki el-Mu,tekad adlı eserinde der ki:
İsteva hakkında açıklama: Yüce Allah Rahman Arşa isteva etti buyurmuştur ve başka yerde de:Sonra Arşa isteva etti : O kullarının üstünde kahir olandır.Üstlerindeki Rablerinden korkarlar,Güzel söz O,na yükselir,Gökte olanın…emin mi oldunuz ? buyurmaktadır.Bu buyruğunda da göğün üzerinde olanı kastetmiştir.Nitekim Yüce Allah :fi cuzui,n-nahli /Hurma dallarında diye buyurmuş olmakla birlikte (buyruk ala cuzui,n-nahli hurma dallarının üzerinde anlamındadır.) (*)
Yine Yüce Allah,ın Fesihu fi,l-ardi / yerde dolaşın buyruğu da ale,l-ard /yerin üzerinde dolaşın demektir.Yukarıda olan her bir şey semadır.Arş ise semaların en yükseğidir.Buna göre ayet Siz Arşın üzerinde olandan emin mi oldunuz,demektir.Nitekim bu anlamı diğer ayetlerde çok açık bir şekilde ifade etmiştir.
Bizim yazmış olduğumuz bu ayeti kerimeler,Cehmiyye mensubu olan kimseler arasından,Allah zatı ile her yerdedir,diyen kimselerin görüşünü çürütmek için yeteri kadar delil teşkil etmektedir.
Yüce Allah,ın: Nerede olursanız O sizinle beraberdir buyruğu ile O,ilmi ile beraber olduğunu kastetmiş,zatıyla beraberliği kastetmiş değildir.(el-İ-tikad ala Mezhebi,s-Selef Ehli,s-Sünne ve,l-Cema,a (s.42-43)
(*)-Beyhaki,nin el-İ-tikad adlı eserinde (s.42)


Fakih Nasr el-Makdisi (410 civarı-490)

İmam zahid Şeyhu,l-İslam Ebu,l-Feth Nasr b.İbrahim el-Makdisi eş-Şafi,i.Sünnete dair bir ciltlik eseri olan el-Hucce adlı kitabında şöyle diyor:
Şüphesiz Allah,u Teala,kitabında buyurduğu gibi Arşı üzerinde istiva etmiştir.Mahlukatından ayrıdır. .(Muhtasar el-Uluvv li,l-Aliyyi,l-Azim (s.303)
Ebu,l-Hasen el-Kerci (458-532)
Büyük ilim adamı Şeyhu,l-İslam el-Herevi,nin arkadaşı Ebu,l-Hasen (Muhammed b.Abdülmelik) meşhur akidesinin baştaraflarında şöyle diyor:
Hadis ashabının akidesi pek yükseklere çıkarılmıştır
Allah,ın dinine mensup olanları en yüksek mertebelere
Onların akidelerine göre şüphesiz ilah zatıyla
Arşı üzerindedir.Bununla birlikte bütün gaybları da bilir.
Rabbin istivası akıl ile kavranılır
Ama keyfiyeti hakkında yaşlıların bilgisizliği gibi bilgisiz kalınır.
Bu kaside 200 beytten daha fazla uzunca bir kasidedir. Bu kasidenin şairi el-Kerci,Şafi,i fakihlerinin büyüklerindendi el-Kerci 532 yılında vefat etmiştir.( Muhtasar el-Uluvv li,l-Aliyyi,l-Azim (s.310)


Şeyh Abdülkadir Geylani (471-562)

Şeyhu-l-İslam Irak,ın şeyhi vaizlerin efendisi,Ebu Muhammed Abdülkadir b.Salih b Cenegidost el-Cili el-Hanbeli bir ciltlik el-Gunye adlı eserinde şöyle diyor:
Ayetlerle ve delillerle kısaca yaratıcıyı bilmeye gelince bu O,nun bilinmesi ve Allah,ın bir ve tek olduğuna kesin olarak iman edilmesi demektir.Nihayet şunları söyler:
O,Arşın üzerine istiva etmiştir.Mülkü ihtiva etmiş,ilmiyle eşyayı kuşatmıştır.Güzel söz O,na yükselir,Salih ameli de yukarıya kaldırır. O,nun her yerde olduğunu söyleyerek nitelendirmek caiz değildir.Aksine O,semada Arşın üstündedir.denilir.Nitekim Yüce Allah : Rahman Arşa istiva etmiştir buyurmuştur.Bunu herhangi bir Te,vil yapmaksızın mutlak olarak söylemek gerekir.Allah,u Teala,nın Arşın üzerinde oluşu,kendisine risalet verilmiş her nebiye indirilen kitapta zikredilmiş bir husustur.Arşın üzerinde oluşunun da keyiflendirilmesi söz konusu değildir.
Fotoğraf: ‎ALLAH cc NERDEDE dir ??! (ayet, hadis, alim lerim görüşleri.. 2 ayrı çalışma..)

Allah zamandan ve mekandan münezzehtir sözü; ilk defa Cehm bin Safvan adlı mel'un tarafından ortaya atılmış ve bu sözün bedelini idam edilerek ödemiştir.
Daha önce bu sözü kullanan sahabe,tabiundan kimse yoktur. Ebu Hanife, Malik, Ahmed Hambel, Şafii gibi alimler "istiva ve arş" konusunda; Allah nerededir
bilmiyorum, arşta ancak arş nerede bilmiyorum diyenleri tekfir etmişlerdir.
(sadece imam şafi bilmiyorsa mazur olabilir demiştir.)

Ayetteki "istivayı" "istevla" olarak tarif edenler sufizme mensup kişilerdir. Zaten; fıkıhta Hannefi gibi alimleri takip edip akaidde başkalarına uymaları bu tür küfürleri gizlemek içindir.

1) Allah, O'dur ki, gökleri, yeri ve arasındakileri altı günde yarattı. Sonra "ARŞA İSTİVA ETTİ". Sizin, ondan başka hiç bir yardımcınız yok, hiç bir şefaatçiniz de yoktur. Artık nasihat almıyormusunuz.
ALLAH SEMADA BÜTÜN DÜNYA İŞLERİNİ İDARE EDER. Sonra ameller, bir günde O'na yükselir ki, miktarı, sizin saydıklarınızdan bin yıldır.

Secde 4/5

2)RAHMAN ARŞIN ÜZERİNE İSTİVA ETTİ.

Ta'ha 5

3) GÖKTE OLANIN (ALLAH'IN) , sizi yerin dibine batırıvermeyeceğinden emin mi oldunuz ? O zaman yer arsıldıkça sarsılır.

Mülk 16

4) Yoksa "SEMADA OLANIN (ALLAH) üzerinize tas yağdıran bir rüzgar göndermesinden emin mi oldunuz ? O zaman bu tehitin ne demek olduğunu anlarsınız.

Mülk 17

5) Göklerde ve yerde olan canlılarla Melekler, kibirlenmeden hep Allah'a secde ederler. "ÜSTLERİNDE Kİ RABLERİNDEN KORKARLAR" ve emrolundukları her şeyi yaparlar.

Nahl 49/50

6) Firavn veziri olan Hâman'a söyle dedi Ey Hâman Bana yüksek bir kule yap, belki bazı yollara muttali olurum. Göklerin yollarına muttaıi olurum da, "MUSA'NIN ILAHINI" görürüm. Çünkü ben mu sa'nın (söylediğinin yani, davet ettigi "SEMÂDA KI ILAH" iddiasının yalan olduğunu zannediyorum. Böylece Firavun'a, yaptığı kötü iş süslü gösterildi ve yoldan saptırıldı. Firavun'un tuzağı tamamen boşa çıktı.

Mü'min 36/37

7) Her kim izzet isterse bilsinki bütün izzet Allah'ındır. Güzel kelimeler ancak "O'NA YÜKSELIR" salih amelide güzel kelimeleride yükseltir .

Fatir 10

O vakit Allah'u Azze ve Celle şöyle buyurdu: Ey İsa şüphe yok ki seni ecelin bitince öldüreceğim ve "SENİ BANA YÜKSELTECEĞİM".

Ali İmran 55

9) Dogrusu "ALLAH, ONU (ya'ni Isa as’i) KENDiSiNE YÜKSELTMISTIR" .Allah Aziz ve Hakim'dir

Nisa 158

Bu mevzuda Ebu Hanife R.H. dan, naklolunan kavil:

Fikhu'l -Ekber isimli meşhur kitabın sahibi Ebu Muti'i -l -Hakem ibnu Abdullah el -Belhi-den bize söyle bir haber ulaştı:

Ebu Hanife R.H. a, "RABBIMIN SEMADA MI YERDE MI OLDUGUNU" bilmiyorum diyen bir adamin hükmünü sordum . "SÜPHESİZ O KAFİR OLMUŞTUR" Çünkü Allahu Azze ve Celle şöyle buyuruyor. "RAHMAN ARŞIN ÜZERİNE İSTİVA ETMİŞTİR" "ARŞIDA YEDI KAT SEMANIN ÜSTÜNDEDİR" dedi. Bende dedim ki: O adam diyor ki tamam "ARSIN ÜZERINE ISTIVA ETMISTIR" diyorum lakin "ARSIN SEMÂDA MI YERDE MI OLDUGUNU" bilmiyorum, Tekrar Ebu Hanife R.H, cevaben söyle dedi."ARSIN SEMADA OLDUGUNU INKAR ETTIMI SUBHESIZ KI O KÂFIR OLMUSTUR" .

Bu mevzuda Imam'i Malik R.H. dan, varid olan kavil:

Abdullah ibnu Ahmed ibnu Hanbel R.H.dan, er -Reddu ale'l -Cehmiyyeti isimli kitnb'inda,babasi Ahmed'den oda Abdullah ibnu Nafl'den oda Malik ibnu E-nes R.H. dan söyle dedigini rivayet ediyor.

Imam'i Malik R.H. söyle dedi:

"ALLAH'U AZZE VE CELLE SEMÂDADIR , ILMl ISE HER YERDEDIR, ILMINDEN DE HIÇ BIR SEY GIZLI KALAMAZ".

'Bu Eseri Ebu Davud Mesail'de (263) Abdullah er -Reddu A-le'l -Cehmiyye de (5) ve Aciri Seria da (289) rivayet etmislerdir.

Ca'fer ibnu Meytmun dan, söyle dedi Mâlik ibnu Enes R.H. a " RAHMAN OLAN ALLAH ARSA ISTIVA ETTI" Ayet'i Kerimesinde ki "ISTIVA" kelimesi den,"ISTIVA" nasildir diye ? soruldu. Mâlik ibnu enes R.H. söyle cevab verdi "ISTIVA" ma'lumdur. nasil demek ise ma'kul degildir. "ALLAH'U AZZE VE CELLE'NIN ARSIN ÜZERINE ISTIVA ETTIGINE INANMAK ISE VACIBTIR

seni ise "DALÂLET"TE" olan birisi olarak görüyorum der,ve o kisinin meclisinden çikarilmasini emreder

beyhaki esma/48 ebu said ed darimi er-reddu al'el cehmiye 28

Bu mevzuda Ahmed ibnu Hanbel R.H. dan, naklolunan kavil:

I) Ebu Bekr el -Hallâl'in seyhi, Yusuf ibnu Musa'1 -Kattan söyle dedi:

Ebu Abdullah'a (ya'ni Ahmed ibnu Hanbe)'' denildi ki (Ne diyorsun ?) Allah'u Azze ve Celle, yarattiklarindan ayri olarak "KUDRETI VE ILMI" ile her yerde oldugu halde "YEDI KAT SEMANIN ÜSTÜNDE ARSININ UZERINDE MIDIR"

Ahmed ibnu Hanbel'de cevaben söyle dedi: Evet "ALLAH'U AZZE VE CELLE ARSININ ÜZERINDEDIR" hiç bir seyde "ILMINDEN GIZLI DEGILDIR" .

Bu Eseri Hallal es -Sünen'de rivayet etmistir.

2) Ebu Talib Ahmed ibnu Humeyd söyle dedi: Ahmed ibnu Hanbel'e "ALLAH BIZIMLEDIR" deyip su Ayet'i (Herhangi bir üç sirdasin, bir fisiltisi oluyor mu, mutlak "ALLAH DÖRDÜNCÜLERIDIR") okuyan bir adamdan sordum. Dedi ki muhakkak o "CEHMI" olmustur. Ayetin evvelini birakarak sonunu aliyorlar dedi. Ben de Ayet'i evveliyle beraber okudum. ( "BILMIYORMUSUN ? ALLAH HEM GÖKLERDEKÎNI HEM YERDEKINI HEP BlLIR. HERHANGI BIR UÇ SIRDASIN, BIR FISILTISI OLUYORMU,MUTLAK ALLAH DÖRDÜNCÜLERIDIR.BES KISININ OLUYOR MU, MUTLAK ALLAH ALTINCILARIDIR BUNLARDAN DAHA AZ, DAHA ÇOK OLUYOR MU, MUHAKKAK ALLAH, HER NEREDE OLSALAR, ONLARLA BERABERDIR SONRA BUTUN YAPTIKLARINI, KIYAMET GÜNÜ, KENDILERINE HABER VERIR. HABERINIZ OLSUN KI, ALLAH, HER SEYI BILIR" (Ayet'in nihayetinde Ahmed ibnu Hanbel söyle dedi Ilmi onlarla beraberdir. Ve sonra (KAF) Suresinden su Ayet'i okudu. "NEFSININ ONA NE VESVESELER VERDIGINI DE BILIRIZ. BIZ ONA SAH DAMARINDAN DAHA YAKINIZ" (KAF Suresi 16) Ve sonra "ILMI ONLARLA BERABERDIR" dedi:

Bu Eseri Hallal es -Sünen'de (199) rivayet etmistir.

3) Mervezi R.H. söyle haber verdi: Ebu Abdullah'a (ya'ni Ahmed ibnu Hanbel'e) dedim ki Bir insan ki, ben Allah'in Kur'an da dedigi gibi diyorum. Allah da diyor ki. "HER HANGI BIR ÜÇ SIRDASIN, BIR FISILTISI OLUYOR MU, MUTLAK ALLAH DÖRDÜNCÜLERIDIR" . (Mücadele 7 ) Bunu derim bundan baska birsey demem diyor, (ne dersiniz bu adama ?) Dedi ki: "CEHMIYYELERIN" sözüdür. Bilakis "ALLAH'IN ILMI ONLARLA BERABERDIR" .

Bu Eseri Ibnu Buta Inabe'de rivayet edip Zehebi'de Uluv'da (22 tahric etmistir.

Ahmed ibnu Hanbel R.H. dan, naklolunan kavillerden istifade edilen mes'eleler sunlardir

1) Ehli SUnnet'in bayraktari olan, Ah med ibnu Hanbel R.H. a sorulan, "ALLAH YEDI KAT SE

MANIN ÜSTÜNDE ARSININ UZERINDEMIDIR" ? sorusuna,eve

"AlLAH'U AZZE VE CELLE ARSININ ÜZERINDEDIR" hiç bir sey de "ILMINDEN GIZLI DEGILDIR", diye cevab vermes temsil etmis olduSu "EHLI SÜNNET ITIKADINI"beyan t der.

2) "ÜÇ KISININ DÖRDÜNCÜSÜ ALLAH'DIR" A yet'inde hurafilerin yaptiklari tahrifi beyan eder "SELEF'I SALIH'IN" anlayisini açiklar.

3) "ALLAH HER YERDE ZATIYLA BIZIMLEDIR sözilnitn "EHLI SÜNNET ITIKADINDAN" de»il de "FIRKA'I DALLE" olan "CEHMIYYENIN" sözü oldugunu beyan eder.

bu konuda sahabeler'in söyledikleri;

Abdullah ibnu Mes'ud R.A. dan, söyle dedi Dünya semâsi ile ondan sonra ki gelen semânin arasi besyüz senedir. Her iki semânin arasi böylece besyüz senedir. Kürsi ile suyun arasida besyüz senedir Ars ise suyun Üstündedir. "ARSIN ÜSTÜNDE'DE ALLAH'U TEBAREKE VE TEALA VARDIR SiZiN MESKUL OLDUGUNUZ AMELLERl ORADAN BiLiR".

Bu Eseri Ebu Said ed -Dârimi Reddu alel -Cehmiyye nam kitabin da (275) Ibnu Huzeyme Tevhid de (105/106) ve Beyhaki Esma (401) sahih bir senedle rivayet etmislerdir.

Abdullah ibnu Abbas R.A. dan, vârid olan rivayet:

Aise R.A. nin kapicisi Zekvan dan,

(söyle dedi Abdullah ibnu Abbas R.A. Âise R.A. vefat edeceginde yanina geldi. Aise'ye hitaben söyle dedi» Sen Resûlullah S.A.V. in kadinlarindan kendisine en sevgili olani idin. Allah Resulü S.A.V. ise temiz olandan baska bir seyi de sevmez. " HEM SUBHA NEHU VE TEALA YEDi KAT SEMÂNIN ÜSTÜNDEN SENiN BE -RAATINI iNDlRDl» Ve Allah'u Azze ve Celle'nin zikredildigi hiç bir mescid yok ki senin beraatini bildiren Ayet gece ve gündüz orada okunmasin.

Bu Eseri Ebu Said ed -Dari-mi er -Reddu Alel -Cehmiyyeti'de (275) sahih bir senedle rivayet etmistir.

Abdullah ibnu Umer R. A. dan, vârid olan rivayet:

Zeyd ibnu Eslem R.A. dan, söyle dedi: Abdullah ibnu Umer bir çobanin yanina ugradi ve ço -bana kesilmeye elverisli bir seyi olup olmadigini sordu. Çobanda sahibi burada yoktur dedi. Ibnu Umer R. A. da, ne olacak sahibin» birini kurt kapti dersin dedi. Bu söz Üzerine çoban "BASINI SEMÂYA KALDIRIP SÖYLE DEDI PEKIYI ALLAH NEREDE YA" ? bu cevabi isiten ibnu Umer R.A. da, Vallahi Allah'in nerede oldugunu sormaya ben daha layikim dedi. Ve sonra çobani ve koyunlari sahibinden satin alip, çobani azad ederek ko yunlari da ona verdi.

Ebu Bekr R.A. dan, vârid olan rivayet:

I) Abdullah^ibnu Umer R.A. dan, söyle dedi Resulullah S.A.V. vefat ettiginde, (münafiklardan bazilari müslümanlarin aralarini karistirmak için nasil olur böyle bir Resul ölürmü diye laflar konusmaya baslamislardi) Binâen aleyh Ebu Bekr R.A. Müslümanlara hitaben bir hutbe irad ederek söyle dedi:

"EY lNSANLAR EGER.IBÂDET ETTiGiNiZ ILAH MUHAMMED IDIYSE O ÖLDÜ. EGER IBADET ETTIGINIZ ILAH SEMÂDA KI ALLAH ÎDIYSE O ÖLMEMISTIR"

ve sonra su Ayet'i Kerimeyi sonuna kadar okudu. (Muhammed A.S.V. ancak bir Resuldür. O: dan önce bir çok Resuller gelip geçmistir. Simdi o ölür veya öldürülürse siz dininizi terkmi ? edeceksiniz. ...................................Ali imran 144.


Bu eserden istifade edilen meseleler sunlardir.

a) Ebu Bekr R.A. nün, hitâb attigi insanlarin cemi'sinin ashabi kiram oldugu.

b) Hitâb ettigi kisilerin sahâbe olmalari dolayisiyla sâhib olduklari ilimle, Ebu Bekr R.A.nün, eger ibâdet ettiginiz ilah "SEMÂDA Ki ALLAH" ise, sözüne sukût ederek kabul edisleri söylenen sözün hak olduguna delâlet etmesi.

c) Hayatta iken Cennet'le müjdelenen, Resûlullah'in arkadasi olarak Kur'anda zikredilen, Resulü ekremin Halifesi olan Ebu Bekr siddik R.A. nün, "ALLAH'U AZZE VE CELLE'NlN SEMADA" olduguna itikad ettigini beyan eder.

Eger Ebu Bekr Siddik R.A. Kitab ve Sünnet'e muhalif olarak bir konusma yapmis olsaydi bu kadar sahabenin böyle bir hataya sükût edeceklerini ne akil kabul eder ve nede nakil.

Ebu Zer R. A. dan, söyle dedi: Bir gün tam günesin batacagi esnada Resulullah S. ile beraber mescid'de bulunuyordum. Bana hitaben bili yormusun günes nereden batiyor, Ya Eba Zer dedi: de Allah ve Resulü en iyi bilendir Ya Resûlellah dedim: Devam ederek, "MUHAKKAK KI O ARSIN ALTINDA RABBlSlNlN ÖNÜNDE SECDE ETMEGE GIDIYOR" dedi.

Bu Hadis'i Buhâri (48O2 Ahmed (5/152) ve Ibnu Mendeh (1012) rivayet etmis -lerdir.

Câbir ibnu Abdullah R.A. dan, söyle dedi: Resulullah S.A.V. Veda haccin'da Arefe gUnü vermis oldugu hutbede söyle buyurdu: Ben vazifem olan tebligi yaptimmi ne diyorsunuz.) (Sahabelerde) evet Ya Resulellah hakkx ile yaptin diye oevab yerdiler. Resülullah S.A.V. de sehâdet parmagini "SEMAYA DOGRU KALDIRIP INSANLARA KARSI INDIREREK ALLAH'IM SAHID OL DiYE ÜÇ KERE TEKRAR ETTi» .

Bu Hadis'i Buhâri (1739) Muslim (121 Ebu Davud (1905) ve Ahmed (1/447) rivayet etmislerdir.

Bu babda zikredilecek daha bir çok Hadis'i Serif olmasina ragmen, Risalemizin hacmini büyütmemek için, bu kadariyla iktifa ederek babimiza su Ayet"i Kerime ile son veriyoruz.

0,bizim Resulümüz kendilisinden hiç bir sey söylemez. O ne söyler ise, kendisine vahyedilen vahiyden baska bir sey degildir.

en -Necm ¾

Sa'd ibnu Ebi Vakkaa R.A. dan, söyle dedi! Resulullah S.A.V. Sa'd ibnu Muâz R.A. nün, Beni Kureyza hakkinda vermis oldugu hükme binaen söyle dedi»

"YEDi KAT SEMANIN ÜSTÜNDEN MELIK'lN VERDIGÎ HÜKÜM ILE HÜKÜM VERDIN"

Bu Hadis'i Nesei ( ) Beyhaki Esma'da (420) sahih bir' senedle rivayet etmislerdir.Zehebi'de el -Uluv'da (15) zikretmistir.

Ebu Said el -Hudri R.A. dan, söyle dedi: , Resûlullah S.A.V. buyurdular ki: ..... '

. Banâ'I'timâd etmiyormusunuz ? ben, "SEMADA OLÂN ALLAH'IN EMINIYIM" sabah ve aksam bana gökyüzünün haberi ' geliyor.

Bu Hadis'i Buhari (4351) ve Müslim (1064) rivayet etmislerdir.

"ALLAH NEREDEDIR" ? sorusuna müsbet olan "SEMADADIR" cevâbini verene "MUMIN" isminin itlak edildigi gibi, mUsbet olarak cevâb vermeyenede ya'ni "SEMADADIR" cevâbindan gayri cevâb verenede ayni "MUMIN" isminin itlak edilemiyecegide asikardir.

2) Enes ibnu Malik R.A. dan, söyle dedi: Zeyneb bintu Cahs R.A. Reaûlullah S.A.V. in sâir zevcelerinin yanlarinda söyle iftihar ederdi. Derdi ki Sizi Reaûlullah S.A.V. ile aileleriniz evlendirdi. Beni ise, "YEDI KAT SEMANIN ÜSTÜNDEN ALLAH EVLENDIRDI'

Bu Hadis'i Buhâri (7420) Tirmizi (3213) Ahmed (3/2 Ibnu Sa'd (fl/I03) ve Neae (2/76) rivayet etmislerdi

3)Ebu Hureyre R.A. dan, (söyle dedi Nebiyyu Muhterem S.A.V. söyle dedi: Allah'u Azze ve Celle mahlukâti yarattiktan sonra, "YANINDA ARSINI ÜSTÜNDE" söyle yazdi. RAHMETIM GADABIMI geçti.

Bu Hadis'i Buhâri (7422) Ahmed (2/25H) rivayet etmislerdir.

4) Abdullah ibnu Amr R.A. dan, söyle dedi: Resulullah S.A.V. buyurdu ki: Merhametli olanlara , "RAHMAN" olan Allah'u Azze ve Celle'de merhamet eder. Dünya ehline merhamet edin ki» "SEMADA KI RAHMAN OLAN ALLAH'DA" size merhamet etsin.

Bu Hadis'1 Ebu Dâvud (4941) Tirmizi (1924) Ahmed (2/160) Humeydi (591) Hâkim (4/159) re Hatib (2/260) sahih bir senedle rivayet etmislerdir.

TENBIH:

Kitab ve Sünnet itikadindan uzak olan bazi muharrifler yukarida ki Hadis'i serif'de zikrolunan "SEMADA KI RAHMAN" lafzini, semada ki Melekler diye ma'na verib terceme ediyorlar. Bu hareketleriyle KITAB ve SÜNNET'e muhalefet edenler, Sahabe ve Selefi Salihinin yolundan ayrilarak CEHMIYYE denilen itikad'da bozuk bir mezhebin yolunu tutmaktadirlar. Zira onlardan baska, bu Ümmetin evvelinde bu sözü (yani Allah her yerdedir) söyleyen gelmemistir. Bütün Ummet Allah'u Azze ve Celle'nin semada oldugunda nasla ittifak etmislerdir. Binaen aleyh bu itikada sahib olanlar, bu ve emsali Ayetleri ve Hadis'lere devamli yanlis ma'na vererek , Allah'in ve Resulünün kelamini tahrif etme yolunu tutmuslardir.
.......................

Muâviye b. el-Hakem es-Sülemî'nin rivayet ettiği hadis:... Allah Rasûlü صلى الله عليه وسلم cariyeye: 'Allah nerede?' diye sordu. Cariye: Semâdadır, dedi. Allah Rasûlü صلى الله عليه وسلم 'Ben kimim?' diye sordu. Cariye: Sen Allah'ın rasûlüsün diye cevap verdi. Allah Rasûlü صلى الله عليه وسلم cariyenin ef...endisine: 'Sen bunu azad et, çünkü bu bir müminedir' buyurdu."
Müslim


"Enes'in rivayet ettiği hadise göre Cahş kızı Zeyneb, Peygamber'in صلى الله عليه وسلم diğer hanımlarına karşı övünerek şöyle derdi: Sizi (Peygamber Efendimizle صلى الله عليه وسلم) akrabalarınız evlendirdi. Ama beni yedi kat semânın üstünden Allah evlendirdi. Bir lafzında da: Şüphesiz Allah semâda benim nikâhımı kıymıştır, derdi."
el-Buhârî


"Bir başka lafızda O, Peygamber'e صلى الله عليه وسلم: 'Rahmân (olan Allah) beni seninle Arşı'nın üstünden evlendirdi, demiştir."
el-Hâkim


"Ebû Hanîfe'ye: Ben Rabbim semâda mıdır yahut yerde midir bilmiyorum, diyen kimsenin durumu hakkında soru sordum, O: 'Bu kişi kâfir olur, çünkü Yüce Allah: "Rahmân Arşa istivâ etmiştir" buyuruyor. Onun Arşı ise semâlarının üstündedir' dedi. Ben: Böyle bir kimse 'Onun Arşa istivâ ettiğini kabul ediyorum, fakat Arş semâda mıdır yoksa yerde midir bilmiyorum' diyorsa hükmü ne olur? dedim. Şu cevabı verdi: 'Onun semâda olduğunu inkâr edecek olursa kâfir olur."
el-Fıkhu'l-Ebsât


"Bir adam Mâlik'e gelerek: Ey Abdullah'ın babası, Rahmân Arşa istivâ etti, nasıl istivâ etti diye sordu. (Ravi) dedi ki: Ben Mâlik'in bu söze kızdığı kadar bir şeye kızdığını görmedim. Onu bir ter bastı. Etrafında bulunanlar başlarını öne eğdi. Sonra Mâlik'in kederi, üzüntüsü geçti ve şunları söyledi: 'Keyfiyet akıl ile kavranılamaz. Onun istivâsı bilinmeyen bir şey değildir. Ona iman etmek vacibtir, ona dair soru sormak bir bid'attir. Ben senin sapık birisi olduğundan korkuyorum.' Sonra verdiği emir üzerine o kişi dışarı atıldı."
ed-Dârimî, er-Redd ale'l-Cehmiyye


"Biz ismi mukaddes olan Allah'ın benzersiz olduğuna inanıyoruz. Bizim Onun sıfatları ile ilgili olarak sabit olanlara imanımız, Onun mukaddes zatına imanımız gibidir. Başka bir deyişle sıfatlar mevsufa (nitelenene) tabidir. Böylece yüce yaratıcının varlığını akleder, Onun mukaddes zatının başka benzeri olmadığını; Onun zatının ayrı ve başka olduğunu anlarız. Zatının mahiyetini akletmemiz söz konusu değildir. İşte sıfatları hakkında söylenecekler de böyledir. İman ettiğimiz, var olduklarını aklımızla kavradığımız tüm bu sıfatların mahiyetini, aklımızla kavramamız yahut onları (yaratılmışların sıfatlarına) benzetmemiz yahut onlara bir keyfiyet nispet etmemiz, ya da yarattıklarının sıfatları gibi olduğunu kabul etmemiz söz konusu değildir. O, bundan pek ulu ve büyüktür..."
Hâfız Zehebî


Uluv Meselesi ve Sıfatlar Hakkında Alimlerin Görüşleri, Cehm bin Savfan'ın Görüşünün Ortaya Çıktığı Sıralarda İmamların Söyledikleri


Yaşadığı Dönemde Şam Diyarının Alimi Ebu Amr Abdurrahman b.Amr el.Evzai (157)

Ebu Abdillah el-Hakim el-Evzai’den şöyle dediğini rivayet etmektedir.Bizler ki tabiunun çokça bulunduğu bir zaman idi , şöyle derdik.Şüphesiz Aziz ve Celil olan Allah Arşının üstündedir.Biz sünnette O’nun sıfatlarına dair gelmiş buyruklara da iman ederiz.[1]


Horasan Alimi Mukatil b.Hayyan (…150 den önce)

Abdullah b.Ahmed b.Hanbel es-Sünne adlı eserinde babasından rivayet etmektedir.O Nuh b.Meymun’dan o Bukeyr b.Maruf’tan o Mukatil b.Hayyan’dan Yüce Allah’ın:Üç kişi fısıldaşmayıversin.Muhakkak O, onların dördüncüleridir.[2] buyruğu hakkında şunları söylemiştir.O Arşı üzerindedir,ilmi onlarla birliktedir.[3]



Şeyhul-İslam Ahmed b.Hanbel (164/241)

Ebu Bekr el-Hallal’ın hocası Yusuf b.Musa el-Kattan dedi ki:Ebu Abdullah’a Allah yedinci semanın üstünde Arşı üzerinde yarattıklarından ayrı ama kudreti ve ilmi ile her yerdedir öyle mi diye sorulunca o şu cevabı verdi:Evet o Arşı üzerindedir ve hiçbir şey onun ilminin dışında değildir.[4]


Horasan’ın Şeyhi Kuteybe b.Said (150-240)

Ebu Ahmed el-Hakim ve müfessir Ebu Bekr en-Nekkaş-ki lafız ona aittir-dedi ki:Bize Ebu,l-Abbas es-Serrac tahdis edip dedi ki:Kuteybe b.Said,i şöyle derken dinledim:Bu İslam sünnet ve,l cemaat arasında imam olan kimselerin kabul ettikleri kanaattir.
Biz Rabbimizi yedinci semada Arşının üzerinde biliriz.Nitekim Allah Celle Celaluhu :. اَلرَّحْمَنُ عَلَى الْعَرْشِ اسْتَوَى Rahman Arşa istiva etmiştir : (Taha 20/5)
Musa b.Harun da aynı şekilde Kuteybe,den şöyle dediğini nakletmektedir:Biz Rabbimizi yedinci semada Arşı üzerinde biliriz.
İşte Kuteybe hem imam hem doğru sözlü birisi olarak bu mesele üzerine icma

[1]el-Beyhaki bunu el-Esma ve,s-Sıfat (s.408) de rivayet etmiştir. Ravileri imam ve sika kimselerdir.(Senedi Sahih)

[2](Mücadele 58/7)

[3]Bu es-Sünne (s.71) de yer almaktadır.Ebu Davud’da bunu aynı şekilde el-Mesail adlı eserinde (s.263) İmam Ahmed’den el-Lelekai (1,92/b) de Beyhaki (s.430-431) de kaydetmektedir.Beyhaki bir başka rivayetinde bunu Mukatil b.Hayyan’dan o ed-Dahhak’tan diye böylece rivayet etmiş bulunmaktadır.Bu aynı zamanda el-Acurri’nin de (s.289) rivayetidir.(Senedi Hasen)

[4](SENEDİ SAHİHTİR) Bunu el-Hallal rivayet etmiştir.Burada sözü edilen el-Kattan Buhari,nin hocalarından sika birisidir.(253) yılında vefat etmiştir.Bunu da ondan Hallal dinlemiştir.


bulunduğunu nakletmektedir.Kuteybe Malik el-Leys Hammad b.Zeyd ve büyük ilim adamları ile karşılaşmış uzun bir dönem yaşamış hadis hafızları onu kapısında kalabalıklar oluşturmuşlardır.Bir adama:Bu kış mevsimi bizde kal ben de sana beş kişiden naklen yüz bin hadis çıkartayım demiş 240 yılında vefat etmiştir.(el-Uluvv li,l-Aliyyil-Azim (s.231)


Bağdat,ın Şeyhi Muhammed b.Mus,ab el-Abid (….228)

Ebu,l-Hasen Muhammed b.Attar dedi ki:Muhammed b.Mus,ab el-Abid,i şöyle derken dinledim:Senin konuşmadığını ahirette görülmeyeceğini idda eden bir kimse Senin zatını inkar eden birisidir.Şahadet ederim ki Sen Arşın üstündedisin.Yedi semanın üstündesin.Allah,ın düşmanı zındıkların söyledikleri gibi değilsin.
(SENEDİ SAHİHTİR) Bunu Abdullah b.Ahmed sonra da Ebu,l-Hasen ed-Darakutni rivayet etmiştir.Es Sünne (s.34)de Ayrıca Hatip Bağdadi et-Tarih (III ,280) de Darakutni yoluyla rivayet etmiştir.Daha sonra İbn Sa,d,ın şöyle dediğini rivayet etmektedir.Muhammed b.Mus,ab Ebu Cafer künyelidir.Allah,ın kitabını güzel okuyan birisi idi.Hadis de dinlemiştir ilim adamı insanlarla oturup kalkmıştır.Yüce Allah,ın izniyle sika birisidir.Bağdat,ta 228 yılında vefat etmiştir:Bu ise Muhammed b.Mus,ab el-Karkasani,den başka birisidir.Muhammed b.el-Attar,nın biyografisini yine el-Hatip (III,203-204) de kaydetmiş ve Abdullah b.Ahmed,den onun hakkında sika birisidir dediğini rivayet etmiştir.bu sened sahih tir.


Şeyhul-İslam Abdullah b.el Mübarek (118-181)

Ali b.el-Hasen b.Şakik,den şöyle dediği sahih olarak rivayet edilmiştir.Abdullah b.el-Mubarek,e Aziz ve celil olan Rabbimizi nasıl tanırız diye sordum.Şu cevabı verdi: O yedinci semada Arşı üstündedir.Cehmiye,nin dediği gibi o işte burada yerdedir demeyiz.
(SENEDİ SAHİHTİR) Darimi er-Reddu ale,l-Merisi,(s.24-103) er-Reddu ale,l-Cehmiyye (s.50) Abdullah b.Ahmed (s.7-25-35-72) de çeşitli yollardan İbn Şakik,ten diye rivayet etmişleridir,Zehebi el-Uluvda senedi sahih tir demektedir.Bu İbn el-Mübarek,ten ve Ahmed radıyallahu anh,den sabit sahih bir rivayettir.


Hicret Yurdu (Medine) nin İmamı Malik bin Enes (93-179)

Abdullah b.Ahmed b.Hanbel er-Reddu ale,l-Cehmiyye,de şunu rivayet etmektedir:Bana babam tahdis etti (Sonrada senedini) Abdullah b.Nafi,den diye zikrederek şunları söylediğini belirtti:
Malik b.Enes dedi ki:Allah semadadır ilmi her yerdedir.Hiç bir şey O,nun ilminin dışında değildir.
(SENEDİ SAHİHTİR) Bunu Abdullah es-Sünne (s.5) de rivayet ettiği gibi Ebu Davud el-Mesail,de (s.263) el-Acurri (s.289) el-Lalekai (I/92/b) de rivayet etmiş olup senedi sahih tir.İmam Ahmed de el-Acurri,nin naklettiği bir rivayete göre bunu delil göstermiştir.
El-Velid b.Müslim dedi ki: el-Evza,i ye Malik b.Enes,e Sufyan es-Sevri,ye ve el-Leys b.Sa,d,a Allah,ın sıfatlarını ihtiva eden hadisler hakkında soru sordum.Hepsi bana:Onları tefsir etmeksizin geldikleri gibi alınız dediler.
Bunu bir topluluk el-Heysem b.Harice,den o el-Velid,den diye rivayet etmişlerdir.
Malik döneminde Medinelilerin imamı es-Sevri Küfe,nin imamı el-Evza,i Dımaşk ahalisinin imamı el-Leys Mısır ahalisinin imamı idi Hepsi de Etbau,t Tabiinin büyüklerindendir Onlardan sonra Irak,ın fakihi Muhammed b.el-Hasen de bu hususta icma olduğunu nakletmektedir.
(SENEDİ SAHİHTİR) Ravilerin hepsi sikadır.Zehebi el-Uluvv-(s.169)


Büyük İlim Adamlarından Hafız Hammad b.Zeyd el-Basri (98-179)

İmam Malik ile birlikte aynı yılda vefat etmiştir.
Süleyman b.Harb dedi ki:Hammad b.Zeyd,i şöyle derken dinledim: Onlar bu sözleri ile semada bir ilah yoktur demek istiyorlardı Bununla Cehmiyye,yi kastetmektedir.
Selef,in ve sünnet imamlarının hatta Ashab-ı Kiram,ın Allah,ın Rasülünün ve müminlerin söylediği Aziz ve Celil olan Allah,ın semada olduğu Allah,ın Arşı üzerinde olduğu Allah,ın semavatınnın üstünde olduğu O,nun dünya semasına indiği şeklindedir.Onların buna dair delilleri ise bu konudaki naslar ve rivayetlerdir.
Cehmiyye,nin benimsediği kanaat ise Allah ve Tebareke ve Teala bütün mekanlardadır,şeklindedir.Yüce
Allah onların söylediklerinden münezzehtir.Aksine biz nerede olursak olalım O ilmi ile bizimle beraberdir.
(SENEDİ SAHİHTİR) Musannıf Hafız İbn Ebi Hatim er-Razi,nin rivayeti ile Kitabu,r-reddu ale,l Cehmiyye,de bunu böylece zikretmiştir.Biza babam tahdis etti bize Süleyman b.Harb bunu böylece Tahdis etti.Bunu ayrıca Abdullah b.Ahmed es-Sünne adlı eserinde (s.9-10) Süleyman dan böylece farklı iki rivayet yoluyla daha rivayet etmiştir. Senedi sahihtir.
Müteahhir kelamcıların görüşüne gelince.Yüce Allah semada değildir.Arşın üzerinde de semavatın üstünde de arzda da? Ne alamin içindedir ne alemin dışındadır?O mahlukatından ayrıda değildir.onlara muttasıl da değildir.(ne alttadır ne üstte ne sağdadır ne de solda ne öndedir ne de arkada bu Bir alimin dediği gibi bunlar Mabudunu kaybetmişler yokluğa ibadet etmektedirler.)
Sünnet ve eser ehli onlara derler ki:Biz bu hususlara dalmayız ve naslara uyarak sözünü ettiğiniz bu kanaatleri de söylemeyiz her ne kadar sizler iddia etseniz bile…Biz bununla birlikte sizin görüşünüzü kabul etmiyoruz.Çünkü bu olumsuz ifadeler yok olanın nitelikleridir. Allah,u Teala ise yokluk kavramından yüce ve münezzehtir.Akisine O hem vardır hem yaratıklarından ayrıdır.Kendi zatını nitelendirmiş olduğu Arşın üzerinde keyfiyeti bilinmeksizin bulunmak sıfatına sahiptir.


Hafız Bişr b.Ömer ez-Zehrani (….207)

Abdullah b.Şereveyh dedi ki:ben İshak b.Ruhuye,yi şöyle derken dinledim:Bize Bişr b.Ömer bildirip dedi ki:Ben Müfessirlerden birden çok kimseyi şöyle derken dinlemişimdir.
اَلرَّحْمَنُ عَلَى الْعَرْشِ اسْتَوَى Arş,a istiva etti.Arşın üzerine yükseldi (demektir)
(SENEDİ SAHİHTİR) Bu sika hafızlar ile müteselsilen gelen sahih bir senedir.Çünkü İshak b.Ruhuye,İmam Ahmed,in akranından meşhur sika bir hafızdır.Abdullah b.Şereveyh de aynı şekilde sika bir hafızdır.Asıl adı Abdullah.b.Muhammed b.Abdurrahman b.Şireveyh b.Esed el-Kuraşi el-Muttalibi en-Nisaburi,dir.Şerazatu-z-Zeheb (II/246) da şöyle denilmektedir.Hafızlardan birisidir.İshak b.Ruhuye,Ahmed b.Meni ve onların tabakasındaki alimlerden hadis dinlemiş pek çok eser tasnif etmiştir sika bir ravi idi.


Ebu Cafer b.Ebu Şeybe (…297)

Hafız Ebu Cafer Muhammed b.Osman b.Muhammed b.Ebu Şeybe el-Absi-ki dönemindeki Küfe Muhaddisi id.Onun hakkında konuşulmuştur-Arşa dair bir eser telif etmiştir.Şöyle demektedir:
Hakledildiğine göre Cehmiyye şöyle der:Allah ile mahlukatı arasında bir hicap yoktur.Onlar Arşın varlığını inkar etmiş Allah,ın üstte oluşunu kabul etmemiş ve şöyle demişlerdir.O her yerdedir.
İlim Adamları ise .O sizinle beraberdir buyruğunu ilmi ilmi kastedilmiştir diye tefsir etmişlerdir.Diğer taraftan Allah,u Teala,nın Arşı yaratıp onun üzerine istiva ettiği hususu mütevatir olarak gelmiş bulunmaktadır.O mahlukatından ayrı,onlardan tamamıyla mütebayin (ayrı) olarak Arşın üstündedir
Ebu Cafer 297 yılında vefat etmiştir.Ahmed b.Yunus ve onun tabakasındakilere yetişmiştir.Bu eserin bir yazma nüshası Zahiriye Kütüphanesi,nde 297 hadis numarası ile kayıtlı bulunmaktadır.


Zekeriya es-Saci (…307)

Sünnete dair dört ciltlik el-İbanetü,l-Kübra adlı eserin musannıfı imam Ebu Abdillah b.Batta el-Ukberi dedi ki:Bize Ebu,l-Hasen Ahmed b.Zekeriyya b.Yahya es-Saci tahdis edip dedi ki:Babam dedi ki:
Ben kendileri ile karşılaştığımız hadis ehli olan arkadaşlarımızı islediğini gördüğüm sünnete uygun yol hakkında söylenecek sözün şu olduğunu öğrendim:Allah,u Teala Arşı üzerindedir semasındadır,mahlukatına nasıl dilerse öylece yaklaşır,Daha sonra da inanılan değer itikadi hususları sıraladı.
Es-Saci Basra,nın şeyhi ve hafız idi .Ebu,l-Hasen-el-Eş,ari hadis ilmini ve Ehli sünnet sıfkalarının görüşlerini ondan öğrenmiştir.el-Müzeni,nin ve er-Rebi,nin yanında yolculuk yaparak her ikisinden fıkıh öğrenmiştir.İlelü,l-Hadis ve İhtilafu,l-Fukaha gibi eserleri vardır.Ebu,r-Rebi ez-Zehrani ve onun tabakasında olanlarla karşılaşmış 80 küsür yıl yaşamış ve 307 yılında vefat etmiştir.(el-Uluv (s.248)


İmamların İmamı İbn Huzeyme (223-311)

Hafız ebu Abdillah el-Hakim dedi ki:Muhammed b.Salif b.Hani,yi şöyle derken dinledim:İmamların imamı Ebu Bekr Muhammed b.İshak b.Huzeyme,yi şöyle derken dinledim:
Allah,ın yedi semasının üzerinde mahlukatından ayrı olarak Arşa istiva ettiğini kabul etmeyen bir kimse tövbe etmesi istenecek bir kafirdir.Tövbe ederse mesele yok aksi takdirde boynu vurulur ve kokuşarak kıble ehline ve zimmet ehline eziyet vermemesi için de bir çöplüğe atılır.
(SENEDİ SAHİHTİR) Bunu el-Haravi de Zemmu-l-Kelam (VI.124/b) de bir başka yoldan İbn Hani,den diye rivayet etmiştir.o sika birisidir.


Arap Dili İmamı Sa,leb ….(/291)

Hafız Ebu,l-Kasım el-Lalekai es-Sünne adlı eserinde şöyle diyor:Ben Darakutni,nin kendi el yazısıyla İshak el-Kazi,den yazılı olarak şunu buldum.(*)
Ebu,l-Abbas es-Sa,leb,i şöyle derken dinledim:
اسْتَوَى İsteva: istiva etti –(bir şey) eğri olmasa dahi ona yöneldi demektir.Sonra semaya istiva etti:Ona yöneldi demektir ama عَلَى الْعَرْشِ اسْتَوَى isteva ale,l-Arş: Arşa istiva etti yani yükseldi demektir.
(*) el-Kazi Bağdat kasabalarından birisi olan Kaze,ye nispettir.Adı İshak b.Ahmed b.Muhammed Ebu,l-Hüseyn,dir el-Hatib (IV.440) da onun biyografisini verdikten sonra şöyle demektedir.Sika birisi idi İbn Rezkaveyh bize onu zahid diye nitelemiştir.346 yılında vefat etmiştir,Ondan gelen bu rivayet el-Lalekai (I.92/a) de yer almaktadır.


Fakif Ebu Cafer et-Tirmizi Adı Muhammed b.Ahmed.bNasr,dır Sika ve fazilet sahibi birisidir.Şafi,i meshebine mensuptur.(201/295)

Mansur b.Muhammed b.Mansur el-Kazzaz dedi ki:Ebu Hafs b.Şahin,in babası Ebu,t-Tayyib Ahmed,i şöyle derken dinledim:
Ebu Cafer et-Tirmizi,nin yanında idim:Birisi ona Rab Teala,nın nüzülü hadisi ile ilgili olarak:O nun üstünde bir yükseklik kaldığı halde nüzül nasıl olur şeklinde bir soru sorunca şu cevabı verdi:
Nüzül akıl ile bilinen bir şeydir.Keyfiyeti ise bilinemez ona iman etmek vacibtir ona dair soru sormak da bid,attir.
Bağdat,ın kendi zamanındaki fakihi ve alimi doğru söylemiştir.Çünkü nüzülün mahiyeti hakkında soru sormak gereksiz bir külfete girmektir.Zira soru ancak dilde bilinmeyen bir kelime hakkında olur.Aksi takdirde inmek,konuşmak,işitmek,görmek,
ilim,isteva gibi ifadeler dinleyen için açık seçik ifadelerdir.Hiçbir benzeri bulunmayan bunlarla nitelenecek olursa sıfat mevsufa (niteleme nitelenene) tabi olur.Bunun keyfiyeti ise insanlar tarafından bilinemez.
(SENEDİ SAHİHTİR) Bunu musannıf Ebu Bekir el-Hatib,e ulaşan senediyle rivayet etmiştir.Ebu Bekir el-Hatib de bunu Tarih,u-Bağdad (I/365) te şöylece rivayet etmektedir.Bana el-Hasen b.Ebi Talib tahdis edip dedi ki:Bize Ebuil-Hasen Mansur b.Muhammed b.Mansur el-Kazzaz bildirdi…….Bu hepsi de sika olan ravilerin yer aldığı bir senedir.Bunların biyografileri Tarüh,u-Bağdad,ta verilmiştir.el-Hasen b.Ebi Talib ise el-Hasen b.Muhammed b.el-Hasen b.Ali Ebü Muhammed el-Hallal olup 439 yılında vefat etmiştir.


Büyük İlim Adamı Ebu Bekir ed-Dab,i (342)

Ebu Abdillah el-Hakim dedi ki: Fakif Ebu Bekr Ahmed b.İshak ed-Dab,i en-Nisaburi dedi ki:
Araplar kullanımda (ala) yerinde fi,yi de kullanırlar Yüce Allah (فَسِيحُوا فِى اْلاَرْضِ ) Yeryüzünde dolaşınız (Tevbe 9/2) (وَلاُصَلِّبَنَّكُمْ فِى جُذُوعِ النَّخْلِ ) Ve andolsun sizleri hurma ağaçları dallarında asacağım (Taha 20/17) diye buyurmaktadır.Burada ise ale,l-ard yerin üstünde ve ale,n-nahl hurma ağaçları üstünde demektir.Yüce Allah,ın (مَنْ فِى السَّمَآءِ ) men fi,s-sema: gökte olan buyruğu da böyledir ki bu da men ale,l-Arş:Arşın üstünde olan anlamındadır.Nitekim Rasülullah s a v,den sahih olarak gelen haberler de böyledir.el-Uluv (s.272/273)


İmam Ebu Bekr el-Acurri (280/360)

Hafız zahid Allah,ın Beyt-i Haram,ında mücavirlik yapmış bulunan Ebu Bekr Muhammed b.el-Hüseyn el-Acurri eş-Şeri,atu fi,s-Sünne adlı eseri telif etmiştir.Bu eserin başlıklarından birisi de Hululiyye Meshebinden Sakındırma adını taşımakta sonra şunları söylemektedir:
İlim ehlinin benimsediği kanaate göre Allah-u Teala semavatının üstünde,Arşının üzerindedir.İlmi her şeyi kuşatmıştır.Yüce göklerde yarattığı her şeyi,yedi yerde bulunan şeyi ilmiyle kuşatmıştır.Kulların amelleri O,na yükseltilir.
Şayet: Üç kişi fısıldaşmayıversin,Muhakkak O onların dördüncüleridir.buyruğunun anlamı nedir diye sorulacak olursa şöyle cevap verilir:
Maksat Onun ilmidir.Allah Arşının ütündedir.ilmiyle onların fısıltılarını kuşatmıştır.İlim ehli bunu böylece tevsir etmiştir.Ayetin başı da sonu da O,nun Arşı üstünde olduğu halde,beraber oluştan kastın ilmi olduğuna delil teşkil etmektedir.Müslümanların kabul ettiği görüş budur.
Sonra şöyle demektedir:Bize İbn Mahled tahdis etti bize Ebu Davud tahdis etti,bize Ahmed b.Hanbel tahdis etti,bize Süreyh b.en-Numan tahdis etti,bize Abdullah b.Nafi tahdis edip dedi ki:
Malik dedi ki:Allah semadadır.İlmi ise her yerdedir.Onun ilminden bulunmadığı hiçbir yer yoktur.(eş-Şeri,a (285-289)
El-Acurri fakih muhaddis,rivayetleri iyi bilen güzel eserler tasnif etmiş birisidir.Bir süre Mescid,i-Haram,da mücavirlik yapmıştır.el-Kecci,den Ebu Şuayb el-Harrani,den ve onların çağdaşlarından rivayet nakletmiştir.Hacca giden birçok kimse ondan hadis almıştır.360 yılında vefat etmiştir.


İbn Batta (304-387)

Çağdaşı Hanbelilerin hocası imam zahid Ebu Abdillah b.Batta el-Ukberi,kendisinin derlemiş olduğu üç ciltlik el-İbane adlı eserinde yer alan,Allah,ın Arşı üzerinde mahlukatından ayrı olarak bulunduğuna.ilminin de mahlukatını kuşatmış olduğuna dair başlık altında şunları söylemektedir.
Ashab ve tabiinden olan Müslümanlar,Allah,ın semavatı üzerinde Arşı üstünde mahlukatından ayrı olduğu hususunda icma etmişlerdir.Yüce Allah,ın :Ve O sizinle beraberdir buyruğuna gelince bu ilim adamlarının dedikleri gibi O,nun ilmidir.Yüce Allah,ın O göklerde ve yerde Allah,tır buyruğunun anlamına gelince O göklerde Allah,tır yerde Allah,tır.(İlahtır) Bunun doğrulayıcı ifadesi de Yüce Allah,ın kitabında yer almaktadır: O gökte de ilah olandır yerde de ilah olandır.
Cehmiyye mensubu kişi,Üç kişi fısıldaşmayıversin muhakkak O onların dördüncüleridir buyruğunu delil göstererek şöyle der:Şüphesiz Allah (bizimle beraberdir ve bizim aramızdadır)
İlimler ise burada O nun ilminin söz konusu olduğunu belirterek tefsir etmiştir.Daha sonra Yüce Allah aynı ayetin sonunda Şüphesiz Allah her şeyi çok iyi bilendir buyurmaktadır.Diğer taraftan İbn Batta kendi senedleri ile burada maksat O,nun ilmidir,diyenlerin görüşlerini sıralamaktadır.Bu kimseler ise ed-Dahhak,es-Sevri,Nuaym b.Hammad,Ahmed b.Hanbel ve İshak b.Ruhuye ,dir.(el-Uluvv li,l-Aliyyi,l-Azim (s.280/281)


Ebu Nuaym el-Asbahani (336-430)

Hilyetü,l-Evliya adlı eserin müellifi büyük hafız Ebu Nuaym Ahmed b.Abdullah b.Ahmed el-Asbahani el,İ-itikad adlı eserinde der ki:
Bizim yolumuz kitaba sünnete ve ümmetin icmaiına uyan selefin izlediği yoldur.Onların arasında şu da vardır.
Nihayet şunları da söyler:Arş hakkında Allah,ın üzerinde istiva ettiği ile ilgili sabit olmuş olan hadisler gereğince kanaat belirtirler,onları herhangi bir keyiflendirme ve temsil söz konusu olmaksızın sabit kabul ederler.Yüce Allah,ın yarattıklarından ayrı olduğuna,yaratılmışların da O,ndan ayrı olduğuna inanırlar.Allah onların içine hulül etmez onlara karışmaz,O arzı (yer) üzerinde değil semasında Arşı üzerine istiva etmiştir.
İşte bu imam kanaat hakkında icma bulunduğunu nakletmiş bulunmaktadır.Allah,a hamdolsun (Zehebi el-Uluvv li,l-Aliyyi,l-Azim (s.289-290)


Ebu,l-Kasım el-Lalekai (..418)

Kabarık bir cilt olan Şerhu İ,tikadi Ehli,s-Sünne,nin sahibi.İmam hafız,Ebu,l-Kasım Hibetullah b.el-Hasen et-Taberi eş-Şafi,i der ki:
Yüce Allah,ın Rahman Arşa istiva etti: buyruğu hakkında ve Allah,ın Arşı üzerinde olduğuna dair gelmiş rivayetler:Aziz ve Celil olan Allah: Güzel söz O,na yükselir.Gökte olanın…emin mi oldunuz?....Ve O,kullarının üstünde kahir olandır.diye buyurmaktadır.İşte bu ayetler O,nun Semada olduğuna,ilminin ise her yerde olduğuna delildir.Bu Ömer,İbn Mes,ud,İbn Abbas,Ümmü Seleme,den tabiinden Rabi,a Süleyman et-Teymi ve Mukatil b.Hayyan,dan rivayet edilmiştir.Malik es-Sevri ve Ahmed de bu görüşü belirtmişlerdir.(Şerhu İ-tikadi Ehli,s-Sünne (I 90/a)
El-Lalekai ilim deryalarından Şafi,ilerin büyüklerinden birisi idi.418 yılında vefat etti:



İbn Abdilberr (368-463)

İmambüyük alim Mağrib,in hafızı Ebu Ömer Yusuf b.Abdullah b.Abdilberr en-Nemri el-Endelusi-et-Temhid,el-İstiz
kar,el-İsti,ab,el-İlm ve son derece değerli eserlerin müellifi-el-Muvatta,da yer alan nuzül hadisini şerhederken şunları söylemektedir.
Bu sahih bir hadistir.Hadis alimleri sıhhati hususunda ihtilaf etmemişlerdir.Bu hadiste Allah,u Teala,nın semada yedi semanın üstünde,Arşın üzerinde olduğuna delil vardır.Nitekim cemaat da böyle demiştir.(el-Erba,in adlı eserinde (179/a) belirttiği üzere el-Muvatta şerhinde böyle demiştir.)



Kadı Ebu Ya,la (380-458)

Irak,ın alimi Ebu Ya,la Muhammed b,el-Huseyn b.el-Ferra el-Bağdadi el-Hanbeli 458 yılında vefat etmiştir.
Kadı Ebu Ya,la cariye ile ilgili hadisi söz konusu ettikten sonra şunları söylemektedir:
Bu haber ile ilgili açıklamalar iki fasıla ayrılır:
Birincisi,Allah,u Teala hakkında, O nerededir,diye sormanın caiz oluşu.
İkincisi ise,O,nun semada olduğuna dair haber vermesinin caiz oluşu.Nitekim Yüce Allah bize kendisinin semada olduğunu haber vererek:Gökte olanın sizi yere geçirmesinden emin mi oldunuz? Ve O,Arşın üzerindedir. diye buyurmaktadır.(Muhtasar el-Uluvv li,l-Aliyyi,l-Azim (s.298-299-300 )


Beyhaki (384-458)

Birçok eserin müellifi imam Şeyhu,l-İslam Ebu Bekr Ahmed b. el-Hüseyn b.Ali el-Beyhaki el-Mu,tekad adlı eserinde der ki:
İsteva hakkında açıklama: Yüce Allah Rahman Arşa isteva etti buyurmuştur ve başka yerde de:Sonra Arşa isteva etti : O kullarının üstünde kahir olandır.Üstlerindeki Rablerinden korkarlar,Güzel söz O,na yükselir,Gökte olanın…emin mi oldunuz ? buyurmaktadır.Bu buyruğunda da göğün üzerinde olanı kastetmiştir.Nitekim Yüce Allah :fi cuzui,n-nahli /Hurma dallarında diye buyurmuş olmakla birlikte (buyruk ala cuzui,n-nahli hurma dallarının üzerinde anlamındadır.) (*)
Yine Yüce Allah,ın Fesihu fi,l-ardi / yerde dolaşın buyruğu da ale,l-ard /yerin üzerinde dolaşın demektir.Yukarıda olan her bir şey semadır.Arş ise semaların en yükseğidir.Buna göre ayet Siz Arşın üzerinde olandan emin mi oldunuz,demektir.Nitekim bu anlamı diğer ayetlerde çok açık bir şekilde ifade etmiştir.
Bizim yazmış olduğumuz bu ayeti kerimeler,Cehmiyye mensubu olan kimseler arasından,Allah zatı ile her yerdedir,diyen kimselerin görüşünü çürütmek için yeteri kadar delil teşkil etmektedir.
Yüce Allah,ın: Nerede olursanız O sizinle beraberdir buyruğu ile O,ilmi ile beraber olduğunu kastetmiş,zatıyla beraberliği kastetmiş değildir.(el-İ-tikad ala Mezhebi,s-Selef Ehli,s-Sünne ve,l-Cema,a (s.42-43)
(*)-Beyhaki,nin el-İ-tikad adlı eserinde (s.42)


Fakih Nasr el-Makdisi (410 civarı-490)

İmam zahid Şeyhu,l-İslam Ebu,l-Feth Nasr b.İbrahim el-Makdisi eş-Şafi,i.Sünnete dair bir ciltlik eseri olan el-Hucce adlı kitabında şöyle diyor:
Şüphesiz Allah,u Teala,kitabında buyurduğu gibi Arşı üzerinde istiva etmiştir.Mahlukatından ayrıdır. .(Muhtasar el-Uluvv li,l-Aliyyi,l-Azim (s.303)
Ebu,l-Hasen el-Kerci (458-532)
Büyük ilim adamı Şeyhu,l-İslam el-Herevi,nin arkadaşı Ebu,l-Hasen (Muhammed b.Abdülmelik) meşhur akidesinin baştaraflarında şöyle diyor:
Hadis ashabının akidesi pek yükseklere çıkarılmıştır
Allah,ın dinine mensup olanları en yüksek mertebelere
Onların akidelerine göre şüphesiz ilah zatıyla
Arşı üzerindedir.Bununla birlikte bütün gaybları da bilir.
Rabbin istivası akıl ile kavranılır
Ama keyfiyeti hakkında yaşlıların bilgisizliği gibi bilgisiz kalınır.
Bu kaside 200 beytten daha fazla uzunca bir kasidedir. Bu kasidenin şairi el-Kerci,Şafi,i fakihlerinin büyüklerindendi el-Kerci 532 yılında vefat etmiştir.( Muhtasar el-Uluvv li,l-Aliyyi,l-Azim (s.310)


Şeyh Abdülkadir Geylani (471-562)

Şeyhu-l-İslam Irak,ın şeyhi vaizlerin efendisi,Ebu Muhammed Abdülkadir b.Salih b Cenegidost el-Cili el-Hanbeli bir ciltlik el-Gunye adlı eserinde şöyle diyor:
Ayetlerle ve delillerle kısaca yaratıcıyı bilmeye gelince bu O,nun bilinmesi ve Allah,ın bir ve tek olduğuna kesin olarak iman edilmesi demektir.Nihayet şunları söyler:
O,Arşın üzerine istiva etmiştir.Mülkü ihtiva etmiş,ilmiyle eşyayı kuşatmıştır.Güzel söz O,na yükselir,Salih ameli de yukarıya kaldırır. O,nun her yerde olduğunu söyleyerek nitelendirmek caiz değildir.Aksine O,semada Arşın üstündedir.denilir.Nitekim Yüce Allah : Rahman Arşa istiva etmiştir buyurmuştur.Bunu herhangi bir Te,vil yapmaksızın mutlak olarak söylemek gerekir.Allah,u Teala,nın Arşın üzerinde oluşu,kendisine risalet verilmiş her nebiye indirilen kitapta zikredilmiş bir husustur.Arşın üzerinde oluşunun da keyiflendirilmesi söz konusu değildir.‎
 

Benzer konular

Üst Ana Sayfa Alt