Neler yeni
İslami Forum, Dini Forum, islami site, islami sohbet, radyo, islami bilgiler

İslam-tr.org'a hoş geldiniz! Hemen üye olun ve kendi konularınızı, düşüncelerinizi paylaşarak bu platforma katılın. Oturum açtıktan sonra, İslam dini, tarih ve güncel konularla ilgili paylaşımlarda bulunabilirsiniz.

İlmi Konu Şeyhu’l İslam İbn Teymiyye'ye Atılan İftiralara Reddiye

S Çevrimdışı

sayfullah571

Üye
İslam-TR Üyesi
Deliller kaynaklarıyla birlikte verilmiştir.

Sizin gibi ilim sahibi birisinin bu durumda hemen defans yapmasını değil ilgili kaynaklara bakmasını beklerdim.

Selam ve dua ile.

Boşver bu efendi ayaklarını, Gazali ile ilgili konuda cehaleti, acziyetini ortaya koydun, sus pus oldun, kazanı çevirme moduna girdin. Şimdide millete kaynağa bak diyorsun.
 
Abdulmuizz Fida Çevrimdışı

Abdulmuizz Fida

فَاسْتَقِمْ كَمَا أُمِرْتَ
Admin
Deliller kaynaklarıyla birlikte verilmiştir.

Sizin gibi ilim sahibi birisinin bu durumda hemen defans yapmasını değil ilgili kaynaklara bakmasını beklerdim.

Selam ve dua ile.
Kitab elimde olsa zaten buraya koyardım. Sen sifilden aktardığın kitabı buraya koy ki; Şeyhul İslam'ın tüm kulliyatını ibtal edip çürüten bu kitabı neymiş biz de görelim. Yoksa muhaliflerin kendi adına uydurup tahrif ettiklerinden midir görelim!
 
Abdulmuizz Fida Çevrimdışı

Abdulmuizz Fida

فَاسْتَقِمْ كَمَا أُمِرْتَ
Admin
Şeyhu'l İslam İbn Teymiyye’nin Cehennemin ebedî olduğu fikrinde olduğunu söyleyenler şu delilleri sıralamışlardır:
1- İbn Teymiyye, Mecmuu’l-Fetâvâ’da “Yedi şey vardır ki bunlar ölmeyecek, fena bulmayacak ve yokluğu tatmayacaktır: Cehennem ve sakinleri, Levh, Kalem, Kursi, Arş” şeklindeki rivayetin sahih olup olmadığı tarzındaki bir soruya verdiği cevapta şöyle der:
”Bu haber bu lafızla Hz. Peygamber’in (s.a.v.) sözü degildir; o, alimlerden birine ait bir sözdür. Bu ummetin selefi, imamları ve

sair Ehl-i Sünnet ve’l-Cemaat su itikattadır: Mahlukat arasında yok olmayacak ve tamamen fena bulmayacak varlıklar vardır. Cennet, Cehennem, Ars vd. varlıklar böyledir. Mahlukatın tamamının fena bulacagını, Cehm b. Safvan ve Mu’tezileden kendisine muvafakat edenler gibi bid’atçı Kelamcılardan bir grup dışında söyleyen olmamıstır. Bu, Allah’ın Kitabı’na, Rasulu’nun Sünnetine ve ummetin selefinin ve imamlarının icmâına aykırı batıl bir sözdür. Nitekim bu hususta Cennet ve ehlinin ve daha baska varlıkların bekasına delalet (eden deliller) vardır ki, bu sayfa, bu noktanın zikri için yeterli değildir. Kelamcılardan ve felsefecilerden çesitli kesimler, bütün mahlukatın fena bulmamasının mumteni (muhal) olduguna, aklî delillerle istidlal etmistir. Vallahu a’lem.”
(
İbn Teymiyye, Takiyyuddin; Mecmuu’l-Fetâvâ, Riyad, 1991, XVIII, s. 307 ; Abdullah bin Salih bin Abdulaziz, Daava el Munevviin li Şeyhi'l İslam ibn'i Teymiye, I, 432-472)


2- İbn Teymiye bir baska eserinde İmam el-Eş’arî’nin (ö.324/936) Makâlâtu’l- İslâmiyyîn isimli eserinden herhangi bir itiraz yöneltmeksizin söyle bir nakil yapar:

”…Yine su meselede de iki görüs halinde ihtilaf etmişlerdir:
Allah Teâlâ’nın fiilleri için bir son var mıdır, yoksa O’nun fiillerinin sonu yok mudur?
El-Cehm b. Safvân şöyle demiştir: “Allah’ın malumat ve makduratının bir son noktası ve sınırı, fiillerinin de bir sonu vardır. Cennet ve cehennem fena bulacak, içindekiler de yok olacaktır. Tâ ki Allah, tıpkı el-Evvel olup, (ezelde) kendisiyle birlikte herhangi bir şey bulunmadığı gibi, (bütün mahlukat yok olduktan sonra da) el-Âhir (en son kalan) olacak ve O’nunla birlikte herhangi bir şey bulunmayacaktır.”
Buna karsılık ehl-i İslam bir bütün olarak söyle demiştir:
“Cennet ve cehennemin sonu yoktur. Bu ikisi baki kalmaya devam edecektir. Aynı şekilde cennetlikler Cennette nimetlenmeye, cehennemlikler de cehennemde azab görmeye sürekli olarak devam edecektir. Bunun bir sonu yoktur. Allah’ın malumat ve makduratı için de bir son nokta ve sınır mevcut degildir.”

bn Teymiyye, Takiyyuddin, Te’arudi’l-Akl ve’n-Nakl, byy., trs., I, 406; el-Es’arî, Ebu’l-Hasan, Makâlatu’l-İslamiyyin ve İhtilâfu’l-Musallîn, Beyrut, trs., s. 164; Abdullah bin Salih bin Abdulaziz, Daava el Munevviin li Şeyhi'l İslam ibn'i Teymiye, I, 432-472)


3- İbn Hazm (ö.456/1063), üzerinde icmâ bulunan meseleleri zikretmek maksadıyla kaleme aldığı Merâtibu’l- İcmâ’da “beka-i nar” meselesini de zikretmiş ve şöyle demiştir:
”…Cehennemin hak olduğunda, buranın ebedî bir azab yurdu olduğunda kendisinin de içindekilerin de sonsuz ve ebedî olarak devam edip, fena bulmayacağında ittifak etmişlerdir.”
Bu esere “Nakdu Merâtibi’l-İcmâ’ ” adıyla bir tenkid yazmış olan İbn Teymiyye’nin yukarıdaki satırlar hakkında tek kelime etmemiş olması da bu konuda farklı düşünmediğini gösteren önemli bir noktadır.

(Abdullah bin Salih bin Abdulaziz, Daava el Munevviin li Şeyhi'l İslam ibn'i Teymiye, I, 432-472)

4- İbn Teymiye kendisine nisbet edilen ve cehennemin fena bulacağı görüşünü yansıtan “er-Red ala men kâle bi Fenâi’l-Cenneti ve’n-Nâr” isimli risaleyi ilk dönemlerinde yazmıştır. İçeriklerinden anlaşıldıgı gibi “Te’aridu’l- Akl ve’n-Nakl”, “Minhacu’s-Sunne” gibi eserleri ise son dönemlerinde yazmıştır. Yani cehennemin ebedi olmadığı fikrinden vazgeçmiştir.

(Abdullah bin Salih bin Abdulaziz, Daava el Munevviin li Şeyhi'l İslam ibn'i Teymiye, I, 432-472)

5- İbn Teymiye, cehennemin ebedi olmadığı fikrinde olsaydı yetiştirmiş olduğu ilim dünyasının önemli isimleri olan ögrencileri, onun bu görüşünden mutlaka bahsederlerdi. Nitekim öğrencileri Zehebi ve ibn Kesir cehennemin ebedi olmadığı görüşüne sahib olanları eleştiriye tabi tutmuşlardır.

(Abdullah bin Salih bin Abdulaziz, Daava el Munevviin li Şeyhi'l İslam ibn'i Teymiye, I, 432-472)

Bu (“er-Red ala men kâle bi Fenâi’l-Cenneti ve’n-Nâr”) eser, İbn Teymiyye’nin mevcut hiçbir eserinde bulunmamaktadır.

Risalenin tanıtım cümlesi, “Şeyhu'l İslam Ahmed b. Teymiyye –Allah ona rahmet eylesin-, Cennet ve Cehennem’in son bulacağı görüşüne reddiye olarak kaleme aldığı risalede şöyle dedi: " … tarzındadır.
bn Teymiyye, er-Red ala men kâle bi Fenâi’l-Cenneti ve’n-Nâr s. 250; Subki, İtibar, s.90)



İbn Kayyim’ın cehennemin ebedî olduğu fikrinde olduğunu söyleyenler şu delilleri sıralamışlardır:

1- İbnu’l-Kayyım, “el-Vabil es-Sayyıb mine’l-Kelâmi’t-Tayyıb” adlı eserinde söyle demektedir:
“Cehennem, sözlerde, amellerde yiyecek ve içeceklerde hep kötülük yurdudur. Allah, orada habis ruhlu insanları bir araya getirecek ve onları birbirinin üzerine yığacaktır. Sonradan onlar, oranın yaranlarıyla birlikte cehennemde kalacaktır. İnsanlar hiç habisliği (kötülüğü) olmayan iyiler, hiç iyiliği olmayan habisler ve kendinde hem iyilikler, hem habislikler bulunanlar, diye üç tabaka olduğu için yurtlar da üçe ayrılmıştır. Sırf iyilik yurdu, sırf habislik yurdu. Bu iki; yurt asla fani olmaz. Bir yurtta kendilerinde hem iyilik hem kötülük bulunanlar içindir. Bu yurt fani (yok) olucudur. Çünkü burası isyankârlar içindir. Zira cehennemde tevhid ehlinden hiç kimse kalmayacaktır.
bnu’l-Kayyim el-Cevziyye, el-Vabi’l-es-Sayyib mine’l-Kelami’t-Tayyib, Mekke, trs., s. 18)



2-”Zâdu’l-Me’ad” isimli eserinde ise cehennemin ebedîligi konusunda şunları söylemektedir.
“Muşrik, habis bir tabiata ve habis bir varlığa sahibtir. Dolayısıyla cehennem onun bu (manevi) pisliğini temizlemez. Çünkü o buradan çıksa ve dünyaya gönderilse yine aynı şeyi yapar. Tıpkı denize giren kelp (köpek) oradan çıksa yine aynı durumunda kalır değişmez.
bnu’l-Kayyim el-Cevziyye, Zâdu’l-Meâd, Mısır, 1970, I, s. 28)

3-“İctimau’l-Cuyûs” adlı eserinde şöyle der: “...cennet ve cehennem haktır ve asla yok olmayacaktır.”

bnu’l-Kayyim el-Cevziyye, İctimau’l-Cuyûsi’l- İslamiyye alâ Gazvi’l-Muattile ve’l-Cehmiyye, Beyrut, 1984, s. 145.)
4- Kasidetu’n-Nûniyye isimli eserinde cennetle ilgili sekizyüz’e yakın beyit zikreder. Fakat bunun yanında cehennemin faniliğine veya ebedîliğine hiç değinmez.
 
S Çevrimdışı

sehit58

Üyeliği İptal Edildi
Banned
Şu iftirayida ekleyin kardeşler :

İbni Teymiye'nin Essırat-ul-Müstekim kitabında, İbni Abbas (ra) gibi büyük sahabelere kafir denmiş midir?

Kullanıcı:

Sorularlaislamiyet.com

| Tarih:

Per, 16/07/2009 - 00:00




Değerli kardeşimiz;
Söz konusu kitapta, iddia edilen ifadeye rastlayamadık. İbn Teymiye, söz konusu kitabının onlarca yerinde İbn Abbas adını kullandığı zaman “Radıyallahu anhuma = Allah ikisinden de/ondan da babasından da razı olsun” ifadesini kullanmıştır. Bu husus tek başına, o iddayı çürütmeye kâfidir.
 
T Çevrimdışı

Tarık Yıldız

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
Bende izninizle bir ekleme yapayım.Eğer daha önce yapılmış ise mazur görünüz.facebookta sözde Ehli sünnet müdaffası adlı bir sayfa ile tartışmıştım.Bana İbn Teymiyye'nin "Allah arşta oturur sağında nebiye yer bırakır" sözünü söyledi.Bende ona "Kitabül Arş'ta öyle bir şey yok" dedim.Sonra ise kendisi bana o ifadenin Mecmeul Fetava'da geçtiğini söyledi.Birde makaslama bir fotoğraf gönderdi.
324Qdj.jpg

Şu iki noktadan sonra "Muhammed(SAS) arşta Allah ile oturur" yazıyor.Ancak ileride bu sözün zaten İbn Teymiyye'ye ait olmadığını göstereceğim ama iki noktadan önce yazan şeyde önemli;
İze(eğer) tebyin(Gösterilen) haza(bu) fakad haddese(Olursa) buraya kadar "Eğer bunu gösteren olursa da..." diye çevirilebilir.Devamında ise "El Ulemaul Meridiyyun ve evliyauhu makbulun" yani "Ancak hasta alimler ve onların dostları bu gösterileni kabul eder" diyor.Tabi bugünkü resmi arapça ile örtüşmeyen çoğullamalar var ama o da o günün Suriye lehçesi filan herhalde.Örneğin Merid(Hasta) bugünkü araplar "Merdi" diye çoğul yaparken bunu Şeyhülislam "Meridiyyun" demiş.

Şimdi gelelim bu sözü İbn Teymiyye kendinden mi söylüyor acaba?Bu da devamı:
vYBrqO.jpg


Burada ise diyor ki:
"Bu sözü Muhammed bin Fadıl tefsirinde Mücahidden nakletmiştir.Daha sonra ise "İbn Cerir"in buna yaptığı açıkmalamayı yazmış.Anlayabildiğim kadarı ile İbn Cerir ortaya 3 şık koyuyor.
1)Hadis Mevzudur.
2)Müteşabih olarak şefaatten bahsetmektedir.
3)Kafirlerin gözüne öyleymiş gibi görünecektir.
Tabi İbn Cerir'in sözleri üzerinde fazla çalışmadığım için yanlış çevirmiş de olabilirim.Arapçayı iyi bilen bir kardeş yanlışlarımı düzeltir inşallah.
 
T Çevrimdışı

Tarık Yıldız

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
Şimdi madem ibn Teymiyye'yi bununla suçladınız, Abdulkadir Geylani n'olacak, ya Ebu Davud? Ya diğerleri?İbn Teymiyye, kendisinden önce, hadis ulemasının dediklerinden farklı bu konuda tek kelime söylememiştir
(alıntı)

Kardeşim şüpheyi silip attın Elhamdülliiah.Bu arada Abdülkadir geylani Gunyetüt Talibin sayfa 88'de şöyle der:
"Allah'ın arşta olması demek Mücesseme ve kiramiyyenin dediği gibi temas ve oturma şeklinde demek değildir" diyor.Yani aynı İbn Teymiyye'nin "hiç bir tekyif,temsil,tecsim,teşbih olmadan kendini Kur'anda nasıl nitelemiş ise öyle inanırız" sözüne benziyor.

Bu da resmi:(Tabi yayınevi durumu kurtarmak adına bir parantez eklemiş ama:))
Q1dqqG.png
 
S Çevrimdışı

sehit58

Üyeliği İptal Edildi
Banned
Wallahi çok şey öğreniyorum Maşallah. İbni Teymiyye ama ebedi cehennem meselesinde eskiden olsa hata yaptığını zor inanırım.
 
hebbit kerrih Çevrimdışı

hebbit kerrih

İyi Bilinen Üye
Site Emektarı
 
hebbit kerrih Çevrimdışı

hebbit kerrih

İyi Bilinen Üye
Site Emektarı
Akhi nureddin yıldız sapığının bu konulardaki itidaki nedir biliyor musun?
akhi evvela ilim ehli olduğu için demokrası konusunda hatası olabilir ama böyle platformlarda sapık ifadesini eklemek hoş değil. bu bir tavsiye. zira din nasihattır. bilmiyorum akhi
 
Ebu Hamza el-Amédi Çevrimdışı

Ebu Hamza el-Amédi

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
kardeş sapık veya değil demedim sana. demek istediğim uslup.
Akhi kafir olsa kafir dememizde mi hoş olmayacaktı? Sapık sapıktır akhi. İnan bu adamı çok önceden dinlerdim hatta oy meselesinde ayağımı kaydıracaktı az daha. Tatlı dilli bir sapıktır nureddin yıldız. Mustafa İslamoğlundan vb diğer sapıklardan daha büyük bir fitne olarak görüyorum ben bu adamı fetva sitesinde biraz akaid kısmında gez nasıl pis bi mürcie olduğunu anlarsın. Allah razı olsun nasihatın için akhi.
 
E Çevrimdışı

Ebu SILA

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
bu gün sosyal medyada dolaşan bir ibn teymiyye düşmanından bir alıntı. bu yazı hakkında bilgisi olan kardeşler bizleri bilgilendirirse memnun oluruz.
- islam yaprak denen sohtorik facede paylaşmış Ibn Teymıyye Taraftarlarından İbn-i Abdülhadi El-Makdisi ' El-Ukud El-Duriye' Adlı Eserinde Naklediyor Ki;

وشرب جماعة الماء الذي فضل من غسله واقتسم جماعة بقية السدر الذي غسل به وقيل إن الطاقية التي كانت على رأسه دفع فيها خمسمائة درهم وقيل إن الخيط الذي فيه الزئبق الذي كان في عنقه بسبب القمل دفع فيه مائة وخمسون درهما

"Bir grup insan onun(İbni Teymiyyenin) banyosundan artik kalan suyu içti ve başka bir grupta onun banyosundda(yakmak için) kullandiği kalan birçok ağacin yapraklarini ayirdi.
Denildi ki,onun başina bağladiği Türban 500 dinara satildi ve (saçi) bitlerden korumak için civadan oluşan ipte 150 dirheme satildi

KAYNAK; [ İBN ABDÜLHADİ EL-MAKDİSİ, EL-UKUD EL-DURİYE, SAYFA; 387]
 
Üst Ana Sayfa Alt