Neler yeni
İslami Forum, Dini Forum, islami site, islami sohbet, radyo, islami bilgiler

İslam-tr.org'a hoş geldiniz! Hemen üye olun ve kendi konularınızı, düşüncelerinizi paylaşarak bu platforma katılın. Oturum açtıktan sonra, İslam dini, tarih ve güncel konularla ilgili paylaşımlarda bulunabilirsiniz.

Şia Gerçegi (delilleri Ile)

salah-ad-din Çevrimdışı

salah-ad-din

Üye
İslam-TR Üyesi
"birlik ve ve beraberliğe en çok ihtiyaç duyduğumuz şu günlerde..." diye başlayan her cümle benim için ancak bir kara mizah nesnesi olabilir.
 
H Çevrimdışı

hamdiabi

Yeni Üye
İslam-TR Üyesi
Yazımızda, hepsini cehennemlik olmakla itham etmek, hepsine kafir demek bir sapkınlığın da ötesinde had bilmezliktir demişiz yoksa kendine müslümanım diyenlerin bile cennetlerinin tescilinden bile bahsedilemezken öyle sanıyorum ki sizin anlamış olduğunuz anlamda birşey söylemek fazla zorlayarak anlamanın da ötesinde, okunan yazının okunmadığı anlamına gelecektir.

Tane tane ve anlayarak birbrimizin yazdıklarını okumak, tartışmalarımızı çok daha sağlam bir temele oturtur. Allah'ın izniyle Kuran'ı da böyle hızla değil de, yavaş yavaş ve sindirerek okuyalım ki, hikmetlerinden nasiplenelim.
 
H Çevrimdışı

hamdiabi

Yeni Üye
İslam-TR Üyesi
Yani sayın salah ad din kardeşim, birlik ve beraberliğe en çok ihtiyaç duyduğumuz günlerde değiliz, bu söylem size ancak mizah çağrışımı yapıyor... Doğru mu anlıyorum?
 
salah-ad-din Çevrimdışı

salah-ad-din

Üye
İslam-TR Üyesi
Yani sayın salah ad din kardeşim, birlik ve beraberliğe en çok ihtiyaç duyduğumuz günlerde değiliz, bu söylem size ancak mizah çağrışımı yapıyor... Doğru mu anlıyorum?


"ihtiyacımız yok" diye birşey söylediğimi hatırlamıyorum. yalnızca, bu sözü sürekli duyduğumuz kişlerden kaynaklı olsa gerek içeriği boşaltılmış bir söz olarak algılıyorum.

ilk konuya dönecek olursak,
kimseyi cehennemlik ilan etmedim. bu ancak ve ancak cenab-ı Allah'ın takdirinde olan birşeydir. fakat islam nazarında onların hükmü -zahire göre- "kafir"dir. bâtını ise ancak cenab-ı Allah bilir.
fakat bir önceki entryde nakletmiş olduğum hadis, resulallah(salat ve selam olsun)'ı bilip de ona tâbi olmayanları inkarcılar sınıfına dahil ediyor. bu bilgiyi gördüğün gibi hevama değil, nasslara dayandırıyorum. aksi bir iddian varsa sen de nasslarla reddiyeni yaparsın. daha sahih delillerle gelirsen biz de sana uyarız. aksi takdirde belirtmiş olduğumuz hüccetlerden ötürü senin de bunları kabul etmen gerekir. haksız mıyım?
 
H Çevrimdışı

hamdiabi

Yeni Üye
İslam-TR Üyesi
Bir bilmişlik taslıyormuş gibi bir enaniyet gösterecek kelimeler kullandıysam haddimi aşarak, kusura bakmayın lütfen. Estafurlah, böyle bir enaniyetten Rabbime sığınırım.

Kitab'ımızın elbette Arapçasını okuyarak orjinalini anlama gayretinde olmak en güzel emek olurdu ancak, yeryüzündeki bütün müslümanların Arapça öğrenerek orjinalini anlama çabasına girebilmesi oldukça zordur. O açıdan, benim de yanlış bir ifade ile Kuran'ın Türkçesi diye kullandığım, doğrusu, Kuran'ın Türkçe Meali olan kitabı okuma gayretinde olmaktan başka bir seçenek kalmamaktadır. Kaldı ki, Kitab'ı orjinalinden okuyabilenlerin, Arapça konuşan ulusların, mevcut durumlarını göz önüne getirdiğimizde, aslında Kitab'ı halis bir kalble anlama çabasının, orjinalini okumak vs gibi hususlardan da daha önemli olabileceğini müşahade ediyoruz. Sonuçta Kuran bütün insanlığa inmiş bir Kitab'dır ve baş üstünde tutularak ona tapılsın diye değil, İşte o Kitap, bunda şüphe yok; korunacaklar için hidayetin ta kendisi (Bakara,2) olsun diye inmiştir. Hidayetin hakikatini kavrayabilmenin yolu da okumaktir.

Kuran'ın tefsirleri çeşitlidir ve İslam sosyolojisinin temellerinin okuşmasında çok da faideleri olmuştur. Ancak, Kuran bütün zamanlara inmiş bir hikmettir. O yüzden bundan 1000 sene öncenin, 200 sene öncenin bilim ve kültür seviyesine nispeten o dönem son derece çağdaş tefsirler yapılmış olunsa bile günümüz itibariyle bu tefsirler demode olmuş olabilirler. Demode olmayacak tek ve bir kitap ancak ve ancak Kuran'dır. Kuran harici insan sözünün karıştığı hangi kitap olursa olsun, o kitaba, barındırabileceği bütün hikmetlere rağmen, kutsallık atfetmek, küfür olsa gerektir.

Bu çerçevede, söylemek istediğimiz aslında çok uzun uzadıya bir husus da değildir. Allah Kitab'ımızda bütün hırıstıyan ve yahudileri kastederek hepsi kafirdir, cehennemliktir demeyi bize yasaklıyor. Yoksa elbetteki, doğrusunu Allah bilir, çoğunluğu belki de kafir nispetindedir.

Olaya bu açıdan baktığımızda, Rabbimiz bütün hıristiyanları ve musevilerin hepsini bile kafir saymazken, onlara, belki içlerinde Allah'ın bildiği bir iman vardır, içinde iman olanlara ben aksi bir hüküm verirsem hüsrana uğrayanlardan olabilirim hassasiyetiyle yaklaşmak elzemdir. Bize düşen başkası hakkında hüküm vermeden önce, biz ne ölçüde kulluğumuzu yerine getirebiliyoruzu sorgulamak olmalıdır. Hüküm Allah'ındır.

Kaldı ki İslam tarihi bu hoşgörünün yüzyıllar boyu süren örnekleriye bezenmiş bir gül bahçesidir ve bugün bütün insanlığın ihtiyaç duyduğu şey de işte İslam'ın bu hoşgörüsü, bu sevgisidir. Sadece müslümanlar değil, bütün insanlık, tekrar İslam'ın hoşgörüsüne hiç bugünkü kadar muhtaç olmamışken, müslümanlar olarak birlik ve beraberlik içinde olmamız bir tercihten öte, belki de bir vazifedir.

Bu yüzden... Ne Şii, ne Sünni, ne Selefi, ne o, ne bu. Hepimizin ortak paydası Allah'ın varlığı ve birliğine iman ve Efendimiz'in peygamberliğini tescildir. Odaklanılması ve yeşertilmesi gereken husus, bu olsa gerektir.
 
salah-ad-din Çevrimdışı

salah-ad-din

Üye
İslam-TR Üyesi
bu bilgiyi gördüğün gibi hevama değil, nasslara dayandırıyorum. aksi bir iddian varsa sen de nasslarla reddiyeni yaparsın. daha sahih delillerle gelirsen biz de sana uyarız. aksi takdirde belirtmiş olduğumuz hüccetlerden ötürü senin de bunları kabul etmen gerekir. haksız mıyım?

...........................................
 
H Çevrimdışı

hamdiabi

Yeni Üye
İslam-TR Üyesi
Nass olarak ele aldığınız kaynak tek midir birden çok mudur? Sanırım, konunun özü burada biraz farklılaşacak gibi.
 
on_dokuz Çevrimdışı

on_dokuz

Üyeliği İptal Edildi
Banned
İFTİRA ETMEK AHLAĞINIZ OLMUŞ.

ALLAH CC VE HZ MUHAMMED SAA' İN İFTİRA EDENLER İLE İLGİLİ AYET VE HADİSLERİNİ ANLATMAMIZA GEREK YOK,

ŞEYTANA KULLUK ETMEKTEN VAZGEÇİN

İFTİRANIN BİRİNCİSİNE YANIT VERECEK BİR YAZI.

AMA BEN BU SİTEDE BİR YAZI YAYINLAYINCA HEMEN SİLİYORSUNUZ CEVAP VERMEDEN.

SON YILLARDA İRAN VE ŞİİLER İÇİN ATILAN İFTİRALARDAN BİRİDE "HALİFE ÖMER BİN HATTAB'IN KATİLİ OLAN EBU LULUE'NİN MEZARININ GÜYA TÜRBE HALİNE GETİRİLDİĞİ VE ONA SEVGİ GÖSTEREN BİNLERCE ZİYARETÇİNİN AKININA UĞRADIĞI"DIR.
VE GÜYA İRAN DEVLETİNİNDE BUNA SEYİRCİ KALDIĞIDIR.

ŞİMDİDE BU İFTİRANIN CEVABINI YETKİLİ BİR Şİİ AĞIZDAN DİNLEYELİM,ELBETTEKİ İRANDA YAŞANAN BU OLAYI BİR İRANLI ŞİİDEN BAŞKASI BİLEMEZ,

HEP BERABER ONA KULAK VERELİM VE BU KORKUNÇ VE AŞAĞILIK İFTİRANIN NE OLDUĞUNU GÖRELİM.
ALİ EKBER MUHTEŞEMİ AÇIKLADI
İSLAM ONLİNE SİTESİ İRAN'IN ÖNDE GELEN İLMİ VE SİYSİ ŞAHSİYETLERİNDEN ALİ EKBER MUHTEŞEMİ İLE ÖNEMLİ BİR RÖPORTAJ YAPTI

RÖPORTAJ: MUSTAFA AŞUR, ABDULLAH TAHAVİ

İRAN ESKİ İÇİŞLERİ BAKANI, MERHUM İMAM HUMEYNİ’NİN OFİSİNİN ESKİ MÜDÜRÜ VE İRAN İSLAM DEVRİMİ’NİN ÖNDE GELEN İSİMLERİNDEN BİRİ OLAN HUCCETÜL İSLAM ALİ EKBER MUHTEŞEMİ, BU RÖPORTAJDA SORULAN SORULARA CEVAP VERMEYE ÇALIŞTI.

SORU:EMİRÜ’L MÜMİNİN HZ. ÖMER’İN KATİLİ EBU LÜLÜE’NİN MEZARI İRAN’DA TÜRBE HALİNE GETİLİP ZİYARET EDİLEN BİR MEKANA DÖNÜŞTÜRÜLÜRKEN MEZHEPLER ARASI YAKINLAŞMA NASIL OLACAK?

MUHTEŞEMİ: BU KİŞİ EBU LÜLÜE DEĞİL EBU LÜLÜ’DÜR. KENDİSİ SASAN BÖLGESİNDE YAŞAYAN DERVİŞ BİR KİŞİYDİ, HZ. ÖMER’İ ÖLDÜREN KİŞİ DEĞİL. BU BÖLGEDE YAŞAMAKTA OLAN BU KİŞİ BURADA ÖLDÜ VE İKİ YÜZYIL ÖNCE BURAYA DEFNEDİLDİ. ŞAİRLERİN, DERVİŞLERİN VE MEŞHUR KİŞİLERİN MEZARLARI İRAN’DA OLDUKÇA YAYGINDIR. BAZI İNGİLİZ BİLİM ADAMLARI İRAN’A GELEREK –ONLARIN BÖL, PARÇALA VE YÖNET POLİTİKALARINI BİLİRSİNİZ- “BURADA YATAN KİŞİ EBU LÜLÜ DEĞİL EBU LÜLÜE”DİR DİYEREK BU İNANCI YAYGINLAŞTIRMAYA ÇALIŞMIŞLARDIR. BU OLAYLARDAN VE SÖYLENEN SÖZLERDEN SONRA REHBER, BİR TALİMAT ÇIKARARAK BU MEZARIN KAPATTIRMIŞTIR. KAYNAK: İSRA HABER

 
Üst Ana Sayfa Alt