Neler yeni
İslami Forum, Dini Forum, islami site, islami sohbet, radyo, islami bilgiler

İslam-tr.org'a hoş geldiniz! Hemen üye olun ve kendi konularınızı, düşüncelerinizi paylaşarak bu platforma katılın. Oturum açtıktan sonra, İslam dini, tarih ve güncel konularla ilgili paylaşımlarda bulunabilirsiniz.

Şükür. Şükretmek Hakkında Hadis-i Şerifler

Birtat Çevrimdışı

Birtat

İyi Bilinen Üye
Site Emektarı
ŞÜKÜR


Şükür Nedir?

Şükür, İslâmiyete uymak demektir. Dinimizin emirlerine uyan şükretmiş olur.

Allahü teâlâ, Musa aleyhisselama buyurdu ki: (Bir kimse, kendine verdiğim nimeti benden bilip kendinden bilmezse, nimetlerin şükrünü eda etmiş olur. Bir kimse de, rızkını kendi çalışması ile bilip, benden bilmez ise, nimetin şükrünü eda etmemiş olur.) [İ. Gazalî]

Şükür, kendini o nimete layık görmemektir.

Şükür, Allahü teâlânın verdiği nimetleri
Onun sevdiği yerlerde kullanmaktır.

Allahü teâlâ bir kula birbirini takip eden çeşitli nimetler verince, kul buna layık olmadığını düşünüp utanması da şükür olur. Şükürdeki kusurunu bilmesi de şükür olur. Şükredemiyoruz diye özür beyan etmesi de şükürdür. (Allahü teâlâ, kusurlarımı örtüyor.) demesi de şükürdür. Şükür vazifesini yerine getirmenin Allahü teâlânın bir lütfu olduğunu düşünmek de şükürdür. Hatta vasıtalara şükür de şükür olur. Hadis-i şerifte buyuruldu ki:

(İnsanlara teşekkür etmiyen Allaha şükretmemiş olur.) [İ. Ahmed]

İnsan, bir hasta veya sakat görünce, kendisinin böyle bir derde müptela olmadığı için şükretmelidir! Hadis-i şerifte buyuruldu ki: (Bir kimse, hasta, sakat birini görünce, "Allahü teâlâya hamdolsun ki beni böyle etmedi. Bundan ve daha başka dertlilerden üstün kıldı." derse, nimetin şükrü olur.) [Beyhekî]

Nimete şükredince, hem eldeki nimet yok olmaktan kurtulur, hem de yeni nimetlerin ele geçmesine sebep olur. Hadis-i şerifte (Az veya çok bir nimete kavuşan, "Elhamdülillah" derse, Allahü teâlâ, o kimseye bu nimetten daha iyisini verir.) buyuruldu. Şükredenden Allahü teâlâ razı olur. Hadis-i şerifte, (Yiyip içtikten sonra "Elhamdülillah" diyenden Allahü teâlâ razı olur.) buyuruldu.

Şu üç şeyi yapan tam şükretmiş olur:

1- Bir nimet gelince bunu Allahtan bilip şükretmek.

2- Allahü teâlânın verdiği her şeye razı olmak.

3- Verilen nimetten istifade edildiği müddetçe, Allahü teâlâya isyan etmemek.

Hadis-i şerifte buyuruldu ki:

(Din işlerinde kendinden üstün olanı görüp ona uyan, dünya işlerinde ise kendinden aşağısına bakıp Allaha hamdeden şükretmiş olur.) [T. Gafilin]

Uzuvların Şükrü

Şükür, nimeti değil, nimeti vereni görmektir. Nimeti vereni bilip gereğiyle amel etmektir. Bu amel, kalb, dil ve diğer azalarla olur. Kalb ile iyiliğe niyet etmek, dil ile hamdetmek, şükrünü açıklamaktır. Uzuvlarla şükür ise, Allahü teâlânın verdiği nimetleri yerli yerinde kullanmaktır. Mesela gözün şükrü, müslümanların, arkadaşların kusurunu görmemektir. Kulağın şükrü, söylenilen ayıpları duymamış olmaktır.


Nimete şükür

Sual: Nimete şükür nasıl olur?
Cevap :İmam-ı Rabbanî hazretleri Mektubat kitabında buyuruyor ki:
İşte, insanların Allahü teâlâya karşı, kalb ile ve dil ile ve beden ile yapmaları ve inanmaları gereken şükür borcu, kulluk vazifeleri, Allahü teâlâ tarafından bildirilmiş ve Onun sevgili Peygamberi tarafından ortaya konmuştur. Allahü teâlânın gösterdiği ve emrettiği kulluk vazifelerine (İslâmiyet) denir.
Allahü teâlâya şükür, Onun Peygamberlerinin getirdiği yola uymakla olur.
Bu yola uymayan, bunun dışında kalan hiçbir şükrü, hiçbir ibâdeti, Allahü teâlâ kabul etmez, beğenmez. Çünkü, insanların, iyi, güzel sandıkları çok şey vardır ki, İslâmiyet, bunları beğenmemekte, çirkin olduklarını bildirmektedir. (c.3 m.17)



Hadis-i şerifte buyuruldu ki:

(Beni İsrailde bir abid var idi. Beşyüz yıl ibâdet etmişti.
Kıyamet günü Allahü teâlâ, "Bu Abidin benim ihsanımla Cennete götürün!" buyurur.
Abid, "Ben ihsan ile değil, yaptığım beşyüz yıllık ibâdetle Cennete girmek istiyorum." der.
Allahü teâlâ emreder, hesabı görülür.
Yalnız göz nimeti beşyüz yıllık ibâdetten fazla gelir. Melekler abidi Cehenneme götürürler.
Abid, "Ya Rabbi beni rahmetinle, ihsanınla Cennete koy." diye duâ eder. Allahü teâlâ buyurur ki:
"Ey kulum, seni yoktan kim yarattı?
[Abid, sen yarattın, der.] Seni yaratmam, senin tarafından mı oldu, yoksa benim ihsanımla, benim rahmetimle mi oldu? [Abid, senin rahmetinle oldu, der.]
Allahü teâlâ verdiği bazı nimetleri de sayar.
Abid, "Hepsi senin rahmetinle, ihsanınla oldu" der. [T. Gafilin]

Dil ile şükürde, Allahü teâlâdan razı olduğu ifade edilmelidir!
Peygamber efendimiz, bir kimseye (Nasılsın?) buyurdu.
O kimse, (İyiyim.) dedi.
Üçüncü defa sorunca o kimse (Elhamdülillah iyiyim.) dedi.
Peygamber efendimiz, (İşte senden bu cevabı bekliyordum. Bunun için soruyu tekrarladım.) buyurdu. (Taberânî)




Âlimler, salihler, bir kimseyi Allaha şükrettirmek için (Nasılsın?) derlerdi.

İnsan ya şükreder, ya susar veya şikayette bulunur.

Allahtan şikayet etmek ise çok çirkindir.
Kulun Mevlasına zillet göstermesi izzettir.
Mevlayı başkasına şikayet etmesi ise zillettir.

Şükür, ihsanını, iyiliği anmak suretiyle ihsan edeni övmektir.
Yani dil ile teşekkür de şükürdür.

Bir grup kimse, halife Ömer bin Abdülaziz hazretlerini ziyarete geldiklerinde, içlerinden gencin birisi konuşmaya başlar.
Halife, (Önce yaşlılarınız konuşsun!) buyurur.
Genç, (Her iş yaşlıya verilecekse, senden daha nice yaşlılar var.
Halifeliği onlara vermek gerekir.) der.

Halife gence (O hâlde konuş bakalım!) der.
Genç, (Biz birşey istemeye gelmedik.
Üstün faziletinizi, adaletinizi duyduk.
Size dilimizle teşekkür etmeye geldik.
Teşekkür edip döneceğiz.) der.

alıntıdır
 

Benzer konular

Üst Ana Sayfa Alt