Neler yeni
İslami Forum, Dini Forum, islami site, islami sohbet, radyo, islami bilgiler

İslam-tr.org'a hoş geldiniz! Hemen üye olun ve kendi konularınızı, düşüncelerinizi paylaşarak bu platforma katılın. Oturum açtıktan sonra, İslam dini, tarih ve güncel konularla ilgili paylaşımlarda bulunabilirsiniz.

Haftanın Konusu Takva Nedir?

ruveyda Çevrimdışı

ruveyda

İyi Bilinen Üye
Site Emektarı
Takva Sizce Nedir?

Takva deyince akliniza ilk gelenler nedir?

Takvali insan nasil olmali,nasil yasamalidir sizce?

Takvali olmanin alametleri nelerdir?

Hem yorumlarmizi yazalim hemde ögrenelim ..
 
eylemzayi Çevrimdışı

eylemzayi

Aktif Üye
İslam-TR Üyesi
Lûgat mânâsı, gayet iyi korunup sakınmak ve sipere girip nefsi kötülüklerden kurtarmaktır.(1)

İmam-ı Kuşeyrî'ye göre takvanın aslı önce şirkten, sonra günahlardan daha sonra da şüpheli şeylerden sakınmaktır.
Muaz b. Cebel (ra) takvayı şöyle tarif ediyor: "Muttakiler (takva ehli olanlar) şirkten ve putlara tapmaktan korunan, ibadeti sırf Allah rızası için yapan ve cennete lâyık olan kimselerdir." Takva denilince, kalbe yerleşen iman akla gelir. Nitekim Resûl-i Ekrem (sav)'in: "Takva kalptedir" buyurmasının hikmeti budur.(2)
İbn-i Abbas (ra)'tan gelen rivayet de şöyledir: "Muttakiler, Allah'a şirk koşmaktan korunan ve fiilerini O'na ibadet etmeye göre düzenleyen mü'minlerdir."(3).
Şurası unutulmamalıdır ki, ideolojik sistemlerin, insanların zihinlerinde cirit attığı bir dönemde, avamın takvası şirkten korunmadır. Bu sanıldığı kadar kolay değildir.
Hz. Ebû Bekir (ra)'den rivayet edilen şu hadis-i şerife dikkat edelim. Resûl-i Ekrem (sav) buyurmuşlardır ki: "Şirk sizin aranızda karıncanın kımıldamasından daha gizlidir." Ben "ey Allah'ın Rasûlü!.. Şirk ancak Allah azze ve celle'den başkasına ibadet etmek değil midir, yahud Allah'la birlikte başkasına tapmak değil midir?" dedim. Rasûlullah (sav): "Allah hayrını versin ey Sıddık!.. Şirk sizin aranızda karıncanın kımıldamasından daha gizlidir. Sana onun büyüğünü, küçüğünü giderecek bir şey haber vereyim mi?" dedi Ebû Bekir (ra): "Hay hay yâ Rasûlallah" diye cevap verince, "Her gün üç defa, `ey Allah'ım!.. Bile bile şirk koşmaktan sana sığınırım. Bilmediklerinden de senden af dilerim!" dersin. Şirk: Bana filân ve Allah verdi demendir. Denktaşlık ise: `Eğer filân olmasaydı, beni filanca öldürecekti' demektir!.." buyurdular.(4)
Allah'ın indirdiği hükümlerin inkâr edildiği cahiliyye düzenlerinde "takva" konusu çok önemlidir. Bu sebeple takvayı şu şekilde tarif etmek mümkündür: Cahiliyye toplumlarında, tâgûtların hükümlerini reddetmek ve Allah'ın çizdiği hududlar içerisinde hayatı tanzim etmeye gayret sarfetmektir.

KAYNAKLAR
(1) Muhammed Hamdi Yazır, Nak Dini Kur'ân Dili, İst. 1936, c.VI, sh. 4479.
(2) İmam Fahrüddin-i Razi, Mefiatihûl Gayh, İst. Mtb. Âmire,1307, c. I, sh. 243-244.
(3) İbn-i Kesir, Tefsirû'l Kur'ân'il Azim, Beyrut, 1969, D.Marife Yay. c. I, sh. 39. vd.
(4) İmam-ı Mervezî, Müsned-i Ebû Bekir Sıddık, İst. 1981, Hicret Yayını, sh
 
eylemzayi Çevrimdışı

eylemzayi

Aktif Üye
İslam-TR Üyesi
takva hakkında bazı ayet ve hadisler:

.(bakara suresi)197- Hac, bilinen aylardır. Böylelikle kim onlarda haccı farz eder, (yerine getirir) se, (bilsin ki) hacda kadına yaklaşmak, fısk yapmak ve kavgaya girişmek yoktur. Siz, hayır adına ne yaparsanız, Allah, onu bilir. Azık edinin, kuşkusuz, azığın en hayırlısı takvadır. Ey temiz akıl sahipleri, benden korkup-sakının

(araf suresi)26- Ey Ademoğulları, biz sizin çirkin yerlerinizi örtecek bir elbise ve size 'süs kazandıracak bir giyim' indirdik (varettik) . Takva ile kuşanıp-donanmak ise, bu daha hayırlıdır. Bu, Allah'ın ayetlerindendir. Umulur ki öğüt alıp-düşünürler.

Tevbe suresi
36- Gerçek şu ki, Allah katında ayların sayısı, gökleri ve yeri yarattığı günden beri Allah'ın kitabında on ikidir. Bunlardan dördü haram aylardır. İşte dosdoğru olan hesab (din) budur. Öyleyse bunlarda kendinize zulmetmeyin ve onların sizlerle topluca savaşması gibi siz de müşriklerle topluca savaşın. Ve bilin ki Allah, takva sahipleriyle beraberdir
44- Allah'a ve ahiret gününe iman edenler, mallarıyla ve canlarıyla cihad etmekten (kaçınmak için) senden izin istemezler. Allah takva sahiplerini bilendir.

107- Zarar vermek, küfrü (pekiştirmek) , mü'minlerin arasını ayırmak ve daha önce Allah'a ve Resulüne karşı savaşanı gözlemek için mescid edinenler ve: "Biz iyilikten başka bir şey istemedik" diye yemin edenler (varya,) Allah onların şüphesiz yalancı olduklarına şahidlik etmektedir.
108- Sen bunun (böyle bir mescidin) içinde hiç bir zaman durma. Daha ilk gününden takva temelli üzerine kurulan mescid, senin bunda (namaza ve diğer işlere) durmana daha uygundur. Onda, arınmayı içten-arzulayan adamlar vardır. Allah arınanları sever.

123- Ey iman edenler, küfre sapanlardan size en yakın olanlarla savaşın; sizde 'bir güç ve caydırıcılık' görsünler. Ve bilin ki gerçekten Allah takva sahipleriyle beraberdir.

(hud suresi)
49- Bunlar: Sana vahyettiğimiz gayb haberlerindendir. Bunları sen ve kavmin bundan önce bilmiyordun. Şu halde sabret. Şüphesiz (güzel olan) sonuç takva sahiplerinindir.


(Yusuf suresi)56- İşte böylece biz yeryüzünde Yusuf'a güç ve imkân verdik. Öyleki, onda (Mısır'da) dilediği yerde konakladı. Biz kime dilersek rahmetimizi nasib ederiz ve iyilik yapanların ecrini kayba uğratmayız.
57- Ahiretin karşılığı ise, iman edenler ve takvada bulunanlar için daha hayırlıdır.

(ra’d suresi)35- Takva sahiplerine vadedilen cennet; onun altından ırmaklar akar, yemişleri ve gölgelikleri süreklidir. Bu korkup-sakınanların (mutlu) sonudur, küfre sapanların sonu ise ateştir.

(hicr suresi)45- Gerçekten takva sahibi olanlar, cennetlerde ve pınar başlarındadır.

(nahl suresi)30- (Allah'tan) Sakınanlara: "Rabbiniz ne indirdi?" denildiğinde, "Hayır" dediler. Bu dünyada güzel davranışlarda bulunanlara güzellik vardır; ahiret yurdu ise daha hayırlıdır. Takva sahiplerinin yurdu ne güzeldir.

31- Adn cennetleri; ona girerler, onun altından ırmaklar akar, içinde onların her diledikleri şey vardır. İşte Allah, takva sahiplerini böyle ödüllendirir.

(Meryem suresi)63- O cennet; biz, kullarımızdan takva sahibi olanları (ona) varisçi kılacağız.

72- Sonra, takva sahiplerini kurtarırız ve zulme sapanları diz üstü çökmüş olarak bırakıveririz. .

84- Onlara karşı acele davranma; biz onlar için ancak saydıkça saymaktayız.
85- Takva sahiplerini bir heyet halinde Rahman (olan Allah'ın huzuran) a toplayacağımız gün,
86- Suçlu-günahkârları da, susamışlar olarak cehenneme süreceğiz. .

97- Biz bunu (Kur'an'ı) senin dilinle kolaylaştırdık, takva sahiplerine müjde vermen ve direnen bir kavmi uyarıp-korkutman için. .

.(taha suresi)132- Ehline (ümmetine) namazı emret ve onda kararlı davran. Biz senden rızık istemiyoruz, biz sana rızık vermekteyiz. Sonuç da takvanındır

(enbiya suresi)48- Andolsun, biz Musa'ya ve Harun'a, takva sahipleri için bir aydınlık ve bir öğüt (zikir) olarak, hak ile batılı birbirinden ayıran (furkan) ı verdik.

(Muhammed suresi)15- Takva sahiplerine va'dedilen cennetin misali (şudur) : İçinde bozulmayan sudan ırmaklar, tadı değişmeyen sütten ırmaklar, içenler için lezzet veren şaraptan ırmaklar ve süzme baldan ırmaklar vardır; ve orda onlar için meyvelerin her türlüsünden ve Rabblerinden bir mağfiret de vardır. Hiç (böyle mükâfatlanan bir kişi) , ateşin içinde ebedi olarak kalan ve bağırsaklarını 'parça parça koparan' kaynar sudan içirilen kimseler gibi olur mu?

(hucurat suresi)13- Ey insanlar, gerçekten, biz sizi bir erkek ve bir dişiden yarattık ve birbirinizle tanışmanız için siz halklar ve kabileler (şeklinde) kıldık. Hiç şüphesiz, Allah katında sizin en üstün (kerim) olanınız, takvaca en ileride olanınızdır.Hiç şüphe yok Allah, bilendir, haber alandır.

(necm suresi)31- Göklerde ve yerde olanlar Allah'ındır; öyle ki, kötülükte bulunanları, yapmakta oldukları dolayısıyla cezalandırır, güzel davranışta bulunanları da daha güzeliyle ödüllendirir.
32- Ki onlar büyük günahlardan, çirkince utanmazlıklardan kaçınırlar, ufak tefek günahlar bundan müstesnadır. Hiç şüphesiz Rabb'in, mağfireti geniş olandır. O, sizi daha iyi bilendir, hatta sizi topraktan yarattığı ve siz daha annelerinizin karınlarında cenin halinde bulunduğunuz zaman bile. Öyleyse kendinizi temize çıkarıp durmayın. O, kimin takva sahibi olduğunu en iyi bilendir.

************************************************************************************

Peygamberimizin Tebük'teki Hitabesinden(riyazus-salihin)"İnsanların en şerlisi de, Allah'ın Kitabını okuyup, ondan hiç faydalanmayan azgın kimsedir. İyi biliniz ki, sözlerin en doğrusu Allah'ın Kitabıdır. Yapışılacak en sağlam kulp takvadır.

Veda hutbesinden"Rabbiniz birdir. Babanız da birdir. Hepiniz Âdem'in çocuklarısınız, Âdem ise topraktandır. Arabın Arap olmayana, Arap olmayanın da Arap üzerine üstünlüğü olmadığı gibi; kırmızı tenlinin siyah üzerine, siyahın da kırmızı tenli üzerine bir üstünlüğü yoktur. Üstünlük ancak takvada, Allah'tan korkmaktadır. Allah yanında en kıymetli olanınız, Ondan en çok korkanınızdır.
 
ruveyda Çevrimdışı

ruveyda

İyi Bilinen Üye
Site Emektarı
Allah razı olsun kardeşim ne güzel açıklamışsın.selametle kal ...............evet diğer kardeşlerimin düşüncelerini bekliyorum
 
Pulcet Çevrimdışı

Pulcet

Forumun Bekçisi
Site Emektarı
Takva, lugat manası çekinmek sakınmak ve korkmaktır. Ama takva sahibi olmak dediğimiz zaman farklı bir olayla karşı karşıyayız. Kuranı Kerime baktığımız zaman 7 kademelik takva sahipliği ve Allah'a yakîn hasıl olma durumu görüyoruz.

Müttaki, takva sahibi olan kişi demektir.

Kuran'ı Kerimde Takva ve Müttaki ile ilgili ayetlere baktığımız zaman hep bir müjde ile karşılaşmaktayız.

13 / RAD - 35 : Muttakilere vaadolunan cennet, altından nehirler akan ve onun meyvesi ve gölgesi daimî olan (bahçe) gibidir. İşte bu, takva sahiplerinin sonudur. Kâfirlerin sonu ise ateştir.


16 / NAHL - 30 : Ve takva sahiplerine: “Rabbiniz ne indirdi?” denildi. “Hayır (güzellikler).” dediler. Ahsen olanlara (iradesini Allah'a teslim edenlere) bu dünyada haseneler (iyilikler, güzellikler, sevaplar, pozitif dereceler) vardır. Ve elbette ahiret yurdu daha hayırlıdır. Ve gerçekten muttakilerin (takva sahiplerinin) yurdu ne güzeldir.


16 / NAHL - 31 : Onlar (muttakiler), altından nehirler akan Adn cennetlerine girerler. Orada, onların diledikleri herşey vardır. İşte Allah, (ahsen olan) muttakileri (bihakkın takvanın sahiplerini) böyle mükâfatlandırır.


19 / MERYEM - 85 : O gün muttakileri (takva sahiplerini), Rahmân'ın huzurunda izzet ve ikramla haşredeceğiz (toplayacağız).


24 / NUR - 34 : Ve andolsun ki size, açıklanmış âyetler ve sizden önce geçmiş (nesillerden) örnek(ler) ve muttakiler (takva sahipleri) için öğütler (emirler) indirdik.


38 / SAD - 49 : Bu (Kur'ân-ı Kerim), bir Zikir'dir. Ve muhakkak ki muttakiler (takva sahipleri) için sığınakların en güzeli (Allah'ın Zat'ı) vardır.


54 / KAMER - 54 : Hiç şüphesiz muttakiler, cennetlerde ve nehir (çevresin)dedirler.Muhakkak ki takva sahipleri cennetlerde ve nehir kenarlarındadır.


69 / HAKKA - 48 : Ve muhakkak ki O (Kur'ân), gerçekten muttakiler (takva sahipleri) için bir öğüttür.


77 / MURSELAT - 41 : Şüphesiz, muttaki olanlar, gölgeliklerde ve pınar başlarındadır.


78 / NEBE - 31 : Gerçek şu ki; muttakiler için bir kurtuluş ve mutluluk vardır.

----------------------------------------------

2 / BAKARA - 194 : Haram ay, haram aya karşılıktır. Hürmetler (yasaklar) karşılıklıdır. O halde kim size saldırırsa o zaman onun size saldırdığı kadar siz de ona saldırın. Allah'a karşı takva sahibi olun ve Allah'ın takva sahipleriyle beraber olduğunu bilin!

3 / AL-İ İMRAN - 76 : Hayır, (öyle değil)! Kim (Allah ile olan) AHDini yerine getirir de takva'ya ulaşırsa (takva sahibi olursa), muhakkak ki; Allah, takva sahiplerini sever.

3 / AL-İ İMRAN - 102 : Ey îmân edenler! Hakkıyla takva sahibi olanlar (nasıl bir takvanın sahibi ise aynı onlar) gibi, Allah'a karşı takva sahibi olun ve (ölmeden önce) Allah'a teslim olun.

3 / AL-İ İMRAN - 125 : Evet... Eğer sabrederseniz ve takva sahibi olursanız, onlar size aniden gelirlerse (saldıracak olurlarsa) Rabbiniz, bu nişaneli meleklerin beş bini ile size yardım edecektir.

3 / AL-İ İMRAN - 133 : Rabbinizden mağfirete ve arzı (yerleri) göklerle yer kadar olan cennete koşuşun ki; (o cennet), takva sahipleri için hazırlanmıştır.

5 / MAİDE - 27 : Onlara Âdem'in iki oğlunun haberini (kıssasını, aralarında geçen olayı) hakkıyla oku. Allah'a yaklaştıracak kurban sundukları zaman, kurban ikisinin birinden kabul edilmiş, diğerinden ise kabul edilmemişti. (Kurbanı kabul edilmeyen): “Seni mutlaka öldüreceğim.” dedi. O da: “Allah sadece takva sahiplerinden kabul eder.” dedi.

5 / MAİDE - 65 : Eğer kitap ehli, âmenû olup (Allah'a ulaşmayı dileyip), takva sahibi olsalardı, elbette günahlarını örterdik. Ve onları mutlaka naim cennetlerine koyardık (dahil ederdik).

6 / EN'AM - 51 : Ve Rab'lerine haşrolunmaktan korkan kimseleri, onunla uyar. Onların, O'ndan (Allah'tan) başka bir dostu ve şefaat edeni yoktur. Böylece onlar takva sahibi olurlar


Yukarıdaki örnek ayeti kerimelerden görüyoruz ki müttakiler için müjdeler vardır.

Peki kimdir müttaki, nasıl takva sahibi olunur, takva nedir?

Cevapları yine Kuranı Kerim'de buluyoruz:

8 / ENFAL - 29 :Yâ eyyuhellezîne âmenû in tettekullâhe yec’al lekum furkânen ve yukeffir ankum seyyiâtikum ve yagfir lekum, vallâhu zul fadlil azîm(azîmi).

Ey âmenû olanlar, Allah'a karşı takva sahibi olursanız sizi furkan (hak ve bâtılı ayırma özelliği) sahibi kılar! Ve sizden (sizin) günahlarınızı örter ve size mağfiret eder (günahlarınızı sevaba çevirir). Ve Allah, büyük fazl sahibidir.

30 / RUM - 31 :Munîbîne ileyhi vettekûhu ve ekîmûs salâte ve lâ tekûnû minel muşrikîn(muşrikîne).

O'na (Allah'a) yönelin (Allah'a ulaşmayı dileyin) ve takva sahibi olun. Ve namazı ikame edin (namaz kılın). Ve (böylece) müşriklerden olmayın.

30 / RUM - 32 : Minellezîne ferrakû dînehum ve kânû şiyeâ(şiyean), kullu hızbin bimâ ledeyhim ferihûn(ferihûne).

(O müşriklerden olmayın ki) onlar, dînlerinde fırkalara ayrıldılar ve grup grup oldular. Bütün gruplar, kendilerinde olanla ferahlanırlar.


Enfal 29'da iman sahibi kişilere takva sahibi olmaları gerektiği ve böylece günahların örtüleceği anlatıyor. Yani bir kişinin mümin olması yeterli bir olgu değil. Kişinin takva sahibi olması gerekiyor.

Rum 31 ve 32. ayeti kerimelerde insanın Allah'a münîb olması ve bu sayede takva sahibi olması gerektiği buyruluyor. Aksi takdirde bu kişiler rum 32 ye göre müşrik oluyorlar ve fırkalara ayrılıyor.

Demek ki takva ile münib olma arasında bir bağlantı var. Münib olma Allah'a yönelme yani ölmeden önce Allah'a ulaşma dileğidir.

Kişinin kalbinde ölmeden önce Allah'a ulaşma talebi yok ise bu kişi mümin olmakla beraber Rum 32 ye göre maalesef durumu pek hoş görünmemektedir.

Kişinin kalbinde ölmeden önce Allah'a ulaşma talebi oluştuğu anda 1.takva gerçekleşmiş olur.
 
rucane Çevrimdışı

rucane

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
MaşaAllah Güzel açıklamışızn inş Güzel konu Allah razı olsun kardeşim
 
rucane Çevrimdışı

rucane

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
(Meryem suresi)63- O cennet; biz, kullarımızdan takva sahibi olanları (ona) varisçi kılacağız. Ayetlerle açık inş
 
I Çevrimdışı

"iNŞiRaH"

Guest
Elinize sağlık.. Emeğinize berekett..!!!
Allahh celle celalühü razı olsunn...!!
 
I Çevrimdışı

"iNŞiRaH"

Guest
Geniş manasıyla takva, insanın tabiî içgüdülerine ve eğilimlerine engel olmasıdır. İnsanın nefsinin arzularını mağlup etmesi, kör iştah ve ihtiraslarına gem vurarak, onları iradenin kanunlarına itaat etmeye zorlamasıdır. (Osman Pazarlı, Din Psikolojisi, İstanbul 1968, s.130)
Takva, yalnız dinlere mahsus değildir. Ahlâkta, felsefede ve tasavvufta da kullanılan bir terimdir.
Takva, müminlerin en önemli vasıflarından birisidir. Bunun için Allah (c.c.) da takva sahiplerini kitabında övmektedir. (Hucurat, 15) Kurtuluş, huzur ve saadetin ancak takva ile mümkün olacağını belirtmektedir. Bunun için Kur’an-ı Kerim’de:
“Ey müminler! Ahiret için azık edinin. Bilin ki azığın en hayırlısı takvadır. Ey akıl sahipleri! Benden (emirlerime muhalefetten) sakının” buyrulmaktadır. (Bakara, 197)
“Rabbinin bağışına ve takva sahipleri için hazırlanmış olan genişliği gökler ve yer kadar olan cennete koşun.” (Âl-i İmran, 133)

Takva Sahibinde Bulunması Gereken Bazı Özellikler

Bir kimsenin takva sahibi (muttaki) olabilmesi için, Kur’an’ın müminlerden istediği bazı önemli değerleri yerine getirmesi gerekir. Bunlardan önemli olan bazılarını şöyle sıralayabiliriz:

İyilik ve Hayır Yapmak

Takva sahibi devamlı iyilik yapar. Hayırlı işlerin yapıcısı ve destekçisi olur. İbadetlerini yapar, sabırlı olurlar. Bu durum Kur’an dilinde şöyle ifade edilir:
“İyilik, yüzlerinizi doğu ve batı tarafına çevirmeniz değildir. Asıl iyilik, o kimsenin yaptığıdır ki, Allah ’a, ahiret gününe, meleklere, kitaplara, peygamberlere inanır. (Allah’ın rızasını gözeterek) yakınlara, yetimlere, yoksullara, yolda kalmışlara, dilenenlere ve kölelere sevdiği maldan harcar, namaz kılar, zekât verir. Antlaşma yaptığı zaman sözlerini yerine getirir. Sıkıntı, hastalık ve savaş zamanlarında sabreder. İşte doğru olanlar, bu vasıfları taşıyanlardır. Muttakiler ancak onlardır.” (Bakara, 177)

İyilik ve Takva Üzerine Yardımlaşmak

Takva sahipleri, iyilik, güzellik, hayır ve takvanın gerektirdiği her güzel konuda birbirine yardım ederler. Bu konularda bir dayanışma içindedirler. Kötülükler, düşmanlıklar ve günah hususunda asla yardımlaşmazlar. Bilâkis birbirlerini kötülüklerden, düşmanlıklardan ve günahlardan vaz geçirirler. Bu durumu Kur’an şöyle ifade eder:
“Ey iman edenler! İyilik ve takva (Allah’ın yasaklarından sakınma) konusunda yardımlaşın, günah ve düşmanlık üzerine yardımlaşmayın. Allah’tan korkun; çünkü Allah’ın cezası çetindir.” (Maide, 2)

Bollukta da Darlıkta da Harcamak

Takva sahibi kişiler varlıklı oldukları zamanlarda da yokluk içinde bulundukları zamanlarda da güçlerinin yettiği ölçüde Allah için harcamalarda bulunurlar. Öfkelerini bastırırlar, insanları affetme yolunu tutarlar. Kur’an bu durumu şöyle anlatır:
“O takva sahipleri ki, bollukta da darlıkta da Allah için harcarlar; öfkelerini yutarlar ve insanları affederler. Allah da güzel davranışta bulunanları sever.” (Âl-i İmran, 134)

Günahlarından Tevbe İstiğfar Etmek

Günah işleyince pişman olup tevbe etmek muttakilerin vasıflarındandır. Çünkü, takva sahipleri bir kötülük işledikleri zaman psikolojik olarak huzursuz olurlar ve bir an önce tevbe-istiğfar etmek isterler. Bunun için, Kur’an:
“Yine onlar ki (takva sahipleri), bir kötülük yaptıklarında ya da kendilerine zulmettiklerinde, Allah’ı hatırlayıp günahlarından dolayı tevbe-istiğfar ederler. Zaten günahları Allah’tan başka kim bağışlayabilir ki? Bir de onlar, işledikleri kötülüklerde, bile bile ısrar etmezler.” (Âl-i İmran, 135)

Doğru Olmak

“Ey iman edenler! Allah’tan korkun, kötülük yapmaktan sakının; doğru söyleyiniz.” (Ahzab, 70)
Doğruluk müminlerin ayrılmaz vasfıdır. Takva sahipleri her hareketinde doğru olmaya, doğru söz söylemeye, davranışlarının doğru olmasına, söz-davranış uygunluğuna ve işlerinin doğru yapılmasına çok dikkat ederler. Hud suresindeki, “Emredildiğin gibi dosdoğru ol.” (Hud, 112) ilâhi emrine dikkat ederler. Onların yaşantılarında eğrilik yer almaz.

Yapacağı İşleri İstişare Etmek

Müminler istişareye çok önem verirler. İşlerinde yanılmamaları, doğru iş yapmaları için her konuda birbirleriyle istişare ederler. Takva sahipleri istişaresiz hareket etmezler. Çünkü istişareye hem Kur’an ve hem de Hz. Peygamber büyük yer vermiştir. Kur’an’da “Şûra Suresi” vardır. Hz. Peygamber sahabesiyle devamlı istişare etmiştir. İstişare eden yanılmaz. Bunun için Şûra Suresi’nde, “Onların işleri danışma iledir.” (Şûra, 38) denilmiştir.

İnsan Haklarına Saygı Göstermek

Kur’an’ı incelediğimizde takvanın insan haklarına saygı göstermek ve insanlara hizmet olduğu anlaşılır. Bunun için takva sahipleri insan haklarına dikkat ederler. Kul hakkıyla ilâhi huzura gelenlerin affedilmeyeceğini devam, göz önünde bulundururlar.
Takva ile adalet arasında da kuvvetli bir bağ vardır. Kur’an-ı Kerim’de, “Adil olun; bu takvaya en yakın yoldur.” (Maide, 8) buyrulmaktadır. Bu nedenle takva sahibi insan adaletli olur ve insan haklarına dikkat eder.

Ahlâklı Olmak

Takva sahibi düzgün ve temiz bir ahlâk sahibi olmaya dikkat eder. Söz ve davranış uygunluğu içinde olur. Bir ahlâk numunesi olan Hz. Peygamber’in ahlâkı ile ahlâklanmaya çalışır. Onu kendine örnek alır. Eliyle, diliyle kimseyi incitmez. Her türlü kötülükten kaçınır ve her iyiliği de yapmaya çalışır.

Üstün ve Değerli Olmak Takva İledir

İnsanlar yaratılışta bir anne ve babadan türemişlerdir. Sonra onlar çeşitli milletlere bölünmüşlerdir. Renkleri, ırkları, dilleri çeşit çeşittir. Fakat Allah katında insanların en üstünü takva sahipleridir. Bunun için Cenab-ı Allah :
“Ey insanlar! Doğrusu Biz, sizi bir erkekle bir dişiden yarattık. Ve birbirinizle tanışmanız için sizi kavimlere ve kabilelere ayırdık. Muhakkak ki Allah katında en değerli olanınız, en çok takva sahibi olanınızdır. Şüphesiz Allah bilendir, her şeyden haberdardır.” (Hucurat, 13)

Takva Sahiplerinin Yeri Cennettir

Allah’ın emirlerini tutan, yasaklarından kaçan ve O’nun rızasına uygun olarak hareket eden takva sahiplerinin (muttakilerin) yerlerinin cennet olduğu, Kur’an’da şöyle ifade edilmektedir:
“İşte onların (takva sahiplerinin) mükâfatı, Rableri tarafından bağışlanma ve altlarından ırmaklar akan, içinde ebedî kalacakları cennetlerdir. Böyle amel edenlerin mükâfatı ne güzeldir!” (Âl-i İmran, 136)
Kur’an’a göre takva sahiplerine korku ve keder yoktur. Onlar dünya ve ahirette mutlu, huzurlu insanlardır.
Kur’an, üstün olmayı, iyilik ve güzellik üretmeye bağlamıştır. Takva sahipleri de bunu yapar.
Unutulmamalıdır ki kalpler, takva için imtihan edilir. (Hucurat, 3) Bu dünya ise, imtihanın ardı ardına sıralandığı bir geçittir. Takva sahibi, bu geçitte sınavını iyi vermeye çalışır.
Peygamberimiz: “Allahım! Sen’den hidayet, takva, iffet ve ğına isterim” buyurmuştur. Peygamber olduğu halde, Allah’tan “takva” istemiştir. (Riyazü’s-Salihin Tercemesi, c.1, Ankara 1976, s.105)
Bir diğer hadiste: “Allah’tan korkunuz, beş vakit namazınızı kılınız, bir ay orucunuzu tutunuz, mallarınızın zekâtını veriniz ve amirlerinizin sözünü dinleyiniz! Rabbinizin cennetine giriniz.” (Riyazü’s-Salihin, c.1, Ankara 1976, s.106) buyurulmuştur.
Bütün bu anlatımlar göstermektedir ki; bir değer üstünlüğü olarak takva, sahibine de üstünlük ve değer kazandırır.



Prof. Dr. Fahri Kayadibi
İstanbul Üniv. İlâhiyat Fakültesi Dekanı
 
W Çevrimdışı

wahdet

Yeni Üye
İslam-TR Üyesi
takva nedir biliyormusunuz arkadaşlar kısaca solim size şupheden uzak durmaktır.

şupheli şeylerden uzak durdunmu takva sahibi olmaya başlarsın

diger yazdıklarımız tabiri caizsse takvasız musluman bile yapmalı diye duşunuyorum

bir tanıdıgım rahmeteylesin eskiden bankaya girdigini gordugu tuccarın çayını bile içmezmiş takva budur şupheden kasıt budur

dua ile
 
M Çevrimdışı

met

Yeni Üye
İslam-TR Üyesi
Sa.



Dostlar izninizle ‘takva’ kavramina kisaca deginmek istiyorum.. konu hakkinda oldukca genis bir literaturun oldugu bir gercek.. bu yazida ise konunun genel bir cercevesini vermekle yetinecegiz..



Takva kelimesi arapca ve-qa-ye kokunden turetilmistir.. kelimenin kok manasi korumaktir.. kol-kanat germek, saklamak vs. manalari da kapsar.. itteka ise, sakinmak, cekinmek vb. manalara gelir.. takva da, ittika’nin isim seklidir..



Takva kelimesinin terim anlamina gelecek olursak; meallerde genellikle ‘korku’ seklinde cevrilmekle beraber, bu karsilik, kavrami tam anlamiyla ifade etmiyor maalesef.. takva; “Allah’in yasaklarina karsi gelmekten sakinmak”, “Allah’a karsi saygili olmak” veya “Allah’a karsi olan sorumluluk bilincinin farkina varmak” olarak tanimlanabilir..



Bu kavram Kuran’da 250 defa gecmektedir.. dolayisiyla Kuran’in temel kavramlarindan biridir.. Kuran’i Kerim’de bircok ayette takva sahiplerinin (muttaqi) guzel sonlarindan bahsedilmistir.. (mesela, Kuran; Ali Imran, 3/133, Ra’d, 13,/35, Furkan, 25/15)



Dostlar, takva, aslinda tam anlamiyla bir yasam bicimidir.. icerisine iman, ihlas, adalet, iyilik gibi bircok erdem de dahil olmaktadir.. yani kisi, tevhid dininin butun tavsiyelerini kabul edip hayatina tatbik ettigi zaman tam anlamiyla muttaqi olmaktadir..



Takva, Allah’in sevgisinin yitirilmesi ihtimalinden korkmak manasina da gelir.. O bizi sevmedikten sonra, butun cihan bagrina basacak olsa ne ki! O bizi rizasina dahil etmedikten sonra cumle-alem yan yana gelse, bin bir mukafati onumuze koysa ne ki!!



Takva, haddizatinda bilinclilik halidir.. sorumluluklari bilme ve ona gore davranma bilinci.. daha ozetle soylersek: “Allah’li olma bilinci.” Ve yine takva, Allah’in yasaklarini cigneme ihtimalinden olabildigince cekinme halidir..



Isterseniz konumuzu bir ayet mealiyle kapatalim: “takva gidalarin en hayirlisidir…” (Bakara, 2/197) yani bu gida ile beslenen yurekler aclik cekmezler, manen gidasizlik illetine ugramazlar, ruhlarinin hayir ihtiyacini Allah’a olan sorumluluklarini yerine getirerek giderirler..



Vesselam..



m.ahmed candar
 
B Çevrimdışı

benim

Üyeliği İptal Edildi
Banned
araf 26.ey adem oğullarıbiz sizin için çirkin yerlerinizi örtecek bir elbise ve size süs kazandıracak bir giyim indirdik.takva ile donanıp kuşanmak ise bu daha hayırlıdır.bu Allah ın ayetlerindendir.umulur ki öğüt alıp düşünürler.ve bunun gibi RABBİM RAHMAN kullarına dinin sıtandart kurallarını açıkladığı ayetlerde ayrıca her kulunun aynı güçte olmayacağından dolayı ve aynı fiili aynı ölçüdede gerçekleştiremiyeceğinide bildiği için kullarını bazı durumlarda gücü nisbetince serbest bırakmıştır ama tavsiyeside takvanın makbul bir kulluk olduğunu haber etmiştir.örneğin NAMAZ burda tabandan tavana kadar herkese kılınmasını emretmiş ama hasta ,yolcu,savaş, v.b. durumlardada gücü nisbetince yapılması tavsiye edilmiş.yani takva kişinin durumuna ,gücüne ,göre değişen bir fiildir.kiminin namazsa,kiminin,ilİmtahsiletmekse,kimininin kılıçla cihadsa,kiminin cihadda mühimmad taşımak vebenzeri görev dağılımı gibi kim neyi,neye gücü yetiyorsa dır ALLAHUALEM
 
Üst Ana Sayfa Alt