Çevrimdışı
Afganistan İslam Emirliği (Taliban) lideri hadis âlimi Şeyh Heybetullah Ahundzade bayram mesajı yayınladı. “Müminlerin Emiri’nden bayram mesajı” başlığıyla al-emarah’da yayınlanan beyanatta, Amerika’ya ve yerli işbirlikçilerine, Müslüman halka ve mücahidlere ayrı ayrı seslenen Şeyh Hibetullah, düşmana İngiliz ve Sovyetlerin bu topraklarda hezimete uğradığını hatırlatırken, “Dünyadaki hiçbir güç, bizimle zafer arasına engel koymaya kadir değildir!” dedi. Küresel Analiz haber sizlere Bayram mesajını tam metin olarak sunar:
* * *
Müminlerin Emiri Şeyh Hibetullah Ahunzade’den tebrik mesajı
Kendisinden başka ilah olmayan, tek, müminlerin yıkılmaz yardımcısı Allah’a hamd olsun. O ne kimsenin oğlu nede kimsenin babasıdır. Onun eşi ve benzeri yoktur. İbadet edilmeye layık yalnızca odur.
Yüce Allaha hamd eder ona şükrederim. O bizi yarattı, bize hükümler indirdi, bize kalacak bir yer verdi ve ihtiyaçlarımızı karşıladı. İslam dinini bize rehber kıldı ve insanların Efendisi’nin (s.a.v) gelişi ile bizi şereflendirdi.
Şunu belirtirim ki Allah’tan başka ilah yoktur. Onun hiçbir ortağı da yoktur. O, İslam’ı insanları kurtuluşa ulaştıracak yegâne yol kılmıştır. Yine belirtirim ki Muhammed (s.a.v.) onun kulu ve elçisidir. Onu kabul eden kimse kendine bir rehber bulmuş olur, kabul etmeyen ise Allah’a en ufak biz zarar veremez zararı kendinedir.
“Elif Lâm Mîm. İnsanlar, “İnandık” demekle imtihan edilmeden bırakılacaklarını mı zannederler. Andolsun, biz onlardan öncekileri de imtihan etmiştik. Allah doğru söyleyenleri de mutlaka bilir, yalancıları da mutlaka bilir. Yoksa kötülük yapanlar, bizden kaçıp kurtulacaklarını mı sandılar. Ne kötü hükmediyorlar! Her kim Allah’a kavuşmayı umarsa, bilsin ki Allah’ın tayin ettiği o vakit elbette gelecektir. O hakkıyla işitendir, hakkıyla bilendir. Her kim cihad ederse, ancak kendisi için cihad etmiş olur. Şüphesiz Allah âlemlere muhtaç değildir.” (Ankebut suresi, 1-6)
Halkıma, mücahidlere, muhacirlere ve tüm Müslümanlara!
Esselamu Aleykum ve Rahmetullahi ve Berekatuh. Öncelikler size Ramazan bayramında kalbinizi ferahlatacak şeyler vermek istiyorum. Yüce Allah oruçlarınızı, teravih namazlarınızı, bağışlarınızı ve yaptığınız tüm güzel amelleri kabul etsin. Allah’tan ülkemizi kâfir işgalcilerin yönetiminden ve pençesinden kurtarması ve ülkemizin perişan halkına mübarek İslam nizamını nasip etmesini diliyorum. Âmin.
Müslüman mücahidlere!
Ramazan bayramını kâfirler tarafından cesur, mücahid lider Molla Ahtar Muhammed Mansur şehid edildiğinde, neredeyse yarım ay önce kutladık. Molla Ahtar Muhammed Mansur Allah’ın (swt) dininin doğru, sadık ve samimi bir hizmetçisi idi. Tüm hayatını Allah’ın ve hak olan kelimenin yücelmesine adamıştı. O hem İslam Emirliği’nin tüm Afganistan’a hükmettiği, hem de ABD işgalinin sıkıntılı yıllarında işgalcilere karşı yürütülen cihada büyük hizmetlerde bulunmuştu. O Molla Muhammed Ömer’in ölümünden sonra İslam emirliğini genişletme, birliği koruma ve cihadı hızlandırma vazifesini dâhiyane bir şekilde yerine getirmiştir. En nihayetinde şehadet mertebesine ulaşmıştır.
“Mü’minlerden öyle adamlar vardır ki, Allah’a verdikleri söze sâdık kaldılar. İçlerinden bir kısmı verdikleri sözü yerine getirmiştir (şehit olmuştur). Bir kısmı da (şehit olmayı) beklemektedir. Verdikleri sözü asla değiştirmemişlerdir.” (Ahzab, 23)
Azimli, fedakâr, şerefli emirimiz Molla Ahtar Muhammed Mansur’un şehadeti bize dinimizin ve yüce amacımızın ister emir olsun, ister İslam Emirliği’nin bir üyesi olsun, hepimizden fedakârlık beklediğini bize öğretti. Peygamberimizi (s.a.v.), dindar halifelerimizin ve büyük şahsiyetlerin kanı bu din uğruna akmıştır. Bu yüzden biz herhangi bir fedakârlıktan geri durmamalı, tıpkı bizde öncekilerin yaptığı gibi Allah yolunda şehadeti düşünmeliyiz.
Allah’a hamd olsun İslam emirliğinin kurucusunun vefat etmesi ve Molla Ahtar Muhammed Mansur’un şehadeti kucaklamasına rağmen onurlu halkımız, cihadımız, dindar âlimlerimiz, Taliban ve İslam Emirliği’nin şehidlerinin varisleri hala olduğu gibi dimdik ayakta! Mücahidler aynı cihad düzeninde, kapsamlı, disiplinli vaziyette ve kırılmaz bir bütünlük içerisindedirler. Yıllar önce İslam şeriatını hâkim kılma amacı ile çıktığımız cihad yolunda bugün inancımız hala canlılığını korumakta.
“Nice peygamberler vardır ki, birçok Allah erleri onların maiyetinde savaştı ve Allah yolunda başlarına gelenlerden dolayı gevşemediler, zaaf göstermediler ve baş eğmediler. Allah da sabredenleri sever.” (Al-i imran, 146)
İslam Emirliği’nin liderliği gibi ağır bir yükü yüklenmemim bana ayrıcalık getirmek yerine büyük sorumluluklar yüklediğini düşünmekteyim bu yüzden tüm mücahidleri ve dürüst inananları bana omuzlarım üzerindeki bu yükü sebatla taşıyabilmem için dua etmelerini ve destekleyebildikleri her yerde beni desteklemelerini istiyorum. İslam Emirliği hepimizin evidir. Ben Molla Ahtar Muhammed Mansur’un yolundan farklı bir yola sapmayacağım. İslam Emirliği’nde hizmet vermekte olan her kimse güvenle işini yapmaya devam edebilir. Hiç kimseye karşı herhangi bir ayrımcılık olmayacak kimsenin yaptığı fedakârlıkta göz ardı edilmeyecektir. Yüce Allah’a bana güç vermesi ve İslam Emirliği’nin hedeflerine karşı ciddi bir dikkat içerisinde olmam ve Müslüman halkın isteklerin ve ihtiyaçlarını önemsemem ve tüm ölçüleri ve yönlendirmeleri göz önüne alarak kararlar vermem, Afgan halkının bağımsızlığına, refahına ve mal varlığına yönelik hiçbir çabadan geri durmamam için dua ediyorum. En iyi reformları yapmaya çalışacağım, verimli ilişkiler kuracağım ve mahkûmların salınması, yaralılara yapılacak muameleler, kadınları şeri hakları, yetimlere ve düşkünlere yardım, yeni neslin eğitimi ve ahlaki terbiyesi, mücahidlere gerekli olan ekipmanların tedarik edilmesi gibi elimden gelen her yerde halkıma iyi hizmetler sunmak için çabalayacağım. Yüce Allah’tan bana güç vermesini diliyorum.
İslam Emirliği’nin politikalarını aydınlatmak gerekirse, İslam Emirliği’nin hem politik alanda hem de askeri alanda kendine ait bir politikası bulunmakta. Afganistan’ın kâfirler tarafından işgal edilmiş olduğuna inanmakta. Bu yüzden cihad kâfirleri topraklarımızdan atma için omuzlarımızda olan bir sorumluluktur. Lakin İslam Emirliği savaşın bitmesi, İslam nizamının hâkim kılınması, bir ve bağımsız bir ülkenin ilan edilmesi için atılmış adımları desteklemektedir. Politik büromuzun tüm dünyaya ve ülkemize ilan ettiği üzere bu büronun çabaları Afganistan problemi çözülene kadar devam edecektir.
Afganistan’ı işgal etmiş Amerikanlara ve onların işbirlikçilerine mesajımız; Afgan halkının onların gücünden ve hilelerinden korkmadıklarıdır. Onlar sizlerle karşılaşırken elde edecekleri şehadeti hayatlarının büyük hedefi olarak görmekteler. Bizim kararlılığımızı kırmaya ve cihadımızı sonlandırmaya, onların Afganistan’daki askeri varlıklarını artırmaları ya da sürdürmeleri engel olamayacaktır.
Gerçeği itiraf etmeli, faydasız güç gösterisi ve kas şovunu bırakıp işgali sonlandırmalılardır. Cihadımız İslami temeller üzerine kurulmakta ve halkımızın özgürlük tutkunu ruhu ile kararlı bir şekilde devam etmekte. Siz herhangi bir örgütle değil bir ulus ile çatışıyorsunuz! Allah’ın izni ile galip olmayacaksınız. Eğer akıllı olsaydınız güç gösterisi yerine bu meseleyi çözmek adına makul politikalar tercih ederdiniz.
İşgalcilerin destekçilerine ise sözümüz Amerikan hayallerinin gerçekleştirmek için çabaladığınız 15 yılın sonunda bizim için şafak sökmekte! Sizin desteğiniz ve safınız tıpkı İngiliz ve Sovyet işgalcilerini destekleyen iğrenç yüzlerin işleri gibi.
Sizin akıbetinizde onların akıbetlerinden farklı olmayacak. Ülkemizi özgürleştirmek için mücadele verenlere karşı işgalcilerin safında çabalamaktan vazgeçin. Bizim kapılarımız size açıktır, size karşı bağışlayıcı ve toleranslı olacağız. Beyhude Amerikan hayalleri ile ayartılmayın, ulusunuzun karşısında yer almaktasınız.
İşin gerçeği siz, işgalcilerin hava ve kara desteğine rağmen rahat bir hayat süremeyeceksiniz, şunu açıklığa kavuşturalım ki siz halkınızın isteklerinin ve arzularının karşısındasınız. Afgan halkı işgalciler tarafından kurulmuş bir sistemi kabul etmeyecektir. Bizim açık olan mesajımız şudur ki biz gücün tekelleşmesini istemiyoruz. Tüm Afgan aşiretlerinin birbirine ihtiyacı vardır. Hatta İslami bir nizam içerisinde dahi bağımsızlık ve güç, ahenk ve birliktelik içerisinde tüm Afganlar arasında dolaşacak. İslam bize kardeşliği, birlik olmayı meziyetlere göre sorumluluklar yüklemeyi öğretti. Herkesin tüm hak ve ayrıcalıklardan faydalanma hakkı vardır ve insanların sosyal ve politik hayattaki yerini kişisel özellikleri ve dindarlığı belirler. Haydi, ülkemizi işgalden kurtarmak ve bağımsızlığımızı kazanmak için paçalarımızı sıvayalım.
Dünyadaki tüm Müslümanları ülkemizin özgürleştirilmesi için destekleyebildikleri her alanda mücahid kardeşlerini desteklemeye çağırıyorum. Onlar için dua edin ve onları destekleyin. Bölgemizde ya da bize komşu olan tüm ülkeler şunu iyi bilmeli Amerika’nın topraklarımızdaki varlığı hepimizin ortak çıkarları için zararlıdır. Fitne ateşlerini alevlendirebilir ve ülkelerimizdeki askeri ve gizli servislerini kullanarak istikrarı bozabilirler. Sizden Afgan halkının sesine kulak vermenizi ve işgali sonlandıracak ya da ülkemizdeki Amerikan varlığın devamlılığına fayda sağlamayacak hamleler yapmanızı umarız.
Pakistan, İran ve dünyanın herhangi bir bölgesinde cihad üzere cesaretli olan kardeşlerde etraflarından duydukları çarpıtılmış yorumlarla yollarından sapmamalarını tavsiye ediyoruz. Mücahidler İslam dinine karşı olan sorumluluklarının bilincindedirler. Onlar Amerika ve NATO’nun kendi topraklarını işgal ettiğini ve küfür bayraklarının kendi toprakları üzerinde dalgalandığına bizzat gözleri ile şahit oldular. İşte onlar bu yüzde yol olarak cihadı seçtiler. İslam Emirliği’nin yürüttüğü cihadın haklılığı güneşin aydınlığı gibi ortadadır. Gelecek tarih onu altın harflerle kazıyacaktır. Biz âlimlerden, dini liderlerden, hem modern hem de dini eğitim veren kurumlarda çalışan öğretmenlerden, öğrencilerden, gazetecilerden, iş adamlarından bu kritik aşamada kendi halkları üzerindeki sorumluluklarını yerine getirmelerini bekliyoruz. Mücahidler hakkında doğruları söylemekten kaçınmamalılar. Aksine mücahidlere dilleri, kalemleri ve yapabildikleri diğer araçlar ile yardım etmelilerdir!
Her kim düşmanın yaptığı propagandalardan etkilenip gerisin geriye döner, kâfir dostlarının meyil gösterir ise hem bu dünyada hem de öteki dünyada ilahi ceza ile cezalandırılır. Yüce Allah şöyle buyurmaktadır: “Zulmedenlere meyletmeyin. Yoksa size de ateş dokunur. Sizin Allah’tan başka dostlarınız yoktur. Sonra size yardım da edilmez.” (Hud suresi, 113)
Mücahid kardeşlerime!
Allah’a hamd olsun şunun garantisini verebilirim ki İslam Emirliği geçmişte olduğu gibi bugün de güçlü bir kararlılık, yüksek bir iman birlik ve kardeşlik içerisinde mücadelesini sürdürmeye hazırdır. Eğer biz yolumuzdan sapmak isek nihai zafer bizim olacaktır. Dünyadaki hiçbir güç, bizimle zafer arasına engel koymaya kadir değildir!
Yüce Allah şöyle buyurmaktadır:
“Gevşemeyin, hüzünlenmeyin. Eğer (gerçekten) iman etmiş kimseler iseniz üstün olan sizlersiniz.” (Al-i imran, 139)
Mücahidlere tavsiyem niyetlerini saf ve temiz tutmalarıdır, niyetleri maddi kazanç, ganimet ya da ün değil, sadece Allah’ın rızasını kazanmak olmalıdır. Cihad dini bir ibadet ve sorumluluktur. Kendinizi yapmakta olduğunuz cihad nedeni ile diğer Müslümanlardan üstün görmeyiniz. Cihadın asıl amacının yeniden İslami bir nizamı hâkim kılmak olduğunu bilin. Dini korumak, Müslümanların akıl ve mal varlığına sahip çıkmak, onurlarını ayaklar altına aldırmamak, İslami bir nizamın vazifesidir. Müslümanların değerlerine karşı tehdit içeren söz ve davranışları sergilemekten kaçının. Müslümanları rahatsız edecek uygulamalardan kaçının ve onların faydasına olacak işler yapın. Halkın ortak mallarına zarar vermekten kaçının.
Son olarak zengin ve varlıklılara şu günlerde halkının düşkünlerini görmelerini; yetimlere, dullara, mahkumlara yapabildikleri kadarı ile yardım etmeye çağırıyorum.
Sizleri Allah’a emanet ederim. Gelecek bayramda İslam’ın egemen olduğu tamamen bağımsız bir atmosferde geçmesini dilerim.
Selamun Aleykum.
Hadis Alimi
İslam Emirliği lideri
Müminlerin Emiri Mevlevi Hibetullah Ahunzade
Tercüman: Musab Demirci
Küresel Analiz
