Neler yeni
İslami Forum, Dini Forum, islami site, islami sohbet, radyo, islami bilgiler

İslam-tr.org'a hoş geldiniz! Hemen üye olun ve kendi konularınızı, düşüncelerinizi paylaşarak bu platforma katılın. Oturum açtıktan sonra, İslam dini, tarih ve güncel konularla ilgili paylaşımlarda bulunabilirsiniz.

Tasavvuf Hakkında Fetvalar ve Tasavvufun Kökeni

Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...
S Çevrimdışı

selefi

Aktif Üye
İslam-TR Üyesi
Selefi: Muhammed bin abdulvahhab vahabilik isminde bir mezheb kurmuş değildir,bu ona ve tevhid ehline büyük bir iftiradır.Zaten kendisi hanbeli mezhebini taklid eden birisiydi.Bir müslümana ingiliz uşağı demende sana hiç yakışmaz çünkü bu sözün iftiradır

Gıfari: bu bir iftira değil, hakikatin söylenmesidir. muhammed bin abduh ingiliz uşağıysa ben napayım ? adam öyle ben bunu red etsem yahut söylemesem ne değişir?

Selefi: İftira değilse bunu Muhammed bin abdulvahab ın ve onun dava arkadaşlarının sözlerinden vahhabi mezhebi diye getirmeniz gerekir,oysaki islamda aslolan beyandır,onların beyanlarıda kendilerinin Hanbeli olduğu şeklindedir.İftiranı tekrarlayarak ısrarla abdulvahaba İngiliz uşağı diyorsun,sanırım hiç tarih okumadın,tağutun albayı Hilmi ışık ın bastırdığı İngiliz casusunun itirafları kitabınsan esinlenerek bu iddiada bulunuyorsan çok insafsızsın,çünkü bu tip iddialarda bulunurken tarafsız kimselerin kitaplarından nakil yapmak esastır.

Gıfari: ibn teymiyye'nin seyri süluk risalesi ile imam rabbaninin seyri sülük risalesi arasıonda fark yoktur.

Selefi: İbni teymiyeye ait seyru suluk risalesi diye bir eser okumadım,eğer sen okuduysan ki rabbaninin seyru sulukundan fark yok diye iddiada bulunuyorsunki ibni teymiyeninkinide okumuşsundur,lütfen bu eseri hangi matbaadan ne zaman çıkmış bizede bildirde okuyalım.

Gıfari: ibn taymiyyenin seyri lillahını okumadıysan hemen okumanı tavsiye ederim çok güzel bir eserdir.

Selefi:Senden bu eserin nereden çıktığını matbaa ismini sordum cevap yazmamışsın,bu tip cevapların ilim talebesine yakışmıyor.

Seledfi: Sizlerle paylaştığım yazılarda sufilerin silsilelerinde adı geçen geylani,rufai gibi zatları eleştirdiğime onları sapıklıkla suçladığıma rastladınızmı,ittihadcı yani vahdeti vucutcu sufiyenin sapkınlıklarını izah etmeye çalıştık malesef gunumuzdeki tarikatlar bu ekolün fikirlerinden etkilenmişlerdir,o yüzden din nasihattir hadisi ile yola çıkarak bu batıl akideden insanları sakındırmak istedik.

Gıfari: sanırım bana sünnet ve kurandan sapmamış bir tane ehli tasavvuf gösterin diyen siz değildiniz

Selefi: Elbetteki bu ben değildim,Şimdi cevapları inceledim bunun uksimu kardeşe ait bir söz olduğunu buldum.


Gıfari: ne vahdeti vücut nede diğer tasavvufi ekolleri açmadınız, tümünü tekfir ettiniz.
Abdülkadir geylani ve ahmeti rufai ehli tasavvuftur. istesende eleştiremezsiniz zaten.neyini eleştireceksiniz.

Selefi:Adil olan bir insan iddialarını karşı tarafın sözlerinide aktararak cevap veren kimsedir,bu adaleti sizde göremiyorum,çünkü ben tüm sufileri tekfir etmedim,bundan ALLAHa sığınırım,yine ben cehaletin mazeret olduğuna inanan bir kimseyim,muhatabıma sözlerin küfür olduğunu söylerim ancak muayyen tekfirden kaçınırım.Geylani’ye gelince o masum değildir,nebiler dışında kimse masum değildir,ancak geylani selefi çizgiye muhalefet etmemiş bir zahiddir,ALLAH ona rahmet etsin.


Gıfari: ibn teymiyye dahi ehli sünnet çizgisindeki sufiyye kesimini kabul etmiştir.tasavvuftaki sarhoşluk halini kabul etmiş, daimi sarhoşluğu red etmiştir.ve onları dahi ayık olduğu zaman o halleri reddettiklerini beyan etmiştir ki, ibn teymiyye ye inanıyorsanız size tavsiyem vahdeti vücuda pek bulaşmamandır.

Selefi: Ehli sünnet çizgisine uyan bir kesim adı ne olursa olsun başımızın tacıdır,önemli olan kavramların içinin neyle doldurulduğudur, İbni teymiye sarhoşluk haline kabul etmiştir sözü eksik bir ifadedir,o sarhoşluk la söylenen küfür sözleri söyleyen kişiyi mazur görmüştür yoksa sarhoşluk halini övmüş değildir,zaten aklı olan bir kimse bu hali övmez.İabni Teymiye ye inanıyorsanız sözüde çok tuhaf bir sözdür bizim örneğimiz Kitab ve Süğnnettir,biz rasulullahın sözünün üzerine bir sözü öncelemeyiz,ibni teymiye de hataları ile sevabları ile bir insandır,ondan gelen Kurana ve sahih sünnete uyan sözleri alırız,uymayanları red ederiz.Vahdeti vucud ve vahdeti şuhud inancından ALLAH bizleri korusun.



Gıfari: bilhassa ibn taymiyyenin kullukla ilgili sözlerine baktığımız zaman ehli sünnet çizgisindeki suffiyye kesminin görüşleriyle fark yoktur.hatta arş mevzusunda ,istiva mevzusunda bazı tekfir edilen sufiyye kesmiyle aynı çizghidedir.risalelerini al oku, faydalan, matba ismi varayim mi

Selefi:Kulluk risalesi ve İbni teymiye Külliyatı elimde mevcuddur canım kardeşim,ve kulluk risalesini defalarca okudum.Ben sizden matbaa ismini seyru suluk risalesi için istedim,bunu isteyişimde ilme verdiğim önemdendir.Sanırım siz bunu anlayamadınız.Yada ben anlatamadım.

Gıfari: özellikle yine baktığımızda ibn teymiyye, muhyiddin arabiyi iki kesimde incelenmiştir.1.si anlaşılabişmesi için şöyle diyorum: vahdeti vücutun evvelki ve sonraki durumu olarak,vücudda sonraki yazdığı eserleri ile zaten kendisini
tekfir ettiği malumunuzdur.ama baktığımızda ibn taymiyyenin arş kürs ve istiva mevzusunda ibn arabi ile bir farkları olmadığını anlayacaksınız.

Selefi: Sevgili kardeşim biz okumadığımız eserler hakkında yorum yapmaktan kaçınırız,İbni teymiyenin muhiddin Arabi incelemesinide çok iyi biliyorum hatta kendisi Fususul hikem i okuyuncaya kadar muhiddin arabiye hunsu zan beslediğini söylemiştir.
Muhiddin arabiye gelince ben onun 3 risalesini okudum,bu risalelerinde arş kürsü ve istivaya selefi muvahhid bir şekilde yaklaştığına şahid olmadım,bu okuduğum eserler şunlardır.
1-Fususul hikem 2- Fuhuhatı Mekkiye 3- Şeytanın Hileleri


Gıfari: size tavsiyem kuran sünnet ve mücdehitlerin sözlerininde hüccetine inanmanızdır çünkü ibn teymiyyede böyledir.

Selefi: Biz Hüccet olarak Kitab – Sünnet-Sahabenin icması ve Ehli sünnetin İcmasını delil olarak alıyoruz,Bunun dışında Sünnete muhalif olmayan Kıyas da bizim için bir delildir.Müctehidlerin sözlerine gelince İmam malik in sözü bizim için örnektir:
Şu kabirde yatan müstesna(rasulullahın kabrini işaret ediyor)Her insanın sözü alınırda red edilirde.Burada ölçü Kuran ve Sünnettir.

Gıfari:siz hem suffiyyeyi sapıklıkla suçluyorsunuz hemde futuhul gaybı okuyorsunuz, lütfen samimi olalım.

Selefi:İnsaf ehli Muhaliflerin görüşlerinide okuyan kimsedir,Abdulkadir Geylani Selefi Zahidlerdendir.Elbetteki eserleri bizim için değerlidir.Ancak beni tanıyan kimseler bilirlerki ben İslami alanda kitab yazan tüm eserleri okumaya açık olan ve okuyan bir insanımdır,yine karşı görüşü red ederkende kendi eserlerini okuyum tetkik eserek red yoluna giderim yoksa reddiyelerden alıntı yaparak red yoluna gitmem,Bu ne ilim ehline ne ilim talebesine yakışan bir metot değildir,bunu ancak Mutaassıb taklidciler yaparlar.



Gıfari: hatta ibn taymiyye selefi şeyhlerinden olarakta görülmektedir.çünkü kendisi bize göre selefi şeyhidir. ama vahhabi değildir.ki hataları olmuştur, her beşerde olduğu gibi, bu hatalarada yine alimler ulemalar cevap vermiştir, ama bu noktalarda kimse ibn teymiyye yahut başka birisini tekfir edemez çünkü hayatı boyunca kendisini kuran ve sünnete vakfetmiş birisidir.ALLAH bu ümmetin salihlerine rahmet eylesin ve onların çizgisinden ayırmasın çünkü onlar islamı yaşama ve dinin ahkamını anlatma noktasında bizlere mürşidlik yapmışlardır.ister bunlar cüneydi bağdadi olsun, veya ibn teymiyye ,benim görüşüme göre bir fark yoktur.bu meselelerde bu kadar anlattıktan sonra , aslı konuda sizin dediğiniz gibi, küfür islam alemine saldırı içinde iken ihtilaflı konuları bir kenarı bırakıp küfürle mücadele etme noktasında tek vücud olmamaız lazımdır.


Selefi: Şeyh kelime olarak yaşlanmışi manasında kullanılan bir terimdir,ıstılahi anlamda ise İlimce yaşlanmış insanlara kullanılır.Ve selefiler onu kendisine şeyh bilmiştir ve onun eserlerinden istifade etmişlerdir.ALLAH kendisine rahmet etsin.Vahabi değildir sözü yersiz bir sözdür,İddia ettiğiniz gibi abdulvahab bir mezheb kursa bi,le ibni teymiyenin ona tabi olması mumkun değildir,çünkü muasır değillerdir İbni teymiye onsan yüzyıllar öncesinde yaşamıştır.İbni Teymiye nin’de ifade ettiğiniz gibi bir çok hataları olmuştur,hatta cumhura muhalefet ettiği noktalarda olmuştur,O da diğerleri gibi masum değildir.Ancak ona muhalefet edenler hatalarından çok ibni teymiyenin doğru ictihadlarına karşı gelmişlerdir.Bu muhalefette kelamcılar ve bidat ehli sufiyyeden gelmiştir.


Selefi: onun geylaniye gavs dediği bir iftiradır,ibni teymiyeyi bu iftiradan tenzih ederim.Abdulkadir geylaniye gelince o selefi zahidlerdendir,

Gıfari: abdülkadir geylani için ibnm teymiyyenin o benim şeyhim dediği doğru olup aksi iftiradır.
Selefi: Siz önceki ifadenizde gavs ifadesini kullanmıştınız ben bu ifadeden ibni teymiyeyi tenzih ettim,ve bu iddianız iftira niteliği taşıyordu sanırım bunu düzelttiniz ancak surçü lisan ettiğinizi beyan etmemişsiniz.

Selefi:Mezarlar üzerinde bina yapmak, bunların üzerine örtü koymak, süslemek, ışıklandırmak, el sürmek, mezarları mescid edinmek, ölü birisinin yüzüsuyu hürmetine ALLAH'tan birşey istemek ve buna benzer şeylerin hepsi haram olan bid'atlerdendir. Cündüp b. Abdullah (r.a) şöyle rivayet etti: Rasulullah (s.a.s)'in şöyle dediğini duydum:
«Sizden öncekiler nebilerinin mezarlarını mescid ediniyorlardı. Mezarları mescid edinmeyin. Bunu size yasaklıyorum.» (Müslim)

Gıfari: hz. haticenin evi mescid değil adı üzerinde bir evdi. oranın yıkılmasındaki amaç nedir anlamadım, neden suud hükümetini bu kadar koruyorsanız.

Selefi:İslamda rasulullahın evide dahil kutsal yapılar değildir,buraların yıkılıp yıkılmaması tamamen bir tercihtir,ancak birileri oralara kudsiyet iddiasında bulunurlarsa o yerlerin yıkılması maslahat açısından vaciptir.Çünkü şerre kapı açan yolların kapanması gerekir.
Size bunu cevap olarak yazmıştım sanırım atlamışsınız,Suud hükümetini korumaya gelince ALLAH muhafaza biz kafir olan hiçbir hükümeti korumayız,biz onları tekfir ediyoruz ve Kutsal toprakların Yahudi ve Amerikan işbirlikçileri tarafından işgal edildiğine inanıyoruz,Ama şunada inanıyoruzki Hilafet Hicazda yakındır.Kardeşlerimiz Kafir yönetime silahları ile karşılık veriyorlar.

Gıfari:ki o zaman islam şurasının ihanette olduğunu söylemeniz lazım gelir, çünkü küfre rıza küfürdür. o zaman mekkedeki alimlerin durumu ne olur, onların arkasında namaz kılmaz caiz olur mu? bu konudaki fetvanızı alabilir miyiz?

Selefi: Suuddaki şura elbetteki haindir,bir çoğu satılmış belamlardır,Üstad Cuheyman el Uteybi de o belamların fetvası ile katledilmiştir.oysaki onun amacı hicaz yurdunu yine Hilafet yurdu haline getirmekti.Onların arkasında namaz kılmaya gelince bu konuda size Üstad Ebu Muhammed Makdisinin Tekfirde aşırılıktan sakındırma adlı risalesini tavsiye ederim,o Cuma namazı ve vakit namazlarını bu tip imamların arkasında namaz kılınırmı diye konu edinmiş ve selef alimlerinden nakiller yapmıştır.Bu risaleyi www.elhadid.com dan indirebilirsiniz.Kitab Türkçeye tercüme edilmiştir.

Gıfari:bide o kırmızı yazı belgedir,söylediğin gibi iddia değildir, haber merkezlerinden orjinalini alabilirsiniz.sizin cevap olarak belirttikleriniz ise hakiki manada iddiadır.

Selefi: Belge diye sunduğunuz yazı Hz.Haticenin evinin yıkılıp oraya abdesthane yapıldığını göstermektedir,oysaki siz Hz.Haticenin kabrinin tuvalet yapıldığını iddia etmiştiniz.

İfadeniz şuydu: Birde vahabi selefiliğinin islam dünyasına açtığı zararları sormuşsun, hz. hatice r.a ın kabrinin üzerine umumi hela inşa eden bir zihniyetdir vahabi selefiliği.

SON SÖZÜMÜZ RABBİM BİZİ O KENDİLERİNE NİMET VERDİĞİN MUTLU KİMSELERİN YOLUNA İLET; O GAZABA UĞRAMIŞLARIN VE SAPMIŞLARIN YOLUNA DEĞİL.
 
G Çevrimdışı

gıfari

Üye
İslam-TR Üyesi
SON SÖZÜMÜZ RABBİM BİZİ O KENDİLERİNE NİMET VERDİĞİN MUTLU KİMSELERİN YOLUNA İLET; O GAZABA UĞRAMIŞLARIN VE SAPMIŞLARIN YOLUNA DEĞİL.

amin.amin.amin.

bu son söze ,son söz: Allah ümmeti muhammede mağfiret etsin.
selamın aleyküm.
 
E Çevrimdışı

ebumuhammed

Üye
İslam-TR Üyesi
slm;tasavvuf islamın takendisi ise,yolu kuran ve sünnet ise ,merak ettiğim şey şu,NEDEN İSLAM DEĞİLDE TASAVVUF DENİYOR,İSLAM DEYİN O ZAMAN, birilerinin taallim ettirdiği tasavvuf kuran ve sünnetten başka birşey değildir,sözünü bırakın bir kenara artık,yüzyıllardır tasavvuf un islama verdiği zararın haddi hesabı yok,eğer ehl-i tasavvuf kendisinin doğru çizgide olduğunu söylüyorsa,bilsinki kerameti kendinden menkul bir söz olmaktan ileri gitmez bu laf,aksi ise iddia ıspat gerektirir,ispat ise kuran ve sahih sünnetten başka birşey değildir,şeyh sözü,rüyası,keşfi,cezbesi,ruyası asla delil olmaz,bu insanlar ALLAH cc tan vahiy ilham almaz alamaz,aldığını iddia eden ancak ALLAH cc tan gayrısından vahiy alıyordur,bir şeyh asla bir peygamberden üstün değildir,bir sahabeden de üstün değildir,sahabelerin (allah onlardan razı olsun) peygamber s.a.v e tabi oldukları doğrultudaki islami yaşantıları bize delildir,ama o güzide sahabelere atfedilen,cehri yada hafi zikir,rabıta,vird bunların her biri sofistike uydurmalarıdır,yeter artık düşün şu milletin yakasındanda burakın iman edenler ALLAH cc ın dinini peygamber s.a.v in beyanettiği hal üzere yaşasınlar.tasavvufun kitap ve sünnet ile alakası yoktur,tasavvuf ehlinin yaptığı bir takım güzel davranışlar elbette kuran ve sünnette var,ama bunlar neden tasavvufa mal edilmek istenir anlamıyorum,bunlar zaten islamın olan şeylerdir,neden başka bir isim ...? islam,müslüman yetmiyormu yoksa... sakın bana bir kilim deseni gibi yada bir salkım üzümün dalları safsatasını delil getirmeyin,İSLAMIN TEK ÇİZGİSİ PEYGAMBER S.A.V İN ÇİZDİĞİ ÇİZGİDİR,İSLAMIN TEK YOL GÖSTERİCİ ÖNDERİ RASUL S.A.V DİR, SAKIN BAŞKALARINI OTURTMAYIN O MEVKİYE ,SONRA BUNUN HESABINI VEREMEZSİNİZ ONA GÖRE.
 
G Çevrimdışı

galesiz

Yeni Üye
İslam-TR Üyesi
millet kendiden geçmiş yazmış bunların hepsini okuyanın anlından öpecem
 
S Çevrimdışı

Süfyan

Aktif Üye
İslam-TR Üyesi
Tasavvuf_Zikr,zühd,takva sahibi olmak ise bunun adı tasavvuf değil İslamdır
Tasavvuf_Rabıta,vahdeti vucud,medet ey gavsulazam gibi sapıklıklarsa biz bunu reddediyoruz.

Yüce Rabbim hak yolundan saptırmasın bizleri.o dilediğine hidayet eder dilediğini delalette bırakır.
 
S Çevrimdışı

s.h.t

Yeni Üye
İslam-TR Üyesi
1- Tesavvufcuların kitâbları şirk dolu imiş. Buna İmâm-ı Rabbânî hazretleri cevâb vermektedir

1 - Vehhâbîlerin (Feth-ul-mecîd) kitabı, yetmişbeşinci sayfasında, (Abdülvehhâb-i Şa'rânînin kitapları ve Abdülazîz-i Debbağın (İbriz) kitabı ve Ahmed Ticânînin kitapları, Ebû Cehlin ve benzerlerinin hâtırlarına gelmiyen şirk ile doludur) diyor. [Abdülvehhâb-i Şa'rânî 973 [m. 1565] de vefât etti.]

Ahmet Ticânî, 1150 [m. 1737] de Cezâyirde tevellüd, 1230 [m. 1815] de Fasta vefât etmiştir. Halvetînin bir kolu olan Ticânîlik yolunun rehberidir. Bu yolda yazılmış olan (Cevâhir-ül-meânî-fî feyz-i şeyh Ticânî) kitabı meşhûrdur.

İnsanların üstünlerinin, yâni Peygamberlerin, meleklerin üstünlerinden daha yüksek olduklarını, bu vehhâbî kitabı da yazmakta, meleklerin tasarruf ve te'sîrlerine inanmakta, fakat Allahü teâlânın Evliyâsına kerâmet olarak, te'sîr ve tasarruf verdiğine ise inanmamakta, buna inananlara müşrik demektedir. Ehl-i sünnet âlimleri, vehhâbîlerin ortaya çıkacaklarını, kerâmet olarak, bilmişler, bunlara, yıllarca önce cevaplar yazmışlardır. Bunların başında Muhyiddîn-i Arabî ve Sadreddîn-i Konevî ve Celâleddîn-i Rûmî ve Seyyid Ahmed Bedevî gibi Velîler bulunmaktadır. Vehhâbîler, işte bunun için, bu Velîleri beğenmiyorlar. [Celâleddîn-i Rûmî 672 [m. 1273] senesinde, Sadreddîn 671 de Konyada vefât ettiler.]

İmâm-ı Rabbânî Ahmed Fârûkî Serhendî (Mektûbât)ının ikinci cilt, ellinci mektûbunda buyuruyor ki:

İslâm dîninin bir sûreti, bir de hakîkati, özü vardır. Sûreti, önce îman etmek, sonra, Allahü teâlânın emirlerine ve yasaklarına uymaktır. İslâm dîninin sûretine kavuşanların nefs-i emmâreleri inkârda ve ısyân etmektedir. Bunların îmanı, îmanın sûretidir. Kıldıkları namaz, namazın sûretidir. Oruç ve başka ibâdetleri de böyledir. Çünkü, nefs-i emmâre, insan varlığının temelidir. Herkes (Ben) deyince, nefsini göstermektedir. İşte, bunların nefsleri îman etmemiş, inanmamıştır. Böyle kimselerin îmanları ve ibâdetleri hakîkî, doğru olabilir mi? Allahü teâlâ, çok merhametli olduğu için, yalnız sûrete kavuşmağı kabûl buyurmuştur. Bunları, râzı olduğu Cennetine sokacağını müjdelemiştir. Yalnız kalbin inanmasını kabûl buyurması, nefsin inanmasını da şart koşmaması, Onun büyük ihsânıdır. Evet, Cennet nîmetlerinin de, hem sûretleri, hem hakîkatleri vardır. İslâm dîninin sûretine kavuşanlar, Cennetin sûretinden pay alacaklardır. Dünyada, islâm dîninin hakîkatine kavuşanlar, Cennetin hakîkatine kavuşacaklardır. Sûrete kavuşmuş olanlarla hakîkate kavuşmuş olanlar, Cennetin aynı bir meyvesini yiyecek. Fakat, herbiri başka tat alacaktır. Resûlullah efendimizin mübârek zevceleri Cennette, Resûlullahın yanında olacak, fakat duydukları lezzet başka olacaktır. Eğer, başka olmasaydı, bu mübârek zevcelerin, bütün insanlardan daha üstün olmaları lâzım gelirdi. Her üstün olan kimsenin zevcesinin de, bunun gibi üstün olması gerekirdi. Çünkü zevceler, Cennette zevclerinin yanında olacaktır. İslâm dîninin sûretine kavuşanlar, buna uydukları zaman, âhırette kurtulabileceklerdir. Buna uyanlar, umûmî evliyâlığa yâni Allahü teâlânın rızasına, sevgisine ermiş demektir. Bununla şereflenen, tasavvuf yoluna girebilecek, (Vilâyet-i hâssa) denilen özel evliyâlığa kavuşabilecek kimse demektir. Bunlar, nefs-i emmârelerini itmînâna ulaştırabilirler. Şunu iyi bilmelidir ki, bu vilâyette, yâni İslâm dîninin hakîkatinde ilerliyebilmek için, islâm dîninin sûretini elden bırakmamak lâzımdır.

Tasavvuf yolunda ilerlemek, Allahü teâlânın ismini çok zikretmekle olur. Bu zikir de, islâm dîninin emrettiği bir ibâdettir. Zikretmek, âyet-i kerimelerde ve hadis-i şeriflerde övülmüş ve emredilmiştir. Tasavvuf yolunda ilerliyebilmek için, islâm dîninin yasakladığı şeylerden sakınmak şarttır.Farzları yapmak, insanı bu yolda ilerletir. Tasavvuf yolunu bilen ve yolculara önderlik edebilen bir (Rehber) aramak da, islâm dîninin emrettiği birşeydir. Mâide sûresinin otuzsekizinci âyetinde, (Ona kavuşmak için vesîle arayınız) buyuruldu. (Vesîlenin, insan-ı kâmil olduğu, onsekizinci maddede uzun bildirilmiştir). Allahü teâlânın rızasına kavuşmak için, islâm dîninin sûreti de, hakîkati de lâzımdır. Çünkü, evliyâlık üstünlüklerinin hepsi, islâm dîninin sûretine uymakla ele geçer. Peygamberlik üstünlükleri de, islâm dîninin hakîkatinin meyveleridir.

Evliyâlığa kavuşturan yol tasavvuftur. Tasavvuf yolunda ilerliyebilmek için, Allahdan başka herşeyin sevgisini kalbden çıkarmak lâzımdır. Allahü teâlânın ihsânı ile, kalb hiçbirşeyi görmez olursa, (Fena) denilen şey hâsıl olur. (Seyr-i ilallah) tamam olur. Bundan sonra, (Seyr-i fillah) denilen yolculuk başlar. Böylece, (Bekâ) denilen şey hâsıl olur ki, aranılan da budur. İslâm dîninin hakîkati buradadır. Buna kavuşan zata (Velî) denir ki, Allahü teâlânın râzı olduğu, sevdiği kimse demektir. Burada (Nefs-i emmâre) mutmainne olur. Nefis, küfürden kurtulup, Allahü teâlânın kaza ve kaderinden râzı olur. Allahü teâlâ da, ondan râzı olur. Kendini anlar. Büyüklük, kendini beğenmek hastalığından kurtulur. Tasavvuf büyüklerinden çoğu nefis itmînâna kavuşunca da, Allahü teâlâya âsî olmaktan kurtulamaz demişlerdir. Resûlullah bir gazâsından dönüşte, (Küçük cihâddan döndük. Büyük cihâda başlıyoruz) buyurdu. Bu büyük cihâd, nefs-i emmâre ile cihâddır demişlerdir. Bu fakir [yâni imam-ı Rabbânî] böyle anlamıyorum. Nefis itmînâna kavuşunca, hiç ısyânı, kötülüğü kalmaz diyorum. Nefis de, herşeyi unutmuş olan kalb gibi, Allahdan başka hiçbirşey görmez. Mevkı', rütbe, mal, hattâ bunların vereceği tat ve acılıklardan kurtulmuştur. Nefis ezilmiş, yok gibi olmuştur. Allah için, kendini feda etmiştir. Hadis-i şerifte, (Cihâd-ı ekber) buyurulması, bedeni meydana getiren maddelerin fizik ve kimyâ ve biyolojik isteklerine karşı olan cihâd olsa gerektir. Şehvet, yâni istek kuvvetleri, gadap, yâni ürkmek, çekinmek istekleri, hep maddî isteklerdir. Hayvanlarda nefis yoktur. Fakat bu kötü istekler, onlarda da vardır. Her hayvanda bulunan şehvet, gadap, birşeye çok düşkün olmak, hep maddelerin hâssalarından ileri gelmektedir. [Bu isteklere (Sevk-ı tabî'î) içgüdü denir.] İnsanların bunlarla cihâd etmesi lâzımdır. Nefsin itmînâna kavuşması, insanı bu kötülüklerden kurtarmaz. Bunlarla cihâdın çok faydası vardır. Bedeni de temizlemeye yarar.

Nefis itmînâna kavuşunca, (İslâm-ı hakîkî) nasip olur. Hakîkî îman hâsıl olur. Yapılan her ibâdet hakîkî olur. Namaz, oruç ve hac, hakîkî yapılmış olur.

Görülüyor ki, tasavvuf ve hakîkat denilen şeyler, islâm dîninin sûreti ile hakîkati arasındadır. (Vilâyet-i hâssa)ya kavuşamıyan kimse, mecâzî müslümanlıktan kurtulamaz. Hakîkî islâma kavuşamaz.

İslâm dîninin hakîkatine kavuşan ve islâm-ı hakîkî ile şereflenen kimse, Peygamberlik üstünlüklerinden pay almaya başlar. (Âlimler, Peygamberlerin vârisleridir) hadis-i şerifinde bildirilen müjdeye kavuşur. Evliyâlık üstünlükleri, islâm dîninin sûretinin meyveleri olduğu gibi, Peygamberlik üstünlükleri de, islâm dîninin hakîkatinin meyveleridir. Vilâyetin üstünlükleri, nübüvvetin üstünlüklerinin sûretleridir.

İslâm dîninin sûreti ile hakîkati arasındaki fark, nefsten ileri gelmiş oldu. Vilâyet üstünlükleri ile, nübüvvet üstünlükleri farkı da, bedendeki maddelerden ileri gelmektedir. Vilâyetin kemâlâtında, maddeler, fizik, kimyâ ve biyoloji özelliklerine uyar. Fazla enerji, taşkınlık yaptırır. Maddeler, gıda ister. Bu isteğe kavuşmak için, uygunsuz işler yapılır. Nübüvvet kemâllerinde, böyle uygunsuz işler de kalmaz olur. (Şeytanım müslüman oldu) hadis-i şerifi, bu hâli bildirmiş olabilir. Çünkü, insanın dışında şeytan olduğu gibi, içinde de vardır. Fazla enerji insanı azdırır. Kendini beğendirir. Bu ise, fena huyların en kötüsüdür. Bunun müslüman olması, bu kötülüklerden kurtulmasıdır. Peygamberlik kemâlâtında, hem kalbin, hem nefsin îmanı, hem de bedendeki maddelerin düzeni ve dengesi vardır. Nefsin tâm itmînâna gelmesi, bedendeki madde ve enerjinin dengeye gelmesinden sonradır. Bu itmînândan sonra, artık kötülüğe dönemez. Bütün bu üstünlükler, hep islâm dîninin üstüne kurulmaktadır. Ağaç ne kadar dallanır, meyvelenirse, yine köksüz olamaz. Her üstünlükte Allahü teâlânın emirlerine ve yasaklarına uymak lâzımdır. Ellinci mektûbdan tercüme burada tamam oldu.

Görülüyor ki, vehhâbî kitabının yazarı, tasavvuftan haberi olmadığı için, Evliyâ-i kirâma dil uzatıyor. Onları islâm dîninin dışında sanıyor.
 
S Çevrimdışı

s.h.t

Yeni Üye
İslam-TR Üyesi
3- Ölmüşden ve uzakdakinden yardım istemek şirk imiş

3 - Allahü teâlâdan başka şeylere tapınanların, onları vesîle yapanların müşrik olduklarını bildiren âyet-i kerimeleri yazarak: (Peygamberlerden ve sâlih kullardan ölmüş veya uzakta olanlardan herhangi bir sözle yardım istiyenler, bu âyetlere göre müşrik olur) diyor.vehabiler.

Biz müslümanlar, Evliyânın kendiliklerinden birşey yapacaklarına inanmayız. Allahü teâlâ, onları çok sevdiği için, onların duâ ve hâtırı ile yaratacağına inanırız. Kullara tapınmak demek, onların sözlerine uyarak, islâmiyetin dışına çıkmak, onların sözlerini, kitap ve sünnetten üstün tutmak demektir. İslâmiyeti emredenlere uymak, böyle değildir. Buna uymak, islâmiyete uymak demektir. Hayber gazâsında, Hz. Alînin gözü ağrıyordu. Resûlullah, mübârek tükrüğünü onun gözlerine sürdü ve duâ eyledi. Gözleri iyi oldu. Peygamberin hâtırı için, Allahü teâlâ şifâ ihsân eyledi. Vehhâbî kitabı da, doksanbirinci sayfasında bunu yazıyor ve Buhârî ile Müslimin haber verdiklerini bildiriyor.
 
E Çevrimdışı

ebumuhammed

Üye
İslam-TR Üyesi
s.h.t ' Alıntı:
3- Ölmüşden ve uzakdakinden yardım istemek şirk imiş

YUKARIDAKİ YAZILAN DELİLLERE RAĞMEN HALA BUNLARI DİYORSAN,İNAN ÇOK CESUR BİRİSİSİN SEN, CESURLUĞUNDA DİNE KARŞI HEMDE....!
İMAM RABBANİ VE DİĞER BÜYÜK TASAVVUFÇULAR SANA GÖRE ÇOK İYİ EVLİYAULLAH TAN BİRİLERİ DEĞİLMİ...!
BAK BEN BİR DUA EDEYİM SENDE ,SANA UYUYORSA AMİN DE OLURMU,AMA AMİN DEMEDEN ÖNCE İYİ DÜŞÜN...!
RABBİM SENİ İMAM RABBANİ VE AYNI AKİDE SAHİBİ SOFİLERİN ÖNDERLERİ İLE BİRLİKTE HAŞRETSİN.
ALLAHIN hidayet verdiğini saptıracak,saptırdığınada hidayet edecek yoktur
 
E Çevrimdışı

ebumuhammed

Üye
İslam-TR Üyesi
aslında o evliya denen ZAT ların kitaplarını bir bir yayınlamakta fayda var,yayınlamak gerek ki,kişiler din adına ne kitaplar yazılmış bilsin,bilsinde bu akımlara nasıl yaklaşması gerektiği hakkında bilgi edinsin....!
mesela füsus u hikemden başlamak lazım.....! nedersiniz arkadaşlar...?
benimki bir teklif, belki bu sayede tasavvufun gerçek değerini anlamış oluruz, sitedeki kardeşlerin bunu okumalarını ve kendilerde oluşacak etkileri, bölümde bizlerle paylaşmalarını isteriz,düzel bir katılım olacağı kanaatindeyim,atışmak yerine kitabı bölüm bölüm yayınlasak nasıl olur...?

yada söz konusu kitaplardan birebir alıntılarla onlara muhalif yazılan cevapları yayınlasak,bizlerde okuyup iki tarafın delillerini görsek,böylece tasavvuf ve islam konusunda yapılan munazaralardan istifade etsek...?
 
samanpan Çevrimdışı

samanpan

.
Site Emektarı
ben tasavvuf ehli değilim.. yalnz alimler öyle eleştirilmez.. kitaplarına reddiyeler yazın .. yanlışlar olabilir.. ama ölmüş birisi..ya ölürken tövbe etmişse ve allahualem cennete gidecekse??? bunları Allah bilir:.kitabları eleştirmek sorunum değil benim..
 
S Çevrimdışı

s.h.t

Yeni Üye
İslam-TR Üyesi
ebumuhammed ' Alıntı:
s.h.t ' Alıntı:
3- Ölmüşden ve uzakdakinden yardım istemek şirk imiş

YUKARIDAKİ YAZILAN DELİLLERE RAĞMEN HALA BUNLARI DİYORSAN,İNAN ÇOK CESUR BİRİSİSİN SEN, CESURLUĞUNDA DİNE KARŞI HEMDE....!
İMAM RABBANİ VE DİĞER BÜYÜK TASAVVUFÇULAR SANA GÖRE ÇOK İYİ EVLİYAULLAH TAN BİRİLERİ DEĞİLMİ...!
BAK BEN BİR DUA EDEYİM SENDE ,SANA UYUYORSA AMİN DE OLURMU,AMA AMİN DEMEDEN ÖNCE İYİ DÜŞÜN...!
RABBİM SENİ İMAM RABBANİ VE AYNI AKİDE SAHİBİ SOFİLERİN ÖNDERLERİ İLE BİRLİKTE HAŞRETSİN.
ALLAHIN hidayet verdiğini saptıracak,saptırdığınada hidayet edecek yoktur
arkadaşım bunu banamı söylüyon bunlar benim sölediklerim değil bunlar vahhabelerin kitabından alıntı ..yazıyı iice oku
 
E Çevrimdışı

ebumuhammed

Üye
İslam-TR Üyesi
HaLiD BiN VeLiD ' Alıntı:
ben tasavvuf ehli değilim.. yalnz alimler öyle eleştirilmez.. kitaplarına reddiyeler yazın .. yanlışlar olabilir.. ama ölmüş birisi..ya ölürken tövbe etmişse ve ALLAHualem cennete gidecekse??? bunları ALLAH bilir:.kitabları eleştirmek sorunum değil benim..

bu senin sorunun olmaya bilir ama,bir söz var İNSAN SÖZÜNDEN HAYVAN YULARINDAN TUTULUR diye,bu kişiler birer yada daha fazla kitap yazmışlar,heralde ben o kişilerin tipine bakarak birşey söylyecek değilim,elbette yazdıklarında kitap ve sünnete muhalif ne varsa ortaya dökmeye çalışırım,bu dine yardımın cüzlerinden birinin ta kendisidir, açın okuyun eskilerin kitaplarını birbirlerinin kitaplarına nasıl rediyeler yazdıklarını, babamda dinin özüne muhalif kitaplar yazsa onuda alaşağı etmek için elimden geleni yaparım,ben ALLAH BENİ ONLARLA HAŞRETSİN DİYECEK KADAR CESUR VE BABAYİĞİT DEĞİLİM, AMA ALLAH CC BENİ SELEFİ SALİHİN İLE HAŞRETSİN SÖZÜNÜ GÖZÜ KAPALI DERİM.
elbette ...!milletin müslümanları dinlerini öğrenmek için kuran ve sahih hadislerin dışında.....,bu yazdığım kitap ve sünnete uygundur ,bana yazdırtıldı,ben peygamberden keşf aleminde riyazet aldım,bu kitapta geçenler bana ait değil bana ilham edildi gibi ,dinin özüne ters kaynaklara dayanarak yazılan kitapları okuyunca ,kimi tasvip kimi reddedeceğini bilemez,hakkı kendisine nakledenlerede vahhabi selefi,mezhepsiz vs ithamlarla şeytanın ekmeğine yağ sürer,islamı öğrenmek isteyen masum insanlar ile din arasına batıl perdeler çekerler...!

evet arkadaş benim derdim var bu ve bu gibi zevatlarla...1

konu din adına yazılan kitaplarsa ,bu kitapları bizlerin açıp eşimizin,kızımızın,oğlumuzun arkadaşlarımızın yanında açıktan okuyabilmemiz gerekmekte iken nedense ,okurken tutulacağımız,edebimizin baskın gelip susacağımız sözlerle karşılaştığımızda,dine,akideye taban tabana zıt bir takim ilimden nasipsin sözlerle karşılaştığımızda,hemen o kitabın müdavimleri tarafından,( onu yazmışsa onda mutlaka bir hikmet vardır ama sizler anlamazsınız) derler

din kitabımı istiyorsunuz,alın size kuranı kerim,alın size sahih hadisleri nakleden kitaplar.., ( SİZE SIMSIKI SARILDIĞINIZ SÜRECE SAPITMAYACAĞINIZ İKİ EMANET BURAKIYORUM, BUNLAR ALLAHIN KİTABI VE BENİM SÜNNETİMDİR) sözünü peygamber s.a.v den işitmenize rağmen hala nasıl olurda bu iki kaynağı arkanıza atıpta,bunlarda kitap ve sünnete dayanarak yazılmıştır diyerek bu kitapların savunmasını yaparsınız....!

mektubat,füsus u hikem,mesnevi ve bunlar gibi daha nice kitaplar benim dinimin kitapları değildir ve olamazda.

açın okuyun bu kitapları milletin ortasında.... okuyamazsınız...! ama kuranı ve sahih hadisleri rahatlıkla okursunuz, zira onlar ALLAH CC ın indirdiği vahyin ta kendisidir, şeytanın ilham ettiği değil....!
eğer site yetkilisi arkadaş musade ederse burada o kitapların sözlerini ve onlara yazılan reddiyeleri delilleri ile nakledeceğim...! ben ,bazı akide ve amel yönü ile küfür içeren kitapları taltife asla sessiz kalamam, bunu yapmamın dinimi yıkmaya yardım olduğunu bilirim....!
ALLAH ONLARDAN RAZI OSUN bazı kardeşler bunu sitede güzelce yapmaya çalışıyorlar,rabbim onları en güzel şekilde katına kabul etsin.amin

ALLAH CC İÇİN, ONUN DİNİ HAKKI İÇİN, O ENGÜZEL İSMİ HAKKI İÇİN, bir bakın yazılarıma,sizleri kitap ve sünnetten başka bir şeye mi davet ediyorum, sizlere rasul s.a.v den başka bir insanımı takdim ediyorumki,kabulde zorlanıyorsunuz....!

evet uslubum biraz sert olabilir bunu kabul ederim, ben odun isem ,beni yontmakta size düşer değilmi....! AMA UNUTMAYIN BENİM ODUN OLMAM SİZE SUNDUĞUM HAKKI REDDETMENİZİ GEREKTİRECEK HAKLI BİR SEBEP DEĞİL.....! SİZE SUNDUĞUM ŞEY EĞER KİTAP VE SAHİH SÜNNETİN DIŞINDA BİR ŞEY İSE KALDIRIN ÇÖPE ATIN VE BENİ SERTÇE UYARIN,İNANIN GIKIM ÇIKMAZ VE SİZE DUA EDERİM....!

alimlere eleştiri meselesine gelince, bakın,ör: celaleddini rumi...! kimdir bu şahıs tanımam ,askerlikte yapmadım beraber,tipinide bilmiyorum ki tipi gıcığıma gitti diyeyim,ama ortada mesnevi adında ona atfedilen bir kitabı var,mesneviyi ortadan kaldırdınmı celaleddini rumi diye bir şahısta kalmaz, aynen diğerleride öyle....! bu yüzden,kişileri zikretmem onların eserlerine atfendir, yoksa ölüp gitmiş kişilerle benim işim olmaz,onlar hesabı ALLAH CC a verecekler, benim derdim onların bıraktığı kitaplardır,didik didik ederim varsa hatası ortaya koyarım, taki onları okuyup içerisindekileri din kabul eden birileri olduğu müddetçe....! birileri beni eleştirir ,sevmez,kabul etmez bunu hiç tasa etmem,HAHLUK SEVMİŞ SEVMEMİŞ PEK UMURUMDA DEĞİL BU NOKTADA, HALIK SEVSİN BANA VETER....!

ALLAH ın saptırdığına hidayet edecek ,hidayet ettiğini de saptıracak yoktur

selam ve dua ile
 
!sLaM4eVeR Çevrimdışı

!sLaM4eVeR

لا اله الا الله
Admin
ebumuhammed ' Alıntı:
eğer site yetkilisi arkadaş musade ederse burada o kitapların sözlerini ve onlara yazılan reddiyeleri delilleri ile nakledeceğim...! ben ,bazı akide ve amel yönü ile küfür içeren kitapları taltife asla sessiz kalamam, bunu yapmamın dinimi yıkmaya yardım olduğunu bilirim....!
ALLAH ONLARDAN RAZI OSUN bazı kardeşler bunu sitede güzelce yapmaya çalışıyorlar,rabbim onları en güzel şekilde katına kabul etsin.amin

Allah razı olsun üstat..Sitemizde yetki bizde oldugu kadar üyelerimizdedir ki sizde yöneticisiniz tek kuralımız kuran ve sünnete ters düşmeyecek yazılar inşAllah..

Bu konuda bende bir kitap yüklemiştim lakin bu tür konulara henüz vakit kalmadı inşAllah nasip olursa tek tek bu konulardada aktif katılmlarım olucaktır..

Ben şimdilik sizi takip etmekle yetineceğim..

inşAllah hayrolur..
 
E Çevrimdışı

ebumuhammed

Üye
İslam-TR Üyesi
ALLAH razı olsun üstat..Sitemizde yetki bizde oldugu kadar üyelerimizdedir ki sizde yöneticisiniz tek kuralımız kuran ve sünnete ters düşmeyecek yazılar inşALLAH..

[/quote]

ALLAH cc razı olsun kardeşim, elbette din adına denecek her söz kuran ve sünnetten,dini mudafa eden her söz de kuran ve sünnette uygun olmalıdır.
doğrular ALLAH cc a ,yanlış ve hatalar ise biz kullara aittir.
selam ve dua ile
 
samanpan Çevrimdışı

samanpan

.
Site Emektarı
s.h.t ' Alıntı:
ebumuhammed ' Alıntı:
s.h.t ' Alıntı:
3- Ölmüşden ve uzakdakinden yardım istemek şirk imiş

YUKARIDAKİ YAZILAN DELİLLERE RAĞMEN HALA BUNLARI DİYORSAN,İNAN ÇOK CESUR BİRİSİSİN SEN, CESURLUĞUNDA DİNE KARŞI HEMDE....!
İMAM RABBANİ VE DİĞER BÜYÜK TASAVVUFÇULAR SANA GÖRE ÇOK İYİ EVLİYAULLAH TAN BİRİLERİ DEĞİLMİ...!
BAK BEN BİR DUA EDEYİM SENDE ,SANA UYUYORSA AMİN DE OLURMU,AMA AMİN DEMEDEN ÖNCE İYİ DÜŞÜN...!
RABBİM SENİ İMAM RABBANİ VE AYNI AKİDE SAHİBİ SOFİLERİN ÖNDERLERİ İLE BİRLİKTE HAŞRETSİN.
ALLAHIN hidayet verdiğini saptıracak,saptırdığınada hidayet edecek yoktur
arkadaşım bunu banamı söylüyon bunlar benim sölediklerim değil bunlar vahhabelerin kitabından alıntı ..yazıyı iice oku
çoğu şeye katılıyorum kardeş yazdığın...
peki sana bi soru ölmüş olan bi kişinin mesela İmam Rabbani nin cennete mi cehenneme mi gittiğini biliyor musun ??
ben bilmiyorum...
 
E Çevrimdışı

ebumuhammed

Üye
İslam-TR Üyesi
çoğu şeye katılıyorum kardeş yazdığın...
peki sana bi soru ölmüş olan bi kişinin mesela İmam Rabbani nin cennete mi cehenneme mi gittiğini biliyor musun ??
ben bilmiyorum...
[/quote]

kardeş beni hakkaten şaşırtıyorsun, cennetemi, cehennememi gideceğini bilmediğin bir insan hakkında bu sözü nasıl söyledin anlamadım.

HaLiD BiN VeLiD ' Alıntı:
amin.. ben İmam rabbani ile haşrolmak istiyorum ALLAHım sen de şahitsin

neyse ben meseleyi fazla uzatmak istemiyorum,sen sormasa idin ben cevap vermeyecektim,dedimya amacım kimseyi rencide etmek değil,sadece asırlardır,taltifi hakketmeyen kişiler ve kitaplarının ne olduğu belli olması için gerçekleri zikretmek,zira ümmet içerisinden halid ibni velidler kolay çıkmıyor,rabbim seni ve bizleri nik adını koyduğun sahabenin tabi olduğu yoldan ayırmasın.amin

niyetim sadece ALLAH CC ın dinine yardım etmeye çalışmak,bu yol mukaddes bir yol,hatalar bize ,doğrular ALLAH cc a aittir,hatamızı görüpde eksiğimizi tamamlayan ve bize nasihat eden kardeşlerimize dua ederiz.
 
Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...
Üst Ana Sayfa Alt