Neler yeni
İslami Forum, Dini Forum, islami site, islami sohbet, radyo, islami bilgiler

İslam-tr.org'a hoş geldiniz! Hemen üye olun ve kendi konularınızı, düşüncelerinizi paylaşarak bu platforma katılın. Oturum açtıktan sonra, İslam dini, tarih ve güncel konularla ilgili paylaşımlarda bulunabilirsiniz.

Tefekkür Yazıları.....

Ebu Yusuf Çevrimdışı

Ebu Yusuf

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
Bu Başlık altında Kendi okumuş olduğum Tefekkür etmem gereken yazıları siz kardeşimlerimde paylaşmayı düşündüm umarım hayırlı olur.

İlk Paragraf;

"Günaha devam ettiğin halde Allah'ın sana nimetler göndermeyi sürdürdüğünü gördüğün zaman bu durumdan endişe et! Bu durum, Allah'ın, seni nimetlerle azaba yaklaştırdığı bir istidraçtır."

İbn-i Kayyım el-Cevziyye
 
Ebu Yusuf Çevrimdışı

Ebu Yusuf

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
- Kalp tıpkı bedenin hasta olması gibi hasta olur. Şifası ise tevbe etmek ve O'nun (c.c.) himayesine girmektir.

- Kalp tıpkı aynanın paslanması gibi paslanır, onun cilası ise zikirdir.

- Kalp tıpkı cismin çıplak olması gibi çıplak olur. Onun giyinip süslenmesi ise takvadır.

- Kalp tıpkı bedenin susuz kalması gibi susuz kalır. Doyması ve içmesi de marifettir, sevgidir, tevekküldür, Allah'a yakınlıktır ve O'na hizmet etmektir.

İbn-i Kayyım el-Cevziyye
 
İ Çevrimdışı

İbnu'l Harise

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
yumurta.jpg


civciv.jpg


Sarı ve aktan oluşan, görünüşte basit, cansız, hareketsiz bir yumurta. Ve diğer tarafta, etten kemikten bir civciv. Minik gagası, sapsarı, sevimli tüyleri ile hareket eden, ses çıkaran bir kuş! Ne kadar garip değil mi? :)

''Şüphesiz Rabbin hakkıyla yaratan pek iyi bilendir.''
Hicr Suresi-86. ayet

...Muhakkak ki, biz ayetleri düşünen bir kavim için ayrıntılı olarak beyan etmişizdir.
En'am Suresi-126. ayet
 
S Çevrimdışı

seyfuAllah

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
BaskalarIn fazla guvenme bu dunyada. unutmaki golgende seni yanliz bIrakIr gecenin en derin karanlIgInda ibn taymiyyah



mutlulugu suratImda goruyorsanIz bu demek degildir benim hayatIm kusursuzdur, bu demektirki sabip oldugum $eylerden memnunum and AllahIn bana verdigi $eyler icin $ukretmekteyim.


 
Ebu Yusuf Çevrimdışı

Ebu Yusuf

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
"Ey İnsanlar! Temizliğin asıl yeri kalblerinizdir. Ona haram pisliğinden küçük damlalar sıçradığı zaman üzerine göz yaşlarınızdan serpiniz ki böylelikle orası temizlensin.''

İbn-i Receb El-Hanbeli
 
Ebu Yusuf Çevrimdışı

Ebu Yusuf

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
Sadece elimize düşen bir kar tanesinin ne kadar mükemmellikte tasarlandığını düşünmekte tefekküre güzel bir örnektir...(İbnu'l Harise) :)


Evet akhi Aynen öyle. Kalplerimizi Zikir, Kur'an ile yoğurmaya başladığımızda bize nice farklı pencereler açılacagını tahmin bile edemeyiz....
Ozaman Termikler'in ne kadar güzel şeyler olduğunuda görmüş oluruz.
Termikleri yakalayanlardan olalım inşaAllah :)
 
Ebu Yusuf Çevrimdışı

Ebu Yusuf

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
"Kur'an'dan faydalanmak istersen onu okuyacağın ve dinleyeceğin zaman kalbini ona bağla ve işitme organlarını ancak ona yönlendir. Yüce Allah'ın seninle konuştuğu, muhatap olunduğun şuuruyla o atmosferde hazır bulun. Çünkü Kur'an, Resûlü'nün dili üzere Allah'ın buyurduğu hitabıdır."

Allahu Teâlâ şöyle buyurmuştur:

"Muhakkak ki bunda kalbi olan veya hazır bulunup kulak veren kimseler için bir öğüt bulunmaktadır." (Kaf, 37)

İbn Kayyım el-Cevziyye Allah ona Rahmet etsin.
 
Ebu Yusuf Çevrimdışı

Ebu Yusuf

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
Kişinin Kardeşleriyle Toplanması İki Türlüdür


1. Vaktin zayi edilmesiyle beraber dostluk için toplanmak. Bunun zararı yararından çoktur. En azından kalbi bozar ve vakti zayi eder.

2. Kurtulmaya dair vesilelerle yardımlaşarak ve birbirlerine hak ile sabrı tavsiye ederek kardeşlerin toplanması. İşte bu ganimetin en büyüğü ve en yararlı olanıdır. Ancak bunda da üç afet söz konusu olabilir:

1 - Kimisinin kimisine karşı (gösteriş yaparak) süslenmesi,

2 - Gereğinden çok konuşma,

3 - Bunun maksadı aşıp, zevk ve âdetlere geçiş yapması.

Özetle;

Toplanmaları ve konuşmaları ya kişinin nefsi emmaresi için ya da hem kalbi ve hem de mutmain olmuş nefsi için tohumlar eker. Böylece tohumlanmış ve fayda vermiş demektir.Dolayısıyla her kimin tohumu güzel ekilmişse meyvesi de güzel olur.

Allahu Teâlâ kuşkusuz hikmeti gereği temiz olan kadınlar için temiz erkekler ve temiz erkekler için temiz kadınlar yaratmıştır. Aksini de böyledir.
 
Ebu Yusuf Çevrimdışı

Ebu Yusuf

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
Başlangıç, Dönüş Yeri ve Tevhid Sıfatları Kaf Sûresinde Toplanmıştır


Şüphesiz ki bu sûre (kâf suresi) iman ilkelerini yeterince ve doyuracak şekilde toplamakta ve kelamcıların sözlerine ve mantıkçıların mantıklarına ihtiyaç bırakmamaktadır.

Sûre; başlangıcı, dönüş yerini, tevhidi, peygamberliği, meleklere imanı, insanların kötü / helâka uğrayan ve iyi / kurtulan olarak ayrılmalarını ve her iki topluluğun da vasıflarını ortaya koymaktadır.

Bununla beraber sûre;

Allahu Teâlâ'nın eksiksiz kemal sıfatlarını ispat etmekte, ayıp ve kusurlardan da Allah'ı (c.c.) tenzih etmektedir.

Allahu Teâlâ bu sûrede küçük ve büyük olmak üzere iki kıyametten ve iki de âlemden bahsetmektedir:

En büyük âlem, âhiret âlemidir. Öbürü de küçük âlem olup, dünya âlemidir.

Bu sûrede:

- İnsanın yaratılışından, vefatından ve yeniden dirilişinden, ölüm hâlinden ve dönüş zamanı olan günden, kendi nefislerine gelen vesveseyi bilmesine dek Allah'ın (c.c.) her yönden kendilerini ihata edip kuşattığından,

- Kendilerinin söyledikleri her bir sözü hıfz edip gözetleyen hafaza melekleri görevlendirdiğinden,

- Kıyamet günü kendilerini hesaba çekeceğinden ve yanlarında kendilerine şahitlik edecek bir şahit bulunacağından ve şahit hazır olduğu vakit:

"İşte yanımdaki hazırdır" yani kendisini hazırlamakla emrolunduğum kişi hazırdır, diyeceğinden, tıpkı sultanın huzuruna bir caninin çıkarıldığı ve:

"Falan kimseyi idam etmek için hazırım" diyen ve yine:

"Öyleyse onu hapse götürün ve cezasını tatbik edin" der gibi, (o iki meleğe) de, hazır olduklarında:

"Haydi ikiniz her inatçı kâfiri, hayra bütün gücüyle engel olanı, azgın şüpheciyi cehenneme atın." diye buyurulacağından bahsetmektedir.
 
Ebu Yusuf Çevrimdışı

Ebu Yusuf

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
"Benim günah işlemem, Allah'ın saygınlık ve heybetinin kalbimde zayıf olmasından değil, O'na karşı beslediğim ümidin ve bağışlanma umudunun bir sonucudur." diyebilir. Fakat böyle düşünen bilmelidirki, bu, sadece nefsin boş bir iddiası ve yanıltmasıdır. Çünkü Allah'ın azamet ve yüceliğinin, saygınlık ve heybetinin bir kulun kalbinde bulunması, Allah'ın emir ve yasaklarına uymayı gerektirir."

İbn-i Kayyim el Cevziyye (Allah ona Rahmet etsin.)
 
Ebu Yusuf Çevrimdışı

Ebu Yusuf

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
"Kalp nurlanınca tüm hayırlar dört bir yandan ona gelir. Karanlıklaşınca da her türlü belâ bulutları dört bir yandan üzerine gelir. Artık bu bulutlar bid'at, sapıklık, hevâya uyma, doğru yoldan kaçma, mutluluk vesilelerinden yüz çevirip mutsuzluk vesileleriyle iştigal etme vs. şeklinde gelir. Bunları kalpten ancak içindeki nur defeder. Ama o nur kalmayınca kişi zifiri karanlıkta gezen köre dönüşür."

İbn-i Kayyim el Cevziyye (Allah ona Rahmet etsin.)
 
Ümmü Yasir Çevrimdışı

Ümmü Yasir

İşlerimizin hepsini düzelt Allah’ım...
İslam-TR Üyesi
Altın ve gümüş çağında kalplerin Allah’a ilticası

Hamd alemlerin Rabbi olan Allah’adır. O’nun emin elçisi, nebisi ve rasullerin sonuncusu olan Muhammed’e, ailesine, ashabına ve kıyamete kadar onu dost edinip şeriatını yaşayana, yaşatana ve savunana, salat ve selam olsun.

Bu yazımın Rahman’dan kendisine kul olmaya çalışan bütün kardeşlerimin göğsüne genişlik vermesini diliyorum. Dünyanın damarlarımıza dolandığı, bir münkerden kaçarken diğerinin ayağımıza dolaştığı, her yanda sözlü ve fiziksel tacize uğradığımız –zor- günler yaşıyoruz. Kalbimiz ağrıyor ve omzumuza binen dünya gittikçe ağırlaşıyor. Göğsümüz daralıyor ve çoğu zaman nereye gideceğini, hangi kapıyı çalacağını unutmuş bir halde dolaşıyoruz.

Ey Nur’un aydınlattıkları,

Ey Kitap’ın sahipleri,

Ey o büyük davetin taşıyıcıları,

Ey umudunu Allah’tan başkasına bağlamayanlar,

Günlerimizin Kur’an ve sünnet ışığında aydınlanması ve kalpleri asıl şifasına ulaştırmak adına birkaç nasihati ben aciz kardeşinizden kabul etmenizi istiyorum.

“Allah kimin gönlünü İslam’a açmışsa o, Rabb’inden gelen bir nur üzere olmaz mı?Kalpleri Allah’ı anmak hususunda katılaşmış olanlara yazıklar olsun! İşte bunlar apaçık sapıklık içindedirler.”

Zümer,22

Seyyid Kutub rahmetullahi aleyh bu ayetin tefsirini yaparken şunları söylüyor:

“Nasıl ki, gökten yağmur yağar ve onunla değişik renklerdeki ekinler yeşerirse, aynı şekilde “zikir” de gökten iner. Diri olan kalpler onu güzelce karşılar. Açılır, huzura kavuşur ve hayat dolu olarak harekete geçerler. Katılaşmış kalpler ise onu, içinde hayattan ve hareketten eser kalmayan yalçın kayalar gibi karşılarlar!

Yüce Allah, içinde hayır, iyilik bulunduğunu bildiği kalpleri İslam’a açar.

Onları O’na, nuruyla ulaştırır, okşar. O kalp de bununla parlar, aydınlanır. Bu niteliklere sahip olan kalpler ile diğer katı kalpler arasındaki fark, köklü bir farktır: “Kalpleri Allah’ı anmak hususunda katılaşmış olanlara yazıklar olsun! İşte bunlar apaçık sapıklık içindedirler.”

Bu ayet-i kerimeler, İslam’ı kabul edip onunla huzura kavuşan ve yeniden hayata dönen kalplerin gerçek durumlarını tasvir ediyor. Onların Allah ile ilgili bağlarını, hallerini sergiliyor. Açılmış, huzura kavuşmuş, dipdiri hale gelmiş, sevinçle dolmuş, parlamış ve aydınlanmış kalplerin durumunu ortaya koyuyor. Bunun yanında bütün katılığı, merhametsizliği, cansızlığı, kofluğu, kararmışlığı ve karanlığa boğulmuşluğu ile diğer kalplerin gerçek hallerini de tasvir ediyor. Yüce Allah’ın, kalbini İslam’a açıp, onu nuru ile desteklediği kimseler asla kalpleri Allah’ın zikrinden habersizleşmiş, katılaşmış insanlar gibi değildir. Bunlar ile onlar arasında büyük, çok büyük fark vardır.”

Kalplerimizin İslam’ın nuruyla aydınlanması ve genişlemesi için sürekli İslam’ı bedenimizde canlı tutmak zorundayız. Sürekli tefekkür, dua, zikir ve Kur’an’a yönelerek Allah’la olan iletişimimizi aktifleştirmemiz gerekmekte.

Düzenli olarak Kur’an okuyarak, Kur’an’da nebilerin yaptığı dualardan ve de Rasulullah’ın (aleyhissalatuvesselam) yaptığı zikirlerden günümüzü Allah’ın razı olduğu birgün haline getirmek adına istifade etmeliyiz.

Bu konuda dualarımızın ve ömrümüzün bereketlenmesini umarak sizlere Kur’an’dan, Rasulullah’tan ve de sahabeden birkaç örnek sunmak isterim.

“İbrahim, şöyle dedi:

Ben Rabbime (O’nun emrettiği yere) gideceğim. O, bana yol gösterecektir.

Ey Rabbim! Bana salihlerden olacak bir çocuk bağışla.”

Saffat, 99-100

Ve onlar ki:

Ey Rabbimiz! Bize gözümüzü aydınlatacak eşler ve zürriyetler bağışla ve bizi takva sahiplerine önder kıl.

derler.”

Furkan, 74

“Ey Rabbim!

Beni ve soyumdan gelecekleri namazını dosdoğru kılanlardan eyle!

Ey Rabbimiz! Duamı kabul et!”

İbrahim, 40

“Orada Zekeriyya, Rabbine dua etti:

Rabbim! Bana katından hayırlı bir nesil ver. Şüphesiz sen, duayı hakkıyla işitensin.

dedi.”
Al-i İmran,38

Rasulullah (aleyhissalatuvesselam) şöyle buyurdu:

“Şüphesiz insanların kalpleri de rutubet alan bir demirin paslanması gibidir.

-Ey Allah’ın Rasulü! Öyleyse kalplerin cilası nedir? diye soruldu.

Şöyle buyurdu:

Sık sık ölümü hatırlamak ve Kur’an okumaktır.”

(Kenzu’l Ummal)

“Birinizin elbisesinin eskidiği gibi göğsündeki imanı da eskir. Öyleyse Allah’tan kalplerinizdeki imanı tazelemesini isteyin.”

(Camiu’s Sağır)

“İnsanların altın ve gümüş biriktirme konusunda birbiriyle yarıştıklarını görürsen Allah’a şöyle dua et:

“Allah’ım!

İslam’ı yaşama konusunda senden sebat ve devamlılık isterim.

Senden; olgunluğun gerektirdiği şeyleri, verdiğin nimetlere şükretmeyi, beni denediğin imtihana sabretmeyi, sana güzelce ibadet etmeyi, belirlediğin kadere razı olmayı isterim.

Senden; her türlü kötü düşünceden selamette olan bir kalp, doğru bir dil, bildiğin bütün hayırları bana vermeni, bildiğin bütün şerlerden beni korumanı ve bildiğin günahlarımı bağışlayıp affetmeni isterim.”

(Kenzu’l Ummal/ Kitabu’l Ahlak)

Ömer bin Hattab (radıyallahu anhu) bir veya iki arkadaşının elinden tutar ve:

“Kalkın gidelim de imanımızı artıralım.”derdi.

Sonra bir kenara çekilerek Allah’ı zikretmeye başlardı.”

Zikir konusunda bir konuya dikkat etmemiz gerektiğini düşünüyorum. Kardeşler nasıl ki her yolun bir gidiş şekli varsa ve de zikir de bizi Allah’a yaklaştıran yollardansa, zikrin de usulüne uymalıyız. Yoksa –Allah korusun- bidat ehlinin düştüğü hatalara düşeriz. Bu konuda usul öğrenebileceğimiz merci tabi ki Rasulullah (aleyhissalatuvesselam). O’nun sabah ve akşam zikirlerini, sıkıntıya düştüğünde, mutlu olduğunda, namazlarda, uyurken kısaca her an yaptığı zikirleri sağlam kaynaklardan elde edip hayatımıza katabiliriz. Bu konuda Rasulullah’ın (aleyhissalatuvesselam) zikirlerinin toplandığı Hısnu’l Muslim isimli kitapçığı her an yanımızda bulundurmak bizim için çok faydalı olacak.

Kardeşler kalbimizin şifa bulması için, Allah’la olan bağını kuvvetlendirmek için sizi tefekküre, Kur’an’a, duaya ve zikre davet ediyorum. Biz dünyanın leş olduğunu ve onun üzerine sadece köpeklerin koşuşturacağını işittik. Ve biz yeryüzüne şerefli ve izzetli halifeler olmak için gönderildik. Kur’an şereflidir, kim şerefini ölçmek isterse Kur’an’la olan ilişkisine baksın. Allah izzet sahibidir, izzetli hale gelmek isteyen Allah’la olan bağına baksın.

“Kim itibar ve üstünlük isterse bilsin ki, itibar ve üstünlük tümü ile Allah’ın tekelindedir. Güzel söz O’na yükselir, iyi ameli de O yükseltir…”

Fatır,10

Zamanını Kur’an ve duayla bereketlendirenlere, izzeti Allah’ın dinine hizmette bulana ve zikrini ziyneti kılanlara selam olsun.

Alıntı: gencmuvahhide.com
 
ebuyusuf Çevrimdışı

ebuyusuf

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
Tuleyhatu el-Esedî’nin ordusundan biri, savaşta ye- nilginin arttığını görünce; “Yazıklar olsun size! Sizi yenen nedir?”diye sordu. Bunun üzerine yine onlardan biri bu soruya şöyle cevap verdi: “Bizi yenen şeyi sana anlatacağım: Bizim içimizde kendisinin arkadaşından önce ölmesi gerektiğini düşünen kimse yok. Karşımızdaki topluluğun tamamı ise kendisinin arkadaşından önce ölmesi gerektiğini düşünüyor.”

Dımeşk tarafına gönderilen casuslardan biri de bu neden- leri açıklamıştır. Bu, Müslümanların ordusunun Ürdün tarafından geldiği dönemde gerçekleşmişti. Casus, Romalı generale şöyle dedi: “Hassas olan insanların yanından sana geldim. Onlar çevik atlara biniyorlar, geceleri ruhban, gündüzleri ise süvaridirler... Onlardan biriyle konuştuğunda, Kur’an ve zikir sözlerinden başka bir şey işitmiyorsun.” Bunun üzerine o general arkadaşlarına baktı ve: “Onlar için geldiniz. Ancak sizin onlara karşı gücünüz yoktur” dedi.
 

Benzer konular

Üst Ana Sayfa Alt