Neler yeni
İslami Forum, Dini Forum, islami site, islami sohbet, radyo, islami bilgiler

İslam-tr.org'a hoş geldiniz! Hemen üye olun ve kendi konularınızı, düşüncelerinizi paylaşarak bu platforma katılın. Oturum açtıktan sonra, İslam dini, tarih ve güncel konularla ilgili paylaşımlarda bulunabilirsiniz.

Teravih Namazının Rekat Sayısı

kskaya Çevrimdışı

kskaya

Üye
İslam-TR Üyesi
TERAVİH NAMAZININ REKAT SAYISI


Peygamber sav gerek ramazanda ve gerekse sair gecelerde bir rivayette onbir, diğer bir rivayette ise onüç rek’attan fazla nafile namaz kılmamıştırBunun sekiz rekatı teravih,gerisi ise vitir’dir

{ … Ebu Seleme,Aişe ra ya :


- Resulullah sav’in ramazandaki gece namazı nasıl idi ? diye sordu

Aişe ra Şöyle dedi : Resulullah sav ne ramazanda, nede ramazanın dışında onbir rekat üzerine ziyade eder değildiResulullah sav evvela dört rekat kılardıArtık o rekatların güzelliğinden ve uzunluğundan sorma ! Sonra dört rekat daha kılardıBunların da güzelliğinden ve uzunluğundan sorma ! Sonra da üç rekat kılardı……}

BUHARİ : 41866S - MÜSLİM : 2738N - EBU DAVUD : 21341N - NESEİ : 41697N - MUVATTA : 1212S

{ …Cabir İbn Abdillah ra danDedi ki : Resulullah sav bize ramazan ayının gecesinde sekiz rekat – teravih – ve bir de vitr namazı kıldırdı… }



TABERANİ MSAĞİR : 1370N - İBNİ HUZEYME - İBNİ HİBBAN - EBU YA’LA - FETHU’L BARİ


Ömer zamanındaki cemaatla kılınan teravihin kaç rek’at olduğu hakkında iki rivayet vardır: Vekî’ın malik İbn Enes’den onun da yahya İbn Sa’d’dan rivayetine göre Ömer ra görevli birisine cemaatına yirmi rek’at kıldırmasını emretmiştiYalnız bu rivayet sahih değildir

İBNİ EBİ ŞEYBE : MUSANNEF : 2 / 393

Bu rivayetin senedinde bulunan Yahya bSaid Ömer bHattab’a yetişmiş değildirNitekim İbni Medeni : “ Onun Enes ten başka hiçbir sahabiden hadis işittiğini bilmiyorum “ demiştir
TEHZİBU’T TEHZİB : 11 / 223








TACUDDİN EL- BAYBURDİ
 
İmam_Leknevi Çevrimdışı

İmam_Leknevi

Yeni Üye
İslam-TR Üyesi
Teravih namazı sünnet bir namazdır. Hz. Aişe (radıyallahu anha)’den gelen sahih bir rivayette Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem)’in birkaç gece cemaatle teravih namazı kıldığı daha sonra ise “Sizin üzerinize farz olmasından korktum” diyerek evinde kendisi kıldığı sabittir. Bu yüzden cemaatle kılmak daha güzeldir. Teravih namazının en az rekât sayısı ikidir. Bunda bir ihtilaf yoktur. Ancak en çok kaç rekât kılınacağı hususunda ihtilaf vardır. Cumhur ulema yirmi rekât olduğunu söylemişlerdir. Alimlerden bir kısmı 36, bir kısmı 40, bir kısmı ise 88 rekât olduğunu söylemiştir. Yezid bin Huzeyfe, Saib bin Yezid’den rivayetle şöyle demektedir:

“Ömer bin Hattab döneminde sahabeler yirmi rekât teravih namazı kılarlardı.”

Dört mezhep ve alimlerin ekserisi teravih namazının 20 rekât olduğunu söylemişlerdir. Hatta İmam Malik 36 rekât kılmayı daha güzel görmektedir. Teravih namazının yirmi rekât olduğunu söyleyen alimlerin delilleri şunlardır:

Sahabe döneminden günümüze kadar teravih namazı yirmi rekât kılınmıştır. Bilindiği üzere sahabe ve daha sonra gelenlerin icması dinde delildir.

İbn-i Hibban Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem)’in şöyle dediğini rivayet etmiştir:

“Namaz güzeldir. Dileyen azaltır, dileyen ise artırır.”

Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem) “Raşid halifelerime uyun” diye emretmiştir. Dolayısı ile yirmi rekât teravih namazı kılmak Ömer (radıyallahu anh)’ın uygulamasına tabi olmaktır ve kesinlikle bid’at değildir.

Bu delillere rağmen son dönemde bazı alimler Hz. Aişe (radıyallahu anha)’dan rivayet edilen “Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem) ramazan ayında 11 rekâtten fazla namaz kılmazdı” hadisine dayanarak 11 rekâtten fazla teravih namazını bid’at olarak isimlendirmektedirler. Ancak bu hadisi alimler farklı şekillerde tevil etmişlerdir. Şeyh Abdulhey Leknevi bu konuda “İkametul Hucce Ala Enne İksara min Teabbudi Leyse Bid’a” isimli bir eser kaleme almış ve 20 rekat teravih namazına bid’at diyenlerin delillerini tek tek çürütmüştür. Özellikle bu konuda okunmasını tavsiye ettiğim bir kitaptır.

İbn-i Hacer el-Askalanî, Zefarani’den İmam Şafi’nin şöyle dediğini nakletmiştir:

“Ben insanların Medine’de 39, Mekke’de 23 rekât teravih namazı kıldıklarını gördüm. Bu konuda hiçbir zorlama yoktur.”

Sonuç olarak teravih namazının rekât sayısına dair gerek on bir, gerekse yirmi rekât diyen alimlerin delilleri mevcuttur. Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem)’in de dediği gibi dileyen artırır, dileyen ise azaltır. Ancak “Yirmi rekâtten az olmaz” demek ve ya “Yirmi rekât bid’attir” demek kesinlikle uygun değildir. Zira yirmi rekât teravih namazı bid’attir iddiası tüm sahabeleri ve bugüne kadar yirmi rekât teravih namazı kılanları bid’atcilikle itham etmektir. Bu yüzden ne ifrat ne de terfide sapmadan dileyenin on bir rekât kılması dileyenin de yirmi rekât kılması en güzel olandır.
 
E Çevrimdışı

ebuhasanelmakdisi

Aktif Üye
İslam-TR Üyesi
HANEFİ ALİMLERİNE GÖRE TERAVİH NAMAZI 8 REKATTİR

DELİL 1:
Umdetul Kari isimli eserinde Alleme Ainne Hanefi (ra) şunları aktarmaktadır:
Eğer (3 Ramazan gecelerinde) bu gecelerde Allah rasulunun (sav) kaç rekat namaz kıldığının Buhari’de net olarak açıklanmadığını savunursan Sana cevap olarak ben de İbn Huzeym ve İbn Hibban’dan nakledilen Cabir (ra) hadisini söylerim. Hadiste şöyle geçmektedir:
“Allah rasulu (sav) Ramazan ayında bizimle birlikte sekiz rekat namaz kıldı ve vitirle namazını bitirdi.” Sahihi Buhari Şerhi Umdetul Kari, Cilt 3, Sayfa 597
DELİL 2:
Ayrıca Alleme Zaile Hanefi de 'Nasbur-Rayaah Fee Takhreejer Ahadeetheer Hidaayah' adlı eserinde şöyle iddia etmektedir:
“Yine İbn Hibban’ın Sahih’inde Abdullah bin Cabir (ra)’ın naklettiğine göre Allah rasulu (sav) sahabeleriyle birlikte Ramazan ayında sekiz rekat namaz kılar ve vitirle bitirirmiş.” Nasbur-Rayaah Fee Takhreejer Ahadeetheer Hidaayah, Cilt 2, Sayfa 152
DELİL 3:
Ebu Hanife’nin en meşhur öğrencilerinden İmam Muhammed (ra) Muvatta isimli eserinde Hz Ayşe’nin (ra) naklettiği şu meşhur hadise değinir:
“İster Ramazan ayı olsun ister bir başka ay Allah rasulu (sav) hiç bir ayda 11 rekattan fazla namaz kılmamıştır.” İmam Muhammed, Muvatta, 138
DELİL 4:
Fethul Kadir’de İmam Hummam şöyle yazmıştır:
“Sonuç olarak Ramazan namazı (teravih) sevgili Peygamberimizin (sav) de yapmış olduğu gibi cemaatle 8 rekatttir.” Hidaye Şerhi, Fethül Kadir, Cilt 1, Sayfa 334
Hanefi fıkhının güvenilir kaynaklarından Hidaye de (Cilt 1, sayfa 96) yazılmış dipnot aşağıda verilmiştir:
“Bu Hz Peygamberin (sav) düzenli olarak yaptığı sünnetidir”
DELİL 5:
Alleme Molla Ali Kari Hanefi şöyle der:
“Teravih namazı Hz Peygamber (sav)’in de yapmış olduğu şekilde sekiz rekattir.” Mirqaat Haashiyah Mishkaat, Cilt 2, Sayfa 115
Bu alıntının ardından Alleme Molla Kari Hanefi iöyle de demektedir:
“Kesin olarak kanıtlanmıştır ki Hz Peygamber (sav) ramazan ayında sahabeleri ile birlikte sekiz rekat namaz (teravih) kılmış ve namazını vitirle bitirmiştir.” Mirqaat Haashiyah Mishkaat, Cilt 2, Sayfa 174
DELİL 6:
Alleme Abdul Hay Luknanevi Taligul Mümcid adlı eserinde şuna değinmektedir:
“Çok sahih olarak aktarıldığına göre İbn Hibban Sahih’inde Cabir İbn Abdullah (ra)’dan şöyle nakletmiştir: Rasulullah (sav) Ramazan ayında sahabeleri ile birlikte sekiz rekat namaz (teravih) kılmış ve namazını vitirle bitirmiştir (tamamlamıştır)” İmam Muhammed’in Muvattasının Şerhi, Taligul Mümcid
DELİL 7:
İmam Muhammed İbn Mervezi “Gece Namazı” adlı kitabında Cabir İbn Abdullah (ra)’dan Ubey İbn Kab (ra)’nın Resulullah (sav)’e gittiğini ve şöyle dediğini nakletmektedir:
“ Dün gece (Ramazan ayı içinde) birşeyler yaptım. Allah Rasulu (sav) de yaptığın nedir ey Ubey? diye sordu ve bunun üzerine Ubey şöyle karşılık verdi: Evimdeki bazı kadınlar bana biz Kur’an okuyamıyoruz bundan dolayı bize namaz kıldırır mısın diye sordular. Bunun üzerine ben de onlara sekiz rekat ve bir de vitir kıldırdım. Allah rasulu (sav) hiçbir şey söylemedi bu da onun bu davranışı onayladığını -takrir sünnet- göstermektedir.” Mervezi, Gece Namazı, Sayfa 90. Heytemi, Mecmail Zevaid, Cilt 2, Sayfa 74’de bu hadisin isnadının hasen olduğunu söyler.
DELİL 8:
İmam Tahavi –Hanefi fıkıh kitapları arasında en güvenilir olanlarından biri olan- Ma'aaneul-Athaar’da şöyle nakleder:
“Saib İbn Yezid Ömer İbn Hattab (ra)’ın Ubey İbn Kab ve Terim ed-Dari’ye insanlara teravih namazını vitirle tamamlayarak 11 rekat olarak kıldırmalarını emrettiğini söylemektedir.” Ma'aaneul-Athaar, Cilt 1, Sayfa 173; Ayrıca İmam Malik, Muvatta, 40
DELİL 9:
İmam Ahmed Tahtavi şöyle yazmıştır:
“Allah rasulu (sav) 20 rekat değil 8 rekat kılmıştır.” Tahtavi, Hasbiye, Durel Muhtar, Cilt 1, Sayfa 295
Aynı şekilde Alleme Ebu Suud Hanefi ‘Kenz Şerhi’nde aynı ifadeleri kullanmıştır. Alleme Ebu Suud Hanefi, Kenz Şerhi, Sayfa 265
DELİL 10:
-Hanefi fıkıh kitapları arasında ibadete dair eserlerin en meşhurlarından Nurul İdha yazarı- Alleme Ebul Hasan Şuranbali Hanefi kitabında şöyle yazmıştır:
“Kesin olarak Allah rasulu (sav)’den nakledilmiştir ki, namazını vitirle tamamlayarak 11 rekat olarak cemaatle kılmıştır.” Maraaqiul-Falaah Sharah Noor ul-Eedhaa, Sayfa 274
DELİL 11:
Mulvi Muhammed Ahsen Nanotvi şöyle yazmaktadır:
“Çünkü Allah rasulu (sav) 20 rekat kılmamıştır, 8 rekat kılmıştır.” Kanzud – Daqaaeq, Sayfa 36, dipnot
DELİL 12:
Mulvi Ahmed Ali Şarunpi şöyle yazıyor:
“Sonuç olarak Ramazan namazı (teravih) vitirle tamamlanarak cemaatle 11 rekat olarak tıpkı Rasulullah (sav)’in ramazan ayında cemattle kıldığı gibi kılınır.” Buhari dipnotu, Cilt 1, Sayfa 154
Ve yine devamında şöyle yazılmıştır:
“Teravih namazının vitirle tamamlandığı ve 8 rekat olduğuna dair olan görüş, bu konuda sahih hadisle kanıtlanmış tek görüştür.” Hidaye, Sayfa 562
DELİL 13:
Alleme Abdul Hay Luknavi Hanefi teravih namazının rekatları konusunda şunları yazmıştır:
“İbn Hibban ve diğerleri Hz Peygamberden (sav) nakletmişlerdir ki: Allah rasulu (sav) Bu (üç ramazan gecesinde ) gecelerde sahabeleri ile birlikte cemaatle sekiz rekat namaz kılmıştır.”Umdetul Raiya, Cilt 1, Sayfa 207
Ve Alleme Abdul Hay Luknavi Hanefi Taligul Mümcid adlı eserinin 138. sayfasında bu hadisin çok sahih olduğunu savunmaktadır.
DELİL 14:
Son dönem meşhur Hanefi alimlerinden ve Tableeghi Nisaab kitabının yazarı Mulvi Muhammed Zekeriyya Kandelvi şöyle demektedir:
“Hadis ulemasının belirlemiş olduğu prensiplere göre; Allah rasulunun (sav) 20 rekat kıldığı, Allah rasulunden merfu olarak hiçbir sahabeden, tabiinden ve de diğerlerinden herhangi bir kimseden nakledilerek kanıtlanamamıştır.” İmam Malik Muvatta Şerhi, Awjazul-Masaalik, Cilt 1, Sayfa 397
DELİL 15:
Numan şöyle rivayet ediyor:
“20 rekatlik Teravih namazının sünnet olduğu insanlar arasında çok yaygın olarak bilinmektedir ancak bu görüş Allah rasulunden nakledilen bir hadisle kanıtlanamamıştır. Allah rasulunun (sav) emirleri ve kendi uygulamış olduğu sünneti doğrultusunda meşhur ravilerden Hz Ayşe (ra)’nin Sahihi Buhari yer alan şu hadisi bu husuta doğru uygulamanın ne olduğunu ortaya koyuyor:
“İster Ramazan ayı olsun ister başka bir ay, Allah rasulu (sav) 11 rekattan fazla namaz kılmamıştır.”
Hz Ayşe (ra) diğer insanlara göre Allah rasulunun (sav) geceleri ne ile meşgul olduğunu daha iyi bilirdi. Fatah Sirul-Manaan Fi Ta'id Madhabin-Numan
DELİL 16:
Alleme Hummam İbn Hanefi şöyle yazmaktadır:
“İbn Ebi Şeybe, Taberani ve Beyhaki’nin İbn Abbas (ra)’dan naklettikleri “Allah rasulu (sav) Ramazan gecelerinde vitirle birlikte 20 rekat namaz kılardı” şeklindeki hadis zayıftır. Bu hadisteki ravilerden İmam Ebu Bekir Ebu Şeybe’nin dedesi Ebu Şeybe İbrahim İbn Osman zayıf ravi olarak bilinmektedir. Yukarıda nakledilen hadis aynı zamanda bu konudaki doğru görüşle çelişmektedir.” Fethul Kadir Maa Hidaye, Cilt 1, Sayfa 205
DELİL 17:
Alleme Zaile Hanefi şöyle yazmaktadır:
“İbn Ebi Şeybe; İbrahim İbn Osman Ebu Şeybe’den Allah rasulu (sav)’in vitirle bitirerek (tamamlayarak) 20 rekat namaz kıldığına dair hadisi nakletmiştir. Bu hadis meluldur (zayıftır) çünkü ravi zincirinde Ebu Bekir İbn Şeybe bulunmaktadır. Bu ravi zayıf ravidir çünkü bütün hadis alimleri tarafından icma edilmiştir ki Ebu Şeybe İbrahim İbn Osman zayıf bir ravidir.” Nasbur-Rayyah, Cilt 2, Sayfa 153
DELİL 18:
Alleme Zaili Hanefi yine şöyle demektedir:
“İbn Adda Kamil adlı kitabında ortaya koymaktadır ki bahsedilen hadis (ravi zincirinde Ebu Şeybe İbrahim İbn Osman’ın ravi olarak bulunduğu hadisler) zayıftır. Bahsedilen hadis Hz Ayşe’den (ra) nakledilen sahih hadisle de çelişmektedir:
“Ebu Selman İbn Abdurrahman Hz Ayşe’ye Allah rasulunun (sav) Ramazan ayındaki namazını (teravih) sordu. Hz Ayşe şöyle cevapladı: İster Ramazan ayı olsun ister başka bir ay, Allah rasulu (sav) 11 rekattan fazla namaz kılmamıştır.” Nasbur-Rayyah, Cilt 2, Sayfa 153
DELİL 19:
Alleme Enver Şeyh Keşmirir Hanefi 20 rekat hakkında şunları yazmıştır:
“ Allah rasulu (sav)’den sahih olarak aktarılan 8 rekat kıldığıdır. Allah rasulu (sav)’in 20 rekat kıldığını bildirne hadis ise hadisi zayıf hale getirecek şekilde zayıf ravi zinciri ile rivayet edilmiştir ve hadisin zayıflığı konusunda icma vardır.” El Urfus- Shiza, Sayfa 209
DELİL 20:
Zuhratul Riyazil Ebrar kitabının Teravih bölümünün Teravih 8 rekattir başlığı:
Alleme Şurunbali Nurul İdha adlı kitabın açıklaması olan 'Maraqeeyul Falaah, Sharah Noorul Idha' da şöyle demektedir:
“Cemaatle sekiz rekat kılmak sünneti kifayedir. Allah rasulu (sav)’in vitirlşe birlikte cemaatle 11 rekat kıldığı kanıtlanmıştır.”

DİĞER DELİLLER:
Aşağıda teravih namazının 8 rekat olduğunu kabul eden ve yine teravih namazının 20 rekat olduğunu söyleyen hadisin zayıf olduğunu kabul eden diğer Hanefi alimleri ve hanefi fikih kitaplarının ismi verimiştir:
1- Müctehid Alleme Kemal Ibnul Hamam (Hanefi) Fethul Kadir sayfa 205
2- Molla Aliyyul Kari mirqat şerhi mishqat
3- Alleme İbn Zeli Hanefi Nasburi fi Takhreejul Ahadeeth El-Hidaye cilt 1 sayfa 293
4- Durre muhtar sayfa 216
5- Kenzbi Şerhi Alleme Mesud Mısri sayfa 665
6- Alleme Ebu Tayyib Muhammed Bin Abdul Kadir Sindhi Madni, (Hanefi, Nakşibendi) Şeyh Tirmizi sayfa 423
7- Alleme Enver Sha Keşmiri Afurasazi cilt 1 sayfa 329
8- Aiynul Hidaye bölüm 1 - sayfa 563
9- Nurul Hidaye sayfa 133
10- Gayetul Evtar cilt 1 sayfa 326
11- Tebliğ Cemaati Emiri Mevlana Yusuf Kandehlevi (itikadi problemleri olan biridir) Hayat -üs-Sahabe cilt 3 sayfa 165-167 "Teravih" bölümünde teravih namazının 8 rekat olduğunu kabul etmekte ve kitabının bu bölümünde teravih namazının 20 rekat olduğundan hiç bahsetmemektedir.
12- Hanefi muhaddislerinden Abdul Haq Dehlevi ‘Fethi Resul Mennan’ kitabının 227. sayfasında “Bugün günümüzde yaygın olan teravih namazının 20 rekat olarak kılınması geleneğinin Hz Muhammed (sav)’e dayandırılabilecek hiç bir delili yoktur. İbn Ebi Şeybe’de İbn Abbas’a atfedilen teravih namazının 20 rekat olduğuna dair olan hadis zayıftır.’ Ve Hz Ayşe (ra)’dan nakledilen sahih hadisle çelişmektedir.” demektedir.


YAZININ TAMAMI ALINTIDIR.


 
İmam_Leknevi Çevrimdışı

İmam_Leknevi

Yeni Üye
İslam-TR Üyesi
HANEFİ ALİMLERİNE GÖRE TERAVİH NAMAZI 8 REKATTİR


YAZININ TAMAMI ALINTIDIR.

eSSElamu Aleykum vE rAHMETULLAh..

Akhi Çok güzel copy yapmışsın.ALLAH Razı olsun.Ben normalde buna cevap yazmak istemedim ama,kardeşlerimle bilgi alışverişinde bulunmayı seviyorum.Sizin bu teravih namazının rekat sayısı Hanefilerde de 8 rekattir sözünüz biraz garibime gitti.Hatta dün Hanefilerin bu hususta temel ve kaynak kitapları Olan "Bedai's-Sanaıi Fi tertibi-İş-Şeraıi" adlı kitaba ve " Hanefilerin otoriter Alimi olan İmam Serahsinin "El-Mebsut" Adlı eserlerini inceleme zamanım oldu.Sizin bu meselenize de bakma fırsatım da oldu.Ama Ben sizin copy ettiğiniz şekilde Hanefilerin görüşü 8 rekattir sözüne orada rastlamadım.Ha belki bu kitapları zikretmemişsin ama,Hanefi mezhebinde bu kitaplar temel kitaplardır.Her ikisinde de " Bizim mezhebin görüşü Teravih namazının 20 rekat kılınmasıdır." diyor.Ve orada asla 8 rekat ibaresi geçmiyor.Hanefi alimleri çok olduğu gibi kitapları da çoktur.Şimdi bu iki alimin (ALLAH Rahmet etsin) kitaplarında teravih namazı 20 rekat diyorsa,ve bu hanefi mezhebinin görüşüdür diyorsa,o zaman bende şunu anlarım sizin copy yaptığınız yerde bir sorun var.Ya bu hanefiler de teravih namazı 8 rekattir sözü size ait veya da alıntı yaptığınız yer de bir yanlışlık var.İnşALLAH bİzler hataları düzelten olalım.Copy yaptığınız yer ya meseleyi kitaplardan cımbızla çekip almış,ya da işine gelen tarafı alıp geri kalan bilgileri terkedi vermiş.Üste de söylediğim gibi her sene insanları teravih namazının rekat sayılarına takılıp kaldırmayalım.Bizlerin başka meseleleri var unutmayın...
fi emenilleh......
Şimdi Nurul İzah adlı esere de bakma fırsatım oldu.ek bilgi diye aktarmak istiyorum.Sizin copy ettiğiniz yazıda nurul izah adlı kitapda da 8 rekat olduğu yazıyor dediniz.
bakın bende ki olan arapça baskıda şöyle diyor:
"Teravih namazı 20 rekattir.her 10 selamda bir selam verilir.her 4 rekatta oturmak müstehabtır."
(nurul izah -darul eda yayını,shf: 131)
bence sizin copy yaptığınız yerde bir sorun var.Dediğim gibi Meseleyi iyi araştırmak gerekiyor....
 
E Çevrimdışı

Esma-22

Üye
İslam-TR Üyesi
Konu hakkında bir kaç gündür çalışıyorum. İnşallah paylaşımım olacaktır. Makdisi kardeşim araştırmadan paylaştığını itiraf etmiş. Güzel bir Ahlak. Ancak burda bir durum var. Araştırmadan insanlara delil sunmak gerçekten çok yanlıştır. Bu sitede gördüğüm kadarıyla genelde körü körüne taklit edenlere sert eleştiriler görürüm. Ancak Araştırmadan körü körüne taklit etmek ve insanları da davet etmek nasıl bir Anlayıştır bunu anlamadım.

Bir diğer durum da şudur: Hanefilere göre sekiz rekat diyen ve bu kadar kaynak ortaya koyan şahısın iyi niyetli olmadığını zannediyorum. Ben araştırdım ve araştırıyorum. Verilen kaynaklarda hep aksi ortaya çıkıyor. Bildiğim bir şey var. O da şudur: pakistanlı ehli Hadisler (selefiler) yalancıdırlar. (bunu her yerde isbatlarım) Sanki onların kitaplarından alıntı bu kaynaklar. Çünkü kaynakların bir çoğu pakistan medreselerinde okutulan kitaplardır. Alimler de pakistanlıdır. Umarım zannımda yanılmam. Daha açıklama yakında gelecektir inşallah....
 
!sLaM4eVeR Çevrimdışı

!sLaM4eVeR

لا اله الا الله
Admin
pakistanlı ehli Hadisler (selefiler) yalancıdırlar. (bunu her yerde isbatlarım....

Bence asıl yalancı sizsiniz?

Bundan aylar önce buraya sahabeler 20 rekat kılıyor diye yazan sizsiniz..

Özelden defalarca delil soran benim...

Bana delil sunamayan sizsiniz...

Ardından foruma gelip acaba teravih namazı kaç rekat diye soran yine sizsiniz..

Şimdi geçmiş 8 rekat diye söyleyenlere yalancı diyen sizsiniz..

İnanın ben sizi anlamış değilim nasıl bir yaman çelişkidir anlamıyorum.

Not: Halid kardeş konuyu takip ediyor yalan konusuna şahittir.
 
samanpan Çevrimdışı

samanpan

.
Site Emektarı
esma22 teravihin 20 rekat olduğunu savunuyor hala bakalım delilleri nedir göreceğiz
 
E Çevrimdışı

Esma-22

Üye
İslam-TR Üyesi
Sen bana yalancı diyerek hakaret etsen de ben sana hakkımı helal ediyorsun. Ben Kopyala yapıştırcılardan değilim. Sana söylemiştim ben kendim yazdığımı. Bu güne kadar geciktiysem hala araştırdığım içindir. Sende bu inat kin ve nefret oldukça hakkı önüne koysalar da kabul etmezsin değerli kardeşim. Ama Makdisi kardeşim senin gibi yapmıyor. hatasını anlıyor ve kabul ediyor. Ben çalışmamı sürdürüyorum inşallah yakında burda da paylaşacağım........

Allahın Laneti yalancıların üzerine olsun...
 
!sLaM4eVeR Çevrimdışı

!sLaM4eVeR

لا اله الا الله
Admin
Kardeşim araştırıyorum diyorsunuz aylar öncesinden sahabeler böyle kılıyor dediniz ben de ısrarla bu delil nerede dedim eğer araştırarak yazsaydınız bana şak diye al delil şu şu kitapda geçiyor derdiniz bakın bir üstte bile araştırmadan yazdığınızın kanıtı ve yalan söylediğinizinde açık bir kanıtı.
 
samanpan Çevrimdışı

samanpan

.
Site Emektarı
ilk basta helal olsun diyip sonra beddua ediyon o da iyimiş.
özelden islam kardeşim bana dedi ki sahih bi tane hadis sölesin 20 rekat bende özür diler öyle amel ederim dedi az önce.
kin nefret onda değil bana göre sende. kaç zamandır kurtulamadın gitti hala aynı konudasın. buyur söyle bende söledim siteden istediğin için kopyaladığımı sana gösterdiğimi özelden. ebuhasan da demiş burda zaten. neyin peşindesin bilmiyorum
buyur 20 rekatla alakalı delilini yaz daha fazla ikili ilişkilere girdiğini görmek istemiyorum.
hatta hemen de yazma araştır daha ramazana çok var.
 
F Çevrimdışı

ferdiosman

Aktif Üye
İslam-TR Üyesi
Konuya katkı amaçlı bende şu bilgileri paylaşmak isterim.....

Hanefî, Şafiî, Hanbelî uleması ile Dâvüd ve daha bir çokları da tera*vihin yirmi rekat olduğuna ve beş tervîhadan ibaret olup on selamla kılındı*ğına hükmetmişlerdir. Maliki mezhebinin meşhur olan görüşü de budur. Delilleri de Beyhakî'nin Sünen'inde Sâib b. Yezid'den rivayet ettiği; "biz Ömer b.Hattâb (r.a.) zamanında (20) yirmi rekat teravih ile vitr namazı kılardık"(Zeylaî, NasbüY-Râye, II, 154.İmam Nevevi ''Hülasa'' adlı esrinde bunun sahih olduğunu söylemiştir.) Mealindeki hadistir İmam Mâlik de Hz. Ömer zamanında halkın yirmi üç (23) rekat teravih kıldığını rivayet etmekte*dir (Zurkanî, Şerhü Muvatta, I, 355.)

Aliyyü'l-Kaarî de bu hadisi değerlendirerek bu üç rekatın vitr namazı, geriye kalan yirmi rekatın de teravih namazı olduğunu söyleyerek Hanefi ulemasının vitr namazı hakkındaki görüşlerinin isabetini ortaya koymaktadır. Yine Muhammed b. Nasr, Muhammed b. Ka'b el-Kurazî'den de şu ha*disi rivayet etmektedir: "Ömer b. el-Hattab zamanında halk ramazan gece*lerinde yirmi rekat namaz kılarlardı. Kıraati çok uzatırlardı ve sonra vitri kılarlardı. Atâ da; "Ben onlara yetiştim. Ramazanda yirmi rekat teravih, üç rekat de vitr kılıyorlardı" demiştir.


İbn Abdi'l-Ber'de Hz. Osman zamanında teravihin üçü vitr olmak üzere yirmi üç rekat olarak kılındığını rivayet etmektedir(Aynî, Umdetü'l-Kaarî, II, 127)

Yine Hz. Ali'nin halifeliği yıllarında ramazanda bir zata yirmi rekat namaz kıldırmasını emrettiği nakledilmiştir(Aynî, Umde, XI, 127.)

Buhârî sarihlerinden İbn Hacer, dört halife devrinde kılınan teravi*hin yirmi rekat olduğunda ashabın icmaı olduğunu söylüyor ve yukarıda cilt ve sayfa numarasını kaydettiğimiz teravihin Hz. Ömer devrinde onbir rekat olarak kılındığını ifâde eden İmam Mâlik'in Saib b. Yezid'den rivayet ettiği hadis hakkında da "yalnız İmam Mâlik'in Sâib b. Yezid'den rivayet ettiği onbir rekat rivayeti vardır ki, bu da Hz. Ömer devrinde teravihin cemaatle kılınmağa başladığı ilk günlere aittir" diyor ve "teravihin kesinlikle yirmi rekatte karar kıldığım" ifâde ediyor. İbn Abdilber'e göre ise, teravihin on*bir rekat olduğu rivayeti asılsızdır.


İşte teravihin yirmi rekat olduğunu savunan ilim adamlarının bu mevzudaki dayandıkları delillerden bazıları bunlardırr( Ayrıntılı bilgi için alıntı yaptığımız Sünen-i Ebu Davuta bakınız.)
 
!sLaM4eVeR Çevrimdışı

!sLaM4eVeR

لا اله الا الله
Admin
Alıntı yapıyorum..

Teravih Namazı ve Rekat Sayısı



Teravih Namazı ve Rekat Sayısı
Ebu Muaz el-Çubukabadî

TERAVİH KELİMESİNİN ANLAMI


Lügat bakımından "teravih", terviha kelimesi¬nin çoğulu olup nefsin istirahat etmesi demektir. Daha sonra "Teravih", Ramazan gecelerinde kılınan namazların adı olarak yaygınlaştı. Bu namazlarda imam her dört rekâttan sonra oturduğu için, "imam her iki terviha arasında bir terviha miktarı otu¬rur" denilir.

RAMAZAN GECELERİNİ İHYA ETMEK

Ebû Hureyre radıyallahu anh şöyle diyor: "Rasulullah Ramazan gecelerini ihya etmeğe teşvik eder, fakat kesin olarak emretmezdi. Ve şöyle buyururdu: 'Her kim inanarak ve karşılığını Allah’tan bekleyerek Ramazan’ı ihya ederse geçmiş günahları bağışlanır."

"... Ancak kesin olarak emretmezdi" ifadesinde Ramazan'ı ihya etmenin farz olmadığı husu¬su açıklanmıştır. İmam Nevevî diyor ki: "Bunun mânası şudur: Ramazanı ihya etmeği onlara vacip kıl¬madı ve kesin bir şekilde emretmedi, fakat mendup ve teşvik olarak emretti". Nevevî sonra da şunu ilâve ediyor: "Ramazan'ı ihya etmenin vacip değil mendup olduğu hususunda islâm ümmeti görüş birliğine varmıştır."

"Her kim Ramazan'ı ihya ederse" ifadesinin mânâsı "namaz kılarak ihya ederse" şeklinde anlaşılmalıdır. Bu da gece namazı denebilecek mutlak namazla gerçekleşmiş olur. Bütün geceyi namazla geçirmek şart değildir. Nevevî, "Ramazan'ı ihya etmek teravih namazı kılmakla ha¬sıl olur" diyor.

TERAVİH NAMAZININ CEMAATLE KILINMASININ HÜKMÜ

Zeyd b. Sabit radıyallahu anh’den: “Nebi sallallahu aleyhi ve sellem mescitte hasırdan yapılmış bir oda edin¬mişti. Namazı o odada kılmıştı. Bir gurup Sahabe yanında toplanmış ve O'nunla birlikte namaz kılmıştı. Sonra bir gece Nebi sallallahu aleyhi ve sellem sesini duymadılar, O'nun uyuduğunu zannettiler. Uyansın ve çıksın diye Ashabdan bazıları öksürmeğe başladılar. Bunun üzerine Nebi sallallahu aleyhi ve sellem dışarı çıkarak buyurdu ki: "Yaptığınızı gördüğüm şeye o kadar devam ettiniz ki, bunun size farz olacağından korktum. Size farz kılınmış olsa ona güç yetiremezsiniz. Binaenaleyh siz namazı evlerinizde kılınız. Çünkü farz olan müstesna, kişinin en faziletli manazı evinde kıldığı namazdır"

Nebi sallallahu aleyhi ve sellem hiçbir namazı bu genelleme dışında tutmamıştır. Yalnız farzları istisna etmiştir. Teravih namazı ise farzlara dahil değildir.

TERAVİH NAMAZININ REKÂT SAYISI

Aişe radıyallahu anha’dan: Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem ne Ramazan'da ne de Ramazan'dan başka gecelerde on bir rekâttan fazla namaz kılmış değildir. Önce dört rekât kılardı ki onların güzelliğini ve uzunluğunu sorma. Sonra dört rekât daha kılardı. Onların da güzelliğini ve uzunluğunu sorma. Sonra üç rekât namaz kılardı.

İşte muhakkik hadis ve fıkıh âlimleri bu iki hadisi almışlardır. Onlardan hiç biri Nebi sallallahu aleyhi ve sellem'in ne Ramazan'da, ne Ramazan dışındaki gecelerde sekiz rekâttan fazla namaz kıldığını söylememiştir. İhti¬laf, yalnız bu rekâtların uzunluğu, kıraati, vakti ve cemaatle kılınıp kılınmayacağı hususunda vuku bul¬muştur.

Teravih, Kıyam-ı Ramazan, Gece namazı ve Ra¬mazan'da Teheccüd namazı hepsi bir tek şeyin anlatımıdır.

Şeyh Ubeydullah el-Mubârekfûrî şöyle diyor: Bilinmelidir ki, teravih, kıyam-ı Ramazan, gece namazı ve Ramazan'da Teheccüt namazı bir tek şeyin anlatımıdır ve bir tek namazın adıdır. Ramazan'da teheccüt teravih namazından başka bir şey değildir. Çünkü Ramazan gecelerinde Rasûlullah'ın, biri teravih diğeri teheccüt olmak üzere iki çe-şit namaz kıldığına dair sahih veya zayıf hiç bir rivayet sabit olmamıştır. Ramazan dışındaki teheccüt, ramazanda teravihtir. Nitekim Ebû Zer ve diğerleri¬nin hadisi buna delâlet eder.”

Bedreddin el-Aynî de kesin bir şekilde şunu söylüyor: “Aişe radıyallahu anha'nın, "Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem, Ramazan'ın son on günü¬ne ulaşınca diğer zamanlarda görülmeyen bir ibadet gayreti içerisine girerdi" şeklindeki ifadesinde anla-tılmak istenen şey, namaz rekâtlarında bir artırma olmayıp, O'nun son on gündeki namazların rukûlarını, secdelerini, kıyam ve ka'desini uzun yapmasıdır”

Teravih Namazının Yirmi Rekat Olduğuna Dair Rivayetin Zayıflığı

Teravih namazının yirmi rekât olduğunu savunan görüşün sahipleri Ömer radıyallahu anh'den nakledilen, "Onun cemaati Ubey b. Kâb'ın arkasında yirmi rekât teravih kılmak için bir araya getirdiğini” bildiren habere ve zayıf olduğu hususunda ittifak bulunan merfû bir hadise istinat ettiler. Merfû hadis zayıf olduğu için İbn Kudâme ve benzeri muhakkik âlimler, görüşlerine delil getirmek konusunda bu hadisi zikretmemişlerdir.

Eğer bu hadis sahih olsaydı, birinci görüş sahiple¬ri aleyhine kesin delil olurdu ve muhakkik âlimler mutlaka onu zikrederlerdi. Bununla birlikte biz, önce bu hadisi zikredeceğiz, sonra Ömer b. el-Hattâb'dan bu konuda rivayet edilen haberleri nakledeceğiz.

İbn Abbas radıyallahu anhuma şöyle söylemiştir: Nebi sallallahu aleyhi ve sellem, Ramazan'da yirmi rekât namaz ve vitir kıldırdı".

Hafız Zeylaî şöyle diyor: Hadis, İmam Ebû Bekir b. Ebû Şeybe'nin dedesi olan Ebû Şeybe İbrahim b. Osman sebebiyle illetlidir. Ebû Şeybe'nin zayıf oldu¬ğunda ittifak vardır. İbn Adiy el-Kâmil’de, onu gev¬şek addetmiştir. Ayrıca hadis, Ebû Seleme b. Abdurrahman'dan nakledilen sahih hadise muhalifir. Zeyla'î sonra da Aişe radıyallahu anha'nın sahih hadisini zikredi¬yor.

Heysemî’de şöyle diyor: Hadisi Taberânî, el-Kebîr ve el-Evsat’ta nakletmiştir ki, isnadında Ebû Şeybe vardır ve zayıftır

Hafız İbn Hacer el-Takrib’de Ebû Şeybe İbrahim b. Osman'ın metruk olduğunu, Şeyh İbnu'l-Humam da onun zayıf olduğunu söylemişlerdir

Beyhakî de diyor ki: Hadisi Ebû Şeybe İbrahim b. Osman el-Absî el-Kûfî tek başına rivayet etmiştir, o da zayıftır

Bu hadisin senedi Ebû Şeybe üzerinde dönüp duruyor. Çünkü hadisi kitabına alanların hepsinin isnadı ona dayanıyor. Birisi kalkar da hadisin başka bir is¬nadının daha olduğunu söylerse sakın bu seni yanılt¬masın. Çünkü Taberânî ve Beyhakî hadisin isnadın¬da Ebû Şeybe'nin tek kaldığını açıkça ifade etmişler¬dir. Hafız Zehebî de el-Mîzân'da bu hadisin, Ebû Şeybe'nin münkerlerinden biri olduğunu söylemiştir. Hafız İbn Hacer ise geniş ilmine rağmen hadisin başka isnadını bulamamış ve kesin bir ifadeyle şöyle demiştir:

“Ebû Şeybe'nin İbn Abbas'dan naklettiği ha¬dise gelince, onun isnadı zayıftır ve hadis, Ai¬şe radıyallahu anha'nın, Sahîhân'da rivayet edilen hadisine aykırıdır. Halbuki Aişe radıyallahu anha Nebi sallallahu aleyhi ve sellem'in gece halini baş¬kalarından daha iyi bilir"

Hanefî âlimlerinden bazılarının da dahil bulundu¬ğu müctehid imamların ve muhakkiklerin bu açıkla¬malarına rağmen Şeyh Yusuf el-Bennûrî el-Hanefî (Allah ona rahmet etsin), teravih rekâtlarının sayısının sekiz olduğunu söyleyenlere şiddetle ve öfkeyle hü¬cum etmiş, onları söz ve beyanda safsatacı olmakla ve münasebetsizlikle, inançta sapıklıkla, ümmetin salihlerine karşı düşmanlıkla itham etmiş, sonra şöy¬le demiştir: "Birinci söz bizi şuna götürür: Gerçi İbra¬him b. Osman Ebû Şeybe zayıftır, fakat Hz. Ömer za¬manında ve sonraki devirlerde ümmetin uygulaması onun rivayetini kuvvetlendirmektedir. İkinci söz de bizi, olayı farklı durumlara hamletmeğe sevk eder. Nitekim Hafız İbn Hacer başka bir münasebetle buna işaret etmiştir. Teamül ve başka şeyle kuvvetlendirildiği için bazan zayıf hadisle amel edilebilir”

Bundan sonra da -söz düellosundaki başarısızlığı sebebiyle cidden bitkin kalmış olacak ki- şöyle diyor: "Bize kadar sağlam bir isnadla ulaşmamış da olsa yirmi rekât uygulamasının mutlaka merfû bir aslının olması gerekir"

Bu söz, makul deliller getirememekten kaynakla¬nan uydurma bir kaidedir.

Teravih namazının rekâtları hususunda Ömer b. el-Hattâb'dan rivayet edilen haberler

Buhârî’nin Sahîh'inde , İbn Şihâb'dan, onun da Urve b. Zübeyr’den rivayet ettiğine göre Abdurrahman b. Abdulkârî şöyle demiş: Bir Ramazan gece¬si Ömer b. el-Hattâb'la birlikte mescide çıktık. Bir de baktık ki halk gurup gurup orada burada toplanmış, kimi kendi kendine, kimileri başkasına uyarak na¬maz kılıyorlar. Ömer dedi ki:

"Şüphesiz bunları iyi okuyan birinin arkasında toplarsam daha güzel ola¬cağını sanıyorum." Sonra karar verip onları Ubey b. Kâb'ın arkasında topladı. Bir başka gece onunla bir¬likte yine çıkmıştık. Halk imamlarının arkasında na¬maz kılıyorlardı. Ömer,'"Bu ne güzel yeniliktir" dedi. Oradaki cemaat gecenin başlangıcında namaz kılı¬yorlardı. Ömer, gecenin sonuna doğru kılanları kas¬tederek şöyle devam etti. "Şu anda namaz kılmayıp uyuyanlar, kılanlardan daha üstündür."

İmam Buhârî’nin İbn Şihâb'dan muallak olarak naklettiği bu hadis gerçekte, önceki isnada atfedilmiştir. İmam Mâlik de Muvatta'ında kendi senediyle hadisi benzer bir şekilde rivayet etmiştir.

Ömer b. el-Hattâb, Nebi sallallahu aleyhi ve sellem’in birkaç gece kendisi¬ne uyarak namaz kılanlara manî olmayışından hü¬küm çıkarmıştı. Nebi sallallahu aleyhi ve sellem, onların böyle yap¬malarını hoş karşılamamışsa bile, bu hoşlanmayış, onlara teravih farz kılınır endişesiyle olmuştur. Nebi sallallahu aleyhi ve sellem vefat ettikten sonra artık farz kılınır endi¬şesi ortadan kalkmıştır. Herhalde Ömer radıyallahu anh, Nebi sallallahu aleyhi ve sellem’in "Onlara, Allah'ın kitabını en iyi okuyan imamlık yapsın" hadisiyle amel ederek Ubey'i seçmiştir. Çünkü Ömer, "En güzel okuyanımız Ubey'dir demiştir.

"Sonra başka bir gecede onunla birlikte yine çık¬tık". Bu ifadede Ömer radıyallahu anh'in cemaatle birlikte Ubey'in arkasında namaz kılmadığına işaret vardır. Çünkü onun kanaatine göre, namazı gecenin sonunda ev¬de kılmak daha faziletlidir. Nitekim hadisin sonunda, "Şu anda namaz kılmayıp uyuyanlar daha üstündür" demiştir.

Muhammed b. Nasr, Tavus vasıtasıyla İbn Abbas'dan şöyle naklediyor: İbn Abbas demiş ki: Mes¬citte Ömer'in yanında duruyordum. Cemaatin gürül¬tüsünü işitti. "Nedir bu?" dedi. "Cemaat camiden çık¬tı" dediler. Bu olay Ramazanda olmuştu. Bunun üze¬rine dedi ki: Gecenin kalan kısmı bence geçen kısmından daha efdaldir".

İmam Buhârî, Ömer radıyallahu anh'in bir araya getirdiği cemaatin kıldığı rekâtların sayısını bildirmemiştir. Buhârînin sayı zikretmeyişinde, rekât sayısını belir¬ten haberlerin ona göre sahih olmadığına işaret var¬dır. Yahut da o, Ömer radıyallahu anh'in sekizden fazla kılmadığı ka¬naatindedir. Bu sebeble Ömer olayının hemen ar¬dından Aişe radıyallahu anh'nın, "Rasûlullah ne Ramazanda ne Ramazan dışında (ki gecelerde) sekiz rekâttan fazla namaz kılmadı. (Önce) dört rekât daha kılardı ki bu¬nun da güzelliğini ve uzunluğunu sorma. Sonra dört rekât daha kılardı" mealindeki hadisini zikretmiştir.

Bundan dolayı rekâtların sayısı konusunda râvîler arasında ihtilaf meydana gelmiştir.

1) İmam Mâlikin Muvatta’ında , Muhammed b. Yûsuf dan, es-Sâib b Yezid'in şöyle söylediği nakledilir: Ömer b. el-Hattâb, Ubey b. Kâb ve Temim ed-Dârî’ye cemaate on bir rekât namaz kılmalarını emretti. İmam yüzlerce ayet okuyordu. Öyle ki biz kıyamın uzun oluşu sebebiyle bastonlara dayanmak zorunda kalmıştık. Namazdan da ancak şafak sökerken çıkıyorduk.

Hadisi Mâlik vasıtasıyla Beyhakî de rivayet etmiş , ve buradaki Muhammed b. Yusuf'un, Saib b. Yezid'in kız kardeşi oğlu olduğunu açıklamıştır.

Haberi Saîd b. Mansûr Sünen’inde başka bir râvî vasıtasıyla , Abdüllaziz b. Muhammed-Muhammed b. Yusuf- Sâib b. Yezid isnadıyla nakletmiştir.

Hadisin isnadı sağlamdır. Çünkü Muhammed b. Yusuf el-Kindîel Medenî el-A'rec son derece güvenilir bir zat olup H. 140 yıllarında vefat etmiştir. İmam Mâlik'in şeyhidir. Buhari ve Müslim kendisini delil diye kabul etmişlerdir.

es-Sâib b. Yezid, malum Sahabî olup küçük yaşta Hz.Peygamber'le birlikte Hacc farizasını yerine getirmiştir. Ayrıca bu hadis Hz. Aişe ve Câbir b. Abdul¬lah'ın hadisleriyle uygunluk arz etmektedir.

Ancak Hafız İbn Abdulberr bu hususta şöyle di¬yor: İmam Mâlik dışındaki raviler bu hadiste geçen rekât sayısını yirmi bir olarak rivayet etmişlerdir ki sa¬hih olan budur. Hadiste, Mâlik'in dışında on bir ifade¬sini nakleden hiç bir kimse bilmiyorum. Başlangıçta rekât sayısı on bir olup, sonra bu rekâtlardaki uzun kıraat, cemaat için kısaltılmış, buna mukabil rekât sayısı yirmi bire çıkarılmış olması da muhtemeldir. Fakat kuvvetle tahmin ediyorum ki "on bir" ifadesi hata eseridir.

Zurkanî, İbn Abdulberr'in bu görüşünü şu sözler¬le reddediyor: Madem ki onun zikrettiği ihtimali göz önüne alarak iki farklı lafız arasını cemetmek müm¬kündür, öyleyse "on bir" ifadesi hata değildir. Beyha¬kî de aynı şekilde bu iki rivayeti cemetmiştir. "On bir ifadesini Mâlik tek başına rivayet etmiştir" görüşü de doğru değildir. Çünkü Saîd b. Mansûr da hadisi bir başka cihetten, Muhammed b. Yusuf’dan, İmam Mâlik'inki gibi nakletmiştir

Nîmevî Asâru's-Sunen'de diyor ki: İbn Abdil¬berr'in, İmam Mâlik'in yanıldığını söylemesi gerçekten hatadır. Çünkü hadisi Saîd b. Mansûr Sunen'inde Abdülaziz b. Muhammed ed-Derâverdîden, Ebû Bekir b. Ebî Şeybe Musannef'inde Yahya b. Saîd el-Kattân'dan, bu ikisi de Muhammed b. Yusuf’dan İmam Mâlik'in hadisiyle aynı anlamda nakletmişler ve her ikisi de "on bir" lafzını kullanmışlardır.

Ömer b. el-Hattâb'dan nakledilen bu rivayetler son derece sağlamdır ve bunlarda rekât sayısı "on bir" olarak zikredilmiştir. Çünkü Abdüllaziz b. Mu¬hammed ed-Derâverdî’de güvenilir râvîlerden biridir ve Kutub-i Sitte sahipleri kendisinden hadis nakletmişlerdir. Yahya b. Saîd el-Kattân, hafıza, zabt ve sağlamlık yönünden en başta gelen râvîlerdendir.

EI-Elbânî, Salâtu't-Terâvih risalesinde şunları ilâve ediyor : Aynı şekilde Nîsâbûrînin naklinde İs¬mail b. Umeyye, Usâme b. Zeyd ve Muhammed b. İshak; İbn Hacer'in naklettiğine göre İbn Huzeyme'nin rivayetinde de İsmail b. Cafer el-Medînî, İmam Mâlik'in lafzına uygun bir haberi, Muhammed b. Yu¬suf’dan rivayet etmişlerdir. Muhammed b. Yusuf, es-Sâib b. Yezid isnadıyla şöyle naklediyor: Ömer Ramazanda cemaati, Ubey b. Kâb ve Temim ed-Dârî'nin arkasında yirmi bir rekât namaz kılmak üze¬re topladı ki, her rekâtta iki yüz ayet okurlar ve şafak sökerken namazdan çıkarlardı.

Şeyh el-Mubârekfûrî, diyor ki: Abdurrezzak "yir¬mi bir rekât" ifadesini nakilde tek kaldı. Bildiğim ka¬darıyla ondan başka hiç kimse bu ifadeyi nakletme¬di. Abdurrezzak ise, her ne kadar mutemet ve hafız ise de, Hafız İbn Hacer'in el-Takrib'de açıkça bildir¬diği gibi ömrünün sonlarına doğru gözlerini kaybet¬miş, bu sebeple de hafızası karışmıştır. İmam Mâlik ise Hicret Yurdu'nun imamı olarak kalmıştır.

Bilindiği gibi Hafıza karışıklığına uğrayanlar hak¬kında hüküm şudur: Hafıza karışmasından önce kendisinden hadis alanların hadisi makbuldür. Fakat kendisinden, karışıklıktan sonra rivayet etmiş olan¬ların hadisi alınmaz. Durumu belli olmayan ve hadisi hocasının ihtilatından önce mi sonra mı aldığını bilmeyen kimsenin hadisi de alınmaz. Abdurrezzak meselesi de, özellikle güvenilir râvîlere muhalif rivayette bulununca, ikinci kısma dahildir.

Sonra bu rivayet Hanefîlerin görüşüne de aykırı¬dır. Çünkü bu hadise bağlanınca ya "teravih on sekiz rekâttır", ya da 'Vitir tek rekâttır" demeleri gerekir.

Yukarıda adı geçen Davud b. Kays es-San'ânî’yi İbn Hibbân es-Sikât’ta (güvenilir râvîler arasında) zikretmiş, İbn Hacer onun makbul olduğunu söylemiştir.

2- Muhammed b. Nasr el-Mervezî hadisi es-Sâib b. Yezid'den isnadsız olarak nakletmiş, o da orada "yirmi rekât" olarak zikretmiştir. Bunun bir benzerini de Beyhakî , Ebû Abdullah Hüseyin b. Muhammed b. Fencûye ed-Dîneverî - Ahmed b. Mu¬hammed b. İshak el-Sunnî - Abdullah b. Muhammed b. Abdulaziz el-Bağavî - Ali b. el-Ca'd - İbn Ebî Zi'b - Yezid b. Hasîfe - es-Sâib b. Yezid isnadıyla rivayet etmiştir.

Mirkatu'l-Mefâtîh sahibi (Aliyyu'l-Karî) şöyle di¬yor: Yezid b. Hasıfe'nin Sâib b. Yezid'den rivayeti Beyhakî’de iki yolla gelmiştir. Birincisinde Ebû Os¬man Amr b. Abdullah el-Basrî, diğerinde Ebû Abdul¬lah Hüseyin b. Fencûye vardır ki ikisinin biyografisi¬ne de rastlamadım. Durumları bilinmemektedir

Ebû Osman Amr b. Abdullah el-Basrî rivayeti Beyhaki’nin Sunenu’l-Kubrâ’sında mevcut değildir. Fakat Aliyyû'l-Karînin Ebû Abdullah Hüseyin hakkında söylediği "biyografisine rastlanmadı" sözü doğrudur. Çünkü Hafız Zehebî, hakkında herhangi bir şey söylemeksizin, Temmam b. Ebû'l-Huseyin'in hal tercümesini verirken Ebû Abdullah'ın yalnız adını zikretmiştir.

Hafız İbn Hacer , İmam Mâlik'in Yezid b. Hasî¬fe, es-Sâib b. Yezid isnadıyla yirmi rekât rivayetinde bulunduğunu söylüyor, Şevkânî de ona uyarak "Hadisi Mâlik Muvatta’da rivayet etti" diyor. Görünen odur ki ikisi de bu konuda yanılmıştır. Çünkü Mâlik, Yezid b. Hasîfe'nin bu rivayetini Muvatta'da nakletmemiştir.

Nevevî Yezid b. Hasîfe'nin hadisini zikrediyor, hadisi Beyhakî ve başkalarına nisbet ediyor, fakat Mâlik'e nisbet etmiyor. Ancak bu tesbit Mâlik'in, hadisi Muvatta dışında rivayet etmesine manî değil¬dir. Bununla beraber Esrem'in rivayetine göre Ah¬met b. Hanbel Yezid b. Hasîfe'yi mutemet addetmiş, Ebû Davud'un rivayetine göre ise onun hakkında "hadisi makbul değil" (munkeru'l-Hadis) demiştir.

Bunun mânâsı şudur: Yezid b. Hasîfe bu haberi tek başına rivayet etmiştir. Haberi ise diğer arkadaş¬larının rivayetine ters düşmektedir. Bu durumda onun muhalefetinden dolayı haberde za'f olduğu or¬taya çıkıyor. Hafız İbn Hacer Fethu’l-Bârî Mukaddimesinde onun hal tercümesi ile ilgili olarak diyor ki: Bu "münkeru'l-Hadis" lafzını Ahmed, hadiste, ak¬ranlarından ayrı rivayette bulunan kimseler için kul¬lanır. Bu, onun halinin araştırılmasıyla ortaya çıkar. İbn Hasîfe'yi Mâlik ve bütün imamlar delil kabul etmişlerdir.

Yezid b. Hasîfe'nin rivayeti sahih olmakla birlikte garib ve şazdır. Nitekim Nevevî de buna işaret etmiştir. Çünkü güvenilir râvîlerin rivayetlerine aykırıdır. Ayrıca İbn Hasîfe ve Muhammed b. Yusuf, iki güve¬nilir kişi olarak Sabit b, Yezid'den rivayet ediyorlar. Birinci râvi rivayetinde "yirmi bir", ikincisi "on bir re¬kât" diyor. Bu durumda ikincisinin rivayeti tercih edi¬lir. Çünkü o arkadaşından daha mutemettir. Bunun için Hafız et-Takrîb'de Yezid b. Hasîfe'den bahse¬derken "mutemettir" (sikatun) diyor. Muhammed b. Yusuf'u tanıtırken "mutemettir, sağlamdır" (sikatun, sebtun) ifadesini kullanıyor. Ayrıca Muhammed b. Yusuf, Sâib b. Yezid'in kız kardeşi oğludur. Bu yakın¬lığı sebebiyle başkasına nazaran insanlar arasında Sâib'in hadisini en iyi bilen o olmalıdır. Yezid b. Hasî¬fe ve Muhammed b.Yusuf arasındaki anlaşmazlı¬ğın özeti budur.

Bununla beraber bazı Hanefî âlimleri muhaddislere hücuma kalkıştılar ve Ahmed b. Hanbel'in sözüne dayanarak Yezid b. Hesîfe'yi zayıf say¬ma görüşünü hadis âlimlerinin bütününe nisbet etti¬ler. Bu sebeple hadis ulemâsını cehalet ve taassubla itham ettiler. Oysa gerçekte hadis âlimleri Yezid b. Hasîfe'yi zayıf addetmediler, belki Muhammed b. Yusuf'un rivayetini onun nakline, yukarıda geçen se¬beplerden dolayı, tercih ettiler.

Yezid b. Hasîfe'nin hadisini tercih etmek, ya da sağlam kabul etmek isteyenlerin gayreti başarılı olmamıştır. Nitekim, Şeyh el-Lüknevî’nin er-Raf'u ve't-Tekmile’sindeki, ondan nakleden Dr.Nûrettin Itr'ın Menhecu'n-Nakd fî Ilmi’l-Hadisi’nin "Munke-ru'l-Hadis" bahsindeki ifadesinden de açıkça bu or¬taya çıkmaktadır. Doğru yola ulaştıran Allah'tır.

3- İmam Mâlik, Muvatta'da Yezid b. Ruman'ın, "İnsanlar Ömer b. el-Hattâb zamanında yirmi üç rekât teravih kılıyorlardı" dediğini nakledi¬yor.

Ancak hadisin isnadında kopukluk vardır. Çün¬kü Yezid b. Rûman Hz.Ömer'e yetişmemiştir. O H. 130 yılında vefat etmiş olup İbn Zubeyr, Enes, Abdullah b. Ömer'in iki oğlu olan Ubeydullah ve Salim gibi yalnız Ashabın küçüklerine yetişmiştir. Ne Hafız İbn Hacer et-Tehzib'de, ve ne de Suyûtî İs'âfu'l-Mubatta' biricâli'l-Muvatta'da onun Ömer b. Hattab'la karşılaştığını zikretmemiştir.

Zeylaî onun Ömer'e ulaşmadığını açıklamış, Aynî de hadisin senedinin munkatı' olduğunu söylemiştir.

4- İbn Ebî Şeybe, Vekı', Mâlik isnadıyla Yahya b. Saîd'in şöyle dediğini naklediyor: Ömer b. Hattâb bir adama, cemaate yirmi rekât namaz kıldırması için emir verdi.

Yahya b. Saîd'de Ömer radıyallahu anh’e yetişmiş değildir. Nitekim İbnu'l-Medînî, "Onun Enes'den başka hiç bir Sahabîden hadis işittiğini bilmiyorum" demiştir.

5- Yine İbn Ebî Şeybe, Abdulaziz b. Râfî'in şöyle söylediğini rivayet ediyor: Ubey b. Kâb Medine'de Ramazan gecesinde cemaate yirmi rekât teravih, üç rekât olarak da vitir kıldırıyordu.”

Abdulaziz b. Rafî' Ubey b. Kâbla karşılaşmadı. Çünkü Ubey H. 19 veya 32 yılında vefat etmiş, Abdulaziz ise 130 yılında ölmüştür ve hiç kimse onun biyografisinden bahsederken Ubey b. Kâ'b'dan hadis ri¬vayet ettiğini zikretmemiştir. O yalnız küçük Sahabîlerden ve büyük Tabiîlerden rivayette bulunmuş¬tur.

6- Muhammed b. Nasr el-Mervezî Kıyamu'l-Leyl’de haberi şöyle naklediyor. İbn Mes'ûd yirmi re¬kât teravih kıldırıyor, üç rekâtla da vitir yapıyordu.

Ancak hadisi rivayet eden A'meş, İbn Mes'ûd'a yetişmedi.

7- Beyhakî Ebu'l-Hasnâ'dan şöyle naklediyor: Ali b. Ebî Talib bir adama, cemaate beş terviha, yirmi rekât namaz kıldırması için emir verdi.

Beyhakî bu isnadın zayıf olduğunu söylüyor. Çünkü isnadda Ebu'l-Hasnâ vardır ve İbn Hacer'in et-Takrib’de dediği gibi o meçhuldür, kim olduğu bilinmemektedir.

8- Beyhakî diğer yönden Hammad b. Şuayb, Ata b. es-Sâib isnadıyla Abdurrahman es-Sulemî’nin şöyle söylediğini naklediyor: Ali radıyallahu anh Ramazanda gü¬zel Kur'an okuyanları çağırdı ve onlardan birine, ce¬maate yirmi rekât namaz kıldırması için emir verdi. Ali radıyallahu anh onlara vitir kıldırırdı.

Bu isnadda da Hammad b. Şuayb zayıftır. İbn Maîn ve başkaları onu zayıf addetmiş , Buharî "mak¬bul olmadığını" (fîhi nazar) söylemiştir.

Konuyla ilgili olarak bu naklettiklerimiz dışında başka haberlerde zikrediliyor, fakat araştırıldığında onların da za'ftan hâlî olmadığı anlaşılıyor. Çünkü Ömer b. Hattâb'dan nakledilen sağlam haberler, onun Ubey b. Kâ'b'a, cemaate sekiz rekât kıldırması¬nı emrettiğine delâlet etmektedir ki Nebi sallallahu aleyhi ve sellem'in fiiline uygun olanı da budur. Teravihin sekiz re¬kâttan fazla olduğunu bildiren haberlerin tamamı ya zayıftır, ya da senedi kopuk olup sağlam değildir.

9- Ebû Davud Suneni’nde Hasan'dan şöyle ri¬vayet ediyor: Ömer b. el-Hattâb cemaati Kâb'ın arkasında topladı. Ubey onlara yirmi gece namaz kıldırmış, gecenin ikinci yarısında da kunut yaptırmıştı. Son on gün içinde cemaatten geri durdu ve evinde kıldı. Bunun üzerine cemaat "Ubey kaçtı" diyorlardı.

Hadisi Ebû Davud tarıkıyla Beyhaki rivayet et¬miş , Zeylâi de Ebû Davuddan "Ubey onlara yirmi ge¬ce namaz kıldırdı" şeklinde zikretmiştir.

Ancak, bazı güvenilir ve dindar olmayan kimseler kasden Ebû Davud'un Sunen'inin Hindistanda bası¬lan bazı nüshalarının kenarında "Başka nüshalarda yirmi gece yerine yirmi rekât ibaresinin yer aldığını" not düşmüşlerdir.

İlk olarak bu, Deyûbend'deki Dâru'l-Ulûm Üniversitesi'nde Hanefi'lerin imamı olan Şeyh Mahmud Hasan'ın, Ebû Davud'un Süneni üzerine yaptığı ha¬şiyede yer almıştır. Sonra bir adım daha atıldı ve "yir¬mi rekât ibaresini asıl metne koydular, kenarına da "bir başka nüshada yirmi gece lafzıyla zikredilmektedir", şeklinde not düştüler. Bu da Fahru'l-Hasan'ın Ebû Davud üzerine yaptığı Şerh'te yer almaktadır.

Hind baskısından Beyrutta of¬set yapılmış Bezlü'l-Mechûd nüshasının ke¬narında, "Bir diğer nüshada 'gece' yerine 'rekât’ ifa¬desi yer almıştır" şeklinde not var. Şeyh Mevlânâ Muhammed İshak'a okunan nüshada da bu ibare bulunmaktadır.

Ayrıca, Ebû Davud'un zikrettiği isnadda kopukluk vardır. Çünkü Hasanu'l-Basrî Hz.Ömer'e yetişme¬miştir. O H.21 yılında doğmuş, Ömer ise 23. yılın son¬larında veya 24.yılın Muharrem ayı başında vefat et¬miştir.

10- İmam Mâlik'in, Davud b. Husayn'dan yaptığı başka bir rivayet daha var ki, buna göre Davud, el-A'rec'in şöyle dediğini işitmiş: Ramazanda cemaate ne zaman yetişsem onları kâfirlere lanet eder bul¬dum. İmam sekiz rekâtta Bakara Sûresini okuyor, on iki rekâtı kıldırırken cemaat imamın hafif tuttuğunu görüyordu.

İbn Abdilberr el-A'rec'in bir gurup Sahabîye ve büyük Tabiilere yetiştiğini söylüyor.

Davud b. Husayn'a gelince, O Ebû Süleyman el-Medenî olup Emevîlerin azatlısıdır. İbn Maîn onu mu¬temet kabul ederken Ebû Hatim ‘zayıf addetmiş ve "Eğer Mâlik ondan rivayet etmiş olmasaydı hadisi terkedilirdi" demiştir.

Hafız İbn Hacer bu ve bu konudaki başka rivayet¬leri zikrettikten sonra şöyle söylüyor: İbn İshak dedi ki: Bu konuda işittiğimiz rivayetlerin en sağlamı Mu¬hammed b. Yusuf'un, ceddi olan Sâib b. Yezid'den naklettiği, "biz Ömer zamanında Ramazanda on üç rekât namaz kılardık" riveyetidir ki bu, Nebi sallallahu aleyhi ve sellem'in gece namazı hakkında nakledilen Aişe radıyallahu anha ha¬disine de uygundur.
 
!sLaM4eVeR Çevrimdışı

!sLaM4eVeR

لا اله الا الله
Admin
Ferdi kardeş sizin yazdığınızada konu içinde yanıt var. Benim anlamadığım onca sahih hadis dururken neden 20 rekata takılıyoruz?

Biz mi sünnete uyuyoruz, yoksa sünneti mi bize uydurmaya çalışıyoruz?
 
A Çevrimdışı

Amelde Hanefi

Aktif Üye
İslam-TR Üyesi
İbni Ebu Şeybenin(r.a) “Müsennef” isimli kitabinin 5-ci ciltinin 223-cü sayfasinda bulunan 7763-numarali hadisdir ve şöyledir:
حَدَّثَنَا وَكِيعٌ ، عَنْ حَسَنِ بْنِ صَالِحٍ ، عَنْ عَمْرِو بْنِ قَيْسٍ ، عَنِ أَبِي الْحَسْنَاءِ أَنَّ عَلِيًّا أَمَرَ رَجُلاً يُصَلِّي بِهِمْ فِي رَمَضَانَ عِشْرِينَ رَكْعَةً
“Ebu El Hasna(r.a) diyor ki,Ali(r.a) bir adama Ramazan boyunca 20 rekat(Teravih) kilmasini emretti”
—–
Imam Nevevi diyor ki, بإسناد صحيح-isnadi sahihtir(El Hulasa el Ahkam,hadis numarasi 1961)

AYRICA

Imam Nevevi ve teravih



“Teravihin rekat sayısı hakkında alimlerin görüşleri bölümü:
Mezhebimize (Şafilere) göre teravih, vitr haric 10 selamla (2 rekatdan bir) olmak suretiyle 20 rekatdir. Bu 5 “terviha” demekdir. “Terviha” 2 selamla 4 rekatdir. Mezhebimizin görüşü budur. Ebu Hanife ve eshabı, Ahmed, Davud ve başkalarının görüşü de boyledir. Kadi İyad bunu alimlerin cumhurundan nakl etmişdir.El Esved bin Yezidin 40 rekat teravih, 7 rekat vitr kıldığı rivayet edilmişdir. Malik demiştir: Teravih 9 “teraviha”dır, bu da vitr haric 36 eder. Malik Medinelilerin böyle etdiklerini delil olarak getirmişdir. (Malikin diger delili ise budur) : Nafiden boyle rivayet edilmişdir: İnsanların Ramazanda 3′ü vitr olmak uzere 39 rekat teravih kildiklarını gördüm. Ashabımız (Şafiler) Beyhaki ve digerlerinin sahih isnadla sahabi olan Saib bin Yezidden – Allah ondan razı olsun – rivayet etdiyi bu hadisi delil getirmişler:
“Onlar (sahabiler) Ömer bin El Hattap – Allah ondan razı olsun – zamanında Ramazanda 20 rekat teravih kılardılar ve bu namazda 200 ayet okurdular. Osman zamanında ise namazın ağırlığından/uzunluğundan dolayı asalarına tutunardilar.” Ayni zamanda Yezid bin Rumandan böyle dediği rivayet edilmişdir: “İnsanlar (sahabiler) Ömer bin El Hattap – Allah ondan razı olsun – zamanında 23 rekat teravih kılardılar”. Bunu Malik “El Muvatta” eserinde Yezid bin Rumandan rivayet etmişdir. Bu hadisi Beyhakide rivayet etmiştir.Fakat Hadis mürseldir. Çünki, Yezid bin Ruman Ömeri görmemiştir. Beyhaki dedi: Bu iki rivayet, onların 20 teravih 3 vitr kıldığı şeklinde uzlaştırılir. Beyhaki ayni zamanda Ali’den – Allah ondan razı olsun – teravihin 20 rekat olduğunu rivayet etmişdir. Medinelilerin tatbikatına gelince ashabımız (Şafiler) bunu boyle açıkliyorlar: Onların boyle etmesinin sebebi budur ki, Mekkeliler her iki “terviha” arasında bir tavaf edip, 2 rekat namaz kılıyordular. Beşinci “terviha”dan sonra tavaf etmezdiler ve Medineliler de onlarla musavi olmak isterdiler. Boylece, her tavaf yerine 4 rekat kilardilar ve 16 rekat ilave etmiş olurdular.Ilave olarak da 3 rekat vitr kılardılar ki, bu toplamda 39 rekat olardı.”
Kaynak:
Muhyiddin En Nevevi: El Mecmu: 3/527 Mektebetul Irsad



Hadis imamlarından Ebu İsa Et Tirmizi (209-279 h/824-892 m) “El Camiul Kebir” adlı eserinde bu hakkda diyor:
واختلَف أهلُ العلْمِ فى قيامِ رمضانَ , فرأى بعضُهم أن يصلِّيَ إحدى وأربعينَ ركعةً مع الوتْرِ . وهو قولُ أهلِ المدينةِ والعمَلُ على هذا عندهم بالمدينةِ .
وأكثرُ أهلِ العلْمِ على ما رُوي عن عمرَ وعليٍّ وغيرِهما مِن أصحابِ النبيِّ – صلى الله عليه وسلم – عشرينَ ركعةً . وهو قولُ سفيانَ الثوْري وابنِ المباركِ والشافعي .
وقالُ الشافعي : وهكذا أدْركتُ ببَلدنا بمكةَ يُصلُّون عشرينَ ركعةً . وقال أحمدُ : رُوي فى هذا ألوانٌ . ولم يقضِ فيه بشىءٍ .
وقال إسحاقُ : بل نختارُ إحدى وأربعينَ ركعةً على ما رُوي عن أبيِّ بنِ كَعْبٍ
“Ilim ehli, ramazanda kilincak namaz (teravih rekatlarinin sayı) hakda ihtilaf etmişlerdir:
Bazilarina göre vitrle berabər 41 rekat kılınmalıdır. Bu Medinelilerin görüşüdür ve onların tatbikati da bu şekildedir.
Ilm ehlinin ekseriyyeti Ömer(r.a), Ali(r.a)ve Nebinin – sallallahu aleyhi ve sellem– diger sahabilerden rivayet edildiyi üzre 20 rekat kılınması görüşündedirler.
Bu ayni zamanda Sufyan Es Sevri, İbnul Mubarek ve Şafinin görüşüdür.
Şafi(r.a) şöyle demiştir: “Şehrimiz Mekkede onları böyle 20 rekat kılan gördük”.
Ahmed(r.a) bu hakta çeşitli rivayetler olduğunu demiş ve kesin bir rakam belirlememiştir.
İshak demişdir: “Aksine biz Ubeyy bin Kabdan rivayet edildiyi üzre 41 rekat görüşünü seçiyoruz”.”
Kaynak: Ebu İsa Et Tirmizi: El Camiul Kebir: 2/159-160
Darul Ğarbil İslami: 1416/1996


Hanefi alimlerinden Şihabuddin Eş Şibli (v. 1021 h/1612 m) “Tebyinul Hakaik” üzerine yazdığı haşiyede, şarihin “teravih 20 rekatdir” sözlerini izah mahiyetinde diyor ki:
أي عندَنا , وبه قال الشافعي وأحمدُ , ونقَله القاضي عياض عن جمهورِ العلماء
“Yani: Bize (Hanefilere) göre. İmam Şafi ve Ahmed de bu görüştedir. Kadi İyad bu görüşü alimlerin cumhurundan nakletmişdir.”
Kaynak: Fahruddin EZ Zeylei: Tebyinul Ha:kaik 1/178
Kahire: El Metbeatul Kubra: 1313



KONU İHTİLAFLI, İSTEYEN 8 VEYA 20 KILSIN
 
M Çevrimdışı

Muvahhid Faruk

* لا أمثل إلا نفسي *
İslam-TR Üyesi
«Teravihin Rekat Sayısı»Cumhura alimlere göre 20 rekattır. İmam Malikin mezhebine göre ise 36 rekattır.Soru:Teravihi İslam Tarihinde 8 rekat olarak kılan veya kılınmasını söyleyen alimler varmı?Not: Cevap yazacak olan arkadaşlardan ricam kaynak vererek yazsınlar.
 
M Çevrimdışı

Muvahhid Faruk

* لا أمثل إلا نفسي *
İslam-TR Üyesi
Amelde Hanefi!Diyorsunki: KONU İHTİLAFLI, İSTEYEN 8 VEYA 20 KILSINBu senin fikrinmi? Yoksa fakihlerin görüşümü?
 
Üst Ana Sayfa Alt