Neler yeni
İslami Forum, Dini Forum, islami site, islami sohbet, radyo, islami bilgiler

İslam-tr.org'a hoş geldiniz! Hemen üye olun ve kendi konularınızı, düşüncelerinizi paylaşarak bu platforma katılın. Oturum açtıktan sonra, İslam dini, tarih ve güncel konularla ilgili paylaşımlarda bulunabilirsiniz.

Tesbih Namazı'nın Hükmü

E Çevrimdışı

Ehli_Hadis

Aktif Üye
İslam-TR Üyesi
TESBİH NAMAZININ HÜKMÜ



Şüphesiz hamd yalnız Allah'adır. O'na hamd eder, O'ndan yardım ve mağfiret dileriz. Nefislerimizin şerlerinden, amellerimizin kötülüklerinden Allah'a sığınırız. Allah'ın hidayet verdiğini kimse saptıramaz. O'nun saptırdığını da kimse doğru yola iletemez. Şehadet ederim ki, Allah'tan başka hiçbir ilâh yoktur. O, bir ve tektir, O'nun ortağı yoktur. Yine şehadet ederim ki, Muhammed Allah'ın kulu ve Rasûlüdür.

"Ey iman edenler! Allah'tan nasıl korkmak gerekirse öyle korkun ve siz ancak müslümanlar olarak ölünüz." (Al-i İmran 103)

"Ey insanlar! Sizi tek bir candan yaratan ve ondan da eşini var eden, her ikisinden birçok erkek ve kadın türeten Rabbinizden korkun. Kendisi adına birbirinizden dileklerde bulunduğunuz Allah'tan ve akrabalık bağlarını kesmekten de sakının. Şüphesiz Allah üzerinizde tam bir gözetleyicidir." (Nisâ 1)

"Ey iman edenler! Allah'tan korkun ve dosdoğru söz söyleyin. O da amellerinizi lehinize olmak üzere düzeltsin, günahlarınızı da mağfiret etsin. Kim Allah'a ve Rasûlüne itaat ederse büyük bir kurtuluşla kurtulmuş olur." (Ahzâb 70-71)

Tesbih kelimesi, ‘s-b-h’ kökünden türetilmistir. Lügatte; suyun içinde süratle yürümek, yüzmek, yıldızların kendi yörüngelerinde akması, temizleme, pek temiz tutma, yüceltme anlamlarına gelir. Cevherî, Sıhah, Beyrut 1306, I, 372; İbn Manzûr, Lisânü’l-‘Arab, Beyrut 1955, II, 81; Zebîdî, Tâcü’l-‘Arûs, Beyrut 1306, II, 156.

Kur’an’da bu kökten gelen kelimeler, “Allah’ı noksan sıfatlardan ve ulûhiyete aykırı seylerden tenzih ve takdis ederim” manasındadır. İbn Manzur, , Lisânü’l-‘Arab 81; Zebidi, Tâcü’l-‘Arûs, Beyrut II, 156- 157; Cevheri, Sıhah, Beyrut I, 372;

Istılah yönünden tesbih ise, Allah Teâlâ’yı noksan sıfatlardan tenzih etme ve O’nun adını yüceltmeyi ifade eder. Deruni bir iç duyarlılık ve tabii bir halde Allah’a yönelerek O’nu anmadır.

Sebeha kökünden türeyen subha tabiri ise daha çok nafile namaz manasında kullanılmıs olup tesbih manası gözükmez. Nevevî, bu tabiri nafile ile izah etmektedir. İbnü’l-Esîr, en-Nihâye’de öncelikle ‘zikr’e ve ‘nafile namaz’a ‘Subha’ denildigini belirtmektedir. Daha sonra ‘Nafile’ ve ‘Subha’ kelimelerinin birbirine olan uygunlugunu ifade ederek söyle demektedir: “Subha, nafile ibadet manasında kullanılır. Yani farz olan namaza nafile olarak ilave edilen ibadetlerdir. Böylece nafile namazlar “subha” olarak isimlendirilmislerdir. İbnü’l-Esîr, en-Nihâye fî Garîbi’l-Hadîs, Beyrut 1979, II, 331.

حدثنا عبد الرحمن بن بشر بن الحكم النيسابوري ثنا موسى بن عبد العزيز ثنا الحكم بن أبان عن عكرمة عن بن عباس : أن رسول الله صلى الله عليه وسلم قال للعباس بن عبد المطلب يا عباس يا عماه ألا أعطيك ألا أمنحك ألا أحبوك ألا أفعل بك عشر خصال إذا أنت فعلت ذلك غفر الله لك ذنبك أوله وآخره قديمه وحديثه خطأه وعمده صغيره وكبيره سره وعلانيته عشر خصال أن تصلي أربع ركعات تقرأ في كل ركعة فاتحة الكتاب وسورة فإذا فرغت من القراءة في أول ركعة وأنت قائم قلت سبحان الله والحمد لله ولا إله إلا الله والله أكبر خمس عشرة مرة ثم تركع فتقولها وأنت راكع عشرا ثم ترفع رأسك من الركوع فتقولها عشرا ثم تهوي ساجدا فتقولها وأنت ساجد عشرا ثم ترفع رأسك من السجود فتقولها عشرا ثم تسجد فتقولها عشرا ثم ترفع رأسك فتقولها عشرا فذلك خمس وسبعون في كل ركعة تفعل ذلك في أربع ركعات إن استطعت أن تصليها في كل يوم مرة فافعل فإن لم تفعل ففي كل جمعة مرة فإن لم تفعل ففي كل شهر مرة فإن لم تفعل ففي كل سنة مرة فإن لم تفعل ففي عمرك مرة



Abdurrahman b. Bisr b. El-Hakem (ö. 260/874) Musa b. Abdulaziz (el-Adeni) (ö. 175/791) Hakem b. Ebân (ö. 154/771) ‘Ikrime (ö. 104/722) İbn Abbâs (ö. 68/687)

İbn Abbâs anlatıyor:Resûlullah (sallallahu aleyhi ve sellem) Abbâs b.
Abdilmuttalib’e dediler ki:Ey Abbâs, ey amcacıgım! Sana bir iyilik yapmayayım mı? Sana bagısta bulunmayayım mı? Sana ikram etmeyeyim mi? Sana on haslet(in hatırlatmasını) yapmayayım mı? Eger sen bunu yaparsan, Allah senin bütün günahlarını önceki- sonraki, eskisi-yenisi, hataen yapılanı-kasten yapılanı, küçügünü büyügünü, gizlisini alenisini yani hepsini affeder. Bu on haslet sunlardır dört rekât namaz kılarsın, her bir rekâtte Fâtiha sûresi ve bir sûre okursun. Birinci rekâtte kırâati tamamladın mı, ayakta oldugun halde on bes defa “Sübhânallâhi velhamdulillâhi ve lâilâhe illâllahü vallâhü ekber” dersin. Sonra rükû yapıp, rükûda iken aynı kelimeleri on kere söylersin. Rükûdan basını kaldırır on defa da ayakta okursun. Sonra secde edip, secdede iken onları onar kere söylersin. Sonra basını secdeden kaldırıp onları onar kere (iki secde arasında) oturdugun sırada yerde okursun. Sonra tekrar secde edip aynı seyleri onar defa söylersin. Sonra basını kaldırır, bunları on defa daha söylersin. Böylece her bir rek‘âtte yetmis bes defa söylemis olursun.

Aynı seyleri dört rekâtte yaparsın (cem‘an üç yüz tesbih eder). Dilersen bu namazı her gün bir kere kıl. Her gün kılamazsan haftada bir kere kıl, haftada kılamazsan her ayda bir kere kıl. Ayda olmazsa yılda bir kere kıl. Yılda da kılamazsan ömründe bir defa olsun kıl”.

Tahriç ve Tahkik:Ebû Dâvud, es-Sünen, (Salât) II, 29, nr: 1297;İbn Mâce, es-Sünen, (İkâmetu’s-Salâti ve’s-Sünneti fîhâ, 190), I, 442, no: 1387;İbn Huzeyme, Sahihu İbn Huzeyme, Beyrut 1971, II, 223, no: 1216; Taberânî, el-Mu‘cemü’l-Kebîr, Bagdad 1984, XI, 194–195;Ebû Ya‘lâ el-Halîlî, el- İrsâd fî Ma‘rifeti Ulemâi’l-Hadîs, Riyad 1989, I, 327; Beyhakî, es-Sünenü’l-Kübrâ, Haydarâbâd 1966, III, 51.

Musa b. Abdulaziz el-Adenî: Dogru sözlü bir kimsedir. Hıfzının zayıf olması sebebiyle hata etmistir. İbn Ma‘în (ö. 233/847) ve Nesâî (ö. 303/915) onun zararsız (Lâ be’se bihî) oldugu görüsündedirler İbn Hıbbân onu güvenilir raviler içinde zikrederek ve “Belki de yanıldı” demistir. İbnü’l-Medînî, zayıf oldugu görüsündedir. Tehzîbü’t-Tehzîb, X, 356. İbn Hacer onun hakkındaki görüsleri su sekilde özetlemektedir: “Musa b. Abdilaziz, adaletine hükmedilen bir ravidir, güvenilir olmakla birlikte zabt yönünden kusurludur. Tehzîbü’t-Tehzîb, X, 318; Takrîbü’t-Tehzîb, II, 285–286.

Hakem b. Ebân: Ahmed, İbn Ma‘în, İbnü’l-Medînî (ö. 234/848), İbn Numeyr, Nesâî ve ‘Iclî (ö. 261/875), onun güvenilir oldugu görüsündedir. İbn Uyeyne “Onun benzerini görmedim” demekte, Ebû Zür‘a ise “Salih” olarak nitelendirmektedir. İbn Hıbbân onu güvenilir raviler arasında zikrederek, “Belki de yanıldı” demekte ve Hakem b. Ebân’ı su sekilde savunmaktadır: “,İbrahim b. Hakem babasından (yani Hakem b. Ebân’dan) hadis rivayet etmistir. Ancak ,İbrahim’in rivayetinde zayıf hadisler bulunmaktadır. Dolayısıyla burada ,İbrahim zayıftır”. İbn Huzeyme, hadis bilginlerinin Hakem b. Eban’dan rivayet edilen hadisleri delil olarak kullanma hususunda farklı görüslerde olduklarını söylemektedir. Abdullah b. Mübârek (ö. 181/797) onu zayıf olarak görürken, İbn ‘Adiyy de onda zayıflık bulundugunu kabul etmektedir. Tehzîbü’t-Tehzîb, II, 423–424. İbn Hacer ise onun dogru sözlü ve âbid bir kisi olmasına ragmen çokça yanıldıgını belirtmektedir. Takrîbü’t-Tehzîb, I, 190.

Ahmed b. Hanbel rahımullah


İshak b Hânî, Ahmed b Hanbel’e tesbih namazı hakkındaki hadis soruldugunda senedinin zayıf oldugunu söyledigini nakletmiştir.Abdullah b. Abdullah b. Ahmed, Mesâilü İmam Ahmed, Beyrut 1988, s. 89

Ebu'l-Ferec İbnü’l-Cevzî



İbnü’l’CevzîMünzirî, ve Ukaylî’nin tesbih namazı hakkındaki görüşünü şu şekilde naklettiler:“Tesbih namazı hakkındaki hadis sabit degildir”. İbnü’l-Cevzî, Mevzûât, Medine 1966, II, 146. Münzirî, Muhtasaru Süneni Ebî Dâvud, Beyrut trz. , II, 89.

Firûzâbâdî



Firûzâbâdî (ö: 826/1423),“Tesbih namazı hakkında sahih hadis yoktur demektedir. El-Leknevî, er- Raf‘ ve’t-Tekmîl, Haleb 1968, s. 141.

Şevkânî rahımullah



Şevkânî tesbih namazı hadisi hakkında şöyle der:peygamber (sallallahu aleyhi ve sellem) sözü ile haşir neşir olan her bir kimse bu hadiste görecegi şeyi kendinde de bulacaktır. Allah Teala kendisiyle ilgili vuku bulan her işte genişlik kılmıştır. Söz konusu hadis ise sahihlik, zayıflık ve mevzuluk arasında tereddütlüdür. Yapılması sahih olana yapışmak gerekir. Kendisinde şek ve şüphe olmayan ise sahihtir.” Şevkânî, es-Seylü’l-Cerâr el-Mütedeffik alâ Hadâikı’l-Ezhâr, Beyrut 1980, I, 328.

Muhammed b Salih el-Useymin



س 393: ما صلاة التسبيح؟
الجواب : صلاة التسبيح لا تصح عن النبي صلى الله عليه وسلم ، قال الإمام أحمد – رحمه الله تعالى – في حديثها لا يصح، وقال شيخ الإسلام ابن تيمية – رحمه الله -: (( أنه كذب، ونص أحمد وأئمة أصحابه على كراهتها ولم يستحبها إمام، وأما أبو حنيفة، ومالك، والشافعي فلم يسمعوها بالكلية))، هذا كلام شيخ الإسلام ابن تيمية- رحمه الله – وما ذكره- رحمة الله تعالى – فهو حق، فإن هذه الصلاة لو كانت صحيحة عن النبي صلى الله عليه وسلم لنقلت إلى الأمة نقلاً لا ريب فيه لعظم فادتها ولخروجها عن جنس الصلوات، بل وعن جنس العبادات فلا نعلم عبادة يخير فيها هذا التخيير بحيث تفعل كل يوم، أو في الأسبوع مرة، أو في الشهر مرة، أو في الحول مرة، أو في العمر مرة فإن ما خرج عن نظائره اهتم الناس بنقله، وشاع فيهم لغرابته، فلما لم يكن هذا في هذه الصلاة علم أنها ليست مشروعة، ولهذا لم يستحبها أحد من الأئمة.

Soru-293:Tesbih Namazı nedir?

Cevap Bu konuda Muhammed b Salih el-Useymin şöyle der: Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem’den sahih bir yolla tesbih namazı diye bir namaz rivayet edilmemiştir.İmam Ahmed tesbih namazı ile ilgili hadisin sahih olmadığını söylemiştir.Şeyhülİslam İbn Teymiyye şöyle dedi: Bu bir yalandır İmam Ahmed ve onun öğrencisi olan imamlar bunun mekruh olduğuna hükmetti.İmam onun müstehap olmadığını söyledi.Ebu Hanife Malik ve Şafii ise böyle bir hadisi hiç duymadılar.Şeyhülİslam İbn Teymiyye’nin söyledikleri budur ve onun zikrettiği şeyler gerçektir.Eğer Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem gerçekten böyle bir namazı kılmış veya tavsiye etmiş olsaydı çok büyük faydaları olduğu ve diğer namazlardan hatta diğer ibadetlerden farklı olduğu için şüphe edilmeyecek şekilde bu ümmete nakledilirdi Biz bu şekilde günde bir defa veya haftada bir defa veya ayda bir defa veya yılda bir defa veya ömürde bir defa diye muhayyer bırakılan başka bir ibadet bilmiyoruz.Benzerlerinden çok farklı olan bir şeyi nakletmeye insanlar özen gösterirler.Ondaki gariplikler insanlar arasında yaygın bir şekilde konuşulur.Bu namazda böyle bir şey olmayınca bunun meşru olmadığı anlaşılır Bu sebeple imamlardan hiçbiri böyle bir namazı hoş karşılamamışlardır.Feteva Erkani’l-İslam. Muhammed b Salih el-Useymin

896- سئل فضيلة الشيخ‏:‏ عن صلاة التسبيح كيف تؤدى‏؟‏ ومتى تصلى‏؟
Şeyhten soruldu Tesbih namazı nasıl eda edilir ve ne zaman kılınır:

فأجاب فضيلته بقوله‏:‏ قبل أن نجيب على حكم صلاة التسبيح نبين صفتها على حسب ما روي عن ابن عباس – رضي الله عنهما – قال‏:‏ قال رسول الله صلى الله عليه وسلم للعباس بن عبد المطلب‏:‏ ‏(‏يا عباس، يا عماة‏:‏ ألا أعطيك‏؟‏ ألا أمنحك‏؟‏ ألا أحبوك‏؟‏ ألا أفعل بك عشر خصال إذا أنت فعلت ذلك غفر الله لك ذنبك، أوله وأخره، وقديمه وحديثه، وخطأه وعمده، وصغيره وكبيره، وسره وعلانيته‏؟‏ عشر خصال‏:‏ إن تصلي أربع ركعات، تقرأ في كل ركعة بفاتحة الكتاب وسورة، فإذا فرغت من القراءة في أول ركعة فقل وأنت قائم‏:‏ سبحان الله، والحمد لله، ولا إله إلا الله، والله أكبر، خمس عشرة مرة، ثم تركع فتقولها وأنت راكع عشراً، ثم ترفع رأسك من الركوع فتقولها عشراً، ثم تهوي ساجداً وتقولها وأنت ساجد عشراً ثم ترفع رأسك أومن السجود فتقولها عشراً، ثم تسجد فتقولها عشراً، ثم ترفع رأسك من السجود فتقولها عشراً، فذلك خمس وسبعون في كل ركعة، تفعل ذلك في أربع ركعات، وإن استطعت أن تصليها في كل يوم مرة فافعل، فإن لم تستطع ففي كل جمعة مرة، فإن لم تفعل ففي كل شهر مرة، فإن لم تفعل ففي كل سنة مرة، فإن لم تفعل ففي عمرك مرة‏)‏، هذا أمثل ما روي فيها‏.‏
والحديث رواه أبو داود‏[‏في الصلاة، باب‏:‏ صلاة التسبيح ح‏(‏1297‏)‏، ورواه الترمذي في الصلاة باب‏:‏ ما جاء في صلاة التسبيح ح‏(‏482‏)‏ وقال‏:‏ حديث غريب‏.‏‏]‏ ، وابن ماجة‏[‏في إقامة الصلاة باب‏:‏ ما جاء في صلاة التسبيح ح‏(‏1386‏)‏ و ‏(‏1387‏)‏‏.‏‏]‏ ، وابن خزيمه‏[‏في أبواب التطوع باب‏:‏ صلاة التسبيح 2/223 ح‏(‏1216‏)‏‏.‏‏]‏ في صحيحه وقال‏:‏ إن صح الخبر فإن في القلب من هذا الإسناد شيئاً‏.‏
وقد اختلف الناس في صلاة التسبيح في صحة حديثها والعمل به‏:‏
فمنهم من صححه، ومنهم من حسنه، ومنهم من ضعفه ومنهم من جعله في الموضوعات‏.‏
وقد ذكر ابن الجوزي أحاديث صلاة التسبيح وطرقها وضعفها كلها، وبين ضعفها وذكره في كتابه الموضوعات‏.‏
قال الترمذي‏:‏ روي عن النبي صلى الله عليه وسلم في صلاة التسبيح غير حديث، قال‏:‏ ولا يصح منه كبير شيء‏.‏
ونقل النووي عن العقيلي‏:‏ ليس في صلاة التسبيح حديث يثبت، وكذا ذكره ابن العربي وآخرونليس فيه حديث صحيح ولا حسن، وقال النووي‏:‏ في استحبابها نظراً؛ لأن حديثها ضعيف، وفيها تغيير لنظم الصلاة المعروفة فينبغي أن لا تفعل بغير حديث، وليس حدينها ثابت‏.‏ ذكره في شرح المهذب‏.‏
ونقل السيوطي في اللآلئ عن الحافظ ابن حجر قوله‏:‏ والحق أن طرقه كلها ضعيفة، وأن حديث ابن عباس يقرب من شرط الحسن إلا نه شاذ لشدة الفردية فيه، وعدم المتابع، والشاهد من وجه معتبر ومخالفة هيئتها لهيئة باقي الصلوات‏.‏
وموسى بن عبد العزيز وإن كان صادقاً صالحاً فلا يحتمل منه هذا التفرد، وقد ضعفها ابن تيميه، والمزي، وتوقف الذهبي، حكاه ابن عبد الهادي عنهم في أحكامه أهـ كلامه‏.‏
مع أنه في جوابه عما قيل في بعض أحاديث المشكاة قال‏:‏ ‏"‏الحق أنه في درجة الحسن لكثرة طرقه‏"‏ فاختلف كلامه فيه – رحمه الله – والله أعلم‏.‏
وقال صاحب الفروع في حديث صلاة التسبيح‏:‏ رواه أحمد، وقال‏:‏ لا يصح، قال‏:‏ وادعى شيخنا أنه كذب، كذا قال، ونص أحمد وأئمة أصحابه على كراهتها، ولم يستحبها إمام‏.‏ واستحبها ابن المبارك على صفة لم يرد بها الخبر لئلا تثبت سنة بخبر لا أصل له، قال‏:‏ وأما أبو حنيفة، ومالك، والشافعي فلم يسمعوها بالكلية‏.‏
هذا كلام صاحب الفروع أحد تلاميذ شيخ الإسلام ابن تيميه – رحمهم الله تعالى -‏.‏
والذي يترجح عندي أن صلاة التسبيح ليست بسنة، وأن خيرها ضعيف وذلك من وجوه‏:‏
الأول‏:‏ أن الاصل في العبادات الحظر والمنع حتى يقوم دليل تثبت به مشروعيتها‏.‏
الثاني‏:‏ أن حديثها مضطرب، فقد اختلف فيه على عدة أوجه‏.‏
الثالث‏:‏ أنها لم يستحبها أحد من الأئمة، قل شيخ الإسلام ابن تيميه رحمه الله تعالى‏:‏ ‏"‏قد نص أحمد وأئمة أصحابه على كراهتها ولم يستحبها إمام‏"‏‏.‏ قال‏:‏ ‏"‏وأما ابو حنيفة ومالك والشافعي فلم يسمعوها بالكلية‏"‏‏.‏
الرابع‏:‏ أنه لو كانت هذه الصلاة مشروعة لنقلت للأمة نقلاً لا ريب فيه، واشتهرت بينهم لعظم فائدتها، ولخروجها عن جنس العبادات‏.‏ فإننا لا نعلم عبادة يخير فيها هذا التخير، بحيث تفعل كل يوم، أو في الأسبوع مرة، أو في الشهر مرة، أو في الحول مرة، أو في العمر مرة، فلما كانت عظيمة الفائدة، ارجة عن جنس الصلوات، ولم تشتهر، ولم تنقل علم أنه لا أصل لها، وذلك لأن ما خرج عن نظائره، وعظمت فائدته فإن الناس يهتمون به وينقلونه ويشيع بينهم شيوعاً ظاهراً، فلما لم يكن هذا في هذه الصلاة علم أنها ليست مشروعة، ولذلك لم يستحبها أحد من الأئمة كما قال شيخ الإسلام ابن تيميه – رحمه الله تعالى -‏.‏
وإن فيما ثبتت مشروعيته من النوافل لخير وبركة لمن أراد المزيد، وهو في غنى بما ثبت عما فيه الخلاف والشبهة، والله المستعان‏.‏


Şey (Muhammed b Salih el-Useymin) şu sözleriyle cevap verdi ilk önce Tesbih namazının hükmünü bilmemiz gerekir İbn Abbas radıyallahu anh’dan onun nasıl kılınacağını açıklarız dedi ki İbn Abbâs anlatıyor: Resûlullah (sallallahu aleyhi ve sellem) Abbâs b. Abdilmuttalib’e dediler ki:“Ey Abbâs, ey amcacıgım! Sana bir iyilik yapmayayım mı? Sana bagışta bulunmayayım mı? Sana ikram etmeyeyim mi? Sana on haslet(in hatırlatmasını) yapmayayım mı? Eger sen bunu yaparsan, Allah senin bütün günahlarını önceki- sonraki, eskisi-yenisi, hataen yapılanı-kasten yapılanı, küçügünü büyügünü, gizlisini alenisini yani hepsini affeder. Bu on haslet sunlardır dört rekât namaz kılarsın, her bir rekâtte Fâtiha sûresi ve bir sûre okursun. Birinci rekâtte kırâati tamamladın mı, ayakta oldugun halde on bes defa “Sübhânallâhi velhamdulillâhi ve lâilâhe illâllahü vallâhü ekber” dersin. Sonra rükû yapıp, rükûda iken aynı kelimeleri on kere söylersin. Rükûdan basını kaldırır on defa da ayakta okursun. Sonra secde edip, secdede iken onları onar kere söylersin. Sonra basını secdeden kaldırıp onları onar kere (iki secde arasında) oturdugun sırada yerde okursun. Sonra tekrar secde edip aynı seyleri onar defa söylersin. Sonra basını kaldırır, bunları on defa daha söylersin. Böylece her bir rek‘âtte yetmis bes defa söylemis olursun.

Aynı seyleri dört rekâtte yaparsın (cem‘an üç yüz tesbih eder). Dilersen bu namazı her gün bir kere kıl. Her gün kılamazsan haftada bir kere kıl, haftada kılamazsan her ayda bir kere kıl. Ayda olmazsa yılda bir kere kıl. Yılda da kılamazsan ömründe bir defa olsun kıl”.bu şekliyle rivayet olunmuştur.

Ebu Davud Salatu Tesbih (1297) Tirmizi (482) Tirmizi dedi ki Gariptir İbn Mace (1386/1387) İbn Huzeyme 2/223 no:1216) dedi ki: Şayet bu haber doğruysa kalpte bu senet hakkında bir tereddüt var (İbn Huzeyme’nin sözü burada bitti) insanlar tesbih namazı hakkında hadisin sıhhati ve onunla amel etme hususunda ihtilaf ettiler bazıları onu sahih’ledi bazıları hasen olarak gördüler bazılarıda zayıf’ladılar bazılarıda onu uydurma hadislerden kaydettiler İbn’ul Cevziyye tesbih namazı hadislerini zikretmiştir ve onun geliş yollarını zayıf oluşunu bütünüyle zikretmiştir.onun zayıflığını açıkladı ve Mevduat kitabında zikretti Tirmizi dedi ki tesbih namazı hakkında Rasül sallallahu aleyhi ve sellem den hadis rivayet olunmuştur başka bir hadiste buyurdu ki Allah Rasülü ondan daha sağlam büyük bir şey yoktur.

Ukayli’den Nevevi nakleder ki:Tesbih namazı hakkında hadis sabit olmamıştır ve böylece İbnu’l Arabi ve ondan sonra gelenler zikrettiler onun hakkında (Tesbih namazı hakkında) ne sahih nede hasen hadis yoktur Nevevi dedi ki: “Tesbih namazının müstehap olup olmadıgı konusunda tartısma vardır çünkü bu hadis zayıftır ve bu namaz bilinen namaz sekillerinden farklıdır. Delil olmaksızın onunla amel edilmemesi gerekir ki bu konudaki hadis sabit degildir.Bunu Şerhul Muhezzeb kitabında zikretti.(Nevevî, El-Mecmû‘Serhu’l-Mühezzeb, Dâru’l-Fikr trz. , II, 54;)

Suyuti İbn Hacer’den el-Leali’de nakler ki İbn Hacer Telhîsu’l-Habîr’şöyle der:“Gerçek olan şu ki hadisin bütün tarîkleri zayıftır. İbn Abbâs hadisi ise hasen şartına yaklaşıyor ancak o da seneddeki teferrüdden dolayı şâzdır. Hadisin geçerli olabilmesi için yeterli delil yoktur. Musa b. Abdilaziz dogru sözlü Salih bir kimse olup hadisi teferrüdden kurtarsa bile tesbih namazının kılınış şeklinin diger namazların şeklinden faklı olması sebebiyle hadis şâzdır. İbn Hacer, Telhîsu’l-Habîr, II, 7.İbn Teymiyye zayıf demiştir Mizzi ve Zehebi aynı şey üzerinde durdular (Yani zayıf olduğunda) Bu hadis hakkında İbnul Abdul Hadi onların sözlerini hükümlerini anlattı bununla beraber Ehadisil Mişkat’da cevaben dedi ki:Gerçek şu ki hasen derecesindedir o hadisin geliş yollarının çokluğundan ama Onun bu sözünde ihtilaf edildi Allah ona merhamet etsin en iyisini Allah bilir.Furu sahibi dedi ki İmam Ahmed tesbih namazı ile ilgili hadisin sahih olmadığını söylemiştir.Şeyhülİslam İbn Teymiyye şöyle dedi: Bu bir yalandır İmam Ahmed ve onun öğrencisi olan imamlar bunun mekruh olduğuna hükmetti.İmam onun müstehap olmadığını söyledi.Ebu Hanife Malik ve Şafii ise böyle bir hadisi hiç duymadılar İbn teymiyye nin öğrencilerinden birisi Sahıbul Furuda söz budur.Allah onların hepsine rahmet etsin .Benim Kanaatim tercih ediyorum ki Muhakkak Tesbih namazı sünnet değildir.İbn Useymin Fetvalar c.14

Şeyh Bin baz rahımullah

حكم صلاة التسابيح

س: ما حكم صلاة التسابيح ؟

ج : اختلف العلماء في حديث صلاة التسابيح والصواب أنه ليس بصحيح لأنه شاذ ومنكر المتن ومخالف للأحاديث الصحيحة المعروفة عن النبي صلى الله عليه وسلم في صلاة النافلة ، الصلاة التي شرعها لعباده في ركوعها وسجودها وغير ذلك، ولهذا الصواب : قول من قال بعدم صحته لمـا ذكرنا ولأن أسانيده كلها ضعيفة، والله ولي التوفيق.
من فتاوى شيخ بن باز رحمه الله من مجموع فتاوى ومقالات متنوعة /ج 11،

Tesbih Namazının Hükmü



Sual:Tesbih Namazının Hükmü Nedir..?

Cevap:Tesbih namazı ve doğruluğu hakkında ulema ihtilaf etti muhakkak ki, o sahih değildir o hadis şazdır metni münkerdir.nafile namaz hakkında Rasülullah sallallahu aleyhi ve sellem’den gelen bilinen sahih hadislere muhaliftir namazın şeriatta ibadet için onun rukusu secdesi ve başka rukunleri bunun için doğrudur bunun doğruluğu için kimin sözü sıhhatinin olmadığını söylerse onu biz senedleriyle zikrettik bütünüyle zayıftır başarı Allah’tandır. Şeyh Bin baz rahımullah çeşitli mekaleler ve toplu fetvalarından c.11

Ebu İshak el-Huveyni



Elbani'nin Mısırlı talebesi Şeyh Muhaddis Ebu İshak el-Huveyni:Tesbih namazını açıklarmısınız sorusuna şöyle cevap vermiştir:Şeyh dedi ki: Vallahi Tesbih namazını sahih gören çok hadis ehli var aynı zamanda bu hadisi hadis ehlinden zayıf görenlerde çok bu konuda bazı alimler bunun zayıf olduğuna inandılar fakat benim düşüncem ki ben onun zayıf olduğunu düşünüyorum biraz önce dediğim gibi onu sahih sayanlar çok Şeyh Elbani dahi (bunu sahihlemiştir) bu hadis hakkında beni en çok şaşırtan Şeyh abdurrahman el-Yemeni bu konuda Onun kendi Haşiyesinde Ferdil mecmua isimli eseridir (Şeyh İshak Huveyni devamla dedi ki)bu hadis üzerinde önceden çok araştırma yaptım ben onun zayıf olduğuna karar verdim…

Şeyh Dr Sefer bin Abdul Rahman el-Hawali


  • حكم صلاة التسابيح
  • الشيخ الدكتور سفر بن عبدالرحمن الحوالي
  • من محاضرة: الأسئلة
السؤال: ما حكم صلاة التسابيح؟


Tesbih Namazının Hükmü:

Şeyh Dr Sefer bin Abdul Rahman el-Hawali
Sorular Adı altında Gönderilen:
Soru:Tesbih Namazının Hükmü nedir:

الجواب: الراجح أنها لا تصح، وهو قول شَيْخ الإِسْلامِ ابن تيمية، والحديث الوارد فيها ضعيف والمتن منكر، فأنت لو قرأت المتن وحده، فسوف ترى النكارة فيه واضحة، وهذا هو قول العلماء الأفذاذ، وقد يوجد من يخالفهم، لكن أنت اتبع ما هو الأرجح والأفضل
.
Cevap:Tercih edilen kavle göre muhakkak o sahih değildir İşte bu söz Şeyhülİslam İbn Teymiyye’nin sözüdür Tesbih namazı hakkında gelen hadis zayıftır metinleride münkerdir Şayet sen metinlerinden birini okursan açıkça onda münkerliği göreceksin işte bu ulemanın sözüdür sen onlara muhalefet edeni aksini söyleyenleride bulabilirsin fakat sen ittiba edeceksen bu daha tercih edilen ve daha efdal olur (yani zayıf ve metni münker olanı tercih edersin) http://www.alhawali.com/


  • حكم صلاة التسابيح
  • الشيخ الدكتور سفر بن عبدالرحمن الحوالي
  • من محاضرة: الأسئلة

السؤال: هل صلاة التسابيح صحيحة؟

Tesbih Namazının Hükmü:
Şeyh Dr Sefer bin Abdul Rahman el-Hawali
Sorular Adı altında Gönderilen:
Soru: Tesbih Namazı Sahih midir

الجواب: صلاة التسابيح ليست صحيحة على القول الراجح
.

Cevap:Tercih edilen söze göre Tesbih namazı Sahih değildir. http://www.alhawali.com/


  • حكم صلاة التسابيح
  • الشيخ الدكتور سفر بن عبدالرحمن الحوالي
  • من محاضرة: الأسئلة
Tesbih Namazının Hükmü:

Şeyh Dr Sefer bin Abdul Rahman el-Hawali
Sorular Adı altında Gönderilen:

السؤال: سمعت من شخص يقول في صلاة التسبيح: لا بد أن يصليها الإنسان في اليوم مرة، أو في الأسبوع مرة، أو في الشهر مرة، أو في السنة مرة، أو في العمر مرة، ما هو تعليقكم حول هذا؟


Soru:Bir kısım şahıslar Tesbih namazı hakkında şöyle dediklerini işittim İnsanın günde bir sefer onu kılması gerekir veyahutta haftada bir veya ayda bir veya senede bir veyahutta ömründe bir defa bu cerceve içerisinde sizin görüşünüz nedir.

الجواب: صلاة التسبيح اختلف فيها العلماء، وسبب الخلاف: الحكم على الحديث، والراجح أنها لم تصح ولم تثبت.
فالإنسان لا يتعبد الله تعالى إلا بما شرع، وفيما ثبت وصح الكفاية، ففي حديث الولي: قال النبي صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ -فيما يرويه عن ربه-: {وما تقرب إلي عبدي بشيء، أحب إلي مما افترضته عليه } فالفرائض معروفة، وكذلك النوافل الثابتة، مثل: السنن الرواتب، والوتر، وصلاة الضحى، وغيرها مما ثبت النص به، فهذا فيه الكفاية عن الأمر المختلف فيه، فالراجح أنها لم تصح عن النبي صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ، ولهذا فإنها تدخل في البدع.

Cevap: Tesbih namazı hakkında alimler ihtilaf ettiler bu ihtilafın sebebi hadis üzerine olan hükümdür tercih edilende budur.o sahihlenmedi ve sabit olmadı insan ancak Yüce Allah’a şeriatın getirmiş olduğu ile ibadet eder.Bunun yeterli olması sahih olması ve sabit olmasıyladır Kudsi hadisinde Nebi s.a.v buyurdu ki: Rabbinden kulum bana bir şeyle yaklaşırsa bana sevimli olan onun üzerine farz kıldıklarımdır farzlar belirlenmiştir nafilelerde böylece sabit olmuştur örnek…..Ravatip sünnetleri Vitir Duha namazı (Evvabin) bunların dışında olanlar nas ile tespit olmuştur bu konu hakkında ceşitli emirlere bunlar kıfayet eder yalnız tercih edilen görüşe göre Rasül sallallahu aleyhi ve sellem’den sahih olmadığı (Tesbih Namazını Kast ediyor) bunun için o bidatlere girer. http://www.alhawali.com/

En iyi bilen Alllah’tır. Allah, efendimiz Muhammed’e, ehli beytine, eşlerine, sahabelerine ve tabiine kıyamet gününe kadar çokça salât etsin. Ve Allah bizi sırati mustakiminden ayırmasın ayaklarımızı dininde sabit kılsın cennetine girmeyi cemalini görmeyi Rasülü’ne komşu olmayı nasip eylesin Allahümme Amin.
 
E Çevrimdışı

Ehli_Hadis

Aktif Üye
İslam-TR Üyesi
Abdurrahman b. Bisr b. El-Hakem (ö. 260/874) Musa b. Abdulaziz (el-Adeni) (ö. 175/791) Hakem b. Ebân (ö.154/771) ‘Ikrime (ö.104/722) İbn Abbâs (ö.68/687)

İbn Abbâs anlatıyor:Resûlullah (sallallahu aleyhi ve sellem) Abbâs b.
Abdilmuttalib’e dediler ki:Ey Abbâs, ey amcacıgım! Sana bir iyilik yapmayayım mı? Sana bagısta bulunmayayım mı? Sana ikram etmeyeyim mi? Sana on haslet(in hatırlatmasını) yapmayayım mı? Eger sen bunu yaparsan, Allah senin bütün günahlarını önceki- sonraki, eskisi-yenisi, hataen yapılanı-kasten yapılanı, küçügünü büyügünü, gizlisini alenisini yani hepsini affeder. Bu on haslet sunlardır dört rekât namaz kılarsın, her bir rekâtte Fâtiha sûresi ve bir sûre okursun. Birinci rekâtte kırâati tamamladın mı, ayakta oldugun halde on bes defa “Sübhânallâhi velhamdulillâhi ve lâilâhe illâllahü vallâhü ekber” dersin. Sonra rükû yapıp, rükûda iken aynı kelimeleri on kere söylersin. Rükûdan basını kaldırır on defa da ayakta okursun. Sonra secde edip, secdede iken onları onar kere söylersin. Sonra basını secdeden kaldırıp onları onar kere (iki secde arasında) oturdugun sırada yerde okursun. Sonra tekrar secde edip aynı seyleri onar defa söylersin. Sonra basını kaldırır, bunları on defa daha söylersin. Böylece her bir rek‘âtte yetmis bes defa söylemis olursun.

Aynı seyleri dört rekâtte yaparsın (cem‘an üç yüz tesbih eder). Dilersen bu namazı her gün bir kere kıl. Her gün kılamazsan haftada bir kere kıl, haftada kılamazsan her ayda bir kere kıl. Ayda olmazsa yılda bir kere kıl. Yılda da kılamazsan ömründe bir defa olsun kıl”.

İbn Mace (1377) Abdurrahman b. Bisr b. El-Hakem hakkında: İbn Hibban onu sikatta zikretmiştir. İbn Ebu Hatim er-Razi saduk sika demiştir. İbn Hacer Askalani Takrib,te sika demiştir. Hafız Zehebi Sika demiştir.

Musa b. Abdulaziz (el-Adeni) hakkında: İbn Hibban onu sikatta zikretmiştir. Nesai Ondan bir beis yoktur demiştir. Bazılarıda zayıf olduğunu söylemiştir.

Hakem b. Ebân hakkında: İbn Hibban onu sikatta zikretmiştir. Ebu Zura er-Razi hakkında salih demiştir. Hakim Müstedrekte saduk demiştir. Nesai sika demiştir. İcli sika demiştir. Zehebi sika demiştir. Yahya b.Main sika demiştir.

İkrime hakkında: İbn Hibban sikatta sika demiştir. İcli sika demiştir.

Hadis hakkında: İbnu,l Mulakin isnadı ceyyid Elbani Sahihu İbn Mace 1147 sahih,tir demiştir. Sahihu Ebu Davud 1297 sahih,tir demiştir. Sahihu Terğib 677,de Sahih Gayrihi demiştir. Sahihu,l-Camiu 7937,de Sahih,tir demiştir. Şeyh Mukbil Sahihu,l-Müsned 582,de Hasen demiştir. İbn Hacer Askalani Salatü,t-Tesbih 1/34,de Hasen demiştir. Bu hususta İbn Mende bir eser tasnif edip ve hadisin kuvvetli olduğunu göstermiştir. Aynı şekilde el-Acurri Hatib Bağdadi Ebu,s-Sad es-Sam,ani Ebu Musa el-Medini İbnu,s-Salah ve Nevevi ile başkaları bu hadisin hasen olduğunu belirtmektedirler.

Hakim dedi ki: Bu Musa b.Abdulaziz,in el-Hakem b.Eban,dan mevsul olarak rivayet ettiği bir hadistir. Bunu ayrıca Ebu Bekr Muhammed b.İshak Ebu Davud Süleyman b. el-Eş,as Ebu Abdurrahman Ahmed b.Şuayb es-Sahih,te tahriç etmiş ve bunu Abdurrahman b.Bişr,den rivayet etmişlerdir. Bunu İshak b. Ebi İsrail de Musa b.Abdulaziz el-Kınbari,den rivayet etmiştir. Yine Hakim dedi ki: Bu hadisi İbnu,l-Mübarek,ten rivayet edenlerin tamamı sika ve sağlam ravilerdir. Abdullah kendisi nezdinde senedi sahih olmayan bir namazı öğretmeye kalkışmakla itham edilemez. Hakim el-Müstedrek (1233-1237)
 
Üst Ana Sayfa Alt