Neler yeni
İslami Forum, Dini Forum, islami site, islami sohbet, radyo, islami bilgiler

İslam-tr.org'a hoş geldiniz! Hemen üye olun ve kendi konularınızı, düşüncelerinizi paylaşarak bu platforma katılın. Oturum açtıktan sonra, İslam dini, tarih ve güncel konularla ilgili paylaşımlarda bulunabilirsiniz.

Tetkik Edilmesi Zorunlu Olan Bir Problem: Cihad

Nesîbe Lena Çevrimdışı

Nesîbe Lena

"عِشْ حَمِيداً، وَمُتْ شَهِيدًا"
Süper Moderatör
Cihad... yalnız başına mücerret bir kelime midir?.. Sırf bir çağrı'dan ibaret midir?.. Yoksa o bir slogan mıdır?.. Cihad'ın yerine göre bir kelime, bir sözcük, bir kavram olması mümkündür. Pratiğe aktarılma yönü bunu belirler. Toplum için, insanları pratik eyleme çekebilmek için bir çağrı da olabilir. Ayrıca toplumu uyarmak ve ona yön vermek için itici bir roket de olabilir. Ancak cihad'ın, sırf soyut bir kavram olarak algılanması ve slogan olarak kalması pratiğe aktarılmaması çok menfidir ve bu önü alınması gerekli büyük bir tehlikedir. Biz Resulullah Aleyhisselam'ın "Ey Allah'ın küheylanı şahlan" sözünü nida şeklinde bağırarak söylediğini biliyoruz. O çağrıyı ve savaş narasını Ashabı da aralarına tekrar edip dururlardı. Ayrıca sahabenin aralarında tekbir getirerek slogan attıklarını mücahitleri cihad hususunda teşvik ettiklerini biliyoruz. Düşmanı yıldırmak, korkutmak ve geri dönüşe zorlamak amacıyla kullanılan tekbir sedalarının, sloganlarının sahabe tarafından kullanıldığını da biliyoruz. Meselenin can alıcı noktası şurasıdır ki onlar bu kavramları, nara ve sloganları savaş hazırlığı yaptıktan sonra mı yoksa davaş hazırlığını yapmadan önce mi kullanıyorlardı?

Sahabenin bu hareketleri şüphesiz ki savaş hazırlığından sonra meydana gelmiştir. Zira müsnet cevap bulamayacak vehoşgörü ile karşılanmayacak bir çağrı'da bulunmak çoğunlukla aksi tesiri yapar, yararından çok zararlı olur. Eğer bir slogan kendisini taşıyacak ve ondan kastedileni gerçekleştirecek temel şahsiyetlerden yoksun ise havaya kurşun sıkmak gibi anlamsızlaşır. Eğer bir söz, kendisini gerektirdiği pratik eyleme dönüşemiyorsa, kendisi ile kastedilen hikmet'in zai olmasına neden olur bunun içindir ki, Müslümanların başkalarını cihada çağırdıkları zaman tam bir hazırlık içinde bulunmaları zorunludur. Onlar önce kendilerini, mallarını ve ellerindeki tüm imkanlarına harcayarak cihad kavramına gerçek anlamlı kazandırmaya cihad naralarından ve sloganlarından neyin kastedildiğini canlı bir şekilde ortaya koymaya memurdurlar. Onlar can pahasına içinde bulundukları cihadı başkalarına kavratmak ve onları da cihadın atmosferine kazandırmak için sürekli irşad ve yol gösterme eğilimi içinde bulunmak ve bu yola Işık tutabilme seviyesine yükselmek zorundadırlar.

Bu asırdaki Müslümanların genelde yaptıkları ise sürekli sloganlar üretmek ve bunları yaymaktır. Değişik frekanslarda ki çeşitli çağrılara sıkça muhatap oldukları halde bu çağrılara eşlik edecek ve içlerine sindirip onları asıl anlamlarını kazandıracak pratikten uzaktırlar. Tabii olarak bu tür hareketler kendinden beklenen sonucu vermemekte ve anlamsızlaşmaktadır. Bunun neticesi olarak düşmanlar laf üretmek, slogan atmak ve bu çelişkili pek çok çağrılarını insanlara sunmakla bir yere varılamayacağı hükmüne varmakta ve ye'se düşmektedirler.


Artık onlar bu tür çağrıları duydukları halde sanki anlamamış gibi bir tavır takınırrken Aslında bu davetlerden kast edilenin ne olduğunu gayet rahat bir şekilde anlamaktadırlar. Ayrıca onlar bu durum karşısında donuk ve basit durmakta her şeyin net olarak görebildikleri halde görmezlikten gelebilmektedirler. Peki tüm bu hareketlerin kaynağı nedir kişi neden bu kadar lakayt kalabilmektedir? Oysa onlar slogan ve nara atmaktan öte idarecilerinin hükümetlerinin nezdinde birdenbire ağırlık sahibi olduklarının ve kendilerinin de bir gücü bulunduğunu ispatın yapay gayreti içerisine girmektedirler.

İsrail ile yapılan anlaşmanın zararlarını kötü tesirlerini gördüğümüz halde şartları ne ile değiştirebiliriz? İsrailin Kudüs hakimiyeti sürerken onu aradan ne tür bir çalışma ile atabiliriz? Dünnyanın dört bir yanındaki her müslüman fert bu günahın sorumluluğunu taşımalıdır. Zira herkes bundan sorumludur.

Ben şahsen bugünkü Müslümanların yeniden gerçek İslam'a onun cihadına davet edilmesi gerektiğine inanıyorum. Bu müslümanları cihada davet ederken Onun için gerekli olan hazırlıkları da tamamlanmalıdır Ancak bu şekilde cihad zamanı gelip çattığında herkes içinde bulunduğu durumun şartlarına boyun eğmeyecek, ölüme biat etmişcesine cihada koşabilecektir. Zira bütün müslümanları Kudüs'leri ve Kudüs'ün haremi için cihada özlem duymaktadırlar. Yine onlar ayette geçen "etrafını bereketli kıldık" sözünün beytülmakdis i kuşatan tüm Şam bölgesini içine aldığını anlayacaklardır, anlamalıdırlar. Burada bir örnek vermemiz gerekirse, Şöyle deriz: Bugün Irak deden İran ile savaşmıştır? İran ne diye Irak'la savaşmış? Bu silahların kullanılacağı yerler İran ve Irak dışında başka yerler olmalı değil midir? Bu silahların Kudüs ve mübarek Harem etrafındaki işgal edilmiş İslam topraklarının kurtarılması için kullanılması daha doğru değil midir? Sömürgeci ve İşgalci güçlerin buradan sökülüp atılması amacıyla kullanılması daha büyük bir görev değil midir? Bu büyük bir problemdir o da anlayış ve zihniyet meselesidir. Problemlerimize değişik açıdan yaklaşma meselesidir. Bu problem Müslümanların kendilerinden istenen şeyleri bilinçli bir şekilde kavrayamaması sorunundan kaynaklanmaktadır.

Öesele Cihad etmek midir yoksa Cihad için hazırlık yapmak mıdır? Mesele düşmana karşı koymak ve ona karşı direnmek midir yoksa Müslümanların birbirlerine karşı aktif ya da pasif eleştiriler getirip durmaları ellerindeki bütün güçlerini bu yolda helak etmeleri midir? Psikolojik ve harp ile ilgili tüm hazırlıklarını böylece harcamaları meselesi midir? Tüm hazırlıklarını ve güçlerini birbirlerine heder etmeleri sonucu İsrail azınlığına rağmen az bir kuvvetle güçlü pozisyonunu muhafaza edecektir. Müslümanlar ise buna karşılık sürekli biçimde varlık, hazırlık ve psikolojik açılardan İsrail'den ve gerçek düşmandan geride kalacaklardır. Bu mesele gerçekten inceden inceye tetkik edilmesi araştırılıp etüt edilmesi zorunlu bir problemdir.

Bugün Afganistan neden işgal edilmektedir? İran'da Irak neden birbirleri ile savaşmışlardır? Suriye'de bolşevik baasçı ve Nusayri azınlığının egemenliği altında meydana gelen olayların asıl nedeni nedir? Tüm komplolar neden İslam'a karşı birleşebilsin; neden Müslümanlara karşı yapılsın? Bölgesel ve gayri İslami akımlarla hareketlerin esas amacı nedir?
Tüm bu çelişkilere rağmen cihadın anlamı gerçek manası nedir? Evet bu mesele müslümanların üzerinde kafa yorması gereken özellikle cihada talip ve matlup durumdaki Müslümanların tetkik etmesi zorunlu olan bir meseledir. Bu mesele acilen bütün detaylarıyla irdelenmelidir.

Zeyneb Gazali
 
Üst Ana Sayfa Alt