Neler yeni
İslami Forum, Dini Forum, islami site, islami sohbet, radyo, islami bilgiler

İslam-tr.org'a hoş geldiniz! Hemen üye olun ve kendi konularınızı, düşüncelerinizi paylaşarak bu platforma katılın. Oturum açtıktan sonra, İslam dini, tarih ve güncel konularla ilgili paylaşımlarda bulunabilirsiniz.

Tevbeye koşma

I Çevrimdışı

islami bilgiler

Aktif Üye
İslam-TR Üyesi
بســـم الله الرحمن الرحيم


Tevbeye koşma


Peygamber ler -salat ve selâm üzerlerine olsun- tevbeyi kesinlikl e ertelemez, bilâkis ona koşarlardı. Tevbeyi geciktirm edikleri gibi yanlış yapmakta ısrar da etmezlerd i. Çünkü onlar bu tür tutarsız davranışları işlemekten tamamen masumdurl ar.

Onlardan hangisi yanılgıya düştükten sonra tevbe etmeyi birazcık olsun geciktirm işse, Cenâb-ı Hak, peygamber lik geldikten sonra yaptığı hatadan ötürü Hz. Yunus'a -üzerine selâm- yaptığı gibi bir belâya uğratarak, işlediği suçun keffâretini ona ödetmiştir. Bu keffâret ödetme olayı biraz önce de değindiğimiz gibi kendisine peygamber lik görevi verildikt en sonra vuku bulmuştur. Peygamber likten önce olduğu söylenirse de bu doğru değildir. Çünkü bu dönemde işlediği bir suç nedeniyle, Allah'ın ona bir keffâret ödetmesine gerek yoktur.

Aslında daha önceki sayfalard a da belirtild iği gibi küfür ve günahtan tevbe eden kimse, hiç küfre ve günaha düşmeyen kimseden daha faziletli olur bazan. Tevbe eden kimse faziletli bir kimse olabileceğine göre, fazilette hiçbir insanın kendisine denk olamayacağı bir kimse peygamber liğe en çok lâyık olur.

Nitekim Allah, Hz. Yusuf un kardeşleri, onların ve torunlarının günahları hakkında da bilgi vererek şöyle buyurmuş:

"Lût ona iman etti ve İbrahim kavmine dedi ki:

Rabb'ime ibâdet edeceğim yere göç edeceğim. Kuşkusuz o, galiptir, hüküm ve hikmet sahibidir ." (Ankebût, 29/26)

Lût -üzerine selâm- öncelikle İbrahim -üzerine selâm- peygamber e iman etti. Ardından Cenâb-ı Hak onu Lût kavmine peygamber olarak gönderdi.

Öte yandan Şuayb peygamber olayı hakkında da şu bilgiyi vermekted ir, Kur'ân:

"Kavminden müstekbir olan ileri gelenler dediler ki: "Ey Şuayb, ya mutlaka seni ve seninle beraber inananları kentimizd en çıkarırız, ya da dinimize dönersiniz!" Dedi ki istemesek de mi bizi yurdumuzd an çıkaracak veya dinimizde n döndüreceksiniz ?"

Allah bizi, sizin dininizde n kurtardıktan sonra, eğer tekrar ona dönersek Allah'a yalan iftira etmiş oluruz. Rabbimiz Allah dilemedik ten sonra o sizin dediğiniz dine dönmemiz, bizim için olur şey değildir. Rabbimiz bilgi yönünden herşeyi kuşatmıştır. Biz Allah'a dayanıp güvenmişiz. Rabbim! Bizimle kavmimiz arasındaki durumunu hak ile açığa çıkar. Muhakkak ki sen hakikatle ri açığa çıkaranların en hayırlısısın!" (Â'raf, 7/88-89)

Diğer bir âyette ise şöyle buyurmakt adır:

"Kâfirler peygamber lerine dediler ki: "Ya sizi mutlaka yurdumuzd an çıkarırız, ya da bizim dinimize dönersiniz!"

Rableri de onlara şöyle vahyetti:

"Zâlimleri mutlaka helak edeceğiz!"

"Ve onlardan sonra sizi o yere yerleştireceğiz. Bu, makamımdan korkan ve tehdidimd en korkan için verdiğim sözdür." (İbrahim, 14/13-14)

Sonucun mükemmelliğinin dikkate alınması gerektiği hususu anlaşıldığına göre, konu kavranılmış demektir. İşte bu mükemmeliyet ancak tevbe ve istiğfar ile elde edilir. Tarihin ilk dönemlerinde ve son dönemlerinde yaşamış tüm kulların tevbe etmesi kesin bir gereklili ktir.

Cenâb-ı Hakkın buyurduğu gibi:

"Allah, emaneti insana vermekle münafık erkeklere münafık kadınlara, müşrik erkeklere ve müşrik kadınlara azab etsin; mü'min erkekleri n ve mü'min kadınların da tevbesini kabul etsin. Allah gafur ve rahimdir." (Ahzâb, 33/73)

 
Üst Ana Sayfa Alt