Neler yeni
İslami Forum, Dini Forum, islami site, islami sohbet, radyo, islami bilgiler

İslam-tr.org'a hoş geldiniz! Hemen üye olun ve kendi konularınızı, düşüncelerinizi paylaşarak bu platforma katılın. Oturum açtıktan sonra, İslam dini, tarih ve güncel konularla ilgili paylaşımlarda bulunabilirsiniz.

“zamana Sövmeyin Çünkü Zaman (sahibi)benim” Sözünün Anlami Nedir?

A Çevrimdışı

Aylahakkani

Üye
İslam-TR Üyesi
“ZAMANA SÖVMEYİN ÇÜNKÜ ZAMAN (SAHİBİ)BENİM” SÖZÜNÜN ANLAMI NEDİR?

“Vakte sövmeyin, zira vakit Allah teala’dır.” Hadisi, Rasulullah’dan (Sallallahu Aleyhi Ve Sellem) sahih olarak gelmiş midir? Şayet sahih ise nasıl açıklanması gerekir? Bu konu bana karışık geldi.

CEVAP

Elhamdülillah…

Bahsetmiş olduğunuz hadis: “Vakte sövmeyin, zira vakit Allah tealadır.” Hadisi böyle değildir. Hadisin lafızları şöyledir: “Dehr’e (zamana) sövmeyiniz çünkü zaman (sahibi) Allah’tır.”(Müslim, 5827 Ebu Hureyre’den rivayet etmiştir.)

Soruda gelen hadisin lafızlarını belki de soru soran arkadaş kendisin bu lafızlarla yorumlamış olabilir.

Bir başka lafızda:"Resülullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki: “Sizlerden biri dehr’e (zaman) sövmesin. Çünkü dehr (zaman) Allah’tır.”

Bir diğer lafızda: “Aziz ve celil olan Allah buyurur ki: Âdemoğlu Bana eziyet eder, çünkü zamana söver. Ben zamanım; dehr’im (zaman sahibi) geceyi ve gündüzü yönetip döndürürüm. İstersem gece ve gündüzü söndürüveririm.”

Hadisin açıklamasına gelince imam Nevevi şöyle demiştir: Alimler bu hadisin açıklamasında demişlerdir ki: bu söz mecazi bir sözdür. Zira Araplar; başlarına bir bela ve musibet geldiğinde, ölüm, bunama, malın helak olması yahut herhangi bir sıkıntı zamanında âdetleri üzere: "Vay zamanın musibetine!” derlerdi. Yahut buna benzer lafızlar kullanarak zamana söverlerdi.

İşte bunun için Rasulullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki: “Sizlerden biri dehr’e (zaman) sövmesin. Çünkü dehr (zaman) Allah’tır.”

Yani bela ve musibetleri getirene sövmeyin şayet sizler bu musibetlerin failine/yapana söverseniz, musibetleri yaratan Allah olduğu için Ona sövmüş olursunuz. Zamanın kendisinin etkisine gelince; bu konuda zamanın herhangi bir etkisi yoktur çünkü zamanda bütün diğer varlıklar gibi yaratılmıştır.

“Şüphesiz Dehr (zaman) Allah’tır.” Cümlesinin anlamına gelince: bela ve musibetleri yaratan bütün kâinatın yaratıcı ve sahibidir. (Müslim şerhi, 3/15)

Bilinmesi gerekir ki dehr (zaman) Allah tealanın isimlerinden değildir. Dehr(zaman)’ın Allah tealaya nisbet edilmesi, Allah teala’nın bunu yaratması ve üzerinde tasarruf etmesi sebebiyledir. Yani Allah Teâlâ zamanı yaratandır. Bu hadisin bu şekilde açıklanmasının delili ise; hadiste yer alan bazı lafızlar sebebiyledir. Örneğin: “Ben zamanım; zaman Benim elimdedir, geceyi ve gündüzü yönetip döndürürüm.”

Hadiste yer alan “المقلِّب” kelimesindeki “Lam” harfinin harekesi kesra veya fetha olduğunda elbette anlamı bir olmaz, farklı anlamlara gelir. Bu nedenle “Lam” harfinin harekesi kesradır. Böyle olunca zamanı yaratanın Allah Teâlâ olduğu anlaşılır. Dolayısıyla zamanı yaratan Allah Teâlâ olduğu için zamanı; istediği zaman da istediği şekilde yöneten de O’dur. (Fetava El-Akide Useymin, 1/163)

-Hafız İbni Kesir: “Dünya hayatımızdan başka hayat yoktur. Ölürüz ve yaşarız. Bizi ancak zaman yok eder.” Bu hususta onların bir bilgisi yoktur. Onlar sadece zanda bulunuyorlar.” (Casiye, 24)

Bu ayetin tefsiri hakkında âlimler şöyle demiştir: İmam Şafii, Ebu Ubeyde ve başkaları: Peygamber efendimizin (s.a.v) “Sizlerden biri dehr’e (zaman) sövmesin. Çünkü dehr (zaman) Allah’tır.” Hadisini açıklarken şöyle demişlerdir: Cahiliye döneminde Araplar başlarına gelen bela ve musibet zamanlarında, her hangi bir felaketle karşılaştıklarında "Vay zamanın musibetine!” derlerdi. Yani bütün olayları zamana nispet ederler ve bunun için zamana söverlerdi.

Oysa bütün bela ve musibetlerin yaratısı Allah Teâlâ’dır. İşte bu nedenle peygamber efendimiz (s.a.v) zamanı yaratan ve yöneten Allah Teâlâ olduğu için Arapların zamana sövmeleri yasaklamıştır. Çünkü Allah Teâlâ bütün olayları yaratan ve bütün olayların kendisine isnad edilendir.

Bu hususta zikredilen tefsirlerin en güzeli budur. Allah en doğrusunu bilendir. (Tefsir İbni Kesir, 4/152)

-İbni Useymin’e zamana sövmenin hükmü sorulmuştur. Bunun üzerine şöyle cevap vermiştir:

Zamana Sövmek Üç Çeşittir:

Birinci kısım: Bir kişinin kınamaksızın sadece haber verme kastıyla böyle bir söz söylemesidir. Bu caizdir. Örneğin: Bir kişinin “Bu günkü sıcak veya soğuk bizi oldukça yordu” demesi gibi veya buna benzer söz söylemesi gibi. Çünkü ameller niyetlere bağlıdır. Burada söylenen sözler sadece haber vermek içindir. Bunun ötesinden bir başka kasıt yoktur.

İkinci kısım: bela ve musibetleri yapan olarak gördüğü için kişinin zamana sövmesi şeklindedir. Yani zamana sövmekle bütün her şeyi hayra veya şerre sevk edenin zamanın kendisi olduğunu kastederek kişinin böyle bir sözü söylemesidir. Bu büyük şirktir. Çünkü böyle bir söz söyleyen kimse: Allah Teâlânın dışında olayları yaratan başka bir yaratıcının olduğuna inanmaktadır.

Üçüncü kısım: Kişi zamana söver ancak bütün olayların yaratıcısının Allah olduğuna inanır. Bu kişinin zamana sövmesi bu kötü olayların olması sebebiyledir. Böyle bir söz ise haramdır. Çünkü bu sabırsızlığın göstergesidir ancak küfür değildir. Zira bu sözde direkt olarak Allah tealaya bir sövme yoktur. Şayet Allah Teâlâya direkt olarak sövmüş olsaydı kâfir olurdu. (Fetava El-Akide Useymin, 1/197)

Bazı insanların kullanmış olduğu münker lafızlardan biriside “Şu saate/vakte lanet olsun” yahut “falan kötü olayın olduğu falanca güne lanet solun” gibi sözleri söylemeleridir. Bu söz sahipleri; lanet ettikleri ve kötü sözler sarf ettikleri için günahkâr olurlar. Bu kişilerin bir başka günahı da: lanet edilmeye müstahak olmayan bir şeye lanet etmeleridir.

Bir saatin yahut bir günün ne gibi günahı olabilir ki? Denebilir ki: Bunlar ancak olayların vuku bulduğu koşullardır. Sonuçta bunlarda yaratılmışlar ve kendilerinin hiçbir tasarrufları yoktur. Dolayısıyla da bunların hiçbir günahları yoktur.

İşte bu nedenle zamana sövmek, zamanı yaratana sövmek anlamına gelir. Bir Müslüman dilini bu tür münker ve kötü lafızlardan uzak tutması gerekir. Kendisinden yardım istenilen ve beklenen ancak Allah tealadır…

Muhammed Salih El-Müneccid.
 
Üst Ana Sayfa Alt