İslami Forum, Dini Forum, islami site, islami sohbet, radyo, islami bilgiler
İslam-tr.org'a hoş geldiniz! Hemen üye olun ve kendi konularınızı, düşüncelerinizi paylaşarak bu platforma katılın. Oturum açtıktan sonra, İslam dini, tarih ve güncel konularla ilgili paylaşımlarda bulunabilirsiniz.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz.. Tarayıcınızı güncellemeli veya alternatif bir tarayıcı kullanmalısınız.
Yahu sizdeki şirk ölçüsü uzaktaki bir insanın sesimizi işitmesinin ve yardıma gelmesinin şirk olduğu değil mi..gözünüzün önünde bir kimse milyonlarca yerde bir anda temessül ediyor ve uzaktaki milyonlarca insandan yardım istiyor..Allah varken uzakta aciz varlıklardan yardım istemesi şirk değil...
Bir kimsenin bir anda bütün dünyada temessül etmesine ve bir anda bütün dünyaya sesini işittirmesine ve bir anda bütün dünyayı yardıma çağırmasına inanmak on dört asır önce şirk miydi? Bir insanın bunu yapmaya gücü yeter mi? Böyle bir şey şirk değil mi? Niçin cenabı hakkın bin km ötedeki insana...
mesela sen iki asır önce gelseydin ve bir kimse sana " bir kimse sesini bütün insanlara birden işittirebilir ve onbin km ötedeki birini yardıma çağırabilir. Ve dünyadaki bütün sesleri işittirebilir" deseydi ve sen buna "hayır bu şirktir, bir insan bunu yapamaz, böyle bir şey şirktir" diyecektin...
Kardeşim, yanındaki birinden "yardım et şu taşı kaldıralım" diyorsun..yanındaki birinin gücü ona yeter mi..niçin doğrudan Allahtan yardım istemiyorsun..Allah başkasından yardım istemeyi yasaklamamış mı!
Yanındaki birini veya bir ambjlans çağırıp yardım istediği zaman yardıma gelen insan kılığına girmiş bir cin veya şeytan olabilir..ne oldu..şimdi şirk mi oldu..yanındaki biri veya bir doktor aciz mahluklar değil mi niçin Allahı bırakıp onlardan yardım istiyorsun
Madem öyle bu soruyu sana da...
Öncelikle, bu mesele bitmedi ki..başta kaçmak yok diyen sendin..sorularımı tekrarlıyorum:
1-iki asır önce şirk olan bir hüküm bu asırda tevhid sevap ve hayır olabilir mi?
2-Abdulkadir Geylaniden yardım istemenin şirk olduğunu nereden çıkarıyorsun?
Cevaplarını bekliyorum.
Pangea kardeşim, burada Abdulkadir Geylani'den yardım istenmek hangi ayette yasaklanıyor..yanındaki biri de aciz fakir biri...niçin Allahtan değil de ondan yardım istiyorsun..
Yanılıyorsunuz kardeşim..Abdulkadir Geylaninin sesimizi işitmesi ve yardıma gelmesi en basit ve en sathi bir tevhid mertebesidir..Fakat tevhid-i hakıkiyi tahkıki olarak ihata edemeyen bazı kardeşlerimiz bu basit tevhid mertebesinde boğuluyorlar..varlığı Allahın kudretiyle devam eden, aciz bir...
Kardeşim,
Kardeşim,
1-"Cenab-ı Hak, Abdulkadir Geylani'ye senin sesini işittirmez ve yardıma göndermez..yanınızdaki birinden yardım isteyebilirsiniz fakat ruhen diri olan birinden yardım isteyemezsiniz..isterseniz şirktir" hükmünü çıkaracağımız hangi ayet veya hadis var?
2-Abdulkadir Geylani...
Kardeşim, biz bu meselede daha ilerisini itikad ediyoruz. Yani, sadece ruhen diri olup, ahiret alemine göç etmiş kişiler değil, yanında hem ruhen hem de ceseden yanında olan bir kimse de Allahın havl ve kuvveti ve izni olmadan senin sesini işitemez ve senin yardımına gelemez..yani sadece ruhen...
Kardeşim, tefsirden maksat Kur'an ayetlerindeki manaların ders verilmesidir..
Oradaki itirazlara cevap tekrar tekrar verilmiş..şu anda onları yazsam çok uzun olur..her bir itiraz, çok sathi, makam ve maksada, siyak ve sibaka bakılmadan yapılmış...bu sebeple her bir meseleyi teker teker...
Kardeşim, verdiğin ayet değil, ayetin çok manslarından bir meali..yani sen Risale-i Nurda geçen binlerce Kur'an manalarından birini söyledin sadece..şimdi biri sana "Kur'an yetmiyor mu ki Kur'anın manasını yazıyorsun" dese ne kadar manasız ve mantıksız bir cümle olur öyle değil mi..Bunun gibi...
Kardeşim, Kur'an hakikatlerini ve iman esaslarını Risale-i Nurdan daha kolay, daha anlaşılır, daha tahkiki bir tarzda ders veren, iman hakikatleri ile ilgili sorulara daha kolay ve anlaşılır bir tarzda cevap veren bir tefsir yok..Herkes derecesine göre istifade ediyor..biz bu konuda taassub...
Kardeşim, dikkat edersen hiç kimse Risale-i Nurun binlerce sayfasında ders verilen Tevhid, haşir, ahiret, nübüvvet ve diğer imani meseleleri tenkid edip bir kusur bulamıyor..Mahrem olan ve zaten herkese gösterilmeyen ve herkese lüzumu bulunmayan bir meseleye sathi bir tarzda makam ve maksat...
Kardeşim,
Biliyorsunuz ki Kur'anın en önemli ve en büyük mu'cizelik cihetinden biri onun îcazıdır..Yani, az sözle çok manaları anlatmasıdır, ders vermesidir...Hatta ehl-i tahkik Kur'an Fatiha'da ve Fatiha Besmelede ders verildiğine hükmetmişler..Kur'an ayetlerinin her biri birer hakikatler...
Din-i İsevî'de yalnız esasat-ı diniye Hazret-i İsa Aleyhisselâm'dan alındı. Hayat-ı içtimaiyeye ve füruat-ı şer'iyeye dair ekser ahkâmlar, Havariyyun ve sair rüesa-yı ruhaniye tarafından teşkil edildi. Kısm-ı a'zamı, kütüb-ü sâbıka-i mukaddeseden alındı. Hazret-i İsa Aleyhisselâm, dünyaca hâkim...
# İşte bu hakikata binaendir ki; Ayasofya'yı puthane ve Meşihat'ı kızların lisesi yapan bir kumandanın keyfî kanun namındaki emirlerine fikren ve ilmen tarafdar değiliz ve şahsımız itibariyle amel etmiyoruz.
Şualar - 394
#....bu defa adliyece benden sordular ki: Kürd Âtıf, rejim aleyhinde...
Öncelikle, Risale-i Nur baştan sona şeriatı ve şeriatın faziletini ve şeriat hükümlerinin hikmetini ve medeniyet hükümlerinin şeriat hükümleri karşısında acizliğini ve iflasını ders veriyor..Bediüzzamanın hayatının en büyük davası şeriatın kendisidir..
Saniyen, Bediüzzaman bu ayet ile ilgili...