Arama sonuçlarınız

Sosyal medya platformlarında İngilizce konuşan Müslümanların bulunduğu kalabalık sayfalarda/gruplarda şöyle bir ifadeyi çok görüyorum: "Tekfir âlimlerin ve kadıların işidir. Tekfir avamın işi değildir." Peki siz ne düşünüyorsunuz bu konuda? Bu söylem doğru mudur?

Benim bir sorum olacak. Büyük şirkte cehalet mazeret ise o hâlde neden tebliğ yapalım ki? Ne gerek var tebliğ yapıp cahillerin keyiflerini kaçırmaya? Hiç tebliğ yapmayalım, ömür boyu cahil kalsınlar ve din gününde cennete girsinler. Cehaleti mazeret kabul eden arkadaşlar bu durum karşısında ne...

Evet, böyle hadisler var. Bu tür hadisler gayet açık ve net. Ancak soruda verdiğim hadisten dolayı diğer mezhep imamları namazı inkâr ederek terk edenleri tekfir etmişlerdir. Bu şekilde hadisler arasındaki orta yolu bulmuşlar.

Bu ayetten namaz kılmayan kimsenin müşrik olduğu sonucu çıkmaz. Çünkü ayette "ve" kelimesi var. Namazı kılın (ayrı) ve müşriklerden olmayın (o da ayrı). Hadisler delil olabilir ama bu ayet namaz kılmayan kimseyi tekfir etmeye delil olmaz diye düşünüyorum.

Ben bu ayetle ilgili bir bağlantı, benzetme kuramadım. Bana açıklar mısınız?

Selamün aleyküm. Aranızda bu tefsiri okumuş kardeşler var mı? Önerir misiniz? Bu soruyu sormamın sebebi şu: İbn-i Abbas tefsirinde çok fazla zayıf hadis bulunduğu söyleniyor. Bu doğru mu?

Selamün aleyküm. Hanbeliler ve bazı selefiler namazın terkini, namaz kılmamayı küfür/şirk olarak görüyorlar. Bununla ilgili açık hadisler var. Peki aşağıdaki hadisi nasıl anlamalıyız? Çünkü bu hadisten namaz kılmayan kimsenin kâfir olmayacağı, cennete girebileceği sonucu çıkıyor.

Nâsırüddin el-Elbânî gibi mezhepsiz bir yaklaşımı benimseyen, geleneksel mezhepleri eleştirerek, dini anlamanın mezhep imamlarının fetvalarından ziyade doğrudan kaynaklardan, yani Kur'an ve sünnetten yapılması gerektiğini savunan arkadaşlara bir sorum olacak. Sizi bir sofinin kısa bir makalesi...

Selamun aleyküm. Nisâ, 64. Ayet: Biz hangi peygamberi gönderdikse, sırf Allah'ın izni ile itaat edilmek üzere gönderdik. Eğer onlar kendilerine zulmettikleri zaman sana gelseler de Allah'tan günahlarının bağışlanmasını dileselerdi ve Resul de onların bağışlanmasını dileseydi...

Selamün aleyküm. Bize öğretilen bilgiye göre peygamberlerin hepsi günah işlemekten Allah tarafından korunmaktadır. Buna İsmet sıfatı denir ve bu hüküm icma ile sabittir. Peki bu sıfatın Kur'an ve sünnetten delilleri var mıdır? Ben Kur'an'a baktığımda icmanın aksine peygamberlerin günah...

Türkiye'nin en entelektüel Müslümanı olma yolunda ilerlemektedir. İlim dolu birisidir ve kendisini geliştirmeye devam etmektedir. Allah yolunu açık etsin ve onun gibilerinin sayısını arttırsın.

Selamün aleyküm. Bazı Selefiler görüyorum, kendilerini hiçbir mezhebe nispet etmiyorlar, tüm mezhep imamlarını takip ettiklerini ancak onların görüşlerini Kur'an ve sünnet süzgecinden geçirerek diledikleri görüşlerini aldıklarını söylüyorlar. Belki içinizde de vardır böyleleri. Evet, mezhep...

Bu konu biraz çetrefilli bir konu bence. Çünkü bana söylendiğine göre selef âlimlerinin fıkıh kitaplarında bu konuyla ilgili bir tane bile bab yok.

Her gün x defa filanca esmayı okuyan kimse zengin olur, güçlü bir iradeye sahip olur, ahlaklı olur, şehvetine galip gelir, nefsine galip gelir vs. şeklindeki zikirler hak mıdır? Peygamber efendimiz bu tür zikirler, virdler tavsiye etmiş midir?

Vikipedi'den alıntıdır.

Mâtüridî ve Eş'ari âlimlere göre istiğase, tevessül gibi kavramların şirk olabilmesi için yardım istenen kişiye rububiyet vasıfları yüklenmesi lazım, onun rububiyetine inanılması lazım, onun Allah'ın izni dışında, Allah'tan bağımsız bir şekilde yardım edebileceğine inanılması lazım. Oysa hiçbir...

Nûr, 32. Ayet: Sizden bekâr olanları, kölelerinizden ve cariyelerinizden durumu uygun olanları evlendirin. Eğer bunlar yoksul iseler, Allah onları lütfuyla zenginleştirir. Allah, lütfu geniş olandır, hakkıyla bilendir. Selamün aleyküm. Yukarıdaki ayeti günümüz şartlarına göre nasıl anlamalıyız...

Selamün aleyküm. Şirkte ve küfürde cehaletin duruma göre mazeret olabileceğine inanıyorum. Lakin cehaletin mazeret olsa bile ömür boyu mazeret olabileceğine inanmıyorum. Mesela kişiye hüccet ikame edildikten sonra o kişi için artık cehalet mazeret olmaktan çıkar. Bunun haricinde cehalet başka...

Uludağ İslâmî Eğitim ve Araştırma Derneği. Cihan Elmas.

Burada Abdulmuizz Fida'nın 2014'e kadarki gönderilerinin arşivi yayınlanmış. Aradan on yıl geçmiş. Bu arşiv tekrar güncellense çok iyi olur aslında. Bahsettiğim arşiv bu: ABDULMUİZZ FİDA