24 Saatlik Zamanı 3'e Ayırmak.»
Çocukluğumuzdan beri duyup dinlediğimiz öğretmenlerimizin çoğunun sık sık tekrar ettiği bir söz vardır. Derler ki, «zamanınızı üçe ayıracaksınız. Bunun ;
a- 8 saatini uyuyarak,
b- 8 saatini çalışarak,
c- 8 saatini eğlence ile geçireceksiniz. Böyle yaparsanız programlı yaşarsınız...»
Bu yanlış bir programdır. Müslümanın yaşaması gereken hayâta uygun değildir. Evet müslüman da 24 saatlik zamanı 3'e ayırarak değerlendirecek; lâkin yukarıdaki ölçüler içinde değil. Müslüman 24 saatin :
a- 8 saatini çalışarak,
b- 8 saatini ibâdet ederek,
c- Ssaatini uyuku ve istirahat ederek geçirerek.
İmam Süyûtî Dürrü'l-Mensûr'unda, A'la Sûresinin tefsiri münâsebetiyle, Hz. İbrahim (a.s.) 'in 3u-huf'u hakkında bilgi verirken, zamanı üçe bölerek değerlendirmek gerektiğini anlatan bu tavsiyenin Hz. İbrahim (a.s.)'m mesellerinden olduğunu naklediyor.
İslâm ilim geleneğinde, insanlar için çizilen çalışma programı, şöyle özetlenmiştir:
1- 8 saati çalışarak,
2- 8 saati ibâdet ederek,
3 - 8 saati uyuku ve istirahat ederek geçirilmelidir.
îbâdet için ayrılan 8 saati de şöyle değerlendirmek gerekir:
a- 2 saati î Dinimiz ve dünyamız için lazım gelen bilgileri elde etmek üzere kitap okumaya,
b- 2 saati: Sohbet dinlemeye. Sözü, sohbeti dinlenecek yetişkin kimselerin sohbetlerinde bulunup, va'z, hutbe, konferans vesaire gibi konuşmaları din-lemsye,
c- 2 saati s Okuyarak ve dinliyerek öğrendiğimiz bu bilgileri kendi şartlarımıza göre, kendi hayatımıza nasıl tatbik edeceğimizi düşünmeğe, tefekkür ve müzâkere etmeğe ayrılmıştır. Yalınız düşünme ve tefekkür için şakaklarımızı avuçlarımızın arasına alıp da ille de inzivaya çekilmemiz gerekmiyor. Bir müs-lüman, çocuklarının başını okşarken ailesiyle sohbet ederken ve arkadaşlarıyla çay içerken de tefekkür edebilir.
d- Kalan son 2 saati de: İbâdet ve evrada ayrılmıştır.
Yukarıda, zamanın değerlendirilmesiyle ilgili iki ölçü zikrettik. Bunlardan birincisi îslamî değildir. Tamamen bedeni (dünyevi) bir hayâtı ilgilendirmektedir. Oysa kısan iki varlıktan teşekkül etmiştir. Bedeni ve ruhi. Beden tatmin edilir, ruh ihmal edilirse buhran baş gösterir. İnsan materyalist zihniyeti! olur. Dünyanın huzurunu kaçıran bu bozuk ziyniyetlerdir.
Bedenler kadar ruhlar da duyurulmadıkça insanlığın yüzü gülmiyecektir. însan takdir edilen hayatını bozuk ölçülere göre değil Allah'ın koyduğu ölçülere göre sürdürmelidir. Bunun ana hatlarını 24 saatlik saat dilimiyle yukarıda ikinci olarak ayırdığımız zaman diliminde zikrettik. îslânıî olanı budur. Müslümanin çalışma programı da budur...
Çocukluğumuzdan beri duyup dinlediğimiz öğretmenlerimizin çoğunun sık sık tekrar ettiği bir söz vardır. Derler ki, «zamanınızı üçe ayıracaksınız. Bunun ;
a- 8 saatini uyuyarak,
b- 8 saatini çalışarak,
c- 8 saatini eğlence ile geçireceksiniz. Böyle yaparsanız programlı yaşarsınız...»
Bu yanlış bir programdır. Müslümanın yaşaması gereken hayâta uygun değildir. Evet müslüman da 24 saatlik zamanı 3'e ayırarak değerlendirecek; lâkin yukarıdaki ölçüler içinde değil. Müslüman 24 saatin :
a- 8 saatini çalışarak,
b- 8 saatini ibâdet ederek,
c- Ssaatini uyuku ve istirahat ederek geçirerek.
İmam Süyûtî Dürrü'l-Mensûr'unda, A'la Sûresinin tefsiri münâsebetiyle, Hz. İbrahim (a.s.) 'in 3u-huf'u hakkında bilgi verirken, zamanı üçe bölerek değerlendirmek gerektiğini anlatan bu tavsiyenin Hz. İbrahim (a.s.)'m mesellerinden olduğunu naklediyor.
İslâm ilim geleneğinde, insanlar için çizilen çalışma programı, şöyle özetlenmiştir:
1- 8 saati çalışarak,
2- 8 saati ibâdet ederek,
3 - 8 saati uyuku ve istirahat ederek geçirilmelidir.
îbâdet için ayrılan 8 saati de şöyle değerlendirmek gerekir:
a- 2 saati î Dinimiz ve dünyamız için lazım gelen bilgileri elde etmek üzere kitap okumaya,
b- 2 saati: Sohbet dinlemeye. Sözü, sohbeti dinlenecek yetişkin kimselerin sohbetlerinde bulunup, va'z, hutbe, konferans vesaire gibi konuşmaları din-lemsye,
c- 2 saati s Okuyarak ve dinliyerek öğrendiğimiz bu bilgileri kendi şartlarımıza göre, kendi hayatımıza nasıl tatbik edeceğimizi düşünmeğe, tefekkür ve müzâkere etmeğe ayrılmıştır. Yalınız düşünme ve tefekkür için şakaklarımızı avuçlarımızın arasına alıp da ille de inzivaya çekilmemiz gerekmiyor. Bir müs-lüman, çocuklarının başını okşarken ailesiyle sohbet ederken ve arkadaşlarıyla çay içerken de tefekkür edebilir.
d- Kalan son 2 saati de: İbâdet ve evrada ayrılmıştır.
Yukarıda, zamanın değerlendirilmesiyle ilgili iki ölçü zikrettik. Bunlardan birincisi îslamî değildir. Tamamen bedeni (dünyevi) bir hayâtı ilgilendirmektedir. Oysa kısan iki varlıktan teşekkül etmiştir. Bedeni ve ruhi. Beden tatmin edilir, ruh ihmal edilirse buhran baş gösterir. İnsan materyalist zihniyeti! olur. Dünyanın huzurunu kaçıran bu bozuk ziyniyetlerdir.
Bedenler kadar ruhlar da duyurulmadıkça insanlığın yüzü gülmiyecektir. însan takdir edilen hayatını bozuk ölçülere göre değil Allah'ın koyduğu ölçülere göre sürdürmelidir. Bunun ana hatlarını 24 saatlik saat dilimiyle yukarıda ikinci olarak ayırdığımız zaman diliminde zikrettik. îslânıî olanı budur. Müslümanin çalışma programı da budur...