AB Dış İşleri ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Caterine Ashton, darbecilerin atadığı yönetimi gayrimeşru ilan etti.
Mısır'da ordunun yönetime el koymasını "darbe" olarak nitelendirmeyen ve arkasında "yeterli" halk desteği olduğunu ileri sürerek meşru göstermeye çalışan Avrupa Birliği, geri adım sinyali verdi.
AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Caterine Ashton, Mısır'la ilgili kapsamlı bir açıklama yayımlayarak orduyu uyardı, darbecilerin atadığı yönetimi "gayrimeşru" ilan etti.
Mısır'la ilgili daha önceki AB açıklamalarının aksine 28 başkente danışılarak yapılan son açıklamada, "AB, Mısır'daki gelişmeleri derin endişeyle takip etmektedir. Ordu, demokratik idarenin temel prensibi olarak sivil iktidarın anayasal yetkisini kabul etmeli ve buna saygı göstermelidir. Mısır'ın hızla meşru bir hükümete ve halkın sosyo-ekonomik ve demokratik özlemlerini karşılayan demokratik yapılara dönmesi son derece önemlidir. AB mümkün olan en kısa sürede demokratik seçimlerin yapılması gereğini özellikle vurgular" denildi.
Mısır'da demokratik prensiplere bağlı tüm siyasi güçlerin katılacağı esaslı diyalog çağrısı yapan AB, özgür ve adil seçimler ve anayasa dahil önümüzdeki süreci Mısır halkının tayin etmesi gereğini vurguladı.
AB açıklamasında, "Başarılı bir netice, bu yöne teşvik ettiğimiz Hürriyet ve Adalet Partisi dahil bütün siyasi aktörlerin özgür katılımına bağlıdır" ifadesi kullanıldı.
Mısır'da derbecilerin atadığı geçici cumhurbaşkanının normalleşme takvimini not eden AB, hesap verilebilirlik dahil hukukun üstünlüğü, insan hakları ve temel özgürlüklere ve adil yargılanma hakkına tam saygı istedi.
Açıklamada, "Bütüm medya serbestçe görev yapabilmeli ve gazeteciler mesleki çalışmaları nedeniyle cezalandırılmamalıdır. AB, geçici makamları siyasi gözaltıların ve diğer tür tacizlerin yapılmaması için her türlü çabayı göstermeye zorlar. Tüm siyasi tutuklular serbet bırakılmalı ve haklarındaki ceza davaları şeffaf bir şekilde hızla gözden geçirilmelidir" değerlendirmesinde bulunuldu.
AB açıklamasında, darbecilerin atadığı yönetime barışçıl gösterilere izin vermesi ve göstericilerin güvenliğinin sağlaması çağrısı yapılırken, aşırı güç kullanılması ve şiddete başvurulmasından esef duyulduğu da kaydedildi.
ANGELA MERKEL: MURSİ SERBEST BIRAKILSIN
Öte yandan Almanya Başbakanı Angela Merkel, askeri darbeyle görevinden uzaklaştırılan Mısır Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi'nin serbest bırakılmasını istedi.
Merkel, Alman televizyon kanalı ARD'nin bir programında yaptığı açıklamada, ''Dışişleri Bakanı Guido Westerwelle'nin (Mursi'nin) serbest bırakılması açıklamasını paylaşıyorum'' dedi.
Alman Başbakan, Mısır'ın gelişebilmesi için tüm grupların bir araya gelmesi gerektiğini ifade etti.
Angela Merkel, Müslüman Kardeşler'in iktidarda olduğu dönemde diğer grupları dışladığını da savunarak, ''Şimdi bunun tersi de olmamalı. Bazıları Müslüman Kardeşler'i sınırlayabileceklerine inanabilir. Ortak bir yol bulabilmek için her şey ortaya konulmalı'' dedi.
Ezhere bağlı alimler ve din adamları, başkent Kahire'de düzenlenen sempozyumda, Mısır'da ordunun yönetime el koymasına "daha az kötü" sözleriyle destek veren Ezher Şeyhi Ahmed et-Tayyib'in görevini bırakması çağrısında bulundu.
Mısır'da ordunun yönetime el koymasını "darbe" olarak nitelendirmeyen ve arkasında "yeterli" halk desteği olduğunu ileri sürerek meşru göstermeye çalışan Avrupa Birliği, geri adım sinyali verdi.
AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Caterine Ashton, Mısır'la ilgili kapsamlı bir açıklama yayımlayarak orduyu uyardı, darbecilerin atadığı yönetimi "gayrimeşru" ilan etti.
Mısır'la ilgili daha önceki AB açıklamalarının aksine 28 başkente danışılarak yapılan son açıklamada, "AB, Mısır'daki gelişmeleri derin endişeyle takip etmektedir. Ordu, demokratik idarenin temel prensibi olarak sivil iktidarın anayasal yetkisini kabul etmeli ve buna saygı göstermelidir. Mısır'ın hızla meşru bir hükümete ve halkın sosyo-ekonomik ve demokratik özlemlerini karşılayan demokratik yapılara dönmesi son derece önemlidir. AB mümkün olan en kısa sürede demokratik seçimlerin yapılması gereğini özellikle vurgular" denildi.
Mısır'da demokratik prensiplere bağlı tüm siyasi güçlerin katılacağı esaslı diyalog çağrısı yapan AB, özgür ve adil seçimler ve anayasa dahil önümüzdeki süreci Mısır halkının tayin etmesi gereğini vurguladı.
AB açıklamasında, "Başarılı bir netice, bu yöne teşvik ettiğimiz Hürriyet ve Adalet Partisi dahil bütün siyasi aktörlerin özgür katılımına bağlıdır" ifadesi kullanıldı.
Mısır'da derbecilerin atadığı geçici cumhurbaşkanının normalleşme takvimini not eden AB, hesap verilebilirlik dahil hukukun üstünlüğü, insan hakları ve temel özgürlüklere ve adil yargılanma hakkına tam saygı istedi.
Açıklamada, "Bütüm medya serbestçe görev yapabilmeli ve gazeteciler mesleki çalışmaları nedeniyle cezalandırılmamalıdır. AB, geçici makamları siyasi gözaltıların ve diğer tür tacizlerin yapılmaması için her türlü çabayı göstermeye zorlar. Tüm siyasi tutuklular serbet bırakılmalı ve haklarındaki ceza davaları şeffaf bir şekilde hızla gözden geçirilmelidir" değerlendirmesinde bulunuldu.
AB açıklamasında, darbecilerin atadığı yönetime barışçıl gösterilere izin vermesi ve göstericilerin güvenliğinin sağlaması çağrısı yapılırken, aşırı güç kullanılması ve şiddete başvurulmasından esef duyulduğu da kaydedildi.
ANGELA MERKEL: MURSİ SERBEST BIRAKILSIN
Öte yandan Almanya Başbakanı Angela Merkel, askeri darbeyle görevinden uzaklaştırılan Mısır Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi'nin serbest bırakılmasını istedi.
Merkel, Alman televizyon kanalı ARD'nin bir programında yaptığı açıklamada, ''Dışişleri Bakanı Guido Westerwelle'nin (Mursi'nin) serbest bırakılması açıklamasını paylaşıyorum'' dedi.
Alman Başbakan, Mısır'ın gelişebilmesi için tüm grupların bir araya gelmesi gerektiğini ifade etti.
Angela Merkel, Müslüman Kardeşler'in iktidarda olduğu dönemde diğer grupları dışladığını da savunarak, ''Şimdi bunun tersi de olmamalı. Bazıları Müslüman Kardeşler'i sınırlayabileceklerine inanabilir. Ortak bir yol bulabilmek için her şey ortaya konulmalı'' dedi.
Ezhere bağlı alimler ve din adamları, başkent Kahire'de düzenlenen sempozyumda, Mısır'da ordunun yönetime el koymasına "daha az kötü" sözleriyle destek veren Ezher Şeyhi Ahmed et-Tayyib'in görevini bırakması çağrısında bulundu.