Neler yeni
İslami Forum, Dini Forum, islami site, islami sohbet, radyo, islami bilgiler

İslam-tr.org'a hoş geldiniz! Hemen üye olun ve kendi konularınızı, düşüncelerinizi paylaşarak bu platforma katılın. Oturum açtıktan sonra, İslam dini, tarih ve güncel konularla ilgili paylaşımlarda bulunabilirsiniz.

ABD ordusu Iraklı sünnileri fişliyor

H Çevrimdışı

HARIS

Yeni Üye
İslam-TR Üyesi
ABD Ordusu, Irak'ta 1 milyon Sünni'nin göz retinası dahil herşeyini kaydetmeye başladı.

19/11/2006

5813.jpg



ABD Ordusu, Irak'ta direnişin önüne geçmek için Felluce, Tikrit ve Bağdat'ta özellikle Sünniler'in yaşadığı bölgelerdeki tüm sivilleri fişlemeye başladı. Amerikan askerleri Felluce'de optik okuyucularla Iraklılar'ın retina kayıtlarını aldı. Sünni bölgelerinde toplam 1 milyon kişinin retina kayıtları dadil tüm kimlik bilgilerinin veri tabanlarına aktarılması hedefleniyor.

http://www.dunyabulteni.net/haber_detay.php?haber_id=5813
 
H Çevrimdışı

HARIS

Yeni Üye
İslam-TR Üyesi
Sadr kenti canavarı yakalandı-Video

http://dunyabulteni.net/haber_detay.php?haber_id=6207

Sadr kentinde meydana gelen patlamaların ardında kimin olduğu ortaya çıktı.

03/12/2006 - 07:53


Dünya Bülteni Haber Merkezi



23 Kasım Perşembe günü Mukteda Es-Sadr’a bağlı Şiilerin yoğun olarak yaşadığı Sadr kentinde meydana gelen ve yaklaşık 200 kişinin hayatını kaybetmesine neden olan patlamaların ardında bir başka Şii grubu çıktı.


Er-Rabıtatu’l-Irakıyye (Irak Birliği) sitesinde yer alan habere göre, patlamanın ardından kentte Abdülaziz El-Hekim’e bağlı Şii Bedir Tugayları’ndan bir kişi yakalandı. Mukteda Es-Sadr’a bağlı Mehdi Ordusu mensupları tarafından sorgulanan Firas Muhammed Abdüzzehra Er-Rukkabi, Şii olduğunu ve patlayıcıları kendisinin koyduğunu itiraf etti.


Firas Muhammed Abdüzzehra Er-Rukkabi, sorgulamasında patlayıcıları kendisine Sadr kenti yakınlarındaki Er-Reşad mahallesinde oturan Hakem isimli bir Şii’nin verdiğini söyledi.



Er-Rukkabi’nin Mehdi Ordusu üyesi tarafından sorgulanması ve itiraflarıyla ilgili görüntüleri yayınlayan Er-Rabıtatu’l-Irakıyye sitesi, Hakem’in Şii Bedir Tugayları mensubu olduğu nun belirlendiğini ve halen Mehdi Ordusu tarafından aranmakta olduğunu bildirdi.



Er-Rukkabi, sorgulamada patlayıcıları 55 numaralı bölgede pazar yerine nasıl koyduğunu ve karşı caddeye geçip düğmeye bastığı anlattı.



Firas Muhammed Abdüzzehra Er-Rukkabi’nin, sorgulamasının ardından Mehdi Ordusu tarafından idam edildiği bildirildi.


Abdülaziz El-Hekim

6218.jpg


http://www.dunyabulteni.net/haber_detay.php?haber_id=6218
 
H Çevrimdışı

HARIS

Yeni Üye
İslam-TR Üyesi
Ortadoğu'yu bölme planı tam gaz
04/12/2006 - 06:43



Abdulbari Atwan



Irak'ta Sünnilerle Şiiler çatışırken, Mısır, Ürdün ve Suudi Arabistan da İran ve Şii destekçilerine karşı bir Sünni ittifakı kurmaya başladı. Öyle görünüyor ki, Bush yönetiminin bölgeyi mezhepler üzerinden bölmeyi amaçlayan planı, tam da istendiği gibi işlemeye başladı

Arap bölgesi zihinlerde canlandığı gibi Araplarla İsrailliler arasında değil, maalesef Şii Araplarla Sünni Araplar arasında
çıkacak bir bölgesel mezhep savaşının eşiğinde duruyor. Yani, Mısır, Suudi Arabistan ve Ürdün liderliğindeki Sünni Araplarla, İran ve onunla ittifak halindeki Şii Arap ve Sünniler, özellikle de Suriye, Filistin'deki Hamas ve Lübnan'daki Hizbullah arasında...

ABD yönetimi Irak'ta yol açtığı mezhep savaşını rejimler düzeyinde bölgenin geneline yaymak istiyor. ABD, Irak'taki projesinin başarısızlığına kılıf bulmak ve İran'a karşı beklenen savaşına Sünni Arap desteği sağlamak için, Irak'taki bu mezhep çatışmasının arkasında durdu.

İran'la yeni savaşın amacı bu ülkeyi caydırmak; veya daha güzel bir ifadeyle, Tahran'ın Körfez'deki petrol yatakları üzerinde hegemonya kurmaya yönelik Amerikan emellerini tehdit eden nükleer programını yerle bir etmek. Bu çıkarımı destekleyen bir dizi gösterge var:

Şii karşıtı açıklamalar artıyor

Birincisi, Kahire'nin kapılarını Iraklı Sünni parti ve gruplara ardına kadar açması ve Irak'taki Müslüman âlimler heyeti başkanı Şeyh Haris Ed Dari'ye uzun bir bekleyişten sonra Mısırlı gazeteciler sendikasında basın toplantısı düzenleme izni vermesi. Ed Dari bu toplantıda açıkça, halihazırdaki Irak hükümetini mezhep ayrımcılığı ve Sünnileri öldürmeyi hedefleyen milislerle işbirliği yapmakla suçladı. Oysa Mısır hükümeti bugüne dek Irak'taki Amerikan projesinin yanındaydı ve bu projeden doğmuş hükümetin en ateşli destekçilerindendi.

İkincisi, Suudi Arabistan'ın tutumunda büyük bir değişim yaşandı. Suudi hükümetinin güvenlik danışmanı Nevaf Abid, Amerikan yönetimine yakın olan Washington Post gazetesinde yayımlanan makalesinde, 'ülkesinin İran destekli Şii milislerin Irak'taki Sünni Müslümanları öldürmesini engellemek için para, silah ve petrol kullanarak Irak'a gireceğini' ifade etti. Kendi arzusuyla konuşmayan Abid, 'Iraklı Sünnilerin öldürülmesini göz ardı etmenin Suudi Arabistan'ın baz aldığı ilkelerin devre dışı bırakılması anlamına geleceğini ve Suudi Arabistan'ın Sünni Arap dünyasındaki merkezi konumuna son vereceğini' belirtip, 'Suudi Arabistan'ın Irak'a müdahalesinin bölgesel savaşı körüklemek dahil büyük tehlikeler içereceğini' itiraf etti.

Üçüncüsü, ABD Ulusal Güvenlik Danışmanı Stephen Hadley'nin Maliki hükümetinin Irak'taki şartları kontrol edecek güce sahip olmadığını teyit etmesi ve bu açıklamaların Başkan George W. Bush'la Irak Başbakanı Nuri El Maliki arasındaki zirve öncesi yapılması.

Dördüncüsü, Mısır-Suudi Arabistan-Ürdün üçgeninin, Arap vatanının birçok yerindeki, özellikle de Suriye, Lübnan ve Mağrip ülkelerindeki Sünnilerin hızla 'Şiileştirilmesi' operasyonlarına yönelik endişelerine dair sızan haberler. Reuters haber ajansı önceki gün isim vermeden, Ürdün'de önde gelen bir Arap liderin bu konuya dair derin endişesini aktardı.
Son olarak, Ürdün kralı Abdullah, Bush ve Maliki'nin Amman'da yapacağı üçlü görüşme sadece Ürdün ve ABD liderleriyle sınırlı kaldı; Maliki, Kral Abdullah'ın Amerikalı misafiri için verdiği resmi akşam yemeğine de çağrılmadı.

Peki, Sünni Ürdün-Suudi-Mısır ekseni, ABD'nin işgal projesine ve seçilmiş Irak hükümetine verdiği desteği neden sürpriz bir biçimde çekti? İki yorum var. İlki ABD'nin bu yeni Sünni eğilimini desteklemesi ve teşvik etmesi ki, bu yorum baskın geliyor. İkincisine göre, bu ülkeler derin uykularından uyanmış ve Irak'tan önce kendilerini kurtarmak için bölgedeki ABD politikalarına isyan bayrağı çekme kararı almış olabilir ki, bu da zayıf bir ihtimal.

Suudi Arabistan'ın tutum değişikliğinin ABD Başkan Yardımcısı Dick Cheney'nin geçen hafta Riyad'a yaptığı sürpriz ziyaret sonrası gelmesi dikkat çekiyor. Birçok gözlemci ziyaretin Irak ve İran bağlamında bölgede yaşanan hareketlenmenin temellerini oluşturduğu görüşünde.

Abid'in Suudi hükümetinin Sünni liderleri özellikle de Irak direnişinin belkemiği olan eski Baaşçıları desteklemesi, İran yanlısı milislerle savaşılması için Sünni tugaylar kurulması ve petrol fiyatlarını düşürmek için fazla petrol ihraç edilmesi, ki bu seçenek İran'ın Iraklı Şii milisleri finanse etmesini zora sokar, gibi üç seçenekten bahsetmesi ve tehditkâr bir dil kullanması, Suudi tutumunun benzeri görülmemiş biçimde değiştiğini gösteriyor.

İşgalin sonu başından belliydi

Irak'ta bütün yaşananların sorumluluğunu bu yeni Sünni ekseni taşıyor. Çünkü bu eksen ABD'nin işgal projesiyle işbirliği yaptı. Şii el Hakim ailesi, Şii lider Mukteda Sadr, eski Şii Başbakan İbrahim Caferi ve diğerleri, bir zamanlar Suudi Arabistan'ın başkenti Riyad'ın daimi ziyaretçilerindendi.

Arapları İran'a karşı muhtemel bir savaşa sokmadan önce Irak'taki iç savaşın da bir parçası yapmayı amaçlayan bir plan varmış gibi görünüyor. Yani, Araplardan adet olduğu üzere istenen, başarısız Amerikan komplosunun Irak'a getirdiği felaket boyutlarındaki yıkımı düzeltmeleri.

Irak'ın kurtarılması her onurlu ve özgür Arap'ın isteğidir. Bizler Irak'taki rejimin değiştirilmesini amaçlayan ABD savaşına karşı çıkmıştık. Ama diktatörlüğü desteklediğimizden değil, bu işgalin stratejik bir bölgesel çatlak oluşturacağını, Irak'ta Afganistan'dakine benzer başarısız bir devlet yaratacağını, yüz binlerce Iraklının hayatına mal olacak karmaşa ve istikrarsızlığa yol açacağını çok iyi bildiğimiz için... Dört yıl önce bu köşede asıl savaşın Irak'ın işgali sonrası başlayacağını belirtmiştik.

Arapların kendi çıkarlarını savunmak ve kendilerini tehdit eden tehlikelerle mücadele etmek için savaşa girmelerinde bir beis yok. Ancak görüyoruz ki Arap rejimleri nihayetinde İsrail'inkilerle aynı olan Amerikan çıkarlarını korumak için ABD'nin savaşlarına giriyor.

Öyle değilse neden Filistin'deki direnişe para ve silah desteği vermiyorlar?

Irak direnişi hiçbir Arap ülkesinden destek almadan, üstelik bu ülkelerin Amerikan projesine katılmasına rağmen, Amerika'nın bölgede oturtmaya çalıştığı bütün dengeleri ters yüz etti. Irak'taki Sünnileri kurtarma iddiasının arkasına gizlenen yeni Arap hareketlenmesinin, zafere yaklaşan direnişi yok etmeyi ve ABD projesini çöküşten kurtarmayı amaçlamasından korkuyoruz. (Londra'da Arapça yayımlanan Kuds ül Arabi gazetesi, genel yayın yönetmeni, 30 Kasım 2006)

http://www.dunyabulteni.net/yazi_detay.php?id=2546&yazar=2
 
Üst Ana Sayfa Alt