Neler yeni
İslami Forum, Dini Forum, islami site, islami sohbet, radyo, islami bilgiler

İslam-tr.org'a hoş geldiniz! Hemen üye olun ve kendi konularınızı, düşüncelerinizi paylaşarak bu platforma katılın. Oturum açtıktan sonra, İslam dini, tarih ve güncel konularla ilgili paylaşımlarda bulunabilirsiniz.

Çözüldü Abdestte Kulak Memesinin Ayrıca Yıkanması Gerekir mi?

Abdulmuizz Fida Çevrimiçi

Abdulmuizz Fida

فَاسْتَقِمْ كَمَا أُمِرْتَ
Admin
Âleykum selam we rahmetullah;

Abdestte kulağın nasıl mesh edileceğini detaylıca bildiren açık bir hadis yoktur. Konuyla ilgili nakiller aşağıda zikredilecektir:

Abdurrahman b. Meysere el-Hadrami, el-Mikdam b. Mâdikerib el-Kindi’nin şöyle dediğini işittim demiştir:
Rasulullah’a bir abdest suyu getirildi ve abdest aldı, ellerini üç kerre yıkadı, sonra üç kerre de ağzına ve burnuna su verdi, sonra da yüzünü ve kollarını üç kerre yıkadı. Nihayet başını, kulaklarının içini ve dışını meshetti. Parmaklarını kulak deliklerine soktu.

(Ebu Davud, (121); İbni Mace, (442); Beyhaki, (1/59); Tahavi, (1/32); Sahihu Suneni Ebu Davud, (114)


Abdullah b. Amr demiştir ki: Bir adam Rasulullah’a gelip:
Ya RasulAllah, abdest nasıl alınır?” diye sordu.
Rasulullah da bir kap su isteyerek, ellerini üç kere, yüzünü üç kere, kollarını üç kere yıkadı. Başına mesh etti. Şehadet parmaklarını kulaklarına sokarak uçlarıyla içini, baş parmaklarıyla dışlarını meshetti. Daha sonra ayaklarını üçer kere yıkadı.
Akabinde de şöyle buyurdu: İşte abdest böyle alınır. Kim buna bir şey ekler veya eksiltirse kendisine kötülük etmiş ve zulmetmiş olur.” Veya zulmetmiş ve kötülük etmiş olur.

(Ebu Davud, (135); Nesai, (1/88); İbn Mâce,(422); İbni Huzeyme, (174); Beyhaki, (1/79); Tahavi, (1/33)



Osman b. Abdurrahman et-Teyim'den rivayet edildiğine göre; îbn Ebî Muleyke'ye abdesti sormuşlar. O da şöyle cevab vermiş; "Ben Osman b. Affân'a abdestin sorulduğuna şâhid olmuştum. O (bunun üzerine) su istedi. Kendisine bir su kabı getirildi. Sonra o kabı eğib (içindeki sudan) sağ eline döktü ve ellerini yıkadı. Sonra da sağ elini suya daldırıb üç kerre ağzına su verib dışarı attı. Üç kerre burnuna su verdi, üç kerre de yüzünü yıkadı. Sonra üç kerre sağ elini ve üç kerre de sol elini (bileklerine kadar) yıkadı. Sonra elini daldırıb suyu avuçlayarak başını ve kulaklarını mesh etti. Kulaklarının içini ve dışını birer kerre meshetti. En sonunda da ayaklarını yıkayıb, "bana abdestten soranlar hani nerede? İşte ben Rasûlullah'ı böyle abdest alırken gördüm." dedi.

Ebû Dâvud dedi ki: Osman’ın rivayet ettiği sahih hadîslerin hepsi de başın bir kerre mesh edileceğine delâlet ederler. Osman hadîsini nakleden râviler, rivayetlerinde abdestin, her uzvun üç kerre yıkanmasıyla olacağını söyledikleri halde, başın sadece meshedileceğini söylemekle yetinib diğer uzuvlardaki gibi kaç defa olacağını zikretmediler.
(Sunen-i Ebu Davud Terceme ve Şerhi, Şamil Yayınevi: 1/ 205-207)



Kulakları Meshetmek :
Yukarıda belirttiğimiz gibi, başı meshettikten sonra ıslak kalan ve başka bir yere dokunmayan parmak uçlarıyla kulağın iç ve dış kısmını meshetmek sünnettir. Tahavî, Fethu'l Kâdir ve Fetâvâyi Hindiyye kitablarında da bu konu aynen nakledilmiştir. Bununla beraber daha iyi bir temizliğin sağlanması düşünülerek parmakları yeniden ıslatıb kulakları mesh etmek daha güzel olur. Bahrirâik'de de bu husus aynen belirtilmiştir.

Kulakların ön cephesini yüzünü yıkarken, arka kısmını da başım nıeshederken meshedecek olursa, buna cevaz verilmiştir. Ne var ki bu konuda daha iyi olan şekil, ilk belirtilenidir. Tahavî şerhinde bu mesele aynen belirtilmiştir.

Kulakların iç kısmı şahadet parmaklarıyla, dış kısmı baş parmaklarla meshedilir.

Yapılan sahih rivayete göre, Rasûlullah (a.s.) efendimiz, abdest alırken kulakların iç ve dış kısımlarını mesh etmiş ve parmak uçlarını kulak deliğine sokarak gereken temizliği yapmıştır.
(Ebû Davud; Tahavi : Mikdam bin Ma'dikerib (r.anh)'den)

Yine sahih rivayete göre, Rasûlullah (a.s.) efendimiz, gerek başını, gerekse kulaklarını birer defa meshetmiştir.
(Ahmed bin Hanbel; Ebû Dâvud: İbn Amir (r.anh)'den)
(Celal Yıldırım, Kaynaklarıyla İslam Fıkhı, C: 1, Sf: 23-24)

Abdestin mendub ve mustehabları başlığı altında Mâliki mezhebinin görüşleri sayılırken ; "Kulakları mesh ederken serçe parmağı kulak denklerinin içine sokmalıdır." ifadesi geçmektedir.
(Abdurrahman Cezırî, Dört Mezhebe Göre İslâm Fıkhı, C. I, Çağrı Yayınları, 7. Baskı, İstanbul, 1993: 99-103)

Yeni bir su ile kulakların içten ve dıştan meshi:
Cumhura göre yeni bir su ile kulakların içten ve dıştan meshi sünnettir. Çünkü Rasulullah (Aleyhisselam) abdestinde, başını ve kulaklarını (içlerini ve dışlarını) meshetti. Parmaklarını kulak deliklerine soktu. Onlar için de yeni su aldı.
Abdullah b. Zeyd’den rivayet edildi: “Rasulullah’ı abdest alırken gördü, başı için aldığından başka kulakları için de su aldı.”
(Hakim ve Beyhaki, sahih olarak rivayet etti. Zeylai, Nasbu'r Râye, 1, 22)

Ebu Davud'un Musannef'inde (Sunen'inde) Osman (r.anh) yoluyla gelen hadiste şöyle denilmektedir:
Böylelikle o, kulakların iç ve dış tarafını bir defa mesh etti, sonra ayaklarını yıkadı, sonra şöyle dedi; Abdest hakkında soru soranlar nerede? İşte ben, Rasulullah (s.a.v.)'ı bu şekilde abdest alırken gördüm.
(Ebû Dâvûd, Tahâra, 51; Hadis kaynaklarında pekçok yerde geçen bu hadisin geçtiği yerler için el-Mu'cemut Mufehres li Elfîîzi't-Hadisi'n-Nebevt, VI, 236)

Kulaklarının dış taraflarım yüz ile birlikte yıkar; iç taraflarını da baş ile birlikte mesheder, diyenler de yüce Allah'ın yüzü yıkamayı, başı da mesh etmeyi emrettiğini delil gösterirler. Buna göre, kulaklardan sana karşı görünenin yıkanması gerekir, çünkü o yüzdendir, sana karşı görünmeyenin de meshedilmesi icab eder. Çünkü o baştandır.

Ancak, Peygamber (s.a.v.)'ın Ali, Osman, îbn Abbas, er-Rubeyyi' ve diğerleri yoluyla rivayet edilen hadislerde kulaklarının iç ve dış taraflannı meshettiğini belirten rivayetler bunu reddetmektedir.

Kulaklar baştandır, diyenler de Peygamber (sav)'ın es-Sunabihî yoluyla gelen hadisteki şu sözünü delil gösterirler; "Başını mesh ettiği takdirde günahlar başından -hatta kulaklarından çıkıncaya kadar- çıkar."
(Nesaî, Tahâra, 85; İbn Mâce, Tahâra ; Muvatta; Tahâra, 30, 31)
Bu hadisi de Mâlik rivayet etmiştir.

Fahraddin Razi şöyle demektedir: Şa'bî şöyle der: "Kulakların ön kısmı, yüzden sayılır. Binâenaleyh, yüz ile beraber o kısmın da yıkanması farz; kulakların arka kısmı ise baştan sayılır; binâenaleyh, bu kısmın da mesh edilmesi gerekir. Bize göre kulak, kesinlikle yüzden değildir. Çünkü yüz, kendisiyle karşı karşıya gelinen kısımdır. Kulak ise böyle değildir." (Fahruddin Er-Râzi, Tefsir-i Kebir Mefâtihu’l-Gayb, Akçağ Yayınları: 8/499, Mâide suresi)




Açıklama

Bu hadîste geçen meselelerle ilgili açıklama bundan evvelki iki hadîs-i şerifin izahında geçmiştir.Ancak burada Ebû Davud'un, Osman (r.anh)'ın rivayet ettiği hadîslerin hepsinin başın bir kerre meshedileceğine delâlet ettiği sözüne İbn Kudâme gibi bazı alimler itiraz etmişlerdir. Zira Ebu Dâvud bizzat kendisi Rasûlullah (s.a.v.)'ın başını üç kerre meshettiğine dâir iki hadis rivayet etmiştir. Bunu, Hafız İbn Hacer, Buhârî şerhi Fethu'l-Bâri’de şöyle izah etmiştir:
"Ebû Dâvud bu sözüyle kendisinin rivayet ettiği iki hadîs-i şerifin dışındaki Osman'dan rivayet edilen hadisleri kasdetmiş ve onlar üzerindeki görüşlerini açıklamıştır."
Bu mevzuda başın bir kerre meshedileceğine dâir en kuvvetli delil İbn Huzeyme ve başkalarının Abdullah b. Amr b. Âs kanalıyla rivayet ettiği meşhur hadîsdir ki; bu hadîse göre Rasûlu Ekram (s.a.v.) başını bir kerre meshetmiş ve abdest sona erdikten sonra da: "Kim benim şu abdestime bir şey ilâve ederse kötülük ve zulmetmiş olur" buyurmuştur. (Heysemî, Mecmeu'z-zevahid, I, 23)






Abdest alan kimse; başını meshettiği su ile, kulaklarının ön ve arka tarafını mesheder. Tahavi şerhinde böyledir. (Seyh Nizamuddin ve bir heyet - El Feteva-ı Hindiyye - Beyrut: 1400, C 1, Sf: 7)
Fakat bışını meshettikten sonra elinde bulunan ıslaklıkla değil de, başka taze bir su ile kulakları meshetmek daha güzel olur. Bahrü'r Raik'te de böyledir.
(Seyh Nizamuddin ve bir heyet - El Feteva-ı Hindiyye - Beyrut: 1400, C 1, Sf: 7)
Rasûl-u Ekram (s.a.v.): "Kulaklar baştandır" buyurmuştur. Bundan maksat, hükmünü beyandır. Yoksa yaratılış itibariyle başa ait olduğunu murad değildir. (İmam-ı Merginani, El Hidaye Şerhû Bidayetu'l Mubtedi, C: 1, Sh: 13)


Abdest alırken başkasından yardım istememek, abdest uzuvlarını ovmak, abdest alırken kıbleye yönelmek, küçük (Serçe) parmağını kulakların deliklerine sokmak, özürlü olmayan kimsenin, abdest'i vaktinden önce alması, abdest alırken konuşmamak, kullanılmış sudan sakınmak, abdest alırken yüksek bir yerde bulunub, sıçramalardan korunmak, kerâhat vakti değilse, abdest aldıktan sonra iki rekat namaz kılmak, abdest alırken elleri çırpmamak, abdest alırken acele etmemek ve her azayı yıkarken besmele çekmek.
(Seyyid Şerif Cûrcani, Et Ta'rifat, İst: 1300, Sf: 8)


İlgili Konular:

Rasulullah (s.a.v.)'ın Namaz Kılma Şekli:
https://www.islam-tr.org/konu/rasulullahin-s-a-v-namaz-kilisi-nasildir.29385/#post-196054

Delillerle Rasulullah'ın (s.a.v.) Gusul ve Namaz Abdesti Alması

https://www.islam-tr.org/konu/delillerle-rasulullahin-s-a-v-gusul-ve-namaz-abdesti-almasi.26091/

Gusul Abdestinde Kulak - Küpe Deliklerinin Yıkanmasının Hükmü?
https://www.islam-tr.org/konu/gusul-abdestinde-kulak-kupe-deliklerinin-yikanmasinin-hukmu.27470/
 
Üst Ana Sayfa Alt