Neler yeni
İslami Forum, Dini Forum, islami site, islami sohbet, radyo, islami bilgiler

İslam-tr.org'a hoş geldiniz! Hemen üye olun ve kendi konularınızı, düşüncelerinizi paylaşarak bu platforma katılın. Oturum açtıktan sonra, İslam dini, tarih ve güncel konularla ilgili paylaşımlarda bulunabilirsiniz.

Çözüldü Ahirzamanda, Okun Avı Delip Geçtiği Gibi Dinden Çıkan Yaşça Küçük Gençler Hadisi Kimlerden Bahsetmek

K Çevrimdışı

kelime-i şehadet

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
as-salamu aleykum...


"Ahirzamanda yaşça küçük, akılca kıt birtakım gençler çıkacak. Yaratılmışın en hayırlısının sözünü söylerler, Kur'ân'ı okurlar. İmanları gırtlaklarından öteye geçmez. Okun avı delip geçtiği gibi dinden çıkarlar. Onlara nerede rastlarsanız onları gebertin. Zîra, onları öldürene, kıyamet günü, Allah'ın vereceği ücret var." Buhârî, Fezâilu'l-Kur'ân 36, Menakıb 25, İstitâbe 6; Müslim, Zekât 154, (1066); Ebu Davud, Sünnet 31,(4767); Nesâî, Tahrîm 26,(7, 119).


Yaşça küçük olan yaratılmışın en hayırlısının sözünü söyleyip Kur'an da okuyan biri olarak kısmen üzerime alınıyorum. Bildiğim kadarıyla bu hadis hariciler için inmiş. Ben ise bunu Müslümanım geçinip imanım var diye her büyük günahı işleyip dinden çıkıp duran mürcie zihniyetler ya da münafıklar olabileceğini düşünüyorum. Şimdi birincisi bu "imanları gırtlaklarından öteye geçmez" ibaresi ile ne demek istemiş? ikincisi "okun avı delip geçtiği gibi dinden çıkacaklar" ibaresi ile ne demek istemiş?
 
Abdulmuizz Fida Çevrimdışı

Abdulmuizz Fida

فَاسْتَقِمْ كَمَا أُمِرْتَ
Admin
وعن سويد بن غفلة رَضِيَ اللّهُ عَنْه قال: ]قَالَ عَلِيٌّ رَضِيَ اللّهُ عَنْه: إذَا حَدَّثْتُكُمْ عَنْ رَسُولِ اللّهِ # حَدِيثاً، فَوَاللّهِ ‘نْ أخِرَّ مِنَ السَّمَاءِ أحَبُّ الىَّ مِنْ أقُولَ عَلَيْهِ مَا لَمْ يَقُلْ، وَإذَا حَدَّثْتُكُمْ فِيمَا بَيْنِى وَبَيْنَكُمْ فإنَّ الْحَرْبَ خِدْعَةٌ، وَإنِّى سَمِعْتُ رَسُولَ اللّهِ # يَقُولُ: سَيَخْرُجُ قَوْمٌ في أخِرِ الزَّمَانِ حُدَثَاءُ ا‘سْنَانِ سُفَهَاءُ ا‘حَْمِ، يَقُولُونَ مِنْ خَيْرِ قَوْلِ الْبَرِيَّةِ، يَقْرَأوُنَ الْقُرآنَ، َ يُجَاوِزُ إيمَانُهُمْ حَنَاجِرَهُمْ، يَمْرُقُونَ مِنْ الدّينِ كَمَا يَمْرُقُ السَّهْمُ مِنْ الرَّمِيَّةِ، فأيْنَمَا لَقِيتُمُوهُمْ فَاقْتُلُوهُمْ فإنَّ في قَتْلِهِمْ أجْراً لِمَنْ قَتَلَهُمْ عِنْدَ اللّهِ يَوْمَ الْقِيَامَةِ[. أخرجه الخمسة إ الترمذي.»حُدَثَاءُ ا‘سْنَانُ« أى شباب لم يكبروا حتى يعرفوا الحق.»سُفَهَاءُ ا‘حَْمِ« السفه الخفة في العقل والجهل.»ا‘حمُ« العقول


Suveyd b. Gafele anlatıyor: Ali (r.anh) şöyle dedi:
"Ben size Rasulullah (s.a.v.)'dan bir şey aktardığım zaman, Allah'a yemin olsun ki, O'nun (aleyhisselam) söylemediği bir şeyi ona isnat etmektense, gökten aşağı düşmek bana daha sevimlidir. Ancak benimle sizin aranızda cereyan eden şeyler hakkında konuşunca, bilirsiniz harb hiledir / yanıltmadır.
(Ali (r.anh) biraz sonra muhatablarına aktaracağı hadisin doğruluğunu teyid etmek için bu girişi yaptıktan sonra, sözünü şöyle sürdürmüştür)
“Rasulullah (s.a.v.)'ın şöyle dediğini işittim:

Ahir zamanda yaşları küçük, akılları zayıf bir grup insanlar / birtakım gençler ortaya çıkacak. Yaratıkların en hayırlısının (s.a.v.) sözünden söylerler (“Hüküm vermek ancak Allah’a aittir”, “Siz Kur’an’ın hakemliğine davet ediyoruz” demeleri gibi - Nevevî, ilgili hadisin şerhi-) ve Kur’an okurlar, ama okun yaydan çıkıp fırladığı gibi dinden çıkarlar. İmanları gırtlaklarından öteye geçmez. Onlara nerede rastlarsanız onları öldürün. Kuşkusuz, onları öldürmek, kıyamet günü, öldürenler için bir ücret / bir mukâfat sağlar."
(Buharî, Fezailu'l Kur'an, 36; Menakıb, 25, İstitabe 6; Muslim, Zekat, 154; Ebu Davud, Sunnet, 31 (4767); Nesai, Tahrim, 26)
Ali (r.anh), bu hadisi haricilerle mücadele ettiği bir sırada söylemiştir. Onun için, Buharî ve diğerleri bu hadisi haricilere yormuşlardır.

Bir savaş durumunda olan Ali (r.anh), bununla demek istiyor ki, insanlarla konuşmamda karşımdaki insanları savaş taktiğinin bir gereği olarak bazı yanıltıcı şeyler söyleyebilirim, kendi görüşüme göre bazı taktikler uygulayabilirim, fakat sıra Peygamber (s.a.v.)’den bir şey aktarmaya gelince iş değişir, orada taktik işlemez” demek istiyor. Ve bu hususu teyit ettikten sonra, Ali (r.anh) haricîlerle yapmakta olduğu savaşta haklı olduğunu ispat etmek üzere, söz konusu hadisi aktarıyor. (Nevevî, ilgili hadisin şerhi).
Gerçekten, haricîler, oldukça dindar olmalarına rağmen, dinî anlamadaki yanlışları sebebiyle, Ali (r.anh) onlarla savaşmak zorunda kalmıştır.

İlgili rivayetlerde şu ilaveler de vardır:

"Ey Allah'ın Rasulu (onların) alâmetleri nedir?" diye sordular da; "Saçlarını kökten tıraş etmeleridir." buyurdu.
(Muslim, Zekat, 149; Ahmed b. Hanbel, 2/197)

Bu hadislerde vasıfları belirtilenler, Haricîlerdir. Nitekim Muslim'in bir rivayetinde, bu kavmin, bu hadislerde belirtilen sıfatları sayıldıktan sonra: "Bunlar, insanlar tefrikaya düştükleri zaman ortaya çıkarlar." buyurulması da bu fırkanın Hariciler olduğunu açıkça isbat eder. Çünkü Hâriciler, Ali (r.anh) ile Hz. Muaviye (r.anh) arasında çıkan tartışmalar sonunda zuhur etmiştir. (Sunen-i Ebu Davud Terceme ve Şerhi, Şamil Yayınevi: 15/588-589)
 
Üst Ana Sayfa Alt