Neler yeni
İslami Forum, Dini Forum, islami site, islami sohbet, radyo, islami bilgiler

İslam-tr.org'a hoş geldiniz! Hemen üye olun ve kendi konularınızı, düşüncelerinizi paylaşarak bu platforma katılın. Oturum açtıktan sonra, İslam dini, tarih ve güncel konularla ilgili paylaşımlarda bulunabilirsiniz.

Video Ahmed Kalkan'ın Hadis İnkârındaki Sapkınlığı

Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...
Abdulmuizz Fida Çevrimdışı

Abdulmuizz Fida

فَاسْتَقِمْ كَمَا أُمِرْتَ
Admin
Ahmed Kalkan'ın Hadis İnkârındaki Sapkınlığı
ahmetkalkanmustafa_59365956.jpg


Kur'anda Nasih Mensuh Yoktur İnkârı!




 
Abdulmuizz Fida Çevrimdışı

Abdulmuizz Fida

فَاسْتَقِمْ كَمَا أُمِرْتَ
Admin
Rasulullah'a Büyü Yapılmadı !

Cinler İnsana Musallat Olamaz, Bedene Etkisi Yoktur İnkârı!
 
Abdulmuizz Fida Çevrimdışı

Abdulmuizz Fida

فَاسْتَقِمْ كَمَا أُمِرْتَ
Admin
Kadının Aklı ve Dini Eksik Olduğu Sahih Hadisi İnkârı !
Kur'anda Unutma Endişesine Karşılık Kadından 2 Şahid Olma Ayetiyle Çelişkiye Düşme

 
Abdulmuizz Fida Çevrimdışı

Abdulmuizz Fida

فَاسْتَقِمْ كَمَا أُمِرْتَ
Admin
Recm, Mirac, Mehdi, Deccal, Nuzul-u İsa (a.s.), Kâbir Âzabını İnkâr ettiği videoları bulunursa eklenecektir!
 
Abdulmuizz Fida Çevrimdışı

Abdulmuizz Fida

فَاسْتَقِمْ كَمَا أُمِرْتَ
Admin

Ahmet Kalkan kendi iddia ettiği görüşlerin bu ummet içerisindeki bazı alimlerin görüşleri olduğunu, ummetin bir kesiminin de kendisi gibi itikad edindiğini söylüyor ki bu iftira, yalan en hafif deyimle zulûmdur. Kendisi gibi (Recm, Mirac, Nasih Mensuh, Nuzul-u İsa, Mehdi, Deccal, Kâbir Âzabı, Cinlerin insana etkisinin inkârı vs.) itikada taalluk eden bu mevzuları reddeden bir tâne ehl-i sunnet âlim yoktur! Bir tane isim veremez, ver(e)medi de zaten.

Videonun başında Sünnetin târifi olarak : "Hadis derken bizim Rasulullah'ın insan olarak beşer olarak eşleriyle basit ihtiyaçlarıyla alakalı konuşmalarını kastetmiyoruz, dinle alakalı ummetine Kur'anın açıklaması sadedinde izah ettikleri hususları gündeme getiriyoruz." diye açıklamaktadır.
Allah hakkı için soruyorum; 1400 yıllık İslam ulemasından böyle bir hadis tarifini kim yapmış acaba? Rasulullah (Aleyhisselatu vesselam)'dan din ve dünya ile ilgili ne olursa olsun bu rivayetlerin hepsi birer hadistir, huccettir. Sahabe (Radiyallahu anhum) Rasulullah (aleyhisselatu vesselam)'dan duyduğu her şeyi bir vahiy olarak görür ve buna göre amel ederlerdi. Zaten videodaki sunucu dostunun ve kendisinin de tasdiklediği gibi geleneksel, klasik ulema, klasik ilim geleneği diyerek ehl-i sunnetin hadis usulunu beğenmeyip reddettiğini, hatalı gördüğünü zaten sözleriyle tasdiklemektedir ki, kendisinin klasik veya gelenekselci değil, yenilikçi yahud bid'at ehli mûtezili tarzda kendine göre taktiksel usuller geliştirip sonra da tek başına kendisi de inanarak savunur pozisyona düşmektedir.


Abdullah b. Amr (radıyallahu anh)'dan, O'nun şöyle dediğini rivayet etmiştir:
Rasulullah (aleyhisselatu vesselam)'dan duyduğum her şeyi ezberlemek isteyerek yazıyordum.
Kurayş, beni bundan nehyetti ve: "Sen, Rasulullah (aleyhisselatu vesselam)'dan işittiğin her şeyi yazıyorsun. Halbuki O da bir insan, kızgınlık ve hoşnutluk hallerinde konuştuğu olur (hepsinin yazılması doğru olmaz,)" dediler.
Bunun üzerine, ben de yazmayı bıraktım.
Durumu Allah Rasulü'ne (aleyhisselam) söyledim, buyurdu ki: 'Yaz! Nefsimi elinde tutan Allah'a yemin ederim ki, ondan -eliyle ağzına işaret etti- haktan başkası çıkmaz."
(Ebu Davud, İlim, 3, Hadis No: 3646; İbn Abdilberr, Beyani'l-îlm, II, 27; Beyhaki Medhal)

Yine Ahmet Kalkan; "hadislerin zan olduğunu, Peygamberin bu sözleri söylemesinin "ihtimal" olduğu" ; Akide konularında sadece Kur'an'ın ve Mutevatir hadislerin hüccet olduğunu" söylemektedir.
Fakat bu sözünde de samimi, doğru değildir. Eğer böyle olsaydı misalen İsa (aleyhisselam)'ın Kur'ana göre gelmeyeceğini söylemezdi. Ki İsa (aleyhisselam)'ın nuzûlu mutevâtirdir. Tâbi ki kendisine göre değil, ehl-i sunnetin usul-u hadis ilmine göre 1400 senedir böyle itikad edilir!

Ayrıca bu usule göre mütevatir hadislere de şubhe getirilebilir. Kendi usullerine göre mutevâtir hadis, ahad hadisin vasfı nedir, neye göre yapılacak, tesbit edilecektir ve nasıl ittifak edeceklerdir? Ki ehl-i sunnet ulema dâhi mutevatir hadisin tarifinde her ne kadar genel olarak kabul görse de râvi sayısında farklılıklar mevcuddur.

Yine videonun devamında hadislerin Kur'an'a arzı hakkında diyor ki: "Bu Ebu Hanife'nin usulüdür. Yine Aişe (Radıyallahu anha)'nında hadisleri Kur'an'a arz etme usulü vardır" demektedir.

Allah (c.c.), Aişe annemizi tüm iftiralardan korumuştur, aklamıştır ki, kendilerinin yaptığı hadisleri Kur'an'a arz ettim yok diye sahih hatta mutevâtir hadisleri elinin tersiyle itmek Aişe annemize atılmış büyük bir iftiradır, zulumdur. Aişe annemizin hadisleri Kur'an'a arz etmez, Rasulullah (aleyhisselatu vesselam)'dan sahih olarak işitilip işitilmediğine bakardı.

Rasulullah (aleyhisselatu vesselam)'ın Mirac'da Allah (azze ve celle)'yi görmesi meselesinde Aişe annemizin Kur'an'dan delil getirdiğini gören bazı cahiller, Aişe annemizin hadisleri Kur'an'a arz ederek sahih-gayri sahih ayrımı yaptığını sanmaktadırlar.

Yine Ebu Hanife'nin hadisleri Kur'an'a arz ettiği meselesi de İmam'a atılmış büyük bir iftiradır ve yalandır. Nitekim bunu Abdulaziz el Buhari gibi Hanefi alimleri izah etmişlerdir. Sizler Ebu Hanife'nin usulünü Serahsi'den, Abdulaziz el Buhari'den okuyun. Ahmet Kalkan'ın bu sözleriyle kıyaslayın, tahrifleri kendi gözlerinizle göreceksiniz.

Hadislerin Kur'an'a arz edilme bid'atı , sapkın zındık ve dalâlet ehli Rafıziler tarafından ortaya atılmıştır. Onlar "Size bir hadis ulaşırsa Kur'an'a arz edin uyuyorsa alın uymuyorsa bırakın" diye bir hadis uydurdular. Bununla maksadları sünneti ibtal etmekti.

İmam Suyûti, Miftah'ul Cenne isimli eserinde şöyle demektedir:
"Uzun zamandır pek bilinmezken şimdilerde, kötü kokusu yayılan bir görüş ortaya çıktı. O da şu: Bir zındık Rafizi, sözünde fazla ileri giderek sunnet-i nebeviyye ve rivayet edilen hadislerle (Allah onların şeref ve yüceliğini artırsın) amel edilmeyeceğini, sadece Kur'an'ın delil olacağını söylemiş ve bu sözüne de: "Size benden bir hadis geldiğinde, onu, Kur'an'a arzedin; eğer Kur'an'da onu destekleyen bir ayet bulursanız kabul edin, yoksa onu reddedin" manasındaki bir hadisi delil getirmiştir."

Videoda Ahmet Kalkan, Ahad haberler hakkında :"Mutevatir olmayan Haber-i vahid'e fıkıh konusunda yer verilir fakat akaid konusunda yer verilmez, Mesela Buhari'nin bile almadığı Mehdi rivayetleri tartışma konusudur" demektedir.

Cahillikten Allah'a sığınırım. Buhari'nin Rasulullah (aleyhisselatu vesselam)'dan rivayet ettiği şu hadis gerçekten vuku bulmuş:
"Allah (c.c.), âlimleri öldürmek suretiyle ilmi yeryüzünden kaldırır. İnsanlar cahilleri önder edinirler. Hem kendileri saparlar hem insanları saptırırlar"

Haber-i vâhid hem akidede hem ahkamda huccettir. Sahabe tabiin tabe-i tabiin hadisleri mutevâtir veya ahad diyerek iki kısma ayırmazlardı. Bu sebeble mutevâtir olmasa dahi senedi sahih olan bir hadisi inkar eden kimsenin dâhi sapık, kafir olduğuna dâir İshak ibn Rehaveyh, İmam Suyûti, İbn Hazm ve daha nice alimden nakiller yapılmıştır.

Ehli sünnet imamları Ahad haberin hem akidede hem ahkamda huccet olduğuna dair "icma" etmişlerdir. Dört mezhebin usul-u fıkıh kitablarına baktığımız zaman bunu görebiliriz. Bunun aksine bir söz Müslüman olan hiçbir alimden nakledilmemiştir. Ayrıca ahad haberin huccet olup olmaması meselesini "Nazzamiyye" adlı küfür fırkası konuşmuştur. Dediğimiz gibi Ehli Sünnet ve'l Cemaat'ten bu meseleyi ortaya atan hiçbir kimse çıkmamıştır.

Mehdi konusuna gelince, Buhari'de Mehdi ile ilgili direk hadis olmasa da işaret eden hadisler vardır. Ayrıca tüm sahih hadisler Buhari'de olacak diye bir şey de yoktur. Bu insanlar ehl-i sunnetin hadisin usulünden hiç mi bir şey bilmiyorlar acaba? Buhari 52 yaşına kadar alabildiği kadar sahih hadisi kitabına almıştır. Yani ömrü buna yetmiştir. Mâlik, Ahmed, Muslim, Ebu Davud, Tirmizi, Nesai gibi muhaddislerde sahih hadisleri toplamışlardır. Bunlar Sahihlerde, sünenlerde kaydedilmiştir.

Ayrıca Buhari Mehdi ile ilgili hadisleri almamıştır sözü de batıldır. Bu sözden Buhari Mehdi rivayetlerini uydurma veya zayıf gördü de almadı anlamı çıkar. Halbuki böyle bir şey de yoktur. Üstelik Buhari Recm'i, Nuzul-u İsa hadislerini aldı da size bir faydası oldu mu ki?

Sonuç olarak; Videoda hadis , sunnet diye anlatılan mezheb, Ehli Sünnet vel Cemaat'in mezhebi değil, ehl-i Kalkanî'dir. Zaten kendisi de ehl-i sunnet olmadığını söylemektedir.
Sizlere Ehli sünnetin yolundan çıkmamanızı, hadisleri de onların anlayışıyla anlamanızı tavsiye ediyorum. İster mutevatir olsun ister ahad olsun sahih senetli, adalet ve zabt yönünden sika ravilerle rivayet edilen bir hadisi inkar eden kimsenin imanı tehlikeye düşeceğini de zikredeyim.

İbn Hazm, el İhkam fi Usuli'l Ahkam'da diyor ki: "Muhammed b. Nasr el-Mervezi, İshak İbn Rehaveyh'in şöyle dediğini nakletmiştir:
"Her kime, Rasulullah (aleyhissalatu vesselam)'den senedi ve sıhhati sağlam bir haber ulaşır da onu reddederse, o kimse kafirdir." Bu konuda İshak'ın sözünü delil olarak getirmedik. Onun görüşünü zikretmemiz, cahil bir kimsenin, bu hükmün sadece bize ait olduğunu zannetmemesi içindir.
Biz, sahih bir yolla, Rasulullah (aleyhissalatu vesselam)'den gelen bir hükmün hilafına hareket etmeyi helal gören kimsenin kâfir olduğuna, Allah'ın Peygamberine yaptığı şu hitabı delil olarak getirdik: "Hayır, Rabbine yemin olsun ki onlar, aralarında çekiştikleri şeylerde seni hakem yapıp, sonra da verdiğin hükümden nefisleri hiçbir darlık duymadan tam bir teslimiyetle boyun eğmedikçe, iman etmiş olmazlar." (Nisa 65)


Yukarıdaki görüşlerle, derslerine katıldığı sapık Mustafa İ. arasında fark görecek misiniz?



Ahad Hadis ve Mutevâtir Hadis Tarifi ve Özellikleri Nedir?

Haber-i Vahid ve Teşrideki Etkisi
 
osman1987 Çevrimdışı

osman1987

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
Ben bu şahsın bir kaç vidyosunu izledim, Şeriat istemi hususnda ki tavırlarını çok beğeniyordum lakin kendi aklını terazi olarak kullanıp bazı hadisleri inkar etmesi,ehli sünnet değil Kur'an Müslümanlığı gibi Kuran ve Sünnete Ümmetin alimleri gibi bakmayıp kendi görüşüyle bakarak sadece müslümanım sözünü dillendirmesi ve tavırlarını görünce içimde bir buğz oluştu bu şahsa karşı.Yalnış hatırlamıyorsam recm meselesini de inkar ediyor.Allah teala içinde bulunmuş olduğu durumdan kurtarsın.
 
S Çevrimdışı

Salim Suheyb

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
Bu amcam ne zaman bu hale gelmiş

Allah teala ayaklarımızı hak üzere sabit kılsın
 
A Çevrimdışı

asliar

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
Recm, Mirac, Mehdi, Deccal, Nuzul-u İsa (a.s.), Kâbir Âzabını İnkâr ettiği videoları bulunursa eklenecektir!
Selamun aleykum

Bir duzeltme yapmak durumundayim.Kendisi; kabir azabini inkar etmiyor. Ruhun; tattigi ruyalar olarak ifade etmis. Yani bedenin azap gormesi seklinde bir azabi kabul etmemektedir. Ki ben de oyle biliyorum.

Bir konuda mail gonderirken; bu konuyu da sormustum. Bugun uzunca bir cevap geldi. Ben size tek cumleyle ozetledim.

Ayni fikirde olmayan arkadaslar olsa da, Ahmed Hoca'nin goruslerini de dogru aktarmakta fayda var. Kimsenin hakkina girmeyelim.
 
Abdulmuizz Fida Çevrimdışı

Abdulmuizz Fida

فَاسْتَقِمْ كَمَا أُمِرْتَ
Admin
Bir duzeltme yapmak durumundayim.Kendisi; kabir azabini inkar etmiyor. Ruhun; tattigi ruyalar olarak ifade etmis. Yani bedenin azap gormesi seklinde bir azabi kabul etmemektedir. Ki ben de oyle biliyorum.

Bir konuda mail gonderirken; bu konuyu da sormustum. Bugun uzunca bir cevap geldi. Ben size tek cumleyle ozetledim.

Ayni fikirde olmayan arkadaslar olsa da, Ahmed Hoca'nin goruslerini de dogru aktarmakta fayda var. Kimsenin hakkina girmeyelim
Kâbir azabını kısaca kâbus (korkulu rûya) olarak kâbul eden birisi, diğer akidevi meselelerde olduğu gibi bu itikatta da Ehl-i sunnet we'l cemâat olmadığını itiraf etmiş olmaktadır.

Kâbir âzabını bedenle gören sahih, mutevâtir hadisleri Kur'ana arz etti de Mûmin 46 ayetine denk gelemedi, hevası izin mi vermedi kendileri bilir.


اَلنَّارُ يُعْرَضُونَ عَلَيْهَا غُدُواًّ وَعَشِياًّۚ وَيَوْمَ تَقُومُ السَّاعَةُ۠ اَدْخِلُٓوا اٰلَ فِرْعَوْنَ اَشَدَّ الْعَذَابِ
[ سورة غافر من الآية :46 ]
Onlar (Firavun âilesi, kabirlerinde azab olunurlar ve hesap gününe kadar) sabah- akşam ateşe sunulurlar. Kıyamet koptuğunda, "Firavun ailesini en şiddetli azabın içine atın!" denilecek." (Ğâfir –Mûmin- Sûresi: 46)


…O zâlimlerin halini ölüm şiddeti içindeyken bir görsen! Melekler onlara ellerini uzatırlar ve ‘Ruhunuzu teslim edin.Bugün Allah’a karşı haksız şeyler söylediğinizden ve Onun ayetlerine karşı böbürlenmenizden dolayı alçaltıcı bir azabla cezalandırılacaksınız’ derler.” (Enam 93)

…Yakında munafıklara iki defa azâb edeceğiz. Sonra da büyük bir azaba uğratılacaklardır.(Tevbe 101)


Delilleriyle Ehl-i Sunnet Kâbir Âzabı
(Hem Bedene Hem Ruha)
 
Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...
Üst Ana Sayfa Alt