H
Çevrimdışı
Ailemiz ve Çocuklarımız ALLAH’ın Bize Emanetidir
Kötülüklerin her tarafı sardığı bir dönemden geçmekteyiz. Böylesi bir ortamda ancak hassasiyet sahibi olan Müslümanlar ailelerini ve çocuklarını muhafaza edebilirler. Zaman zaman hassas ailelerin çocuklarının bile bazı haram ve günahlara girdiğini müşahede ediyoruz.
“Ey iman edenler! Kendinizi ve ailenizi yakıtı insanlar ve taşlar olan ateşten koruyun...” (Tahrim: 6)
Kötülüklerin her tarafı sardığı bir dönemden geçmekteyiz. Böylesi bir ortamda ancak hassasiyet sahibi olan Müslümanlar ailelerini ve çocuklarını muhafaza edebilirler. Zaman zaman hassas ailelerin çocuklarının bile bazı haram ve günahlara girdiğini müşahede ediyoruz.
Çocuklarının muhafazası noktasında gevşek davrananlar, farkında olmadan çocuklarını harama ve günahlara bulaşmalarına sebep oldukları ve büyük bir tehlikeye doğru sürükleyebilmektedirler. Aile büyüklerinin yukarıda zikrettiğimiz ayetin başındaki; “Ey iman edenler!” hitabına kulak verip yapılan ilahi uyarıya dikkat etmeleri gerekir. Aksi takdirde –ALLAH korusun– yakıtı insanlar ve taşlar olan ateş bu durumdaki insanlar ve onların aileleri için kaçınılmaz olur…
Kardeşlerimiz, bu konuyu sıklıkla ele aldığımızı ve çocuklar konusunda hep feryat ettiğimizi bilirler. Bütün bu feryatlarımız kardeşlerimizin aileleri ve çocukları hususunda gerekli ihtimamı göstermeleri içindir. İhmalkâr davranabilirler endişesiyle tekrar tekrar yazıyor, hatırlatıyoruz. Zaman zaman, “acaba yazılanlar ve söylenenler yeterli midir? Ortam ve şartlar müsait olsaydı da her kardeşimizin evine gidip bütün aile fertlerinin bulunduğu bir ortamda oturup bu meramımızı iletseydik” şeklinde düşündüğümüz de oluyor.
Teknoloji çağı olarak da isimlendirilen çağımız, özellikle haberleşme ve iletişim açısından çok hızlı bir şekilde gelişmektedir. İsteyen herkes dünyanın herhangi bir yerindeki başka bir şahısla sesli ve görüntülü olarak haberleşebilmektedir. Bu durum sosyal yaşamda hayatı kolaylaştırdığı gibi birçok tehlikeyi de barındırmaktadır. Gereksiz ve ölçüsüz olarak kullanılan internet ortamı gençlerimiz hatta küçük çocuklarımızın imanı, ahlakı, yaşantısı ve psikolojisi üzerinde birçok olumsuz etki bırakmaktadır. Bunun için aile reislerinin çocuklarının telefon, internet, bilgisayar kullanmalarını ve televizyon izlemelerini kontrol altında tutmaları gerekmektedir.
Yine okullar, iş yerleri, sokaklar, caddeler çocuklarımızı ifsad etmeye yönelik birçok tuzak barındırmaktadır. Bu konuda hiç kimse kendini müstağni görmemeli, çocuklarının güven ve emniyette olduğu zannına kapılmamalıdır. En hassas ve duyarlı kardeşlerimizin bile küçük bir ihmali, çocuklarının istenilmeyen bazı nahoş olaylara karışmasına, haram ve günahlara bulaşmasına sebebiyet verebiliyor. Çocuklarımızı bu tür ortamların kötülüklerinden korumalı, bunun için önceden etkili tedbirler alarak onları muhafazada tutmalıyız.
Çocuklarımızın günlük yaşamda zamanlarını nerede geçirdikleri konusunda mutlaka bilgi sahibi olmalıyız. Onların güvenli ortamlarda oldukları konusunda emin olmamız gerekir. Bunun için akşam ailece evde olduğumuz vakitlerde çocuklarımızın gün boyunca ne yaptıklarını, nerelere ve kimlere uğradıklarını, neler konuştuklarını sohbet ortamı içerisinde öğrenmeli ve varsa tehlikeli ve zararlı durumlar gündeme alınarak müdahale edilmelidir. Her sohbetimizde mutlaka haram, günah, İslam ve Müslümanlara faydalı olma, ölüm ve ötesi ve İslam’ı öğrenme, öğretme ve yaşama konuları hatırlatılmalıdır.
Yine mümkün mertebe her gün anne ve baba başta olmak üzere ailenin tüm fertleri söz konusu oturumlarda kısa bir süreliğine bile olsa ihtiyaca binaen tefsir, hadis, siyer veya fıkıhtan bir ders yapmalıdırlar. Yani çocuklarımıza İslam’ı öğretelim ki yaşamasını ve münkerata karşı korunmasını bilsin. İslami derslerin işlendiği bir ev üzerine, ALLAH (cc)’ın rahmeti kesintisiz yağacak, melekler o evin bekçiliğini yapıp onları şeytanın ve avenesinin kötülüklerinden koruyacaklardır.
Her kardeşimizin çocukları, bugün toplumumuzun ihtiyaç duyduğu birer İslam davetçileri olsunlar. Kardeşlerimiz, çocuklarını birer İslam muallimi ve tebliğcisi olarak yetiştirmeye çalışmalıdırlar. Çocuklarımız, İslam’ı bilen, yaşayan, haram ve günahtan uzak duran davetçiler olsunlar ki insanların elinden tutup onları İslam’ın sahili selametine çıkarsınlar.
Son olarak, çocuklarımızı korumamız için; tüm aile fertlerinin günlük muhasebesini yaparak çocuklarımızın İslami eğitim almalarını sağlayalım ve çocuklarımızı İslam cemaatine yönlendirelim. Mutlaka cemaat ortamındaki eğitim faaliyetleri ve çalışmaları içinde bulunsunlar. İslam cemaatinin terbiyesinden ve eğitiminden geçen ve aile tarafından da takviye edilen çocuklarımız, ALLAH (cc)’ın lütfuyla selamette olacaklardır.
Eğer çocuklarımızı İslami bir ortamda ve İslami istikamete yöneltmez ve üzerimize düşeni yapmazsak!. . . Yarın hesap gününde hesabımız görülüp kurtuluş beratını alsak bile, eğer çocuklarımızı ihmal etmiş ve cehenneme gidecekleri bir akıbetle karşılaşmışlarsa, yakamızdan tutup bizi de arkalarından sürükleyip cehenneme götürmeye çalışacaklardır. “Ya Rabbi, babalarımız ve annelerimiz bize, İslam’ı öğrenip yaşamamız için üzerlerine düşeni yapmadılar, yapıklarımızın hesabını sormadılar, nerelere gittiğimiz ve ne yaptığımızın hesabını bizden almadılar, bizi İslam’a yöneltmiş olsalardı, üzerimizde hassasiyetle durmuş olsalardı bugün bizler de cehenneme değil cennete gidecektik.” diye şikâyette bulunacaklardır. Böylesi kötü bir akıbetle karşılaşmamak için çocuklarımız üzerinde titremeli, bütün varlığımızı onların dünya ve ahiret kurtuluşlarına feda etmeliyiz.
Rabbim! Çocuklarımızı kâfirlerin, zalimlerin ve münafıkların hile ve oyunlarına karşı muhafaza et. Şeytan ve dostlarının hile ve oyunlarına karşı koru. Dinine birer hizmetçi ve davetçi olmaları için esbab hazırla.
ALLAH’a emanet olun.
Başyazı / İnzar Dergisi – Ocak 2014 (112. Sayı)