Neler yeni
İslami Forum, Dini Forum, islami site, islami sohbet, radyo, islami bilgiler

İslam-tr.org'a hoş geldiniz! Hemen üye olun ve kendi konularınızı, düşüncelerinizi paylaşarak bu platforma katılın. Oturum açtıktan sonra, İslam dini, tarih ve güncel konularla ilgili paylaşımlarda bulunabilirsiniz.

Aklım Karışık, Paylaştıklarım Hakkında...

Öğrenen Müslüman Çevrimdışı

Öğrenen Müslüman

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
Selamun Aleykum ve Rahmetullahi ve Berekatuh

Özellikle Ramazan ayında bu düşüncelere daha da yoğunlaşmaya başladım. Bir boşluğun içerisindeyim gibi ama bu boşluk içi dolu bir boşluk gibi. Kafamda birçok şey var. Bazen öyle derin düşüncelere dalıyorum ki farkında bile değilim. Bir konuyu düşünüyorum sonra bir bakıyorum başta ne düşündüğümü bile hatırlamaz hale geliyorum.

Aklıma yanlış şeyler geliyor bunun vesvese olduğunu anlayabiliyorum ancak bazen yanlış şeyler düşünüp tamam bu yanlış bu yüzden daha da düşünmemeliyim diyorum ama bunu (küfür olan şeyi) kendim düşündüğüm için artık sorumlu hale mi geliyorum yoksa kendi düşüncem de vesvese olabilir mi? Yoksa aşırı düşünce hastalığı olma ihtimali olduğu için yine mi sorumlu olmuyorum?

Bir yandan üniversitedeki, yurttaki, mahalledeki, merkezdeki, camiidekilere bakıyorum hiçbiri benim gibi değil sanki. Herkes mutlu veya en azından mutlu görünüyorlar. Hayalleri var.

Kimisi tarikatçı kimisi tevhid ehli kimisinin ise umrunda değil. Tarikatçı şeyhiyle, tevhid ehli hocasıyla, umrunda olmayan ise arkadaşlarından ve halinden memmun.

Birkaç kere tarikatçı bazı kimselerle görüşmüştüm. Onlara bu olaylardan bahsedince gel katıl bize, şeyhimize gel gibi söylemleri oldu. Aklıma gelen tarikatlarla alakalı soruları sordum. Kimisine cidden iyi cevaplar verirken kimisinde ise benim dediklerimi doğruladı kimisinde ise (en azından beni) tatmin etmeyen cevaplar verdi.

Hiç tevhid ehli olduğunu söyleyen biriyle yüz yüze uzun bir şekilde konuştuğum olmadı. Bir kere E. H. yı dinleyen bir kişiyle karşılaştım bir de Arap ülkelerinden bir Selefi ile ama konuşmamız uzun sürmemişti.

Akıl karışıklığımı gidermek için İmam Malik, İmam Şafii, İmam Ahmed b. Hanbel, İmam Ebu Hanife (Allah hepsine rahmet etsin) gibi ehli sünnet olduğu tarikatçısından tevhid ehline[kendini öyle tanımlayan] (bazı haricilerin Ebu Hanife'yi tekfir etmesi hariç) bilinen kişilerin eserlerini okuyordum. Bunlardan delil getirmeye çalışırken bu seferde bu eserin şurasında değişiklik yapılmış, bu eserde aslı böyle değil, çeviri hatası var gibi şeylerle karşılaştım. Şimdi bazı kişiler Kur'an ve Sünnet'e uy neden birine bağlı olmak zorunda gibi hissediyorsun diyebilir. Sebebi kendi hevama göre bir şeyler yapıp söyleyip hem kendimi hem de başkalarını yanlış yönlendirmekten endişelendiğim için. Paylaştığım yazılarda eğer hiç bir ehli sünnet olan kaynak paylaşmadan ayet ve hadisleri kendi heva ve hevesime göre yorumladıysam ve ilim ehliymiş gibi cevap verdiysem tevbe ediyorum ve benim cevap verdiğim sorular için mutlaka güvenilir hocalardan fetva araştırın. Eski nickim Kur'an Sünnet Hadis şuanki nickim de Öğrenen Müslüman.

Dünya hayatı olarak da hem globalde hem kendi içimde sıkıntılar mevcut. Filistin, Doğu Türkistan, Suriye, Irak, Afrika, Afganistan... daha da sayısını arttırabiliriz. Bir yandan burdaki kardeşlerimizin sıkıntılarını düşünürken kendi sorunlarımı küçük de görsem bir akşam aklıma gelmese diğer akşam aklıma geliyor.

Arkadaş edinme konusunda yeteneğim yok. Tanışma, kaynaşma yok. Zaten düzgün insan bulmak da zor. Kardeşiyle bile insan anlaşamıyor bazen. Ailemle de tartışıyoruz. Temel itikad meselelerinde bile sorunları var. Ama sonuçta ailem diyip bazen susuyorum. Arkadaş(Konuşacağım kişi, haberleşeceğim kişi anlamında) olarak da en azından İslam'a hakareti ve dalga geçmesi olmayan kişileri seçiyorum. Ama Müslümanlar mı değiller mi bilmiyorum. Eskiden namaz kılar mı kılmaz mı bu şekilde anlarlarmış bazıları. Şimdi namaz kılıp ağzından ne çıktığını bilmeyenler var. Eskiden oruç olunca insanlar iyi yönde değişirdi. Şimdi insanların çoğunda bu da kalmamış sanırım...
Evlenmek için ise en azından bu akıl karışıklığımı ve vesveselerimi çözünceye kadar ertelemeyi planlıyorum.

Bu sitede birçok konuyu araştırdım ve bazı konularda ilk defa bu kadar ayrıntılı öğrendim. Ama bazı konularda da kafamın karıştığı noktalar oldu. Belki hem bu konuları detaylıca öğrenmeye çalışırken bir yandan da derslerin ağır olduğundan ve vesveselerin de bir noktadan sonra daha da artmasından dolayı olabilir.

Bazı şeyleri aşırı mı ciddiye alıyorum, hariciliğe mi doğru gidiyorum diye düşünüyorum. Örnek vermek gerekirse Helal Mizah gibi şeyler paylaşan bir sayfayı izliyordum. Bir yere tam gülecekken acaba burda dinle mi dalga geçmiş oluyorum diye düşünüp gülmemi engellemeye çalışıyorum. Yorumlara baktığımda insanların da çoğu bu kısma gülmüşler ancak içime bir kere şüphe düştü. Gülüp de yanlış bir şey yapmaktansa gülmemek daha iyi deyip videoyu kapattım. Hocaları dinleyim en azından diyip başka bir şeye geçiyorum. Hoca da espri yapıyor ne yapacağımı bilemez hale geliyorum. Bazen kelimelere de çok kafayı takıyorum. Her şey kelimesi mesela. Birine mesele ne görüyosun, ne duyuyorsun diye soruyorum. Bana her şeyi gördüğünü, her şeyi duyduğunu söylüyor aslında amacı cidden her şey değil ancak uyarsam mı uyarmasam mı bilemiyorum.

Bu sitede hakkına girdiğim üzdüğüm varsa hakkınızı helal edin. Ben mü'min ve müslümanların hepsine hakkımı helal ediyorum. Özellikle soru sorduğumda cevap veren ve cevap vermeye çalışan tüm akhi ve ukhtiler haklarınızı helal edin.
Buralarda takılmaya devam etmeyi düşünüyorum.

Daha anlatamadığım birçok şey var ama şimdilik sadece bu kadar.

Allah hepimize hidayet ve şifa nasip eylesin. Allah bizleri doğru yoluna iletsin ve doğru yolunda sabit kılsın.
Allah tüm müslüman ve mücahidlere yardım eylesin.

Allahumme amin.
fi Emanillah.
 
Son düzenleme:
Abdulmuizz Fida Çevrimdışı

Abdulmuizz Fida

فَاسْتَقِمْ كَمَا أُمِرْتَ
Admin
Âleykum selam we rahmetullahi we berakatuh kardeşim;
Yazından anladığım kadarıyla meseleleri ve kelimelere karşı aşırı duyarlı hale gelmiş ve takıntı / vesveseye düşüyorsun. Buna da sebeb konular hakkında delilinden emin olamaman. Şubheye düştüğün konu hakkında ilmen konunun hukmune vâkıf olmuş olsan bu veseveseye düşmez, böye bir düşünce aklına gelir gelmez uzatmaz, takıntı haline getirmezdin. Kendinden emin olmadığın için de harama / küfre düşme endişesinden dolayı da şubheler ve kuruntular silsile halinde devam ediyor. Sana tavsiyem hükmünü Kur'an ve sunnetten kat'i olarak bildiğin konulara cevab ver, emin olmadığın konulara kendini yetiştirene kadar cevab verme, araştırma öğrenme yolunu kendine prensip olarak gör. Konulara karşı biraz daha
rahat ve geniş ol, ve seni şubheye düşüren , aklını karıştıran durumlardan da uzak durarak sakınmaya çalış. Allah'a (c.c.) emanet olun. selametle

عن الحسن بن علي بن أبي طالب رضي الله عنهما قال: حفظت من رسول الله -صلى الله عليه وآله وسلم-: «دَعْ ما يَرِيبك إلى ما لا يَرِيبك».
[صحيح] - [رواه الترمذي والنسائي وأحمد والدارمي]
Hasan b. Ali -radıyallahu anhuma-'dan merfû olarak rivayet edilen bir hadiste;
Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem- şöyle buyurdu: «Sana şubhe veren şeyi bırak, şubhe vermeyene bak!»

(Buharî, Buyû 3; Tirmizî, Kıyâme, 60)
 
Ummu Aişe Çevrimdışı

Ummu Aişe

حسبي الله ونعم الوكيل
Site Emektarı
Ve aleykum selamu ve rahmetullahi ve berakatuhu kardeşim,

Evvela yoğun bir zaman dilimindeyim, o yüzden tüm yazıyı okuyamadım ama şu hali biliyorum:

"yoksa kendi düşüncem de vesvese olabilir mi?"

Evet kardeşim, tam olarak "kendinizin sandığınız olumsuz düşünceler" vesvesedir. Şeytanın kendi sesi yoktur, onun konuşması sizin "kendi iç sesiniz"ledir. Dolayısı ile "bu benim, bu şeytanın" diye bir ayrımı yapmanın tek yolu vardır: mantık süzgeci.

Kendi içinizde kurduğunuz iç diyaloglarınıza odaklanın, bir iyi bir kötü iki fikir çarpışır durur. İşte o iki fikirden birisi şeytanındır ve hangisi şeytanındır derseniz:

Kötü,
Yanlış,
Mantıksız,
Olumsuz,
Merhametsiz,
Günah,
Sağlıksız,
Tembelliğe çağıran,
Umutsuzluğa sevkeden


Ve benzeri ne varsa.

İşte bu mantık süzgecini kullanıp şeytanı tanıyabilirsiniz. Sizin kendi iç sesinizi kullanan şeytanı...

Bu arada nefsimiz de şeytana benzerdir ama ekseri bedeni ve manevi olarak rahatlığa düşkünlüğü sebebi ile kısmen şeytandan ayrılır. Biraz masumcadır yani, ama istediğini almazsa şeytandan daha inatçı olabilir. Nefsi isteklerden kurtulmanın yolu ise, ona ihtiyaç duyduğu rahatlığı/eğlenceyi caiz yollarla sunmak; veya onu "sonsuz cennet nimetlerini hatırlatarak" isteklerini ertelemeye/yani sabıra ikna etmek gerek.

Çok kökleşmiş, uzun süre sizle kalan vesvese odakları kolay kolay sizden uzaklaşmaz ama bunlara dikkat ederseniz adım adım, azala azala bitecektir. Rabbim kolaylaştırsın kardeşim.
 
Ummu Aişe Çevrimdışı

Ummu Aişe

حسبي الله ونعم الوكيل
Site Emektarı
Örnek vermek gerekirse Helal Mizah gibi şeyler paylaşan bir sayfayı izliyordum.
Bu konuda da ben olsam o sayfayı izlemez, dolayısı ile ardınca bahsettiğiniz o ikileme hiç düşmezdim. Kalbiniz şüphe içine düşüyorsa: o şey gerekli mi diye bir düşünün, gerekli değilse anında uzaklaşın gitsin. Gerekli ise, o zaman araştırmasını yaparsınız ve ona göre caizse devam edersiniz. Bu da tüm hayatı herkes için kolaylaştıran pratik bir yol.
 
Anonim Muvahhid Çevrimdışı

Anonim Muvahhid

Yeni Üye
İslam-TR Üyesi
Selamun Aleykum ve Rahmetullahi ve Berekatuh

Özellikle Ramazan ayında bu düşüncelere daha da yoğunlaşmaya başladım. Bir boşluğun içerisindeyim gibi ama bu boşluk içi dolu bir boşluk gibi. Kafamda birçok şey var. Bazen öyle derin düşüncelere dalıyorum ki farkında bile değilim. Bir konuyu düşünüyorum sonra bir bakıyorum başta ne düşündüğümü bile hatırlamaz hale geliyorum.

Aklıma yanlış şeyler geliyor bunun vesvese olduğunu anlayabiliyorum ancak bazen yanlış şeyler düşünüp tamam bu yanlış bu yüzden daha da düşünmemeliyim diyorum ama bunu (küfür olan şeyi) kendim düşündüğüm için artık sorumlu hale mi geliyorum yoksa kendi düşüncem de vesvese olabilir mi? Yoksa aşırı düşünce hastalığı olma ihtimali olduğu için yine mi sorumlu olmuyorum?

Bir yandan üniversitedeki, yurttaki, mahalledeki, merkezdeki, camiidekilere bakıyorum hiçbiri benim gibi değil sanki. Herkes mutlu veya en azından mutlu görünüyorlar. Hayalleri var.

Kimisi tarikatçı kimisi tevhid ehli kimisinin ise umrunda değil. Tarikatçı şeyhiyle, tevhid ehli hocasıyla, umrunda olmayan ise arkadaşlarından ve halinden memmun.

Birkaç kere tarikatçı bazı kimselerle görüşmüştüm. Onlara bu olaylardan bahsedince gel katıl bize, şeyhimize gel gibi söylemleri oldu. Aklıma gelen tarikatlarla alakalı soruları sordum. Kimisine cidden iyi cevaplar verirken kimisinde ise benim dediklerimi doğruladı kimisinde ise (en azından beni) tatmin etmeyen cevaplar verdi.

Hiç tevhid ehli olduğunu söyleyen biriyle yüz yüze uzun bir şekilde konuştuğum olmadı. Bir kere E. H. yı dinleyen bir kişiyle karşılaştım bir de Arap ülkelerinden bir Selefi ile ama konuşmamız uzun sürmemişti.

Akıl karışıklığımı gidermek için İmam Malik, İmam Şafii, İmam Ahmed b. Hanbel, İmam Ebu Hanife (Allah hepsine rahmet etsin) gibi ehli sünnet olduğu tarikatçısından tevhid ehline[kendini öyle tanımlayan] (bazı haricilerin Ebu Hanife'yi tekfir etmesi hariç) bilinen kişilerin eserlerini okuyordum. Bunlardan delil getirmeye çalışırken bu seferde bu eserin şurasında değişiklik yapılmış, bu eserde aslı böyle değil, çeviri hatası var gibi şeylerle karşılaştım. Şimdi bazı kişiler Kur'an ve Sünnet'e uy neden birine bağlı olmak zorunda gibi hissediyorsun diyebilir. Sebebi kendi hevama göre bir şeyler yapıp söyleyip hem kendimi hem de başkalarını yanlış yönlendirmekten endişelendiğim için. Paylaştığım yazılarda eğer hiç bir ehli sünnet olan kaynak paylaşmadan ayet ve hadisleri kendi heva ve hevesime göre yorumladıysam ve ilim ehliymiş gibi cevap verdiysem tevbe ediyorum ve benim cevap verdiğim sorular için mutlaka güvenilir hocalardan fetva araştırın. Eski nickim Kur'an Sünnet Hadis şuanki nickim de Öğrenen Müslüman.

Dünya hayatı olarak da hem globalde hem kendi içimde sıkıntılar mevcut. Filistin, Doğu Türkistan, Suriye, Irak, Afrika, Afganistan... daha da sayısını arttırabiliriz. Bir yandan burdaki kardeşlerimizin sıkıntılarını düşünürken kendi sorunlarımı küçük de görsem bir akşam aklıma gelmese diğer akşam aklıma geliyor.

Arkadaş edinme konusunda yeteneğim yok. Tanışma, kaynaşma yok. Zaten düzgün insan bulmak da zor. Kardeşiyle bile insan anlaşamıyor bazen. Ailemle de tartışıyoruz. Temel itikad meselelerinde bile sorunları var. Ama sonuçta ailem diyip bazen susuyorum. Arkadaş(Konuşacağım kişi, haberleşeceğim kişi anlamında) olarak da en azından İslam'a hakareti ve dalga geçmesi olmayan kişileri seçiyorum. Ama Müslümanlar mı değiller mi bilmiyorum. Eskiden namaz kılar mı kılmaz mı bu şekilde anlarlarmış bazıları. Şimdi namaz kılıp ağzından ne çıktığını bilmeyenler var. Eskiden oruç olunca insanlar iyi yönde değişirdi. Şimdi insanların çoğunda bu da kalmamış sanırım...
Evlenmek için ise en azından bu akıl karışıklığımı ve vesveselerimi çözünceye kadar ertelemeyi planlıyorum.

Bu sitede birçok konuyu araştırdım ve bazı konularda ilk defa bu kadar ayrıntılı öğrendim. Ama bazı konularda da kafamın karıştığı noktalar oldu. Belki hem bu konuları detaylıca öğrenmeye çalışırken bir yandan da derslerin ağır olduğundan ve vesveselerin de bir noktadan sonra daha da artmasından dolayı olabilir.

Bazı şeyleri aşırı mı ciddiye alıyorum, hariciliğe mi doğru gidiyorum diye düşünüyorum. Örnek vermek gerekirse Helal Mizah gibi şeyler paylaşan bir sayfayı izliyordum. Bir yere tam gülecekken acaba burda dinle mi dalga geçmiş oluyorum diye düşünüp gülmemi engellemeye çalışıyorum. Yorumlara baktığımda insanların da çoğu bu kısma gülmüşler ancak içime bir kere şüphe düştü. Gülüp de yanlış bir şey yapmaktansa gülmemek daha iyi deyip videoyu kapattım. Hocaları dinleyim en azından diyip başka bir şeye geçiyorum. Hoca da espri yapıyor ne yapacağımı bilemez hale geliyorum. Bazen kelimelere de çok kafayı takıyorum. Her şey kelimesi mesela. Birine mesele ne görüyosun, ne duyuyorsun diye soruyorum. Bana her şeyi gördüğünü, her şeyi duyduğunu söylüyor aslında amacı cidden her şey değil ancak uyarsam mı uyarmasam mı bilemiyorum.

Bu sitede hakkına girdiğim üzdüğüm varsa hakkınızı helal edin. Ben mü'min ve müslümanların hepsine hakkımı helal ediyorum. Özellikle soru sorduğumda cevap veren ve cevap vermeye çalışan tüm akhi ve ukhtiler haklarınızı helal edin.
Buralarda takılmaya devam etmeyi düşünüyorum.

Daha anlatamadığım birçok şey var ama şimdilik sadece bu kadar.

Allah hepimize hidayet ve şifa nasip eylesin. Allah bizleri doğru yoluna iletsin ve doğru yolunda sabit kılsın.
Allah tüm müslüman ve mücahidlere yardım eylesin.

Allahumme amin.
fi Emanillah.
Gardaşım Tarık Suresini okumanı öneririm. Cidden bu tür meselelerde Tarık suresini okumak yada dinlemek fayda verir. Genel itibari ile Kur'an okumak ve dinlemek iyi gelir ancak Tarık suresi cidden birçok müslüman psikolog tarafından da tavsiye edilir. İnşaAllah bu sıkıntıların ve vesveselerin biter. Allah yardımcın olsun
 
M Çevrimdışı

muratdogan1967

Yeni Üye
İslam-TR Üyesi
tut elimi. yada bırak ben tutayım elini.
genç kardeşim senin düştüğün sıkıntıların aynını bende yaşadım yıllar önce. zihnimi sürekli meşgul eden sorular cevabını alamadığım sorular!
ailem ve çocuklarımla dahi ilgilenemez olduğum anlar oldu. ama bunlar gerçekten geçici bir durum. aslında bu duyguların bir bakıma faydalı.
çünkü insanı araştırmaya okumaya ve öğrenmeye yönlendiriyor. zihnindeki o yüzlerce soru sabırla devam edeceğin öğrenme yolunda teker teker çözülecek yeni şeyler öğrendikçe şöyle diyeceksin "ha demek böyleymiş, uzun süre zihnimi meşgul etmişti."
inan bana yıllar sonra cevabına okuduğum bir kitapta rastladığım sorularım bile oldu.
endişelenmeni gerektirecek bir şey yok. düşüncelerinden dolayı günah da girecek değilsin. çünkü bilgilerinin yetersizliği sebebi ile cehaletin mazeretin olacak.
zaten soruların olmazsa kork. çünkü her şeyi bildiğini zanneden cahiller endişe duymazlar. ne mutlu sana ki cevabını arayacağın soruların var.
başlıkta da dediğim gibi tut elimi kardeşim sorularına birlikte cevap bulalım.
özelden görüşmek istersen her zaman yanında olmaya hazırım. dilersen buradan da yazışabiliriz.
bilmiyorum üniversitede hangi bölümde okuyorsun fakat bu sorularının senin okul hayatının önüne geçip derslerinden geri kalmana yol açmasına sakın izin verme.
Allah bizi kendisine ibadet ve kulluk etmemizden başka şey için yaratmadı fakat bu dünyada ona ibadet edebilmek için rızkımızı elde edecek bir mesleğe ihtiyacımız var bu sebepten sakın ola derslerini ihmal etme. soruların elbet cevap bulur.
bu sana bir abi nasihatimdir
 
X Çevrimdışı

Xy00262

Yeni Üye
İslam-TR Üyesi
Selamun Aleykum ve Rahmetullahi ve Berekatuh

Özellikle Ramazan ayında bu düşüncelere daha da yoğunlaşmaya başladım. Bir boşluğun içerisindeyim gibi ama bu boşluk içi dolu bir boşluk gibi. Kafamda birçok şey var. Bazen öyle derin düşüncelere dalıyorum ki farkında bile değilim. Bir konuyu düşünüyorum sonra bir bakıyorum başta ne düşündüğümü bile hatırlamaz hale geliyorum.

Aklıma yanlış şeyler geliyor bunun vesvese olduğunu anlayabiliyorum ancak bazen yanlış şeyler düşünüp tamam bu yanlış bu yüzden daha da düşünmemeliyim diyorum ama bunu (küfür olan şeyi) kendim düşündüğüm için artık sorumlu hale mi geliyorum yoksa kendi düşüncem de vesvese olabilir mi? Yoksa aşırı düşünce hastalığı olma ihtimali olduğu için yine mi sorumlu olmuyorum?

Bir yandan üniversitedeki, yurttaki, mahalledeki, merkezdeki, camiidekilere bakıyorum hiçbiri benim gibi değil sanki. Herkes mutlu veya en azından mutlu görünüyorlar. Hayalleri var.

Kimisi tarikatçı kimisi tevhid ehli kimisinin ise umrunda değil. Tarikatçı şeyhiyle, tevhid ehli hocasıyla, umrunda olmayan ise arkadaşlarından ve halinden memmun.

Birkaç kere tarikatçı bazı kimselerle görüşmüştüm. Onlara bu olaylardan bahsedince gel katıl bize, şeyhimize gel gibi söylemleri oldu. Aklıma gelen tarikatlarla alakalı soruları sordum. Kimisine cidden iyi cevaplar verirken kimisinde ise benim dediklerimi doğruladı kimisinde ise (en azından beni) tatmin etmeyen cevaplar verdi.

Hiç tevhid ehli olduğunu söyleyen biriyle yüz yüze uzun bir şekilde konuştuğum olmadı. Bir kere E. H. yı dinleyen bir kişiyle karşılaştım bir de Arap ülkelerinden bir Selefi ile ama konuşmamız uzun sürmemişti.

Akıl karışıklığımı gidermek için İmam Malik, İmam Şafii, İmam Ahmed b. Hanbel, İmam Ebu Hanife (Allah hepsine rahmet etsin) gibi ehli sünnet olduğu tarikatçısından tevhid ehline[kendini öyle tanımlayan] (bazı haricilerin Ebu Hanife'yi tekfir etmesi hariç) bilinen kişilerin eserlerini okuyordum. Bunlardan delil getirmeye çalışırken bu seferde bu eserin şurasında değişiklik yapılmış, bu eserde aslı böyle değil, çeviri hatası var gibi şeylerle karşılaştım. Şimdi bazı kişiler Kur'an ve Sünnet'e uy neden birine bağlı olmak zorunda gibi hissediyorsun diyebilir. Sebebi kendi hevama göre bir şeyler yapıp söyleyip hem kendimi hem de başkalarını yanlış yönlendirmekten endişelendiğim için. Paylaştığım yazılarda eğer hiç bir ehli sünnet olan kaynak paylaşmadan ayet ve hadisleri kendi heva ve hevesime göre yorumladıysam ve ilim ehliymiş gibi cevap verdiysem tevbe ediyorum ve benim cevap verdiğim sorular için mutlaka güvenilir hocalardan fetva araştırın. Eski nickim Kur'an Sünnet Hadis şuanki nickim de Öğrenen Müslüman.

Dünya hayatı olarak da hem globalde hem kendi içimde sıkıntılar mevcut. Filistin, Doğu Türkistan, Suriye, Irak, Afrika, Afganistan... daha da sayısını arttırabiliriz. Bir yandan burdaki kardeşlerimizin sıkıntılarını düşünürken kendi sorunlarımı küçük de görsem bir akşam aklıma gelmese diğer akşam aklıma geliyor.

Arkadaş edinme konusunda yeteneğim yok. Tanışma, kaynaşma yok. Zaten düzgün insan bulmak da zor. Kardeşiyle bile insan anlaşamıyor bazen. Ailemle de tartışıyoruz. Temel itikad meselelerinde bile sorunları var. Ama sonuçta ailem diyip bazen susuyorum. Arkadaş(Konuşacağım kişi, haberleşeceğim kişi anlamında) olarak da en azından İslam'a hakareti ve dalga geçmesi olmayan kişileri seçiyorum. Ama Müslümanlar mı değiller mi bilmiyorum. Eskiden namaz kılar mı kılmaz mı bu şekilde anlarlarmış bazıları. Şimdi namaz kılıp ağzından ne çıktığını bilmeyenler var. Eskiden oruç olunca insanlar iyi yönde değişirdi. Şimdi insanların çoğunda bu da kalmamış sanırım...
Evlenmek için ise en azından bu akıl karışıklığımı ve vesveselerimi çözünceye kadar ertelemeyi planlıyorum.

Bu sitede birçok konuyu araştırdım ve bazı konularda ilk defa bu kadar ayrıntılı öğrendim. Ama bazı konularda da kafamın karıştığı noktalar oldu. Belki hem bu konuları detaylıca öğrenmeye çalışırken bir yandan da derslerin ağır olduğundan ve vesveselerin de bir noktadan sonra daha da artmasından dolayı olabilir.

Bazı şeyleri aşırı mı ciddiye alıyorum, hariciliğe mi doğru gidiyorum diye düşünüyorum. Örnek vermek gerekirse Helal Mizah gibi şeyler paylaşan bir sayfayı izliyordum. Bir yere tam gülecekken acaba burda dinle mi dalga geçmiş oluyorum diye düşünüp gülmemi engellemeye çalışıyorum. Yorumlara baktığımda insanların da çoğu bu kısma gülmüşler ancak içime bir kere şüphe düştü. Gülüp de yanlış bir şey yapmaktansa gülmemek daha iyi deyip videoyu kapattım. Hocaları dinleyim en azından diyip başka bir şeye geçiyorum. Hoca da espri yapıyor ne yapacağımı bilemez hale geliyorum. Bazen kelimelere de çok kafayı takıyorum. Her şey kelimesi mesela. Birine mesele ne görüyosun, ne duyuyorsun diye soruyorum. Bana her şeyi gördüğünü, her şeyi duyduğunu söylüyor aslında amacı cidden her şey değil ancak uyarsam mı uyarmasam mı bilemiyorum.

Bu sitede hakkına girdiğim üzdüğüm varsa hakkınızı helal edin. Ben mü'min ve müslümanların hepsine hakkımı helal ediyorum. Özellikle soru sorduğumda cevap veren ve cevap vermeye çalışan tüm akhi ve ukhtiler haklarınızı helal edin.
Buralarda takılmaya devam etmeyi düşünüyorum.

Daha anlatamadığım birçok şey var ama şimdilik sadece bu kadar.

Allah hepimize hidayet ve şifa nasip eylesin. Allah bizleri doğru yoluna iletsin ve doğru yolunda sabit kılsın.
Allah tüm müslüman ve mücahidlere yardım eylesin.

Allahumme amin.
fi Emanillah.
Bir kaç tane kitap biliyorum:

1. Şeytanın hileleri -ibnu'l-cevzi
2.Şeytanın tuzakları ve kurtulma yolları-ibn kayyım el-cevziyye
3. Şeytanın ayartması telbis-i iblis -ibnu'l cevzi

1. Kitap ve 3. Kitap aynisimi bilmiyorum!
 
M Çevrimdışı

muratdogan1967

Yeni Üye
İslam-TR Üyesi
Bir kaç tane kitap biliyorum:

1. Şeytanın hileleri -ibnu'l-cevzi
2.Şeytanın tuzakları ve kurtulma yolları-ibn kayyım el-cevziyye
3. Şeytanın ayartması telbis-i iblis -ibnu'l cevzi

1. Kitap ve 3. Kitap aynisimi bilmiyorum!
kardeşler lütfen okuduğumuz kitapları tavsiye edelim. okuyup fayda gördüğümüz kitaplar ile yapılan tavsiyeler yerini bulur.

okumadığımı nerden biliyorsun gibi bir cevabınız olabilir. "1. Kitap ve 3. Kitap aynisimi bilmiyorum!" cümleniz okumadığınızı belirtiyor.
 
Üst Ana Sayfa Alt