KAMUOYUNA ÖNEMLİ DUYURU!
17 KASIM 2016 PERŞEMBE
Duyarlı bir grup Müslüman, son zamanlarda FETÖ, PKK ve IŞİD gibi örgütlere yönelik OHAL uygulamaları çerçevesinde bu örgütlerle hiçbir şekilde ilgisi bulunmayan kimi kurum ve kişilerin de hedef alınması konusunda bir açıklama yaparak tepkilerini ortaya koydu.
Kamuoyuna Duyuru
Son dönemde sıklıkla yapılan açıklamalarda yüzlerce, hatta binlerce ismin yer aldığı listeler halinde ilan edilen OHAL uygulamalarıyla karşılaşıyoruz. Bu listelerin kimisi görevden uzaklaştırılan memurları, kimisi gözaltına alınanları, kimisi tutuklamaları, kimisi de meslekten ihraç edilenleri kamuoyuna açıklıyor.
Cumhurbaşkanı dâhil pek çok yetkili bile, yaşanan bu kaosta "at izinin it izine karıştığı" ya da "kurunun yanında yaşın da yandığı"nı ifade eden açıklamalar yaptılar ve böyle gitmemesi için tedbirler alınacağını da ifade ettiler. Buna rağmen maalesef hâlâ bu kaosa son verilebilmiş değil. Devletin içinden bugüne kadar temizlenememiş "terör örgütü" yandaşları, yapılan mücadeleyi sulandırıp mağdurlar oluşturmak hedefiyle bu karışıklıkları sürdürüyor olabilir. Devlet içindeki İslam karşıtı bürokratlar, bu vesileyle müslümanlara da gözdağı vermek amacıyla bazı müslüman grupları bastırıp sindirmek istemiş olabilir. Her ne şekilde olursa olsun "kurunun yanında yaşın da yandığı" süreç hâlâ devam ediyor.
Bu sebeple, "ateşin düştüğü yeri yakmaması" için "kurunun yanında yaşın da yanması"na, sadece ateşin düştüğü yerdekiler değil; hepimizin tepki vermesi gerekiyor. Yoksa, sıra diğer yaşlara gelecek, dünyadaki haksız yere yananlara sahip çıkmazsak, âhiretteki ateş bizi kuşatacaktır.
İşte bu "kurunun yanında yaşın da yandığı OHAL listeleri"nden birisi de kapatılan dernekler listesiydi. 11 Kasım 2016 Cuma günü 370 derneğin kapatıldığını haberlerden takip etmişsinizdir. Kapatılan derneklerin terör örgütleriyle bağlantılı olduğu da bildiriliyordu. Bu derneklerin içine hiçbir terör örgütüyle hiçbir ilgisi olmayan Konya Selam-Der gibi derneklerin de katıldığını ve bu dernek bünyesinde Alaaddin Palevi’nin hocalık yaptığı İslami ilimler eğitimi veren bir medresenin de emniyet tarafından kapatıldığını öğrenmiş bulunuyoruz.
Çok yakından tanıdığımız ve fedakârca yürüttüğü İslami ilimler alanındaki eğitim faaliyetleri bakımından da takdir ettiğimiz Alaaddin Hoca’nın medresesinin de çatısı altında faaliyet gösterdiği Selam-Der’in ve dolayısıyla da bu eğitim yuvasının da kapatılmış olması bize şunu gösteriyor: Bu tür listelerde daha birçok "kurunun yanında yakılan yaşlar"ın, yaptırımı hak edenler dışında haksız yere mağdur edilen masumların varlığı açık bir gerçektir. Evet, iddia ediyoruz ki, Alaaddin Hoca gibi ilimle iştigal eden ve "terör örgütleri"nin hiçbirisi ile asla hiçbir ilişkisi olmayacak bir şahsiyetin eğitim kurumu bile bunlarla ilişkili olduğu iddiasıyla kapatılabiliyorsa, diğer binlerce ismin arasında kim bilir ne kadar masum insan yer alıyordur. Alaaddin Hoca’ya bile bu muamelenin reva görülmesi ister istemez bizi böyle düşünmeye sevk etmektedir. Üstelik geçmişte Alaaddin Hoca, başta FETÖ ve IŞİD gibi "terör örgütlerinin" de hedefi haline gelmiş ve belgelerle ispatlanacak şekilde tehditlerine muhatap olmuştu.
"Terör örgütleri"ne ve destekçilerine karşı kimi yaptırımları devletin kendi yasaları çerçevesinde haklı görülebilecek OHAL uygulamalarının, suçsuz insanların mağdur edilmesine yol açmaması için çok dikkatli olunması gerektiği önemli bir sorumluluktur. Bugüne kadar açıklanan bu tür listelerle tutuklananlar, dernekleri, vakıfları kapatılanlar ya da farklı yasal yaptırımlara muhatap kılınan kişi ve kurumların durumunun daha titiz bir biçimde gözden geçirilmesi gerekmektedir. En kısa zamanda âcil olarak bu yanlışlıklara son verilmediği takdirde, telafisi zor sonuçlara yol açabilecek nice mağduriyet ve haksızlıklar ciddi boyutlara tırmanacaktır.
FETÖ artığı emniyet ve istihbarat elemanlarının geçmişte yaptıkları gibi bilinçli saptırma gayretleriyle, haklı olarak suçlanan diğer "kuru" çoğunluk hakkında da şüphe oluşturmak için, bazı "yaş"ları da içine katıyor olabileceği endişesi taşıyoruz. Bu tür tavırların arkasında, kimi kemalist laikçi İslam düşmanı bürokratların bu vesileyle müslümanlara ve eğitim kurumlarına darbe vurma gayretkeşliği de olabilir. Hangi sebeple olursa olsun; FETÖ örgütüne karşı tavırlarında hızını alamayan bazı yetkililerin bu tür haksız uygulamalarının, İslamî eğitim veren kurumlara, medreselere kadar varan haksızlıklarının yanlışlıkla yapılan ve kısa zamanda düzeltilecek hatalı uygulamalar olmasını ümit etmek istiyoruz.
Alaaddin Hoca’yı tanıyan müslümanlarda haklı olarak infial uyandıran ve henüz düzeltilmemiş olan bu adaletsiz ve yanlış uygulamayı aşağıda imzası olan Alaaddin Hoca’nın yazar ve hoca dostları olan bizler şiddetle kınıyor, bir an evvel bu hatadan dönülmesini bekliyoruz. Ayrıca bu tür haksızlıklara muhatap kılınarak, hayırlı faaliyetleri engellenen ve toplum içinde itibarlarına zarar verilen mağdurlardan kamuoyu önünde özür dilenmesinin de önemli hukuki ve ahlaki bir gereklilik olduğunu hatırlatıyoruz. 17.11.2016
Ahmed Kalkan, Ferit Aydın, Mehmet Pamak, Kul Sadi Yüksel, Şeyho Duman, Şükrü Hüseyinoğlu, Nihat Özdemir, Mehmet Fırat, Mela Seid Gırdari, Cihan Akman, Ahmet Turgut Ulucak, Hüsnü Gültekin