Neler yeni
İslami Forum, Dini Forum, islami site, islami sohbet, radyo, islami bilgiler

İslam-tr.org'a hoş geldiniz! Hemen üye olun ve kendi konularınızı, düşüncelerinizi paylaşarak bu platforma katılın. Oturum açtıktan sonra, İslam dini, tarih ve güncel konularla ilgili paylaşımlarda bulunabilirsiniz.

Çözüldü Alimler Keramet Gösterebilirler mi?

  • Konbuyu başlatan takva1
  • Başlangıç tarihi
T Çevrimdışı

takva1

Guest
Selamunlaeykum Alimler Normal durumlarda keramet gösterebilirler mi ?
 
Abdulmuizz Fida Çevrimiçi

Abdulmuizz Fida

فَاسْتَقِمْ كَمَا أُمِرْتَ
Admin
İslamda Keramet

Salih bir kimsenin eli üzere bir harikulâdeliğin yani kerâmetin vuku bulması mümkündür. Ancak kerâmetin hak olması, her velinin bu türden kerâmetlerinin mevcut olmasını gerektirmez. Velâyet, bu tür bir olağanüstülüğe muhtaç değildir (İbn Ebi'l-Izz el-Hanefî, Şerhu Akide fi't-Tahâviyye, Beyrut 1392 s. 561).

Kerâmet hak olmakla birlikte, halkın bu tür olaylara aşırı merak duymaları ve kimi çevrelerin şeyhlerinin propagandası için kerâmet konusunu basamak olarak kullanmaları, kerâmeti olduğundan farklı sınırlara taşımıştır. Gerek Kur'an'dan ve gerek Sünnet'ten keramete delil olarak zikredilen nasslar incelendiğinde bu tür olağanüstülüklerin, ancak salih kişinin bir sıkıntıyla karşı karşıya kalması durumunda sözkonusu olabildiği, her zaman böyle bir şeyin vuku bulmadığı görülecektir.

Kerâmet ; kerâmetin vuku bulması, salih kişinin ne iradesi ve ne de bilgisi dahilinde olan bir husustur, çoğu zamanda kerameti fark etmez, diğer insanlar fark eder. Kendisine gösterdiği kerametten bahsedilince mahcub olur, onu kendinden bilmez. Mucize, peygamberin peygamberliğini ispat ettiğinden yapılması gerekli olduğu halde, keramette aslolan gizlenmesi ve açığa vurulmamasıdır (Kuşeyri, er-Risâletu'l-Kuşeyri) ye, Mısır (t.y.), II, 660). Veli ise, gösterdiği harikuladeliğin keramet olduğunu iddia edemeyeceği gibi başkası da kesin olarak‚ "bu kerâmettir" diyemez. Zira bu meydana gelen harikuladelik bir aldatmaca olabilir (Kuşeyri, er-Risâletu'l-Kuşeyri., II, 661)
Vuku bulduğunda da, salih kişinin o sıkıntısını hafifletmek veya yok etmek; o sıkıntıyı atlatmak için bir çıkış yolu şeklindedir.

Alim denilen şahıs, istediği zaman istediği kerameti! yapıyorsa bu keramet değil, sihirdir! Bir kişi istediği zaman istediğini yapıyorsa bu göz boyamacılığı/sihirden başka bir şey değildir! Çünkü keramet, şahsa kendinden menkul olan bir vasıf değildir. Bilhassa ehli tasavvufta, keramet konusunda sapmalar bu konudan gelmektedir.

AIlimler, özellikle Meryem suresinin 24-26. âyetlerini, Kehf sûresinin 16-17. âyetlerini ve Âl-i İmrân sûresinin 37. âyetini kerâmete delil olarak zikrederler (Râzî, et- Tefsiru'l Kebîr, Tahran (t.y), VIII, 30; EbusSuûd, Irşâdu'l-Aklı's-Selîm, Kahire (t.y), II, 31; Tabatabâî, el-Mizân fi Tefsîri'l-Kur'an, Kum (t.y), III, 174-175)

Suleyman (a.s.)'ın vezirlerinden birinin Belkıs'ın tahtını Yemen'den Filistin'e göz açıp kapamadan getirmesi (Neml, 40), Kehf suresinde anlatıları ashâb-ı kehf kıssası salih insanların kerâmetine örnektir (Kehf, 9-25). Meryem suresinde Meryem'in kuru hurma ağacını sallaması sonucu yaş hurmaların düşmesi hadisesi de Meryem'in kerametlerindendir. (Meryem, 19).

Hadis-i şeriflerde bu konudaki rivayetler ise şöyledir: Abd b. Cuveyîn henüz beşikte olan bir çocukla konuşması (Buhârî, Enbiyâ, 48). Sahibiyle konuşan inek kıssası (Buhâri, Enbiya, 54). Ömer (r.anh)'in Medine'den Nihavend'deki İslam ordusunun kumandanı Sariye "dağa çık diye seslenmesi" ve Sariye'nin bunu duyması (İbn-i Hacer, el-İsâbe, II, 3)

Mu'cize kerâmet için asıl, keramet ise mu'cizenin bir fer'idir. Kişinin eli üzere kerametin zuhur etmesi, o kişinin peygambere ittibâının bereketiyledir. Böylece kerâmetler, aslında peygamberlerin mucizelerine dahildirler. (İbn Teymiyye, el-Furkan beyne Evliyai'r-Rahmân ve Evliyâi'ş-Şeytan, Beyrut 1390 h. s. 124).
Bu sebebledir ki kerâmet, ancak şerîata bağlı kimselerden sadır olur. Şerîata bağlı olmayan kimselerin gösterdiği harikulâdelikler kerâmet değildir. Ayrıca kerâmetin kendisi, mubah olan şeyler cinsinden olmalıdır. Keramette şerîatın emirlerine muhalif unsurlar bulunamaz.
Keramet, ilmin yollarından sayılmaz ve başkalarına delil olamaz. Hele onu, kişinin masumiyetine ve söylediği herşeyin doğruluğuna yormak, İslam'ın prensipleriyle taban tabana zıttır (İbn Teymiyyle, el-Furkan beyne Evliyai'r-Rahmân ve Evliyâi'ş-Şeytan, Beyrut 1390 h. s. 48-49)
 
Üst Ana Sayfa Alt