Neler yeni
İslami Forum, Dini Forum, islami site, islami sohbet, radyo, islami bilgiler

İslam-tr.org'a hoş geldiniz! Hemen üye olun ve kendi konularınızı, düşüncelerinizi paylaşarak bu platforma katılın. Oturum açtıktan sonra, İslam dini, tarih ve güncel konularla ilgili paylaşımlarda bulunabilirsiniz.

ALLAH YOLUNDA CİHAD İMANIN PRATİK GÖSTERGESİDİR !!!

eL_Muhacir Çevrimdışı

eL_Muhacir

İlimsiz Mucâhid, kâtil; Cihâdsız âlim, belâm olur
Frm. Yöneticisi
سْــــــــــــــــــــــم- ِ اﷲِارَّحْمَنِ ارَّحِيم

46. Eğer onlar (savaşa) çıkmak isteselerdi elbette bunun için bir hazırlık yaparlardı. Fakat Allah onların davranışlarını çirkin gördü ve onları geri koydu; onlara "Oturanlarla (kadın ve çocuklarla) beraber oturun!" denildi.

Mute savaşında sancağı, Rasûlullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in emri gereği önce Zeyd b. Harise Radıyallahu Anhu, şehid düşmesi üzerine Cafer b. Ebi Talib Radıyallahu Anhu, onun da şehid düşmesi üzerine Abdullah b. Revaha Radıyallahu Anhu aldı.

Abdullah b. Revaha Radıyallahu Anhu sancağı aldığında önce düşmanın içine dalıp dalmamakta tereddüt etti. Sonra nefsini kınadı ve düşman içine daldı ve o da şehid oldu.

Rasûlullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem bu üç komutandan haber verirken şöyle dedi:

"Rüyamda onlar, altın tahtlar üzerinde, cennette bana geldiler. Abdullah b. Revaha'nın tahtında iki arkadaşının tahtlarından farklı olarak bir eğrilik gördüm." dedi.

Rasûlullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem'e:

"Bu nedendir?" diye sorulduğunda; Rasûlullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem:

"O ikisi yürüdüler, Abdullah ise biraz tereddüt geçirdi, sonra yürüdü" buyurdu.

Allah yolundaki cihadda bir anlık bir tereddüt dahi Rasûlullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in sahabesi ve şairi olan Abdullah'ın Allah katındaki kıymetini düşürmüştür.

Abdullah Radıyallahu Anhu'nun durumu böyle ise; sırf dünya hayatını kazanmak veya onu kaybetmemek için Allah yolunda savaşa gitmeyen veya gittiği halde savaştan kaçan kişinin Allah katındaki durumu acaba nasıl olur?

Elbette böyle kimselerin Allah katında zerre kadar kıymetleri yoktur.

Dünyanın her yerine tağutların hakim olduğu şu günümüzde, Allah-u Teâlâ'nın dinini hakim kılmak için cihad etmek her Müslümana farzı ayndır.

Allah-u Teâlâ'nın şeriatini hakim kılmak için tüm güçle çalışmak gerekirken bunu terk edip sırf dünyayı kazanmak, daha rahat ve konforlu bir yaşam seviyesi elde etmek için çalışmak ve bununla birlikte Müslümanlık iddiasında bulunmak, elbette gerçek imanla bağdaşacak bir şey değildir. İman kalblerine gerçekten yerleşen kişiler böyle yapmazlar.

Gerçek iman sahiblerinin, imanlarını pratik hayatlarında göstermeleri gerekir.

Gerçek imanın ilk tezahürü ise Allah-u Teâlâ'nın şeriatini tekrar yeryüzünde hakim kılabilmek için var güçle çalışmaktır.

Cihad, imanın pratik tercümanıdır. Bu olmadıkça iman iddiası boş ve geçersizdir.
 
USULU'D DİN Çevrimdışı

USULU'D DİN

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
bu altın taht olan rivayeti ilk defa duyuyorum..
senedini de yazsaydın sahih mi münker mi bilirdik inşaAllah

fakat en baştaki ayet yetti bir yük olarak omuzlarıma..
 
eL_Muhacir Çevrimdışı

eL_Muhacir

İlimsiz Mucâhid, kâtil; Cihâdsız âlim, belâm olur
Frm. Yöneticisi
bu altın taht olan rivayeti ilk defa duyuyorum..
senedini de yazsaydın sahih mi münker mi bilirdik inşaAllah

fakat en baştaki ayet yetti bir yük olarak omuzlarıma..

Müslümanların ordusu savaşa başladığında Rasûlullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem şöyle dedi:

"Zeyd b. Harise sancağı aldı ve savaştı, nihayet şehid oldu. Sonra Ca'fer onu aldı, savaştı ve şehid oldu. (Şimdi o cennette yakuttan iki kanadıyla uçuyor)"

Sonra Rasûlullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem sustu ve ensarın yüzleri değişti. Zannettiler ki Abdullah b. Revaha'nın hakkında hoşlanmadıkları bir şey olmuş. Bunun üzerine şöyle dedi:

"Sonra Abdullah b. Revaha sancağı aldı ve savaştı. Nihayet şehid oldu."

Rasûlullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem sözüne devam ederek:

"Rüyamda; onlar altından tahtlar üzerinde cennette bana geldiler. Ben de Abdullah b. Revaha'nın tahtında iki arkadaşının tahtlarından farklı olarak bir eğiklik ve eğrilik gördüm" dedi.

Rasûlullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem'e:

"Bu nedendir?" diye soruldu.

Rasûlullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem dedi ki:

"O ikisi tereddüt etmeden yürüdüler, Abdullah ise biraz tereddüd geçirdi sonra yürüdü." (Siyeri İbn-i Hişam)
 
Üst Ana Sayfa Alt