Suriye Yazıları: Cihadçılar da İnsan (analiz)
Eklenme Tarihi : 10 Eylül 2013 Salı 12:28
Joas Wagemakers’ın Jihadica sitesi için yazdığı makaleyi Ekrem Yılmaz Küresel Haber için tercüme etti.
Suriye Yazıları: Cihadçılar da İnsan
Joas Wagemakers
Jihadica, 6 Eylül
Belki de Amerika’nın Suriye’yi bombalamasına karşı çıkanların dayandığı en önemli sebep Beşşar Esad’ın düşüşünün cihadçıların gücü ele geçirmesine yol açabileceğidir. Bu tür korkularda bir gerçeklik payı olduğu yadsınamaz. Ancak bu adamların temsil ettiği tehdidin boyutunu abartma yanlışına düşmemeliyiz. Bu yazıda Minber el-Tevhid ve’l-Cihad’ın Şeriat Konseyi’nin ( tawhed.ws) potansiyel cihadçılarin yönelttiği sorulara ve problemlerine verilen fetvaları inceliyoruz. Verilen cevaplar cihadçıların bazen radikal fikirlerine rağmen gayet insancıl olabildiklerini gösteriyor.
Ebeveyni reddetmekŞeriat Konseyi’nin uzun süre boyunca tek alimi olan Ebu Münzir el Şinkıti’nin cevap verdiği soruların birçoğu yüzyıllarca geriye uzanan klasik cihad fıkhı ile alakalıdır. “Borç içindeyim, cihad edebilir miyim?” veya “Cihad etmeye imkanım var. Bu cihad etmek zorunda olduğum anlamına mi geliyor?” gibi sorular. Bu kategoriye giren sorulardan biri de aileden izin alınması ile alakalıdır. Birçok cihadçı anne babaların gitmelerine izin vermediği takdirde cihada katılmalarının caiz olup olmadığını soruyor. İslam’ın klasik cihad hukukuna göre saldırı niteliğindeki cihada katılmak için ebeveynin izni gerekmektedir.
Bu gibi sorularla dalga geçmek oldukça kolaydır. (Ben Nusayrileri öldürmek istiyorum ancak annem izin vermiyor, ne yapmalıyım gibi). Ancak alaya almanın cihadçıların bu soruları neden sorduğu noktasını kaçırdığına inanıyorum. Cihadçılar Suriye’de olup bitenler hakkında oldukça endişeli görünüyorlar –neticede hepimiz değil miyiz?- ve bunu durdurmak için silahlı eyleme geçmek istiyorlar, fakat aynı zamanda da İslam hukukunu ihlal etmekten çekiniyorlar.
Bazı gençler yurtdışına giderken gerçek niyetleri hakkında ailelerine yalan söylediklerini itiraf ediyor ve bunun caiz olup olmadığını soruyor. Bazıları ise açıkca Suriye’ye gitmek istemiyor ve ailelerinin izin vermeyeceğini söylüyor, ancak gene de belki bunun kendilerini cihad görevinden mazur kılacağını ümit ederek Şeyhe sormak zorunda hissediyorlar. Benzer sebeplerle bazıları da Suriye’ye cihada gitmeksizin para bağışı yapmak yeterli midir diye soruyor. Hatta bir potansiyel savaşçı Şınkıti’ye cihaddan geri durmaya imkan veren meşru sebeplerin neler olduğunu soruyor.
Bu tereddüt içindeki gençler için şanssız bir şekilde Şeyh Münzir Şınkıti Esad rejimine karşı savaşın savunma niteliğinde bir cihad olduğuna işaret ediyor, bu da imkanı olan her Müslüman erkeğe farzı ayn olduğu anlamına geliyor. Dolayısıyla bu da aileden izin almaya gerek olmadığı ve kendilerine yalan söylemenin caiz olduğu anlamına geliyor.
Ailevi problemlerŞınkıti kolayca iyi bir aile adamı olarak sınıflandırılacak biri olmasa da ailevi problemlerin cihad için geçerli mazeret oluşturabileceğini hesaba katmaktadır. Soru soranlardan bazıları Suriye’ye gittikleri takdirde ailelerinin maddi olarak geçinemeyeceğini belirtiyorlar. Diğer bazıları anne babalarının yaşlı olduğunu ve bakıma ihtiyaçları olduğunu, yurtdışından onlara bakamayacaklarını dile getiriyorlar. Başka birisi ise cihad için Suriye’ye gittiği takdirde annesinin elem ve kederden ölmesinden korktuğunu söylüyor.
Bahsettiğimiz üzre Şınkiti ailevi problemlerde daha anlayışlı davranmaktadır. İnsanları ailelerine, anne babalarına bakmaları ve maddi olarak yardımcı olacak birilerini bulmaları için teşvik ediyor fakat bunu başaramazlarsa cihadçılarin evlerinde kalabileceğini söylüyor. Evlilik problemleri ile alakalı durumlarda daha az tavizkardır. Çeşitli şekillerde birkaç defa sorulan bir soruda birisi geride beş aylık gebe bir eş ve hasta bir çocuk bırakarak Suriye’ye cihada gitmek günah mıdır diye soruyor. Başka birisi cihad etmek istiyor, ancak aynı zamanda da evlenmek istiyor. İkisini de istediğini fark edince Şınkıti’ye sormaya karar veriyor. Hatta birisi ailesinin kendisine maddi desteği kestiğini, eğitimsiz ve işsiz olduğunu, kendisinin cihad etmek istediğini ancak bu konu her açıldığında eşinin ağlamaya başladığını söylüyor.
Şınkıti inatçı eşlerle alakalı durumlarda çok yardımcı olmuyor ve cihada eşini de götürmesini tavsiye ediyor, ancak eşlerin kendi kaderlerine bırakılamayacağını da takdir ediyor ve soru soranlara mümkünse eşlerinin aileleriyle birlikte kalmasını öneriyor. Potansiyel savaşçıların eğitimlerini bitirmek istemeleri ile alakalı durumlarında ise çok daha uzlaşmacıdır. Bazı adamlar cihadla alakalı birşey okuduklarını ve mezun olmalarına izin verildiği takdirde çok daha faydalı olabileceklerini söylüyor. Şınkıti bu açıdan oldukça sıcakkanlıdır, cihadı ertelemek anlamına gelse bile bu gibi kişilerin eğitimlerini bitirmelerine cevaz vermektedir.
BağlılıkBu tür şüphe, endişe ve tereddüt belirtileri cihadçıların hedefleri ve davranışları hakkındaki korkuların yersiz olduğu anlamına gelmiyor. Birtakım adamların Suriye’ye gitmesi fikri açıkça problemlidir ve Esad düştüğü takdirde çesitli mezhepler arasında savaş çıkacağı korkusunun sebepleri vardır. Bazı selefi-cihadi grupların ve alimlerin Aleviler hakkında belirttiği görüşler bu açıdan oldukça açıksözlüdür ve gelecek için iyi işaretler vermemektedir.
Aynı zamanda yukarıdaki sorular Nusret Cephesi ve benzer gruplara katılmak isteyen şahısların kafalarında cihadın yanısıra birçok şeyin olduğunu göstermektedir. Esasen birçok fetva aile, eş ve çocuklar, kariyer gibi dünyaya bağlanmalarını sağlayan dünyevi şeylere karşı çıkmaktadır. Bu analizin bize gösterdiği ise cihadçıların bazılarının iddia ettiği gibi dünyaya cihad ilan eden gözü dönmüş kişiler olmadıklarıdır. Aslında bu fetvalarda şaşırtıcı derecede insancıl görünüyorlar, aşağıdaki soruda bu daha da açık:
“Ölmekten korkan bir mücahid çatışmada ölürse şehid sayılır mı?”
Joas Wagemakers’ın Jihadica sitesi için yazdığı makaleyi ..... Küresel Haber için tercüme etti.
Küresel Haber
Eklenme Tarihi : 10 Eylül 2013 Salı 12:28
Joas Wagemakers’ın Jihadica sitesi için yazdığı makaleyi Ekrem Yılmaz Küresel Haber için tercüme etti.
Suriye Yazıları: Cihadçılar da İnsan
Joas Wagemakers
Jihadica, 6 Eylül
Belki de Amerika’nın Suriye’yi bombalamasına karşı çıkanların dayandığı en önemli sebep Beşşar Esad’ın düşüşünün cihadçıların gücü ele geçirmesine yol açabileceğidir. Bu tür korkularda bir gerçeklik payı olduğu yadsınamaz. Ancak bu adamların temsil ettiği tehdidin boyutunu abartma yanlışına düşmemeliyiz. Bu yazıda Minber el-Tevhid ve’l-Cihad’ın Şeriat Konseyi’nin ( tawhed.ws) potansiyel cihadçılarin yönelttiği sorulara ve problemlerine verilen fetvaları inceliyoruz. Verilen cevaplar cihadçıların bazen radikal fikirlerine rağmen gayet insancıl olabildiklerini gösteriyor.
Ebeveyni reddetmekŞeriat Konseyi’nin uzun süre boyunca tek alimi olan Ebu Münzir el Şinkıti’nin cevap verdiği soruların birçoğu yüzyıllarca geriye uzanan klasik cihad fıkhı ile alakalıdır. “Borç içindeyim, cihad edebilir miyim?” veya “Cihad etmeye imkanım var. Bu cihad etmek zorunda olduğum anlamına mi geliyor?” gibi sorular. Bu kategoriye giren sorulardan biri de aileden izin alınması ile alakalıdır. Birçok cihadçı anne babaların gitmelerine izin vermediği takdirde cihada katılmalarının caiz olup olmadığını soruyor. İslam’ın klasik cihad hukukuna göre saldırı niteliğindeki cihada katılmak için ebeveynin izni gerekmektedir.
Bu gibi sorularla dalga geçmek oldukça kolaydır. (Ben Nusayrileri öldürmek istiyorum ancak annem izin vermiyor, ne yapmalıyım gibi). Ancak alaya almanın cihadçıların bu soruları neden sorduğu noktasını kaçırdığına inanıyorum. Cihadçılar Suriye’de olup bitenler hakkında oldukça endişeli görünüyorlar –neticede hepimiz değil miyiz?- ve bunu durdurmak için silahlı eyleme geçmek istiyorlar, fakat aynı zamanda da İslam hukukunu ihlal etmekten çekiniyorlar.
Bazı gençler yurtdışına giderken gerçek niyetleri hakkında ailelerine yalan söylediklerini itiraf ediyor ve bunun caiz olup olmadığını soruyor. Bazıları ise açıkca Suriye’ye gitmek istemiyor ve ailelerinin izin vermeyeceğini söylüyor, ancak gene de belki bunun kendilerini cihad görevinden mazur kılacağını ümit ederek Şeyhe sormak zorunda hissediyorlar. Benzer sebeplerle bazıları da Suriye’ye cihada gitmeksizin para bağışı yapmak yeterli midir diye soruyor. Hatta bir potansiyel savaşçı Şınkıti’ye cihaddan geri durmaya imkan veren meşru sebeplerin neler olduğunu soruyor.
Bu tereddüt içindeki gençler için şanssız bir şekilde Şeyh Münzir Şınkıti Esad rejimine karşı savaşın savunma niteliğinde bir cihad olduğuna işaret ediyor, bu da imkanı olan her Müslüman erkeğe farzı ayn olduğu anlamına geliyor. Dolayısıyla bu da aileden izin almaya gerek olmadığı ve kendilerine yalan söylemenin caiz olduğu anlamına geliyor.
Ailevi problemlerŞınkıti kolayca iyi bir aile adamı olarak sınıflandırılacak biri olmasa da ailevi problemlerin cihad için geçerli mazeret oluşturabileceğini hesaba katmaktadır. Soru soranlardan bazıları Suriye’ye gittikleri takdirde ailelerinin maddi olarak geçinemeyeceğini belirtiyorlar. Diğer bazıları anne babalarının yaşlı olduğunu ve bakıma ihtiyaçları olduğunu, yurtdışından onlara bakamayacaklarını dile getiriyorlar. Başka birisi ise cihad için Suriye’ye gittiği takdirde annesinin elem ve kederden ölmesinden korktuğunu söylüyor.
Bahsettiğimiz üzre Şınkiti ailevi problemlerde daha anlayışlı davranmaktadır. İnsanları ailelerine, anne babalarına bakmaları ve maddi olarak yardımcı olacak birilerini bulmaları için teşvik ediyor fakat bunu başaramazlarsa cihadçılarin evlerinde kalabileceğini söylüyor. Evlilik problemleri ile alakalı durumlarda daha az tavizkardır. Çeşitli şekillerde birkaç defa sorulan bir soruda birisi geride beş aylık gebe bir eş ve hasta bir çocuk bırakarak Suriye’ye cihada gitmek günah mıdır diye soruyor. Başka birisi cihad etmek istiyor, ancak aynı zamanda da evlenmek istiyor. İkisini de istediğini fark edince Şınkıti’ye sormaya karar veriyor. Hatta birisi ailesinin kendisine maddi desteği kestiğini, eğitimsiz ve işsiz olduğunu, kendisinin cihad etmek istediğini ancak bu konu her açıldığında eşinin ağlamaya başladığını söylüyor.
Şınkıti inatçı eşlerle alakalı durumlarda çok yardımcı olmuyor ve cihada eşini de götürmesini tavsiye ediyor, ancak eşlerin kendi kaderlerine bırakılamayacağını da takdir ediyor ve soru soranlara mümkünse eşlerinin aileleriyle birlikte kalmasını öneriyor. Potansiyel savaşçıların eğitimlerini bitirmek istemeleri ile alakalı durumlarında ise çok daha uzlaşmacıdır. Bazı adamlar cihadla alakalı birşey okuduklarını ve mezun olmalarına izin verildiği takdirde çok daha faydalı olabileceklerini söylüyor. Şınkıti bu açıdan oldukça sıcakkanlıdır, cihadı ertelemek anlamına gelse bile bu gibi kişilerin eğitimlerini bitirmelerine cevaz vermektedir.
BağlılıkBu tür şüphe, endişe ve tereddüt belirtileri cihadçıların hedefleri ve davranışları hakkındaki korkuların yersiz olduğu anlamına gelmiyor. Birtakım adamların Suriye’ye gitmesi fikri açıkça problemlidir ve Esad düştüğü takdirde çesitli mezhepler arasında savaş çıkacağı korkusunun sebepleri vardır. Bazı selefi-cihadi grupların ve alimlerin Aleviler hakkında belirttiği görüşler bu açıdan oldukça açıksözlüdür ve gelecek için iyi işaretler vermemektedir.
Aynı zamanda yukarıdaki sorular Nusret Cephesi ve benzer gruplara katılmak isteyen şahısların kafalarında cihadın yanısıra birçok şeyin olduğunu göstermektedir. Esasen birçok fetva aile, eş ve çocuklar, kariyer gibi dünyaya bağlanmalarını sağlayan dünyevi şeylere karşı çıkmaktadır. Bu analizin bize gösterdiği ise cihadçıların bazılarının iddia ettiği gibi dünyaya cihad ilan eden gözü dönmüş kişiler olmadıklarıdır. Aslında bu fetvalarda şaşırtıcı derecede insancıl görünüyorlar, aşağıdaki soruda bu daha da açık:
“Ölmekten korkan bir mücahid çatışmada ölürse şehid sayılır mı?”
Joas Wagemakers’ın Jihadica sitesi için yazdığı makaleyi ..... Küresel Haber için tercüme etti.
Küresel Haber