"Alevi-Bektaşi inancını öz inancım kabul ediyorum"
İktidarın seçim yatırımları başladı
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, "Alevi-Bektaşi inancını kendi öz inancım gibi kabul etmek mecburiyetindeyim. Saygı duymak çok az bir ifadedir, mecburiyetindeyim. Birbirimizi sevmek mecburiyetindeyiz. Birbirimizin değerlerini mutlaka kabul etmek mecburiyetindeyiz" dedi.
Küre Medya / Haber Merkezi
Alevi Bektaşi Federasyonları ve Derneklerinin iftar programına Cumhurbaşkanı Gül Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Bülent Arınç, İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural, CHP Milletvekili Faik Öztürk, işadamı Ümit Boyner, Ajda Pekkan ile davetliler katıldı.
Kuran-ı Kerim ve Ezan'ın okunmasının ardından Lokma Duası'nı yaptırmak için kürsüye gelen Alevi dedesi, Gül'den iki ricada bulundu. Alevi Dedesi, cemevlerinin ibadethane olarak kabul edilmesini ve 3. Köprü'ye Alevilerin rencide eden Yavuz Sultan Selim isminin yerine Alevi ve Sünnileri kucaklayan Yunus Emre'nin adının verilmesini rica etti.
Davette Bülent Arınç'ta söz aldı Arınç; "Alevi-Bektaşi inancını kendi öz inancım gibi kabul etmek mecburiyetindeyim. Saygı duymak çok az bir ifadedir, mecburiyetindeyim. Birbirimizi sevmek mecburiyetindeyiz. Birbirimizin değerlerini mutlaka kabul etmek mecburiyetindeyiz" dedi.
"Biz laik bir devletiz, laik bir devletin olduğu bir ülkede eğer bir yasa çıkarmamız gerekiyorsa, Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin dört temel unsurundan birisi olan, yani sosyal, laik, hukuk devleti olma konusunda yapacağımız yasama çalışmalarının laiklik prensibine de uygun olması gerekir. Sanıyorum buna hiç kimsenin itirazı olmayacaktır."
"Dolayısıyla bir taraftan laik bir devlette, laik bir ülkede neler yapabileceğimiz konusunda mevcut anayasal rejimin, mevcut hukuk rejiminin de imkanlarını sonuna kadar kullanmamız lazım. Ben şu kadar yaşa geldim, Türkiye'nin her yerinde de bulundum, 40 yıldır da siyasetin içindeyim, Alevi, Bektaşi bütün bunlar bizim değerlerimiz, birbirimizden ayrımız, gayrımız da yok. Ancak son yıllarda neler olduysa karşımıza farklı şeyler çıkmaya başladı. Burada Hazreti Ali'yi temsil eden ve pek çok cemevinde bulunan, pek çok Alevi yurttaşımızın sevgiyle bağrına bastığı bir fotoğraf var. Hazreti Ali'siz bir Alevilik düşünülebilir mi? Hayır, asla ve kata. 'Alevilik, İslam'ın dışında başka bir dindir' diyenlere nasıl bir cevap vereceğiz? Hatta bunu söyleyenlere yeni bazıları da ilave oldu. Onlar da 'Aslında Alevilik farklı bir ulustur' demeye başladılar. İçeride ve dışarıda som, altın gibi mücessem Alevi inancını farklı kanallara kanalize etmeye çalışan maalesef yanlış unsurların mevcudiyetini hepimizin bilmesi lazım."
"Alevi-Bektaşi inancını kendi öz inancım gibi kabul etmek mecburiyetindeyim.
Arınç sözlerinin devamında; Alevi-Bektaşi inancını kendi öz inancım gibi kabul etmek mecburiyetindeyim. Saygı duymak çok az bir ifadedir, mecburiyetindeyim. Birbirimizi sevmek mecburiyetindeyiz. Birbirimizin değerlerini mutlaka kabul etmek mecburiyetindeyiz. Buna gönülden inanıyorum, inanın inşallah çok iyi bir anlayışla, sizlerin de şahitliğinde, sizlerin de aramıza katacağı güzel fikirlerle en kısa zamanda bu meseleyi sizin, bizim, gönlümüzün bütün hoşluğuyla kabul edebilecek bir noktaya geleceğimize inanıyorum. Bu akşam bu iftar bereketi, bu ramazan sevgisi inşallah yolumuzu aydınlatsın, bizi ezelden ebede kardeş kılsın ve bu güzel vatanımızda huzur içerisinde yaşamak imkanını Allah bizlere versin." diyerek sonlandırdı.
Arınç, cemevlerinin varlığını kabul ettiklerini cemevlerine maddi destek sağlanması gerektiğinide belirtti.
İktidarın seçim yatırımları başladı
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, "Alevi-Bektaşi inancını kendi öz inancım gibi kabul etmek mecburiyetindeyim. Saygı duymak çok az bir ifadedir, mecburiyetindeyim. Birbirimizi sevmek mecburiyetindeyiz. Birbirimizin değerlerini mutlaka kabul etmek mecburiyetindeyiz" dedi.
Küre Medya / Haber Merkezi
Alevi Bektaşi Federasyonları ve Derneklerinin iftar programına Cumhurbaşkanı Gül Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Bülent Arınç, İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural, CHP Milletvekili Faik Öztürk, işadamı Ümit Boyner, Ajda Pekkan ile davetliler katıldı.
Kuran-ı Kerim ve Ezan'ın okunmasının ardından Lokma Duası'nı yaptırmak için kürsüye gelen Alevi dedesi, Gül'den iki ricada bulundu. Alevi Dedesi, cemevlerinin ibadethane olarak kabul edilmesini ve 3. Köprü'ye Alevilerin rencide eden Yavuz Sultan Selim isminin yerine Alevi ve Sünnileri kucaklayan Yunus Emre'nin adının verilmesini rica etti.
Davette Bülent Arınç'ta söz aldı Arınç; "Alevi-Bektaşi inancını kendi öz inancım gibi kabul etmek mecburiyetindeyim. Saygı duymak çok az bir ifadedir, mecburiyetindeyim. Birbirimizi sevmek mecburiyetindeyiz. Birbirimizin değerlerini mutlaka kabul etmek mecburiyetindeyiz" dedi.
"Biz laik bir devletiz, laik bir devletin olduğu bir ülkede eğer bir yasa çıkarmamız gerekiyorsa, Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin dört temel unsurundan birisi olan, yani sosyal, laik, hukuk devleti olma konusunda yapacağımız yasama çalışmalarının laiklik prensibine de uygun olması gerekir. Sanıyorum buna hiç kimsenin itirazı olmayacaktır."
"Dolayısıyla bir taraftan laik bir devlette, laik bir ülkede neler yapabileceğimiz konusunda mevcut anayasal rejimin, mevcut hukuk rejiminin de imkanlarını sonuna kadar kullanmamız lazım. Ben şu kadar yaşa geldim, Türkiye'nin her yerinde de bulundum, 40 yıldır da siyasetin içindeyim, Alevi, Bektaşi bütün bunlar bizim değerlerimiz, birbirimizden ayrımız, gayrımız da yok. Ancak son yıllarda neler olduysa karşımıza farklı şeyler çıkmaya başladı. Burada Hazreti Ali'yi temsil eden ve pek çok cemevinde bulunan, pek çok Alevi yurttaşımızın sevgiyle bağrına bastığı bir fotoğraf var. Hazreti Ali'siz bir Alevilik düşünülebilir mi? Hayır, asla ve kata. 'Alevilik, İslam'ın dışında başka bir dindir' diyenlere nasıl bir cevap vereceğiz? Hatta bunu söyleyenlere yeni bazıları da ilave oldu. Onlar da 'Aslında Alevilik farklı bir ulustur' demeye başladılar. İçeride ve dışarıda som, altın gibi mücessem Alevi inancını farklı kanallara kanalize etmeye çalışan maalesef yanlış unsurların mevcudiyetini hepimizin bilmesi lazım."
"Alevi-Bektaşi inancını kendi öz inancım gibi kabul etmek mecburiyetindeyim.
Arınç sözlerinin devamında; Alevi-Bektaşi inancını kendi öz inancım gibi kabul etmek mecburiyetindeyim. Saygı duymak çok az bir ifadedir, mecburiyetindeyim. Birbirimizi sevmek mecburiyetindeyiz. Birbirimizin değerlerini mutlaka kabul etmek mecburiyetindeyiz. Buna gönülden inanıyorum, inanın inşallah çok iyi bir anlayışla, sizlerin de şahitliğinde, sizlerin de aramıza katacağı güzel fikirlerle en kısa zamanda bu meseleyi sizin, bizim, gönlümüzün bütün hoşluğuyla kabul edebilecek bir noktaya geleceğimize inanıyorum. Bu akşam bu iftar bereketi, bu ramazan sevgisi inşallah yolumuzu aydınlatsın, bizi ezelden ebede kardeş kılsın ve bu güzel vatanımızda huzur içerisinde yaşamak imkanını Allah bizlere versin." diyerek sonlandırdı.
Arınç, cemevlerinin varlığını kabul ettiklerini cemevlerine maddi destek sağlanması gerektiğinide belirtti.