Fuzuli Dedemin sır dolu beyitleriyle biledim aşka âşık ruhumu…
Baki’nin yâr diyerek dudağı yarılmış divitinden sebat devşirdim.
Nedim gibi şuh itirazlarım da oldu Yedi Tepe akşamlarına…
Şeyh Galip töresince suda yürüdüm bir vakit…
Aşk, özümde mayalanıp kıvamına ermeye başladıkça…
Yaklaştığımı müjdelediler, her bahar yârdan haber getiren turnalar.
Sabır oldu her nefesim, sabır kesildi her adımım, sabır akıttı su içtiğim çeşmeler ve avuçlarımı okşayarak dökülen sabırla doldu kurnalar…
Bir İstanbul ikindisine saklandığını sezdim sonra, ezelden beri beklediğim İlahi randevunun… Kalemimden alev püskürttüm Der-Saadet semalarına…
Ola ki Yâr görür de unutmadığımı ve yana yakıla onu aradığımı sezer diye…
Üstelik mehtabı tellal ettim Boğaz’ın lacivert sularında salındığı geceler…
Avaz avaz bağırttım mehtabı, “Kim demiş âşık gönül bezer” diye…
alıntı