بِسْمِ اللهِ الرَّحْمنِ الرَّحِيمِِ
يَاأَيُّهَا الَّذِينَ ءَامَنُوا لَا تَتَّخِذُوا ءَابَاءَكُمْ وَإِخْوَانَكُمْ أَوْلِيَاءَ إِنِ اسْتَحَبُّوا الْكُفْرَ عَلَى الْإِيمَانِ وَمَنْ يَتَوَلَّهُمْ مِنْكُمْ فَأُولَئِكَ هُمُ الظَّالِمُونَ
قُلْ إِنْ كَانَ ءَابَاؤُكُمْ وَأَبْنَاؤُكُمْ وَإِخْوَانُكُمْ وَأَزْوَاجُكُمْ وَعَشِيرَتُكُمْ وَأَمْوَالٌ اقْتَرَفْتُمُوهَا وَتِجَارَةٌ تَخْشَوْنَ كَسَادَهَا وَمَسَاكِنُ تَرْضَوْنَهَا أَحَبَّ إِلَيْكُمْ مِنَ اللَّهِ وَرَسُولِهِ وَجِهَادٍ فِي سَبِيلِهِ فَتَ
23. Ey iman edenler! Eğer küfrü imana tercih ederlerse, babalarınızı ve kardeşlerinizi bile dost edinmeyin. İçinizden kim onları dost edinirse, işte onlar, zalimlerin ta kendileridir.
24.De ki: "Eğer babalarınız, oğullarınız, kardeşleriniz, eşleriniz, aşiretiniz, kazandığınız mallar, kesada uğramasından korktuğunuz bir ticâret ve beğendiğiniz meskenler size Allah'tan, peygamberinden ve onun yolunda cihattan daha sevgili ise, artık Allah'ın emri gelinceye kadar bekleyin! Allah fasık topluluğu doğru yola erdirmez."
Babalarınızı ve Kardeşlerinizi Bile
Allah Teâlâ babalar ve oğullar dahi olsalar küfrü îmâna tercih ettiklerinde kâfirlerden ayrılmayı, uzaklaşmayı emredip onlarla dostluktan men'ederek bu hususta onları tehdîd buyurur. Nitekim başka bir âyette şöyle buyurmaktadır:
«Allah'a ve âhiret gününe îmân eden bir kavmin babalan veya oğullan veya kardeşleri veya akrabâlan da olsa Allah ve peygamberine muhalefet eden kimselere sevgi beslediğini göremezsin. İşte onların kalbine Allah îmâna yazmış ve katından bir ruh ile onlan desteklemiştir. Onlan altından ırmaklar akan cennetlere sokacaktır.» (Mücâdile, 22).
Hafız Beyhakî'nin Abdullah İbn Şevzeb'den rivayetine göre o, şöyle demiştir : Bedir günü Ebu Ubeyde İbn Cerrâh'ın babası ilâhlan ona Övmeye başlamış, Ebu Ubeyde ondan uzaklaşıp ayrılmışta. Cerrah bu hususta fazla konuşunca oğlu Ebu Ubeyde üstüne yürüyüp onu öldürmüştü. İşte Allah Teâlâ bu hususta : «Allah'a ve âhiret gününe îmân eden bir kavmin babalan veya oğulları veya kardeşleri veya akrabâlan da olsa Allah ve peygamberine muhalefet eden kimselere sevgi beslediğini göremezsin...» (Mücâdile, 22) âyetini indirdi.
Sonra Allah Rasûlüne ailesini, yakınlarım ve kabilesini Allah ve Rasûlüne, Allah yolunda cihâda tercih edenleri tehdîd etmesini emrederek şöyle buyurur :
«De ki: Eğer babalarınız, oğullanmz, kardeşleriniz, eşleriniz, kabileniz, ele geçirdiğiniz (ve kazandığınız) mallar, durgunluğa uğramasından korktuğunuz ticâret, (güzellik ve temizliğinden sevdiğiniz) hoşunuza giden evler size Allah'tan, peygamberinden ve Allah yolunda cihâddan daha sevimli ise; o zaman Allah'ın emri gelinceye kadar bekleyedurun. (Sizin başınıza gelecek Allah'ın azabını ve musibetini bekleyin.) Ve Allah, fâsıklar güruhunu hidâyete erdirmez.»
İmâm Ahmed der ki: Bize Kuteybe İbn Saîd'in... Zühre İbn Ma'-bed'den, onun da dedesinden rivayetine göre; o, şöyle demiştir: Biz, Allah Rasûlü (s.a.) nün yarımdaydık. O, Ömer İbn Hattâb'ın elini tutmuştu. Ömer : Allah'a yemîn olsun ki ey Allah'ın elçisi, sen nefsim dışında bana her şeyden daha sevimlisin, dedi. Allah Rasûlü (s.a.) : Sizden birisi, ben kendisine kendi nefsinden daha sevimli olmadıkça îmân etmiş olmaz, buyurdular. Ömer : Sen şimdi Allah'a yemîn olsun ki bana nefsimden daha sevimlisin, deyince; Allah Rasûlü: İşte şimdi oldu ey Ömer, buyurdular.
Hadîsi rivayette tek kalan Buhârî, Yahya İbn Süleyman kanalıyla Abdullah İbn Hişâm'dan rivayet etmiştir.
Buhârî'nin Sahîh'inde Allah Rasûlü (s.a.) den rivayet edildiğine göre o:
Nefsim elinde olan (Allah) a yemin ederim ki sizden hiçbiriniz ben kendisine babasından ve oğlundan daha sevimli olmadıkça îmân etmiş olmaz, buyurmuşlardır.
İmâm Ahmed ve Ebu Davud'un —lafız Ebu Davud'undur— Ebu Abdurrahmân el-Horasânî kanalıyla... İbn Ömer'den rivayetlerine göre; o, Allah Rasûlü (s.a.)nü şöyle buyururken işitmiş :
Bir malı veresiye olarak satıp, sonra bu satışın bedelinden daha az bir fiyatla geri satın aldığınızda, ineklerin kuyruklarına yapışıp zirâate razı olarak cihâdı terkettiğinizde Allah Teâlâ size ancak dininize dönünce kaldıracağı bir zillet verir.
Hadîsi İmâm Ahmed, Yezîd İbn Hârûn kanalıyla... Abdullah İbn Ömer'den, o da Allah Rasûlü (s.a.) nden yukardakine benzer şekilde rivayet etmiştir. Bu, bundan önceki hadîsin bir şahididir.
En doğrusunu Allah bilir.
Ibn Kesir C. 7 S. 3340 / 3441
يَاأَيُّهَا الَّذِينَ ءَامَنُوا لَا تَتَّخِذُوا ءَابَاءَكُمْ وَإِخْوَانَكُمْ أَوْلِيَاءَ إِنِ اسْتَحَبُّوا الْكُفْرَ عَلَى الْإِيمَانِ وَمَنْ يَتَوَلَّهُمْ مِنْكُمْ فَأُولَئِكَ هُمُ الظَّالِمُونَ
قُلْ إِنْ كَانَ ءَابَاؤُكُمْ وَأَبْنَاؤُكُمْ وَإِخْوَانُكُمْ وَأَزْوَاجُكُمْ وَعَشِيرَتُكُمْ وَأَمْوَالٌ اقْتَرَفْتُمُوهَا وَتِجَارَةٌ تَخْشَوْنَ كَسَادَهَا وَمَسَاكِنُ تَرْضَوْنَهَا أَحَبَّ إِلَيْكُمْ مِنَ اللَّهِ وَرَسُولِهِ وَجِهَادٍ فِي سَبِيلِهِ فَتَ
23. Ey iman edenler! Eğer küfrü imana tercih ederlerse, babalarınızı ve kardeşlerinizi bile dost edinmeyin. İçinizden kim onları dost edinirse, işte onlar, zalimlerin ta kendileridir.
24.De ki: "Eğer babalarınız, oğullarınız, kardeşleriniz, eşleriniz, aşiretiniz, kazandığınız mallar, kesada uğramasından korktuğunuz bir ticâret ve beğendiğiniz meskenler size Allah'tan, peygamberinden ve onun yolunda cihattan daha sevgili ise, artık Allah'ın emri gelinceye kadar bekleyin! Allah fasık topluluğu doğru yola erdirmez."
Babalarınızı ve Kardeşlerinizi Bile
Allah Teâlâ babalar ve oğullar dahi olsalar küfrü îmâna tercih ettiklerinde kâfirlerden ayrılmayı, uzaklaşmayı emredip onlarla dostluktan men'ederek bu hususta onları tehdîd buyurur. Nitekim başka bir âyette şöyle buyurmaktadır:
«Allah'a ve âhiret gününe îmân eden bir kavmin babalan veya oğullan veya kardeşleri veya akrabâlan da olsa Allah ve peygamberine muhalefet eden kimselere sevgi beslediğini göremezsin. İşte onların kalbine Allah îmâna yazmış ve katından bir ruh ile onlan desteklemiştir. Onlan altından ırmaklar akan cennetlere sokacaktır.» (Mücâdile, 22).
Hafız Beyhakî'nin Abdullah İbn Şevzeb'den rivayetine göre o, şöyle demiştir : Bedir günü Ebu Ubeyde İbn Cerrâh'ın babası ilâhlan ona Övmeye başlamış, Ebu Ubeyde ondan uzaklaşıp ayrılmışta. Cerrah bu hususta fazla konuşunca oğlu Ebu Ubeyde üstüne yürüyüp onu öldürmüştü. İşte Allah Teâlâ bu hususta : «Allah'a ve âhiret gününe îmân eden bir kavmin babalan veya oğulları veya kardeşleri veya akrabâlan da olsa Allah ve peygamberine muhalefet eden kimselere sevgi beslediğini göremezsin...» (Mücâdile, 22) âyetini indirdi.
Sonra Allah Rasûlüne ailesini, yakınlarım ve kabilesini Allah ve Rasûlüne, Allah yolunda cihâda tercih edenleri tehdîd etmesini emrederek şöyle buyurur :
«De ki: Eğer babalarınız, oğullanmz, kardeşleriniz, eşleriniz, kabileniz, ele geçirdiğiniz (ve kazandığınız) mallar, durgunluğa uğramasından korktuğunuz ticâret, (güzellik ve temizliğinden sevdiğiniz) hoşunuza giden evler size Allah'tan, peygamberinden ve Allah yolunda cihâddan daha sevimli ise; o zaman Allah'ın emri gelinceye kadar bekleyedurun. (Sizin başınıza gelecek Allah'ın azabını ve musibetini bekleyin.) Ve Allah, fâsıklar güruhunu hidâyete erdirmez.»
İmâm Ahmed der ki: Bize Kuteybe İbn Saîd'in... Zühre İbn Ma'-bed'den, onun da dedesinden rivayetine göre; o, şöyle demiştir: Biz, Allah Rasûlü (s.a.) nün yarımdaydık. O, Ömer İbn Hattâb'ın elini tutmuştu. Ömer : Allah'a yemîn olsun ki ey Allah'ın elçisi, sen nefsim dışında bana her şeyden daha sevimlisin, dedi. Allah Rasûlü (s.a.) : Sizden birisi, ben kendisine kendi nefsinden daha sevimli olmadıkça îmân etmiş olmaz, buyurdular. Ömer : Sen şimdi Allah'a yemîn olsun ki bana nefsimden daha sevimlisin, deyince; Allah Rasûlü: İşte şimdi oldu ey Ömer, buyurdular.
Hadîsi rivayette tek kalan Buhârî, Yahya İbn Süleyman kanalıyla Abdullah İbn Hişâm'dan rivayet etmiştir.
Buhârî'nin Sahîh'inde Allah Rasûlü (s.a.) den rivayet edildiğine göre o:
Nefsim elinde olan (Allah) a yemin ederim ki sizden hiçbiriniz ben kendisine babasından ve oğlundan daha sevimli olmadıkça îmân etmiş olmaz, buyurmuşlardır.
İmâm Ahmed ve Ebu Davud'un —lafız Ebu Davud'undur— Ebu Abdurrahmân el-Horasânî kanalıyla... İbn Ömer'den rivayetlerine göre; o, Allah Rasûlü (s.a.)nü şöyle buyururken işitmiş :
Bir malı veresiye olarak satıp, sonra bu satışın bedelinden daha az bir fiyatla geri satın aldığınızda, ineklerin kuyruklarına yapışıp zirâate razı olarak cihâdı terkettiğinizde Allah Teâlâ size ancak dininize dönünce kaldıracağı bir zillet verir.
Hadîsi İmâm Ahmed, Yezîd İbn Hârûn kanalıyla... Abdullah İbn Ömer'den, o da Allah Rasûlü (s.a.) nden yukardakine benzer şekilde rivayet etmiştir. Bu, bundan önceki hadîsin bir şahididir.
En doğrusunu Allah bilir.
Ibn Kesir C. 7 S. 3340 / 3441