وَإِذَا قِيلَ لَهُ اتَّقِ اللّهَ أَخَذَتْهُ الْعِزَّةُ بِالإِثْمِ فَحَسْبُهُ جَهَنَّمُ وَلَبِئْسَ الْمِهَادُ
Ona: “Allah'tan kork” denildiğinde izzeti (kibri) kendisini (daha çok) günah işlemeye götürür. Artık ona cehennem yeter. Andolsun ki orası ne kötü bir dönüş yeridir!
İçi ve dışı birbirinden farklı olan münafıklara, yaptıkları bozgunculuk, fesat, kötü amelleri ve söyledikleri kötü sözleri hatırlatılınca, büyüklük taslayarak karşı çıkarlar. Yaptıkları şeyler apaçık birer kötülük olduğu halde, bunların iyi olduğunu iddia ederler ve bu amellerinden vazgeçmezler. Hatta azgınlıklarını daha da arttırarak kendilerini uyaranlara karşı tavır alırlar. Onlara Allah ve Allah korkusu ne kadar hatırlatılsa da bu onlar için farketmez. Çünkü onlar Allah (cc)'a gereği gibi iman etmemişlerdir.
“Artık ona cehennem yeter. Andolsun ki orası ne kötü bir dönüş yeridir.”
Onların yeri ancak cehennemdir. Orası ne kötü bir dönüş yeridir. Eğer orada verilecek azabın şiddetini bilselerdi yaptıkları kötü amellerden muhakkak vazgeçerlerdi.
Münafıkların İslam Cemaatine Sızmaması İçin Dikkat Edilmesi Gereken Noktalar:
Allah (c.c) 204, 205 ve 206. ayetlerde müslümanların dikkatini bir insan türüne çekiyor. Bu, müslümanların her asırda karşılaşacakları ve İslam için en tehlikeli olan bir insan türüdür. Bu türün ortaya çıkarılması için gerekli metodu Allah (c.c) müslümanlara şöyle öğretiyor:
“Ey iman edenler! İnsanlardan öyleleri vardır ki, kalbleri pislikle, kinle, İslam'a düşmanlıkla dolu olduğu halde, zahiren güzel sözler söylerler. Bu sözlerle kendilerini halis birer müslüman olarak gösterirler ve gerçeği bilmeyen cahil müslümanları kandırırlar.
Halbuki insanlardan ancak, söyledikleri şeyleri yaşantılarına aktardıkları zaman emin olunur. Bir kişi pratikte imtihan edilmedikçe ondan emin olunamaz. Hele tağuti düzenlerin, İslam'ı yıkmak için İslam cemaatinin içine, müslüman maskesi altında ajanlar sokmaya çalıştığı şu günümüzde... Müslümanların, cemaat saflarına alacakları fertleri çok dikkatli incelemeleri ve insanların sözlerine değil, sözleriyle amel edip etmediklerine bakmaları gerekir.
İnsanların kalbini yalnız Allah bilir. Fakat, bir ferdin pratik hayatını güzel bir şekilde araştıran müslüman, o ferdin zahiri ile batınının birbirine uygun olup olmadığını kolaylıkla anlayabilir.
İşte! Böyle içi başka dışı başka olan, içi islama karşı kin ve nefretle dolu olduğu halde dıştan güler yüzlü ve samimi görünen kişilere fısk, düşmanlık, küfür ve haksızlık yaparak zarar verecekleri zaman, daha önce söylemiş oldukları islami ve doğru sözleri hatırlatılınca, Allah' tan korkmaları söylenince, kibirlenerek hemen karşı çıkarlar. Hatta azgınlıklarını daha da arttırarak, kendilerini uyarmak için; “Allah'tan kork” diyenlere bile tavır takınırlar, apaçık kötü olduğu halde yaptıklarının iyi olduğunu iddia ederler.
İşte! onlara Allah (c.c) ne kadar hatırlatılırsa hatırlatılsın, Allah'ın azabıyla ne kadar korkutulurlarsa korkutulsunlar, yine de küfür, fısk, düşmanlık, haksızlık zulüm ve fesat gibi kötü amelleri işlemekten vazgeçerek İslam'a yönelmezler. Bilakis daha da kötü olurlar.
Allah (cc) böyle kimseleri sevmez. Onların yeri ancak cehennemdir. O ne kötü bir dönüş yeridir. İçleri ve dışları birbirine uymayan münafıklar, eğer cehennemin ne kadar kötü olduğunu bilseydiler, yaptıklarından vaz geçerlerdi.
Ona: “Allah'tan kork” denildiğinde izzeti (kibri) kendisini (daha çok) günah işlemeye götürür. Artık ona cehennem yeter. Andolsun ki orası ne kötü bir dönüş yeridir!
İçi ve dışı birbirinden farklı olan münafıklara, yaptıkları bozgunculuk, fesat, kötü amelleri ve söyledikleri kötü sözleri hatırlatılınca, büyüklük taslayarak karşı çıkarlar. Yaptıkları şeyler apaçık birer kötülük olduğu halde, bunların iyi olduğunu iddia ederler ve bu amellerinden vazgeçmezler. Hatta azgınlıklarını daha da arttırarak kendilerini uyaranlara karşı tavır alırlar. Onlara Allah ve Allah korkusu ne kadar hatırlatılsa da bu onlar için farketmez. Çünkü onlar Allah (cc)'a gereği gibi iman etmemişlerdir.
“Artık ona cehennem yeter. Andolsun ki orası ne kötü bir dönüş yeridir.”
Onların yeri ancak cehennemdir. Orası ne kötü bir dönüş yeridir. Eğer orada verilecek azabın şiddetini bilselerdi yaptıkları kötü amellerden muhakkak vazgeçerlerdi.
Münafıkların İslam Cemaatine Sızmaması İçin Dikkat Edilmesi Gereken Noktalar:
Allah (c.c) 204, 205 ve 206. ayetlerde müslümanların dikkatini bir insan türüne çekiyor. Bu, müslümanların her asırda karşılaşacakları ve İslam için en tehlikeli olan bir insan türüdür. Bu türün ortaya çıkarılması için gerekli metodu Allah (c.c) müslümanlara şöyle öğretiyor:
“Ey iman edenler! İnsanlardan öyleleri vardır ki, kalbleri pislikle, kinle, İslam'a düşmanlıkla dolu olduğu halde, zahiren güzel sözler söylerler. Bu sözlerle kendilerini halis birer müslüman olarak gösterirler ve gerçeği bilmeyen cahil müslümanları kandırırlar.
Halbuki insanlardan ancak, söyledikleri şeyleri yaşantılarına aktardıkları zaman emin olunur. Bir kişi pratikte imtihan edilmedikçe ondan emin olunamaz. Hele tağuti düzenlerin, İslam'ı yıkmak için İslam cemaatinin içine, müslüman maskesi altında ajanlar sokmaya çalıştığı şu günümüzde... Müslümanların, cemaat saflarına alacakları fertleri çok dikkatli incelemeleri ve insanların sözlerine değil, sözleriyle amel edip etmediklerine bakmaları gerekir.
İnsanların kalbini yalnız Allah bilir. Fakat, bir ferdin pratik hayatını güzel bir şekilde araştıran müslüman, o ferdin zahiri ile batınının birbirine uygun olup olmadığını kolaylıkla anlayabilir.
İşte! Böyle içi başka dışı başka olan, içi islama karşı kin ve nefretle dolu olduğu halde dıştan güler yüzlü ve samimi görünen kişilere fısk, düşmanlık, küfür ve haksızlık yaparak zarar verecekleri zaman, daha önce söylemiş oldukları islami ve doğru sözleri hatırlatılınca, Allah' tan korkmaları söylenince, kibirlenerek hemen karşı çıkarlar. Hatta azgınlıklarını daha da arttırarak, kendilerini uyarmak için; “Allah'tan kork” diyenlere bile tavır takınırlar, apaçık kötü olduğu halde yaptıklarının iyi olduğunu iddia ederler.
İşte! onlara Allah (c.c) ne kadar hatırlatılırsa hatırlatılsın, Allah'ın azabıyla ne kadar korkutulurlarsa korkutulsunlar, yine de küfür, fısk, düşmanlık, haksızlık zulüm ve fesat gibi kötü amelleri işlemekten vazgeçerek İslam'a yönelmezler. Bilakis daha da kötü olurlar.
Allah (cc) böyle kimseleri sevmez. Onların yeri ancak cehennemdir. O ne kötü bir dönüş yeridir. İçleri ve dışları birbirine uymayan münafıklar, eğer cehennemin ne kadar kötü olduğunu bilseydiler, yaptıklarından vaz geçerlerdi.
