Türkiye'nin AB üyesi olmasının tam bir hayal olduğunu savunan Hollandalı parlamenter: ''Bir kere şunu görmemiz gerekiyor. İslam ile demokrasi bir arada yaşaması imkansız. İslam'da devlet yönetimi günlük yaşam birbirinden ayrılmıyor. Hepsi içice karışmış. İslam ülkesiyseniz şeriat yönetimine geçmek zorundasınız'' dedi.
Hollanda'daki aşırı sağcı Wilders Özgürlükler Partisi'nden Avrupa Parlamentosu üyesi Barry Madlener, Türkiye'nin AB üyesi olmasının tam bir hayal olduğunu ve bu hayali de Türklerin gerçek görüp kandığını ileri sürdü. Madlener ayrıca, "İslam ülkelerinin sonu şeriat. Türkiye'nin de sonu şeriat ile yönetim. Bundan kaçması imkansız, ama bugün ama yarın" iddiasında bulundu.
Barry Madlener, ABHaber'e Türkiye-AB ilişkilerini değerlendirirken, Türkiye'nin AB üyesi olmasının tam bir hayal olduğunu, bu hayali de Türklerin gerçek görüp kandığını kaydetti.
"BAKAN BAĞIŞ GERÇEKLERİ SÖYLEMİYOR"
Türkiye AB Karma Parlamento Komisyonu KPK üyesi de olan Maldener, en son İstanbul'da yapılan 68'nci KPK toplantısına dikkati çekerek, "Bakın bugüne kadar 68 toplantı yapılmış Türkiye hala AB üyesi değil. Daha 100 toplantı yapılır, Türkiye gene üye olamaz. Türkiye AB üyesi olamayacak" diyerek şunları kaydetti:
Kore’nin 600 yıllık vazgeçilmez formülü ile forma girin
"AB Bakanı Bağış gerçekleri söylemiyor. Bağış bana konuşmasın. Bağış karikatür çizdiği için adli sürece tabi tutulan karikatürcülerden bahsetsin. Bağış gazetecilerin düşüncelerinden, insanların kitap yazdıkları için niçin hapse atıldıklarını anlatsın. Bağış bunları anlatsın. Bana cevap yetiştirmesine gerek yok. Bağış şov yapmasın. Bağış Avrupa Komisyonu'nun pozitif ajandasından bahsediyor. Bunların da hepsi hayal ürünü. Tek gerçek Türkiye'nin AB üyesi olamayacağıdır."
Maldener, AB üyesi ülkelerin kapalı kapılar ardında farklı kamuoyu önünde farklı Türkiye politikası izlediklerini belirterek, "AB üyeleri kendi çıkarları için kamuoyu önündeTürkiye'nin üyeliğini destekliyor. Kapalı kapılar ardında ise Türkiye'nin AB üyeliğine karşılar. Niçin Türkiye'nin AB üyeliğine doğrudan karşı çıksınlar. Ticari çıkarları var. Tam bir hipokrizi. Niçin Türkiye bugüne kadar üye olamadı. Her şey ortada" yorumunu yaptı.
Almanya ve Fransa'nın Türkiye'nin AB üyeliğine karşı olduklarını ancak kendi çıkarları doğrultusunda Türkiye'nin AB üyeliğini kullandıklarını söyleyen Maldener, "Almanya ve Fransa, Türkiye'nin AB üyeliği sürecini kendi çıkarları doğrultusunda yönlendirdi bugüne kadar. Gerçek bu" dedi.
"TÜRKİYE GAZZE'DEKİ TERÖRİSTLERİ DESTEKLİYOR"
Demokrasi, kültür ve din farklığı yüzünden Türkiye'nin ABüyeliğine karşı çıkıldığını savunan Barry Maldener şunları kaydetti:
"Türkiye Gazze'deki teröristleri destekliyor. Türkiye İran Devlet Başkanı Mahmud Ahmedinejad'ın en yakın dostu. Türkiye bu şartlar altında Avrupa ile sağlıklı ilişkiler geliştiremez. Bir kere şunu görmemiz gerekiyor. İslam ile demokrasi bir arada yaşaması imkansız. Tüm İslam ülkeleri geri kalmış. Bir tane gelişmiş İslam ülkesi yok."
Maldener, "İslam'da devlet yönetimi günlük yaşam birbirinden ayrılmıyor. Hepsi içice karışmış. İslam ülkesiyseniz şeriat yönetimine geçmek zorundasınız. Seküler laik devlet yapısı imkansız. Zaten geri kalmanın en önemli sebebi bu. Hıristiyanlıkta ise İslam'ın tam tersi din devlet işleri birbirinden ayrılmış durumda. Gelişme bunun için oluyor. Hıristiyan ülkelerde bilim akılcılık ön planda. Din ile devlet işleri ayrı. İslam'a böyle değil. Bu açıdan İslam ülkelerinin sonu şeriat.Türkiye'nin de sonu şeriat ile yönetim. Bundan kaçması imkansız, ama bugün ama yarın" yorumunu yaptı.
takvahaber.net
Hollanda'daki aşırı sağcı Wilders Özgürlükler Partisi'nden Avrupa Parlamentosu üyesi Barry Madlener, Türkiye'nin AB üyesi olmasının tam bir hayal olduğunu ve bu hayali de Türklerin gerçek görüp kandığını ileri sürdü. Madlener ayrıca, "İslam ülkelerinin sonu şeriat. Türkiye'nin de sonu şeriat ile yönetim. Bundan kaçması imkansız, ama bugün ama yarın" iddiasında bulundu.
Barry Madlener, ABHaber'e Türkiye-AB ilişkilerini değerlendirirken, Türkiye'nin AB üyesi olmasının tam bir hayal olduğunu, bu hayali de Türklerin gerçek görüp kandığını kaydetti.
"BAKAN BAĞIŞ GERÇEKLERİ SÖYLEMİYOR"
Türkiye AB Karma Parlamento Komisyonu KPK üyesi de olan Maldener, en son İstanbul'da yapılan 68'nci KPK toplantısına dikkati çekerek, "Bakın bugüne kadar 68 toplantı yapılmış Türkiye hala AB üyesi değil. Daha 100 toplantı yapılır, Türkiye gene üye olamaz. Türkiye AB üyesi olamayacak" diyerek şunları kaydetti:
Kore’nin 600 yıllık vazgeçilmez formülü ile forma girin
"AB Bakanı Bağış gerçekleri söylemiyor. Bağış bana konuşmasın. Bağış karikatür çizdiği için adli sürece tabi tutulan karikatürcülerden bahsetsin. Bağış gazetecilerin düşüncelerinden, insanların kitap yazdıkları için niçin hapse atıldıklarını anlatsın. Bağış bunları anlatsın. Bana cevap yetiştirmesine gerek yok. Bağış şov yapmasın. Bağış Avrupa Komisyonu'nun pozitif ajandasından bahsediyor. Bunların da hepsi hayal ürünü. Tek gerçek Türkiye'nin AB üyesi olamayacağıdır."
Maldener, AB üyesi ülkelerin kapalı kapılar ardında farklı kamuoyu önünde farklı Türkiye politikası izlediklerini belirterek, "AB üyeleri kendi çıkarları için kamuoyu önündeTürkiye'nin üyeliğini destekliyor. Kapalı kapılar ardında ise Türkiye'nin AB üyeliğine karşılar. Niçin Türkiye'nin AB üyeliğine doğrudan karşı çıksınlar. Ticari çıkarları var. Tam bir hipokrizi. Niçin Türkiye bugüne kadar üye olamadı. Her şey ortada" yorumunu yaptı.
Almanya ve Fransa'nın Türkiye'nin AB üyeliğine karşı olduklarını ancak kendi çıkarları doğrultusunda Türkiye'nin AB üyeliğini kullandıklarını söyleyen Maldener, "Almanya ve Fransa, Türkiye'nin AB üyeliği sürecini kendi çıkarları doğrultusunda yönlendirdi bugüne kadar. Gerçek bu" dedi.
"TÜRKİYE GAZZE'DEKİ TERÖRİSTLERİ DESTEKLİYOR"
Demokrasi, kültür ve din farklığı yüzünden Türkiye'nin ABüyeliğine karşı çıkıldığını savunan Barry Maldener şunları kaydetti:
"Türkiye Gazze'deki teröristleri destekliyor. Türkiye İran Devlet Başkanı Mahmud Ahmedinejad'ın en yakın dostu. Türkiye bu şartlar altında Avrupa ile sağlıklı ilişkiler geliştiremez. Bir kere şunu görmemiz gerekiyor. İslam ile demokrasi bir arada yaşaması imkansız. Tüm İslam ülkeleri geri kalmış. Bir tane gelişmiş İslam ülkesi yok."
Maldener, "İslam'da devlet yönetimi günlük yaşam birbirinden ayrılmıyor. Hepsi içice karışmış. İslam ülkesiyseniz şeriat yönetimine geçmek zorundasınız. Seküler laik devlet yapısı imkansız. Zaten geri kalmanın en önemli sebebi bu. Hıristiyanlıkta ise İslam'ın tam tersi din devlet işleri birbirinden ayrılmış durumda. Gelişme bunun için oluyor. Hıristiyan ülkelerde bilim akılcılık ön planda. Din ile devlet işleri ayrı. İslam'a böyle değil. Bu açıdan İslam ülkelerinin sonu şeriat.Türkiye'nin de sonu şeriat ile yönetim. Bundan kaçması imkansız, ama bugün ama yarın" yorumunu yaptı.
takvahaber.net