Neler yeni
İslami Forum, Dini Forum, islami site, islami sohbet, radyo, islami bilgiler

İslam-tr.org'a hoş geldiniz! Hemen üye olun ve kendi konularınızı, düşüncelerinizi paylaşarak bu platforma katılın. Oturum açtıktan sonra, İslam dini, tarih ve güncel konularla ilgili paylaşımlarda bulunabilirsiniz.

Başörtüsü Yalanı:Dinin Pragmatizme Kurban Edilişidir!

heycan Çevrimdışı

heycan

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi


Türkiye'de "başörtüsü şarabı" böyle bir sarhoşluğun Müslüman kesimde bir alışkanlık ve bağımlılık oluşturması için gündeme getirildiğini bilir misiniz.


Başörtüsü ve kavgası, [TESETTÜR VE HİCAB DEĞİL] Türkiye’yi idare eden yabancı parmakların marifetiyle sancaklaştırıldı.


Kızlarımız Üniversitelere alınmadı.


İkna odalarında sorgulandılar.


Aşağılandılar vs.vs. hepsi doğru


5+3 öğretim ve öğütme politikasıyla da köylü şehirlere taşındı ve bu ülke batıya köle edilme pazarlarında sefalete ve yurdunu unutmaya ve untturulmaya zorlandı. Köylü kendi yurdunda üç paralık öğretim için işçileştirildi..


5+3 eğitim sistemi ya da göçebe -taşımalı- sistem dedikleri sistem; çocuklarımızı adeta kömünist ve Nazi temerküz kamplarında toplayıp onları topyekün zihnen ve ve aklen felce uğratmak ve üzerlerinde istihbarat deneyimleri yapmak içindi. Kemaalist beyler ve paşalar öyle istiyordu.Çocuklarımızın kömünist, Marsisit, Leninist ve Müslüman olmaları istenmiyordu. Ataürk Milliyetçisi (!) olmaları isteniyordu. İstemiyorlardı sadece, zorla Atatürkçü olunmayı dayatıyorlardı. Bilim ve Atatürkçülük iki kardeşti ya..!


Başörtüsü denen maskara maceracılığı ise; bizi köklerimizden ve iffetimizden koparmak için düzenin ve sahte İslamın ve Neo Tanzimatçıların Batı'ya namusumuzu hukuk yoluyla tesliminin bir diğer adıdır.


Evet, biz başörtüsü mücadelesi üzerinden kadınlarımızın iffetlerini ve hâyâ anlayışlarını sattık. Şimdi de kadınlarımız ve kızlarımız Modern yasaların ve AKP'nin getirdiği Din dışı ve İslamı katledecek olan düzenlemelerinin sayesinde, namuslarımızı pazara çıkarmanın keyfini yaşıyoruz.




"Teberrüc tezgâhları"nın en ucuz kadınları "rüküş soytarı örtülü" kadıncıklarımız oldu. İğreti, ezilmiş, ezikliğini İslam'ın düşmanlarına kendi erkeklerini rezil edercesine ifşa eden; kafirlerin bile şaşkınlık, nefret ve hayretle izledikleri ve vallahi hatt bize acıdıkları bir duruma geldiler ve getirdiler bizi.


Artık modeelimiz siyasi ablalardı. Müslüman kadına yön veren Cumhuriyet'in Tanzimatçı Siyasi İslamcıların kadınlarıydı. Onlar gibi olmaya hayrandı kızlarımız ve kadınlarımız. 'Bakın böyle olunca nerelere geliniyormuş' "hikeyeleri" anlatılmaya başlandı bir çok Müslüman hanede.


Başlarını örtmek için hukuk (!) mücadelesi veren kızlarımız; aslında bir başka şeyi feda ettiklerinin farkında değillerdi. Ya da onları irtidat ediyorlardı, ama biz iffetsiz kalmayı kendimize yedirdiğimiz için onların bir analmasız hale gelen bir bez parçasına sığınarak İslam’ın izzeti ve namusunu kurtacaklarını sandık.


"Hicab" ve "tesettür" imansız ve hayasız olmuyordu. Ama Modern kadınımız örtünün nasıl "imansız" ve "hâyâsız" olacağını iffet ve haya düşmanlarının gözlerinin içine soka soka "hakları"nı elde etme mücadelesinin zevkini yaşıyor.


Başörtüsü denen bezi; İmanı ve İslamı özdeşletirdiğimiz için, şimdi hanımefendilerimiz (!) Blue Jeans pantolanlarla Allah’a namaz kılıyorlar. Yani bedenini; tezgalardaki karpuz,kavun ve domates gibi enzara-ı ağyara göstererek pazarlayan ve küffarın cinsel isteklerinin bir nesnesi haline getirerek, kendisini, bir “hakk”ı elde etmenin ve kendisini bir beze sararak bedeni üzerinde; bundan sonra Allah’ın değil, yasaların ve Modernitenin hakim olduğunu, bedeni üzerindeki tasarrufu, artık davranışları ve ahlakı üzerinde de gösterecek sıkma başlı ve kı…ları dar pantalonla sıvalı hanımlarımız ve kızlarımız helak olduğumuzun ve zillete düçar olduğumuzun birer simgesi olarak “başörtülü olma”nın keyfini çıkaracaklar.




Örtünmek zaten görünmek için değil mi?


Allah neden örtüyü kadınlar farz kılmıştı ki: Evlerinden çıkmak için.


Evet "hicâb" kadının evinden çıktığında onu haram olan bakışlardan korumak içindi. Şimdi ki "örtü" kadınlarımzı hâşâ Allah'ın şeritaına karşı korumak için sanki. kadının özgürlüğü onun tevhidi demekti. Tevhid olmadan modernite, modernite olmadan kadın olunamıyordu adeta..


Üstelik AKP sayesinde Dinci (!) ve “erkeğimsi fıkhın” (!) [münafıkların nitelemesi] tasallutundan ve evdeki hapisten kurtulacaklardı; yani Ahzab ve Nur surelerine karşı savaşlarını ilan edecekler.


Sistem başlarındaki örtüyü kabul etti ama şimdide bacaklarındaki örtüyü ve kaplerindeki iffeti ve hayayı sıyırmaya ve yüreklerinden söküp atmaya çalışıyor.


Bunun elbette bir bedeli olmalıydı. Başı örterek, yani kafasındakiyle topluma hizmet etme sevdasına düşen kadınımız, bundan sonra da bedeniyle de toplumsal estetiğe ve cinsel özgürlük alanlarının genişlemesine de yardımcı olacak.


Bağışlayın, bundan sonra bacaklarını göstererek veya bacaklarının bir kısmını açarak veya kısa etek giyip çorapsız gezen başörtülü kızlarımızın bu kez de başörtüsünü terkedip bacaklarını açarak İslam'dan intikam alacaklarını ve dinden çıkacaklarını söylesek inanır mısınız?


Yirmi iki yıl önce bununla ilgili çok acı şeyler söylemiştik; bugün bundan daha fazlasını gördük.. Dilerim bu zannımda yanılırım ve hanımlarımız tevbe etmemize vesile olacak bir hâyâ ve iffet ikliminin bize gösterirler.


Başları örterek okumanın ve çalışmanın bir “hakk”ımız olduğunu söyleyerek savunduk değil mi? Ama demokrasiyi kabullenmiyorduk. Demokrasi bize namusunu teslim ettikçe biz de ona namusumuzu teslim ediyoruz. Yani evleniyoruz demokrasiyle.


Peki, şimdi başını örtüp bütün vüücudunu kalıba koymuşçasına; bize söverek gezen ve Kur’an’a hakaret eden kadınlarımıza ne diyeceğiz?


Sokakta kadının tesettürünü emreden Allah Bule Jeans pantalonun üzerine camilerdeki bir bezi geçirerek kandırdığımız ilah bir mi?


Allah ile alay etmenin ve O'nu bir insan gibi düşmenin İslam olduğunu bize hangi kâfir ve gâvur öğretti?


Şimdi eminim, hepiniz erkekliğinizden olacaksınız neden mi? Bacakları açık gezen bir başörtülü sıkma baş birisinin aşağısı çıplak gezmesinin engellenmesi için hiçbir mücadele veremeyeceksiniz?. Zira onların böyle gezmelerinin önünü siz açtınız. Demokrasi'nin verdiğini kadınlarınızın elinden alamayacaksınız?


Peki, bu müslümancıkların bacaklarını ve ayaklarını açarak çıplak gezmelerini engellemenin de hakkınızı olduğunu savunabilecek misiniz?.


Ey Müslümanlar..!


Batılı demokratik İslamcı Partileriniz (!) ve liderleriniz ve ahmak önderleriniz sizleri de bizleri de sattılar. Başı örtme kavgası, Müslümanların zilleti ile sona ermiştir. Başörtüsü muharebesini sistem kazanmıştır. Asıl zaferini, kadınımız Kur’an’a tamamen başkaldırdığı gün kutlayacaktır.


AKP Kur’an’a karşı sistemin ve Batının zaferini ve ebedi intikamını daha da yakınlaştırıyor.


Medenî Kanunlarındaki değişikliklere bakın; “Miras kanunu"na bakın acaba namazı emreden Allah’ın diniyle bir ilgisi var mı?


Gâvurlaşmak işte ancak buna denir. Şimdi “gâvur”a "gavur” diyemeyecekmişiz. Bir padişah efendileri de buyurmuşlardı.


"Gâvur" yoksa ve olmayacaksa ve kimse de "gâvur" değilse, benim "gavur" demem niye suç olsun?. "Müslüman" vardır karşılığında "gâvur" yoktur demek midir asıl maksad?


Gâvur olana gâvurluğunu söyleyememeniz, sizin onunla savaşmamanız karşılığında, o da sizinle savaşmayacağını söylüyor. Kendisini koruması bizimle savaşı ve bize karşı zaferi değil mi?




Bundan sonra birileri "ne mutlu gâvurum" demek için kanun çıkarsa ne yapacağız?


Kur’an’a kafa tutan ve Rasulullah’ı (sallallahu aleyhi ve sellem) yalanlayan kadınlarımızın kıyafetine razı değilseniz, bundan sonra başı örtülü, bacakları açık kadınların bacaklarını örtme mücadelesine hazır mısınız?


09.Ekim 2013


Çarşamba, 00:59

Mehmet Emin Akın
 
Üst Ana Sayfa Alt