Çevrimdışı
Batı’nın nüfus oyunu
Doğum kontrol, kürtaj, sezaryen, geç evlenmeyi teşvik, homoseksüellik gibi Batı kökenli dayatmalarla İslam coğrafyası sistematik bir şekilde nüfus kırımına uğratılıyor. Pakistan’da yüzde 6.6 olan yıllık doğum oranının birkaç yıl içerisinde 3.8’e, Mısır’da 5.9’ dan 3.5’e Cezayir’de 7.6’dan 2.9’a, Bangladeş’te 7.0 ’dan 2.2’ye, Endonezya’da 5.5’ten 2.6’ya, İran’da 6.4’ten 1.8’e düşerken, Türkiye’de de 5.7’den 2.1’e indiği ortaya çıktı.
04 Ağustos 2017 Cuma 06:40
HARUN SEKMEN / İSTANBUL - Başta Suriye ve Irak olmak üzere İslam coğrafyalarında sistematik bir katliam uygulayan Batı dünyası, şimdide doğum kontrol, sezaryen, geç evliliği teşvik ve homoseksüellik gibi dayatmalarla Müslüman toplumları nüfus kırımına uğratıyor. Gazetemizin ulaştığı rakamlar Müslümanların hem silahla hem de nüfus kontrol yöntemleriyle baskı altına alındığını ortaya koydu. Yıllar içerisinde Pakistan’da Mısır’da İran’da, Endonezya’da, Cezayir’de, Bangladeş’te ve Müslüman ülkelerin lokomotifi olarak bilinen Türkiye’de nüfus oranlarının dramatik bir şekilde düştüğü belirlendi.
RAKAMLARIN DİLİ
Pakistan’da yüzde 6.6 olan yıllık doğum oranının birkaç yıl içerisinde 3.8’e, Mısır’da 5.9’ dan 3.5’e Cezayir’de 7.6’dan 2.9’a, Bangladeş’te 7.0 ’dan 2.2’ye, Endonezya’da 5.5’ten 2.6’ya, İran’da 6.4’ten 1.8’e düşerken Türkiye’de 5.7’den 2.1’e düştüğü ortaya çıktı. Uluslararası Hak İhlalleri İzleme Merkezi de(UHİM) hazırladığı raporda, emperyalist Batı’nın Müslümanların doğum oranlarını düşürebilmek için eldeki bütün imkanları kullandığına dikkat çekti. Raporda, “Bu süreçte televizyon programları, diziler ve popüler kültür ürünlerinin yanı sıra ‘kadın hakları’ söylemini benimsemiş sivil toplum kuruluşlarının da payının bulunduğunu söylemek yanlış olmayacaktır” ifadelerine yer verildi.
KAN KAYBEDİYORUZ
Kan ve gözyaşından meydana gelen bir medeniyet kurarak Müslümanlar üzerinde terör estiren Batı dünyası, şimdi de İslam aleminin nüfusuna göz dikti. Kürtaj, sezaryen doğum, aile planlaması, doğum kontrol, geç evlilik ve homoseksüel sapkınlığı İslam topraklarına sokmaya çalışan Batı dünyası böylece Müslümanların doğum oranlarını düşürüyor. Dünyanın en kalabalık Müslüman ülkelerinden olan Pakistan’da yıllık doğum oranının yüzde 6.6’dan yüzde 3.8 seviyelerine gerilemesi tehlikenin boyutlarını da gözler önüne seriyor. Bangladeş’te yüzde 7.0’dan 2.2’ye varan bir düşüş gözlenirken, Endonezya’da ise 5.5’ten 2.6’ya varan düşüş dikkat çekiyor. Darbeci Sisi’nin yönetimindeki Mısır’da ise 5.9’dan 3.5’e düşen yıllık doğum oranları Cezayir’de 7.6’dan 2.9’a kadar geriliyor. En keskin düşüşlerden biri ise İran’da gözleniyor. İran’da 6.4 olan yıllık doğum oranı sert bir düşüşle 1.8’e kadar geriliyor.
TÜRKİYE’DE DE ORAN DÜŞÜYOR!
İslam aleminin lider ülkesi Türkiye’de ise durum pek farklı değil. Özellikle sözde kadın hakları derneklerinin, “pornoma dokunma”, “benim bedenim benim kararım”, “kıyafetime karışma” gibi Batı’dan ithal kavramlarla oluşturduğu tahribat, nüfusa da yansımış durumda. Ülkemizde yıllık 5.7 olan doğum oranı 2.1’e kadar düştüğü görülmekte. Uluslararası Hak İhlalleri Merkezi de (UHİM) Dünya Hak İhlalleri 2016 raporunda İslam ülkelerindeki doğum oranlarının düşmesi tehlikesine dikkat çekti. Raporda, “İlk evlilik yaşının yükselmesi, boşanma oranlarının artması ve doğurganlık oranının düşmesi gibi alanlarda ortaya çıkan bu veriler, sürecin tesadüfi olmadığını ortaya koymaktadır.
MEDYA ETKİLİYOR
Bu süreçte televizyon programları, diziler ve popüler kültür ürünlerinin yanı sıra, ‘kadın hakları’ söylemini benimsemiş sivil toplum kuruluşlarının da payının bulunduğunu söylemek yanlış olmayacaktır. Bekarlara evlenmekte acele etmemeleri mümkünse 30’lu yaşları beklemeleri, yeni evli çiftlere birkaç yıl çocuk sahibi olmayı düşünmemeleri, evli kadınlara 1-2 kezden fazla doğum yapmamaları, evli çiftlere ufak bir sorunda hemen boşanmayı düşünmeye başlamaları yönünde fikir empoze eden filmler, diziler, sosyal medya kampanyaları, bilimsel görünüşlü araştırma sonuçları, STK faaliyetleri toplumların bu yöndeki davranışlarında belirgin biçimde etkili olmaktadır” ifadelerine yer verildi.
Haber Tarihi: 04 Ağustos 2017 Cuma 06:40
Doğum kontrol, kürtaj, sezaryen, geç evlenmeyi teşvik, homoseksüellik gibi Batı kökenli dayatmalarla İslam coğrafyası sistematik bir şekilde nüfus kırımına uğratılıyor. Pakistan’da yüzde 6.6 olan yıllık doğum oranının birkaç yıl içerisinde 3.8’e, Mısır’da 5.9’ dan 3.5’e Cezayir’de 7.6’dan 2.9’a, Bangladeş’te 7.0 ’dan 2.2’ye, Endonezya’da 5.5’ten 2.6’ya, İran’da 6.4’ten 1.8’e düşerken, Türkiye’de de 5.7’den 2.1’e indiği ortaya çıktı.
04 Ağustos 2017 Cuma 06:40
HARUN SEKMEN / İSTANBUL - Başta Suriye ve Irak olmak üzere İslam coğrafyalarında sistematik bir katliam uygulayan Batı dünyası, şimdide doğum kontrol, sezaryen, geç evliliği teşvik ve homoseksüellik gibi dayatmalarla Müslüman toplumları nüfus kırımına uğratıyor. Gazetemizin ulaştığı rakamlar Müslümanların hem silahla hem de nüfus kontrol yöntemleriyle baskı altına alındığını ortaya koydu. Yıllar içerisinde Pakistan’da Mısır’da İran’da, Endonezya’da, Cezayir’de, Bangladeş’te ve Müslüman ülkelerin lokomotifi olarak bilinen Türkiye’de nüfus oranlarının dramatik bir şekilde düştüğü belirlendi.
RAKAMLARIN DİLİ
Pakistan’da yüzde 6.6 olan yıllık doğum oranının birkaç yıl içerisinde 3.8’e, Mısır’da 5.9’ dan 3.5’e Cezayir’de 7.6’dan 2.9’a, Bangladeş’te 7.0 ’dan 2.2’ye, Endonezya’da 5.5’ten 2.6’ya, İran’da 6.4’ten 1.8’e düşerken Türkiye’de 5.7’den 2.1’e düştüğü ortaya çıktı. Uluslararası Hak İhlalleri İzleme Merkezi de(UHİM) hazırladığı raporda, emperyalist Batı’nın Müslümanların doğum oranlarını düşürebilmek için eldeki bütün imkanları kullandığına dikkat çekti. Raporda, “Bu süreçte televizyon programları, diziler ve popüler kültür ürünlerinin yanı sıra ‘kadın hakları’ söylemini benimsemiş sivil toplum kuruluşlarının da payının bulunduğunu söylemek yanlış olmayacaktır” ifadelerine yer verildi.
KAN KAYBEDİYORUZ
Kan ve gözyaşından meydana gelen bir medeniyet kurarak Müslümanlar üzerinde terör estiren Batı dünyası, şimdi de İslam aleminin nüfusuna göz dikti. Kürtaj, sezaryen doğum, aile planlaması, doğum kontrol, geç evlilik ve homoseksüel sapkınlığı İslam topraklarına sokmaya çalışan Batı dünyası böylece Müslümanların doğum oranlarını düşürüyor. Dünyanın en kalabalık Müslüman ülkelerinden olan Pakistan’da yıllık doğum oranının yüzde 6.6’dan yüzde 3.8 seviyelerine gerilemesi tehlikenin boyutlarını da gözler önüne seriyor. Bangladeş’te yüzde 7.0’dan 2.2’ye varan bir düşüş gözlenirken, Endonezya’da ise 5.5’ten 2.6’ya varan düşüş dikkat çekiyor. Darbeci Sisi’nin yönetimindeki Mısır’da ise 5.9’dan 3.5’e düşen yıllık doğum oranları Cezayir’de 7.6’dan 2.9’a kadar geriliyor. En keskin düşüşlerden biri ise İran’da gözleniyor. İran’da 6.4 olan yıllık doğum oranı sert bir düşüşle 1.8’e kadar geriliyor.
TÜRKİYE’DE DE ORAN DÜŞÜYOR!
İslam aleminin lider ülkesi Türkiye’de ise durum pek farklı değil. Özellikle sözde kadın hakları derneklerinin, “pornoma dokunma”, “benim bedenim benim kararım”, “kıyafetime karışma” gibi Batı’dan ithal kavramlarla oluşturduğu tahribat, nüfusa da yansımış durumda. Ülkemizde yıllık 5.7 olan doğum oranı 2.1’e kadar düştüğü görülmekte. Uluslararası Hak İhlalleri Merkezi de (UHİM) Dünya Hak İhlalleri 2016 raporunda İslam ülkelerindeki doğum oranlarının düşmesi tehlikesine dikkat çekti. Raporda, “İlk evlilik yaşının yükselmesi, boşanma oranlarının artması ve doğurganlık oranının düşmesi gibi alanlarda ortaya çıkan bu veriler, sürecin tesadüfi olmadığını ortaya koymaktadır.
MEDYA ETKİLİYOR
Bu süreçte televizyon programları, diziler ve popüler kültür ürünlerinin yanı sıra, ‘kadın hakları’ söylemini benimsemiş sivil toplum kuruluşlarının da payının bulunduğunu söylemek yanlış olmayacaktır. Bekarlara evlenmekte acele etmemeleri mümkünse 30’lu yaşları beklemeleri, yeni evli çiftlere birkaç yıl çocuk sahibi olmayı düşünmemeleri, evli kadınlara 1-2 kezden fazla doğum yapmamaları, evli çiftlere ufak bir sorunda hemen boşanmayı düşünmeye başlamaları yönünde fikir empoze eden filmler, diziler, sosyal medya kampanyaları, bilimsel görünüşlü araştırma sonuçları, STK faaliyetleri toplumların bu yöndeki davranışlarında belirgin biçimde etkili olmaktadır” ifadelerine yer verildi.
Haber Tarihi: 04 Ağustos 2017 Cuma 06:40
