Çevrimdışı
Aşağıdaki mektubun, özellikle son dönemde Suriye sahasında yaşanan gelişmeleri doğru okuyup anlamak adına önemli bir rehber olacağına inanıyorum. Tarih boyunca İslam ümmeti çeşitli fitnelerle sınanmıştır. Kâfirler, Müslümanları savaş meydanlarında yenemeyince farklı stratejiler geliştirmeye yönelmişlerdir. Bu noktada sadık mücahitlerin de geçmişte Türkiye, Bosna, Çeçenistan, Irak gibi yerlerde yapılan hataları tekrarlamamak için daha ferasetli davranmaları ve isabetli stratejiler geliştirmeleri büyük önem taşımaktadır.
Şeyh Atıyyeullah el-Lîbî, El-Kaide’nin Somali kolunun emîrine gönderdiği bir mesajında şöyle diyor:
“Size ayrıca gereğinden fazla cephe açmaktan sakınmanızı tavsiye ederim. Sadece yönetebileceğiniz, kapatabileceğiniz ve başarı elde edebileceğiniz kadar cephe açın.
Tavsiyem, söyleminizin ‘uzlaşmacı’ tarza daha yakın olması yönündedir — her ne kadar bu terimler çok net olmasa da, maksadımı yakınlaştırmak istedim.
Mesela, Arapları (Arap devletlerini) ve Arap Birliği’ni tahrik etmek iyi bir şey değildir, ne de Suud ailesinden bahsetmek ya da buna benzer konulara girmek... Bunu bize ve başkalarına bırakın; bu konuda da kıyas yapabilirsiniz.
Pek çok düşmanın, sizde ılımlılık olduğunu zannetmesine izin verin (belki sizinle konuşur, pazarlık ederler!) çünkü bu önemli bir konudur,
Bırakın (düşmanlar) sizi değerlendirmekte ihtilafa düşsün, sizi tam olarak anlayamasınlar.
Hatta dediğim gibi, sizi ‘ılımlı’, ‘makul’, ‘ümit vaat eden’ olarak görsünler.
Bana göre bu, savaşta hile ve kamuflajdır; meşru, arzu edilen ve gerekli bir taktiktir, elhamdülillah...
Bunun için çoğu zaman sadece susmak, gereksiz meşguliyet ve sözden uzak durmak yeterlidir.
İnsanlara, ülkenizle, davanızla ve benzeri konularla ilgilendiğinizin izlenimi verin,
ve bu durum kardeşlerinize karşı iyi ve sürekli bir bilgilendirmeyle birlikte yürüsün.
Kendi toplantılarınızda kardeşlerinize açık ve net bir şekilde konuşun, ama düşmanların eline sizi suçlayacak açık bir şey (belge) geçmesin.
Her halükârda, maksadımız tüm işlerimizi ince eleyip sık dokumaktır.
Dış operasyonlara katılımınız olacaksa bile bu çok zarif bir şekilde olsun — mesela, destekleyici bir rol gibi ve tamamen gizlilik ve yumuşaklık içinde...
Allah en iyi bilendir.
Şeyh Atıyyeullah el-Lîbî, El-Kaide’nin Somali kolunun emîrine gönderdiği bir mesajında şöyle diyor:
“Size ayrıca gereğinden fazla cephe açmaktan sakınmanızı tavsiye ederim. Sadece yönetebileceğiniz, kapatabileceğiniz ve başarı elde edebileceğiniz kadar cephe açın.
Tavsiyem, söyleminizin ‘uzlaşmacı’ tarza daha yakın olması yönündedir — her ne kadar bu terimler çok net olmasa da, maksadımı yakınlaştırmak istedim.
Mesela, Arapları (Arap devletlerini) ve Arap Birliği’ni tahrik etmek iyi bir şey değildir, ne de Suud ailesinden bahsetmek ya da buna benzer konulara girmek... Bunu bize ve başkalarına bırakın; bu konuda da kıyas yapabilirsiniz.
Pek çok düşmanın, sizde ılımlılık olduğunu zannetmesine izin verin (belki sizinle konuşur, pazarlık ederler!) çünkü bu önemli bir konudur,
Bırakın (düşmanlar) sizi değerlendirmekte ihtilafa düşsün, sizi tam olarak anlayamasınlar.
Hatta dediğim gibi, sizi ‘ılımlı’, ‘makul’, ‘ümit vaat eden’ olarak görsünler.
Bana göre bu, savaşta hile ve kamuflajdır; meşru, arzu edilen ve gerekli bir taktiktir, elhamdülillah...
Bunun için çoğu zaman sadece susmak, gereksiz meşguliyet ve sözden uzak durmak yeterlidir.
İnsanlara, ülkenizle, davanızla ve benzeri konularla ilgilendiğinizin izlenimi verin,
ve bu durum kardeşlerinize karşı iyi ve sürekli bir bilgilendirmeyle birlikte yürüsün.
Kendi toplantılarınızda kardeşlerinize açık ve net bir şekilde konuşun, ama düşmanların eline sizi suçlayacak açık bir şey (belge) geçmesin.
Her halükârda, maksadımız tüm işlerimizi ince eleyip sık dokumaktır.
Dış operasyonlara katılımınız olacaksa bile bu çok zarif bir şekilde olsun — mesela, destekleyici bir rol gibi ve tamamen gizlilik ve yumuşaklık içinde...
Allah en iyi bilendir.
