Neler yeni
İslami Forum, Dini Forum, islami site, islami sohbet, radyo, islami bilgiler

İslam-tr.org'a hoş geldiniz! Hemen üye olun ve kendi konularınızı, düşüncelerinizi paylaşarak bu platforma katılın. Oturum açtıktan sonra, İslam dini, tarih ve güncel konularla ilgili paylaşımlarda bulunabilirsiniz.

Bir Arkadaşin Bir Arkadaşina Nasihati

heycan Çevrimdışı

heycan

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
nasihat%202-131.jpg


Kardeşim, kardeşinle karşılaşınca ona selam ver..

Onun yüzüne gülümse, yüzünü asmış olarak onunla karşılaşma.Canını sıkan bir şey varsa, bunun sebebini ona açıkla.

Selam verirken "es-Selamu aleykum ve rahmetullah” de. Sana selam verildiği zaman da “ve aleykumusselam” dedi “ve aleyna ve aleykumusselam” demene gerek yoktur, zaten onun selamı “senin üzerine”dir.

Bir cemaate girince gözünle yer arama neresi uygunsa oraya otur.

Kendinden büyüklerin yerine oturma.

Bir cemaata selam verince hepsine niyetlen. İçlerinde Müslüman varsa, ya sadece Müslüman olanlara selam ver ya da uygun bir şekilde bir yere otur.

Arkadaşının meclisinde, ve senden büyük eski dostları varsa, onların yanında edeble otur her söze atılma fırsat verilirse konuş veya sana sorulursa konuş. Arkadaşının eski dostları ve tanıdıklarının yanında, eğer küçüksen, sen hizmet et, büyük olsan da misafirlere hizmet etmen daha edebe yakındır.

Arkadaşının küçük büyük eski dostlarını onun yanında incitecek olan sözlerden ve iğnelemelerden kaçın, bu arkadaşını üzer sana söyleyemese bile bundan rahatsız olur ve senden soğur.

Bunun için onun eski, yani senden önce onunla dostluk kurmuş arkadaşlarını onun yanında eleştirme ve onları yanlış çıkarma çabasına girme. Hele de yanında bulunduğun dostun ve tanıdığı senden büyük ise, onun kınamadığını sen kınama, ona laf taşıma ve senin hakkında falan kimse şöyle şöyle diyor veya senin hakkında konuşuyor deme. Bu doğru değildir, mü'mine yakışmaz.

Mesele bir da’va ve muhakemeleşme veya fetva isteme yani "istifta" (fetva isteme) ise, bunda Din için olduğunda, kişilerin ğiyabında söylenen hak söz ğiybet değildir.

Bir cemaate girdiğinde ya da birisine selam verdiğinde Yahudiler veya acemler
gibi belini ve boynunu bükerek selam verme.
Bu, insanlara senin zayıf ve edilgen olduğunu, iradesiz ve zayıf birisi olduğu imasını verir.
Selam verirken Müslüman gibi selam ver ve kimseye eğilme.
Zira bu, Rasululllah’ın (sallallahu aleyhi ve sellem) Sünnetinde olmayan bir şeydir.

Büyüklere sen hizmet et, büyükler sana değil. Hizmet de sen daima önde ol. Hizmet eden zelil olmaz. Kendine kerhen hizmet ettiren sevilmez.

Meclislerden dışarı söz nasıl taşınıyor buna dikkat et. Seni ğiybetlerine ortak edenlere ortak olma.

Bir ilim ehlinin yanındaysan veya onun yanında ilim ehli bir dostu varsa, orada edeble otur ve kalk. Onlara sen hizmet et. Onları dinle, kendini onlara dinletme ve onların yanında avamın sözlerini söyleme ve sözlerine dikkat et. Kendini ispat etme zaafına düşme ilim ehlinin yanında kendini ispat etmeye kalkan, kendi ispat etmez akılsızlığını ortaya koyar.

Yemek meclislerinde nasıl yemek yeneceğini öğren.

Sakın sol elinle yeme, zira bir çok cahil kardeşimiz bunca yıl kendilerine sünnetten ve edebden söz ettiğimiz halde, hâlâ sol elleriyle yeme gafletinde bulunabiliyorlar, kaşığı sağ elleriyle tutarken ekmeği de sol eliyle yiyorlar.


Su içerken besmele ile iç. İçtikten sonra..” Ohhh” deme bu hayvanların âdetidir. İçtikten sonra Allah’a hamdet. Bu rasullerin ve nebilerin sünnetidir.
Bu hiç Sünneti duymuş bir insanın yapacağı bir şey midir?

Meclislerden kalkınca selam vererek kalk. İzin almadan ve insanların sözlerinin tam orta yerinde kalkma, bir meclise güzel otur ve güzel kalk.

"Edeb" her işin süsüdür. Edebi olmayan hiçbir amelin güzelliği yoktur. Edebsiz meclisler meyvesiz bahçeye benzer, edebsiz söz, dikenli ağaca benzer. "Hikmet"siz ve "akıl"sız söz ise, kabuğa benzer, içi olmayan şeyin kabuğunun tadı ve faydası olur mu?

Arkadaşınla karşılaşınca mutlaka nerden gelip nereye gidiyorsun diye sorma, sana nerden gelip nereye gittiğini o söylesin. Bu sormanda onu inciten bir taraf olabilir.
Seni telefonlar arayan bir insana kabaca; “.. alooo..!” diye hitap etme. Sen arıyorsan da önce kendini tanıt; “ Ya, ben işte falan zamanda hani falanca yerde ve falancanın yanında seninle ya da sizinle tanışmıştım" deyip de kendini gizleme. Bu zayıf ve sorunlu kişilerin davranışıdır. Seni arayana edeble, "buyurun" demen daha uygundur. Telefonda gereksiz yere arkadaşınla konuşurken “hıı hıı hım hım..!” “ eeee..” deyip durma, bu ya karşındakine değer vermemedir ya da onu küçük görme veya yaptığının farkında olmamandır.

Birbirinizden ayrılırken birbirine dua siparişi verip de duasız ayrılanlardan olma.Senden dua isteyen anında dua et ki o da sipariş verip durmasın sana dua edip etmediğni veya sözünde sadık olup olmadığını bu şekilde öğrenmiş olursun

Bir de birisi kendisine nasılsın denildiğinde; “Allah hamdını artırsın” deme. Bu son yıllarda moda olan bir söylem haline geldi pek hoş değildir. Bunu kullanmayalım. Bunun yerine karşımızdakine dıa edelim. Bu selefin birbirleriyle ilişkilerinde kullanmadıkları bir sözdür belki münasebete uygun olarak söylenebilir.

Mehmet Emin Akın
 
Y Çevrimdışı

Yoldaki İşaretler

....
İslam-TR Üyesi
Bütün derdini , tasanı, imtihanını, gözyaşını topla sadece Rabbine aç.O'ndan gayrısı sana yardım edemez.Sadece Allah’a anlatırsan sadece yardımı O'ndan beklersin.başkalarından hiçbir şey beklemezsin
-Eğer İslam davasını omuzladıysan bilki öyle ağırdır ki ne derdini yaşarsın başkaları gibi uluorta ne sevincini.Tek amacın son nefese kadar Allah için çalışmaktır.Sabırla ve umutla ölümü beklersin bilmiş ol.
 
Üst Ana Sayfa Alt