S
Çevrimdışı
1- Size ilişmedikçe siz de Türkler’e ilişmeyiniz. Çünkü severlerse sizi soyarlar. Sevmezlerse sizi gebertirler.
(Suyuti-Lealil Masnua 1/440)
Küçük gözlü, kırmızı yüzlü ve suratları kalın deriden yapılmış kalkanlara benzer Türkler’e (Yecuc-Mecuc’e) karşı savaşlar yapmadıkça hüküm günü gelmiş olmayacaktır
(Buhari, K. Cihad; Müslim, K. Fitan)
*************************************
2- Uğursuzluk üç şeyde vardır: Kadında, evde ve atta.
[Ebu Davud, Müslim, Buhari]
3- Kadınların dinleri ve akılları eksiktir.
[Buhari]
4- Namazı bozan şeyler kara köpek, eşek, domuz
ve kadındır.
[Müslim, Tirmizi, Ebu Davud]
*************************************
5- (Hz. Câbir sözüne şöyle devam etmiş) : «Biz:
— Arafe ile aramızda ancak beş gece kalinisken Resûlüllah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) kadınlarımızla cima' etmeyi, sonra zekerlerimizden meni damlayarak Arafat'a gelmemizi bize emir buyurdu? dedik.» Câbir (bunu söylerken) eliyle işaret ederek Peygamber (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) ara*mızda ayağa kalktı, diye işaret etti. Elini hareket ettirerek yaptığı işa*reti hâlâ görür gibiyim. Sonra Peygamber (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuş:
— Bilirsiniz ki ben, sizin Allah'dan en ziyâde korkanınız, en doğru söyleyeniniz ve en iyinizim. Yanımda neciyim olmasaydı mutlaka ben de sizin çıktığınız gibi ihramdan çıkardım. Arkamda bıraktığım şu is bir daha önüme çıksaydı yanımda hedy getirmezdim. Öyle ise ihramdan çıkın!
(Câbir dedi ki) : «Bunun üzerine hemen ihramdan çıktık (Resûlüllah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem)in emrini dinledik ve itaat ettik.»
Atâ' diyor ki: Câbir şunları söyledi.
«Az sonra Ali vergi toplamaktan geldi, Resûlüllah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) ona:
— Neye niyet ettin? diye sordu. AH:
— Peygamber (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) neye niyetlendiyse ben de ona niyet ettim; cevâbını verdi.
Resûlüllah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) ona :
— Hedy gönder ve İhrâmlı olarak beklet buyurdu. Alî, ona bir hedy kurbanı verdi. Bunun üzerine Sürâkatü'bnü Mâlik b. Cü'şum:
— Yâ Resûlallah! Bu iş, yalnız bu seneye mi mahsûs, yoksa ebediyen devam edecek mi? diye sordu. Resûlüllah (Sallatlahü Aleyhi ve Selîem) :
— Ebediyen devam edecek! buyurdular.
(Buhari, Hac/81; Müslim Hacc/141).
***
6- ''Enes diyor ki: Ukl veya Ureyne kabilesine mensub olan bazı insanlar Medine'ye geldiler. Medine'de oturmak hoşlarına gitmedi. (Hasta oldular) Resulullah onlara, sağılan develerin bulunduğu yere gitmelerini, develerin süt ve idrarından içmelerini emretti. Onlar da gittiler. Orada şifa bulduktan sonra Resulullah'ın çobanını öldürüp hayvanları aldı ve götürdüler. Sabahleyin haberleri geldi. Resulullah arkalarından adam gönderdi. Gün ilerlemiş*ti, onlar getirildi. Resulullah onların ellerini ve ayaklarım kestirdi. Gözleri*ne kızgın mil çektirdi. Sonra onlar Harre denilen yere atıldılar. Su İstiyorlar*dı, kendilerine su verilmiyordu."[11]
(11)..BUHÂRÎ, Kit. Vuduu, bab: 66, KİL Zekat, bab: 68, Kit. Cihad, bab: 152, Kit. Tıb, bab: 6, kic. Hudud, bab: 17; MÜSLİM, Kit. Kasame, bab: 9-10, hn. 1671; EBÛ DÂVÛD, Kit. Hudud, bab: 3, hn. 4364; TİRMİZİ, Kit. Ta ha re, bab: 55, hn. 72; Nesei, Kit. Tahrim, ed-Denı, bab: 7, hn. 4029; İBNMACE, Kil. Hudud, bab: 20, hn. 2578; Müsned, İmam Ahmed, c. III, sh. 107, 161, 177, 198...
***
7- Hz. Aişe (radıyallahu anhâ) anlatıyor: "Kur'an olarak inenler meyanında "Malum on emme ile haram sabit olur" ayeti de vardı. Sonra (Rab Teala) onları, malum beş emme ile neshetti. Bu (beş emme) ayetleri, Kur'an'ın okunan ayetleri arasında iken Aleyhissalâtu vesselâm vefat etti." [Müslim, Rada 24, (1452); Muvatta, Rada 17, (2, 608); Ebu Davud, Nikah 11, (2062); Tirmizî, Rada 3, (1150); Nesaî, Nikah 51, (6, 100).]
***
8- İbnu Abbâs (radıyallahu anhümâ) anlatıyor: "Hz. Ömer (radıyallahu anh)'i hutbe verirken dinledim. Şöyle demişti: "Allah Teâla hazretleri Muhammed (aleyhissalâtu vesselâm)'i hak (din ile) gönderdi ve O'na Kitab'ı indirdi. Bu indirilenler arasında recm âyeti de vardı! Biz bu âyeti okuduk ve ezberledik. Ayrıca, Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) zinâ yapana recm cezasını tatbik etti, ondan sonra da biz tatbik ettik. Ben şu endişeyi taşıyorum: Aradan uzun zaman geçince, bazıları çıkıp: "Biz Kitabullah'da recm cezasını görmüyoruz (deyip inkâra sapabilecek ve) Allah'ın kitabında indirdiği bir farzı terkederek dalâlete düşebilecektir. Bilesiniz, recm, kadın ve erkekten muhsan olanların zinâları, -delil veya hamilelik veya itiraf yoluyla- süb?t bulduğu takdirde, onlara tatbik edilmesi gereken Kitabullah'da mevcut bir haktır. Allah'a kasemle söylüyorum, eğer insanlar: "Ömer Allah Teâla' nın kitabına ilâvede bulundu" demeyecek olsalar, recm âyetini (Kitabullah'a) yazardım."
Buhârî, Hudud 31, 30, Mezâlim 19, Menâkibu'l-Ensar 46, Megâzi 21, İ'tisâm 16; Müslim, Hudud 15, (1691); Muvatta, Hudud 8, 10, (, 823, 824); Tirmizî, Hudud 7, (1431); Ebu Dâvud, Hudud 23, (4418)
***
9- Bize Amr b. AH rivayet etti. (Dedi ki) : Bize Abdûl'â'lâ rivâyet.ctti. (Dedi ki) : Bize Hişam b. Ebî Abdillâh, Ebu'z-Züfaeyr'den, o da Câbîrden naklen rivayet eyledi ki: Resûlüllah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) bir kadın görmüş. Müteakiben zevcesi Zeyneb'e gelmiş. Zeyneb kendine ait bir deri oruyormuş. Resûlüllah (Saİiallakü Aleyhi've Sellem) hemen hacetini bitirmiş. Sonra Ashabının yanına çıkarak:
«Şüphesiz ki kadın şeytan suretinde gelir, şeylan suretinde gider. Bi*riniz bir kadın gördü mü hemen ailesine gelsin. Çünkü bu onun nefsinde olan şeyi giderir.» buyurmuşlar.
[Müslim, Nikah 9-(1403) ]
***
(Suyuti-Lealil Masnua 1/440)
Küçük gözlü, kırmızı yüzlü ve suratları kalın deriden yapılmış kalkanlara benzer Türkler’e (Yecuc-Mecuc’e) karşı savaşlar yapmadıkça hüküm günü gelmiş olmayacaktır
(Buhari, K. Cihad; Müslim, K. Fitan)
*************************************
2- Uğursuzluk üç şeyde vardır: Kadında, evde ve atta.
[Ebu Davud, Müslim, Buhari]
3- Kadınların dinleri ve akılları eksiktir.
[Buhari]
4- Namazı bozan şeyler kara köpek, eşek, domuz
ve kadındır.
[Müslim, Tirmizi, Ebu Davud]
*************************************
5- (Hz. Câbir sözüne şöyle devam etmiş) : «Biz:
— Arafe ile aramızda ancak beş gece kalinisken Resûlüllah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) kadınlarımızla cima' etmeyi, sonra zekerlerimizden meni damlayarak Arafat'a gelmemizi bize emir buyurdu? dedik.» Câbir (bunu söylerken) eliyle işaret ederek Peygamber (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) ara*mızda ayağa kalktı, diye işaret etti. Elini hareket ettirerek yaptığı işa*reti hâlâ görür gibiyim. Sonra Peygamber (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuş:
— Bilirsiniz ki ben, sizin Allah'dan en ziyâde korkanınız, en doğru söyleyeniniz ve en iyinizim. Yanımda neciyim olmasaydı mutlaka ben de sizin çıktığınız gibi ihramdan çıkardım. Arkamda bıraktığım şu is bir daha önüme çıksaydı yanımda hedy getirmezdim. Öyle ise ihramdan çıkın!
(Câbir dedi ki) : «Bunun üzerine hemen ihramdan çıktık (Resûlüllah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem)in emrini dinledik ve itaat ettik.»
Atâ' diyor ki: Câbir şunları söyledi.
«Az sonra Ali vergi toplamaktan geldi, Resûlüllah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) ona:
— Neye niyet ettin? diye sordu. AH:
— Peygamber (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) neye niyetlendiyse ben de ona niyet ettim; cevâbını verdi.
Resûlüllah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) ona :
— Hedy gönder ve İhrâmlı olarak beklet buyurdu. Alî, ona bir hedy kurbanı verdi. Bunun üzerine Sürâkatü'bnü Mâlik b. Cü'şum:
— Yâ Resûlallah! Bu iş, yalnız bu seneye mi mahsûs, yoksa ebediyen devam edecek mi? diye sordu. Resûlüllah (Sallatlahü Aleyhi ve Selîem) :
— Ebediyen devam edecek! buyurdular.
(Buhari, Hac/81; Müslim Hacc/141).
***
6- ''Enes diyor ki: Ukl veya Ureyne kabilesine mensub olan bazı insanlar Medine'ye geldiler. Medine'de oturmak hoşlarına gitmedi. (Hasta oldular) Resulullah onlara, sağılan develerin bulunduğu yere gitmelerini, develerin süt ve idrarından içmelerini emretti. Onlar da gittiler. Orada şifa bulduktan sonra Resulullah'ın çobanını öldürüp hayvanları aldı ve götürdüler. Sabahleyin haberleri geldi. Resulullah arkalarından adam gönderdi. Gün ilerlemiş*ti, onlar getirildi. Resulullah onların ellerini ve ayaklarım kestirdi. Gözleri*ne kızgın mil çektirdi. Sonra onlar Harre denilen yere atıldılar. Su İstiyorlar*dı, kendilerine su verilmiyordu."[11]
(11)..BUHÂRÎ, Kit. Vuduu, bab: 66, KİL Zekat, bab: 68, Kit. Cihad, bab: 152, Kit. Tıb, bab: 6, kic. Hudud, bab: 17; MÜSLİM, Kit. Kasame, bab: 9-10, hn. 1671; EBÛ DÂVÛD, Kit. Hudud, bab: 3, hn. 4364; TİRMİZİ, Kit. Ta ha re, bab: 55, hn. 72; Nesei, Kit. Tahrim, ed-Denı, bab: 7, hn. 4029; İBNMACE, Kil. Hudud, bab: 20, hn. 2578; Müsned, İmam Ahmed, c. III, sh. 107, 161, 177, 198...
***
7- Hz. Aişe (radıyallahu anhâ) anlatıyor: "Kur'an olarak inenler meyanında "Malum on emme ile haram sabit olur" ayeti de vardı. Sonra (Rab Teala) onları, malum beş emme ile neshetti. Bu (beş emme) ayetleri, Kur'an'ın okunan ayetleri arasında iken Aleyhissalâtu vesselâm vefat etti." [Müslim, Rada 24, (1452); Muvatta, Rada 17, (2, 608); Ebu Davud, Nikah 11, (2062); Tirmizî, Rada 3, (1150); Nesaî, Nikah 51, (6, 100).]
***
8- İbnu Abbâs (radıyallahu anhümâ) anlatıyor: "Hz. Ömer (radıyallahu anh)'i hutbe verirken dinledim. Şöyle demişti: "Allah Teâla hazretleri Muhammed (aleyhissalâtu vesselâm)'i hak (din ile) gönderdi ve O'na Kitab'ı indirdi. Bu indirilenler arasında recm âyeti de vardı! Biz bu âyeti okuduk ve ezberledik. Ayrıca, Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) zinâ yapana recm cezasını tatbik etti, ondan sonra da biz tatbik ettik. Ben şu endişeyi taşıyorum: Aradan uzun zaman geçince, bazıları çıkıp: "Biz Kitabullah'da recm cezasını görmüyoruz (deyip inkâra sapabilecek ve) Allah'ın kitabında indirdiği bir farzı terkederek dalâlete düşebilecektir. Bilesiniz, recm, kadın ve erkekten muhsan olanların zinâları, -delil veya hamilelik veya itiraf yoluyla- süb?t bulduğu takdirde, onlara tatbik edilmesi gereken Kitabullah'da mevcut bir haktır. Allah'a kasemle söylüyorum, eğer insanlar: "Ömer Allah Teâla' nın kitabına ilâvede bulundu" demeyecek olsalar, recm âyetini (Kitabullah'a) yazardım."
Buhârî, Hudud 31, 30, Mezâlim 19, Menâkibu'l-Ensar 46, Megâzi 21, İ'tisâm 16; Müslim, Hudud 15, (1691); Muvatta, Hudud 8, 10, (, 823, 824); Tirmizî, Hudud 7, (1431); Ebu Dâvud, Hudud 23, (4418)
***
9- Bize Amr b. AH rivayet etti. (Dedi ki) : Bize Abdûl'â'lâ rivâyet.ctti. (Dedi ki) : Bize Hişam b. Ebî Abdillâh, Ebu'z-Züfaeyr'den, o da Câbîrden naklen rivayet eyledi ki: Resûlüllah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) bir kadın görmüş. Müteakiben zevcesi Zeyneb'e gelmiş. Zeyneb kendine ait bir deri oruyormuş. Resûlüllah (Saİiallakü Aleyhi've Sellem) hemen hacetini bitirmiş. Sonra Ashabının yanına çıkarak:
«Şüphesiz ki kadın şeytan suretinde gelir, şeylan suretinde gider. Bi*riniz bir kadın gördü mü hemen ailesine gelsin. Çünkü bu onun nefsinde olan şeyi giderir.» buyurmuşlar.
[Müslim, Nikah 9-(1403) ]
***