Neler yeni
İslami Forum, Dini Forum, islami site, islami sohbet, radyo, islami bilgiler

İslam-tr.org'a hoş geldiniz! Hemen üye olun ve kendi konularınızı, düşüncelerinizi paylaşarak bu platforma katılın. Oturum açtıktan sonra, İslam dini, tarih ve güncel konularla ilgili paylaşımlarda bulunabilirsiniz.

Cehalet Mi? Ihmal Mi?

C Çevrimdışı

cennettalibi

Üye
İslam-TR Üyesi
dilsizmutercim_kehribar_cilli.JPG





Elhamdulillahi RABbil alemin vesselatu vesselamu ala rasulina muhammedin ve ala alihi ve sahbihi ecma’in…
evet degerli ......com ailesi
bugunsizlerle cehalet mi? ihmal mi?‏ konusunu işlicegiz inş
RABbimden muvaffakiyetler diliyorumDuyuyoruz ki herkes ve cevremizdeki kardeşlerden bazıları şöyle demektedirler ;
”Şu anda İslam ümmetinin dörtte üçü bu küfrü gerektiren konulara bilmeyerek girmişlerdir. Biz bunların üzerine küfürle hüküm veremeyiz. Eğer onların üzerine küfürle hükmedersek, o zaman İslam ümmetinin %80'ini dinden çıkarmış oluruz”
Bu iddia tamamen gayri ilmi bir iddiadan başka bir şey değildir, insanların %80'ine küfürle hüküm vermek zorunda kalacağız diye onlar üzerinde ki hak olan hükmü değiştirmek bizce tutarlı bir davranış olmamaktadır, Fakat akidelerini ve dinlerini anlatmak, küfrü gerektiren maddeleri onlara açıklamak bizim üzerimize bir vecibedir. Bu küfrü gerektiren konuları onlara bildirdikten sonra kim ki bu fiiller üzerinde devam ederse kafir olur ve dinden çıkar.
Bilinmelidir ki toplumu oluşturan, fertlerdir. Toplumun küfür üzerinde olduğunu söyleyip de bu toplumu oluşturan fertlerin küfür üzerinde olmadığını iddia etmek gerek ilmen, gerek aklen yanlış bir iddiadır. Bununla beRABer bu toplumu oluşturan fertlere küfürle hüküm verilememesinin sebebini cehalete bağlamak da bize göre pek tutarlı gözükmemektedir.


Dinini bilmeyen cahil kimseler oldukları içindir ki: dosdoğru dine tabii olamamaktadırlar. Bu cahillerin cehaletlerinden dolayı ne iman etmeleri ne de bu dine tabii olmaları kendilerinden beklenebilir. Dinin bu noktada aslını ve mahiyetini bilmeyen bu insanları, dosdoğru din olan ALLAH'ın dinine nisbet etmek ne akla sığar ne de gerçeğe uygun düşer. Bu hususta bu kimseleri ALLAH'ın dinine nispet edip hatalarının faturasını da cehaletlerine bağlamak geçerli bir mazeret değildir. Dini bilmemeleri isin ta basında müslüman olmalarına en büyük engeldir. Sonuç ta bir şeye inanmak o seyi bilmenin bir parçası olup aklında mantığında pratiği budur. Hatta bu mantığında ötesinde son derece açık ve ortadadır.bilgi imanın yarısıdır bilgi; kişiyi imana götürür ama bilmek iman değildir.mesela namaz kılmayı biliyorum ama kılmıyorum demek sizce nedir?iman kalp ile tasdik dil ile ikrar vucut azaları ile amel etmekten BAŞKA BİRŞEY DEĞİLDİR.tüm alimler bunu böyle açıklamıştır.

bilinmelidir ki ALLAH subhanehu ve teala’nın şeriatından hariç beşeri sistemlere muhakeme olmak, tehlikeli ve çok ciddi bir konudur. Bu insanların küfrünü ve imanını belirleyen bir konudur. Bilinmelidir ki kişi ya imandadır ya küfürde.bu nedenle elimizdeki delillerle yaşantımıza yön vermeliyiz.
'Üzerlerine ALLAH'ın ismi anılmamış olanlardan yemeyin, çünkü o kesinlikle ALLAH'ın emrinden çıkmaktır. Bununla birlikte şeytanlar kendi dostlarına sizinle tartışmaları için mutlaka telkinde bulunacaklardır. Eğer onlara itaat edecek olursanız şüphesiz siz de müşriklerden olursunuz.' (En'am Suresi 121.ayet)Her kim putlara ibadet eden kişilere müşrik hükmünü verdiği halde, tağutların muhakemesinde muhakeme olmayı isteyen kişilerin tekfirinden kaçınırsa bil ki şu ayeti okumamıştır.
Andolsun ki: Biz, her ümmete: 'ALLAH'a kulluk edin ve Tağuttan sakının!' diye uyaran bir peygamber gönderdik. Sonra içlerinden kimine ALLAH hidayet nasip etti, kimine de sapıklık hak oldu. Şimdi yeryüzünde bir dolaşın da peygamberlere yalancı diyenlerin sonunun ne olduğunu görün! (Nahl süresi 36.ayet)Sana indirilene ve senden önceki indirilenlere inandıklarını ileri sürenleri görmedin mi?TAGUT’u inkar etmeleri kendilerine emrolunduğu halde,TAGUT’UN önünde mukameleşmek istiyorlar şeytan onları büsbütün saptırmak istiyor(nisa süresi 60ayet)'…..Eğer onlara itaat edecek olursanız şüphesiz siz de müşriklerden olursunuz.' (EN’AM 121.ayet)Burada itaat kelimesi ibadet manasındadır. Biz açık ve net olarak söylüyoruz ki; akşam namazı dört rekattır diyen ile hırsızın cezası iki aydır diyen arasında fark kesinlikle yoktur. Akşam namazının üç rekat olması nasıl ALLAH'ın kesin emri ise hırsızın, elinin kesilmesi de ALLAH'ın kesin emridir. Aynı şekil de akşam namazının rekatlarındaki değişiklik nasıl ki ALLAH'ın dininin değiştirilmesi anlamına geliyorsa hırsız bir kimseye verilecek cezanın değiştirilmesi de ALLAH'ın dininin değiştirilmesidir. Müslüman olduğunu iddia edip pazar günleri hıristiyanlarla kiliseye giden ile, müslüman olduğunu iddia edip beşeri kanunlara muhakeme olmaya gidenin arasında hiç bir fark yoktur. Bunun delili ise Tevbe Suresi'nin 31. Ayeti ve bu ayete ilişkin Resulullah'ın açıklamasıdır.
' Onlar ALLAH'ı bırakıp hahamlarını, rahiplerini ve bir de Meryem oğlu Mesih'i RABler edindiler. Oysa ki hepsi ancak bir olan ilaha ibadet etmekle emrolunmuşlardı, ki O'ndan başka hiçbir ilah yoktur. O onların ortak koştukları her şeyden münezzehtir.' (Tevbe Suresi 31.ayet)
Onlar haramı helalleştirdiler, helali haramlaştırdılar. İnsanlarda onlara tabii oldular. İşte onlara ibadet budur

Teşri ve hüküm konusu siyasi bir konu değil, dini bir konudur.Çevremizde duyuyoruz ki birileri kabirciliğe çok önem veriyor ve oradaki şirki bertaraf etmek istiyorlar güzel bir iş yapıyorlar ama bu kadar ağırlık verilecek bir konu değildir.Her sohbetleri her risaleleri mezardan yardım istemek adak,kurban tavaf etmek el,yüz sürmek gibi şeylerden ibaret.Yani ölülere ibadet etmek…Onlara diyoruz ki:
'Siz ölülere yapılan şirk üzerinde duruyorsunuz. Dirilerin yaptığı şirk üzerinde durmuyorsunuz.
Seyyid Ahmed Bedevi ve Şeyh Abdülkadir Geylani'nin kabrine gidip yüzünü sürenlerin şirkleri üzerinde duruyorsunuz, insanları kendisine taptıran, açıkça ilahlık iddiasında bulunmasa bile uluhiyet iddia eden tağutlardan konuşmuyorsunuz.'
Ölülerin kabrine yüzün sürülmesi ve onlardan yardım istenmesi kültürlü insanların yanında bitmiş bir konudur. Yüzünü kabre sürecek hiçbir kültürlü insan bulamazsın. Şu anda en mühim konu insanların tağutlara tapması konusudur. Şayet Seyyid Ahmed Bedevi ve Şeyh Abdülkadir Geylani'nin mezarlarının başında bugünkü tağutları koruyan polisler olsaydı(Anıtkabirde olduğu gibi.) kimse yüzünü o kabirlere süremezdi ve kabirlerinden konuşamazdı.
Dolayısı ile bugün ALLAH'ın şu ayetinin üzerinde hassasiyetle durulması lazımdır:
'Hüküm ancak ALLAH'ındır.' (Yusuf Suresi, 40)
Çoğu insanlar ALLAH'ın hükmü ile hükmetmeyen tağutları destekliyorlar. Rahatlıkta, darlıkta, doğrulukta ve yanlışlıkta onlarla beRABer oluyorlar. Bununla beRABer küfrü desteklediklerini bilmiyorlar. Şu bir musibettir ki; Bu kimseler bir insanın boynunda bir muska gördükleri zaman çok kızarlar ama bir insanın ALLAH'ın şeriatından başka şeriatlara rıza gösterdiğinden dolayı küfre girdiğini bilmezler ÇÜNKÜ TAGUT tanımını yapmaktan kaçınıyor ve bunu MASLAHAT görüyorsunuz denildiği zaman:
Diyorlarki şu zaman bunu icap ediyor başka türlü olmaz evet onların hukmu açıktır ama direk bu konudan giriş yapamayız TÜRKİYEde öncelikli konu tagut değil derler.kabircilik almış başını gitmiş derler.bunu önlemek lazım derler.fazla uzatmaya gerek yok bir ayet ile bitirecek olursak akıl sahipleri anlayacaklarını umarak:Andolsun ki: Biz, her ümmete: 'ALLAH'a kulluk edin ve Tağuttan sakının!' diye uyaran bir peygamber gönderdik. Sonra içlerinden kimine ALLAH hidayet nasip etti, kimine de sapıklık hak oldu. Şimdi yeryüzünde bir dolaşın da peygamberlere yalancı diyenlerin sonunun ne olduğunu görün! (Nahl süresi 36.ayet)Biz senden önce hiçbir peygamber göndermedik ki, ona şöyle vahyetmiş olmayalım:' 'Gerçek şu ki, Benden başka ilah yoktur; onun için hep Bana ibadet edin.'(enbiya süresi 25.ayet)Andolsun ki, Nuh'u kavmine peygamber olarak gönderdik. O da varıp: 'Ey kavmim, ALLAH'a kulluk edin, O'ndan başka hiçbir ilahınız yoktur. Gerçekten ben, üzerinize büyük bir günün azabının inmesinden korkuyorum.' dedi.(araf süresi 59.ayet)Ad kavmine de kardeşleri Hud'u gönderdik: 'Ey kavmim, ALLAH'a kulluk edin, ondan başka hiçbir ilahınız yoktur! Hala siz O'nun azabından sakınmayacak mısınız?' dedi.(araf süresi 65.ayet)Semud kavmine de kardeşleri Salih'i gönderdik. Salih onlara: 'Ey kavmim, ALLAH'a kulluk edin, ondan başka hiçbir ilahınız yoktur. İşte size RABbinizden açık bir mucize geldi. Bu size bir delil olmak üzere ALLAH'ın dişi devesidir, bırakın ALLAH'ı toprağında otlasın, ona bir fenalıkla dokunmayın; yoksa acı bir azaba uğrarsınız!' dedi.(araf süresi 73.ayet)Medyen kavmine de kardeşleri Şuayb'ı gönderdik: 'Ey kavmim ALLAH'a kulluk edin, O'ndan başka hiçbir tanrınız yoktur. İşte size RABbinizden açık bir delil geldi; artık ölçeği ve teraziyi tam tutun, insanların eşyasına haksızlık etmeyin, yeryüzünde, düzeni sağlandıktan sonra, yine bozgunculuk etmeyin! Eğer bana inanırsanız bu söylediklerim sizin için hayırlıdır.(araf süresi 85.ayet)İşte o peygamberler, ALLAH'ın kendilerini doğrudan yola eriştirdiği kimselerdir. Sen de onların gittiği yoldan yürü! De ki: 'Ben buna karşılık sizden bir ücret istemiyorum. O Kur'an sadece alemleri irşad için ilahi bir hatıradır.(en’am süresi 90.ayet)sizlerle başka bir mekalede buluşmak umudu ileELHAMDULİLLAHİ RABBİL ALEMİN

Haber Editörü cennettalibi
 
Üst Ana Sayfa Alt