Neler yeni
İslami Forum, Dini Forum, islami site, islami sohbet, radyo, islami bilgiler

İslam-tr.org'a hoş geldiniz! Hemen üye olun ve kendi konularınızı, düşüncelerinizi paylaşarak bu platforma katılın. Oturum açtıktan sonra, İslam dini, tarih ve güncel konularla ilgili paylaşımlarda bulunabilirsiniz.

Cihad Ibni Teymiyye'nin Değil Allah'ın Emridir!

akıncı zülfikar Çevrimdışı

akıncı zülfikar

Yeni Üye
İslam-TR Üyesi
Cihad İbni Teymiyye’nin değil Allah’ın Emridir!

"Pavlus'dan Fethos Gülenos'a Tahrif ve İhanet" adlı çalışmamızdaa dediğimiz gibi, günümüzde Hak yolun sömürücüsü ve çanak yalayıcı köpekler gulatı mürcie diye genel bir başlık altında toplanır. Ortak kimlikleri bu çünkü.. Hemen hepsinin de ortak yanı tağutlara sırnaşmaları ve mücahidlere diş göstermeleridir!.. Ve bu günkü yerli Tağutlar, Ciptler ve Belamlar’ın küfür ve sapıklıklarını iki cihettedir. Birincisi Tahrif. Yani Ehli Sünnet Vel Cemaat değil de hurafeci bidatçi olmaları, rafızı, modernist itizal, sofi veya mürcie, harici vs olmaları.. İkincisi de İhanet. Yani yerli ve yabancı tağutların iş birlikçiliğini yapmaları. Ve hemen hemen tüm Din istismarcılarında da bu iki vasıf aynı anda var. Yani hem bidatçir hurafeciler, hem de hainler. Bazısı var sadece Samiri sayılır yani Cipt’lik var. Bazısında işbirlikçilik ihanet yani Belam’lık var. Bir çoğunda ise iki vasıf bir arada mevcut..

Fethos Gülenos’un ön ayak olduğu bir İbrahimi Dinler İttifakı-Diyalog Kurultayı toplanmıştı on sene kadar önce Harran’da Urfa’da.. Bir çok kirli ilişkiler orada perçinlendi.

Recep Tayyib Erdoğan’ın Medeniyetler İttifakı için İspanya ile birlikte eş başkan olması da, Rafızi İran ve Mürted Suud’un benzer adımları ve ihanetleri de ve daha bir çok vakıa da birer kilometre taşı oldu bu büyük ihanette. Osmanlı Hilafet Devleti’ne karşı, Şerif Hüseyin ve Suudi köpeklerin yüz sene kadar önce Yüzbaşı Lavrens ve General Allenby’in av köpekliğini yapmaları ne ise bu günkü tahrifçi ve hainlerin yaptığı da odur!

En son vuku bulan ihanet ise 2010 Mart ayında yani yeni gerçekleşti. Mardin’de bir çok İslam Ülkesinden gelen Samiri ve Belamlar; Mücahid Alim Şeyhülislam İbni Teymiyye Rahmetullahialeyh’in meşhur ‘Mardin Fetvası’nı geçersiz kılmak için toplandılar. Bu toplantı ve konferanslar bizzat Mardin’de yapıldı. İsterse Kabe’nin içinde toplansın imzalasın veya konuşsunlar, sayıları binleri onbinleri bulan bir satılmış ulemadan mürekkeb bir sözde barış ve diyalog zinciri teşekkül etsinler, konferans bin hatimle açılsın, zemzem ile abdest alıp Hazreti Peygamber Aleyhisselatuvesselam’ın hırkasını giysin kılıcını kuşansınlar; neticede verdikleri her fetva uyduruk ve haincedir. Çünkü bunlar Amerikan patentli fetvalar. Amerika, Rusya, Çin, Hint, Avrupa ve diğer baş tağutlar, ve TC, Mısır, Suud, Pakistan, Ürdün, Suriye vs yerli kukla tağutlar ne derse ona göre bir fetva olacaktır bu. Zaten verilen karar da, El Kaide başta olmak üzere, Cihad eden Müslümanları bu işten vazgeçirmeye yönelik..

Bu Mardin konferansını İngiliz ve Amerikancılar tezgahlamış. Bizim Hıyanet İşleri Başkanlığı ise katılamamış, ilmi yetersizlikten dolayı. Bu tür derin konulara kafası basmadığı için(!).. Ama şiisinden sözde sünnisine sözde selefisine bir çok zındık ilim adamı ilahiyatçı vs toplanmış, yerel üniversite avanesi de ev sahibi olarak katılmış.. “Harran’lı İbni Teymiyye’nin Mardin fetvası” için, evet bir Kurdun bir şerefli haysiyetli hareketi sebebi ile etini yemek için yüzlerce Köpek yedi asır sonra toplanmış.. Subhanallah!

Cihad İbni Teymiyye’nin değil Allah Subhanehu ve Teala’nın emridir!

Biz iktidar olacağız, ve onlar, ya Müslüman olacaklar ya da Zelil bir şekilde Devletimize cizyelerini kendi elleri ile getirecek teslim edecekler, 13 asır boyunca olduğu gibi; ya da kılıç..

Ya da bu gerçekleşene kadar Cihad devam edecek. Hatta gerçekleşmesi bile cihadı engellemeyecek, hadiste haber veridiği ve emredildiği gibi.. Bir taife Kıyamete dek aralıksız Akıncılık yapacaktır.. Taifetül Mansura denmiş Hadisde. Ayetlerdeki Sabikun veya Sıddıkıyn de aynı “kılıç”lı taifeye işaret eder öncelikle. Ve bu taife ile çatışmayan, satılık olmayan “kalem”lere, gerçek alimlere ve sadıklara salihlere..
Cihad en faziletli Salih ameldir. Ve bazen farzı ayn bazen de farzı kifayedir. Amma her daim Kıyamete dek var olmalıdır ve olacaktır.. Biz Kuran, Sünnet, İcma ve İçtihad’da ap açık bunu gördük, Edillei Şeriyye açıkça bunu beyan eder. Kimse de Cihadı neshe(?) kalkışamaz!

Gerizekalı aşağılık domuz ve maymunlar! Sanıyorlar ki Şeyhülislam’ın fetvasını güya çürütünce iş bitecek! Ahmak ve alçak hainler! Kitab ve Sünnetteki sayısız Cihad kelimesini nasıl sileceksiniz? Hadi bir kısmını evirip çevirdiniz, kıvırdınız sözde nefisle cihad(?) vs manalarına yordunuz fasit tevillerle; ya açıkça mukatele ölme ve öldürmeyi bahseden ayet ve hadisleri ve şerefimizi ne yapacaksınız?... Onları da, sözde ululemir tağut devletlerin silah gücü olarak, kafirlerin ordusuna katılıp savaşmaya mı yoracaksınız?...Tağutun askeri olmak isteyen sadece kafir olur.. Ne şehid ne gazi sadece kafir.. İşte İbni Teymiyye de bu hakikati söyledi! Bakın, yedi asır geçti ama hala size batıyor!

En büyük nefis tezkiyesi Gaza etmektir. Ruhi manada da her alanda da en büyük tekamül ve terakki “vesile”si Cihaddır, ve ona “rabıta” etmektir.. Ayette emredildiği üzere, Salih ameller içinde bilhassa Allah yolunda Cihad’ı Allah’a yaklaşma vesilesi edinmek gerekir. Ve Cihad için rabıtalı olmamız emredilmiştir. Tüm Ehli Sünnet Tefsirlerinde malum tevessül ayeti zahiri lafzıyla aynen alınmış ve bu çok sarih manasında aşikar emredildiği üzere Allah’a yaklaştıran en büyük vesile Cihad olarak görülmüştür. Ve yine tüm Ehli Sünnet tefsirlerinde malum rabıta ayeti Cihada hazırlık ve cihad manasında açıklanmışır. Eskiden serhad boylarında nöbet tutan veya akın yapan mücahidlere murabıt denirdi..

Muasır Mücahid Alim Ebu Muhammed el Makdisi hazretlerinin “Muasır Mürcieye Reddiye” adlı şaheserinde daha fazla bilgi mevcuttur çağdaş mürcie yani bir manada, ılımlı İslamcılık hakkında..

Bu gün, yeri gelince birbirleri ile kayıkçı kavgası yapan bir çok yerli ve yabancı tağut; bir
ama bir tek konuda şer ittifakı kurmaktalar: “İslamcı Teröre Karşı Stratejik Ortaklık” veya “Ortak Tavır” anlaşmaları.. Zira hepsinin de yegane ve en birinci ortak dertleri İslam-Ehli Sünnet Mücahidleridir. Askeri kanat olsun ilmi kanat olsun, halk desteği ve taban olsun; Cihad en büyük baş belalarıdır. Evet Allah eski kavimlerde helak etme ve toptan yok etme gibi cezalar verirken dünyada, Muhammed Aleyhisselatuveselam’ın Şeriatında, evet bu Ümmette toplu helak -Kıyamet hariç- kalkmıştır, Kıyamete dek de cihad var olacaktır.. Yani Allah azab meleklerine denk tutuyor adeta mücahidleri. Ve Mücahidler kafirler için fasıklar için zalimler için bir ızdırab bir azab kılınmıştır. Allahuekber!

Biz yerli ve yabancı tağutların, cipt ve belamların, haman ve Karunların ve emir kulu itlerinin başına bela olmaya, ızdırab ve azabları olmaya devam edeceğiz. Bir değil bin konferans yüzbin kitap, milyon film ve eğitim müfredatı ve önleyici kanun ve takibat ve ceza ortaya atsalar da bu değişmeyecek..

Allah Tevhid Ümmeti’ne Filistin’e gidip bir “Devlet” kurmalarını, Arz’da İktidar olmalarını, Ekini ve Nesli ıslah etmelerini, İyiliği Emretmelerini Kötülüğü Yasaklamalarını ve bunu en organize bir şekilde, bilerek ve güç ile destekleyerek icra etmelerini emretti. Bu bir manada Musa ve İsa Aleyhimüssselam’ın rüyası idi, Muhammed Aleyhisselatuvesselam ve Ümmeti’ne nasip oldu. Ve Bir başladı İslam Akıncılara Fethe, bu Devletleşme ve İzzet devresi tam 1300 sene sürdü. Hilafet başlıklı eserimde de uzunca anlattım, Yecüc ve Mecüc soyunu, Deccal ve İblis ordusuna gem vurmak için Sedd vurmak için Zül-karneyn gibi adeta, Zül-cenaheyn yani Sahibülseyfi-velkalem olmak şarttır. Ve ekini ve nesli ifsad eden bu Şeytan ordusuna karşı ancak kalem ve kılıç birlikte harb ederse ve ancak iktidar-devlet olursa tam olarak muvaffak olacaktır. İki nehir arası değil nice nehirler ve denizler ve sıradağlar arasında hüküm sürdük tam 13 asır boyunca! Hep Alimin kalemi ve Sultanın kılıcı birlikte olduğu için.

Biz Peygamber Aleyhisselatuvesselam’dan bu asra dek iktidar olarak, devlet halinde ve gaza ederek geldik. Yaklaşık yüz senedir ise arazideyiz. Amma bu tahrif ve ihanet asrı da bitiyor, bunun korkusu sardı şeytanistleri! Bundan korkuyor Tağut, Cipt ve Mele; tağutun önde gelen adamları satılık kalem Belamlar, kariyer peşindeki Haman ve kodaman Karunlar! Ve Emir Kulu çanak yalayıcı köpekler!

Putin diyor ki biz Çeçenistan’da elli iki ayrı ulusa karşı savaşıyoruz! Evet, bir avuç ve imkansızlıklara ragmen Türk avamcasıyla dersek İman kuvveti ile yani Allah’ın yardım ve ikramlarıyla harb edebiliyor ve kök söktürüyorlar bu cihanşumul İslam gazileri. Amma her kavimden Müslüman var, Çeçenya’da da Irak’da da Afgan’da da diğer tüm cephelerde de. Putin doğru demiş. Bir Ümmet var karşısında..

Nasıl ki onlar “kimi yamyam kimi Hindu kim bilmem ne bela” yedi düvel birleşip geliyorlarsa üstümüze, biz de tüm Ümmet Ehli “Sünnet” olarak Vel “Cemaat” halinde Cihad ediyoruz..

Bush diyor ki, Üsame mağribdeki müslümanla maşrıkdaki müslümanı bir tek emriyle bile organize edebilecek bir şeyin Hilafetin peşinde..

Mesela; Şeyhülislam Abdulkadir Bin Abdulaziz bir Fetva verir de Halife Üsame Bin Laden bir Ferman çıkarırsa, Cihadı Ekber çağrısına tüm Ümmet İcabet edecektir..

Evet, Hilafetin ayak sesleri bunlar. Şimdiden depremler yaratmaya başladı ruhlarda! Korkun ey kafirler! Bir Cihadı Ekber Fetvası-Fermanı ile tüm Ümmetin şahlanması yakındır!

Bak, maşrıkda el Kaide, mağribde el Kaide, şimalde el Kaide, cenubda el Kaide! Daha da her yere girecek cihad, ve bir kez girdi mi de artık bitmez, zafere dek.. Adına çok takılmıyoruz, Gaziyan olur, Akıncı olur, El Kaide olur başka olur. İslam-Ehli Sünnet Mücahidleri bunlar, hep vardı ve hep de var olacak ve iktidar olacak biiznillah!..

Bakın daha yakınlarda Yemen’e sıçradı, tağut hain Suud iyice panikledi. El Kaide bir efsanedir destandır! Bali, Mumbai, Madrid, Londra, Sibirya Santral, İstanbul, Moskova,
11 Eylülde Newyork.. Gerekirse haşa Kürrei Arzı patlatacak amma küfre yar etmeyecek..

Afganistan, Çeçenistan, Irak, Keşmir, Türkistan, Burma, Açe Sumatra, Filipinler Moro, Patani Bali, Sudan, Somali Nijerya, Angola, Bosna, Yemen, Arabistan, Filistin, Lübnan, Kenya, Tanzanya, Çad, Cezayir, Libya, Mısır, Pakistan, Türkiye…

Dünya İslama gebe. Kimse ne düşük yaptırtabilir ne bu adeta doğumu mukadder Musa’nın doğumuna engel olabilir.. Ne de mutasyona sebeb olabilirler.. Bu piyasadaki İslam ile küfür arasında orta bir yol tutan hain ve zındıklar, bu mutant ucubeler ise sadece kafirin bir başka şeklidir, İslam değildir..

Bunlar Samiri, Belam, Pavlus, Tusi, Rumi-Şems ve böylelerinin varisi aşağılık domuz ve maymunlardır! Bu, Hak Yoldaki Sahte Tabelalar, “senin yoluna oturacağım ve onları saptıracağım” diyen Şeytan gibi, bu Doğru yola Eğri oturan ve eğriltmek için çırpınan kuduz köpeklerdir!..

Biz dini ayakta tutmak ve onda ayrılığa düşmemekle emrolunduk. Toptan Allah’ın İpi’ne yapışmakla emrolunduk. Bir manada, Ehli Sünnet üzere Dine tabi olmak İpe yapışmak, Cemaat olmak da toptan yapışmaktır.. Ekini ve Nesli ıslah etmekle, İyiliği Emretmekle ve Kötülüğü Yasaklamakla, ve bu uğurda Cihadla emrolunduk. Ya “cihad” et ya “hicret”, o da olmuyorsa “uzlet”. Amma asla kafirlerle dost olmak, sözde barış diyalog, siyasi çözüm denen masa başı ihanetleri ve zındık akideler veya tağuta tabi olmak yok!..

Ya akıncı ol ya direnişçi. Başka yol yok.. Bir son şık daha, umulur ki bunlar da kurtulabilir; destek olmuyorsa cihada, bari takoz olmamak, mücahidler aleyhinde hainlik yapmamak, ve başta, Tağut olmamak, Hain Belamlık ve Cipt Samirilik yapmamak, bidatleri veya ihaneti savunmamak.. Tağutun Hamanı Karunu Belamı
veya Emir Kulu neferi olmamak..

Bu kelimeleri o kadar çok andık ki sıkıcı gelebilir, amma aklımıza iyice yerleştirelim, tarifleri tanımları iyice belleyelim. Bir batılı bilmemek genelde onun bizde vuku bulması ile aynı şeydir.. Bilmediğin bir kötü şeyden nasıl sakınacak ve sakındıracaksın?..

Ayrıca, Yahudiler ve Yahudileşenler kelimelerin yerlerini değiştirirler hep. Biz Müslümanlar olarak Ehli Sünnet Esasınca her kelimeyi yerli yerince telaffuz edeceğiz ki Hak Batıl karışmasın. Hakkı batılla karıştıran da gizleyen de helak oldu..

Bu gün, ap açık kıtalı emreden bir Cihad ayetini bile sözde nefisle mücadele diye bir manaya hapseden değiştiren yerli yahudilerimizin yaptığı da kelimelerin yerlerini değiştirmek değil midir?..

Az önce, şu anda hapiste olan Mücahid Alim Şeyh Ebu Muhammed el Makdisi hazretlerinden ve “Muasır Mürcieye Reddiye” sinden bahsetmiştim. Onun aynı zamanda mevlası ve mevlamız da olan, hapisteki Mücahid Alim Şeyh Ebu Katade El Filistini hazretleri’nin “El Cihad Vel İçtihad” adlı şaheserini de herkese tavsiye ederim. Mutlaka okuyun okutun. Cihad ile İçtihadın aynı kökten geldiğinden yani kalem ile kılıcın birlikte olması gerektiğini vurgulayarak başlar eserine, ve alır götürür. Muhteşem bir kitabdır. Yine hepsinin büyüğü ve asrın belki de en büyük Mücahid Alimi olan mahpus Şeyh Abdulkadir Bin Abdulaziz hazretleri’nin gerek “El Umde”si gerek “11 Eylül Risalesi”ni de muhakkak okuyunuz.. Bir çok hain köpek hocaefendi ve şeyh efendi ve ilahiyatçı ve idareci vs Beyaz Saray’ın kapısında taziye kuyruğunda iken, Şeyh hazretleri daha aynı ay içerisinde hemen bu risalesini kaleme almış ve Gazilere destek vermiştir. Ondan da Şeyh Ebu Basir Tartusi hazretlerinden de, hepsinin üstadı ve “Cihad Dersleri” namıyla meşhur Tevbe Suresi Tefsiri konulu eseri mutlaka okunması gereken Dr Abdullah Azzam hazretlerinden de Allah razı olsun. Bunlar ilmi kanat yani kalem..

Bir de askeri kanat var, Emirel Müminiyn, Serdarı Mücahidiyn, Melükül Guzat, Piri Gaziyan, Akıncılar Beyi; Gazi Şeyh Üsame Bin Laden hazretleri, ve Gazi Dr Eymen el Zevahiri hazretleri, Şehid Samir Hattab hazretleri, Şehid Şamil Basayev hazretleri, Şehid Ebu Musab Zerkavi hazretleri, Gazi Ebu Leys El Libi hazretleri…

Allah Subhanehu ve Teala, bu davada kalem ehlini de kılıç tutanları da rahmetiyle bereketiyle kuşatsın. Sultan Salahaddin Eyyubi hazretlerine, Sultan Zahir Baybars hazretlerine, Halife Sultan Süleyman hazretlerine nasib ettiği zaferler gibi nice zaferleri nasib etsin..




Akıncı Zülfikar
 
hitman Çevrimdışı

hitman

Üye
İslam-TR Üyesi
akıncı güzel yazmış. yalnız başlık yanlış anlamaya müsait gerçi tevhid ehli bir kimse o yanlış anlamaya düşmez zaten.

geçen ebubekir sefil denen o cehmiyye dinine mensup hamamböceği, mardin fetvasının dolayısıyla da şeyhülislam'ın gündeme gelmesinden baya bi rahatsız olmuş.

efendim cihadın değerini bi tek o mu anladı gibisinden kıskançlık dolu cır cır sesler çıkardı. sefil efendi sufilerin emperyalizm uşağıymış gibi takdim edilmesinden rahatsızmış... hayır zaten öylesiniz. nedense işbirlikçi sufi imajını yıkma adına "ırakta direnen nakşi ordusu" gibi saçmalıklar dile getiriliyor.

halbuki gerçeği herkes biliyor kimsenin de tarihi yeniden yazması mümkün değil artık. selefiler tarih boyunca Allah yolunda mücadele edip durdular. sufiler ve şiiler ise kahpece müminleri arkadan vurmakla meşguldüler.

bir de dikkatimi çeken rahatsız olduğum bir konu var. umarım hassasiyet sahibi arkadaşlar dikkate alır. laiklerin "ibn Teymiyye" kelimesini kullanmaları anlaşılır. ama tevhide değer verenlerin asker arkadaşından bahseder gibi sıradanlaştırıcı bir uslubu kullanmaları yakışıksız. bazı samimi yayınevleri bile buna ne yazık ki dikkat etmiyor. o nedenle konuşup yazarken "Şeyhülislam ibn Teymiyye" veya kısaca ona münhasır "şeyhülislam" demek, "rahimehullah" ifadesini de en azından yazı içinde ismin ilk defa zikredildiği yerde kullanmak gerek.
 
akıncı zülfikar Çevrimdışı

akıncı zülfikar

Yeni Üye
İslam-TR Üyesi
şiilerin ihaneti kroniktir. her devirde bir Tusi bulunur Hülagü nün yanında yardakçısı belamı olarak Bağdat a giren..
bazı sofilerin de bir diyalogcu Mevlana sı bulunur hep, cihada taş atan..
 
M Çevrimdışı

MuhenneD

Yeni Üye
İslam-TR Üyesi
selamün aleyküm...Hitman kardeşim Ebubekir Sifil hocanın yazısını bende okudum.Ancak senin öfkelendiğin kadar öfkelencek bişey göremedim.Yazı tam tersi fetvayı ortadan kaldırma diye birşey olamayacağını, o fetvaların temelinde AYET VE HADİSLERİN oldugunu, bu fetvanın hedef tahtasına oturtulması, ayet ve hadislerinden hedef tahtasına oturtulması demek olacağını yazıyor..Bu kadar hakaret hak edecek ne yamış onu anlıyamadım..

Ebubekir Sifil hocayı iyi tanırım.Tabi akide noktasında uyuşmadığımız yerler var..BİZ SELEFE TABİYİZ..ancak bu hakareti işin hakikati pek beyenmedim..İstersen türkiyede bu konuyu onun kadar güzel açıklayan biri var mı diye bir daha bak kardeşim...insanların imam taymiyenin adını anmaya korktuğu biz zamanda Sifil hocanın bu şekilde yazı yazmasını öpüp alnımıza koymamız gerekir diye düşünüyorum :) hayır olsun...

Evet alimler hakkında direk adını yazıp lakayt bi şekilde isimlerinin zikredilmesi bence de pek uygun değil..En azından imam taymiye şeyhulislam gibi ifadeler bence de olmazsa olmazdır...fiemanillah..
 

Benzer konular

Üst Ana Sayfa Alt