Neler yeni
İslami Forum, Dini Forum, islami site, islami sohbet, radyo, islami bilgiler

İslam-tr.org'a hoş geldiniz! Hemen üye olun ve kendi konularınızı, düşüncelerinizi paylaşarak bu platforma katılın. Oturum açtıktan sonra, İslam dini, tarih ve güncel konularla ilgili paylaşımlarda bulunabilirsiniz.

Çözüldü Cinsel İlişkide Azil Caiz midir?

I Çevrimdışı

islami bilgiler

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
Rasûlullah'a (s.a.v.) azil hakkında soruldu
Rasûlullah (s.a.v.):
"-Siz bunu gerçekten yapıyor musunuz? Siz bunu gerçekten yapıyor musunuz? Siz bunu gerçekten yapıyor musunuz? Kıyamet gününe kadar yaratılması takdir edilen hiçbir can yoktur ki, dünyaya gelmiş olmasın" buyurdu Müslim, nikah, 127
 
Abdulmuizz Fida Çevrimdışı

Abdulmuizz Fida

فَاسْتَقِمْ كَمَا أُمِرْتَ
Admin
Şayet Rasulullah (s.a.v.) hamile kalmamak için azil yapmayı ikrar ediyorsa -ki bundan maksat emzikli çocuğun zarar görmemesidir- bu ikrar, hangi nedenden dolayı olursa olsun azili tasdiktir. Çünkü ister azil yapsın isterse yapmasın Allah (c.c.) çocuğun olmasını istediği zaman bu mutlaka olacaktır.
Nitekim bu husus İbni Hibban'nın Enes'den rivayet ettiği hadisde şöyle belirtilmektedir:
Adamın birisi Rasulullah'a azili sorar. Rasulullah (s.a.v.) şöyle buyurur:
"İçinde çocuk olan meniyi, taşın üzerine döksen de ondan çocuk çıkar." (İbn Hibban)

Neslin azaltılması, Rasulullah (s.a.v.)'in neslin çoğaltılması yönündeki teşviklerine ters düşmektedir. Zira Rasulullah (s.a.v.) şöyle buyurmaktadır:
"Nikahlanınınz, nesil sahibi olunuz ve çoğalınız."
"Doğurgan siyah bir hanım, doğurmayan güzel bir hanımdan daha hayırlıdır."

Bu türden hadisler delil gösterilerek neslin azaltılması günümüzün deyimiyle doğum kontrolünün Rasulullah'ın teşviklerine ters düştüğü söylenemez. Böyle bir itiraz geçerli değildir. Çünkü azilin mubah olması, neslin çoğaltılması yönündeki teşviklere ters düşmemektedir. Neslin çoğaltılmasını teşvik başka şey, azilin mubah olması ise başka şeydir.

Ahmed'in, Vehb el-Esediye'nin kızı Cuzame'den rivayet ettiği hadise gelince; Dedi ki: Bir seferinde kadınlarla beraber Rasulullah'ın yanında bulunuyordum; O, şöyle diyordu:
"Emzikliyken hamile kalmaktan alıkoymak istedim, fakat baktım ki, Farisiler ve Rumlar emzikli iken hamile kalmaktalar ve bu durum onların emzikli çocuklarına bir zarar vermemektedir.
Sonra O'na azil hakkında sordular:
Rasulullah (s.a.v.): O, gizli öldürmedir" dedi ve ardından da "Diri diri öldürülmüşlerin hesabı sorulduğu zaman ise"ayetini okudu."
(Muslim; K. Nikah, 2613; Ahmed b. Hanbel; Mus. Kabail, 26176)

Bu hadis, azilin caiz olduğunu belirten sarih hadislerle çatışmaktadır. Şayet bir hadis birçok yoldan rivayet edilen hadislerle çatışırsa, birçok yoldan gelen rivayetler tercih edilir. Bu nedenle bu hadis, kendisinden daha kuvvetli olan ve birçok yoldan gelen rivayetlerle çeliştiği için reddedilir.
Bu hadis ile, azilin cevazını gerektiren hadislerin arası cem edilerek bu hadis, azilin mekruhluğuna yorumlanır şeklinde bir tez ileri sürülemez. Çünkü bu hadisle aynı anlamı taşıyan bir başka hadisteki Rasulün nehyetmesinde tezatın bir arada bulunması mümkün değildir.

Ahmed ve Ebu Davud'un Ebu Said'den rivayet ettikleri: "Yahudiler, azil; küçükleri öldürmedir diyorlar"
Rasulullah: Yahudiler yalan söyledi" hadisi ile "O, gizli öldürmedir" demesi ve ardından da "Diri diri öldürülmüşlerin hesabı sorulduğu zaman ise"ayetini okudu" şeklindeki Huzeyme hadisinin cem edilmesi mümkün değildir.
Çünkü, ya bu hadislerden birisi mensuhtur, ya da birinin diğerinden daha kuvvetli olması nedeniyle zayıf olan hadis reddedilir. Her iki hadisin de tarihi bilinmemektedir.
Ancak, Ebu Said hadisi birçok hadis tarafından ve birçok yoldan desteklenmektedir. Huzeyme hadisi ise munferid olarak gelmiştir, herhangi bir şeyle desteklenmemiştir. Dolayısıyla Huzeyme'nin hadisi reddedilir, bundan daha kuvvetli olan diğer hadis tercih edilir. Delillerin genel olması nedeniyle azil yapan kimsenin maksadı ne olursa olsun kerahet olmaksızın azil, mutlak olarak caizdir.

Azil yapan erkeğin, hanımının iznini almasına gerek yoktur. Çünkü azil, kadınla değil erkekle ilgili bir durumdur.
"Cima etmek kadının hakkı olduğu gibi meni de kadının hakkıdır. Dolayısıyla meni, ancak kadının izni ile cinsel organın dışına dökülebilir", şeklinde bir itiraz ileri sürülemez.
Çünkü bu tür bir itiraz akli bir illetlendirmedir. İllet şer'i olmadığı için de herhangi bir değeri yoktur. Üstelik bunun kadının hakkı olduğu iddiası da geçersizdir. Zira meninin akması değil, cinsel ilişkide bulunmak kadının hakkıdır. Cinsel ilişki esnasında kadın birleşmeden bir zevk almasa dahi bu birleşme ile hakkını kullanmış olacaktır, dolayısıyla da fesh hakkını kaybedecektir.
Ancak İbni Mâce'nin Ömer ibn el-Hattab'dan: "Rasulullah (s.a.v.), hür kadının izni olmadan azil yapmayı yasakladı" şeklinde rivayet edilen hadis zayıftır. Çünkü bu hadisin isnadında İbni Lehia vardır. İbni Lehia hakkında ise muhaddislerin eleştirileri söz konusudur Dolayısıyla hadisler azilin caizliği hususunda mutlak olarak kalırlar.

Azil ile ilgili bu hüküm, gebeliği önlemek için kullanılan ilaç, prezarvatif, spiral ve diğer araçlar için de geçerlidir. Çünkü bunların hepsi aynı kapsamda değerlendirilirler. Azilin caizliği ile ilgili deliller aynen bunlara da uyar. Zira bunların hepsi aynı kapsama giren konulardan birisidir.
Diğer taraftan mademki hangi yolla olursa olsun hamileliği önlemek için erkeğin azil yapması caizdir, öyleyse erkek için caiz olan kadın için de caizdir. Çünkü hüküm hangi yolla olursa olsun hamileliği önlemekle ilgili bir hükümdür.
Hamileliği önlemekle ilgili bu cevaz, geçici engellemeler içindir. Hamileliğin sürekli bir şekilde engellenmesi, kısırlaştırma ve çeşitli ilaçlar kullanılarak hamileliğin tamamen engellenmesi ise haramdır. Hamileliği, dolayısıyla da neslin artmasını tamamen önlemeyi amaçlayan ameliyatların yaptırılması da haramdır. Bu türden bir işlem hadımlaştırma kapsamına girmektedir ve aynı hükmü alır. Çünkü bu operasyonlar nesli sona erdirir. Hadımlaştırmayı yasaklayan kesin ve sarih rivayetler vardır.
Sa'd b. Ebi Vakkas'tan: Dedi ki: "Rasulullah (s.a.v.), Osman b. Maz'un'un kadınlardan ayrı yaşama isteğini geri çevirdi. Şayet ona izin vermiş olsaydı biz kendimizi hadımlaştırırdık."

Osman b. Maz'un Rasulullah (s.a.v.)'e gelerek: "Ey Allah'ın Rasulü! Ben bekar hayatı yaşamanın kendisine zor geldiği bir adamım. Hadım olmak için bana izin ver", dedi.
Bunun üzerine Allah Rasulu (s.a.v.): "Hayır, böyle yapma, fakat senin oruç tutman gerekir."

Bir başka rivayette ise şu ifade yer almaktadır:
"Ey Allah'ın Rasulu! Hadımlaşma hususunda bana izin verir misin?" Dedi ki: "Şubhesiz ki Allah bizden ruhbanlığı kaldırmıştır."

Enes'den: "Nebi (s.a.v.) bize evlenmeyi emretti, evlenmeyip bekar yaşamayı şiddetle yasakladı ve şöyle dedi:
"Çok seven ve doğurgan kadınlarla evlenin. Zira kıyamet günü ben diğer ummetlere karşı sizin çokluğunuzla övünürüm."

Neslin sürekliliğine son vermek, neslin devamını ve doğurmayı evliliğin temel esaslarından biri olarak emretmiş olan yüce Allah'ın emirleri ile de çelişir. Bu nedenle Yüce Allah (c.c.) insanlara şöyle hitab etmektedir:
"...Eşlerinizden de sizin için oğullar, torunlar var etti." (Nahl 72)
Şâri, çocukların çok sayıda olmasını mendub olarak belirtmiş, buna teşvik etmiş ve çok çocuk sahibi olan kimseleri de övmüştür.

Enes'den. Nebi (s.a.v.) şöyle dedi:
"Sevimli ve doğurgan olan kadınlarla evlenin. Zira ben kıyamet günü peygamberlere karşı sizin çokluğunuzla övüneceğim."
(Ahmed b. Hanbel; Musned, Mukessirin, 12152, 13080)


Abdullah b Ömer'den, Rasulullah (s.a.v.) şöyle dedi:
"Çocuk sahibi olabilen annelerle evlenin. Zira ben kıyamet günü sizinle övünürüm."
(Ahmed b. Hanbel; Musned, Mukessirin min es Sahabeh, 6310)

Makıl b. Yesar'dan Dedi ki:
"Bir adam Rasulullah (s.a.v.)'e gelerek şöyle dedi: Ben güzel ve soylu bir kadını sevdim, ancak kadın kısırdır doğurmuyor. Onunla evlenebilir miyim?
Dedi ki: Hayır evlenme!
Adam ikinci kez geldiğinde onu yine men etti. Üçüncü kez geldiğinde ise ona şöyle dedi: Çok seven ve çok doğuran kadınlarla evleniniz. Çünkü ben sizin çokluğunuzla övünürüm."
(Ebu Davud; Nikah, 2050; Nesei; Nikah, 11)

Hamileliği geçici olarak engellemek için azilin veya diğer doğum kontrol araçlarını kullanmanın caiz olması cenin aldırmanın yani kürtaj yaptırmanın da caiz olduğu anlamına gelmez. Kendisine ruh üflenmiş olan ceninin düşürülmesi caiz değildir. Anne karnındaki çocuk, ister ilaç içerek, ister ani harekette bulunarak, ister tıbbi operasyonla düşürülsün ve bu işi yapan kimse kim olursa olsun; anne, baba veya doktor tarafından yapılsın mutlak surette haramdır. Çünkü bu türden bir işlem yani kürtaj, kanı masum olan bir insanın öldürülmesi anlamına gelmektedir. Böylesi bir işlem cinayet kapsamına girer ve diyet ödenmesini gerektirir. Diyetin miktarı ise erkek veya kadın köledir. Değeri ise kamil bir insanın diyetinin onda biridir.
Yüce Allah (c.c.) şöyle buyurmaktadır:
"Allah'ın haram kıldığı bir canı öldürmeyin. Ancak hak ile öldürülmesi mustesna..." (İsra 33)

Buhari ve Muslim
Ebu Hurayra'den şu hadisi rivayet etmektedirler: "Rasulullah (s.a.v.) Lihyan oğullarından bir kadının düşürülen cenini için erkek veya kadın köle verilmesine hükmetti."
Cenin olarak düşürülen bir şeye diyet olarak erkek veya kadın köle ödenmesi için ceninin insana benzer bir hal almış olması lazımdır. Yani; eli, parmakları, ayağı, başı, gözü ve tırnakları gibi organlarının belirgin hale gelmesi gerekir.
Ancak düşürülen cenin henüz kendisine ruh üflenmeden önce düşürülmüşse ve düşürülme zamanı ruhun üflenmesinden sonrasına rastlıyorsa bu durumda cenin için yaratılışın başlangıç aşaması söz konusudur ki bu durumki bir ceninin aldırılması/düşürülmesi haramdır. Haramlılık açısından kendisine ruh üflendikten sonra düşürülen bir ceninin hükmünü alır, dolayısıyla ceza olarak erkek veya kadın köledir. Zira O, cenin olmaya başlama aşamasındadır, bazı organlarının belirmeye başlaması, onun canlı bir cenin olduğunu ve insan olmaya doğru hareket ettiğini gösterir. Bu nedenle böylesi bir ceninin düşürülmesi, kanı masum olan bir insanın hayatına kasdetmek gibidir ki bunu Allah (c.c.) haram kılmıştır.
Yüce Allah şöyle buyurmaktadır:

"Diri diri toprağa gömülen kıza, hangi günah sebebiyle öldürüldüğü sorulduğunda,.." (Tekvir 8-9)


 
Üst Ana Sayfa Alt