Neler yeni
İslami Forum, Dini Forum, islami site, islami sohbet, radyo, islami bilgiler

İslam-tr.org'a hoş geldiniz! Hemen üye olun ve kendi konularınızı, düşüncelerinizi paylaşarak bu platforma katılın. Oturum açtıktan sonra, İslam dini, tarih ve güncel konularla ilgili paylaşımlarda bulunabilirsiniz.

Çözüldü Çocuklarda Sünnet Ettirmenin Mahiyeti, Sünnet Düğünü ve İslam'daki Yeri Nedir?

Abdulmuizz Fida Çevrimdışı

Abdulmuizz Fida

فَاسْتَقِمْ كَمَا أُمِرْتَ
Admin
Çocukları Sünnet Ettirmek ve Mahiyeti


dogar-dogmaz-sunnet-travmayi-onler-3747736_o.jpg

Sunnet, İbrahim (a.s.)'dan günümüze gelen meşru bir uygulama olup, çocukların akil baliğden önce sünnet edilmeleri tavsiye edilmiştir. Cahiliye devrinde de çocuğun sünnet edilmesi İbrahim (a.s.)'ın adeti olarak uygulanagelmiştir.

İbrahim'in (a.s.) 80 yaşlarında Kaddum köyünde sünnet olduğu rivayet edilir (Buhâri, Enbiyâ, 8; Muslim, Fedâil, 151; Musned-i Şamiyyin, I, 88).
Rivâyete göre sünnet, İbrahim'in (a.s.) 80 yaşlarında kendine tatbikiyle başlamıştır.

Ebu Hurayra'dan gelen bir rivayette "Kaddum" yerine "kadum" ifadesi kullanılmıştır ki o zaman ifade "bir marangoz aleti olan keserle sünnet oldu" anlamına gelmektedir. Ayrıca onun 70 veya 120 yaşlarında olduğu da rivayet edilmiştir.

İbrahim (a.s.) sünnet olmuştur. İsrail oğulları arasında câri olan Tevrat'ın hükmü de böyle idi. İsa (a.s)'ya kadar böyle devam etmişken, sonradan hıristiyanlar bu âdeti bozmuş ve "hıtan", kalbin guffesini (kalbi bürüyen perdeyi) atmaktır, şeklinde yanlış bir yorumla sünneti bırakmışlardır (Tecridi-Sarin Tercumesi, IX, 112).

Başka bir rivayette :
"Hiç kuşkusuz ilk misafir edinen, ilk defa don giyen ve ilk kez sünnet olan İbrahim (a.s.)'dir" (Muvatta, Sıfatu'n-Nebî', 4).


Sünnet; Rabbimizin, İbr ahim (a.s)'in diliyle meşru kıldığı, hakka yönelik dinin tamamıdır. Yani bunun tamamlayıcısıdır. Bu öyle bir dindir ki, kalbleri tevhid, birlik ve iman boyasıyla boyamış, bedenleri fıtratın özellikleri olan sünnet olmak, bıyık kesmek, tırnakları kesmek, koltuk altındaki kılları gidermek gibi özelliklerle bezemiştir. Rabbimiz şöyle buyuruyorlar:
"Sonra da Biz, Hanif olan, muşriklerden olmayan İbrahim'in dinine uy, diye sana vahyettik" (Nahl, 16/23)

Sünnet olmak ondan sonra bütün peygamberlerde ve onlara uyanlarda devam etmiş, Peygamberimiz (s.a.v) peygamber olarak gönderilinceye kadar sürüp gitmiştir.
Peygamberimiz (s.a.v) bir başka hadislerinde şöyle buyuruyorlar:

"Dört şey var ki, bunlar peygamberlerin sünnetlerindendir. Sünnet olmak, güzel koku sürünmek, misvak kullanmak ve evlenmek" (Tirmizî, Ahmed b. Hanbel, Musned,)

Rasulullah (s.a.v.),
"Sünnet (hıtan), erkeklere sünnet, kadınlar için fazilettir" (Ahmed b. Hanbel, V, 75; Ebu Davud Edeb, 167; el-Fethu'r-Rabbânî, XVII, 1312) buyurmuştur.
Bu sünnet, Ebu Hanife ve İmam Malik'e göre mutlak sünnet, Ahmed b. Hanbel'e göre erkeğe vacib, hanımlar için sünnettir. Şafiî, erkek ve kadın arasında vucûb bakımdan bir fark görmemiştir (el-Fethu'r-Rabbanî, XVII, 1312).

Sahabe, sünnette ziyafet verir ve meşru ölçülerde eğlenirlerdi. Abdullah İbn Abbas (r.anhuma), Mekke'de oğlunun sünnetinde oyuncular çağırmış ve kendilerine 4 dirhem kadar ücret ödemiştir. (İbn Ebi Şeybe, Nikâh, 66).
Fakihî'nin rivayetine göre şarkı söyleyib, oynayanlar el-Garid ve İbn Suraye idi. Ata, bunlardan bize sesli olan İbn Suraye'nin okuyuşunu beğenmişti. (Rekihi, Ahbaru Mekke, II, 23).
Eğlenceye iştirak konusunda titiz olan Abdullah b. Ömer (r.anhuma), sünnet yemeklerine iştirak ederdi.
(Ibn Ebi Şeybe, Nikâh, 155). Sünnetlerde yemekleri ikram edilirdi. Urve b. ez-Zubeyr, sünnet olduğunda annesi hurmayla yapılan bir bulamaç olan "asıde" yemeği yapmıştı. (Abdurrazzâk, Musannef IV, 335).

Abdurazzak'ın bir rivayetine göre, Ömer (r.anh) hilafetinde ne zaman bir def sesi duysa "Evlenme mi var yoksa hitan (sunnet) mı?" diye sorar, bunlar için düzenlenen eğlencelere ses çıkarmazdı.

İslâm coğrafyasında bölgelere göre bu kutlamalar değişiklik arzetmiştir. Mekke'de "
tahar" adı verilen şenlikler düzenlenirdi. Genellikle çocuklar 3-7 yaşlarında sünnet edilir, sünnetin yapılacağı günde güzel elbiseler giydirilir ve at üzerinde dolaştırılır. İki yanında, attan düşmesini engelleyecek ve mendillerle kendini yelpazeleyecek adamlar dolaşır. Önde davulcu ve defçiler gider, bir hizmetçi içinde kömürde reçine ve tuz yanan bir mangalı başında taşırdı. Çocuğun arkadaşları alayın ikinci kısmını teşkil eder. İkindi vaktine kadar şehrin sokaklarında dua okuyarak, eğlenerek dolaşan çocuklar, gece de bunu sürdürürler. Ertesi gün arka üstü yatırılarak çocuğun dikkati tatlılarla başka tarafa çekilerek operasyon gerçekleştirilir.


Türkiye'de sünnet düğünleri/merasimleri genellikle yemekli yapılmaktadır. Bazı yörelerde (Doğu ve Güneydoğu anadolu) Kirvelik önem kazanmıştır. Sünnet çocuğunun yatağı gelin odası gibi süslenir. Başucuna işlemeli bir mahfaza içinde Kur'ân-ı Kerim asılır. Etrafına güzel kokular serpilir. Ailenin maddî durumuna göre çocuk sırmalı, işlemeli, nazarlıklı başlık ve elbise giyer. Külah ve omuzdan koltuk altına uzanan bir kuşak üzerinde MaşeAllah yazılır. Davetlilerin sünnet olana hediye getirmesi veya zarf içinde para vermesi âdet olmuştur. Hediyeler çocuğun yatağına veya yastığının altına bırakılır.
Eski İstanbul’da sünnet düğünlerinin genellikle yapıldığı sonbahar bir eğlence mevsimiydi. Yazın sıcağında sünnet yeri geç iyileşir düşüncesiyle düğünler sonbaharda yapılırdı.

Çocuğunu sunnet ettiren ebeveynin, çocuğa adet olan sünnet elbisesi giydirmesinde ve sunnet vesilesiyle hayır ve bereket amaçlı evinde komşu ve akrabalarına yemek vermesinde, Kur'an okunub, dualar edilmesinde (sunnetin gereği, dinin bir emri bilmeden) bir sakınca yoktur.
Tüm bunlar dinin emri olmayıb, İslam'da meşru olan örflerdendir, bir sakınca yoktur.

Günümüzde de bazı cahillerin, gelenek olarak yaptıkları sünnet düğünlerinde gösterişe varan büyük israflar ve İslam'ın reddettiği amel/eğlence ve davranışlar yapılmaktadır. Sünnet olarak yaptıkları bu işlerde Kur'an ve sunnetle yasaklanmış içki alemleri, tesetture riayet etmeme ve kadın-erkek karışık eğlenme, israf ve eğlencelerle kirletilmektedir. Oysa Sünnet, Allah'ın radı olacağı amel-i salihlerle ve helal şekilde yapılması gereklidir.
 
eL_Muhacir Çevrimdışı

eL_Muhacir

İlimsiz Mucâhid, kâtil; Cihâdsız âlim, belâm olur
Frm. Yöneticisi
Sıra benim velette 2 yaşını yeni gecti bu cuma günü düşünüyorum inş kazasız belasız atlatırız inş
 

Benzer konular

Üst Ana Sayfa Alt