Neler yeni
İslami Forum, Dini Forum, islami site, islami sohbet, radyo, islami bilgiler

İslam-tr.org'a hoş geldiniz! Hemen üye olun ve kendi konularınızı, düşüncelerinizi paylaşarak bu platforma katılın. Oturum açtıktan sonra, İslam dini, tarih ve güncel konularla ilgili paylaşımlarda bulunabilirsiniz.

Çözüldü Çok Sıcakta Çalışanlar İçin Ramadan Orucunun Vaktini Değiştirmek

I Çevrimdışı

idris er

Yeni Üye
İslam-TR Üyesi
yazın sıcaklarda çalışmak zorunda olanların ramazan orucunu terkedip sonra tutmaları yani rızık endişesi ile farzı terk etmelerine kuran izin veriyormu birçok hocalar cevaz veriyormuş allah rızası için ayet ve hadislerle açıklarmısınız teşekkürler
 
Abdulmuizz Fida Çevrimdışı

Abdulmuizz Fida

فَاسْتَقِمْ كَمَا أُمِرْتَ
Admin
idris80;206464' Alıntı:
yazın sıcaklarda çalışmak zorunda olanların ramazan orucunu terkedip sonra tutmaları yani rızık endişesi ile farzı terk etmelerine kuran izin veriyormu birçok hocalar cevaz veriyormuş allah rızası için ayet ve hadislerle açıklarmısınız teşekkürler

Şeriatın ibadetleri ummete belirlenmiş vakitlerde farz kılınmıştır. Namaz, Ramadan orucu, Hacc ; Allah (c.c.) tarafından belirlenmiş belli vakitlerde ifa edilmek üzere ummetin üzerina farz kılınmıştır. Bu ibadetleri bu vakitlerin dışında başka bir vakitte yapmak, asli vakitte yapılan ibadet yerini tutmaz! Çeşitli bahanelerle (sıcak, soğuk, erken , geç) Sabah namazını ikindi vaktinde; Yatsı vaktini, öğlen vaktinde kılmak caiz değildir. Aynı şekilde kişinin mesleği veya yaptığı iş sebebiyle Ramadan orucunu Şevvalde; Hac yapmayı Cemaziyel evvel ayında yapmak da sahih değildir! Bu ibadetlerin, belli kişilere çeşitli sebeblerle başka aylarda ibadet/amel etmesine fetva vermek de kişiye caiz değildir. Din kemale ermiş ve Dinin sahibi ondan Râdı olmuştur! (Maide 3) Dinle oynayarak; kutsal ay ve ibadetlerin, vakitlerini değiştirenlerle ; haram ayların yerlerini değiştiren Kurayşli muşriklerin yaptıkları birbirine ne kadar da benzemektedir.

"...Bu ayda savaşmak için haram ayını başka bir aya ertelemek, küfürde daha ileri gitmektir. İnkâr edenler onunla saptırılır. O (haram ayını) bir yıl helâl sayarlar, bir yıl haram sayarlar ki, Allah'ın haram kıldığının sayısını çiğneyip, Allah'ın haram kıldığını helâl yapsınlar. Yaptıkları işin kötülüğü kendilerine süslü gösterildi Allah kâfirler toplumuna yol göstermez '' (Tevbe, 36-37) .
Hac mevsimi bazan kış ortasına gelir, bazan yazın en sıcak zamanlarına rastlardı. Bu durum müşriklerin hoşuna gitmiyordu. Çünkü yazın sıcağında kışın soğuğunda bedevîler Kâbe ziyaretine gelemiyor, ticaret hayatı da aksıyordu. Bundan dolayı her üç yılda bir defa bir meclis toplanır, o senenin aylarına bir ay eklenerek ay senesi on iki aydan on üç aya çıkarılırdı. Hac mevsimi ise devamlı olarak, dört mevsimden işlerine gelen (mesela ürünlerin yetiştiği) mevsime bırakılırdı. Bu suretle Hac mevsimi değişmiyor fakat aylar yer değiştirmiş oluyordu. Muharram Ay'ı Saferden başlayarak sırasıyla onikinci ay olan Zilhicce'ye kadar bütün on bir ayın yerini alırdı. Böylece haram aylar helâl ayların yerine geçmiş olurdu. Hac Ay'ı (Zilhicce) de, her sene on bir ay sonraya bırakıldığı (yani geciktirme yapıldığı) için hakiki Hac Ay'ı olan Zilhicce'nin dokuzuncu günü ancak otuz üç senede bir defa esas kendi yerini buluyordu. Nitekim Hicretin onuncu yılı Zilhicce'si aslı yerine gelmişti.

Peygamberimiz (s.a.v.) Veda Hutbesi'nde haram aylar konusunda şöyle buyurmaktadır: "Ey insanlar, harbedebilmek için haram ayların yerlerini değiştirmek, şubhesiz ki küfürde çok ileri gitmektir. Bu, kafirlerin kendisiyle dalalete düşürüldükleri bir şeydir. Bir sene helâl olarak kabul ettikleri bir ayı öbür sene haram olarak için ederler. Cenâb-ı Hakk'ın helâl ve haram kıldıklarının sayısına uydurmak için bunu yapıyorlar. Onlar Allah'ın haram kıldığına helâl, helâl kıldığına da haram derler. Hiç şubhe yok ki zaman, Allahu Teâlâ'nın yarattığı gündeki şekil ve nizamına dönmüştür. Sene oniki aydır; dördü haram aylardır; üçü peşpeşe gelir: Zilkâde, Zilhicce, Muharram ve Şaban'la Cemâzilevvel arasındaki Mudar kabilesinin Receb'i (Mudar kabilesi Receb Ay'ına çok hürmet ettikleri için böyle denilmiştir) (et-Tâc, II, 149).

Rasulullah (s.a.v.) buyurmuştur ki : "Hac arafattır" (Tirmizî, Tefsîri süre (2); Ebü Davüd, Menasik 68)

Mekke civarındaki Arafat dağının bulunduğu yerde bir miktar durmaya vakfe denir ki haccın rukûnlerindendir. Bu rukûn yerine getirilmeden hac bozulur, sahih olmaz. Bu sebeble Peygamberimiz: "Hac, Arafat`tır" buyurmuştur. Vakfenin şartı vakittir. Vakitten kasıd ise, Zilhicce`nin 9. günü yani arafe günü öğleden itibaren Kurban bayramının 1. günü fecrin doğuşuna kadar olan süre içinde Arafat`da bir müddet bile olsa bulunmaktır. Bu süre içinde Arafat`a ulaşamayanların haccı bâtıl olur, bozulur.



- (Size farz kılınan oruç), sayılı günlerdedir. İçinizden hasta olan veya yolculukta bulunan ise, diğer günlerde, tutamadığı günler sayısınca tutar. Ona dayanıp kalacaklar üzerine de bir yoksulu doyuracak kadar fidye gerekir. Her kim de hayrına fidyeyi artırırsa, hakkında daha hayırlıdır. Bununla beraber, eğer bilirseniz, oruç tutmanız sizin için daha hayırlıdır. (Bakara 185)
- O Ramadan ayı ki, insanları irşad için, hak ile batılı ayıracak olan, hidayet rehberi ve deliller halinde bulunan Kur'ân onda indirildi. Onun için sizden her kim bu aya şahit olursa onda oruç tutsun. Kim de hasta, yahud yolculukta ise tutamadığı günler sayısınca diğer günlerde kaza etsin. Allah size kolaylık diler zorluk dilemez. Sayıyı tamamlamanızı, size doğru yolu gösterdiğinden dolayı Allah'ı tekbir etmenizi ister. Umulur ki şükredersiniz. (Bakara 185)

- Sana hilâllerden soruyorlar. De ki: Onlar insanlar için de, hac için de vakit ölçüleridir. Bununla beraber iyilik, evlere arkalarından gelmeniz değildir. Fakat iyiliğe eren, kötülükten korunan kimsedir. Evlere kapılarından gelin, Allah'tan korkun ki, kurtuluşa eresiniz. (Bakara 189)

- Hac, bilinen aylardadır. Her kim o aylarda hacca başlayıp kendisine farz ederse; artık hacda kadına yaklaşmak, günah işlemek ve kavga etmek yoktur. Siz hayırdan ne işlerseniz, Allah onu bilir. Kendinize azık edinin.(Hac 197)

-"...Çünkü namaz mûminlere belirli vakitlerde yazılı bir farzdır." (Nisa 103)
 
Üst Ana Sayfa Alt