Âleykum selam we rahmetullah;
Kafirin, muşriğin mescide girme meselesi :
Kafirlerin Camiye Girmesi;
İmam Ebu Hanife'ye göre kafirin bütün mescidlere girmesinin caiz olduğunu söylemiştir. (Fetâvâ el-Hindiyye, V, 246; Ayni, el-Binaye, IX, 372)
İmam Malik'e göre; Kafirin mescide girmesi Müslümanlar ona izin vermiş olsa dahi engellenir. Zaruri bir işi dolayısıyla (davaların mescidlerde görüldüğü yerlerde, hakimin huzuruna çıkabilmek gibi ihtiyaç hissedilen hallerde) girmesi ise istisnadır. (Ebubekir Ahmed b. Ali el-Cessas, Ahkâmu’l-Kur’an, Beyrut, t.y., III, 114)
Şafiilere göre kafir kimse, Mescidi Haram ile Mekke'nin haram hudutları dışında mescide girebilir, orada geceyi geçirebilir. İsterse cunub olsun. Şu kadar var ki, girişi Müslümanların izniyle olmalıdır.
Kafirlerin Harame Girmesi;
Cumhura göre kafirlerin Kâbeden geçmesi caizdir. Fakat kafirlerin harame yerleşmesi caiz değildir. Malikilere göre kafirin hareme girmesi ve haremden geçmesi caiz değildir. Girmesi halinde buna engel olunur.
(Prof. Dr. Vehbe Zuhayli, İslam Fıkhı Ansiklopedisi)
Sakîf Heyeti, Mekke Fethi’nden sonra Allah Rasulu’ne geldiklerinde Rasulullah (s.a.v.) onları mescidde ağırlamış, sahabenin “onlar necis bir topluluktur.” ifadesine karşı ise, necis olmalarının mescide girmelerine mani olmayacağını belirtmiştir.
Bu da göstermektedir ki küfürden kaynaklanan necaset, kafirin mescide girmesine engel teşkil etmez. (Ebubekir Ahmed b. Ali el-Cessas, Ahkâmu’l-Kur’an, Beyrut, t.y., III, 114)
Nitekim Hudeybiye Andlaşması’nı yenilemek üzere Medine’ye gelen Ebu Sufyan mescide girmiştir.
(İbn Nuceym, el-Eşbah ve’n-Nezair, ; Cassas, Ahkamu’l-Kur’an, Vehbe Zuhayli, el-Fikhu’l-İslami ve Edilletuhu, IX, 2689)
Şafii ve Hanbeli fakihlere göre de Mescid-i Haram haricindeki mescidlere ihtiyaç duyulduğunda müslümanların izniyle girebilirler. Çünkü ayet Mecid-i Haram’la alakalıdır. Eşyada asıl olan mubahlıktır. Ayrıca Taif Halkı müslüman olmadan önce Medine’ye geldiklerinde Allah Rasulu onları Mescid’de ağırlamıştır. (Vehbe Zuhayli, el-Fikhu’l-İslami ve Edilletuhu, IX, 2690)
