A
Çevrimdışı
İmam Mâlik'in rahimeullah muvatta'sında rivayet edilen şu hadis sahih midir?
Bir ırkçı Arap, Evs ile Hazrec kabilelerine mensup Arapların başka ırktan insanlarla oturup sohbet ettiklerini görünce öfkelenerek şöyle der: "Evs ile Hazrec Peygamber’e hizmet eden Araplardandır. Ama şu Habeşli Bilal, şu Rum memleketinden gelme Suheyb, şu da Farslı Selman. Bunlar Arap değiller ki? Nasıl oluyor da Arap olmayan bu yabancılar Araplarla eşit şekilde oturup sohbete kabul ediliyorlar? Bunlar bu eşitliği nereden kazandılar?" Muaz bin Cebel radiyallahu anh, adama şöyle der: "Seni Rasulullah’ın huzuruna götüreceğim, İslam’da böyle bir ırkı yüceltip ötekini aşağılamak var mı göreceğiz." Muaz, adamı Peygamberimiz’in mescidine götürüp sorar: “Gerçekten de öteki ırklar aşağı, Araplar üstün ırk mı? Bizimle eşit şekilde oturup da sohbet edemezler mi?" Bu değerlendirmeyi dinleyen Rasulullah’ın yüzünde derin bir üzüntü meydana gelir. Irklar arasında ayrım yapan insanlara şöyle uyarıda bulunur: "Ey insanlar! Sizin Rabbiniz birdir! Babanız, ananız da birdir! Araplık ne babanızda vardır, ne de ananızda. O sadece sizin verdiğiniz isimden ibaret bir tanıtımdır. Arap’ın Arap olmayanlardan üstünlüğü yoktur. Üstünlük, Allah’a iman ve itaattedir.” Bu durumda Muaz bin Cebel adama ne yapılması gerektiğini sorar. Rasullullah sallahu aleyhi ve sellem bu soruya ağır bir cümleyle cevap verir. "Da’hu ilennar!" Yani "Bırak o ırkçı adamı, cehenneme kadar yolu var!
Bir ırkçı Arap, Evs ile Hazrec kabilelerine mensup Arapların başka ırktan insanlarla oturup sohbet ettiklerini görünce öfkelenerek şöyle der: "Evs ile Hazrec Peygamber’e hizmet eden Araplardandır. Ama şu Habeşli Bilal, şu Rum memleketinden gelme Suheyb, şu da Farslı Selman. Bunlar Arap değiller ki? Nasıl oluyor da Arap olmayan bu yabancılar Araplarla eşit şekilde oturup sohbete kabul ediliyorlar? Bunlar bu eşitliği nereden kazandılar?" Muaz bin Cebel radiyallahu anh, adama şöyle der: "Seni Rasulullah’ın huzuruna götüreceğim, İslam’da böyle bir ırkı yüceltip ötekini aşağılamak var mı göreceğiz." Muaz, adamı Peygamberimiz’in mescidine götürüp sorar: “Gerçekten de öteki ırklar aşağı, Araplar üstün ırk mı? Bizimle eşit şekilde oturup da sohbet edemezler mi?" Bu değerlendirmeyi dinleyen Rasulullah’ın yüzünde derin bir üzüntü meydana gelir. Irklar arasında ayrım yapan insanlara şöyle uyarıda bulunur: "Ey insanlar! Sizin Rabbiniz birdir! Babanız, ananız da birdir! Araplık ne babanızda vardır, ne de ananızda. O sadece sizin verdiğiniz isimden ibaret bir tanıtımdır. Arap’ın Arap olmayanlardan üstünlüğü yoktur. Üstünlük, Allah’a iman ve itaattedir.” Bu durumda Muaz bin Cebel adama ne yapılması gerektiğini sorar. Rasullullah sallahu aleyhi ve sellem bu soruya ağır bir cümleyle cevap verir. "Da’hu ilennar!" Yani "Bırak o ırkçı adamı, cehenneme kadar yolu var!
Son düzenleme: