Divanu Lugati't Türk ( Kaşgari)

"Namaz" Farsça.Arapçası "salâ(t)".

Kaşgârî'ye göre Türkler namaza "yükünç" der.

Oğuzlar namazı düzgün kılmak anlamında "yükünç itmek" der.


Yükünç yükünmek: namaz kılmak.
Yüküngüçi: secde eden.
Yüküngen: sürekli secde eden.
Yükündeçi: secde eden (Oğuzlarda).


..


"Sofra" kelimesi Arapçadan alıntı. Kâşgarî'ye göre Türkler buna "tirgi" der. Örnek de vermiş rahmetli:

Tirgi uruldı: Sofra kuruldu.


..

"Zaman" kelimesi Arapçadan alıntı.

Kâşgarî'ye göre Türkler buna "ödlek" der.

Bugün kullandığımız "öğle" kelimesi de ödlek ile kökteş.


"Ödlek" (zaman) kelimesi için bir örnek daha vermiş Kâşgarî:

"Kışka itin kelse kalı kutlug yay
Tün kün keçe alkınur ÖDLEK bile ay"

Günümüz Türkçesiyle:

Kutlu yaz gelince kışa hazırlan. Çünkü gece ve gündüz geçerek ZAMAN biter, ay tükenir.

( kaynak:hurunharfleri )
Devam edecek

"Kedi uzanamadığı ciğere murdar dermiş." atasözünün bin yıl önce şöyle bir varyantı varmış: "Müş yakrıka tegişmes,ayur kişi neni yaraşmas."

Yani "Kedi tavana asılı yağa erişemez, der ki insanoğlunun malı bana yaramaz."

Aktaran: Kaşgârî.


..

Kaşgârî'den bir başka atasözü: "Alp yagıda, alçak çogıda."(Yiğit, düşmanla; yumuşak huylu, münakaşada sınanır.)

"Alçak" kelimesine dikkat

Kaşgârî'nin aktardığına göre "alçak" yumuşak huylu, zarif demek. (bk. "alçak gönüllü")

"Düşman" Farsçadan alıntı. Türkçesi "yagı".

Eliğ tutgınça ot tut
Yabancıyı tutacağına ateş tut.

Divanu Lügati't Türk atasözü

Kazakistan ozbek turkistan tarafina gidersen bir gun eger has turkcenin guzelliginde kaybolabilirsin biraz komik geliyor bastan ve o mimikler destansi