Onun bunun taassubculuğunu yapmayın ! Yapacaksanız Kuran ve Sünnetinkini yapın.!
İslam ümmeti zillet içinde basiretler bağlanmış ferasetler kör olmuş…
Paygamber a.s döneminden sonra en zor, en meşaketli, en çetrefilli zaman ve durumu yaşıyor.!
Coğrafyamız kafirlerin masası üzerinde santraç taşları gibi ani hamlelerle yıkılırken bizler sözüm ona Müslümanlar protokoller ve saçma bürokrasi oyunları ile işgüzarlıklarla meşgulüz.!
Muhalefet edilen her durum ve husus ön iştigalimiz oldu, ihtilaf edilenler akidemiz oldu, hüccet ve nasslar şeyhlerin, kurumların, devletlerin ve kişilerin heva ve heveslerine kurban oldu, Çıkar ve menfaatlerimiz dini değer ve yargıları ezecek kadar nefsimizi kör etti.!
Başımızda bizi sorgulayacak yol gösterecek bir papamız yok hahamımız yok var olan kişilerde ya makam ya çıkar yada birilerine yaranmak için birilerinin heva hevesleri ile kirli ikrarları savuruyor asli öğreticiler ya zindan’da yada cihad beldelerinde.!
Oysa açık ve net olan hiç bir şekilde gizli olmayan, kararlar bile bazı kurumlar tarafından sorgulamayan gafil Müslümanları yönlendirmeye yetiyor.! Oysa RESULULLAH A.S kişi duyduğu ile amel etmesi onu cehennemlik etmeye yeter diyor.
NEDEN akıllarınızı kiralatıyorsunuz ?
NEDEN sizin yerinize başkalarının düşünmesine ve karar almasına izin verıyorsunuz ?
NEDEN kurum ve kişileri TAĞUTlaştırıyorsunuz ?
Oysa KUR-AN bir insanın düşünebileceği anlıyacağı kadar kolaylaştırılmıştır ve okadara ona zaman verilmiştir ayette dediği gibi….
(Andolsun ki; Biz, Kur'an'ı düşünmek için kolaylaştırdık. Düşünüp öğüt alan var mı? KAMER 32)
Şimdi islam dini aklimidir naklimi ?
Akılcı ve yüzelsel sazanlar hemen zıplayabilir din ile akıl aynıdır diye .! Oysa hadis ilmin ve usulünden nasibini almayan kulaktan dolma ilim ile bilgilenen, ilmini takvim kağıtlarının arkasındaki hikayelerden öğrenen, atalarından babalarından aktarılanı kabul eden gafiller bu din nakil dinidir akıl olsaydı abdesteki mesti üstüne değil altına verirdiniz…
Kalıplaşmış zihniyetleri beşeri kanun ve fikirleri değiştirmek zordur en zoru ise ön yargıları ve alışılmış adet ve idollerdir.
Günümüzdeki gibi fani beşer ve kurumları putlaştıran tağutlaştıranlar alışılmış sistematik dini kendi alanlarında durum ve stratejilerine göre kullanmaya devam ediyor.! Oysa biraz önce dediğimiz gibi din akli değil naklidir.!
Son olarak diyanetin yapmış olduğu hilal meselesi…!
Öncelikle işin teknik kısmı hakkında tüm otoriter bilgi Cezilet-ül arap bölgesinde,Hükümetler tarafından desteklenen bu resmi hilal gözetleme kurumu tıpkı sağlık bakanlığı adalet bakanlığı gibi resmi literatürlüğe sahip ve devlet tarafından finansman edilerek son teknoloji ile görev yapmaktadır.Güvenirliği konusunda hiçbir şek ve şüphe barındırmayan bu uygulama açık ve hadis olmasına rağmen ALLAH ın vermiş olduğu teknoloji ile daha kolaylaştırılmıştır, yoksa haşa Resulullah a.s hadislerinde açık net bir şekilde bunu zaten ifade etmiştir.
Resulullah a.s şöyle buyuruyor :
"Hilâli (Ramazan hilâlini) görünce oruca başlayınız, hilâli (Şevval hilâlini) görünce bayram ediniz. Hava bulutlu olursa içinde bulunduğunuz ayı otuza tamamlayınız."
Olası aksi bir durumda bu hadis bize hüccet ve nasstır.!
Ama 1920 lerin dinde reform edilen bazı yasa ve yürütme kanunları ile dini kalıplaştıran tek tip yapmaya çalışan despot zalim diktatörler tarafından kurulan ve Müslümanların hiçbir zaman ihtiyaçlarını tam manası ile karşılayamayan bu kurum şuan aynı zihniyetle hareket etmektedir.
Diyanet kimin kurumu kime hizmet ediyor ? İmsak, fitreler , fıtır sadakası, gerçekten hak hesaba göremi yoksa birilerinin talimatlarıylamı belirleniyor ?
Peygamber a.s Veda Hutbesin de diyor ki :
"Ey müminler! "Size iki emanet bırakıyorum, onlara sarılıp uydukça yolunuzu hiç şaşırmazsınız. O emanetler Allahın kitabı Kur an-ı Kerim ve Peygamberinin sünnetidir.
Onun bunun taassubculuğunu yapmayın ! Yapacaksanız Kuran ve Sünnetinkini yapın.!
Bugün tüm Müslüman alemi bayramı kutlarken (ÇARŞAMBA) bize bir gün eksik oruç tutturan bir gün erkenden bayram kutlatanlar belam’lığınıza ortak olmayacam…
Ey Vahyin Çocukları Sabredin…..
Yazar: Bunyamin
İslam ümmeti zillet içinde basiretler bağlanmış ferasetler kör olmuş…
Paygamber a.s döneminden sonra en zor, en meşaketli, en çetrefilli zaman ve durumu yaşıyor.!
Coğrafyamız kafirlerin masası üzerinde santraç taşları gibi ani hamlelerle yıkılırken bizler sözüm ona Müslümanlar protokoller ve saçma bürokrasi oyunları ile işgüzarlıklarla meşgulüz.!
Muhalefet edilen her durum ve husus ön iştigalimiz oldu, ihtilaf edilenler akidemiz oldu, hüccet ve nasslar şeyhlerin, kurumların, devletlerin ve kişilerin heva ve heveslerine kurban oldu, Çıkar ve menfaatlerimiz dini değer ve yargıları ezecek kadar nefsimizi kör etti.!
Başımızda bizi sorgulayacak yol gösterecek bir papamız yok hahamımız yok var olan kişilerde ya makam ya çıkar yada birilerine yaranmak için birilerinin heva hevesleri ile kirli ikrarları savuruyor asli öğreticiler ya zindan’da yada cihad beldelerinde.!
Oysa açık ve net olan hiç bir şekilde gizli olmayan, kararlar bile bazı kurumlar tarafından sorgulamayan gafil Müslümanları yönlendirmeye yetiyor.! Oysa RESULULLAH A.S kişi duyduğu ile amel etmesi onu cehennemlik etmeye yeter diyor.
NEDEN akıllarınızı kiralatıyorsunuz ?
NEDEN sizin yerinize başkalarının düşünmesine ve karar almasına izin verıyorsunuz ?
NEDEN kurum ve kişileri TAĞUTlaştırıyorsunuz ?
Oysa KUR-AN bir insanın düşünebileceği anlıyacağı kadar kolaylaştırılmıştır ve okadara ona zaman verilmiştir ayette dediği gibi….
(Andolsun ki; Biz, Kur'an'ı düşünmek için kolaylaştırdık. Düşünüp öğüt alan var mı? KAMER 32)
Şimdi islam dini aklimidir naklimi ?
Akılcı ve yüzelsel sazanlar hemen zıplayabilir din ile akıl aynıdır diye .! Oysa hadis ilmin ve usulünden nasibini almayan kulaktan dolma ilim ile bilgilenen, ilmini takvim kağıtlarının arkasındaki hikayelerden öğrenen, atalarından babalarından aktarılanı kabul eden gafiller bu din nakil dinidir akıl olsaydı abdesteki mesti üstüne değil altına verirdiniz…
Kalıplaşmış zihniyetleri beşeri kanun ve fikirleri değiştirmek zordur en zoru ise ön yargıları ve alışılmış adet ve idollerdir.
Günümüzdeki gibi fani beşer ve kurumları putlaştıran tağutlaştıranlar alışılmış sistematik dini kendi alanlarında durum ve stratejilerine göre kullanmaya devam ediyor.! Oysa biraz önce dediğimiz gibi din akli değil naklidir.!
Son olarak diyanetin yapmış olduğu hilal meselesi…!
Öncelikle işin teknik kısmı hakkında tüm otoriter bilgi Cezilet-ül arap bölgesinde,Hükümetler tarafından desteklenen bu resmi hilal gözetleme kurumu tıpkı sağlık bakanlığı adalet bakanlığı gibi resmi literatürlüğe sahip ve devlet tarafından finansman edilerek son teknoloji ile görev yapmaktadır.Güvenirliği konusunda hiçbir şek ve şüphe barındırmayan bu uygulama açık ve hadis olmasına rağmen ALLAH ın vermiş olduğu teknoloji ile daha kolaylaştırılmıştır, yoksa haşa Resulullah a.s hadislerinde açık net bir şekilde bunu zaten ifade etmiştir.
Resulullah a.s şöyle buyuruyor :
"Hilâli (Ramazan hilâlini) görünce oruca başlayınız, hilâli (Şevval hilâlini) görünce bayram ediniz. Hava bulutlu olursa içinde bulunduğunuz ayı otuza tamamlayınız."
Olası aksi bir durumda bu hadis bize hüccet ve nasstır.!
Ama 1920 lerin dinde reform edilen bazı yasa ve yürütme kanunları ile dini kalıplaştıran tek tip yapmaya çalışan despot zalim diktatörler tarafından kurulan ve Müslümanların hiçbir zaman ihtiyaçlarını tam manası ile karşılayamayan bu kurum şuan aynı zihniyetle hareket etmektedir.
Diyanet kimin kurumu kime hizmet ediyor ? İmsak, fitreler , fıtır sadakası, gerçekten hak hesaba göremi yoksa birilerinin talimatlarıylamı belirleniyor ?
Peygamber a.s Veda Hutbesin de diyor ki :
"Ey müminler! "Size iki emanet bırakıyorum, onlara sarılıp uydukça yolunuzu hiç şaşırmazsınız. O emanetler Allahın kitabı Kur an-ı Kerim ve Peygamberinin sünnetidir.
Onun bunun taassubculuğunu yapmayın ! Yapacaksanız Kuran ve Sünnetinkini yapın.!
Bugün tüm Müslüman alemi bayramı kutlarken (ÇARŞAMBA) bize bir gün eksik oruç tutturan bir gün erkenden bayram kutlatanlar belam’lığınıza ortak olmayacam…
Ey Vahyin Çocukları Sabredin…..
Yazar: Bunyamin
Son düzenleme: