HABER: DoğruHaber
Diyarbakır Ulu Camii İmamı Osman Yağmur, Cuma Hutbesi'nde son dönemlerde yaşanan çatışmalı ortama tepki göstererek, çukurlar kazılarak milletin maddi ve manevi yönden zarara uğratıldığını söyledi.
Diyarbakır'ın Sur ilçesinin Gazi Caddesinde kaldırılan sokağa çıkma yasağının ardından ilk Cuma namazı kılındı.Halk toplumda çıkarılmak istenen kaos ortamına tepki göstererek, yoğun kar yağışına ve çatışmalı ortama rağmen İslam dünyasının 5.Harem-i Şerifi olan tarihi Ulu Camisine polis aramasından geçerek Cuma Namazını kıldı. Namazın kılınmasına bir saatten fazla süre kalmasına rağmen cami hınca hınç dolup dışarıya taştı.
Cuma İmamı Osman Yağmur, verdiği Cuma Hutbesinde çatışmalı ortama, PKK'nin camileri yakmasına, çukur kazmasına ve polisin kullandığı biber gazına yüklenerek, çıkarılmak istenen kaosa dikkat çekti.
Yağmur, bütün olup biten ve yaşananlarda insanlığın öldüğünü belirterek, birlik beraberlik vurgusu yaptı.
“Oyun büyüktür”
Diyarbakır'ın maneviyat şehri olduğuna dikkat çeken Yağmur, “İstanbul deniziyle,Ankara siyasetiyle meşhursa, Diyarbakır'da medeniyetiyle, kültürüyle ve maneviyatıyla meşhurdur. Çünkü Diyarbakır ashabın kentidir. Diyarbakır Surlarıyla ulu camisiyle, Hz. Süleyman'la bağrında bulundurduğun yüzlerce ashabıyla, Hevselbah çeleriyle, On Gözlü Köprüsüyle, kolu kanadı kırılmış ciğeri dağlanmış kurşunlu camiyle, evleriyle, kiliseleriyle ve daha sayamadığımız onlarca medeniyetin tarihi olan bir kenttir. Diyarbakır sen bütün dünyanın gözlerinin üstünde olan bir kentsin. Diyarbakır'a karşı bir çekememezlik var. Oyun büyük olduğu için seni dünya kamuoyuna karşı kötü tanıtıyorlar. Yıllarca medyasında basınıyla, yayınıyla terörle hırsızlıkla memleketi tanıttılar. Seni ashabınla tanıtmadılar. Seni ashabınla gön yüzüne çıkartmadılar. Öyle bir hale getirdiler ki seni karpuzunla tanıttılar. Seni ciğerleriyle tanıttılar ve seni dünya piyasasına ciğerleriyle kebap ettiler. Bu kadar ehli iman varken, anlı secdeye varan birileri varken bu memleketi dünya kamuoyuna bu kadar kirli tanıtılması hangi akla ve vicdana sığabilir ki.” Dedi.
Yağmur verdiği Cuma Hutbesinde aslında Müslümanların ve toplumun sosyal ve siyasi meselelerin camilerde çözüme kavuşacağının ipuçlarını da verdi.
“Bu cevheri harekete geçirme olgusundan mahrumuz”
Yağmur, “Biz bu cami cemaati olarak, şu memlekete biz Allah'a iman ettik, peygambere iman ettik, kitabımız Kur'an dedik ve bunun gereklilerini yerine getirmek zorundayız. Eğer bu kargaşa ve şamatanın bitmesini istiyorsak silkelenmemiz lazım. Geçen hafta 200 kişiyle Cuma namazını kıldık. Bugün binlerce kardeşlerimizle namaz kılıyoruz. Cevher var kalite var. Ama bu cevheri ve kaliteyi harekete geçirme olgusundan mahrumuz.” İfadelerini kullandı.
Cuma Hutbesinde son aylarda artan çatışmalara tepki gösteren Yağmur, hendekler kazılarak milletin maddi ve manevi yönden zarara uğratıldığını söyledi.
“Mesele Kürt, Türk değil aslında mesele Araplıkta değil”
Meselenin Kürt, Türk, Arap meselesi olmadığını ifade eden Yağmur, “Aslında mesele Kürt, Türk değil aslında mesele Araplıkta değil. Samimi olarak ifade edeyim ki asıl mesele insanlıktır. İnsanlık ölmüş. Kürtlerden binlerce insan öldüğü zaman Türk'ün sesi çıkmıyorsa, eğer Türklerden binlerce insan öldüğü zaman Kürdün sesi çıkmıyorsa, Araplar milyonlarca öldürüldü bu milletten ses çıkmıyorsa insanlık ölmüş demektir.” Sözlerini altını çizdi.
“İnsanlığın nasıl mağdur edildiğini biliyor musunuz ?”
Hutbede çatışmalı ortama, PKK'nin camileri yakmasına ve çukur kazmasına ile polisin kullandığı biber gazına yüklenen Yağmur hutbesine şöyle devam etti: “ Sokağa çıkma yasağı ilan edilerek, insanlar ne derece mağdur edildiğini biliyormuyuz? İnsanlarına üzerinde, mahalle ortamına gaz atarak insanlığın nasıl mağdur edildiğini ve nasıl mağdura tabi tutulduklarını biliyor musunuz? Hendekler kazılarak, milletin maddi ve manevi olarak nasıl zarara uğratıldığını farkındamıyız? Hangi akılla mantıkla izah edebilir? Millete kepenkler kapatılarak şu memleketin ve şehrin maddi ve manevi olarak zarara uğratıldığını farkında mıyız? Şuurunda mıyız? Hergün cadde de ve sokaklarda yürüyüşler yapılarak, bu milletin, insanların yürüme hakkını, düşünme hakkını alışveriş hakkını ihlal ederek bu millete nasıl zarar verdiğimizin farkında mıyız? Rabbim şu memlekette, akli selim hareket eden kullarından eylesin. Rabbim bu memlekette var olan milletin bütün terör olaylarını yok etsin. Roboski'de 34 kişiyi öldüren terörü yok etsin. Rabbim bizleri Kur'an-ı Kerim ve Sünnet ekseninde toparlanmayı bilen ve toplanan kullarından eylesin. Rabbim ehli imanı Beşeri sistemlerde değil, Kur'an ve sünnetten çare arayan kullarından eylesin. Batıl sistemlerden değil, Kur'an'dan ve Habibullah'tan çözüm arayanlardan kullarından eylesin. Kötülere fırsat vermesin.”
Öte yandan Sur ilçesinde sokağa çıkma yasağının devam ettiği mahallelerde iyine Cuman Namazı kılınamadı. (M. Hüseyin Temel, Emrah Deniz – İLKHA)
Diyarbakır Ulu Camii İmamı Osman Yağmur, Cuma Hutbesi'nde son dönemlerde yaşanan çatışmalı ortama tepki göstererek, çukurlar kazılarak milletin maddi ve manevi yönden zarara uğratıldığını söyledi.
Diyarbakır'ın Sur ilçesinin Gazi Caddesinde kaldırılan sokağa çıkma yasağının ardından ilk Cuma namazı kılındı.Halk toplumda çıkarılmak istenen kaos ortamına tepki göstererek, yoğun kar yağışına ve çatışmalı ortama rağmen İslam dünyasının 5.Harem-i Şerifi olan tarihi Ulu Camisine polis aramasından geçerek Cuma Namazını kıldı. Namazın kılınmasına bir saatten fazla süre kalmasına rağmen cami hınca hınç dolup dışarıya taştı.
Cuma İmamı Osman Yağmur, verdiği Cuma Hutbesinde çatışmalı ortama, PKK'nin camileri yakmasına, çukur kazmasına ve polisin kullandığı biber gazına yüklenerek, çıkarılmak istenen kaosa dikkat çekti.
Yağmur, bütün olup biten ve yaşananlarda insanlığın öldüğünü belirterek, birlik beraberlik vurgusu yaptı.
“Oyun büyüktür”
Diyarbakır'ın maneviyat şehri olduğuna dikkat çeken Yağmur, “İstanbul deniziyle,Ankara siyasetiyle meşhursa, Diyarbakır'da medeniyetiyle, kültürüyle ve maneviyatıyla meşhurdur. Çünkü Diyarbakır ashabın kentidir. Diyarbakır Surlarıyla ulu camisiyle, Hz. Süleyman'la bağrında bulundurduğun yüzlerce ashabıyla, Hevselbah çeleriyle, On Gözlü Köprüsüyle, kolu kanadı kırılmış ciğeri dağlanmış kurşunlu camiyle, evleriyle, kiliseleriyle ve daha sayamadığımız onlarca medeniyetin tarihi olan bir kenttir. Diyarbakır sen bütün dünyanın gözlerinin üstünde olan bir kentsin. Diyarbakır'a karşı bir çekememezlik var. Oyun büyük olduğu için seni dünya kamuoyuna karşı kötü tanıtıyorlar. Yıllarca medyasında basınıyla, yayınıyla terörle hırsızlıkla memleketi tanıttılar. Seni ashabınla tanıtmadılar. Seni ashabınla gön yüzüne çıkartmadılar. Öyle bir hale getirdiler ki seni karpuzunla tanıttılar. Seni ciğerleriyle tanıttılar ve seni dünya piyasasına ciğerleriyle kebap ettiler. Bu kadar ehli iman varken, anlı secdeye varan birileri varken bu memleketi dünya kamuoyuna bu kadar kirli tanıtılması hangi akla ve vicdana sığabilir ki.” Dedi.
Yağmur verdiği Cuma Hutbesinde aslında Müslümanların ve toplumun sosyal ve siyasi meselelerin camilerde çözüme kavuşacağının ipuçlarını da verdi.
“Bu cevheri harekete geçirme olgusundan mahrumuz”
Yağmur, “Biz bu cami cemaati olarak, şu memlekete biz Allah'a iman ettik, peygambere iman ettik, kitabımız Kur'an dedik ve bunun gereklilerini yerine getirmek zorundayız. Eğer bu kargaşa ve şamatanın bitmesini istiyorsak silkelenmemiz lazım. Geçen hafta 200 kişiyle Cuma namazını kıldık. Bugün binlerce kardeşlerimizle namaz kılıyoruz. Cevher var kalite var. Ama bu cevheri ve kaliteyi harekete geçirme olgusundan mahrumuz.” İfadelerini kullandı.
Cuma Hutbesinde son aylarda artan çatışmalara tepki gösteren Yağmur, hendekler kazılarak milletin maddi ve manevi yönden zarara uğratıldığını söyledi.
“Mesele Kürt, Türk değil aslında mesele Araplıkta değil”
Meselenin Kürt, Türk, Arap meselesi olmadığını ifade eden Yağmur, “Aslında mesele Kürt, Türk değil aslında mesele Araplıkta değil. Samimi olarak ifade edeyim ki asıl mesele insanlıktır. İnsanlık ölmüş. Kürtlerden binlerce insan öldüğü zaman Türk'ün sesi çıkmıyorsa, eğer Türklerden binlerce insan öldüğü zaman Kürdün sesi çıkmıyorsa, Araplar milyonlarca öldürüldü bu milletten ses çıkmıyorsa insanlık ölmüş demektir.” Sözlerini altını çizdi.
“İnsanlığın nasıl mağdur edildiğini biliyor musunuz ?”
Hutbede çatışmalı ortama, PKK'nin camileri yakmasına ve çukur kazmasına ile polisin kullandığı biber gazına yüklenen Yağmur hutbesine şöyle devam etti: “ Sokağa çıkma yasağı ilan edilerek, insanlar ne derece mağdur edildiğini biliyormuyuz? İnsanlarına üzerinde, mahalle ortamına gaz atarak insanlığın nasıl mağdur edildiğini ve nasıl mağdura tabi tutulduklarını biliyor musunuz? Hendekler kazılarak, milletin maddi ve manevi olarak nasıl zarara uğratıldığını farkındamıyız? Hangi akılla mantıkla izah edebilir? Millete kepenkler kapatılarak şu memleketin ve şehrin maddi ve manevi olarak zarara uğratıldığını farkında mıyız? Şuurunda mıyız? Hergün cadde de ve sokaklarda yürüyüşler yapılarak, bu milletin, insanların yürüme hakkını, düşünme hakkını alışveriş hakkını ihlal ederek bu millete nasıl zarar verdiğimizin farkında mıyız? Rabbim şu memlekette, akli selim hareket eden kullarından eylesin. Rabbim bu memlekette var olan milletin bütün terör olaylarını yok etsin. Roboski'de 34 kişiyi öldüren terörü yok etsin. Rabbim bizleri Kur'an-ı Kerim ve Sünnet ekseninde toparlanmayı bilen ve toplanan kullarından eylesin. Rabbim ehli imanı Beşeri sistemlerde değil, Kur'an ve sünnetten çare arayan kullarından eylesin. Batıl sistemlerden değil, Kur'an'dan ve Habibullah'tan çözüm arayanlardan kullarından eylesin. Kötülere fırsat vermesin.”
Öte yandan Sur ilçesinde sokağa çıkma yasağının devam ettiği mahallelerde iyine Cuman Namazı kılınamadı. (M. Hüseyin Temel, Emrah Deniz – İLKHA)