A
Çevrimdışı
Rahman ve Rahim olan Allah'ın adıyla
Dört mezhep ulemasının Allah'tan başkasına dua edeni kafir görmeleri
-
Zamanımızda Allah'tan başkasına dua edenleri Tekfir eden 70 tane alim
Subki – Rabbani – İbni Abidin – Birgivi – Dehlevi – Alusi – Zehebi – İbni Kesir – İbni Teymiyye – İbnul Kayyim – Şafii – Hattabi – Sun Allah – Zebidi – Suhsevani – Ciyani – Tahtavi – Ramli – Gumari – Kanuni – Kannuci – Ebu Şame – İbni Aşur – Taberi – Kurtubi – Tartuşi
Ve dahası………
Ebu Musa el-Medeni
(Allah'tan başkasına dua etme)
(Cin 18.ayet)
Önsöz
Hamd alemlerin Rabbi olan Allah'a mahsustur. Salat selam efedimiz Muhammed'in s.a.v. ve ailesinin ve ashabının ğzerine olsun. Bizlerinde yerini onlarla birlikte cennet kılsın.
Bundan sonra, Allah'tan başkasına dua etmenin şirk olduğunun isbatında önceden bir risale yazmıştım. Bu ilk yazdığım risale kısa ve öz bir şekilde Kuran'dan ve Sünnet'ten ve Alimlerin sözlerinden Allah'tan başkasına dua edenin kafir olacağını isbat etmişti.
Şimdi ise bu risaleyi kaleme alarak, dört mezhep ulemasından nakiller yaparak, Allah'tan başkasına dua etmenin şirk olduğunu, Allah'tan başkasına dua edenin kafir olacağını isbat edeceğim inşallah.
Evet, her ne zaman cahillerin çıkardıkları ve teşri yaptıkları şirkler ve bidatlar, haktan o kadar uzak olursa, onun zuhur etme ve çıkma vakti daha fazla gecikmektedir.
Allah'tan başkasına dua etmenin şirk olduğuda, Kuran'ın ve Sünnet'in çok açıkta açıkladığı meselelerden birisidir. Bu nedenle kendini Müslüman sanıpta Allah'tan başkasına dua eden cahil kafirlerin zuhuru ve ortaya çıkmaları gecikmiştir. Bu son yüz yıllarda bu küfür ve şirk zuhur etmiştir. Oysaki daha önceden herkes arasında bilinirdi ki Allah'tan başkasına dua etmek, ondan bir şey istemek şirktir.
Bu kısa risalemde dört mezhep ulemasının görüşlerini zikredeceğim. Alimlerin sözlerini zikrettikten sonra bazen açıklamada bulunacağım. Gerek görmediğim yerde de alimin sözüne her hangi bir açıklama birakmayacağım.
En önemliside: Bu risale de ilk risalemde zikrettiğim alimlerin sözlerini zikretmedim. Sadece geçmiş risale de zikretmediğim nakilleri zikrettim.
Alimlerin sözlerini zikrederken her hangi bir sıralamada bulunmadım. İlk önce Hanefi alimlerini, sonra Maliki, sonra Şafii, sonra da Hanbeli ulemasının sözlerini zikrettim. Zikrettiğim kişiler illaki bu mezheplere tamamen mensup olmasalarda, hangi mezhebin görüşlerine daha yakın ise onların arasında zikrettim.
Yine alimlerin sözlerini zikrederken, ben demek istemiyorum ki bu alimlerin her dediğine katılıyorum.
Amacım sadece şudur: O alimi muteber gören kişiler, kendi alimlerininde bizler ile ittifak ettiklerini görsünler.
Genelde Hanefi ulemasının sözlerini düzenli zikretmeye çalıştım. Vefat etme railerini ve bu sözlerinin hangi eserlerde geçtiğini daikkatlice zikrettim. Çünkü Türkiye'de bu inancı yayanların geneli kendilerini Hanefi mezhebine nisbet etmekteler.
Kalan üç mezhep ulemasına gelince, onların sözlerini hızlıca zikrettim. Her birisinin vefat etme tarihini, bu sözünün hangi eserlerde geçtiğini tafsillice zikretmedim. Sadece okuyucunun istediği zaman zikrettiğimi sözün aslına dönüp nerede geçtiğini öğreneceği kadar kaynak verdim.
Genelde böyle yaptım. Bazende belli nedenlerden dolayı kaynağı fazlalaştırdım.
Bu eserde çok fazla nakiller zikretmedim. Dört mezhep ulemasının konu üzerindeki sözlerini tafsilli bir şekilde zikretmeye kalkarsak, bu iş çok uzar. Benimde bunu yapacak kadar vaktim olmadığından, sadece misal babından dört mezhep ulemasının bu konu üzerinde ittifak ettiklerini isbat ettim.
Evet, seçim okuyucuya kalmıştır. İster ümmetin bütün alimlerinin söylediği ve tercih ettikleri görüşü alır ve öyle inanır. İsterse de kafirlerin inancını tercih eder ve ahirette de cehennemi boylar.
Bir kişiyi Allah dalalete sokarsa, onu hidayete erdirecek kimse yoktur. Hidayet erdirdiğinide, dalalete sokacak kimse yoktur.
!!!Başlamadan önce ufak bir soru!!!
Alimlerin sözlerini zikretmeden önce, okuyucu için çok kısa bir soru soracağım.
Bundan sonra okuyucu düşünüp kendisi hakkı seçebilir.
Allah c.c. şöyle buyurmuştur: Eğer kullarım sana benden sorurlarsa, ben onlara yakınım. Bana dua edenin duasını kabul ederim(Bakara suresi 186.ayet)
Ayete dikkat edersek, göreceğiz ki Allah c.c. sadece kendisine dua edilmesini söylemiştir.
Hiçbir yerde kendisinden başkasına dua edilmesine izin vermemiştir. Hatta cin suresinde Allah'tan başkasına dua etme demiştir(18.ayet).
O zaman?
Nasıl birileri çıkıpta Allah'ın sıfatlarını başaklarına verebilir ki?
Allah diyor ki: Ben sana yakınım.
Muasır müşrikler diyor ki: Evliyalar sana yakındır.
Allah diyor ki: Bana dua edenin duasını kabul ederim.
Muasır müşrikler diyor ki: Evliyaya dua edenin duasını evliya kabul eder.
İşte bundan daha büyük bir şirk varmıdır?
Halbuki Allah c.c. şöyle buyurmuştur: Onun gibi hiçbir şey yoktur(Şura 11.ayet).
Demek ki Allah'a hiçbir şey benzemezmiş.
Ama muasır müşrikler, Allah'a yapılan duayı başkalarına yapmayı caiz gördüler.
Demek ki muasır müşrikler Allah'ı evliyalara benzettiler. Böylelikle bu yöndende kafir oldular.
Bakara suresinden zikrettiğimiz ayete şunuda ilave edelim:
Eğer dua etmenin Allah'a olması gerektiğini Allah c.c. bizlere haber verdi ise, o zaman nasıl Allah'tan başkasına dua edilbilir ki?
Sen eğer Geylani ölü iken, nerede olursan ol onu çağırıp ondan yardım istersen, dua etme yönünden Allah ile Allah'ın kulu olan aciz Abdulkadir Geylani arasında ne fark kalır ki?
Bunun cevabını okuyucuya bırakıyorum.
Üzerinde düşünülmesi gereken bir bilgi
Bizler görüyoruz ki İmam Buhari ve Muslim ve Ebu Dauv ve Tirmizi ve Nesai ve İbni Mace ve Ahmed bin Hanbel ve Muhammed İsmail eş-Şafii ve Malik bin Enes ve Ali bin el-Medini ve Aburrazzak ve İbni Ebi Şeybe ve Ebu Hanife ve Ebu Yusuf ve Muhammed e-Şeybani ve bunlar dışında sayılamayacak kadar Hadis alimi.
İşte bu alimlerin hepsi, Senedleri ile Peygamber efedimizden s.a.v. Hadis'ler rivayet etmişlerdir.
Ama hiç biri, bir tane bile olsa Allah'tan başkasına dua edildiğini zikretmemişlerdir.
Hadis uleması bazen eserlerinin içinde Dua etmek hakkında gelen rivayetleri özel konular içinde toparlamışlardır.
Ama nedense hiç biri Allah dışında bir başkasına yöneltine bir dua zikretmemişlerdir.
Neden acaba?
Çünkü onlar Tevhid'in ne demek olduğunu biliyorlardı.
Çünkü onlar Allah'tan başkasına Dua etmenin Şirk ve Küfür olduğunu biliyorlardı.
Çünkü onlar böyle yapmanın putperestlerin işi olduğunu, Allah Rasulunden s.a.v. böyle bir öğretinin gelmediğini biliyorlardı.
Dört mezhep ulemasının Allah'tan başkasına dua edeni kafir görmeleri
-
Zamanımızda Allah'tan başkasına dua edenleri Tekfir eden 70 tane alim
Subki – Rabbani – İbni Abidin – Birgivi – Dehlevi – Alusi – Zehebi – İbni Kesir – İbni Teymiyye – İbnul Kayyim – Şafii – Hattabi – Sun Allah – Zebidi – Suhsevani – Ciyani – Tahtavi – Ramli – Gumari – Kanuni – Kannuci – Ebu Şame – İbni Aşur – Taberi – Kurtubi – Tartuşi
Ve dahası………
Ebu Musa el-Medeni
(Allah'tan başkasına dua etme)
(Cin 18.ayet)
Önsöz
Hamd alemlerin Rabbi olan Allah'a mahsustur. Salat selam efedimiz Muhammed'in s.a.v. ve ailesinin ve ashabının ğzerine olsun. Bizlerinde yerini onlarla birlikte cennet kılsın.
Bundan sonra, Allah'tan başkasına dua etmenin şirk olduğunun isbatında önceden bir risale yazmıştım. Bu ilk yazdığım risale kısa ve öz bir şekilde Kuran'dan ve Sünnet'ten ve Alimlerin sözlerinden Allah'tan başkasına dua edenin kafir olacağını isbat etmişti.
Şimdi ise bu risaleyi kaleme alarak, dört mezhep ulemasından nakiller yaparak, Allah'tan başkasına dua etmenin şirk olduğunu, Allah'tan başkasına dua edenin kafir olacağını isbat edeceğim inşallah.
Evet, her ne zaman cahillerin çıkardıkları ve teşri yaptıkları şirkler ve bidatlar, haktan o kadar uzak olursa, onun zuhur etme ve çıkma vakti daha fazla gecikmektedir.
Allah'tan başkasına dua etmenin şirk olduğuda, Kuran'ın ve Sünnet'in çok açıkta açıkladığı meselelerden birisidir. Bu nedenle kendini Müslüman sanıpta Allah'tan başkasına dua eden cahil kafirlerin zuhuru ve ortaya çıkmaları gecikmiştir. Bu son yüz yıllarda bu küfür ve şirk zuhur etmiştir. Oysaki daha önceden herkes arasında bilinirdi ki Allah'tan başkasına dua etmek, ondan bir şey istemek şirktir.
Bu kısa risalemde dört mezhep ulemasının görüşlerini zikredeceğim. Alimlerin sözlerini zikrettikten sonra bazen açıklamada bulunacağım. Gerek görmediğim yerde de alimin sözüne her hangi bir açıklama birakmayacağım.
En önemliside: Bu risale de ilk risalemde zikrettiğim alimlerin sözlerini zikretmedim. Sadece geçmiş risale de zikretmediğim nakilleri zikrettim.
Alimlerin sözlerini zikrederken her hangi bir sıralamada bulunmadım. İlk önce Hanefi alimlerini, sonra Maliki, sonra Şafii, sonra da Hanbeli ulemasının sözlerini zikrettim. Zikrettiğim kişiler illaki bu mezheplere tamamen mensup olmasalarda, hangi mezhebin görüşlerine daha yakın ise onların arasında zikrettim.
Yine alimlerin sözlerini zikrederken, ben demek istemiyorum ki bu alimlerin her dediğine katılıyorum.
Amacım sadece şudur: O alimi muteber gören kişiler, kendi alimlerininde bizler ile ittifak ettiklerini görsünler.
Genelde Hanefi ulemasının sözlerini düzenli zikretmeye çalıştım. Vefat etme railerini ve bu sözlerinin hangi eserlerde geçtiğini daikkatlice zikrettim. Çünkü Türkiye'de bu inancı yayanların geneli kendilerini Hanefi mezhebine nisbet etmekteler.
Kalan üç mezhep ulemasına gelince, onların sözlerini hızlıca zikrettim. Her birisinin vefat etme tarihini, bu sözünün hangi eserlerde geçtiğini tafsillice zikretmedim. Sadece okuyucunun istediği zaman zikrettiğimi sözün aslına dönüp nerede geçtiğini öğreneceği kadar kaynak verdim.
Genelde böyle yaptım. Bazende belli nedenlerden dolayı kaynağı fazlalaştırdım.
Bu eserde çok fazla nakiller zikretmedim. Dört mezhep ulemasının konu üzerindeki sözlerini tafsilli bir şekilde zikretmeye kalkarsak, bu iş çok uzar. Benimde bunu yapacak kadar vaktim olmadığından, sadece misal babından dört mezhep ulemasının bu konu üzerinde ittifak ettiklerini isbat ettim.
Evet, seçim okuyucuya kalmıştır. İster ümmetin bütün alimlerinin söylediği ve tercih ettikleri görüşü alır ve öyle inanır. İsterse de kafirlerin inancını tercih eder ve ahirette de cehennemi boylar.
Bir kişiyi Allah dalalete sokarsa, onu hidayete erdirecek kimse yoktur. Hidayet erdirdiğinide, dalalete sokacak kimse yoktur.
!!!Başlamadan önce ufak bir soru!!!
Alimlerin sözlerini zikretmeden önce, okuyucu için çok kısa bir soru soracağım.
Bundan sonra okuyucu düşünüp kendisi hakkı seçebilir.
Allah c.c. şöyle buyurmuştur: Eğer kullarım sana benden sorurlarsa, ben onlara yakınım. Bana dua edenin duasını kabul ederim(Bakara suresi 186.ayet)
Ayete dikkat edersek, göreceğiz ki Allah c.c. sadece kendisine dua edilmesini söylemiştir.
Hiçbir yerde kendisinden başkasına dua edilmesine izin vermemiştir. Hatta cin suresinde Allah'tan başkasına dua etme demiştir(18.ayet).
O zaman?
Nasıl birileri çıkıpta Allah'ın sıfatlarını başaklarına verebilir ki?
Allah diyor ki: Ben sana yakınım.
Muasır müşrikler diyor ki: Evliyalar sana yakındır.
Allah diyor ki: Bana dua edenin duasını kabul ederim.
Muasır müşrikler diyor ki: Evliyaya dua edenin duasını evliya kabul eder.
İşte bundan daha büyük bir şirk varmıdır?
Halbuki Allah c.c. şöyle buyurmuştur: Onun gibi hiçbir şey yoktur(Şura 11.ayet).
Demek ki Allah'a hiçbir şey benzemezmiş.
Ama muasır müşrikler, Allah'a yapılan duayı başkalarına yapmayı caiz gördüler.
Demek ki muasır müşrikler Allah'ı evliyalara benzettiler. Böylelikle bu yöndende kafir oldular.
Bakara suresinden zikrettiğimiz ayete şunuda ilave edelim:
Eğer dua etmenin Allah'a olması gerektiğini Allah c.c. bizlere haber verdi ise, o zaman nasıl Allah'tan başkasına dua edilbilir ki?
Sen eğer Geylani ölü iken, nerede olursan ol onu çağırıp ondan yardım istersen, dua etme yönünden Allah ile Allah'ın kulu olan aciz Abdulkadir Geylani arasında ne fark kalır ki?
Bunun cevabını okuyucuya bırakıyorum.
Üzerinde düşünülmesi gereken bir bilgi
Bizler görüyoruz ki İmam Buhari ve Muslim ve Ebu Dauv ve Tirmizi ve Nesai ve İbni Mace ve Ahmed bin Hanbel ve Muhammed İsmail eş-Şafii ve Malik bin Enes ve Ali bin el-Medini ve Aburrazzak ve İbni Ebi Şeybe ve Ebu Hanife ve Ebu Yusuf ve Muhammed e-Şeybani ve bunlar dışında sayılamayacak kadar Hadis alimi.
İşte bu alimlerin hepsi, Senedleri ile Peygamber efedimizden s.a.v. Hadis'ler rivayet etmişlerdir.
Ama hiç biri, bir tane bile olsa Allah'tan başkasına dua edildiğini zikretmemişlerdir.
Hadis uleması bazen eserlerinin içinde Dua etmek hakkında gelen rivayetleri özel konular içinde toparlamışlardır.
Ama nedense hiç biri Allah dışında bir başkasına yöneltine bir dua zikretmemişlerdir.
Neden acaba?
Çünkü onlar Tevhid'in ne demek olduğunu biliyorlardı.
Çünkü onlar Allah'tan başkasına Dua etmenin Şirk ve Küfür olduğunu biliyorlardı.
Çünkü onlar böyle yapmanın putperestlerin işi olduğunu, Allah Rasulunden s.a.v. böyle bir öğretinin gelmediğini biliyorlardı.