Âleykum selam we rahmetullâhi we berakâtuh;
Ömer b. Hattâb (r.anh)’den rivâyete göre, şöyle demiştir:
“Dua gök ile yer arasında durur, Peygamber (s.a.v.)’e salavat getirinceye kadar o duadan hiçbir şey Allah katına yükselmez.”
(Tirmîzî, Vitr, Bab 352 , Hadis no: 486 rivâyet etmiştir.)
(Tirmizi, bunu Ömer (r.anh)'e mevkuf olarak rivayet etmiştir. Rezin ise, merfu olarak rivayet etmiştir.)
Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem, mescidinde bir kişinin namazı bitirir bitirmez dua etmeye başladığını görünce:
“Bu adam acele etti.” buyurdu.
Sonra o adamı yanına çağırdı ve şöyle buyurdu: “Biriniz duâ edeceği zaman önce Allâh Teâlâ’ya hamd u senâ etsin, sonra Peygamber’ine salât u selâm getirsin. Daha sonra da dilediği şekilde duâ etsin.”
(Tirmizî, Deavât, 64/3477)
Nitekim âyet-i kerîmede:
“Allâh ve melekleri, Peygamber’e çokça salât ederler. Ey mûminler! Siz de O’na çokça salavât getirin ve tam bir teslîmiyetle selâm verin.” (Ahzâb, 56) buyrulduğu vechile o yüce varlığa salât-u selâm getirmek, mu’minler için ilâhî bir emirdir.